Arama

Hemoroid (Basur)

Güncelleme: 3 Nisan 2017 Gösterim: 58.724 Cevap: 9
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
10 Eylül 2006       Mesaj #1
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Hemoroid nedir?


Beslenme programıyla kontrol edilebilen bir hastalıktır. Ancak genellikle cerrahi müdahale gerekmektedir. Basur hastalığı makat bölgesinde gerçekleşmektedir. Makat bölgesinde bulunan toplardamarlar varis gibi genişlemektedir. Basurlar genel anlamda ikiye ayrılmaktadır.
Sponsorlu Bağlantılar

Ad:  Hemoroid.jpg
Gösterim: 917
Boyut:  40.5 KB
Hemoroid iç (internal) ve dış (external) olarak ikiye ayrılmaktadır. Bunlardan iç hemoroid genellikle fazla Ağrı ve kaşıntıya neden olmaz. Çok ileri evrelerde olmadıkça sadece aralıklı rektal kanama şeklinde belirti verir. Doktorlar, İleri evrelerde makattan dışarı çıkan ve kendiliğinden ya da parmakla normale dönen memeler ortaya çıkabildiğini belirtti. Dış hemoroid ise kendilerini genellikle ağrı ve yanma ile gösterir dedi.

1- Dış Hemoroid: Genellikle ele gelen cilt kabarıklıkları dışında hastayı pek rahatsız etmezler. Ancak bazen genişlemiş damarlara pıhtı oturması ile şiddetli, diken batar gibi bir ağrı ve bunu takip eden şişlik, kızarıklık meydana gelebilir. Bu duruma trombozeeksternalhemoroid denmektedir.

2- İç Hemoroid: İç hemoroidler hastalığın ilerleme evresine göre dört grupta değerlendirilir;

• Evre- I İç Hemoroid: Klinikte kendini sadece kanama ile belli eder. Bu kanamalar genellikle büyük abdest sırasında veya sonrasında tuvalet kağıdını kirletecek şekilde veya bazen damlama tarzında olabilir.

• Evre- II İç Hemoroid: Büyük abdest sırasında ıkınmakla anüs dışına çıkan memeler ve kanama ile belirti verir. Kanamalar biraz daha sık ve fazla miktardadır.

• Evre- III İç Hemoroid:Hemoroid memeleri artık kolayca anüs dışına çıkmakta ve sadece parmakla itilerek anüse yerleşebilmektedir. Sık sık dışarıda sıkışarak ödem, şişlik ve ağrıya yol açarlar. Bu durumda kanama da şiddetli olmaktadır.

• Evre- IV İç Hemoroid: Genellikle yıllardır devam eden kabızlıklar sonucu oluşan bu durumda, iç ve dış hemoroidler topluca makattan dışarı sarkmaktadır. Memeler ağrısız, ıslak ve büyüktür. Çoğu zaman sümüksü bir akıntı, büyük abdestten sonra tam temizlenememe, iç çamaşırının kirlenmesi ve otururken ağrı da yakınmalar arasındadır.

Hemoroidal Hastalığın Kliniği


Doktorlar, Hastaların klinikte kaşıntı, ele gelen meme, ağrı ya da kanama yakınmalarıyla doktora başvurduklarını dile getirdi. Ne yazık ki hemoroidal hastalık yıllar içinde giderek kötüleşme eğiliminde olduğunu; hiçbir zaman daha iyi olmayacaklarını ve bu nedenle, ortaya çıktıkları anda güvenilir, hassas ve etkili bir tedavi yapılması gerektiğini anlatıyor.

Ana semptomu kanama olan bu selim hastalıkta tedaviye başlamadan önce özellikle 40 yaş sonrası kesinlikle kolonoskopik işlem yapılması gerekir. Kalınbarsağın kanseri ekarte edilmeden hemoroidal hastalığa odaklanmamak gerekir. Genç hastalarda ülseratik kolit,crohn gibi inflamatuar bağırsak hastalıklarını atlamamak için kolonoskopi yapılması gerekir.

Hemoroidal hastalıklarda ciddi kanama şikayeti olmadığı durumlarda 1.ve 2.derece hemoroidal hastalıklar hastalık olarak kabul edilmeyebilir.

Hemoroidden korunmak için neler yapılabilir?


  • Liften zengin gıdalarla beslenilmeli ve gerekirse diyete lif ilavesi yapılmalıdır
  • Dışkılama sırasında ıkınmaktan kaçınılmalıdır.
  • Kabızlıktan korunulmalıdır.
  • Ayrıca hemoroid oluşumuna yol açabileceğinden uzun süren öksürük, ağır kaldırma gibi ıkınmaya yol açan etkenler de ortadan kaldırılmalıdır.
  • Alkol, acı biber ve baharatlı gıdalardan sakınılmalıdır.
  • Uzun süre hareketsiz olarak oturulmamalı ya da ayakta kalınmamalıdır.
  • Düzenli egzersiz yapılmalıdır. Günde uyku dışında geçen her saat başına 5 dakika yürünmelidir. Uzun süre oturmanın hemoroid oluşumu ile ilgisi vardır.
  • Yeterli miktarda su içilmelidir. Suyun çay, kahve gibi içeceklerle karşılanması yoluna gidilmemelidir.
  • Büyük abdestten sonra rahatsızlık oluyorsa ılık suyla oturma banyosu yapılmalıdır.

Hemoroid kimlerde görülür?


Hemoroid genç erişkin yaşlarda görülmeye başlar. Yaş ilerledikçe görülme sıklığı artar. Doğumlar ve hareketsiz bir hayat nedeniyle bayanlarda erkeklere nazaran daha sıktır. Halkın yüzde 30'unda görülen hemoroidin 40 yaş üzerinde görülme oranı daha da artmaktadır.

Hemoroidin nedenleri nelerdir?


  • Ayakta uzun süre kalma
  • Masa başında uzun süre çalışma
  • İshal
  • Kabızlık
  • Gebelik
  • Rahim tümörü
  • Prostat büyümesi
  • Kalp yetmezliği
  • Karaciğer sirozu
  • Kalın barsak tümörü
  • Ailevi yatkınlık

Hemoroid Belirtileri:


Ikınma sırasında makattan kan gelmesi, Ikınma sırasında makattan dışarıya sarkma olması, makat bölgesinde kaşıntı hissi, makatta ağrı, makat bölgesinde ele gelen ağrılı şişlik “Hastalığın başlangıç döneminde sadece kanama yakınması varken, daha sonraki dönemlerde kanamaya dışkılama sırasında makatta oluşan şişlikler eşlik eder. Hemoroid ilerledikçe bu şişlikler artık içeriye girmez hale gelir. Özellikle ilerlemiş olduğu dönemlerde hemoroid memelerinin dışarı çıkmış olması nedeniyle makat devamlı ıslak hale gelir. Makat ıslaklığı nedeniyle kaşıntı da diğer yakınmalara eklenir. Bir de hemoroidin akut dönem özellikleri vardır. İç hemoroidler dışarıya çıkar, içeriye giremez ve şişer. İçleri kanla dolar. Bu dönemde makatta büyük, şişkin bir kitle oluşur ve bu safha çok ağrılıdır.

Kaşıntı: Kaşıntı, özellikle iç basurun neden olduğu bir belirtidir, çünkü rektum içinde şişen damarlardan mukus benzeri bir sıvı sızar ve bu sıvı anüs çevresinde bulunan deride tahrişe yol açarak kaşıntıya neden olur.

Rahatsızlık: Tuvalete çıktıktan hemen sonra yine tuvalete çıkma isteği hissedebilirsiniz. Bu rahatsızlık, şişen damaların kalın bağırsağın son kısmına (anal kanal) baskı yapması nedeniyle görülür. Basur ne kadar büyükse rahatsızlık o kadar artar.

Ağrı: Basur yaygın bir sorundur ancak basur ağrıları basuru olan herkeste görülmez. Basurun ağrı yapması için, damarların anüs çevresindeki kaslar tarafından basınca maruz kalacak kadar şişmesi gerekir.

Şiddetli ve sürekli ağrılar, basur nedeniyle şişen damarlara olan kan akışının durduğuna (sıkışma nedeniyle) işaret ediyor olabilir.

Kanama: Şişen ve basınca dayanamayan damarlar hafif bir zorlanmayla kanayabilir. Basurun neden olduğu kanama tuvalet kağıdında, iç çamaşırda ve dışkının üzerinde görülebilir.

Dikkat: Rektal kanama, bölgede görülen ağrılar ve değişen tuvalete çıkma alışkanlıkları aynı zamanda rektal, anal ve kolon kanseri belirtisi olabilir. Bu nedenle özellikle 50 yaş üzerindeyseniz ve ailenizde kolon kanseri vakası varsa doktora gitmeniz önerilir.

Hemoroid Tedavisi:

Ad:  hemoroid-tedavisi.jpg
Gösterim: 1269
Boyut:  77.7 KB

Hastaların giderek bilinçlendiğini ve daha erken hekime başvurduğunu görmekteyiz. “Kadın ve erkeklerde aynı sıklıkta görülen hemoroide, 50 yaş civarında her iki kişiden birinde rastlanır. Gözlemlerimize göre, hastalığın seyrinde genellikle erkekler muayene sırasında utanma nedeni ile konunun uzmanı olan doktora daha geç başvurmaktalar. Hastalar genellikle ikinci evrede hekime gitmekteler. Tedavi yöntemleri üç ana başlık altında toplanılabilir: basit yöntemler, ağrısız yöntemler ve ameliyat. Ameliyat dışı yöntemleri: oturma banyoları (10-15 dakika süre ile sıcak su içine oturma), bazı pomadların sürülmesi veya ağızdan hemoroid hapı alınması gibidir.

Doktor muayenehanesinde yapılacak tedaviler de mevcuttur. Bipolar koagülasyon: Bu yöntemle hemoroid veya basura neden olan kan damarları yakılır. İkinci yöntem ise lazer koagülasyon. Bunda da lazer ışınıyla damarlar küçültülüyor. İnfrared yöntemi: hemoroid memesini söndürme temeline dayanır. Skleroterapi: makat bölgesine, orayı kireçlendirici kimyasal bir madde zerk edilir. Hemoroid memesini besleyen toplar damarlarda kireç oluşumu sağlanarak, orada yeni bir damar şişmesi, çatlaması ve genişlemesi engellenir.

Bantlama girişimi: Bu hanımların saçlarına taktığı toka gibi bir lastiğin anoskop denilen ve makat içine sokulan ışıklı bir alet ile lastik tokayı kaydırarak oraya yerleştirilmesi işlemidir. Böylelikle o hemoroid damarı boğulmuş olur. Hemoroid (basur) tedavisinde ağrısız yöntemlerin sonuçları ve başarısı çoğunlukla aynı, ancak özellikle bant uygulaması uygun teknikle yapılmazsa şiddetli ağrıya neden olabilir. O yüzden deneyimli ellerde yapılması gerekir.

Hemoroid veya basur hastalığı ilerlemişse cerrahi yöntem gündeme gelir. Bunlar:
  1. Klasik ameliyat teknikleri: Milligan Morgan, Ferguson ve Whitehead ameliyatları
  2. Ligasure veya Ultracision gibi damar kapatma cihazları ile hemoroid memelerinin kesilmesi
  3. Longo yöntemi: Hemoroid (basur) tedavisindeki ameliyat yöntemlerinden biri de Longo tekniğidir. Az ağrılı olması ve hastanın kısa sürede iyileşmesini sağlar. Longo yönteminde, makatın ağız kısmına girişim yapılmaz. Çünkü makatın son 3-4 santimetrelik kısmı ağrıya duyarlıdır ve bu teknikte daha yukarıdan çalışılır. Longo yöntemiyle tedavi edilen hastaların yüzde 80’i ağrı kesiciye çok daha az ihtiyaç duyar. Hasta ertesi gün bile rahatça dışkısını yapar.Makattan sarkmayı önler: Tek kullanımlık bir alet yardımı ile hemoroid memelerini yukarı doğru çeker ve hepsi içeriye girmiş olur. Böylece iç hemoroid memelerinin dışarı doğru sarkması engellenmiş olur. Damarları keser ve diker: Bu alet bu damarları keser ve diker. Böylece damarlar sabitleneceği için sonraki ıkınmalarda hemoroidal pakeler makattan dışarıya çıkmayacaktır. İşe daha erken geriye dönme: Ameliyat süresi 10-15 dakika arasında değişmektedir. Çoğu hasta 3-4 gün sonra aktif yaşamlarına ve işlerine geri dönebilir.
  4. Lazer yöntemi: CO2, Argon, NdYag, Diod lazerler bu amaçla kullanılabilir. Fakat yan etkileri nedeni ile kullanılmamaktadır.

Hemoroid (Basur) Ameliyatsız Tedavileri:


Evet uygun vakalarda hemoroid veya basur hastalığında ameliyatsız tedavi uygulanabilir. Ameliyatsız tedavi yöntemleri erken evrede olan ve komplike olmamış, yani birinci ve ikinci evredeki hemoroid durumlarında uygulanabilir.

Ameliyat dışı yöntemleri: oturma banyoları (10-15 dakika süre ile sıcak su içine oturma), bazı (özellikle kortizon içeren) pomadların sürülmesi veya ağızdan hemoroid hapı alınması gibidir. Doktor muayenehanesinde yapılacak tedaviler de mevcuttur.

Bipolar koagülasyon:
Bu yöntemle hemoroid veya basura neden olan kan damarları yakılır.
İnfrared koagülasyon: Bunda da değişik dalga boyundaki lazer ışınıyla damarlar küçültülür ve hemoroid memesini söndürme temeline dayanır.

Skleroterapi: makat bölgesine, orayı kireçlendirici kimyasal bir madde zerk edilir. Hemoroid memesini besleyen toplar damarlarda kireç oluşumu sağlanarak, orada yeni bir damar şişmesi, çatlaması ve genişlemesi engellenir. Hemoroid veya basur memesinin içine nasır gibi nedbe dokusu oluşumuna neden olan kimyasal madde verilmesine enjeksiyon tedavisi veya skleroterapi denir. Şu hemoroid tiplerinde uygulanır:
  • Bant yerleştiririlemeyecek kadar küçük olan hemoroidlerde
  • Küçük iç hemoroidlerde
  • Cerrahi için uygun olmayan adaylar (70 yaş üstü, komorbidite vb.)
  • Her cerrahın hemoroid ve basur tedavisinde skleroterapi deneyimi olmayabilir ve alışık olduğu ve deneyimi olduğu tekniği uygulamayı tercih edebilir.

Hemoroid (Basur - Mayasıl) Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

  • Ameliyat sonrası ilk tuvalet kanlı olabilir. Bazen bu bir hafta sürebilir. Bir haftadan uzun sürerse mutlaka doktorunuz ile görüşünüz.
  • Hastanın, günün geri kalan bölümünü dinlenerek geçirmesi uygundur. Aşırı aktivite, şikayetleri arttırabilir. Yapılan cerrahi müdahale sonrası, bir miktar kanama normaldir.
  • Anestezi sonrası ağrı tekrar hissedilebilir. Doktor ağızdan ağrı kesici bir ilaç verebilir.
  • Aspirin kanamayı arttıracağı için ilk bir haftalık süre kullanılmamalıdır. Bunun yerine etken maddesi asetaminofen (parasetamol) veya ibuprofen olan analjezikler (ağrı kesiciler) kullanılabilir.
  • Lokal (yerel) etkili anestezik pomadlar da (ağrı kesici kremler) ağrının giderilmesinde faydalı olabilir.
  • 12-24 saat sonra pansuman açılır ve ılık suya oturma banyosu yapılır. Eğer pansumanı kaldırmak ağrılı oluyorsa pansuman ılık suya oturduktan sonra açılır. Eğer yarada hala kanama varsa bir pansuman ile kapatılır ve doktora müracaat edilir. Ilık oturma banyosu günde iki kere 10'ar dakika yeterlidir. Oturma banyosu sonrasında makat etrafını iyice kurutmak gerekir. Havlu veya saç kurutma makinesi kullanılabilir. Fakat bu bölgenin aşırı sıcağa maruz kalmamasına dikkat edilmelidir.
  • Yaranın iyileşmesi 2-4 haftada olur. Kaşıntı, kanama veya akıntı çok fazla değilse dikkate alınmaz. Anal bölge temizliği (hijyeni) önemlidir. Her dışkılama sonrası temizlenmesi gerekmektedir. 7-14 gün sonra yaranın kontrolü için muayene olmak gerekir.
  • Kabızlık varsa mutlaka doktorunuza başvurunuz. Özellikle kabızlık durumunda makat bölgesini zorlamayınız. Kabız kalmamak için bol su içiniz, bol sebze-meyve, lifli (posalı) gıdalar tüketiniz.
  • Her gün aynı saatte tuvalete çıkmaya özen gösteriniz. Tuvalet ihtiyacınız sıkıştırmadıkça tuvalete oturup beklemeyiniz.

Hemoroid (Basur) Ameliyatlarının Yan Etkileri (Komplikasyonları)


Hemoroid (basur) hastalığında cerrahi tedavi güvenle yapılabilir. Fakat ender de olsa bazı yan etkiler (riskler ve kompliklasyonlar) görülebilir.

Bunlardan bazıları ameliyata (cerrahi tedaviye) bazıları da anesteziye aittir. Anesteziye ait olanlar anestezi doktoru ile konuşarak öğrenilebilir.

Ameliyata (cerrahi tedaviye) bağlı gelişebilen komplikasyonlar şöyledir;
  • Ameliyat sonrası dönemde bir süre dışkılama yaparken ağrı ve batma hissi olabilir.
  • Yara yerinden iltihabi akıntı olabilir.
  • Ameliyat sırasında veya sonrasında kanama olabilir. Bu kanamaya bağlı tekrar ameliyat gerekebilir.
  • Ender olarak ameliyat sonrasında makatta (anal kanalda) darlık oluşabilir. Bu durumda hastanın dışkılama zorluğu gözlenir.
  • Ameliyat sonrası dışkılama alışkanlığında değişiklik ve dışkı kontrol mekanizmalarında bozulma olabilir. Zaman içinde düzelme gözlenir.
  • Hemoroid hastalığı cerrahi tedaviden sonra tekrarlayabilir. Tekrarlamaması için yüksek lifli (posalı) gıdalar ve bol su tüketilmesi ve de tuvalette uzun süre oturulmaması tercih edilmelidir.
Ameliyattan sonra dikkat edilmesi gereken durumlar;
  • Üç gündür azalmayan ağrı
  • Tedaviden günler sonra artan ağrı
  • Makat (anal) bölgesinde hassasiyet
  • Ateş, titreme
  • İdrar yaparken zorlanma
  • Kabızlık (3 gündür tuvalete çıkamama)
  • İshal (24 saatte 3'ten fazla sıvı tuvalete çıkma)
  • Artan kanama
  • Makat bölgesinde iltihabi akıntı - apse gelişimi
Yukarıda sayılan problemlerden birine ve ya birkaçına sahipseniz hemen doktorunuzla görüşünüz.

Hemoroidal Hastalığa Ait Şikayetler Nasıl Önlenebilir?


  • Kabızlığın önlenmesi için gerekli tedbirleri almak
  • Bol miktarda posalı (lifli) gıda tüketmek (aşağıda posalı diyet hakkında bilgi verilmiştir)
  • Bol su içmek (günde 8-10 bardak)
  • Dışkılama ihtiyacı hissedildiğinde, ertelemeden dışkılamak (ertelenmesi dışkının daha da sertleşmesine ve dolayısı ile daha çok ıkınmaya neden olabilir)
  • Tuvalette çok zaman harcamamak (uzun süre oturma ve ıkınma, şikayetleri arttırır)
  • Düzenli fiziksel aktivite (egzersiz) yapmak
  • Tuvalet sonrası anal bölge (makat) temizliğine ve nemli ıslak kalmamasına dikkat etmek (aşırı temizleme bu bölgedeki deriyi tahriş eder)
-derlemedir.

Son düzenleyen _Yağmur_; 3 Nisan 2017 17:23
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
11 Eylül 2006       Mesaj #2
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi

Hemoroid (Basur)


Beslenme ve sağlık önlemleriyle denetim altında tutulabilen, ama çoğu kez cerrahi çözüm gerektiren yaygın bir hastalıktır.
Sponsorlu Bağlantılar

Basur, anüs (makat) bölgesindeki toplardamarlann varis gibi genişlemesidir. Hastalığm birincil ve ikincil olmak üzere başlıca iki biçimi vardır.

İkincil basurlar: ikincil basurlar kapıtoplardamarı düzeyinde kan akımının "engellenmesi sonucunda gelişir; örneğin karaciğerde siroz hastalığı böyle bir gelişmeye yol açabilir. Bu durumda ikincil basurlar kan akımım düzenleyici bir işlev üstlenerek kapı toplardamarındaki kanın alt anatoplardamara ulaşmasını sağlar.

Birincil basurlar:. Birincil basurlar ikincillerden daha sık görülür ve makat bölgesi toplardamar ağının gerçek bir hastalığını oluşturur. Genellikle 25-50 yaş grubunda yaygındır.

Hastalık nedenlerinin başında geçirilmiş toplardamar iltihapları gibi çeşitli edinilmiş toplardamar bozuklukları gelir. Damar duvarının doğumsal zayıflığı da önemli bir etkendir; bu etken basurların kalıtsal özelliğini ve genellikle başka toplardamar hastalıklarıyla birlikte görülmesini açıklar. Bacaklarda varis ve erbezi toplardamarlannın genişlemesi olan varikosel bu tür hastalıklara örnektir. Bazen toplardamarlardaki zayıflığı ortaya çıkaracak ya da artıracak koşullar da bulunabilir. Kronik kabızlık, hareketsiz yaşamak, günün önemli bir bölümünü oturarak geçirmek, aşın alkol almak, çok miktarda baharatlı ve acı yiyecek yemek, aşın beslenmek, art arda gebelikler ve makat bölgesini zedeleyebilecek bisiklet, motosiklet, binicilik gibi sporlar yapmak basur oluşumunu kolaylaştırabilir.

Basur tipleri. Basurlar klinik açıdan dış ve iç olmak üzere ikiye aynlır. Dış basurlar makatın kapanmasını sağlayan büzgen kasın hemen altındaki toplardamarların genişlemesiyle oluşur, iç basurlar ise büzgen kasın hemen üzerindeki toplardamarların genişlemesi sonucudur. îç basurlar büzgen kasın üzerinde bulunduklanndan görülemez. Her iki tip de yumuşak, mavimsi renkte, parmakla bastırınca içleri boşalan küçük yumrular (meme) biçimindedir. Tanı konan olguların büyük bölümünde iç ve dış basurlara birlikte rastlanır. Yalnız bir tipin bulunması durumunda bu daha büyük bir olasılıkla iç basurdur, îç basurlar sürekli dışkı geçişme bağlı olarak dışanya sarkar, büzgen kasın dışına fırlar ve kanayarak kansızlık ya da iltihaplanma gibi sonuçlara neden olur. Olguların çoğunda hastalar makat bölgesinde dolgunluk ve yanma duygusundan yakınırlar; bazen makatta şiddetli kaşıntı da görülür. Dışkının kanla sıvanmış olduğunu ya da dışkılama sırasında birkaç damla açık kırmızı renkli taze kan geldiğini belirten hastalar da vardır. Bu durum dışkının sürtünmesi ve zedeleyici etkisinden ötürü, birkaç basur memesinin yırtılmasına bağlıdır.

Son düzenleyen _Yağmur_; 3 Nisan 2017 16:27
Gabriella - avatarı
Gabriella
Ziyaretçi
17 Mart 2008       Mesaj #3
Gabriella - avatarı
Ziyaretçi
Hemoroidal doku damar yumağı (anjiyo kavernöz) yapısında olan ve anüsün çıkışında yastıkçık görevi gören bir dokudur. İç ve dış hemoroid olarak ikiye ayrılır. Anüsün ciltten kalınbarsak hücrelerine geçiş bölgesinde dişli çizgi olarak adlandırılan çizginin üst kısmında olanlara iç hemoroid, alt kısmında olanlara dış hemoroid denir.

Anatomi İç ve dış Hemoroid
Hemoroidal dokuda atardamar ve toplardamarlar (arteriyovenöz) arası direkt bağlantılar mevcuttur. Bu yapı sayesinde kalınbarsağın en son kısmındaki sensörlerin uyarısıyla hemoroidal doku içindeki kan miktarı hızlı bir şekilde ayarlanıp istemsiz olarak anüsten sıvı ve gaz çıkışını engelleyen bir yastık mekanizması şeklinde çalışır. Hemoroidal doku bu yönüyle insan yaşamının günlük yaşam kalitesini sağlamakta önemli yere sahiptir.

Hemoroidal doku kalınbarsak duvarına Park ligamanı olarak adlandırılan bağlarla bağlıdır. Kronik kabızlık, ıkınma, gebelik ve uzun süreli ayakta durarak çalışmak gibi nedenler bağların (Park Ligamanı) zarar görmesine, bu dokunun aşağıya doğru sarkmasına, içindeki kan dolaşımının bozulmasına ve doku içinde kan göllenmesine neden olur.

Dışkının damar yapısını sıkıştırması sonucu
kan göllenmesi ve zorlanmayla kanama Park Ligamanının zarar görmesi sonucu
sarkmış hemoroidal doku
Hemoroidal dokunun sarkması, çoğu kez kalınbarsak dokusunun (mukoza) anüs dışına sarkması olarak tarif edilen mukozal prolapsus ile birliktedir. Anatomik yapısı bozulan, aşağıya doğru sarkma ile kan göllenmesi olan ve büyüyen bu doku hemoroidal hastalığa neden olur. Hemoroidal hastalıkta özellikle kabızlık döneminde sert dışkının çıkışında aşağıya sarkma, kanama ve ağrı sıklıkla görülen yakınmalardır.

Hemoroidal hastalık 4 derecede incelenir. 1. derecede hemoroidal doku büyümüştür. Özellikle sert dışkı sonrasında kanama görülür, fakat sarkma yoktur. 2. derecede büyümüş olan hemoroidal doku kanama ile birlikte özellikle tuvalet sırasında şişer, aşağıya sarkar, tuvalet sonrası kendiliğinden normale döner. 3. evreye gelmiş hemoroidal hastalıkta sarkan hemoroidlerin normal pozisyona gelmesi için elle itilmesi gerekir. 4. evrede ise sarkmış olan hemoroidler elle de normal pozisyona getirilemez ve acil operasyon gerektirir.

1. derece hemoroid hastalığı 3. derece hemoroid hastalığı
Bunların dışında herhangi bir evrede akut tromboz denilen hemoroid dokusu içinde kan göllenmesi sonucu pıhtılaşma meydana gelebilir. Sıklıkla çok ağrılı bir durumdur ve çoğu kez acil operasyon gerekir.

Batı toplumlarındaki insanların yaklaşık %50’si hayatlarının herhangi bir döneminde hemoroidal hastalıkla ilgili yakınma yaşarlar. Hastalığın görülme sıklığı yaşla birlikte artmakta, yakınması olan bu kişilerin yaklaşık %20’sinde girişimsel tedavi gerekmektedir.

Girişimsel tedavi yapılan ya da ilaç tedavisi yapılan hastaların toplamı göz önüne alındığında tedavi maliyeti ve işgücü kaybı ile günümüz modern toplumlarının en önemli sağlık sorunlarından biridir.
Son düzenleyen perlina; 1 Mart 2017 18:25
toxic91 - avatarı
toxic91
Ziyaretçi
24 Ocak 2009       Mesaj #4
toxic91 - avatarı
Ziyaretçi

HEMOROİD NEDİR?


HEMOROİD TEDAVİSİNDE SORULAR VE ALTIN KURALLAR

Halk arasında BASUR olarak bilinen hemoroid; anüs ve rektum hastalıklarının başında yer alır.. Anüs ve rektum; boşaltım sisteminin çıkış kapısı olup, yaklaşık yirmi çeşit hastalığın görülebildiği ve pek çok hastalığın da indirekt belirtilerinin izlenebildiği yerdir. Bu bölgenin hastalıklarına PROKTOLOJİK HASTALIKLAR ve Protoloji ile ilgilenen hekimlere de proktolog denir. Hemoroid, anüs içindeki hemoroidal toplar damarların zaman içinde anormal genişleyip kırmızı ve mor torbalar (memeler) şeklinde dışarı sarkması, (Resim 1 ve 2) bazan aşınıp delinerek dışkılama sırasında sık sık, PARLAK KIRMIZI kanamalar yapması; bazan memelerin aniden pıhtı ile dolup şiddetli ağrı, ödem, iltihaplanma, yaralanma ve ağrı yapmasıdır..

resim1b
Resim 1: Hemoroidlerin şematik oluşumu.Resim 2: Tipik bir hemoroid örneği.

HEMOROİDİN OLUŞMA SEBEPLERİ

Birinci sebep kabızlıktır.. Ayrıca, kolit, proktit, enterit gibi barsak enfeksiyonları; içki, tahriş edici aşırı acılı gıda tüketimi; yetersiz hijyen, anüs içi hemoroidal damar duvar yapısının doğuştan zayıf olması veya sonradan zayıflayıp torbalanması; prostat büyümesi ve kabızlık nedeni ile tuvalette uzun süre oturmak ve aşırı ıkınmak; gün boyu oturmak veya ayakta kalmak; aşırı yorgunluk; portal hipertansiyon; hamilelik myoma uteri, over kisti vb. gibi karın içi büyük urlar; kronik ökrürük, şişmanlık gibi karın ve damar içi basınçlarını artıran başka hastalıklar genel sebepler arasında sayılabilir.

HEMOROİD ÇEŞİTLERİ


Hemoroidler öncelikle iç (internal) ve dış (eksternal) olmak üzere ikiye ayrılırlar. Hemoroidlerin çoğu iç hemoroid olup bunlar 4 derece olarak sınıflanır. Ayrıca basit ve komplike; tromboze, akut ve kronik olmak üzere alt sınıflara ayrılırlar.. Anüsün dış kenarındaki eksternal hemoroidal damarların aniden noktasal, tarzda cilt veya mukoza altına kanamaları ve pıhtı oluşturmaları da bir başka hemoroid çeşidi sayılabilir.

resim2
Resim 3: Anoskop ile görülebilen grade 1 hemoroid.

1) Grade I (1. Derece) Hemoroidler: Hemoroid memesinin yukarı konumda kalıp, anüs dışına çıkmayıp ancak anoskop ile içeriye girildiğinde görülebilmesi halinde 1. derece hemoroid söz konusudur. Kendini sadece kanama ile belli eder. Bu memeler genellikle ağrısız olup, 1 cm'den daha küçük boyutlu, gergin ve ince duvarlı kanamaya hazır iç memeler şeklindedir ve ele gelmezler

TEDAVİ: 1. derece hemoroidler lastik bantla bağlama, sklerozan ilaç injeksiyonu, halk arasında LASER olarak bilinen infirared ışık koagülasyonu gibi konservatif tıbbi yöntemlerle tedavi edilebilir; ameliyat gerekmez. Bazan sadece melhem, uygun diyet, ılık su oturma banyosu ve istirahat yeterli olabilir. Ancak hazırlayıcı sebepler araştırılıp onlar da ayrıca tedavi edilmelidir; örneğin asıl sebep akut bir barsak enfeksiyonu veya ishal ise; sadece antibiyotik ve ishal diyeti uygulaması bile yeterli olabilir. Cerrahi girişim gerektirmezler.

resim3
Resim 4:Ikınınca kendini belli eden grade 2 hemoroid.

2) Grade II (2. Derece) hemoroidler: Bunlar dışkılama sırasında tuvalette ıkınınca anüs dışına çıkan ve ele gelen, ayağa kalkınca anal kanal içine çekilip kaybolan, ağrısız, 1 - 3 cm çapında Hemoroid memeleri olup, taharetlenirken genellikle püskürür tarzda veya hızlı damlalar şeklinde kanama yapar.

Kanamalar bazan bir iki ay ara verebilir, bazan aylarca, her tuvalet çıkışında az da olsa görülür. Ve zaman içinde mutlaka kansızlık yapar ve bazan da aniden alevlenip büyüyerek anüs dışında kilitlenip kalarak acilleşebilir. İkinci derece Hemoroidler yine cerrahi tedavi gerektirmezler. Bağlama, sklerozan ilaç injeksiyonu veya infrared ışık koagülasyonu ile tedavi edilirler. Ayrıca uygun diyet, büzüştürücü ve antibiyotikli melhemler, ılık su oturma banyoları ve ağrı kesiciler tedaviye eklenmelidir.

resim4
Resim 5: İtilmesse dışarda kalıp gittikçe morarıp, akıntı ve kanama yapan grade 3 hemoroid

3) Grade III (3. derece) hemoroidler: İç (internal) hemoroid memelerinin kolayca anüs dışına çıkması, sık sık pıhtı ve ödemle birlikte ağrı yapması, üzerinde iltihap ve aftlar şeklinde yaraların ve kanlı akıntının olması; içeriye itilmediği sürece anüs dışında kalması veya içeri geç çekilmesi halidir

Tedaviye duruma göre önce tıbbi ve konservatif yöntemlerle başlanır; çok az vakada cerrahi eksizyon gerekir. Bunlarda en ideal yöntem lastik bant veya infrared koagulasyon uygulamaktır (Şekil I - II).

resim5
Resim 6: Eski hemoroid pakeleri ve içten gelen yeni hemoroid pakeleri, hastalığı alevlendirmiş.

4) Grade IV (4. derece) hemoroidler: Yıllarca süren kronik kabızlık hallerinde eski iç ve dış hemoroidlerin topluca aşağı sarkması, tuvalette veya koltukta çok oturma sonucu, memelerin büyük, ağrızsız, sulu, ıslak pakeler halinde anüs dışında çepeçevre yerleşip temelli kalmasıdır. Kronikleşmiş grade IV hemoroidli hastaların, iyi temizlenememe ve sürekli mukuslu ve iltihablı akıntılar, kaşıntılar ve az fakat sık sık kanama sorunları vardır. Memelerin üzerine oturunca hastanın canı yanar.

TEDAVİ: Pekçoğu iyi bir tıbbi tedavi, kabızlığı önleyici bol posalı diyet, düzenli tuvalet alışkanlığı gibi tıbbi ve hijyenik tedbirlerden kısmen yarar görürler. Bir kısmında lastik bant veya skleroterapi ve infrared ışık ile koagülasyonu yeterli olabilir; ancak çoğunda cerrahi tedavi endikedir; ancak cerrahiye engel varsa, ömür boyu, konservatif tıbbi yöntemlere devam eder ve daima bol su, bol sebze, bol meyva alırlar; asla çay, kahve, kola, rafine gıda ve baharat alamazlar.

HEMOROİD KOMPLİKASYONLARI


Hemoroid komplikasyonlarının başlıcaları:
a) Uzun süreli kanamalar sonucu anemi ve buna bağlı hipotansiyon, halsizlik, iştahsızlık ve solukluktur.
b) Memelerde yaralanma ve iltihaplanma sonucu lokal ve sistemik ateş.

resim6
Resim 7: Akut, tromboze hemoroid

c) Strangulasyon, yani dışarda duran hemoroid memelerinin; stres, alkol, ağır yemek, kabızlık, mushil kullanımı ve ishal gibi bir nedenle aniden pıhtılarla dolması sonucu şişip tamamının anüs dışına fırlaması ve orada kilitlenip kalması, anormal şişmesi ve şiddetli ağrı yapması. Bu safhada hemoroid memelerinin kan dolaşımı bozulmuştur ve dolayısı ile nekroz ve şiddetli ağrı gelişir. Artık geriye itilemez ve el değmez ve dışkılamaya, fitil koymaya, hatta melhem bile sürmeye izin vermez; dışkılama ve günlük yaşam ve bütün işler engellenir; ağrı ve kanamalar, enfeksiyon ve ateş yüzünden halsizlik ve iştahsızlık gelişir. Hemoroidin en kötü şeklidir. Tedavi aciliyet gerektirir. Duruma göre önce konservatif tıbbi yöntemlerle başlanır. Gerekirse anında genel anestezi ve regional anestezi ile cerrahi eksizyon veya trombektomi, sistemik ve lokal antibiyotik uygulanır.
Son düzenleyen _Yağmur_; 3 Nisan 2017 17:51
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Temmuz 2009       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Hemoroid nedir?

Hemoroid makatın dıştan görünen kısmından 3-4 cm yukardaki kalın barsağın son 7-8 cm lik kısmı olan rektum denilen alandaki bağ dokularının gevşemesi sonucu damarların hem sayıca artması hemde çaplarının genişlemesiyle süngerimsi bir hal almış parmak şeklinde çıkıntı olması halidir.Genellikle hadiseye az veya çok barsak sarkmasıda eşlik eder.

Hemorodin nedenleri


Hemoroid sadece insanda görülen bir hastalıktır.Nedenleri için şu sebepler sayılabilir
  1. Irsiyet
  2. Meslek
  3. Gebelik ve doğum
  4. Beslenme alışkanlığı
  5. Dışkılama düzeni ve tarzı alinti
Son düzenleyen _Yağmur_; 3 Nisan 2017 17:33
ord_prof - avatarı
ord_prof
Ziyaretçi
21 Ağustos 2009       Mesaj #6
ord_prof - avatarı
Ziyaretçi

HEMOROİD

(BASUR) hastalığının ilaçla tedavisinin olmadığını, mutlaka cerrahi müdahele gerektiğini bildiren gazetelerde sık sık ilanlar görürsünüz.

Doğrudur. Basur hastalığını tam tedavi edebilen bir ilaç henüz bulunamamıştır. Amerika ve Almanya gibi dev ilaç Endüstrileri, Hindistan Japonya gibi nebati menşeyli ilaç üretenler de maalesef bugüne kadar bir çare bulamamışlardır. Halbuki yapılan yapılan bir istatistiğe göre insanların %35 i bir diğerine göre de %55 i bu dertten muzdariptir.

Bugün tatbik edilen cerrahi yöntemler:
1-Fistülü lastikle boğup çürüyen kısmı koparmak.
2-Bıçakla veya lazerle kesip dikmek.
3-Lazerle eritmek veya yakarak kotarize etmek.

BASUR İYİLEŞTİRİCİ:


a) DAHİLEN: Defne tohumu, Üzerlik tohumu, Halile, Asma yaprağı, At kestanesi, Deve dikeni tohumu, Ebegümeci, Labada, Kavak tomurcuğu, Servi kozalağı, Sığır kuyruğu, Tavşan memesi, Papatya, Meşe kabuğu, Ayva yaprağı, Beyaz zambak, Nar kabuğu, Mürver çiçeği.
b) HARİCEN (BANYO): Patlıcan yaprağı, Labada, Civan perçemi, Ceviz yaprağı, Mürver çiçeği, Patates, İç yağı, Pazı, Lahana, Katran, Kuru üzüm, Sirke, Tavuk yağı, Zeyt yağı, Balmumu.

BASUR için şifali

  • Acı yonga
  • Altınotu (haricen)
  • Civanperçemi (haricen)
  • Devedikeni tohumu
  • Kakao yağı
  • Mürsafi
  • Papatya (haricen)
  • Servi kozalağı (haricen)
  • Üzerlik tohumu

Basur (Hemoroid)

, düz bağırsağın (rektum) ve anüsün çok rahatsızlık verici bir hastalığıdır. Düz bağırsağın içinde ya da anüsün dışında oluşabilir. Şifalı bitkilerle içten ve dıştan yapılan tedavilerde genelde başarılı sonuçlar alınabilir. Ama her şeye rağmen, hastalığın kaynağının teşhis edilerek öncelikle tedavisi şarttır.

Eğer bu temel tedavi yapılmazsa, basurlar hep yeniden oluşacaktır. Hastalığın nedeni kronik kabızlıktır. Hastalığın oluşmasındaki ikinci önemli neden ise, karaciğer fonksiyon bozukluklarıdır. Ayrıca gebelik döneminde alt karında kan dolaşımı yetersizliğinden, hareketsizlikten veya şişmanlıktan da kaynaklanabilir.

Kan damarı duvarlarının kalıtımsal zayıflığı nedeniyle de basur memeleri oluşabilir. Bu memelerin patlaması sonucunda açık kırmızı renkli kan görülür. Bu kanın gerçekten de basurdan kaynaklanıp kaynaklanmadığının bir uzman doktor tarafından mutlaka teşhis edilmesi gerekir.

Uzun süre oturulduğunda, oturulan bölgeye kan hücum eder. Bu durum, kabızlıkla birlikte basur oluşumuna yol açar. Acaba bu duruma karşı neler yapılmalıdır? Açık havada yürüyüş veya hafif sporlar ve yüzme, alt karın bölgesinin kan dolaşımını uyarır. Ayrıca kabızlığa karşı da önlemler alınmalıdır.

Buğday kepeği, keten tohumu unu, siyah ekmek, bal, bol miktarda sebze ve pirinç harikalar yaratabilir. Anüs kaslarını çalıştırınız. Böylece damarlarda birikmiş olan kanı dağıtabilirsiniz: Günde pek çok kere, anüs kaslarını birkaç saniye boyunca sıkınız ve bu hareketi en azından 20 kere yineleyiniz.

Her dışkılamadan sonra anüsü bol suyla yıkayıp, yumuşak tuvalet kağıdı ile kurulayınız. Soğuk suda oturma banyoları, mayıs papatyası ve atkuyruğu kaynama suyu ile hazırlanan soğuk oturma banyoları rahatlatıcıdır.

Basurlar, özellikle karaciğer hastalıkları ile birlikte görüldüğünde, başka bir açıdan ele alınmalıdır. Örneğin siroz hastalığında olduğu gibi, karaciğerde kan birikimi oluştuğunda, kan basıncı bağırsaklara doğru yönelir ve düz bağırsak damarları kanla dolarak şişer.

Kapı toplardamarında (vena portea) oluşan bu yüksek basınç nedeniyle, anüs mukozası yüzeyinde veya anüs kanalı içinde basur memeleri oluşur. Basurlarından kurtulmak isteyen kişi, bu oluşumun kaynağını araştırmalı ve belki de kapı toplardamarında oluşan basıncın azaltılması yönünde adımlar atmalıdır.

Bu konuda tabii ki bir uzman doktorun görüşünün alınması gerekir. Uygulanacak olan tıbbi tedavi, basit bir yöntemle de desteklenebilir: Sabah ve akşam yemeklerinden önce 10–15 damla atkestanesi tentürü, biraz suya karıştırılarak alınır.

Kan birikimlerinin harekete geçirilmesi için, hindiba çayı günde 2-3 bardak içilebilir. Lokal tedavi olarak, meşe kabuğu veya ceviz yaprağı kaynama suyu ile uygulanan lavmanlar veya kompresler çok büyük rahatlıklar sağlayabilir, ama önce bağırsakların boşaltılması gerekir.

Başka bir tedavi biçiminde de uzun süre boyunca, gün aşırı değişimle, beyaz ballıbaba yaprağı, ahududu yaprağı veya böğürtlen yaprağı çayından günde 2 bardak içilir. Ayrıca, uzun süreli kullanımlarda civanperçemi çayı da kendisini kanıtlamıştır. Rahatsızlıklar sona erene kadar bu çay kürlerinin sürdürülmesi gerekir.

Tuzlu suyla hazırlanan mayıs papatyası buğu banyosunun üstünde 10-15 dakika kadar oturduktan sonra, kantaron yağı emdirilmiş bir pamuk, büzgen kasın sonuna kadar ulaşmak üzere, anüsten içeri sokulur. Böylece, dışkılamada rahatlık sağlanmış ve olası mukoza çatlakları önlenmiş olur.

Anüse sürülebilecek veya kompresler yapılabilecek bir merhemi herkes hazırlayabilir: 100g içyağında 20g kurutulmuş çobançantası kısaca kızartılır ve serin bir yere kaldırılır. Ertesi gün yağ tekrar ısıtılır ve tülbentten geçirilerek süzülür. Buzdolabında saklanmalıdır.

Uzun süreli uygulamalar: Isırgan otu, ahududu veya böğürtlen yaprağı çayı, dönüşümlü olarak ve balla tatlandırılarak içilebilir. Bolca çiçek balı tüketimi yararlı olur. Veya hindiba, ısırgan otu, sinirli ot eşit karışımının çayı günde 3 bardak içilir ve aynı zamanda da atkuyruğu veya atkestanesi yaprağı oturma banyoları alınabilir.

Beslenmelerinde dikkat etmesi gereken bazı hususlar vardır.

Beslenmede özellikle sulu, ılık, lifli gıdaların tüketilmesi çok yararlıdır. Yulaf ezmesi, musli, kuşburnu marmeladı gibi besinlerin tüketilmesi tavsiye edilir. Beslenmede fazla miktarda kırmızı et, katı ve kuru yiyecekler,acılı baharatlı besinler ve aşırı asitli içeceklerden kaçınmak gerekir.

Genelde bize gelen hemoroit hastalarına hemoroit macunu ve bitkisel krem öneriyoruz bunun yanında tavsiye edebileceğim bazı bitkilerden bahsetmek istiyorum.

Gotu kola; Gotu kola özellikle hint tıbbında yaygın olarak kullanılan bir bitkidir. Uzun yıllardır Avrupa da yara iyileştirici olarak ve cilt sorunlarına karşı kullanıldığı bilinmektedir. Gotu koladaki etken maddelerin kan damarlarını özelliklede toplardamarları güçlendirdiği ve esnekliğini arttırdığı saptanmıştır. toplar damarlar üzerindeki olumlu etkisi sayesinde varis,seliülit gibi sorunları gidermede kullanılır ayrıca hemoroit tedavisinde de olumlu etkileri olduğu gözlenmiştir.

Bunun yanında karahalile, at kestanesi, zerdeçal, kuşburnu, üzerlik tohumu, papatya, karakafes otu, civanperçemi gibi bitkiler kullanılabilir.

KABIZLIĞIN ÖNLENMESİ İÇİN SAĞLIKLI BESLENME ÖNERİLERİ


Ekteki listede sadece kabızlık çekenlerin değil sağlıklı olmak isteyen herkesin uyması gereken genel prensipleri bulacaksınız. Diyet; kısıtlayıcı çağrışımı nedeniyle sevimsiz bir kelime... Kimse ömür boyu kısıtlamalarla yaşamak istemez. Oysa dengeleyici bir yaklaşımla kabızlıktan ve onun neden olduğu hemoroid, fissür, şişmanlık ve hatta kanserden korunmak mümkün. Bol su, lifli gıdalar ve hareket; barsaklarınızın dostudur. Pirinç, hamur işleri, et, balık, tavuk gibi gıdaları, sebze ve meyvelerle birlikte tüketmeye çalışın. Bitki çaylarını tercih edin. Ancak abartmayın. Aynı cins bitki çayını günde 2 fincandan fazla tüketmeyin. Dilerseniz listeyi buzdolabınıza ya da mutfağın görünür bir yerine asın. Beslenme alışkanlıklarınız değiştikçe listeye daha az bakacaksınız.

DOST GIDALAR


  • Bol su (günde en az 8-10 bardak)
  • Kepek ekmeği, her türlü kepekli gıda
  • Bol sebze, meyve
  • Kabak, Ispanak, Pırasa, Lahana, Havuç, Kereviz, Semizotu, Brokoli, Enginar, Yeşil Salata, Pazı
  • Erik, Kayısı, İncir, Üzüm, Armut, (Bu meyvelerin kurusu yada hoşafı)
  • Sıcak-ılık bal şerbeti

YASAKLAR


  • Çay, kahve, kola
  • Fast-food
  • Abur cubur (cips,kraker,bisküvi vb)

KISITLANMASI YADA DENGELENMESİ GEREKEN GIDALAR


  • Pirinç
  • Beyaz undan yapılmış her türlü poğaça, kurabiye, börek, hamur işi
  • Makarna, erişte
  • Et-balık-tavuk
  • Muz Şeftali (Kabuksuz)
Bu tür gıdalar yanında uygun sebze, salata, hoşaf, meyve kombinasyonuyla tüketilmelidir. Pirinç mümkünse kabuklu olarak, unlu mamuller kepekli olarak tüketilmelidir.
Son düzenleyen _Yağmur_; 3 Nisan 2017 17:55 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
14 Eylül 2009       Mesaj #7
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Hemoroid daha çok halk arasında bilinen adı ile basur veya mayasıl kalın barsağın son kısmında yer alan damarların büyümesi veya sarkması ile ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.

NEDENLERİ


Aslında hemoroidler insan vücudunda varolan normal anatomik yapılardır. Ancak bir takım nedenlerle hemoroidler hastalıklı hale dönüşürler. Başlıca hemoroid nedenleri; kabızlık veya ishal, ailevi yatkınlık, hamilelik karın i. tümörleri, Sürekli ayakta veya oturarak çalışma, siroz

BELİRTİLERİ


Kanama, kaşıntı, akıntı, ağrı, şişlik...

TEŞHİSİ NASIL KONULUR?


Teşhis hekim tarafından gerçekletirilen muayene ile konur. Gerektiğinde anoskop veya rektoskop ile makat içersine girilere teşhis netleştirilir ve diğer karşılaşabilecek hastalıklarda böylece teşhis edilebilir.

BASKA HASTALIKLARLA KARIŞABİLİR Mİ?


Evet... Makat bölgesinde pek çok hastalıkla karışabilir. Bu hastalıklar anal fissür (makatta yırtık), fistül (makatta delik), kötü huylu tümörler, rektal prolaps (makatın sarkması), polipler, kondilom (virütik bir hastalıktır), ülser, abse ve iltihabi barsak hastalıkları şeklinde özetlenebilr. Hemoridler 2 'ye ayrılır. İç ve Dış Hemoroid... Dış hemoridler makatın içi ile tamamen ilşkisiz dışarıda olan hemoroidlerdir.İç hemoridler ise makatın içinde veya dışarıya doğru sarkan hemorid tipleridir. 4 çeşit iç hemoroid vardır. 1) Tamamen içeride sadece anoskop ile hekim tarafından tespit edilebilen hastada kanama şikayeti yapan hemoroid tipidir. 2 inci Tip hemoroid ise Dışkılama esnasında dışarıya çıkarlar ve kendiliğinden içeriye girerler. Daha çok kanama, akıntı ve kaşıntı yapabilirler. 3. üncü tip hemoroidler: Dışkılama ile dışarı çıkarlar ve elle itmek gerekir. Kanama, akıntı ve kaşıntı yapabilirler. 3 üncü tip Hemoroidler : Dışkılama ile dışarı çıkmıştır ve içeri itilemezler. Şiddetli ağrı, akıntı ve kanama yaparlar.

HEMOROİD TEDAVİSİ


Diyet önerilir. bol posa bırakan lifli gıdalar alınması uygundur. Alkol alınması engellenir. Sıcak sı,u ile pansuman faydalıdır. Birinci ve ikinci derecede hemoroidlerde kanama kontrolünü sağlamak için hemoroidn en üst kısmından bir iğne ile sklerozan (yapıştırıcı, sertleştirici) bir madde verilir ve hemodoide giden kan akımı azaltılır.. Bu yöntem birçok hastada başarılı olur ancak kısa süre etkili olur. Lastik Şeritle Bağlama yöntemi kolay bir yöntemdir. Birinci, ikinci ve üçüncü derece hemoroidlerde kullanılır. ve oldukça etkilidir. Genellikle seanslar halinde yapılır. Lazer (İnfrared Koagülasyon) En popüler tedavi yöntemidir. Hastaya pek çok avantaj sağlar. hastaya sunduğu avantajlar. Öncelikle güvelidir. Gebelerde güvenle uygulanır. Kalbin elektriksel akımı etkilemez. Uygulaması basittir. Narkoz gerektirmez. Ağrı çok çok azdır. dikiş atılmaz. Kısa sürer
DoktorTR
Son düzenleyen _Yağmur_; 3 Nisan 2017 17:46
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
mavisamsev - avatarı
mavisamsev
Ziyaretçi
4 Ocak 2014       Mesaj #8
mavisamsev - avatarı
Ziyaretçi

Hemoroid Tedavisi Bitkisel Çözüm Önerileri


MsXLabs.org

Üç adım yöntemi ile hemoroid tedavisi mümkün mü? Hemoroid Geçer mi? Herşeyde olduğu gibi bitkisel tedavi yönteminde de eğer doğru ve düzenli kullanım sağlanırsa geçmeyecek hiçbir hastalık yoktur.

Nasıl ki doktora gittiğimizde ilgili hastalığımız için ilaç veriliyor ve ilacın ne kadar kullanmanız gerektiği hakkında bilgi veriliyorsa bitkisel karışımlar, içecekler, kürler, bitkisel kremlerinde bir kullanım şekli ve kullanma süresi vardır. Eğer hastalık ilaçla, kremlerler tedavi edilmez ameliyat gibi bir cerrahi yöntem gerektiren bir tedavi yöntemi uygulanacak ise yine durum farklı değil sonuç aynıdır ameliyat sonrası bile ilgili hastalık için krem, ilaç veya farklı tedavi yöntemlerin düzenli ve bell bir zamana uyularak kullanılması gereklidir.

Söz konusu hemoroid olunca hemoroid tedavisinde de durum aynı. Ameliyat çeşidine bağlı ilaç veya krem kullanımı, ameliyatsız tedavi veya bitkisel tedavi yöntemi. Tüm bunlar hemoroid evrelerine bağlı değişen tedavi süreçleridir.

Bitkisel tedavi yöntemi avantajları; Evde uygulanabilir olması, karışımında meydana getirilecek kürün, içeceğin veya kremin karışımında gerekli olan malzemelerin bitki satan yerlerde, aktarcılarda bulunabilir olması. Kullanımı kolay ve acısız olması ve kişinin iyileşme isteği kendinde oluşarak uygulama sonrası sonuca gidilmesi gibi avantajları vardır.

Hemoroid tedavisinde her zaman bir fikir ortaya atılarak, kür, krem, karışım gibi uygulamaların hemoroid tedavisinde bitkisel yöntem olarak hemoroidin giderildiği söylenmektedir. Ancak bu tür bitkisel yöntemlerin acaba hangisi tam anlamıyla hemoroide köklü çözüm sağlamaktadır.

Bugüne kadar bir çok yöntem bitkisel kür veya farklı ilaçlar kremler kullanmış ancak hemoroid probleminden tam manasıyla kurtulmamış olabilirsiniz.

Düzenli kullanım, hemoroid derecesine göre uygulama, karışımın sürülme oranı ve ne kadar sürede uygulanması gerektiği, bitkisel tedavi sürecinde neler yapılmalı neler yapılmamalı nasıl bir yol izlenmeli hepsi üç adımda bitkisel tedavi yöntemi kitabında detaylarıyla birebir anlatılmatadır.

Anlatıldığı gibi düzenli, kullanımda ağrılar, şişlikler, kanama sona erip kullanım miktarı değişmekte ve daha az kullanımla hemoroid problemini ortadan kaldırmaktadır.
Son düzenleyen _Yağmur_; 3 Nisan 2017 17:56 Sebep: içerik düzenlendi
maraton53 - avatarı
maraton53
Ziyaretçi
7 Haziran 2015       Mesaj #9
maraton53 - avatarı
Ziyaretçi
Halk arasında basur olarak bilinen hemoroid için bakın Ahmet Maranki neler anlatıyor.
Obezite olan birisinin mutlaka basuru veya hemoroidi vardır. Halk dilinde meme olarak da adlandırıyoruz. Hemoroid, basur neden oluşur. Bağışıklık sisteminin düştüğü zaman kalın bağırsaklar, bağışıklık sisteminin yüzde 80’ini teşkil eder. Yediğiniz yemek aşağıya gitmiyorsa bağırsaklarınızda takılıyor. Halk dilinde kabız oluyorsunuz. Kabız olduğunuzda bağırsaklarınızın içi kurum bağlıyor. Soba kurumu gibi kurum oluşuyor. Bacası temizlenmemiş bir soba yanar mı? İşte bu tıkanmış gitmiyor, bozarak gidiyor bu yüzden kalın bağırsağımızda memeler oluşmaktadır. Bu yüzden kestirmeyin. Ben bu kestirme olayına kesinlikle karşıyım. Kesmeden önce araştırın kesme olayı 50 yıldır çıkmıştır. Yedi bin yıldır insan hayatında basur olayı vardır. Bu insanlar ne yapıyordu? O memeler yüzünden benim çok yakından tanıdığım sandalyede oturamayan insanlar var. Neden basur olan insanlar sandalyede oturamaz ? Çünkü kestirmiş kanıyor, yarası var, acısı var. Yüzükoyun yastık koyarak yatmak zorunda kalıyorlar. O bölgeler çok hassas kas sistemi çok önemlidir.

Sizlerde bu sıkıntılar bu sorunlar bende var diyorsanız acı ve sızı çekiyorsanız, çözüm bulamıyorum diyorsanız basurdan kurtulmak ister misiniz ? Basur kaynaklı yanma kaşınma ve kanama sizin canınızı sıkıyor mu? Yeter artık bu basur hayatımı zindan mı etti diyorsunuz. Otururken, yürürken basur acısından hayatınız karardı mı? Ne denediysem faydasını göremedim, acı ve ağrılarım kesilmedi mi diyorsunuz bu sorundan kurtulmak için kulaktan dolma teknikleri denedim olmadı. Tekrar kısa sonra başladı diyorsunuz. Beni bu basur ağrısından kurtaracak bir şey yok mu diyorsunuz. Bildiğiniz tüm teknikleri bir kenara bırakın. Sizlere çözüm diye sunulan sahte ürünleri bir kenara atın tamamı yüzde yüz bitkisel Kanada’dan ithal bir yılda 1 milyondan fazla satın alınan harika bir üründe ile karşınızdayız. Hemover basur kremi sayesin de basurundan kalıcı bir çözüm getiriyoruz.

Hemower basur kremi ile acıya sızıya artık son vereceksiniz.
Basur kremi ilaç değil değil kapsül değil doğal bir kremdir. Çok hızlı etki eden bir üründür Hemover 3 günde etkisini gösterir.
Hemower kullanıldığı bölgeye hemen etkisini gösterir tesir eder ve şikayetlerinizden sizi kurtarmış olur. Kalıcı bir etki yaratır.

Son düzenleyen _Yağmur_; 3 Nisan 2017 17:58 Sebep: mesaj düzeni
ferit33 - avatarı
ferit33
Kayıtlı Üye
1 Mart 2017       Mesaj #10
ferit33 - avatarı
Kayıtlı Üye

Hemoroid Neden Olur?


1- Fiziksel aktivitenin çok az olduğu yaşam tarzından dolayı: Bilgisayar, televizyon gibi cihazların karşısında çok çok uzun süreli oturan kişiler potansiyel hemoroid hastalarıdır. Bunun yanında uzun yol şoförleri, çok uzun süreli ve hiç kalkmaksızın oturarak çalışmak zorunda olanlar, pilotlar vb. gibi meslek sahipleri ciddi birer hemoroid hasta adaylarıdır. Bu sebeple kişiler sık sık kalkıp 5 ila 10 dakika arasında yürümelidirler.
2- Sürekli ayakta durarak çalışmak zorunda olanlarda: Yukarıdaki sürekli oturma fiilinin tam tersine, sürekli ayakta durarak çalışmak zorunda olan kişiler de birer hemoroid hastası adayıdır. Bu kişiler de yine yukarıdaki kişilerin tersine arada bir molalar vererek oturmalı ve dinlenmelidirler.
3- Gebelik ve doğum: Gebelik ve doğum sürecinde intra-abdominal baskı (karın iç basıncı) artar ve bu sebeple gebelik ve doğum sürecinde bayanların hemoroid hastası olma riski oldukça yüksektir.
4- Bağırsak alışkanlığındaki değişim: Kişinin kabız olması ve buna bağlı olarak uzun süreli ıkınmalar ve ishal de hemoroide neden olur.
5- Alkol alışkanlığı: Sürekli ve aşırı miktarda alınan alkol de hemoroidi tetikleyen bir etmendir.
6- Oturarak yapılan spor etkinlikleri: Bazı sporlar vardır ki oturarak yapılır. Bunlar için at binmek, bisiklet sürmek gibi örnekler verilebilir. Yukarıdaki anlatılan oturarak yapmak zorunda olunan meslek grupları gibi, bu sporlar da yine hemoroid için birer katalizör vazifesi görür.
7- Tümörler ve kalın bağırsak kanseri: Yine kalın bağırsak kanseri ve tümörler de hemoroide neden olur.
8- Yaşlanmak: Uzmanlara göre yaşlılık da hemoroide neden olur diyebileceğimiz sebepler arasında sayılmaktadır. Zira 45 ila 65 yaş arasında hemoroid gözlenme oranı oldukça yüksektir.
9- Genetik faktörler: İlginçtir ki vücudun hemoroide yakalanma riski genetik olarak diğer kuşaklara geçebilme eğilimi göstermektedir.
10- Kronik öksürük: Bu ilişkilendirmedeki kanıtlar yetersiz olmakla birlikte Kronikleşen bir düzeyde öksüren kişilerde hemoroid riski vardır.
11- Ağır kaldırma: Ağır kilo kaldıran kişiler ve özellikle halter sporu ile ilgilenen kişilerde de yine hemoroide yakalanma riski oldukça yüksektir.
12- Obezite: Aşırı kilolu insanlar da hemoroid hastalığına yakalanma riski ile karşı karşıya bulunmaktadırlar.
Görüldüğü üzere hemoroide neden olan bir çok sebep vardır. Ve belki de bunların birçoğu ilk kez okuduğunuz sebeplerdir.

Benzer Konular

3 Nisan 2017 / Ziyaretçi Tıp Bilimleri
3 Nisan 2017 / Ziyaretçi Tıp Bilimleri
3 Nisan 2017 / cangül Tıp Bilimleri
17 Kasım 2011 / Misafir Soru-Cevap