Arama

Türkiye'nin Platoları

Güncelleme: 18 Şubat 2016 Gösterim: 41.561 Cevap: 4
OZAYDİN_3472 - avatarı
OZAYDİN_3472
Ziyaretçi
7 Nisan 2007       Mesaj #1
OZAYDİN_3472 - avatarı
Ziyaretçi
TÜRKİYENİN PLATOLARI

Sponsorlu Bağlantılar
Plato denince akarsular tarafından derince yarılmış vadilerle yarılmış düzlükler akla gelir. Türkiye`nin platolarına değinmeden önce dikkat edeceğimiz en önemli nokta yurdumuzun bütünü ile plato olmasıdır.
Türkiye bu duruma dış güçle tarafından aşındırılarak peneplen hale gelmiş yüzeylerin 4.zaman başlarında toptan yükselmesiyle erişmiştir. Ancak her yer aynı derece yükselmemiştir. Doğu Anadolu da 2000m olan bu yükselme değeri İç Anadolu da 1000-1500 m , Güney Doğu Anadolu`da 400-800 m, Kocaeli-Çatalca da 200-400 m`ler arasında oluşmuştur. Böylece ülkemizde alçak ve yüksek platolar oluşmuştur. Bunlara en çok İç Anadolu da rastlanır. Kimi platolar peneplen (yontukdüz) yüzeylerin yükselmesiyle, kimileri karstlaşımayla, bir bölümü de volkanik etkilerle oluşmuştur. Bu platoların beşeri ve ekonomik değerleri fazladır .

Platoların TÜRKİYE”deki Coğrafi Dağılışı

Kuzey Anadolu Platoları


Oldukça engebeli olan Kuzey Anadolu `da plato düzlükleri fazla değildir. En önemlileri Batı Kara denizde Safran bolu ve İstanbul boğazının iki yanında yer alan Çatalca-Kocaeli Platolarıdır. Çatalca-Kocaeli platosu, aşındırılarak peneplen hale gelmiş yüzeylerin yükseltisiyle oluşmuştur. Ancak bu yükselme 200-400 m değerleri arasında kaldığından alçak platolara girmektedir. Üzerinde alçak tepelikler mevcuttur. Çatalca sırtları ile Çamlıca tepeleri gibi. Bu plato trakya`da da devam eder.
Batı Karadeniz de yer alan Safranbolu platosu ortalama 500 m yükseltiye sahip peneplen ve alçak platolardandır. Yenice (Filyos) ve kolları Devrek , Araç, Soğanlı ırmaklarıyla parçalanmış olan bu plato kalkerli yapıda olup voklüz kayalıklara sahiptir. Bu kaynaklar sayesinde platodaki vadilerde ileri tarım söz konusudur.
Peneplen platolarının diğer platolardan farkı bunların aşınım yüzeylerinden meydana gelmiş olmalarıdır. Peneplen platoları çoğu kez eski kütleler olduklarından , yüzeyce eski kütlelere ait kayalar yer almakta ve bu eski kütleler içinde altın, gümüş, platin, nikel, krom, çinko, pirit, volfram gibi maden cevherlerine rastlana bilmektedir. Üstelik bu madenler yüzeyde yada yüzeye çok yakın oldukları için kolayca işletile bilmektedirler. Peneplen platoları için diğer bir özellik pınar ve kaynakların bu sahalarda yoğunlaşması ve kaliteli içme sularının özellikle bu sahalarda bulunmasıdır.

Güney Anadolu (Akdeniz) Platoları

Güney Anadolu`nun en önemli platosu Taşeli platosudur. Toros Dağlarının orta bölümünde yer alan bu plato, karstik etkilerle oluşmuştur. Yüksekliği 2000m yi bulan Taşeli Platosu kalkerli kayalardan oluştuğu için yüzeyinde çok sayıda erime çukurları bulunur. Bu platoda yüzeyde su bulmak güçtür, çünkü yağmur suları kalkerlerin çatlaklarından kırmızı renkli killi topraklar (Terra Rossa) birikmiştir. Bu özelliğe taş çöllerini anımsattığından Taşeli platosu denmiştir. Plato, Ermenek ve Göksu ırmaklarıyla parçalanmıştır.
Taşeli Platosunda sürekli yerleşmeler yoktur: Taşeli platosunun belirtilen özelliklerine göre değerlendirilmesi yapıldığında bu platoda neden yerleşmenin olmadığı kendiliğinden ortaya çıkar. Plato kırsal yaşam bakımından daimi yerleşme sınırları dışında kalmaktadır. Kır yerleşmeleri su kaynaklarına bağlı olarak kenar yamaçlarda yer almıştır. Bu alanda temel uğraş hayvancılıktır. Kışı köylerde geçiren
insanlar ilk baharda plato üzerinde karların erimeye ve otsu örtüsünün gelişmeye başladığı tarihte platoya tırmanırlar. Platoya ulaşan sürüler daha çok dolinlerin tabanında gelişmiş ot ve dikenlerle beslenirler. Bu kısıtlı olanaklara karşılık en büyük güçlük hayvanların su gereksiniminin sağlanmasıdır. Yer yer sulu çukurlar ve ilkel sarnıçlar bu problemi kısmen çözümler. Ancak su azlığı , ot örtüsünün yetersizliği arazinin engebeliliği, kaya yüzeylerinin lapyalar yüzünden çok pürüzlü olması gibi nedenlerle plato üzerinde keçiden başka hayvan yetiştirmek mümkün olmaz.
Plato son bahara dek süren yayvancılık bu mevsimde sislerin ve soğukların bastırması ile sona erer, plato adeta kış uykusuna çekilir.
Teke platosu da karstik oluşumlu diğer platodur. Nüfuslanma az ve tarım geridir. Üzerinde çok sayıda erime çukuru bulunur.

Batı Anadolu Platoları

Hafif dalgalı düzlükler ve tepelikler halinde Saroz körfezi çevresinde, Çanakkale – Balıkesir arasında ve İç Batı Anadolu da yer alırlar.güneyde menteşe eski kütlesi peneplen plato örneği oluşturur. İç Menteşe platosu, Büyük Menderes ve kollarıyla parçalanmış, kimi yerinde vadiler genişleyerek ovaları oluşturmuş (Tavsa,Yatağan,Çine,Bozdoğan) kimi yerinde daralıp dikleşir. Yüzeyi verimsiz toprakla örtülüdür. Su potansiyeli zayıf olduğundan tarım geridir. Son yıllarda seracılık ön plana çıkmıştır. Bu gelişme her şeyden evvel platoyu terk etmeye hazırlanan kır nüfüsunu yeniden toprağa bağlaya bilmiştir.
İç batı Anadolu da Kula platosu volkanik oluşumludur. Yüzeyinde ilginç volkanik şekiller yer almaktadır.

İç Anadolu Platoları

Burada, hafif yarılmış aşınım platoları olan Yukarı Sakarya, Haymana, Cihanbeyli, Obruk ve Bozok platolarıyla, volkanik yapılı Niğde-Kayseri platoları ve bir peneplen plato olan Uzun yayla vardır.
Yukarı Sakarya platosu ortalama 800m yükseklikte olup Sakarya `nın kollarıyla yarılmıştır. Toprakları verimli, su kaynağı bol olduğu için ileri tarım sahasıdır.
Haymana-Cihanbeyli, 1000-1200m yüksekliğe sahip masa görünüşlü bir platodur. Kuvvetli akarsu olmadığı için fazla parçalanmamıştır. Kuru tarım yaygındır. Burası aynı zamanda tiftik keçisinin vatanıdır.
Obruk platosu tuz gölünün güneyinde yer alır. Güneyde Karaca dağ, Hasan ve Melendiz volkanlarına yaslanır. Fazla parçalı değildir. Platonun güneyinde Konya ovası yer alır.
Bozok platosu Kırşehir eski kütlesinde yer alır. Kızılırmak ve yeşilırmak`ın kollarıyla parçalanmıştır.
Niğde-Kayseri platosunda yüzeye yayılan tüf, lav ve bunların ayrışmasıyla oluşan maddeler, verimli toprakların yer almasına neden olmuştur. Özellikle volkanik dağlardan doğan dere ve çayların getirmiş olduğu topraklar alçak ve çukur alanlarda birikerek kalın alüvyon tabakaları oluşmuşlarıdır. Bu durum tarımsal potansiyeli artırmıştır. Bu plato Toros dağlarının gediklerinden gelen nemli hava kütleleri sayesinde çevreye göre çok yağış alabilmektedir Dağ üzerinde biriken karlar, bölümün su gereksinimini sağlayan depo durumundadır. Dağların eteklerinde ortaya çıkan çok
sayıda su kaynağı, su potansiyelini daha da artırarak sulu tarıma elverişli bir zemin hazırlar.
Platoda Jeotermal kaynakların varlığı da tespit edilmiş ancak henüz yararlanmaya geçilmemiştir. Bunların yanı sıra özellikle Nevşehir ve Ürgüp yörelerinde lav ve tüflerin zemine yayılarak erozyona maruz kalmalarıyla peri bacaları oluşmuştur. Bu şekiller turizm açısından değerli olduğu gibi yöre halkına barınak ya da yiyecek deposu olarak yarar sağlar.
Bu platoda vadi içi ovalarında tarım önem kazanmıştır. Tahıl (buğday, Çavdar...) baklagil, şekerpancarı, patates, soğan gibi kültür bitkileri ilk sırada yer alır, elma yetiştiriciliği ve bağ kültürleri ise meyvecilik açısından ileri bir tarımsal etkinlik olarak dikkat çeker. Bu bölümdeki bağlar Ürgüp ve Niğde`yi Türkiye çapında şarapçılık merkezi durumuna getirmişlerdir.
Niğde - Kayseri platosu volkanik oluşumludur. Uzun yayla bir peneplen platodur ancak oldukça yüksektir.


Doğu Anadolu Platoları

Genellikle volkanik yapılıdırlar. En yüksek plato Erzurum-Kars platosudur. 2000m ye yakın yükseltiye sahiptir. Türkiye” nin en önemli otlak sahasıdır. Diğer volkanik plato Murat platosudur. Murat ve kolları ile parçalanmıştır. Platoda Tunceli ve bir volkanik dağ olan Bingöl dağı yükselir.

Güneydoğu Anadolu Platoları

Türkiye” nin İç Anadolu”dan sonra, diğer büyük plato sahası Güneydoğuda yer alır.Gaziantep platosundan başlayan platolar serisi Mardin ”e kadar uzanır. Ancak bu plato kuşağı içinde yer alan volkanik engebeler platoyu kesintiye uğratır. Bu nedenle platolar birbirinden ayrı parçalar halinde bulunurlar. Bunların içinde en karakteristik olanı Urfa-Suruç-Hilvan-Siverek- Viranşehir ve Ceylan pınar ; içine alan kısımdır. Urfa-Viranşehir-Hilvan Platosu diye adlandırılan bu plato Fırat ve kolları tarafından hafif yarılmış aşınım platosudur. Platonun yüzey şekilleri Kuzey-Güney yönlü değişir. Güneyde hafif dalgalı ava görünümünde iken kuzeye çıkıldıkça dik yamaçlar halinde devam eder. Bu yamaçlar arasında büyük düzlüklere de rastlanabilir. Kalkerden oluşan plato yüzeyi üzerinde toprak örtüsü geniş ölçüde yitirilmiş olup zemine ince bir toprak tabakası ile taş ve çakıllar hakimdir. Plato yüzeyi üzerinde toprak ve su azlığı nedeniyle bitki örtüsü son derece fakirdir. Buralarda tek bir köye bile çoğu kez rastlanmaz. Geniş plato yüzeyi nacak ilk baharda sürücülere mera hizmeti görebilir. Alanın en büyük sorunu su teminidir. GAP ile devlet bu sorunu çözümleyerek yöreyi ekonomiye kazandırılmaya çalışılmaktadır. Gaziantep platosu batıdan gelen nemli hava kütlelerine açıktır. Fırat`ı hafifçe parçaladığı bu sahada yer alan ova “verimli hilal” olarak anılmaktadır. Doğal bitki örtüsü ve tarım ürünleri çeşitlilik gösteren coğrafi potansiyeli yüksek bir sahadır.
bi quan - avatarı
bi quan
Ziyaretçi
27 Nisan 2009       Mesaj #2
bi quan - avatarı
Ziyaretçi
Ülkemizdeki Plato Çeşitleri

Sponsorlu Bağlantılar
Aşındırma Platoları: Daha önceden aşınımını tamamlamış ve düzleşmiş platoların tekrar yükselmesi ve akarsularca parçalanması ile oluşmuşlardır. KOCAELİ PLATOSU Tabaka Düzlüğü Platoları: Kalın ve sert arazilerin çevresinin aşınmasıyla yüksekte kalması sonucu oluşan geniş dalgalı düzlüklerdir. İç Anadolu'da CİHANBEYLİ, OBRUK v.s. Lav Platoları: Volkanizma sonucu yeryüzüne yayılan yüksek lav yığınlarının akarsularca parçalanmasıyla oluşurlar. D.Anadolu'da ERZURUM-KARS, NEVŞEHİR-ÜRGÜP ÇEVRESİ PLATOLARI gibi. Karstik Platolar: Kalkerli (Kireçtaşı) araziler üzerinde oluşurlar. Akdeniz çevresinde görülür. TAŞELİ PLATOSU gibi.

Platoların Ekonomiye Etkileri

· Yüksek platolar yaz aylarında hayvancılığa dayalı yaylacılık alanları olarak kullanılırlar.
· Alçak platolar ise tarım alanlarıdır. Ancak kuru tarım yapılabilir. Az su isteyen Buğday, Şekerpancarı, Arpa v.s. ekimi yapılır.
· Yüksek platolarda yerleşme seyrektir. Ülkemizin en tenha yerlerinden biri de Taşeli Platosu'dur
Dünyadan Muaf - avatarı
Dünyadan Muaf
Ziyaretçi
3 Ocak 2010       Mesaj #3
Dünyadan Muaf - avatarı
Ziyaretçi
TÜRKİYE’NİN PLATOLARI
1-Plato nedir?
—Akarsular tarafından derin vadilerle parçalanmış düz veya hafif engebeli yüksek düzlüklere plato denir.

2-Yayla nedir?
—Yaz aylarında hayvancılık faaliyeti ve dinlenme amaçlı olarak kullanılan geçici yerleşim alanıdır.

3-Plato ile yaylanın farkı nedir?
—Plato bir yeryüzü şekli, yayla ise bir yerleşim yeri ismidir.

4-Ülkemizde platoların geniş alan kaplamasının nedeni nedir?
—Büyük bir bölümü aşınmaya uğramış olan Anadolu’nun 4.jeolojik zamanda (kuaterner) toptan yükselmesi platoların geniş alan kaplamasına neden olmuştur.

5-Ülkemizde platoların farklı yükseltilerde olmasının nedeni nedir?
—Ülke genelindeki toptan yükselmenin bölgelere göre farklı olması nedeniyle platolar farklı yükseltilerdedir. Güneydoğu Anadolu Bölgesinde platolar 600–700 metreler arasındadır. İç Anadolu Bölgesinde 1000–1500 m, Doğu Anadolu Bölgesinde ise 1800–2500 metreler arasındadır.

6-Ülkemizdeki platoları oluşumlarına göre sınıflandırınız?
A-Yatay duruşlu platolar
B-Lav platoları
C-Karstik paltolar
D-Aşınım Platoları

7-İç Anadolu Bölgesindeki platoların isimlerini yazınız?
A-Obruk platosu
B-Cihanbeyli Platosu
C-Bozok platosu
D-Haymana platosu
E-Uzunyayla Platosu

8-Haymana, Bozok, Cihanbeyli, Obruk, Uzunyayla, Yazılıkaya, Gaziantep ve Şanlıurfa platoları oluşumuna göre hangi tür plato grubuna girer?
—Yatay duruşlu platolar

9-Ülkemizdeki lav platosuna örnek veriniz?
—Erzurum-Kars platosu(Doğu Anadolu Bölgesinde)

10- Ülkemizden karstik platoya örnek veriniz?

—Taşeli platosu (Akdeniz bölgesinde)

11- Ülkemizdeki aşınım platosuna örnek veriniz?
—Perşembe (Karadeniz bölgesinde), Çatalca-Kocaeli platoları(Marmara Bölgesinde)

12-Yazılıkaya platosu hangi bölgede yer almaktadır?
—Ege bölgesi

13-Ovalar ile platoları nüfus yoğunluğuna göre karşılaştırınız?
—Ülkemizde nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu alanlar ovalardır. Platolar ikinci sırada gelir.

14-Yüksek platolarda tarıma alternatif olan faaliyet nedir?
—Büyük baş hayvancılık

15-Platolarda yaygın olan tarım türü nedir?
—Tahıl tarımı

16-Platoların ortalama yükseltisinin fazla olması bize neyi göstermektedir?

—Türkiye’nin bulunduğu alanın geçmişte toptan yükselmeye uğradığını göstermektedir.

17-Yatay duruşlu platolara en fazla hangi bölgede rastlanır?
—İç Anadolu Bölgesi

18-Türkiye’nin en yüksek platoları hangi bölgede bulunur? Niçin?

—Doğu Anadolu Bölgesi, çünkü toptan yükselme en fazla bu bölgede olmuştur.

19-Karstik platolar nasıl oluşmuştur?

—Suyla kolaylıkla çözünen kalkerli (kireçli) yapıya sahip arazilerde akarsu aşındırması sonucu oluşmuşlardır.

TÜRKİYE’NİN OVALARI
1-Ova nedir?
—Çevresine göre alçakta bulunan ve akarsular tarafında derin vadilerle yarılmamış olan geniş düzlüklere ova denir?

2-Türkiye’deki ovaların oluşumunda etkili olan faktörleri yazınız?
A-Tektonik olaylar(En etkili olan)
B-Volkanik olaylar
C-Karstik olaylar
D-Akarsu faaliyetleri

3-Delta ovası nedir?
—Akarsuların taşıdıkları alüvyonları deniz kıyısında biriktirmesiyle oluşan ovalara delta ovası veya kıyı ovası denir.

4-Türkiye’de delta ovası olmaması için günümüzden farklı olarak ne olması gerekirdi?
— Deniz kıyımız olmaması gerekirdi.

5-Türkiye ovaları bulundukları yere göre nasıl adlandırılır?

A-Kıyı ovaları(Delta ovaları)
B-İç Bölge ovaları(Yüksek ovalar)

6-Karadeniz kıyılarımızda niçin delta ovalarına fazla rastlanmaz?
—Dağların denize paralel uzanması ve derinliğin fazla olması

7-Karadeniz kıyılarındaki önemli kıyı ovalarını yazınız?
A-Bafra delta ovası (Kızılırmak tarafından oluşturulmuştur.)
B-Çarşamba delta ovası ( Yeşilırmak tarafından oluşturulmuştur.)
C-Sakarya delta ovası( Sakarya nehri tarafından oluşturulmuştur.)

8-Sakarya delta ovası niçin denize doğru fazla gelişmeyip daha çok doğu batı doğrultusunda bir uzanış göstermektedir?
—Kıyının derin ve akıntılı olması nedeniyle

9-Gediz nehrinin denize aktığı yer niçin 1886 yılında değiştirilmiştir?
—Gediz’in getirdiği malzemelerin, İzmir körfezini doldurma tehlikesi nedeniyle 1886 yılında yatağı değiştirilerek bugünkü konumuna getirilmiştir.

10-Hangi nehrin getirdiği alüvyonlar geçmişte liman şehri olan Eleia şehrini bugün kıyıdan uzakta bir bataklık haline getirmiştir?
—Bakırçay

11- Ege kıyılarımızda bulunan delta ovalarını kuzeyden güneye doğru yazınız?

A-Meriç delta ovası
B-Bakırçay delta ovası
C-Gediz delta ovası
D-Küçük Menderes delta ovası
E-Büyük Menderes delta ovası

12-Deltaların oluşabilmesi için gerekli şartları yazınız?
A-Kıyıda akıntı ve gelgitin fazla etkili olmaması
B-Kıyının sığ olması (Deri olmaması)
C-Akarsuyun denize bol miktarda yük taşıması

13-Seyhan, Ceyhan ve Tarsus Çayının oluşturduğu delta ovasının ismini yazınız?
—Çukurova

14-Türkiye’nin en büyük ovasını yazınız?
—Çukurova (İkinci büyük ise Konya ovasıdır.)

15-M.Ö. bir liman şehri olan Efes’in zamanla denizden uzak kalmasına neden olan nehrin ismini yazınız?

—Küçük menderes nehri

16-Ege kıyılarında yer alan ovaların diğer delta ovalarından bir farkı var mıdır. Açıklayınız?
—Ege bölgesindeki Bakırçay, Gediz, Küçük Menderes ve Büyük Menderes ovalarının denize doğru olan kısımları delta ovası, iç kesimlere doğru olan kısımları çöküntü ovası şeklindedir.

17-Çukurova delta ovası, Göksu delta ovası, Asi delta ovası hangi bölgede bulunan başlıca deltalardır?
—Akdeniz Bölgesi

18-Köyceğiz, Dalaman, Eşençayı, Finike, Antalya, Serik ve Manavgat ovalarının ortak özelliği nedir?

—Bu ovalar delta ovası olmadığı halde kıyıda yer aldığı için kıyı ovaları içinde yer alır. Hepsi Akdeniz bölgesi içindedir. En büyüğü Antalya ovasıdır?

19-İç bölgelerdeki ovalar nasıl oluşmuştur?
—3. ve 4. jeolojik zamanda meydana gelen çöküntü alanları zamanla göl haline gelmiş. Akarsuların getirdiği alüvyonlarla dolması sonucu göller kurumuş ve iç bölge ovaları oluşmuştur.

20-Amik, Kahraman Maraş, Adıyaman, Malatya, Elazığ, Muş, Varto, Hınıs, Karlıova ve göynük çöküntü ovaları hangi fay kuşağı üzerinde yer alır?

—Güneydoğu Anadolu fay kuşağı

21-Pasinler, Erzurum, Erzincan, Su Şehri(Sivas),Niksar, Erbaa(Tokat),Taşova, Suluova, Merzifon(Amasya),Tosya(Kastamonu),Kurşunlu, Çerkeş(Çankırı), Bolu, Düzce, Adapazarı ve Sapanca ovaları hangi deprem kuşağı üzerinde bulunur?
—Kuzey Anadolu fay hattı

22- Söke, Koçarlı, Aydın, Yenipazar ve Sarayköy ovaları Batı Anadolu’daki hangi graben içinde yer alan çöküntü ovalarıdır?

— Büyük Menderes Grabeni

23-Iğdır, Erzurum, Erzincan, Bingöl, Afşin ve Elbistan çöküntü ovaları hangi bölgemizde bulunur?
—Doğu Anadolu Bölgesi

24-Nizip, Suruç, Altınbaşak ve Ceylanpınar ovaları hangi bölgemizde bulunur?
—Güneydoğu Anadolu Bölgesi

25-Çubuk, Mürted, Ereğli, Ereğli, Akşehir, Eskişehir ve Konya çöküntü ovaları hangi bölgemizde bulunur?
—İç Anadolu Bölgesi

Ülkemizdeki Plato Çeşitleri
Aşındırma Platoları: Daha önceden aşınımını tamamlamış ve düzleşmiş platoların tekrar yükselmesi ve akarsularca parçalanması ile oluşmuşlardır. KOCAELİ PLATOSU

Tabaka Düzlüğü Platoları:
Kalın ve sert arazilerin çevresinin aşınmasıyla yüksekte kalması sonucu oluşan geniş dalgalı düzlüklerdir. İç Anadolu’da CİHANBEYLİ, OBRUK v.s.

Lav Platoları:
Volkanizma sonucu yeryüzüne yayılan yüksek lav yığınlarının akarsularca parçalanmasıyla oluşurlar. D.Anadolu’da ERZURUM-KARS, NEVŞEHİR-ÜRGÜP ÇEVRESİ PLATOLARI gibi.

Karstik Platolar: Kalkerli (Kireçtaşı) araziler üzerinde oluşurlar. Akdeniz çevresinde görülür. TAŞELİ PLATOSU gibi.

TÜRKİYE'DEKİ PLATOLARIN DAĞILIŞI

İç Anadolu: Cihanbeyli, Obruk, Haymana, Uzunyayla ve Bozok Platoları.
Marmara Bölgesi: Çatalca-Kocaeli Platoları
G.Doğu Anadolu Bölgesi: Şanlıurfa, Gaziantep, Mardin Eşiği
Akdeniz Bölgesi: Taşeli Platosu
Ege Bölgesi: Yazılıkaya ve İç Batı Anadolu Platoları
Doğu Anadolu Bölgesi: Erzurum-Kars, Ardahan Platoları

Platoların Ekonomiye Etkileri
  • Yüksek platolar yaz aylarında hayvancılığa dayalı yaylacılık alanları olarak kullanılırlar.
  • Alçak platolar ise tarım alanlarıdır. Ancak kuru tarım yapılabilir. Az su isteyen Buğday, Şekerpancarı, Arpa v.s. ekimi yapılır.
  • Yüksek platolarda yerleşme seyrektir. Ülkemizin en tenha yerlerinden biri de Taşeli Platosu’dur.

Alıntıdır.

Son düzenleyen Safi; 31 Mart 2016 03:57
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
18 Şubat 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
TÜRKİYE’NİN PLATOLARI:
Akarsular tarafından derin vadilerle parçalanmış düz veya hafif engebeli yüksek düzlüklere plato denir.
Genellikle eş anlamda kullanılan plato ile yayla sözcüğünü birbirinden ayırmak gerekir. Çünkü yayla daha çok yaz aylarında hayvancılık faaliyeti ve dinlenme amaçlı kullanılan geçici yerleşim alanı iken plato, bir yeryüzü şeklidir. Günümüzde turizm etkinliklerinin yapılmaya başlandığı yaylalarda hayvancılık faaliyeti esastır.
Türkiye’deki önemli yer şekillerinden biri de platolardır. Büyük bir bölümü aşınmaya uğramış olan Anadolu’nun Dördüncü Jeolojik Zamanda toptan yükselmesi platoların geniş alan kaplamasına neden olmuştur. Ancak ülke genelindeki toptan yükselmenin bölgelere göre farklı olması, platoların farklı yükseltilerde yer almasını sağlamıştır. Örneğin, Güneydoğu Anadolu’da platolar 600-700 m yükseklikte yer alırken, İç Anadolu’da 1000-1500 m, Doğu Anadolu’da ise 1800-2500 m arasında bulunmaktadır.
Ad:  plato1.jpg
Gösterim: 8121
Boyut:  102.1 KB
OLUŞUMLARINA GÖRE PLATOLAR
Yatay duruşlu platolar: Kumlu, killi ve kalker özelliğindeki yatay uzanışlı tabakalara sahip eski tortuların akarsular tarafından yarılması ile oluşmuştur. Ülkemizin en geniş plato alanına sahip olan İç Anadolu Bölgesi’nde bu tür platolara sıkça rastlanır.
Bunlardan Obruk platosu, Tuz Gölü’nün güneyi ile Konya Ovası arasında uzanır. Tuz Gölü’nün batısında Cihanbeyli ve kuzeybatısında Haymana Platosu yer alır. Yukarı Kızılırmak bölümünde bulunan Bozok ve Uzunyayla platoları ile iç Batı Anadolu Bölümü’ndeki Uşak-Eşme, Kütahya-Afyon arasında yer alan Yazılıkaya da bu tür platolardandır.
Yer şekilleri bakımından sadeliği ile dikkat çeken Güneydoğu Anadolu Bölgesi de yatay uzanışlı platolara sahiptir. Batıda yer alan Gazi Antep ve Şanlı Urfa platoları bu tür platolar arasında yer alır. Bölgenin diğer platoları; Diyarbakır Havzası, Mardin ve Mazıdağı çevresindeki parçalı arazilerdir.

Lav platoları: Volkanik faaliyetlerin yaygın olduğu alanlarda lav akıntılarının çukurları doldurması sonucu meydana gelen hafif dalgalı düzlüklerin akarsular tarafından yarılması ile oluşmuşlardır. Bu tür Platolar daha çok Doğu Anadolu Bölgesi’nde görülür. Erzurum-Kars platoları ile Allahüekber ve Yalnızçam Dağarı üzerinde yer alan bazı düzlükler bunlara örnektir. Ayrıca toptan yükselmenin en fazla olduğu Doğu Anadolu Bölgesi, Türkiye’nin en yüksek platolarına sahiptir.

Karstik platolar: Su ile kolaylıkla çözünen kalkerli yapıya sahip arazilerde akarsu aşındırması sonucu oluşmuşlardır. Akdeniz Bölgesi’ndeki Taşeli platosu bu türdendir.

Aşınım platoları: Uzun yıllar boyunca aşınan yüzeylerin yükselmesi ile olusurlar. Ülkemizin dağlık bölgeleri olan Karadeniz ve Akdeniz bölgelerinde bu tür platolara rastlamak mümkündür. Orta Karadeniz Bölümü’ndeki Canik ve Giresun dağları üzerindeki düzlükler ile Fatsa ve Şebinkarahisar arasındaki Perşembe Platosu, bunlara örnektir.
Türkiye’nin ortalama yükseltisi en az bakımından en alçak bölgesi olan Marmara Bölgesi’ndeki Çatalca ve Kocaeli Platolarıda birer aşınım platosudur.

PLATOLARIN GENEL ÖZELLİKLERİ
Ortalama yükseltileri genel olarak 1000 m’nin üzerindedir.
Büyük bir bölümünde tahıl tarımı ve küçükbaş hayvancılık yapılır. Daha yüksek olanlarda ise büyükbaş hayvancılık faaliyeti ön plana çıkar. Bu nedenle platolar, ovalardan sonra Türkiye ekonomisine katkısı olan ikinci önemli yer şekilleridir.
Platoların ortalama yükseltisinin fazla olması ülkemiz genelinin toptan yükselmelere uğradığını gösterir.
Ovalardan sonra nüfusun yoğunlaştığı önemli yerleşim alanlarıdır.
Bazı platolarımızda yaylacılık faaliyetleri de yapılmaktadır.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan platolarda akarsuların derin vadiler içinde akması, yaz aylarının kurak geçmesi sulama sorununu ortaya çıkarmıştır. GAP’ın tamamlanmasıyla söz konusu sorunun büyük bir bölümü çözümlenmiş olacaktır.
Ad:  plato2.jpg
Gösterim: 8522
Boyut:  55.8 KB






Son düzenleyen Safi; 31 Mart 2016 22:59
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
18 Şubat 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  15.jpg
Gösterim: 11700
Boyut:  97.8 KB


Plato; akarsular tarafından derin vadilerle parçalanmış, çevresine göre yüksekte kalan düzlüklerdir. Türkiye'de çok yaygın olarak rastlanan yerşekillerindendir. Not: Anadolu'da platoların yaygın olması, arazinin 3. zaman sonlarına kadar aşınarak düzleşmesi (peneplen), bu nedenle 4. zaman başlarında Anadolu'nun epirojenezle yükselmiş olmasıdır.

OLUŞUMLARINA GÖRE PLATOLAR

1. Aşındırma Platoları: Yerşekillefi akarsular ve sel suları; rüzgarlar, buzullar gibi dış kuvvetlerce sürekli olarak aşındırılır. Aşınan arazi parçaları tektonik olaylarla alçalır veya yükselir. Yükselen ve eğimli hale dönüşen yer şekilleri, akarsular tarafından yarılarak, aşındırma platoları oluşur.

Not: Aşındırma platoları kıvrımlı, kırıklı bir yapıda olacağı gibi volkanik yapıda da olabilir. Sert kütleler olan masiflerin aşınmasıyla Kocaeli platosu oluşmuştur.

2. Tabaka Düzlüğü Platoları: Sert tabakaların varlığına bağlı olarak oluşmuşlardır. Yatay veya az eğimli olan kalın ve sert tabakalar üzerindeki düzlüklerin, çevrelerine göre daha yüksekte olmaları ile, akarsular tarafından vadilerle parçalanması sonucu oluşurlar.

Not: İç Anadolu'daki Uzunyayla (Kayseri - Sivas arası), Obruk (Tuz Gölü güneyinde) Cihanbeyli (Tuz Gölü batısında) ve Haymana (Tuz Gölü'nün kuzeybatısında) platoları tabaka düzlüğü platolarıdır.

3. Lâv Platoları: Volkanik faaliyetlerle yeryüzüne çıkan akıcı lavla-rın,geniş alanları kaplamasıyla oluşan,yüksekte kalmış düzlüklerin akarsular tarafından yarılarak parçalanması sonucunda oluşmuşlardır.

Not: Erzurum, Kars, Ardahan platoları lav platolarıdır. Nevşehir - Ürgüp yöresinde de küçük lav platoları yer almaktadır.

4. Karstik Platolar: Zemindeki kayaların kalker (kireçtaşı), jips (alçıtaşı) veya kayatuzu gibi kolay eriyebilen kayaçlardan oluştuğu bölgelerde, yüzeydeki sular bu kayaları eriterek düzleştirmektedir. Çevresine göre yüksekte kalmış bu tür karstik araziler, akarsular tarafından yarılarak, karstik platoları oluşturmaktadır.

Not: Akdeniz bölgesinde kalker kayalar yaygın olduğundan, karstik arazi geniştir. Taşeli platosu, Göksu nehri ve kolları tarafınfan parçalanarak oluşmuş karstik bir parçadır.

PLATOLARIN COĞRAFİ DAĞILIŞLARI

1. İç Anadolu Bölgesi: En çok plato olan bölgedir. Platolar genellikle Tuz gölünün çevresinde toplanmışlardır. Ortalama yükseltileri 1000 - 1500 m. arasındadır.

Obruk Platosu: Tuz gölü ile Konya ve Ereğli ovaları arasında yer alır. Yapısı genellikle kalkerlidir. Bu nedenle üzerinde içi su dolu karstik erime çukurları olan obruklar yer alır.

Cihanbeyli Platosu: Tuz gölünün batısmdadır. Yapısı, kalker, kum taşı ve marnlı tabakalardan oluşur.

Haymana Platosu: Tuz gölünün kuzeybatısındadır. Doğudan Kızılırmak, batıdan ise Sakarya nehrinin kolları tarafından vadilerle parçalanmıştır.

Bozok platosu: Yozgat'la Sivas arasında uzanır. Kızılırmak'ın kolu olan Delice çayı ile, Yeşilırmak'ın kolu olan Çekerek çayı tarafından parçalanmıştır.

Uzunyayla Platosu: Kayseri ve Sivas arasında uzanır. Seyhan nehrinin kolu olan Zamantı çayı tarafından parçalanmıştır.

2. Ege Bölgesi: Bölgenin İç Anadolu'ya doğru sokulan İçbatı Anadolu Bölümünde platolar yer alır. Yükseklikleri 800 ile 1000 m. arasındadır.

Yazıhkaya Platosu: Afyon'un kuzeyindedir. Sakarya Nehri'nin kolları tarafından parçalanarak oluşturulmuştur.

Bayat Platosu: Afyon'un kuzeybatısındadır. Sakarya Nehri'nin kolları tarafından parçalanarak oluşturulmuştur.

Not: İç Batı Anadolu eşiğinin büyük bölümü, Gediz, Sakarya ve Büyük Menderes nehirleri tarafınfan ğarçalanmış geniş bir plato görünümündedir.

3. Marmara Bölgesi: Bu bölgede İstanbul boğazının her iki yakasını içine alan Çatalca ve Kocaeli yarımadaları, aşınmalarla düzleşmiş, peneplenleşmiş bir plato görünümündedir.

4. Akdeniz Bölgesi: Orta Toroslarda yer alan Taşeli Platosu, kalker (kireçtaşı) arazi üzerinde oluşmuştur. Tabakalar yatay duruşludur. Platonun oluşumunda karstik olaylar belirleyici olmuştur. Yüzeyde çok miktarda karstik erime çukurları olan dolinler yer alır. Tabanlarında terra-rossa (kırmızı toprak) toprakları bulunur. Bu plato Göksu Nehri ve kolları tarafından parçalanarak oluşturulmuştur.
Not: Karstik arazilerde yüzeyde su bulunmaz. Nedeni kalkerdeki çatlaklardan suyun yerin derinliklerine doğru sızmasıdır. Bu nedenle yeraltı suları bakımından zengindir. Yüzeyde su olmadığı için bitki örtüsü de yeterince gelişmemiştir.

5. Karadeniz Bölgesi: Platoların en az olduğu bölgedir. Orta Karadeniz'deki Canik dağlarının üzeri aşınmalarla düzleşmiştir. Plato görünümündedir. Kelkit çayı ve kolları tarafından parçalanmıştır.

6. Güneydoğu Anadolu Bölgesi

Gaziantep Platosu: Fırat nehrinin batısında yer alır. Yüksekliği 800 m. civarındadır. Fırat'ın kolları tarafından parçalanmıştır.

Şanlıurfa Platosu: Fırat Nehri'nin doğusunda yer alır. Fırat Nehri ve kolları tarafından parçalanmıştır.

Mardin Eşiği ve Mazıdağ: Dicle Nehri ve kollan tarafından parçalan- s mıştır.

7. Doğu Anadolu Bölgesi: Platoların geniş alan kapladığı bir bölgedir.

Erzurum, Kars ve Ardahan Platoları: Bazalt lavların oluşturduğu 1500 - 2000 m arasındaki yüksek platolardır. Araş ve Kura ırmakları tarafından parçalanmıştır.

Not: Bölgede Van Gölü çevresinde ve Kars'ın güney ve doğusunda plato özelliğindeki araziler bulunur.

Ad:  plato ova.jpg
Gösterim: 8848
Boyut:  183.0 KB

Platoların Özellikleri

  • Dağlarla ovalar arasındaki geçiş alanıdırlar.
  • Dağlardan inen akarsular tarafından derin vadilerle yarılmışlardır.
  • Eğimli arazilerdir.
  • Aşınmalar sonucu oluşan yüzeylerdir.
  • Peneplen oluşumunun, tektonik olaylarla kesintiye uğraması ile oluşan aşınma yüzeyleridir.
  • Arazi genellikle basamaklar şeklindedir.

Platoların Ekonomiye Etkileri

  • Platoların bir bölümü, geçici yerleşme yerleri olan yayla olarak değerlendirilir. Buralarda hayvancılığa dayalı ekonomik faaliyet sürdürülür.
  • Alçak platolarda tarım yapılır. Kuru tarım yöntemiyle tahıllar yetiştirilir.
  • Yerleşim alam için çok elverişli yerler değildir. Bu nedenle tenha yerlerdir.
  • Ulaşım için engelleyici bir özellik taşımazlar.
  • Yüzey suları ve toprak örtüsü bakımından fakir yerlerdir.
  • Sınırlı olarak bağcılık, meyvecilik yapılır.
  • Yüksek olduklarından kışların genellikle soğuk ve uzun geçtiği yerlerdir.




Son düzenleyen Safi; 31 Mart 2016 23:01
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

18 Şubat 2016 / miana Cevaplanmış
15 Aralık 2010 / ezo gelin Cevaplanmış
27 Aralık 2009 / Misafir Cevaplanmış
24 Şubat 2012 / bi quan Türkiye Coğrafyası
27 Nisan 2009 / bi quan Türkiye Coğrafyası