Arama

Redif Nedir?

Güncelleme: 20 Temmuz 2012 Gösterim: 5.925 Cevap: 2
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
25 Ağustos 2010       Mesaj #1
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Redif

Sponsorlu Bağlantılar
Dize sonlarında, uyaktan sonra gelen aynı an­lamdaki sözcüklere ya da aynı görevdeki eklere denir. Bundan anlaşılacağı gibi, rediflerin bir bölümü sözcük, bir bölümü de ektir.

Gündüzler size kalsın, ver in karanlıkları
örtün, üstüme Örtün şer in karanlıkları


Bu parçada “karanlıkları” sözcükleri aynı anlamda olduğundan, sözcük (halinde) durumunda rediftir. -in” ekleri, kişi ekidir; aynı görevdedir. Kişi ekinden önceki İki sese dayalı ses benzerliği, kafiyedir.

Üstümüze gelen boran, kış gibi
Şahin pençesinde yavru kuş gibi
Seher sabahında rüya düş gibi
Çağırta bağırta aldı dert beni .


Bu parçada “gibi” sözcükleri redif, “ş” sesi uyaktır.

Siyah kaküllerin dökmüş
Kail güllere güllere
Ala gözlerini dikmiş
ince yollara yollara


Bu parçada “-miş” eki, her iki sözcükte de geçmiş zaman ekleri olarak aynı görevde kullanıldığından ek halinde rediftir, “-lere” ve “-lara” eklerinde de çoğul eki ve durum ekleri (hal ekleri) aynı görevde olduğundan ek halinde rediftir. Bu eklerden önceki, “k” ve “I” sesleri uyaktır.

Elini koynuna sokma
Seni sen den sakınırım
Sen bir kuzu ben bir kurdum
Seni ben den sakınınm


Bu parçada “sakınırım” sözcükleri” ve “den” durum ekleri rediftir, “-den” durum ekinden önceki iki sese dayalı benzerlik, uyaktır.



"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
25 Ağustos 2010       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
REDİF ÇEŞİTLERİ

Redifin tanımını yapmadan önce şunları bilmek gerekir:
Sponsorlu Bağlantılar
* Redifler daima mısranın en sonunda bulunur, yani kafiyeden sonra gelir.
* Redifin olduğu her yerde mutlaka kafiye de vardır. Bu sebeple redifin bulunduğunu gördüğünüz her yerde kafiyeyi de bulmaya çalışınız.

Redif: Mısra sonlarında, görevleri aynı olan eklerin ya da anlamları aynı olan kelimelerin tekrarlanmasına redif denir. Tanımdan da anlaşılacağı üzere iki tür redif vardır:

a) Ek Halindeki Redifler
b) Kelime Halindeki Redifler


a) Ek Halindeki Redifler:
Eş görevli eklerin tekrarlanmasıyla oluşan rediflerdir. Türkçe'deki yapım ve çekim eklerini kavramadan, ek halindeki redifleri kavramanız mümkün olamayacaktır. Eğer bu konularda bir eksiğiniz varsa, önce bunları tamamlamanız ve ondan sonra ek halindeki redifleri kavramak için çaba sarf etmeniz gerekir. Fakat, ek halindeki rediflerin çoğu, kelimeye bağlanan ekler olduğundan bu konudaki genel kaide: 'Kelimenin köklerinde kafiye, eklerinde ise redif vardır.' şeklindedir. Bu kural bilinerek mısraya bakılırsa ek halindeki rediflerin yüzde doksanı mısrada tahmin edilebilir. Ancak bu kaide her zaman geçerli olmadığından yine de 'ekler' konusunda bilgi sahibi olunması konunun kavranması açısından gereklidir.

Susuz değirmenlerin ne ile döner çarkı
Kerem etmeyen beyin fakirden nedir farkı

Yukarıdaki beyitte, 'ı' sesleri, ismin -i hali olduğundan yani, her ikisinin de görevi aynı olduğundan rediftir. Kelimenin köklerinde ise 'ark' sesleri benzeştiğinden bunlar da zengin kafiyeyi oluşturur.
Bu beyite pratik yoldan yaklaşırsak: Beyitin birinci mısrasında, kafiyeye söz konusu olan kelimenin kökü 'çark', ikinci mısrada ise kelimenin kökü 'fark'tır. Dolayısıyla, 'ı' seslerinin ek olduğu için redif olduğunu pratik yönden söyleyebiliriz.
Kelimenin köklerinde kafiye bulunduğundan 'ark' seslerinde de zengin kafiye vardır.

Fakat, bu pratik yol her zaman işlemeyebilir:

Kokuyor burnuma Sivr'alan köyü
Serindir dağları soğuktur suyu
Yâr mektup göndermiş yadigâr deyi
Gözünün yaşını sil deyi yazmış

Yukarıdaki dörtlükte, kelimelerin kökleri: 'köy', 'su', 'de' dir. Görüldüğü gibi kelimelerin köklerindeki sesler aynı değildir. Acaba burada 'y' sesi kafiye olarak mı yoksa redif olarak mı alınacaktır? Oysa, çözüm çok basittir.'y' sesi birinci mısrada kelimenin köküne dahil olurken, ikinci ve üçüncü mısralarda yardımcı ses (kaynaştırma ünsüzü) 'tir.
Yani 'y' seslerinin görevi farklıdır. Bu durum da kafiye tanımına uygun olduğundan kafiye olarak kabul edilecektir.

Aynı durum İstiklal Marşı'nın üçüncü kıtasında görülmektedir:

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.

Yukarıdaki dörtlükte ise, kelimelerin kökleri: 'yaş', 'şaş', 'aş' ve 'taş' kelimeleridir. Burada da kelime köklerinden sonra gelen 'a' sesleri kafiye olarak mı yoksa, redif olarak mı alınmalı sorusu akla takılmaktadır. O halde, bu köklere eklenen 'a' sesinin görevinin ne olduğunu incelemek gerekir:

İlk mısrada: yaş - a - r - ı – m kök yapım eki geniş zaman yardımcı ses I. Tekil şahıs eki

İkinci mısrada: şaş - a - r - ı – m kök yardımcı ses geniş zaman yardımcı ses I. Tekil şahıs eki

Üçüncü mısrada: aş - a - r - ı – m kök yardımcı ses geniş zaman yardımcı ses I. Tekil şahıs eki

Dördüncü mısrada: taş - a - r - ı – m kök yardımcı ses geniş zaman yardımcı ses I. Tekil şahıs eki

Yukarıda da görüldüğü gibi ilk mısradaki 'a' sesi ile diğer 'a' seslerinin görevleri farklıdır. Bu özellik sebebiyle, 'a' seslerinin kafiye olarak alınması gerekir.


b) Kelime Halindeki Redifler:
Aynı anlamdaki kelimelerin tekrarlanmasıyla meydana gelen rediflerdir. Bu tür redifleri mısralarda görebilmek oldukça kolaydır:

Doğru söylerim halk razı değil
Eğri söylerim Hak razı değil.

Yukarıdaki beyitte 'razı değil' kelimeleri redif, ondan önceki 'k' sesleri ise yarım kafiyedir.

Zannetme ki şöyle böyle bir söz
Gel sen dahi söyle böyle bir söz

Yukarıdaki beyitte 'böyle bir söz' kelimeleri redif, ondan önceki 'öyle' sesleri ise zengin kafiyedir..

Kimsesiz hiç kimse yok, var herkesin bir kimsesi
Kimsesiz kaldım meded, ey kimsesizler kimsesi

Yukarıdaki beyitte 'kimsesi' kelimeleri redif, ondan önceki 'r' sesleri ise zengin kafiyedir..


Son olarak şuna da dikkati çekmek gerekiyor:

Kelime halinde bulunan rediflerden hemen önce, ek halinde redif de bulunabilir. Böylece, ek halindeki redifle kelime halindeki redif arka arkaya gelebilir:

Elimi beş yerinden, dağladı beş parmağın,
Bağrımda yanmadık bir yer bırakmadan git
Bir yarın göçtüğünü, çöktüğünü bir dağın
Görmemek istiyorsan, ardına bakmadan git!

İkinci ve dördüncü mısralarda hem ek halinde redif, hem de kelime halinde redif bulunmaktadır. Yukarıdaki mısralarda 'madan' ekleri 'zarf-fiil'dir.


"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
20 Temmuz 2012       Mesaj #3
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Redif
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Şiirde dize sonlarında kafiyeden sonra yinelenen aynı ses ve anlamdaki ekler ya da sözcükler. Arapçada sözlük anlamı, "hayvanda birinin arkasına binen; arkadan gelen, birinin ardından giden; terhis edilerek ihtiyata geçirilen kura askerlerine verilen ad"dır. Halk şiirinde redifin karşılığı olarak dönerayak sözcüğü kullanılır. "Üstümüzden gelen boran kış gibi/Şahin pençesinde yavru kuş gibi/Seher sabahında rüya düş gibi/Çağırta bağırta aldı dert beni" dörtlüğünde kış-düş-kuş kafiyelerinden sonra gelen "gibi" sözcükleri rediftir.

Benzer Konular

31 Mart 2014 / horrorviper Cevaplanmış
21 Kasım 2015 / SeRCaX.TR X-Sözlük
18 Aralık 2014 / büşra Cevaplanmış
20 Temmuz 2012 / Misafir Taslak Konular