Arama

Safran Yetiştiriciliği

Güncelleme: 27 Nisan 2012 Gösterim: 32.572 Cevap: 1
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
16 Kasım 2007       Mesaj #1
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
safransafran1aksafransafran

Sponsorlu Bağlantılar
Safran Yetiştiriciliği

İKLİM VE TOPRAK İSTEKLERİ

Safranın iklim isteği asmaya benzerlik gösterir ve rüzgara karşı korunmuş güney yamaçlarda iyi yetişir. Yaz kuraklıklarına ve soğanları dona dayanıklıdır. Vejetasyon devresindeki serin ve nemli havalar bitkinin gelişmesini olumsuz yönde etkiler. Özellikle çiçeklenme devresinde kuru ve güneşli havaları sever. Bu devredeki yağışlar ürünün kalitesini önemli ölçüde düşürür. Çiçekler dona çok hassastır.

Safran kumlu, gevşek, taşsız ve iyi drenajlı toprakları sever. Biraz kireçli , tınlı ve killi topraklarda da iyi yetişir. Taban suyu yüksek olan toprakları sevmez. Aşırı yağışlarda toprakta biriken suyun soğanlar çürütmemesi için hafif meyilli tarlalar tercih edilebilir.


TOPRAK İŞLEME VE EKİM:

Safran tarımında özellikle ilk yılda bitkilerin gelişmesi ve yabancı otların yok edilmesi için toprak işleme çok iyi yapılmalıdır. Genellikle bir yıl önceden toprak nadasa bırakılır. Ertesi yıl ekim zamanın kadar tarla pullukla 4-7 kere sürülür ve tırmıklanır.

Ülkemizde ekim Ağustos ayının ikinci yarısı ile Eylül ayında yapılır. Tohumluk olarak eski dikimlerdeki soğanların oluşturduğu yavru soğanlar kullanılır. Bu soğanlar pulluğun açtığı çiziye 12-15 cm derinlikte dikkatli bir şekilde bırakılır. Dikim sırasında birkaç erkek işçi pulluk çizgisini temizler, bir işçi soğanları diker, diğer bir işçide üzerlerine yanmış ahır gübresi serper. Böylece eşit derinliğe iyi bir dikim yapılmış olur. Sıra araları 10-20 cm, sıra üzeri de 8-10 cm kadardır. Ekimden sonra toprak bir defa daha tırmıklanır.

EKİM NÖBETİ:
Genel olarak safrana ekim nöbetinde yer verilmez. Bir tarladan üç yıl üst üste yararlanılır. Üçüncü yılın sonunda tarla bozulur. Bozulan tarladan soğanlar sökülür, sağlam ve iyi olanlar seçilir ve dikim zamanına kadar muhafaza edilir. Soğanların sökümü genellikle çapa veya bel ile yapılır. Davutobası' nda Haziran'ın ikinci yarısında genelde gündönümü olan 21 Haziran'da soğanlar topraktan çıkarılmakta, başka alanda bir yıl önceden hazırlanmış olan tarlaya, 20 Ağustos'tan itibaren tekrar dikim yapılmaktadır. Soğanlar tarlaya ekilmeden önce, yetiştiricilerin deneyimine göre hastalık bulaşmasın diye, dış kısımdaki kahverengi kabuklardan arındırılmaktadır. Aynı tarlaya 6-7 yıl sonra tekrar safran dikilebilir.

İtalya ve İspanya’da safrana önemli zarar yapan Rhizoctonia crocorum ve Phoma Crocophila hastalıklarının ülkemizde görüldüğüne dair bir kayıt yoktur. Yalnız son yıllarda Colaoptera larvası soğanlara girerek zarar vermektedir. Bahse konu zararlı için Ankara Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü 6-7 yıldır çalışma içindedir henüz pratik bir mücadele yöntemi geliştirilememiştir. Profesör Neşet ARSLAN' a göre zararlı ile mücadele için; soğanlar biraz erken sökülmelidir. Soğanların sökümünde Haziran ayı beklenmeden Mayıs sonlarında veya Haziran başında soğanların sökülmesi halinde Colaoptera zararından soğanları kurtarmak mümkündür. Nitekim hocamızın haklılığı Mayıs Ayındaki ziyaretlerinde görülmüştür. Safran alanlarının tamamı dolaşılmış ve tarlaların hiçbirinde zararlı görülmemiştir. Bizde safrana en fazla tavşanlar zarar vermektedir. Safran soğanlarını çok seven tavşanlar toprağı kazarak soğanları yemekte ve önemli ölçüde tahribat yapmaktadır. Toprak kurtlarının da zararları söz konusudur. Arvicola arvalis (T Alpidae) İspanya da safranın en önemli zararlısı olarak bilinmektedir.


HASAT, KURUTMA VE VERİM:

Safranın hasat zamanı çiçeklenme devresi olup, yılın iklim şartlarına göre genellikle Ekim ayına rastlar, bazen Kasımın ilk yarısına kayabilir. Hasat 15-20 gün sürer. Safranın hasadı çok yorucudur ve genellikle 2 kademede yapılır. İlkönce yağışlı olmayan günlerde sabah erkenden henüz açmamış tomurcuklar dikkatle kopartılarak sepetlere konur. Sonra bu tomurcuklar gölge bir yere getirilerek açması için tekrar serilir. İkinci işlem açılmış çiçeklerde tepeciğin alınmasıdır. Tepecik küçük bir makasla ve tepecik parçalarının ayrıldığı yere yakın kısımdan kesilir. Kesilen parçada kalan dişicik borusu ne kadar kısaysa kalite o kadar iyi, uzunsa o kadar kötüdür. Davutobası' nda çiçeklerin hasat zamanı 25 Ekim-15 Kasım arasıdır. Sabahın erken saatinde, toplanma kolaylığı nedeniyle çiçekler henüz açılmadan toplanmakta, kapalı mekana getirilen çiçeklerin yaprakları açılarak dişi organ (tepecik) ve erkek organlar birlikte toplanmaktadır. Tepecikler arasında erkek organların da bulunması kaliteyi olumsuz yönde etkilemektedir.

Hasat edilen tepeciklerin kurutulması da ayrı bir önem taşımaktadır. Davutobası' nda erkek organlarla birlikte toplanan tepeciklerin kurutulma işlemi geleneksel yöntemlerle yapılmaktadır. Öncelikle tepsilere balmumu eritilerek dökülmekte ve ince bir tabaka oluşturacak şekilde tepsi yüzeyinde yayılmaktadır. Hatta bazen kurutulmakta olan ürünün üzerine eritilmiş balmumu dökülür. Daha sonra erkek organlarla karışık olan tepecikler tepsiye dökülmekte ve tepsi yanmakta olan soba üzerinde 10-20 cm yüksekte meyilli bir şekilde tutularak kurutma işlemi yapılmaktadır. Tepsinin iç yüzeyinin balmumu ile astarlanmasının, kurutma işlemi sırasında materyalin tepsiden kayıp dökülmemesi için yapıldığı söylenmektedir. Ancak kurutma işlemi sırasında, dişi ve erkek organlar da balmumu ile astarlanmaktadır. Balmumunun tepecikleri astarlamasının, uzun süre koruyucu etkisinin olabileceği düşünülebilir. Burada belirtilmesi gereken husus, tepeciklerin erkek organlarla karışık olması ve ayrıca, balmumu ile astarlanmalarının kalitenin önemli ölçüde düşmesine sebep olmasıdır. Bu şekilde verim biraz artar ancak, kalite çok düşer. Bu geleneksel fakat iyi olmayan kurutma metodu ülkemizin safran ticaretinde rolünün kaybolmasında en etkili faktör olmuştur. Alıcı ülkeler bunu bir tağşiş kabul ederek bizden ithalatı keserek başka ülkelere yönelmişlerdir.

Kurutma, kurutma dolaplarında veya üzerine kağıt koyarak ekmek fırınlarında da yapılabilir. Kurutma işlemi tepecikler iyice sertleşinceye kadar takriben 40-50 dk sürer.

Kurutulmuş ürün şişelere veya tahta kutulara konularak muhafaza edilir. Ürün tekrar nemlenmekten ve ışıktan korunmalıdır.

Daha önceleri Hindistan'da da geleneksel işleme metotlarının kullanılması, uluslararası standartlara uyulmaması, toz ve polenlerle kirlenme olması ve düşük oranda pigment içermesi gibi temel yetersizlikler nedeniyle, üretilen safranın kalitesi düşük olmuştur. Daha sonra çiçek hasat ediciler, hava tasnif ediciler, tepecik ve erkek organları ayırıcılar, ışıklı(solar) kurutucular gibi aletler tasarlanarak, laboratuarlarda ve safran yetiştirilen alanlarda denenmiştir. Denemeler sonucunda işlem ekipmanları, yetiştiricilere tanıtılmıştır. Aletlerin kullanıma girmesiyle işçi masraflarından önemli tasarruf sağlanmış ve sonuçta süper kalite ürün yetiştirilmesine başlanmıştır.(Sama, J.K. ve arkadaşları 2000)

Safranın verimi yıldan yıla değişir. 3 yıl faydalanılan bir tarlada verim ilk yıl dekara 1 kg kuru tepeciktir. İkinci yıl verim 2-4 kg/dekara yükselir ve 3. yıl tekrar azalarak 1-1,5 kg/dekara düşer. Ortalama 80-120 bin çiçekten 5 kg yaş tepecik, bundan da 1 kg kuru ürün alınır. Çiçek verimi 80-90 kg/da olup, günde 2,5-3,5 kg çiçek /da toplanır. Bir kadın işçi saatte 50-60 gr tepeciği çiçekten ayırabilir. Tüm bu hususlar dikkate alındığında safranın yetiştiriciliğinin çok zahmetli olduğu, ancak küçük arazilerde yapılabileceği kolayca anlaşılabilir. Safranın düşük verimi ve yoğun emek istemesi onun dünyanın en pahalı baharatı olmasının başlıca sebepleri arasındadır.


Kedi der ki: Sarıdır Safran gibi, okunur Kur'an gibi, ya bunu bileceksin ya da MsXLabs 'a gideceksin..


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 3 üye beğendi.
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
27 Nisan 2012       Mesaj #2
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Safran - Safran Nedir - Safran Yetiştiriciliği
Ülkemizde çok eskiden beri yetiştirilen bitkilerden Safran
4yd58
Sponsorlu Bağlantılar

Safran, ülkemizde çok eskiden beri yetiştirilen önemli ilaç, baharat ve boya bitkisidir. Osmanlılar zamanında safran üretimini 8-10 tona çıktığı kayıt edilmektedir. Safranbolu, İstanbul, Tokat, İzmir, Adana ve Şanlıurfa civarlarında yetiştirilen safran bu gün sadece Safranbolu Davut obası köyünde çok dar bir alanda (3-4 dak) yetiştiriciliği yapılmaktadır. Safran (Crocus Sativus) soğanlı bir bitkidir. Soğan çapları 2-4 cm kadardır. Soğanlar küremsi ve hafif basık olup ağ şeklinde kabuklarla sarılmıştır. Yaprakları dar buğdaygil yaprağına benzer, yapraklar çiçeklenme zamanında veya çiçeklenmeden sonra görülür. Eylül, Ekim aylarında açan çiçekler, açık viole rengindedir. Çiçeğin içindeki erkek organları sapları beyaz tepesi sarı renklidir. Dişi organ üç parçalı olarak uzayan portakal sarısı renginde olup, bitkinin faydalanılan kısmı bu kısımdır.


Safran baharat, boya maddesi, ilaç ve kozmetik sanayi ile halk hekimliğinde kullanıldığı söylenmektedir. Safranbolu da tüketim daha çok aşure ve zerde yapımında ve lokum imalatın da kullanılmaktadır. Safran yetiştiriciliğinde oldukça fazla insan gücüne ihtiyaç vardır. Soğan dikilmeden önce çok iyi bir toprak hazırlığı ister. Derin sürümden sonra 3-4 kez ikileme ister. Soğanlar 30-40 cm sıra arası çizilere, 20 cm derinliğe dikilir. En iyi gübreleme yanlış ahır gübresiyle (soğanları örtecek kadar) örtülür ve yiye toprakla kapatılır. Dikim Ağustos 20 – Eylül 10 arasında yapılır. Dikildiği yılın 15 Ekim – 15 Kasım tarihleri arası çiçeklenmeye başlar. İlk yıl çiçek verimi önemsizdir. 2. yıl dekardan 0.75 – 1 kg kadar ürün alınır. 3. yıl verim 1 – 1.5 kg kadardır. 4 yıl dekardan 1 kg kadar daha ürün alabilmektedir. 4. yıl sonunda Haziran – Temmuz aylarında soğanlar sökülerek başka bir alana 4 yıl için tekrar dikilir. Soğan üretimi için dikilen soğan miktarının 2 katı kadar soğan elde edilir.

Safranbolu da, safran üretimi 3- 4 dekarlık bir alanda yapılmaktadır ve giderek azalmaktadır. Azalmayı etkileyen en önemli faktör yetiştirilmesindeki zorluk, yetiştiriciliği yapacak genç çiftçilerin olmaması ve diğer köylü çiftçilerin bu konuya karşı ilgi duymamalarıdır. Safranın önemi ve yayımı anlatıldığında ise üretim materyali olan soğanın temin edilememesidir. Soğan dikimi 3 – 4 yılda bir yapıldığında her yıl ekim şansı yoktur. Üretilen safran soğanı yine aynı miktarda alana dikilmekte ve alan genişlemesi sağlanamamaktadır. Safran soğanlarının yer altı zararları da soğan üretimini azaltan unsurlardandır. Bu zararlı ile şu an itibarıyla mücadele yöntemi bilinmemektedir. Safranbolu Davutobası köyünde bu yıl dikimi yapılan safran soğanlarının sökümü 2002 yılında gerçekleşeceğinden şu an üretim materyali için soğan temini mümkün değildir.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
theMira

Benzer Konular

2 Kasım 2012 / napcan? Soru-Cevap
4 Ocak 2017 / Misafir Cevaplanmış
27 Temmuz 2012 / Alvarez Ocean Taslak Konular
14 Eylül 2015 / Safi X-Sözlük