Arama

Kan Pıhtılaşması (Koagülasyon)

Güncelleme: 20 Haziran 2016 Gösterim: 114.358 Cevap: 3
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
14 Eylül 2006       Mesaj #1
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi

Kan Nasıl Pıhtılaşır?


Bir sıvı içinde koloidal durumda bulunan bir maddenin sıcaklık, soğukluk, yabancı maddeler, asitlik değişmesi vb. etkenlerle bir araya toplanıp koloit durumundan çıkarak çökmesi. Kan plazması içinde koloidal durumda bulunan alyuvarlar ve akyuvarlar da, yine plazma içinde bulunan fibrinojenin havayla teması sonucu fibrine dönüşmesiyle toplanarak pıhtılaşırlar. Kan pıhtılaşması, kanın herhangi bir nedenle damarlar dışına çıkmasıyla görülür. Pıhtılaşmayı sağlayan fibrin bir ağ gibi alyuvarlar ile akyuvarları tutar ve yaklaşık bir saat sonra büzülerek plazmayı dışarı atar. Aslında kanın pıhtılaşması karmaşık bir biyokimyasal olaydır. Pıhtılaşmayı sağlayan maddelerin başında K vitamini gelir. Pıhtılaşmayı ortadan kaldırmak için de K antivitamini ve heparin verilir.
Sponsorlu Bağlantılar
Sizlerle o dışarıdan eve girmediğiniz çocukluk yıllarınıza geri dönelim.. Arkadaşlarınızla sokakta oyun oynarken kaç kere yere düşüpte dizleriniz, kollarınız yara bere içinde ağlayarak eve döndünüz hatırlıyor musunuz? Anneniz sizi o halde görünce önce ''Niye dikkat etmiyorsun? '' diye azarlar, sonra yaralı olan bölgeyi mikrop kapmasın diye temizlerdi. Yaranız temizlendikten
Ad:  kanpıh1.jpg
Gösterim: 9525
Boyut:  61.6 KB
sonra yaranın üzeri, hemen kabuk bağlardı. Bu kabukta yara iyice kapandıktan sonra kuruyup kendiliğinden düşerdi.


Ufak bir yaranın kısa bir süre içinde kapanması sanırım sizlerinde dikkatini çekmiştir. Herhangi bir kesik olayında neden insan kan kaybından ölmez? Kanın durmasını sağlayan nedir? İşte bütün bu soruların cevabı çok kolay; Kanın Pıhtılaşma özelliğinin olması. Kanın pıhtılaşmasının nasıl olduğunu anlatmadan önce kanın yapısı ve görevlerini hakkında çok kısa bir bilgi vereceğiz.


KANIN YAPISI


Kan; Alyuvar, akyuvar ve trombositler ile çeşitli kimyasal maddelerin bir arada bulunduğu sıvı bir dokudur. 3 tip kan hücresi vardır.

- Alyuvarlar: Sayı olarak daha fazladır ve yaşam için gerekli oksijeni sağlar.

- Akyuvarlar: İnsanın organizmasını dış etkilere karşı savunurlar.

- Trombositler : Pıhtılaşmayı sağlar. Kanın birçok görevi vardır. Bu görevleri 2 genel başlık altında toplamak mümkün. Bunlar Organizmanın korunması (Pıhtılaşma, bağışıklık sistemi )ile bir organdan diğer organa madde ve ısı taşınmasıdır.

KANIN PIHTILAŞMASI


Herhangi bir nedenle (yaralanma, çizik, kesilme ) başlayan bir kanamada; kan damarlarından kanın akmasını önlemek amacıyla meydana gelen süreçlerin tümüne ''Pıhtılaşma'' deniyor. Peki eğer pıhtılaşma olayı gerçekleşmeseydi ne olurdu? Çok basit; en ufak bir kanama bile durdurulamazdı ve kan kaybından ölürdük.
Vücudumuzda bir kesik veya yaralanma olduğunda kanamayı önlemek (Pıhtılaşmayı sağlamak) için ilk olarak hasarlı damar Serotonin salgılayarak büzülür. Böylece kanın akması azalır. Daha sonra kanın içinde dağınık şekilde dolaşan trombositler devreye girer. Trombositlerde özel bir madde salgılayarak diğer enzimlerin bir yerde toplanmasını sağlar. Bu olayı karıncaların bir yerde yem buldukları zaman diğer karıncalarında orada toplanmasına benzetebiliriz.
Trombin (Thrombin) kanı pıhtılaştıran bir proteindir. Trombin'e ne kadar ihtiyaç varsa o kadar üretilir. Trombin, plazmada bulunan ve suda erime özelliği olan Fibrinojeni fibrine yani suda erimeyen haline dönüştürür. Bu da pıhtılaşma olayının esas işlemidir. (Kanın pıhtılaşmasında temel madde zaten Fibronojen proteinidir. Fibronojen, vücut içinde erimiş halde bulunmaktadır. Pıhtı işleminin durağan halidir.)
Fibrinin dış yüzeyinde yapışkan parçalar bulunur. Yaranın olduğu bölgede bu molekül yapışkan özelliğinden dolayı diğer fibrin moleküllerine yapışır ve uzun bir zincir meydana gelir. Oluşan bu zincirler birbirlerinin üstünden geçerek balık ağına benzeyen bir pıhtı ağı oluştururlar. (Bu olayı da örümceklerin ağ örmesine benzetebiliriz.) Oluşan bu pıhtı ağı kan hücrelerinin vücuttan dışarı çıkmasını engeller.

Görüldüğü gibi vücudumuzda bir kesik veya yaralanma olayı olduğunda; vücut hemen sistemli bir şekilde harekete geçerek açılan yarayı bir an önce onarmaya çalışıyor.
Aynı sistem kolumuzu veya bacağımızı bir sehpaya veya ağır bir eşya çarptığımız zamanda devreye giriyor. Çarpmanın etkisiyle çarptığımız bölge hemen morarır. Çünkü kılcal damarlar parçalanır ve iç kanama meydana gelir. Burada da hemen kanın pıhtılaşma özelliği devreye gire ve tedavi başlar.
Son olarak sizlere bir bilgi daha; Ameliyatlardan önce doktorlar hastanın kanını aldırarak, hastanın kanının ne kadar zamanda donacağını tespit ettirir. Çünkü bazı insanların kanı çabuk pıhtılaşmaz ve kanama hemen durmaz. Bu durumda ameliyat ve ameliyat sonrasında bazı zorluklara yol açabilir.

KAN PIHTILAŞMASI, DÜŞÜK NEDENİ


Daha önce düşük yapan ve yeniden hamile kalan kadınlarda, FVL (Factor V Leiden Geni) taraması yapılması, gerektiğinde kan inceltici tedavi uygulanarak hastaların gözlemlenmesi salık verildi.

Kan pıhtılaşmasına yol açan genetik mutasyon hamile kadınlarda düşüklere yol açabiliyor.
Kan pıhtılaşmasına yol açan genetik mutasyonun, hamile kadınlarda yeniden düşüklere yol açabildiği saptandı. İngiliz bilim adamlarının Human Reproduction adlı dergide yer alan araştırma raporuna göre, hamileliğin 12 haftasına kadar düşük yapan kadınlarda, Factor V Leiden Geni’nin (FVL) yeniden düşüklere neden olduğu ilk kez belirlendi.

Araştırma, mutasyona uğrayan FVL geni taşıyan 25 kadın ile 198 normal hamile kadın üzerinde yapıldı. Mutasyona uğrayan FVL geni taşıyanlarda normal doğum oranı yüzde 40, FVL geninin normalini taşıyan kadınlarda ise bu oran yüzde 70 olarak saptandı.

Uzmanlar, genetik mutasyonların kan pıhtılaşma mekanizmasını etkilediğine ve bunun plasentadaki kan damarlarında pıhtılaşmaya yol açtığına dikkat çekti.

FVL TARAMASI ÖNERİLDİ


Daha önce düşük yapan ve yeniden hamile kalan kadınlarda, FVL taraması yapılması, gerektiğinde kan inceltici tedavi uygulanarak hastaların gözlemlenmesi salık verildi.

Imperial Koleji bilim adamlarından Dr. Raj Rai, mutasyona uğrayan gen taşıyan birçok hamile kadının normal doğum yapabildiğini, aynı zamanda kan pıhtılaşmasıyla ilgili başka riskler taşıyan kadınların daha çok risk altında olduklarını kaydetti.
FVL geninin taranması için “Thromboelastogdaphy” adında yeni bir teknik geliştirilmeye çalışılıyor. Bu teknikle doğal kan pıhtılaşmasının daha sağlıklı gözlemlenmesi planlanıyor.

Pıhtılaşma BozukluklarıPıhtılaşma bozuklukları nedeniyle görülen kanamalar herediter (hemofili ve Von Willebrand hastalığı) ve edinsel (idiopatik trombositopenik purpura ve yaygın intravasküler koagülasyon) olarak iki gruba ayrılır. Herediter pıhtılaşma bozuklukların %95’i faktör VIII (hemofili A) ve faktör IX ( hemofili B) eksikliği nedeniyle görülür. Faktör XI’in (hemofili C) eksikliğine bağlı hemofiliye daha az oranda rastlanılır.

Hemofili A ve B’nin genetik ve klinik bulguları benzerdir. Hemofili kan pıhtılaşma faktörlerindeki bozuklukla karakterize yaşam boyu devam eden herediter bir bozukluktur. Hastalık asemptomatik kadın taşıyıcılar tarafından erkek çocuklara geçirilir. Hemofili X kromozomuna bağlı resesif geçiş gösterir. Hemofiliye neden olan geni iki Xkromozomundan birinde taşıyan kadınlar taşıyıcı olarak kabul edilir. Diğer X kromozomu normal olduğu için taşıyıcı kişiler asemptomatiktir. Erkeklerde bir X bir Y kromozomu vardır. Bu nedenle, X kromozomlarında hemofiliye neden olan geni taşıyan erkeklerde hastalık görülür.

Eğer baba hemofili ve hamile anne taşıyıcı ise gebeliğin erken dönemlerinde fetusun cinsiyetini belirlemek için amniosentez yapılmalıdır. Taşıyıcı bir annenin her gebeliğinde hemofilili çocuğa sahip olma şansı %25‘dir. Eğer çocuk erkekse hemofili olma şansı, kızsa taşıyıcı olma şansı %50’dir. Taşıyıcı bir anne normal bir baba ile evlendiğinde, kız çocuklarının taşıyıcı ve normal olma şansları %50’dir. Erkek çocukların hemofili ya da normal olma şansları da %50’dir. Anne taşıyıcı değil ve bab hemofili ise kız çocuklarının tümü taşıyıcı ve erkek çocukların tümü normaldir (hemofili görülmez).

Hemofilin birkaç nesil boyunca gizli kalma olasılığı vardır. Bu durumda erkek çocuklardan biri hemofilili olarak doğduğu zaman hastalığın aile öyküsü belirgin değildir. Ayrıca, hemofili spontan genetik mutasyon sonucunda da ortaya çıkabilir. Hemofilisi olan kişilerin 1/3 den fazlasında hastalığa ilişkin aile öyküsü açık değildir.

Klasik hemofili A, hemofilili kişilerin %75’ini etkilemektedir. Hemofili A’da plazmada faktör VIII (antihemolitik faktör) eksikliği söz konusudur. İkinci en yaygın hemofili tipi faktör IX eksikliği nedeniyle görülen hemofili B’dir. Hemofili A’nın görülüş sıklığı, hemofili B’den 5 defa daha fazladır. Ayrıca çok az oranda bireylerde faktör XI eksikliğine bağlı olarak hemofili C görülmektedir. Hemofili C, otozomal resesif geçiş gösterir ve hem erkekleri hem de kızları etkiler.
BAKINIZ
Kan Nedir - Kanın Yapısı, Özellikleri ve Görevleri
Kan Hücreleri Nedir - Kan Hücrelerinin Yapısı ve Görevleri

Kan Bağışı Nedir? Nasıl Kan Bağışı Yapılır?
Kan Nakli (Kan Transfüzyonu)

Hemofili

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 20 Haziran 2016 23:33
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
18 Ocak 2013       Mesaj #2
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
  • Aşırı Kan Pıhtılaşması Nedir?

    Sponsorlu Bağlantılar
    Aşırı kan pıhtılaşması, kan pıhtılarının çok kolay oluşması ya da uygun biçimde çözünmemesi durumudur. Normal koşullarda, kan pıhtıları kan damarı duvarlarındaki küçük kesik ya da çatlakları kapatmak ve kanamayı durdurmak için oluşur.

    Kan damarındaki kan akımının yavaş olması da kan pıhtısı oluşumuna neden olabilir. Örneğin, bir kan damarı daraldığında, kan damar içinde hareket ettiğinden yavaşlayabilir.
    Ad:  kanpıhtı2.jpg
Gösterim: 7111
Boyut:  62.5 KB


    Aşırı kan pıhtılaşmasının birçok nedeni vardır. Kan ile ilgili sorunlar, kan damarı bozuklukları ya da diğer faktörler bu durma neden olabilir. Nedenden bağımsız olarak, sorun olan kan pıhtıları kan akımını sınırlayabilir ya da engelleyebilir. Bu durum vücudun organlarına zarar verebilir ve ölüme bile neden olabilir.

    Genel Özet
    Aşırı kan pıhtılaşması kazanılmış ya da genetik olabilir. Aşırı kan pıhtılaşmasının kazanılmış nedenleri genetik nedenlerinden daha yaygındır.
    "Kazanılmış” terimi başka bir hastalık, durum ya da faktörün olayı tetiklediğini ifade eder. Örneğin, ateroskleroz kan pıhtısı oluşumuna neden olacak biçimde kan damarlarına zarar verebilir. Ateroskleroz, atardamarlarınızda plak adı verilen yağlı maddelerin oluştuğu bir hastalıktır.
    Aşırı kan pıhtılaşmasının diğer kazanılmış nedenleri sigara, kilolu olmak, obezite ve hastanede yatmaktır.
    "Genetik" hatalı bir genin neden olduğu durumdur. Aşırı kan pıhtılaşmasına neden olan genetik bozuklukların çoğu kan pıhtılaşması için gerekli proteinlerde ortaya çıkar. Bozukluk kan pıhtısını geciktiren ya da çözen maddelerde de ortaya çıkabilir.
    Duruma ait kazanılmış ve genetik nedenler arasında ilişki olmamakla birlikte, bir kişide ikisi de olabilir. Aşırı kan pıhtılaşması için en yüksek riske sahip kişiler iki nedene de sahiptir.

    Genel Görünüm
    Aşırı kan pıhtılaşmasının genel görünümü ve tedavisi, kan pıhtılarının nedenine, ne kadar şiddetli olduğuna ve ne kadar kontrol edilebileceğine bağlıdır.
    Yaşamı tehdit eden kan pıhtıları acil olarak tedavi edilir. Kan sulandırıcı ilaçlar kan pıhtılaşma sorunları için rutin tedavi olarak kullanılır. Bazı kişiler bu ilaçları yaşamları boyunca almak zorundadır.
    İlaçlar ve uzun süreli bakım ile aşırı kan pıhtılaşması olan kişilerin çoğu başarılı biçimde tedavi edilebilir.

    Aşırı Kan Pıhtılaşmasının Diğer İsimleri
    • Hiperkoagülasyon bozuklukları ya da durumları.
    • Hiperkoagülasyon.
    • Tromboembolik durumlar.
    • Trombofili. Bu isim çoğunlukla genetik durumlar için kullanılır.
    • Trombotik bozukluklar.
  • Aşırı Kan Pıhtılaşmasının Nedenleri Nelerdir?
    Aşırı kan pıhtılaşmasının nedenlerinin anlaşılması için vücuttaki normal kan pıhtılaşma sürecinin bilinmesinin yararı olacaktır.

    Normal koşullarda, kan pıhtıları kan damarı duvarlarındaki küçük kesik ya da çatlakları kapatmak ve kanamayı durdurmak için oluşur. Kanamanın durması ve iyileşmenin ortaya çıkması ardından vücut pıhtıları parçalar ve atar.

    Kan pıhtılaşması karmaşık bir süreçtir fakat esas olarak aşağıdakileri içerir:
    1. Kan damarlarını döşeyen hücrelerin iç tabakası. Bu hücreler kan pıhtısı oluşumuna nedenleri içinde temel bir role sahiptir.
    2. Pıhtılaşma faktörleri. Bu proteinler bir fibrin (bir tür protein) ağının oluşmasına yardımcı olur. Fibrin, bir kan pıhtısını birleştirmek için zamk gibi davranır.
    3. Trombositler: Bu küçük kan parçacıkları pıhtı oluşturmak üzere birbirlerine yapışabilir.


    Aşırı kan pıhtılaşması, vücudun pıhtılaşma sürecinin değişmesi ya da yanlış tetiklenmesi sonucu ortaya çıkabilir. Kan pıhtıları beyin, kalp, böbrek, akciğer ve ekstremitelerdeki atardamar ya da toplardamarlarda oluşabilir ya da bunlara gidebilir. (Atardamar ve toplardamarlar kanı kalbinize ve vücudunuza taşıyan kan damarlarıdır.)
    Belli hastalık ve durumlar, genetik mutasyonlar, ilaçlar ya da diğer faktörler aşırı kan pıhtılaşmasına neden olabilir.

    Hastalıklar ve Durumlar
    Birçok hastalık ve durum kanın çok fazla pıhtılaşmasına neden olabilir ya da kan pıhtılarının uygun çözünmesini engelleyebilir. Belli hastalık ve durumların vücudun belli yerlerinde pıhtı oluşumuna neden olmaları daha olasıdır.

    Antifosfolipid Antikor Sendromu
    APS adı da verilen bu durun otoimmün bir bozukluktur. Sizde APS varsa, vücudunuz bir tür yağ olan fosfolipidlere saldıran antikorlar (proteinler) üretir. Fosfolipidler kan hücreleri ve kan damarlarını döşeyen hücreler dahil olmak üzere tüm canlı hücrelerde ve hücre membranlarında bulunur.
    APS’de antikorlar vücudun atardamar ve toplardamarlarında kan pıhtısı oluşumunu tetikleyebilir. Bu kan pıhtıları sık düşük dahil olmak üzere birçok sağlık sorununa yol açabilir.
    APS kadınlarda ve lupus gibi diğer otoimmün ya da romatizmal bozuklukları olan kişilerde daha yaygındır. ("Romatizmal" terimi eklem, kemik ya da kasları etkileyen bozuklukları ifade eder.)

    Kemik İliği Bozuklukları

    Bazı kemik iliği bozuklukları PV ve trombositemiye neden olabilir.
    PV vücudunuzun çok fazla kırmızı kan hücresi yapmasından kaynaklanan nadir görülen bir kan hastalığıdır. Bu fazla kırmızı kan hücreleri kanınızın normalden daha koyu olmasına yol açar. Bu durum küçük kan damarlarınızdan kan akışını yavaşlatarak kan pıhtısına yol açabilir.
    Trombositemi vücudunuzun çok fazla trombosit ürettiği bir durumdur. Trombositler kan pıhtısı oluşturmak üzere birbirine yapışabilir.

    Trombotik Trombositopenik Purpura ve Yaygın İntravasküler Koagülasyon
    Trombotik trombositopenik purpura ya da TTP ve yaygın intravasküler koagülasyon ya da DIC, kan pıhtılarına neden olabilen nadir fakat ciddi iki durumdur.
    TTP vücudunuzun beyin, böbrek ve kalp damarları dahil olmak üzere, küçük kan damarlarında kan pıhtısı oluşumuna neden olur.
    DIC gebelik, şiddetli infeksiyon ya da şiddetli travmanın nadir bir komplikasyonudur. DIC tüm vücutta aniden ince kan pıhtıları oluşumuna neden olur.

    Kan Pıhtısı Yıkımı ile İlgili Sorunlar
    Bir kan pıhtısı görevini yaptıktan sonra vücut normal olarak pıhtıyı tutan fibrini parçalar.
    Bazı nadir genetik ve kazanılmış durumlar kan pıhtısını tutan fibrin ağını etkiler. Bu nedenle, pıhtılar uygun biçimde parçalanmaz ve vücutta gereğinden fazla kalır.
    Örneğin bir durumda, vücuttaki fibrin anormaldir ve parçalanmaya direnç gösterir. Diğer bir durumda, vücutta plazmin miktarı azalmıştır. Bu protein fibrinin parçalanması için gereklidir.

    Esas Olarak Kalbi ve Beyini Etkileyen Aşırı Kan Pıhtılaşması
    Kan damarlarının düz iç yüzeyini zarar veren herhangi bir durum kan pıhtılaşmasını tetikleyebilir. Bu durumların çoğu kazanılmış durumlardır. Bununla birlikte bazı genetik sorunlar da kan damarlarının düz iç yüzeyine zarar verebilir.
    Bazı hastalık, durum ya da faktörler esas olarak kalp ve beyin atardamar ve toplardamarlarında aşırı kan pıhtılaşmasını tetikleyebilir.

    • Ateroskleroz, atardamarlarınızın içinde plak adı verilen yağlı maddelerin oluştuğu bir hastalıktır. Zaman içinde bu plak yırtılabilir. Trombositler hasarlı bölgede kan pıhtısı oluşturmak üzere bir araya gelir. Ateroskleroz kan damarı duvarları hasarının temel bir nedenidir.
    • Vaskülit, vücudun kan damarlarda inflamasyon gelişmesine neden olan bir bozukluktur. Kan damarlarının hasarlı bölgesinde trombositler yapışarak kan pıhtısı oluşturur. Vaskülit de kan damarı duvarları hasarının temel bir nedenidir.
    • Diyabet, atardamarlarda plak oluşum riskini artırır. Diyabetli kişilerin yaklaşık %80’i tehlikeli kan pıhtıları nedeniyle ölmektedir. (Bu ölümlerin %75’i kalp ve kan damarları ile ilgili komplikasyonlara bağlıdır.)
    • Kalp yetmezliği, kalbin hasar görmesi ya da zayıflaması nedeniyle vücudun gereksinimlerini karşılayacak yeterli kanı pompalayamaması durumudur. Bu durum kan akımını yavaşlatarak kan pıhtısı oluşumuna neden olabilir.
    • Atrial fibrilasyon, ya da AF, en yaygın görülen aritmi tipidir. Aritmi kalp atımının hızı ya da ritmi ile ilgili bir sorundur. AF kalbin üst odacıklarında kanın göllenmesine neden olabilir. Bu da kan pıhtısı oluşumuna neden olabilir.
    • Kiloluluk ve obezite, kişinin toplam vücut ağırlığının çok fazla olmasını ifade eder. Kiloluluk kas, kemik ve/veya sudan kaynaklanan vücut ağırlığı fazlasıdır. Obezite aşırı miktarda vücut yağına sahip olmaktır. Bu durumlar kan pıhtılaşma riskini artıracak olan ateroskleroza yol açabilir.
    • Metabolik sendrom. Bazı araştırmalar metabolik sendromu olan kişilerin aşırı kan pıhtılaşması riskinin artmış olduğunu göstermektedir. Metabolik sendrom kalp hastalığı ve diğer sağlık sorunlarına sahip olma riskinizi artıran bir grup risk faktörü için verilen bir isimdir.

    Esas Olarak Ekstremiteleri Etkileyen Aşırı Kan Pıhtılaşması
    Kan pıhtıları ekstremitelerin derin toplardamarlarında oluşabilir. Bu durum derin ven trombozu (DVT) olarak adlandırılır. Çoğunlukla bacaklardaki derin toplardamarları (venleri) etkiler.

    Derin bir toplardamardaki kan pıhtısı parçalanabilir ve kan dolaşımı ile ilerleyebilir. Pıhtı akciğerlere gidip kan akımını engellediğinde, bu durum pulmoner embolizm ya da PE olarak adlandırılır.

    Bazı hastalık, durum ya da faktörler esas olarak ekstremitelerin derin toplardamarlarında aşırı kan pıhtılaşmasını tetikleyebilir. Bazı örnekler:

    • Büyük bir ameliyat, ciddi bir tıbbi hastalık, travma ya da kemik kırığı nedeniyle hastanede yatmak. Uzun periyotlarla hareketsiz kaldığınızda, toplardamarlardaki kan akımı yavaşlar. Sonuç olarak bacaklarda kan pıhtıları oluşabilir.
    • "Turist sınıfı" ("ekonomi sınıfı"). Bu terim araba ya da uçak gibi bir yerde uzun süre aynı pozisyonda kalmak zorunda olunan durumu ifade etmektedir. Bir pozisyonda kalmak kan akımını yavaşlatır ve bacaklarınızda kan pıhtısı oluşumuna yol açabilir.
    • Kanser gelişimi ve kanser tedavisi.

    Genetik Mutasyonlar

    Aşırı kan pıhtılaşmasının genetik nedenleri en sık olarak gen mutasyonlarından (normal genlerdeki değişikliklerden) kaynaklanmaktadır.
    Yaygın mutasyonlar arasında Faktör V Leiden ve Protrombin G20210A mutasyonları bulunmaktadır. C ve S protein eksiklikleri ve antitrombin III eksikliği ise oldukça nadir görülen genetik mutasyonlar arasındadır.

    İlaçlar
    Bazı ilaçlar vücudun normal kan pıhtılaşma sürecini bozabilir. Kadınlık hormonu östrojeni içeren ilaçlar, kan pıhtılaşma riski artışı ile ilişkilidir. Östrojen içeren ilaçlara örnek olarak doğum kontrol hapları ve tedavisi verilebilir.
    Heparin kan pıhtılaşmasının önlenmesinde yaygın olarak kullanılan bir ilaçtır. Fakat bazı kişilerde ilaç kan pıhtısına ve trombosit sayısında azalmaya neden olabilir. Bu durum heparin kaynaklı trombositopeni (HIT) olarak adlandırılır.
    Heparin genellikle hastanede uygulandığından HIT nadiren hastane dışında ortaya çıkar. HIT durumunda vücudun bağışıklık sistemi heparin ve trombositlerin yüzeyindeki bir proteine saldırır. Bu saldırı trombositleri kan pıhtısı oluşumunu başlatmaya yöneltir.

    Kan Pıhtılaşma Sürecini Değiştirebilen Diğer Faktörler

    Diğer birçok faktör de pıhtılaşma sürecini değiştirebilir ve aşırı kan pıhtılaşmasına yol açabilir. Yaygın örnekler:

    • Sigara kullanımı. Sigara kullanımı istenmeyen kan pıhtısı riskini büyük oranda artırır. Trombositlerin daha fazla bir araya gelmesine yol açar. Sigara kullanımı kan pıhtısı oluşumuna neden olabilecek biçimde kan damarlarının iç yüzeyine zarar verir.
    • Artmış homosistein düzeyleri. Homosistein yüksek vasküler hastalık riski ile ilişkili bir amino asittir. Bu maddenin düzeyini artması atardamarın iç yüzeyine zarar verebilir.
    • Gebelik. Kadınların gebelik sırasında kan pıhtısı geliştirme olasılığı altı kat fazladır. Bunun nedeni, gebelik sırasında kanlarında daha fazla trombosit ve pıhtılaşma faktörü olmasıdır. Ayrıca, gebelik sırasında uterus toplardamarları sıkıştırır. Bu durum kan pıhtısı oluşumuna neden olabilecek biçimde kan akımını yavaşlatır.
    • HIV ve HIV tedavileri. Enfeksiyonu olan, belli ilaçları kullanan, hastanede yatan ya da 45 yaşından büyük HIV hastalarında kan pıhtısı riski en yüksektir.
    • Dehidratasyon. Vücudunuzda yeterli sıvı olmaması durumudur. Bu durum kan damarlarınızın daralmasına ve kanınızın koyulaşmasına neden olur. Kan pıhtısı oluşma olasılığını artırır.
    • Organ transplantları ile venöz kateter ve diyaliz şantları gibi implantasyon cihazları. Damar duvarında hasar oluşturabilecek kan damarı ameliyatları ya da girişimleri. Bu da kan pıhtısı oluşumuna neden olabilir. Kateter ve şantlar da kan pıhtılaşmasını tetikleyebilecek ve insan tarafından oluşturulmuş yüzeylere sahiptir.
  • Kimler Aşırı Kan Pıhtılaşması Riski Altındadır?
    Aşırı kan pıhtılaşması için en yüksek riske sahip kişilerde hem kazanılmış hem de genetik risk faktörleri vardır. Örneğin, sigara kullanıyorsanız, Faktör V Leiden mutasyonu ve aterosklerozunuz varsa, bu risk faktörlerinden yalnızca birine sahip olan bir kişiye göre daha fazla riskiniz vardır.

    Aşırı kan pıhtılaşmasına yol açabilen hastalıklar, durumlar ve diğer faktörler hakkında bilgi almak için "Aşırı Kan Pıhtılaşmasının Nedenleri Nelerdir?" bölümüne bakınız.

    Genetik Risk Faktörleri
    Eğer aşağıdakilere sahipseniz, aşırı kan pıhtılaşmasının genetik bir nedenine sahip olma olasılığınız yüksektir:
    • Tehlikeli kan pıhtılaşması olayı yaşamış aile üyeleri
    • 40 yaşından önce tekrarlayan kan pıhtısı öyküsü
    • 50 yaşından önce kalp krizi ya da inme öyküsü
    • Açıklanamayan düşük öyküsü


    Faktör V Leiden kan pıhtılaşma sürecini değiştirebilecek daha yaygın görülen genetik mutasyonlardan biridir. Bu mutasyon genel popülasyonda %5-15 oranında bulunmaktadır.
    Faktör V Leiden genetik kan pıhtılaşma bozuklukları olgularının dörtte birinden sorumludur. Bu mutasyon çoğunlukla Avrupa kökenli kişilerde bulunmaktadır.

    Diğer Risk Faktörleri
    Aşırı kan pıhtılaşmasının diğer bir risk faktörü lupus ile ilişkili olan antifosfolipid antikor sendromudur. Bu durum ABD popülasyonunu %4-14 oranında etkilemektedir.


  • Aşırı Kan Pıhtılaşmasının Belirti ve Semptomları Nelerdir?
    Aşırı kan pıhtılaşmasının belirti ve semptomları pıhtının nerede oluştuğuna bağlıdır. Örneğin, kalp ya da akciğerdeki kan pıhtısı semptomları göğüs ağrısı, nefes darlığı ve kol, sırt, boyun ve çenede olmak üzere vücudun üst tarafında rahatsızlıkları içerebilir. Bu semptomlar bir kalp krizi ya da pulmoner embolizm (PE) gösterebilir.

    Bacaktaki derin venlerdeki kan pıhtısının belirti ve semptomları bacağın alt tarafında ağrı, kızarıklık, sıcaklığı içerebilir. Bu belirti ve semptomlar derin ven trombozunu (DVT) gösterebilir.
    Beyindeki bir kan pıhtısının belirti ve semptomları baş ağrısı, konuşma değişiklikleri, paralizi (hareket edememe), baş dönmesi ve konuşma ya da konuşulanı anlama güçlüklerini içerebilir. Bu belirti ve semptomlar bir inmeyi gösterebilir.

    Bu belirti ve semptomlarınız varsa, hemen doktorunuzu arayınız. Kan pıhtısının nedeninin bulunması ve olabildiğince erken tedavi edilmesi gerekir. Acil tedavi edilmeniz gerekebilir.

    Kan Pıhtılarının Komplikasyonları

    Kan pıhtıları beyin, kalp, böbrek, akciğer ve ekstremitelerdeki atardamar ya da toplardamarlarda oluşabilir ya da bunlara gidebilir. Kan pıhtıları kan akımını sınırlayabilir ya da engelleyebilir. Bu durum vücudun organlarında hasar oluşturabilir ve birçok soruna neden olabilir. Bazı olgularda kan pıhtıları ölümcül olabilir.

    İnme
    Beyindeki bir kan pıhtısı inmeye neden olabilir. Beyninizdeki kan akımı kesildiğinde bir inme ortaya çıkabilir. Kan akımı birkaç dakikadan daha uzun süre kesildiğinde, beyin hücreleriniz ölmeye başlar. Bu durum beyin hücrelerinin kontrol ettiği vücut bölümlerinde bozukluğa yol açar. İnme uzun süreli beyin hasarı, uzun süreli yeti yitimi, paralizi (hareket edememe) ya da ölüme neden olabilir.

    Kalp Krizi
    Bir koroner arterdeki kan pıhtısı kalp krizine yol açabilir. Kalp kasının bir bölümünde kan akımı engellendiğinde kalp krizi ortaya çıkar. Kan akımı hemen geri dönmez ise, kalp kasının bu bölümü oksijensizlikten hasar görür ve ölmeye başlar. Kalpteki bu hasar belirgin olmayabilir ya da kalp yetmezliği ya da aritmi (düzensiz kalp atımı) gibi şiddetli ya da uzun süreli sorunlara neden olabilir.

    Böbrek Sorunları ve Böbrek Yetmezliği
    Böbreklerdeki bir kan pıhtısı böbrek sorunlarına ya da böbrek yetmezliğine yol açabilir. Böbrekler sıvı ve atıkları vücuttan atamadıkları zaman böbrek yetmezliği ortaya çıkar.
    Bu durum bu sıvı ve atıkların vücudunuzda birikmesine, kan basıncı yükselmesine ve diğer sağlık sorunlarına neden olur.

    Pulmoner Embolizm

    Eğer bir kan pıhtısı vücuttaki derin bir venden giderse, pulmoner emboli ya da PE olarak adlandırılır. PE akciğerlerinize ve diğer organlarınıza hasar verebilen ciddi bir durumdur; vücudunuzda oksijen düzeyinin düşmesine neden olur.
    Daha fazla bilgi için DCI Pulmoner Embolizm maddesine bakınız.

    Derin Ven Trombozu
    Kol ya da bacağınızdaki bir derin vende bulunan bir kan pıhtısı, etkilenen ekstremitede ağrı, şişlik, kızarıklığa neden olabilir. Bu pıhtı tipine derin ven trombozu ya da DVT adı verilir. Bu pıhtılar da parçalanabilir ve akciğere giderek pulmoner embolizme neden olabilir.
    Daha fazla bilgi için Derin Ven Trombozu maddesine bakınız.

    Gebelik İle İlgili Sorunlar
    Kan pıhtıları düşük, ölü doğum ve preeklempsi gibi gebelik ile ilişkili diğer durumlara neden olabilir. Preeklemsi gebelikte ortaya çıkan kan basıncı yüksekliğidir.


  • Aşırı Kan Pıhtılaşmasına Nasıl Tanı Konulur?
    Belirti ve semptomlarınıza göre doktorunuz sizde aşırı kan pıhtılaşması olduğu düşünürse, bu durumun nedenini arayacaktır. Doktorunuz tıbbi ve aile öykünüzü soracak, fizik muayene ve test sonuçlarınızı gözden geçirecektir.

    Aile hekiminiz sizi bir hematologa sevk edebilir. Bu doktor kan hastalıkları ve bozukluklarının tanı ve tedavisi konusunda uzmanlaşmıştır.

    Tıbbi Öyküler ve Aile Öyküleri
    Doktorunuz tıbbi öykünüz ve ailenizin tıbbi öyküsü hakkında ayrıntılı sorular sorabilir. Sizin ya da kan bağınız olan akrabalarınızın aşağıdakilere sahip olup olmadığını sorabilir:
    • 40 yaşından önce aşırı ya da anormal kan pıhtılaşması ya da 50 yaşından önce kalp krizi ya da inme öyküsü
    • Gebelikte ya da doğrum kontrolü hapı kullanırken kan pıhtısı
    • Açıklanamamış düşükler
    • Aşırı ya da sıra dışı kan pıhtısı öyküsü (karaciğer ya da böbrek toplardamarlarında pıhtı gibi)


    Fizik Muayene
    Doktorunuz kan pıhtılaşması sorunuzun ne kadar şiddetli olduğunu görmek ve olası nedenlerini aramak için bir fizik muayene yapacaktır.

    Tanı Testleri ve İşlemleri
    Doktorunuz kan hücrelerinize ve pıhtılaşma sürecine bakmak için kan testleri önerebilir. Genetik bir durumunuz olduğunu düşünürse, daha fazla kan testi isteyebilir.
    Aşırı kan pıhtılaşması nedenini bulmak için yapılan testler, siz kan pıhtısı için tedavi görürken haftalar ya da aylar sonraya ertelenebilir.

    Tam Kan Sayımı ve Trombosit Sayısı
    Başlangıçtaki kan testi bir tam kan sayımı ve trombosit sayımını içerecektir. Bu testler kanınızdaki kırmızı ve beyaz kan hücreleri ile trombosit sayısını ölçecektir.
    Bu durumda, doktorunuz kanınızdaki trombosit sayısını bilmek isteyecektir. Trombositler, pıhtı oluşturmak üzere birbirlerine yapışan kan hücresi parçacıklarıdır.

    Pıhtılaşma Faktörleri ve Pıhtılaşma Zamanı için Testler
    Kan pıhtılaşma sürecinde etkin olan proteinler ve bunların bir kan pıhtısı oluşturmaları için gereken sürenin değerlendirildiği kan testlerinize de ihtiyacınız olabilir.
    Pıhtılaşma proteinleri ya da faktörleri, intrinsik ve ekstrinsik adı verilen iki yolak ile birbirleri ile etkileşmektedir. (Yolak, her zaman aynı biçimde ortaya çıkan bir kimyasal reaksiyon dizgesidir.) İki yolak kan pıhtılarını bir arada tutan bir fibrin ağı oluşturan ortak bir yolakta birleşmektedir.

    • PT testi. Bu test kan pıhtısı oluşumu için geçen süreyi ölçmek için ekstrinsik ve ortak yolağa bakar. Aşırı kan pıhtılaşması olan kişiler pıhtılaşma süresini uzatmak için varfarin ilacını alabilir.
    • PTT testi. Bu test kan pıhtısı oluşumu için geçen süreyi ölçmek için intrinsik ve ortak yolağa bakar. Pıhtılaşma süresini uzatmak için kişiler heparin gibi kan sulandırıcılar da kullanabilir.


    İzlem Testleri
    Doktorunuz kan pıhtılaşma durumunuzun genetik olduğunu düşünürse, başka testler de yaptırmanız gerekebilir. Bunlar aşağıdakilerin kontrol edilmesi için yapılan testleri içerebilir:

    • Aşırı kan pıhtılaşmasına neden olabilecek gen mutasyonları için
    • Bir aşırı kan pıhtılaşma nedeni olan Antifosfolipid antikor sendromu ile ilgili antikorlar için
    • Homosistein düzeyiniz için (vasküler hastalık riskiniz varsa)
  • Aşırı Kan Pıhtılaşmasına Nasıl Tedavi Edilir?
    Aşırı kan pıhtılaşması ilaçlarla tedavi edilir. Pıhtı veya pıhtıların büyüklüğü ve yerleşimine bağlı olarak, acil ve/veya rutin tedavi görmeniz gerekebilir.

    Acil Tedavi
    Kan pıhtıları tehlikeli olabilir. Vücudunuza zarar verebilir ya da inme, kalp krizi, böbrek yetmezliği, derin ven trombozu ya da pulmoner embolizm gibi ciddi sorunlar yol açabilir. Kan pıhtıları düşük, ölü doğum ya da gebelik ile ilgili sorunlara da neden olabilir.
    Bu sorunların önlenmesi için acil tedavi sıklıkla pıhtıları hızla parçalayan ilaçlardan oluşur.
    Trombolitik ya da "pıhtı açıcı” adı verilen bu ilaçlar, şiddetli semptomlara neden olan büyük pıhtıların tedavisinde kullanılır. Bu ilaçlar ani kanamaya neden olabilir. Bu nedenle yalnızca yaşamı tehdit eden durumlarda kullanılır.

    Rutin Tedavi
    Kan Sulandırıcılar
    Antikoagülanlar ya da “kan sulandırıcılar” aşırı kan pıhtılaşmasının rutin tedavisinde kullanılır. Bu ilaçlar kan pıhtısı oluşumunu önler. Ayrıca mevcut kan pıhtılarının büyümesini de önler.
    Kan sulandırıcılar hap, deri altına enjeksiyon olarak ya da toplardamar içine yerleştirilmiş bir iğne ya da tüp aracılığıyla (intravenöz ya da IV enjeksiyon adı verilir) uygulanır.
    Varfarin ve heparin kan sulandırıcıların iki tipidir. Varfarin hap olarak verilir. (Heparin enjeksiyon ya da bir IV tüp ile verilir.

    Doktorunuz sizi aynı zamanda hem heparin hem de varfarin ile tedavi edebilir. Heparin çabuk etki gösterir. Varfarinin etki göstermesi için 2-3 gün geçmesi gerekir. Varfarin etki göstermeye başlayınca heparin kesilir.

    Varfarin fetusa zarar verebileceğinden, gebe kadınlar heparin ile tedavi edilir.

    Bazen varfarin ile birlikte aspirin kullanılır. Başka olgularda aspirin tek başına kullanılabilir. Aspirin de kanı sulandırır ve kan pıhtısı oluşumunu önlemeye yardımcı olur.
    Bazı kişiler kan pıhtılaşma riskleri yüksek kaldığında, kan sulandırıcıları yaşamları boyunca almak zorundadır.

    Yan etkiler. Kan sulandırıcıların en yaygın görülen yan etkileri kanamadır. Bu durum ilaç kanınızı çok fazla sulandırdığında ortaya çıkar. Bu yan etki yaşamı tehdit edebilir. Kanama vücudunuzun içinde (iç kanama) ya da deri ya da derialtında (dış kanama) ortaya çıkabilir.
    Kanamanın uyarı belirtilerini bilirseniz, hemen yardım alabilirsiniz. Bunların bazıları:
    • Dişeti ve burunda açıklanamayan kanama
    • Adet kanaması artışı
    • Parlak kırmızı ya da kahve telvesi görünümünde kusmuk
    • Parlak kırmızı ya da siyah, katran rengi gaita
    • Karın ağrısı ya da şiddetli baş ağrısı
    • Ani görme değişiklikleri
    • Kol ve bacaklarınızda ani hareket kaybı
    • Bellek kaybı ya da konfüzyon
    Düşme ya da yaralanma sonrası fazla kanama, kolay berelenme ya da kanama da kanınızın çok sulanmış olduğu anlamına gelebilir. Bu belirtilerden herhangi biri varsa, hemen doktorunuzu arayınız.

    Kan sulandırıcılar ile tedavi edilen kişilerin genellikle kan pıhtılaşma durumlarının ne kadar iyi olduğunun kontrol edilmesi için PT ve PTT adı verilen testleri yaptırmaları gerekir.
    Bu testler uygun miktarda ilaç alıp almadığınızı da gösterir. Doktorunuz pıhtı önlemek için yeterli fakat kanamaya neden olmayacak düzeyde ilaç aldığınızdan emin olmak için kontrol edecektir.

    Diğer Tedaviler
    Kısa süreli tedaviler antitrombin faktör ve C proteinini içerebilir. Antitrombin faktör, antitrombin eksikliği olduğu bilinen kişilerde yardımcı olabilir. Bu tedavi çok ciddi kan pıhtısı ya da tekrarlayan kan pıhtısı durumunda cerrahi öncesi gibi özel durumlarda kullanılır.
    Antitrombin eksikliği olan bazı kişiler heparin etki göstermeyeceğinden bu tedaviye ihtiyaç duyabilir.

    C proteini, C proteini eksikliği olan kişilere varfarin almadan önce verilebilir. C proteini bu hastaları varfarinin ciddi bir yan etkisi olan deri nekrozundan korunmak için verilir. (Deri nekrozu deri hücrelerini bozar ve onlara zarar verir.)

    Aşırı Kan Pıhtılaşması Nasıl Önlenebilir?
    Aşırı kan pıhtılaşmasının genetik nedenleri önlenemez. Bununla birlikte, bazı kazanılmış risk faktörlerinin kontrolü ya da bunlardan kaçınılması için önlem alabilirsiniz.

    • Diyabet ya da kalp/damar hastalıkları gibi aşırı kan pıhtılaşmasına yol açabilecek durumların tedavi edilmesi.
    • Gerektiğinde sigarayı bırakmak ya da kilo vermek gibi yaşam tarzı değişiklikleri yapılması.
    • Aşırı kan pıhtılaşması risk faktörleriniz varsa, kadınlık hormonu östrojen içeren ilaç kullanımından kaçınmak. Doktorunuza daha güvenli diğer seçenekleri sorunuz.
    • Olabildiğinde aktif olmaya çalışmak. Uzun yolculuklarda bacaklarınızı esneterek ve gererek hareket ettirmek. Baldırlarınızdaki kan akımının sürmesine yardımcı olur.
    • Yüksek ise homosistein düzeyinin düşürülmesinin yolları hakkında doktorunuz ile konuşmak. Daha fazla vitamin B6, vitamin B12 ya da folat almanız gerekebilir.
    Doktorunuz ameliyat ya da cerrahi işlemler öncesinde, sırasında ya da sonrasında aşırı kan pıhtılaşmasını önlemek için size antikoagülan ya da "kan sulandırıcı," verebilir.

  • Aşırı Kan Pıhtılaşması Durumu İle Yaşamak
    Eğer aşırı kan pıhtılaşmanız varsa:
    • Kan pıhtısı sorununun belirti ve semptomlarını bilmelisiniz
    • İlaçlarınızın hepsini önerildiği gibi almalısınız.
    • Sürekli sağlık hizmeti almalısınız.


    Belirti ve Semptomlar
    Sorunlu kan pıhtılaşmasının belirti ve semptomlarının bilinmesi önemlidir. Bu belirti ve semptomların herhangi biri varsa, hemen doktorunuzu aramalısınız. Kan pıhtısının nedeninin bulunması ve olabildiğince erken tedavi edilmesi gerekir. Acil tedavi edilmeniz gerekebilir.

    İlaçlar
    Kan pıhtılarının ya da büyümelerinin önlenmesi için antikoagülantlar ya da "kan sulandırıcılar," almanız gerekebilir. Bu ilaçları tam olarak doktorunuzun önerdiği gibi almalısınız.
    Reçetesiz ilaçlar dahil olmak üzere doktorunuza almakta olduğunuz tüm ilaçları söyleyiniz. Bazı ilaçlar kanınızı sulandırabilir. Kan sulandıran iki ilacı birlikte kullanmanız kanama riskinizi artırabilir.
    Varfarin (bir kan sulandırıcı tipi) kullanan cinsel olarak aktif kadınlar doğum kontrolü uygulamalıdır. Varfarin doğumsal kusurlara neden olabilir.
    Ameliyat olmanız gerekiyorsa, doktorunuz ameliyat öncesinde, sırasında ve sonrasında kanamayı önlemek için aldığınız ilacın miktarını ayarlayabilir. Bu diş girişimlerinde de ortaya çıkabilir fakat daha az yaygındır.
    Kan sulandırıcı alıyorsanız, sağlık hizmeti aldığınız ekipteki herkesi bu konuda bilgilendiriniz.

    Sürekli Bakım
    Doktorunuzun önerdiği gibi kan testleri yaptırınız. Bu testler kanınızın ne kadar iyi pıhtılaştığının kontrolüne yardımcı olur.
    Aşırı kan pıhtılaşmasını tedavi etmek için kullandığınız ilaçlar kanamaya neden olabilir. Kanama vücudunuzun içinde (iç kanama) ya da derialtında ya da deri yüzeyinde (dış kanama) ortaya çıkabilir. Kanamanın uyarı belirtilerini bilirseniz, hemen yardım alabilirsiniz. Bunların bazıları:

    • Dişeti ve burunda açıklanamayan kanama
    • Adet kanaması artışı
    • Parlak kırmızı ya da kahve telvesi görünümünde kusmuk
    • Parlak kırmızı ya da siyah, katran rengi gaita
    • Karın ağrısı ya da şiddetli baş ağrısı
    • Ani görme değişiklikleri
    • Kol ve bacaklarınızda ani hareket kaybı
    • Bellek kaybı ya da konfüzyon
    Düşme ya da yaralanma sonrası fazla kanama, kolay berelenme ya da kanama da kanınızın çok sulanmış olduğu anlamına gelebilir. Bu belirtilerden herhangi biri varsa, hemen doktorunuzu arayınız.

    Sağlıklı kalmanıza yardımcı olacak yaşam tarzı değişiklikleri hakkında doktorunuz ile konuşunuz. İlaçlarınızla etkileşecek gıdalar olup olmadığını sorunuz. Varfarin kullanıyorsanız, bazı yiyecek ve içecekler ilacınızın etkisini artırabilir ya da azaltabilir.
    İlaç alıyorsanız, ne kadar alkol almanızın güvenli olacağı konusunda doktorunuzla görüşün. Sigara kullanıyorsanız, doktorunuza sigara bıraktırma programları ve ürünlerini sorunuz.
Yukarıdaki bilgiler bilgilendirme amaçlı yazılmıştır.Detaylı bilgiler için sağlık kuruluşlarıyla iletişime geçiniz.


Son düzenleyen Safi; 12 Mayıs 2016 00:59
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
10 Mayıs 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Kanamanın Durdurulması (Hemostazis) ve Pıhtılaşma Mekanizması
Kanamanın durdurulmasına hemostazis denir. Bir damar zedelendiği zaman sırasıyla aşağıdaki mekanizmalar gerçekleşerek hemostaz sağlanır.
  • Damar spazmı (vazospazm veya vazokonstrüksiyon)
  • Trombosit tıkacının oluşması
  • Kanın pıhtılaşması
  • Fibröz doku oluşması (kabuklaşma) ve pıhtının erimesi (fibrinoliz)
Ad:  kanpıh1.JPG
Gösterim: 34991
Boyut:  59.7 KB


Damar Spazmı (Vazospazm veya Vazokonstrüksiyon)
Damar spazmı, damar yaralanmalarından sonra kanamayı durdurmak için devreye giren ilk mekanizmadır. Yaralanan kan damarının büzülmesinde trombositlerden salgılanan ve çok kuvvetli vazokonstrüktör olan serotonin maddesi rol oynar. Vazokonstrüksiyonla damar çeperi daralacağından kan kaybı azaltılmaya çalışılır.

Trombosit Tıkacının Oluşması
Kan damarları zedelendiği zaman damar endoteli normal kayganlığını kaybeder. Bunun sonucunda dolaşımda dağınık olarak dolaşan trombositler bütünlüğü bozulan kısma, üst üste yığılır ve damar çeperinin kollajen liflerine yapışarak (agregasyon) tıkaç oluşturur.
Trombositlerin bu özelliğini gösterebilmesi için ortamda kalsiyum ve magnezyum iyonları ile fibrinojenin bulunması gerekir.

Kanın Pıhtılaşması (Koagülasyon)
Kanamanın durdurulmasında en etkili olay pıhtılaşmadır. Plazma proteini olan ve eriyebilen özellikteki fibrinojenin, trombin tarafından ipliksi proteinlere dönüştürülerek fibrin hâline gelmesine pıhtılaşma (koagülasyon) denir. Fibrin, kan damarı duvarındaki hasar çok büyük ise 1- 2 dakika, daha küçük ise 15- 20 saniye içinde oluşur. Pıhtılaşmada sırayla gerçekleşen üç mekanizma etkilidir.
  • Trombositler tarafından protrombin aktivatörü olan tromboplastinin salgılanması
  • Oluşan tromboplastinin Ca++ iyonlarının beraberliğinde protrombinden trombin oluşturması
  • Meydana gelen trombinin fibrinojeni fibrin ipliklerine dönüştürmesi
Ad:  kanpıh2.JPG
Gösterim: 22714
Boyut:  26.9 KB

Sırayla gerçekleşen bu üç mekanizma sonucunda, oluşan fibrin iplikleri kan hücrelerini ve diğer maddeleri de içine alarak birbirine yapışır. Oluşan bu kitleye pıhtı adı verilir. Kan pıhtısı damarın zedelenen yerini kapatarak kanamayı engeller.
Ad:  kanpıh3.JPG
Gösterim: 4549
Boyut:  28.4 KB
Trombinin ön maddesi olan protrombin bir plazma proteinidir. Protrombin K vitamininin yardımı ile karaciğerde yapılır. K vitamini eksikliği protrombin yapımını engelleyerek protrombin düzeyinin düşmesine ve kanamaya neden olur. Böylece kanama kolaylaşırken kanamanın durması da zorlaşır.
Kanın pıhtılaşmasında pıhtılaşma faktörleri adı verilen on üç faktör görev alır. Bu faktörlerden birinin eksikliği, kişilerde pıhtılaşma mekanizmasının yetersizliği durumu en ufak travma veya yaralanmalarda aşırı kan kayıplarına neden olmaktadır.
Ad:  kanpıh4.JPG
Gösterim: 8624
Boyut:  147.1 KB

Fibröz Doku Oluşması (Kabuklaşma) ve Pıhtının Erimesi (Fibrinolizis)
Kanda pıhtı oluştuktan sonra pıhtı içinde bağ dokunun meydana gelmesi ya da pıhtının erimesi şeklinde iki olay gerçekleşir.
Damarda hasar sonucu meydana gelen pıhtı küçük ise fibroblastların pıhtının içine girmesi ile fibröz bağ doku oluşur. Fibröz doku ile damarda yaralanma sonucu meydana gelen hasarlar kapatılır. Kan pıhtısı kütlesi büyük ise kandaki heparin aktif hâle geçerek pıhtının damar iç yüzeyine gelen bölümünü eritir. Bu duruma fibrinolizis denir. Eğer pıhtının damar içinde fibrinolizis mekanizması olmasaydı, pıhtı damarı tıkayarak kan dolaşımını engellerdi.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
13 Mayıs 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Kanın Pıhtılaşması
Herhangi bir nedenle başlayan bir kanamada;damardan kanın akmasını önlemek amacıyla kanda meydana gelen reaksiyonların tümü pıhtılaşma süreci olarak adlandırılır.
Pıhtılaşma sonucu kanayan yerde oluşan pıhtı,zedelenen damar çeperinde tıkaç görevi görür.Hasar gören çeperin kan ile teması sonucu kan pıhtılaşması baslar. Başlangıçta hasarlı damar büzülür ve trombasitler,zedelenen damar duvarındaki bağ doku liflerine yapışarak trombasit tıkacı oluşturur. Damar hasarı küçükse sadece trombasit tıkacı ,kan kaybını tamamen durdurur.Ancak hasar büyükse ek olarak fibrin iplikçilerinin oluşmasını da gerekir.
48697d1462855418 kan nedir kanin yapisi ozellikleri ve gorevleri kan6
Pıhtılaşma hasar gören damar çeperinden ve trombasitlerden tromboplastin enzimin salgılanmasıyla baslar.Aralarında tromboplastin Ca ++ iyonu,K vitamini ve çeşitli enzimlerin bulunduğu pıhtılaşma faktörleri protrombine dönüştürür.Protrombin karaciğerde üretilen ve trombinin inaktif hali olan enzimdir.Trombin,enzim görevi yaparak karaciğerin salgıladığı plazma proteini olan fibrinojeni fibrin iplikçiklerine çevirir.Daha sonra fibrin iplikçiklerinin oluşturduğu ağ,trombasit tıkacı üzerine yapışıp kan hücrelerini ve plazmayı da içine alarak pıhtıyı oluşturur.Pıhtı ile de hasarlı yer kapanır. 

DEVAMI Kan Nedir - Kanın Yapısı, Özellikleri ve Görevleri
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

27 Nisan 2018 / Misafir Tıp Bilimleri
13 Eylül 2017 / Ziyaretçi Tıp Bilimleri
10 Mayıs 2016 / broken* Tıp Bilimleri
6 Mart 2013 / Misafir Soru-Cevap