Arama

Türkiye'nin İklimi ve Bitki Örtüsü

Güncelleme: 23 Kasım 2016 Gösterim: 363.435 Cevap: 7
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
24 Nisan 2006       Mesaj #1
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi

Türkiye'de İklim Çeşitleri ve Bitki Örtüsü

Ad:  Türkiye'nin İklimi ve Bitki Örtüsü1.jpg
Gösterim: 25357
Boyut:  72.3 KB

Türkiye’de genel olarak üç ana iklim tipi görülür.Bunlar; Karadeniz İklimi, Akdeniz İklimi ve Karasal iklimdir.
Sponsorlu Bağlantılar

KARADENİZ İKLİMİ


Bu iklim asıl olarak Kuzey Anadolu Dağlarının Karadeniz’e bakan yamaçlarında görülür. Genel özellikleri şunlardır:
Her mevsim yağışlıdır. Doğu Karadeniz Bölümünde maksimum yağış sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda düşer. Yıllık yağış miktarı 2000-2500 mm’dir. Batı Karadeniz Bölümünde maksimum yağış sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda düşer. Yıllık yağış miktarı 1000-1500 mm’dir. Orta Karadeniz Bölümünde ise maksimum yağış kışın, minimum yağış yazın düşer. Yıllık yağış miktarı 700-1000 mm’dir. Karadeniz ikliminin görüldüğü alanlarda kar yağışlı günlerin ortalaması 18 gündür.Yıllık ortalama sıcaklık 13-15°C’dir. Ocak ayı ortalama sıcaklığı 6-7°C’dir.Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 21-23°C’dir.Yıllık sıcaklık farkı 13-15°C’dir.
Doğal bitki örtüsü ormandır. Yüksek alanlarda Alpin çayırlar görülür.

AKDENİZ İKLİMİ


Bu iklim tipi ülkemizde en belirgin olarak Akdeniz kıyılarında görülmekle birlikte, Ege ve Marmara Bölgelerinde de etkili olmaktadır. Genel özellikleri şunlardır:
Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Maksimum yağış kışın, minimum yağış yazın düşer. Yaz ve kış yağışları arasındaki fark oldukça fazladır. Yıllık yağış ortalaması, 600-1000 mm arasındadır. Yıllık sıcaklık ortalaması 18-20°C’dir. Ocak ayı ortalaması 8-10°C’dir. Temmuz ayı ortalaması 28-30°C’dir. Yıllık sıcaklık farkı 15-18°C’dir. Ege Bölgesinde dağların kıyıya dik uzanması, Akdeniz İkliminin iç kesimlere ulaşmasına olanak sağlamıştır. Marmara Bölgesinde görülen Akdeniz İkliminde, yazlar Akdeniz kıyılarına göre daha serin, kışlar ise daha soğuk ve karlıdır.
Akdeniz İkliminin karekteristik bitki örtüsü zeytin, defne, mersin, kekik gibi bitkilerden oluşan makilerdir.

İklim ve Bitki Örtüsü


Marmara Bölgesi ikliminin en önemli özelliği bir geçiş iklimi karakteri göstermesidir. Bölgeye ortalama 600 - 700 mm yağış düşmektedir. Yıllık ortalama sıcaklığı ise 15-16 °C dir.
Trakya'da karasal iklim özellikleri görülür. Yıldız Dağları Karadeniz'in nemli havasının iç kısımlara girmesini engeller. Balkanlar üzerinden gelen nemli hava kütlesi, nemini Balkan Dağları'nda bıraktığından, Trakya'ya nemden yoksun ve kuru olarak eserler.
Balkanlar'dan gelen hava kütleleri Marmara Denizi üzerinden geçerken nem alır. Bu nemi Güney Marmara kıyılarına taşır. Dolayısıyla Güney Marmara'nın denizel iklime sahip olmasını sağlar.
Yıldız Dağları'nın Karadeniz kıyılarına bakan bölümü hariç Trakya'nın tabii bitki örtüsü bozkırdır.
Kocaeli platosunda bozulmuş Karadeniz iklimi görülür. Yazlar Karadeniz iklimine göre daha sıcak, kışlar daha soğuktur. Yazlar yağışlı olmakla beraber, maksimum yağış kışın düşer. Bölgede Karadeniz kıyıları boyunca ormanlar görülür.
Güney Marmara'da kışların ılık geçmesi zeytin yetiştirilen alanların yaygınlaşmasını sağlamış, yazların sıcak ve kurak geçmesi pamuk tarımını kolaylaştırmıştır.
Bol yağış alan yerler ormanlarla kaplı iken, yağış miktarının azaldığı yerlerde stepler görülür. Kuzey Marmara'da ormanlar, Trakya'da stepler, Güney Marmara'da ise maki bitki örtüsü yaygındır
Marmara Bölgesi Türkiye ormanlarının % 13'üne sahiptir. Bölgeler arasında orman oranı bakımından 4. sırada yer alır.

KARASAL İKLİM


Ülkemizde Karasal İklim, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile İç Batı Anadolu Bölümünde görülür. Genel özellikleri şunlardır:
Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır.

BAKINIZ
İklim Nedir?
İklim Elemanları
Dünya'da İklim ve Doğal Bitki Örtüsü
Dünya Üzerindeki Bitki Örtüsü Çeşitleri ve Özellikleri
İklim Değişikliği Nedir? İklim Değişikliği Hakkında
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 23 Kasım 2016 03:08
KafKasKarTaLi - avatarı
KafKasKarTaLi
Ziyaretçi
22 Mayıs 2006       Mesaj #2
KafKasKarTaLi - avatarı
Ziyaretçi
Türkiye'nin İklim ve Bitki Örtüsü
Yurdumuz orta kuşakta, orta kuşağın güneyi olan sıcak orta kuşakta, yani subtropikal kuşakta yer alır. Türkiye ana çizgileriyle Akdeniz ikliminin yayılma alanına girer. Fakat denize göre konum ve yerşekillerinin etkisiyle üç farklı iklim bölgesi ortaya çıkar.
Sponsorlu Bağlantılar

Akdeniz İklimi
Bütün güney ve batı kıyılarımızda görülür. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Sıcaklık Akdeniz kıyılarında sıfırın altına düşmez, don olayı ender görülür. Marmara ve Batı Karadeniz kıyılarında aynı iklim görülmesine rağmen, kışın ısı sıfırın altına düşer, kar yağışı görülür. Yaz kuraklığı da Akdeniz kıyılarındaki kadar belirgin değildir.

Karadeniz İklimi
Bölgenin iklimi Karadeniz’in etkisindedir. Kıyıda nem oranı fazla olduğundan yıllık sıcaklık farkları az, yağış fazladır. Yaz sıcaklığı matematiksel konumun etkisiyle Akdeniz kadar yükselmez; kışlar ise güney kıyılarımız kadar olmamakla beraber, ılık geçer. Maksimum yağış sonbahar mevsimine raslar. Yağışlar hemen hemen her mevsimde görülür. Bunu nedeni Karadeniz üzerinden gelen nemli hava kütlelerinin, dağların denize bakan yamaçlarında yükselerek soğumasıdır. Bu bölge sık ormanlarla kaplıdır. Bu özelliği ile diğer bölgelerden ayrılır. Bölge içerisinde yağış miktarı dağların yükselti ve doğrultusuna göre değişir. Doğu Karadeniz’e doğru yağış miktarı artar. Yurdumuzun en fazla yağış alan yeri Rize’dir. (2,5m3)

Kara İklimi
Yurdumuzun deniz etkisine kapalı iç kısımlarda görülür. Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile İç Anadolu karasal iklim etkisindedir. Karasal iklimde yazlar kısa ve sıcak, kışlar uzun ve karlıdır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkları fazla, yağışlar genellikle azdır. Doğu Anadolu’da yükselti fazla olduğundan, yurdumuzun en soğuk, kışı en uzun, yazı en kısa bölgesidir. İç Anadolu Bölgesi’nden yüksekte olduğu için yağış miktarı bu bölgeden fazladır. En çok yağış, İç Anadolu’da ilkbahar, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde kış mevsimine raslar. İç Anadolu Bölgesi, dağlarla çevrili olduğundan diğer karasal iklim bölgelerinden daha az yağış alır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi İç Anadolu’dan daha fazla yağış aldığı halde, buharlaşma şiddetli olduğundan yurdumuzun en kurak bölgelerindendir. Güneydoğu ve iç Anadolu bölgelerinde kuralık en önemli sorunlardandır. Kuraklık nedeniyle bitki örtüsü bu bölgede steplerden oluşur.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 23 Kasım 2016 02:46
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
28 Kasım 2006       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Türkiye'nin Doğal Bitki Örtüsü
Türkiye ana çizgileri ile iklim özelliklerine bağlı olmak üzere çevresine nazaran çok değişik bir doğal bitki örtüsüne sahiptir. Toprak ve reliyef şartları yanında insan faktörününde etkisiyle ülkemiz doğal bitki örtüsü farklı coğrafi bölgelerimizde farklı özellikler içinde farklı biçimde karşımıza çıkar. Ülkemizdeki doğal bitki örtüsünün bugünkü görünümü alması dördüncü zamanda nemli ve kurak devrelerin birbirini takip ettiği süre içinde olmuştur. Ancak yeryüzünün en eski yerleşim alanlarından biri olan Anadolu yarımadasında doğal bitki örtüsü özellikle ormanlar yakacak, kereste, tarım alanı açma, otlak olarak kullanılma gibi nedenler ile yüzyıllar içinde tahrip edilmiş ve de yer yer ortadan kaldırılmıştır. Buna göre kuzey kıyılarımız boyunca her mevsimi yağışlı Karadeniz ikliminin etkisi altında bulunan yerlerde nemcil, gür bir doğal bitki örtüsüyle karşılaşılır. Ayrıca İç, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin alçak alanlarında farklı iklim, toprak ve reliyef koşulları altında genelde step formasyonu dikkati çekerken yüksek kesimlerde orman sınırının üzerinde kalan sahalarda bu defa Alpin çayırlar görülür. İşte bütün bunlardan sonra ülkemizdeki doğal bitki örtüsünü orman formasyonu, maki, garik formasyonu, step formasyonu, Alpin çayırlar, tuzcul kıyı bitkileri olmak üzere beş grupta inceleyebiliriz.

Orman Alanları


Ağaç topluluklarının geniş sahalar halinde yayıldığı alanlar orman formasyonunu meydana getirir. Ağaç toplulukları diğer bir değişle ormanlarımız Kuzey Anadolu dağlarının Kuzeye bakan yamaçlarında deniz seviyesinden 1200 m. kadar olan kesimde yapraklı ağaçlardan (kayın, gürgen, ıhlamur, akçaağaç, meşe, kestane, kızılağaç, karaağaç) meydana gelmiş nemli ormanlar yanında ülkemizin diğer bölgelerinde dikkati çeken kuru ormanlar olmak üzere iki şekilde karşımıza çıkar. Ayrıca ülkemizdeki ormanlarımızı koru, bozuk koru, baltalık, bozuk baltalık olmak üzere de ayırabiliriz.

Ülkemiz ormanlık alanları 20 milyon hektar kadardır. Bu değer bütün ülke yüzölçümünün &'sıdır. Orman alanlarımızın %21'i iyi koru ormanı, %27'si bozuk koru, %15'i baltalık, %37'si bozuk baltalık fundalık karışımıdır. Ülkemizdeki ormanlık alanları coğrafi bölgelerimize göre Karadeniz Bölgesi ormanları, Batı Anadolu "Marmara ve Ege Bölgesi" ormanları, Akdeniz Bölgesi ormanları, İç ve Doğu Anadolu ormanları olmak üzere dört grup halinde toplayabiliriz.

Karadeniz Bölgesi Ormanları


Bol yağış alan bu bölgemiz kıyılarında orman alanları özellikle deniz seviyesinden başlayıp 2000 m. yüksekliklere kadar olan alanlarda Doğuda Batı kesimden daha gür bir şekilde olmak üzere yer yer daralan yer yerde genişleyen bir şerit halinde aşağı seviyelerde bazı maki elemanlarını da (Sandal, Kocayemiş, Menengiç, Akçakesme) içine alacak şekilde devam eder. Sonra ise Kuzey yamaçları boyunca 200 m başlıyan kayın, kestane, ıhlamur, gürgen, meşe, akçaağaç, kızılağaç gibi yapraklarını döken ağaçlardan oluşan ve 1200 m. ye kadar devam eden bir kuşak ile karşılaşılır. Burası aynı zamanda yapraklı koru ormanları olarak bilinen sahadır. Karadeniz Bölgesi'ndeki orman alanları 1200 m. den sonra Batı, Orta ve Doğu kesimde değişik bir görüntü verir. Buna göre Batı ve Orta kesimde kıyıda karaçam ve göknarlar yoğunlukta olurken doğuda göknar, sarıçam ve ladinler yoğunluk kazanır. Karadeniz dağlarının Güney yamaçlarında ve ikinci sıralar üzerinde aşağı seviyelerde kuru ormanlar hakimdir. Burada aşağı seviyelerde çeşitli meşe türleri yoğunlukta olurken üst seviyelerde 600-800 m.'den 1000 m.'ye kadar olan kesimlerde yapraklarını dökenler (kayın, gürgen, kızılağaç, kırağaç, ıhlamur) üst seviyelerde ise sarıçam, karaçam, ardıç ve göknarlar yer alır. Kuzey Anadolu dağlarında orman üst sınırı 2000 m. civarındadır. Bu yükseltiden sonra ağaçlar ortadan kalkar. Sahada Alpin çayırlar başlar. Türkiye genelinde Karadeniz ormanları %32 bir değer gösterir ki bu da bütün orman alanlarımızın üçte biridir.

Ad:  db2.jpg
Gösterim: 10913
Boyut:  26.2 KB
Akdeniz-Karadeniz Kıyılarımız Arasında (Antalya-Ayancık) Bitki Örtüsü Profili

Batı Anadolu "Marmara ve Ege Bölgesi" Ormanları


Bu sahadaki ormanlık alanlar Marmara Bölgesinin Kocaeli, Samanlı dağları, Bursa, Biga Korudağı ve Istranca yörelerinde dikkati çeker. Özelliklede kuzey yamaçlarda yaygındır. Bu bakımdan Uludağ, ağaççık katı, yapraklı ormanlar katı, iğne yapraklılar ve Alpin çayır katı olmak üzere bir kademeli yapı gösterir. Batı bölgesi ormanlık alanları ülkemiz ormanlık sahalarının %38'ini kaplar. Buradaki belli başlı türler ise meşe, kayın, kestane, gürgen, göknar, karaçam, kızılçamdır. Marmara bölgesinde Uludağ'da ormanın üst sınırı 2100'dir, bu yükseltiden sonra tek tük ortaya çıkan cüce ardıçlardan sonra Alpin çayırlar başlar. Bu saha dışında Samanlı dağlarında 350-400 metrelerden sonra, Istrancalarda, Koru dağında ve Edremit kuzeyinde Kazdağ ile çevresinde ormanlık alanlara rastlanır. Bu kesimlerde kuzey yamaçlar nemli ormanları oluştururken güney yamaçlar kuru ormanlardır. Kazdağ ve çevresi kayın ile karaçam ormanları yanında 1200'den sonra dikkati çeken Kazdağ Göknarı ile ünlüdür. Kurakçıl orman özelliği gösteren Ege Bölgesi orman alanları ise genelde Horst sahaları üzerinde yer alır. Meşe ve ardıç türleri yanında kızıl çamlar buradaki başlıca türlerdir. Aydın dağları, Bozdağlar, Manisa ve Samsun dağı bu bakımdan gelişmiş kütlelerdir. Bu kütleler dışında Kozak kütlesi, Beşparmak ile Madranbaba dağları fıstık çamlarının yoğunluk kazandığı dağlardır. Ayrıca güney kesimde Datça yarımadasının doğusu Marmaris, Köyceğiz çevresinde alçak kesimlerde görülen Sığla günlük ağaçlarının teşkil ettiği ormanlar relikt bir topluluk olarak karşımıza çıkarlar. Ege bölgesindeki yüksek alanlarda ormanın üst sınırı 2100 m. bulur.

Akdeniz Bölgesi Ormanları


Bu bölgemizdeki ormanlar Dalaman çayı vadisinin doğu kesiminden başlayıp İskenderun Körfezi'nin doğusuna kadar devam eden Toros ve Amanus dağları üzerinde
yer alır. Buradaki ormanlar genelde 700-800 m. yükseltiye kadar çıkan maki formasyonunun üzerinden başlar ve 2100 m.'ye kadar olan yükseltide devam ederler.
Alt seviyelerde kızılçam ve çeşitli meşe türleri hakim olurken üst seviyeler 1200-2100 m. arası sedir, göknar ve ardıçlardan oluşur. Özellikle Lübnan sediri, Toros göknarı başlıca türlerdir. Bu bölgemizdeki orman alanları ülkemiz ormanlarının %20'sini kaplarlar. Akdeniz kıyıları boyunca uzanan ormanlarımızın %80'ni koru ormanı olurken %20 baltalık şeklindedir.

İç Bölgelerimizin Orman Alanları


İç bölgelerimiz orman alanları bakımından fakir bölgelerimizdir. İç Anadolu, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerimizdeki toplam orman alanı tüm Türkiye ormanları içinde ancak %10 gibi bir değere sahiptir. Bunda başlıca neden ise klimatik şartlardaki elverişsizlik ve yüzyıllar boyunca süregelen tahriptir. Özellikle yağışlardaki yetersizlik uzun süren kurak devreler ağaçlanmayı önler. İç Anadoludaki orman alanları volkanik yapı gösteren yüksek dağlar (Melendiz, Erciyes, Hasandağ) ile Yozgat Sivas arasındaki Akdağ yamaçlarında meşe toplulukları ardıç ve karaçam kümeleri halinde dikkati çeker.
Doğu Anadolu'da ise ormanlık alanların hakim türü meşelerdir. Plato ve yüksek dağlar üzerinde parçalar halinde kuru orman karakterinde bulunurlar. Özellikle Güneydoğu Toroslar'da Mazı dağı, Kulp dağı ile Tunceli, Bingöl çevrelerinde yoğunluk kazanan bu ormanlar 850 m.'den başlayıp 2400-2600 m.'ye kadar çıkarlar. Doğu Anadolu Bölgesi'nde (Kuzeydoğuda Yalnızçam dağlarında, Sarıkamış çevresinde) ülkemizdeki orman sınırının en yüksek olduğu noktaya (2800 m.) ulaşılır, burada Sarıçam korulukları dikkat çeker.

Maki ve Garig Formasyonu


Genelde Akdeniz ikliminin hakim olduğu yerlerde ve orman tahribinin yoğun olduğu sahalarda ince gövdeli, sert, bazen kenarları dikensi, cilalı daimi yeşil yapraklı 3-4 m. boyları olan çalı görünüşlü ya da ağaççık şeklindeki bitki toplulukları maki formasyonu olarak adlandırılır. Bu formasyonu ülkemizde en yaygın olarak Ege, Akdeniz ve Marmara Bölgelerimizde görürüz. Bu bölgelerimizde deniz seviyesinden başlayıp yer yer 600 m.'ye kadar olan sahalarda Maki formasyonu yoğun bir şekilde karşımıza çıkar. Bu formasyonun başlıca türleri Kocayemiş, Sandal, Funda, Mersin, Menengiç, Keçiboynuzu, Pırnal Meşesi, Defne, Akçakesme, Erguvan, Katran ardıçı, Katırtırnağı, Zakkum, Laden, Tesbihtir. Bu türler gerçek Akdeniz ikliminden uzaklaştıkça çeşit bakımından azalmaları yanında karakter bakımındanda değişikliklere (Karadeniz Bölgesinde kışın yapraklarını döken Kızılcık, Geyikdikeni, Böğürtlen, Yabani erik, Yabani elma, Üvez, v.s.) uğrarlar.
Garik formasyonunun ise Akdeniz ikliminin hakim olduğu alanlarda ancak toprak şartlarının daha elverişsiz eğimlerin daha fazla ve yağışların daha az olduğu kesimlerde ayrıca makilerin tahrip olduğu sahalarda karşımıza çıkar. Bunlar son derece kurakçıl bitki topluluklarıdır. Başlıca türleri kermez meşesi, akçakesme, kekik, adaçayı, laden, katran ardıçı ve gevendir.

Step Formasyonu


Yağışların daha az mevsimler arasındaki sıcaklık farklarının daha fazla olduğu alanlar ot formasyonunun geliştiği sahalardır. Ot cinsi bitkilerden meydana gelen stepler, diğer bir değişle bozkırlar ülkemiz bütününde çok geniş alanlar kaplar. Bu sahaların bir kısmı doğal olurken bir kısmı da ormanların insanlar tarafından tahribi sonucu ortaya çıkmıştır. Bu bakımdan İç Anadolunun orta bölümü (Konya ve Ereğli havzaları, Tuz gölü çevreleri) asıl step sahası olarak karşımıza çıkar. Step formasyonunun gelişme gösterdiği bu bölümde yağışlar 250 mm. altına düşer. Bu sahada görülen bitkiler kendilerini kurak şartlara son derece adapte etmişler ve keçe gibi tüylü dikenli, az yapraklı olarak karşımıza çıkarlar. Gerçek step alanları dışında ormanların tahribi ile ortaya çıkan step sahaları ise çok daha geniş sahalar kaplar. Bu bakımdan Doğu Anadolu platoları geniş ot formasyonu sahası olarak karşımıza çıkar. Buralarda görülen türler genelde yılın en yağışlı devresinde hızlı bir gelişme gösterir. Daha sonra ise vejetatif hayatını son derece yavaşlatır. Step formasyonunda yer alan bitkilerin bir kısmı kısa yaşamlı olurken bir kısmıda yaşamını yıl boyunca devam ettirir.
Buradaki türler daha ziyade soğanlı, yumrulu, dikenli ve kokuludurlar. Başlıcaları ise geven, yavşan otu, yumak otu, üzerlik otu, deve dikeni, sütleğen, kekiktir.

Alpin Çayırlar


Genellikle dağların yüksek kesimlerinde orman örtüsünün üst sınırından sonra ortaya çıkan ot örtüsü alanı Alpin çayırlar olarak bilinir. Ülkemizde Alpin çayırlar dağların 2100 m. den sonraki kesimlerde görülmeye başlar. İlkbahar ve yaz mevsimlerinde karların erimesi ile ortaya çıkan bu çayırlar rengarenk açan çiçekleri yanında yer yer de 1 m.'yi bulan uzun boyları ile dikkat çekerler. Kuzeyde yer alan Karadeniz Dağları ile Torosların yüksek seviyeleri yanında Kars-Ardahan yaylasının bulunduğu alan ülkemizde Alpin çayırlarının en belirgin görüldüğü sahalardır. Sıcaklık derecesinin ağaç yetişmesine imkan vermediği bu alanlar genelde yılın büyük kesiminde karla örtülü olurken yaz mevsiminde bulutsuz açık atmosferi yanında elverişli sıcaklık koşulları ile çayırların gelişme alanıdır. Bu sahalar ayrıca ülkemizde büyükbaş hayvancılık ekonomisinin yürütüldüğü önemli sahalardır.

Kıyı Bitkileri


Üç yanı denizlerle çevrili olan ülkemizin 8000 km.'yi bulan kıyılarında yer yer görülen kumsal, plaj sahaları ve deltalar üzerinde çeşitli kıyı bitkileri ile karşılaşılır. Uzun kumul setleri ve onların gerisindeki art kıyı setleri arasında tuzlu bataklıklar ile delta alanlarında kumcul ve tuzcul kıyı bitkileri içinde en önemli türler olarak çeşitli saz ve kamış türleri yanında Ilgın, Hayıt, Zakkum ve Ka raçalıyı sayabiliriz.
Kaynak: aof.edu.tr
Son düzenleyen Safi; 23 Kasım 2016 02:47
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Mayıs 2007       Mesaj #4
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Türkiye´de Iklime Etkili Faktörler


Matematik konumu:


Türkiye bulunduğu konumdan dolayı kışın kutuplardan gelen soğuk hava kütlelerinin, yazın da Tropikal kuşaktan gelen sıcak hava kütlelerinin etkisindedir. Ayrıca güneş ışınlarının düşme açısında yıl boyunca büyük farklar vardır. Bunun sonucu olarak yıllık sıcaklık farkı da fazladır.

Yer şekilleri


(Yükselti, dağların uzanış doğrultusu ve bakı): Yurdumuzun kuzeyinde ve güneyinde dağlar kıyıya paralel uzandığından kıyı ile iç kesim arasında buralarda iklim farklılığı fazladır. Ege bölgesinde ise dağlar kıyıya dik uzandığından farklılık azdır.
Yükseltinin etkisiyle sıcaklık Türkiye’de batıdan doğuya doğru azalır.
Bakı etkisinden dolayı dağlarımızın güneye bakan yamaçları bütün yıl kuzey yamaçlarına göre daha sıcaktır.
Not: Türkiye’de aynı tarihlerde farklı mevsim özellikleri yaşanabilmektedir. Bunun sebebi; yer şekillerinin çeşitlilik göstermesidir.

Denize göre konum:


Kıyı bölgelerde nem fazla olduğunda buralarda kışlar ılık, yağışlar fazla ve sıcaklık farkları azdır.

Rüzgarların esme yönü:


Türkiye’ye kuzeyden gelen rüzgarlar sıcaklığı düşürürken, güneyden gelenler sıcaklığı artırır (enlem etkisinden dolayı).

Basınç merkezleri:


Türkiye etrafında oluşan basınç merkezleri de rüzgar ve yağış rejimi üzerinde etkili olmaktadır. Yaz mevsiminde Atlas Okyanusu üzerinde oluşup genişleyen yüksek basınç ve Basra Körfezi üzerinde oluşan alçak basınç etkisi altına giren ülkede, yüksek basınç etkisinde iken sıcaklıklar düşmekte, alçak basınç etkisinde iken aşırı sıcaklıklar oluşmaktadır. Kış mevsiminde ise, kuzeyden gelen soğuk hava, Akdeniz üzerinden gelen ılık ve nemli havanın etkisine girmektedir. Bu iki hava kütlesinin karşılaşması ile cepheler oluşmakta ve kıyılarda çoğunlukla yağmur, Trakya, iç ve yüksek kesimlerde kar yağışına neden olmaktadır.

SICAKLIK

Türkiye Yıllık Sıcaklık Dağılışı


  • Türkiye'de gözlem yapılan istasyonlardaki uzun yıllar ortalamalarına göre, yıllık ortalama sıcaklıklar 4-20 °C arasında değişmektedir.
  • Kıyı kesimler iç kesimlerden daha sıcaktır (deniz etkisinden dolayı).
  • Güney kıyılarımızdan kuzey kıyılarımıza doğru enlemin etkisiyle sıcaklık azalır.
  • Ülkenin en sıcak kesimleri Güneydoğu Anadolu'nun güneyi ile Akdeniz kıyı kuşağıdır. Buralarda yıllık ortalama sıcaklık 18 °C'nin üzerindedir.
  • Erzurum ve Kars platolarının yüksek kesimlerinde 4 °C'nin altına düşer. Sebepleri : Yükseltisinin fazla olması, karasallıktır.

Türkiye Ocak Ayı Sıcaklık Dağılışı


  • En yüksek sıcaklıklar Akdeniz bölgesinin kıyı kesiminde görülür. Sebepleri: enlem, deniz etkisi ve Toros kıvrım dağlarının kuzeyden gelen soğuk hava kütlelerini engellemesidir.
  • En düşük sıcaklıklar Doğu Anadolu’da Erzurum-Kars bölümünde görülür. Sebepleri: Yükseltinin fazla olması, karasallık, kuzeyden gelen soğuk rüzgarlardır.
  • Kıyı ile iç kesim arasındaki sıcaklık farkı fazladır.

Türkiye Temmuz Ayı Sıcaklık Dağılışı


  • Kıyı ile iç kesim arasında sıcaklık farkı azalmıştır.
  • En yüksek sıcaklıklar Güney Doğu Anadolu’da görülür. Sebepleri: Karasallık ve Güneyden gelen sıcak rüzgarların etkisidir.
  • En düşük sıcaklıklar bu dönemde de Erzurum-Kars Bölümünde görülür. Sebebi, yükseltisinin fazla olmasıdır.
BASINÇLAR

YÜKSEK BASINÇLAR


  • Sibirya Termik Y.B: 60° enlemlerinde oluşmuştur. Türkiye’de kışın etkilidir. Etkili olduğu dönemlerde kışlar çok soğuk ve kar yağışlı geçer. Türkiye’ye Kuzeydoğudan sokulur.
  • Asor Dinamik Y.B: 30° enlemlerinden kaynağını alır. Türkiye’de bütün yıl etkilidir. En fazla yazın etkilidir. Etkili olduğu yaz mevsiminin kurak olmasının başlıca sebebidir (Alçalıcı hava hareketinden dolayı). Bu basıncın etkisiyle Ege Kıyıları boyunca kuzeyden esen Etezyen rüzgarı oluşur. Yurdumuza kuzeybatıdan sokulur.

ALÇAK BASINÇLAR


  • İzlanda Dinamik A.B: 60° enleminde kaynağını alır. Türkiye’de kışın etkilidir. Etkili olduğu dönemde kışlar ılık ve yağışlı geçer. Kuzeybatıdan sokulur.
  • Basra Termik A.B: (30° Kuzey) Türkiye’de yazın ekilidir. Yurdumuza Güney Doğu Anadolu Bölgesinden itibaren sokulur ve sıcaklığı artırır.
RÜZGARLAR
Türkiye batı rüzgarları kuşağında olmasına rağmen daha çok yerel rüzgarların etkisindedir. Sebebi yer şekilleridir.

NEMLİLİK VE YAĞIŞ
  • Kıyı bölgelerinin nemliliği iç kesimlerden daha yüksektir. Bundan dolayı kıyı kesimlerde yağışlar fazla ve sıcaklık farkları azdır.
  • Bağıl nem en yüksek Doğu Karadeniz Bölümündedir. En düşük Güney Doğu Anadolu’dadır.
  • En fazla yağış alan bölge Karadeniz, Bölüm Doğu Karadeniz, il Rize’dir (2400 mm). Rize’nin çok yağış almasında; güneyindeki yüksek dağların hakim rüzgar yönüne dik olması etkilidir.
  • En az yağış alan bölgemiz İç Anadolu Bölgesidir. Sebebi; etrafının dağlarla çevrili olmasıdır. En az yağış alan il Konya’dır (330 mm).
NOT: En az yağış alan bölge İç Anadolu Bölgesi olmasına rağmen en kurak bölge Güney Doğu Anadolu Bölgesi’dir. Sebebi ; buharlaşmanın fazla olmasıdır.
  • Karasal iklim bölgelerinde kışın görülen yağışlar genellikle kar şeklindedir. Türkiye’de karla örtülü gün sayısının en fazla olduğu bölge Doğu Anadolu Bölgesi’dir.
  • Türkiye’de kar örtülerinin yerde kalma süresi batıdan doğuya doğru artar. Kar yağışı ve don olayının en az görüldüğü bölgemiz Akdeniz Bölgesidir.
  • Türkiye’de kışın görülen yağışlar genelde cephesel kökenlidir. Bu tür yağış oluşumu en fazla Akdeniz Bölgesinde görülür.
  • İlkbahar ve yazın görülen yağışlar genelde Konveksiyon yağışı şeklindedir. En fazla İç Anadolu Bölgesinde görülür.
  • Oroğrafik (yamaç) yağışları genelde Karadeniz ve Akdeniz Bölgelerinde görülür. Fakat en fazla Karadeniz Bölgesi’nde görülür
Son düzenleyen Safi; 23 Kasım 2016 02:51
eXeLLanC - avatarı
eXeLLanC
Ziyaretçi
15 Eylül 2007       Mesaj #5
eXeLLanC - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  Türkiye'nin İklimi ve Bitki Örtüsü2.jpg
Gösterim: 15852
Boyut:  44.5 KB
Türkiye’de İklim ve Doğal Bitki Örtüsü

Türkiye’de Görülen İklim Tipleri

Türkiye, matematik ve özel konumu nedeniyle çeşitli iklim tiplerinin görüldüğü bir ülkedir. Türkiye’de, çevresindeki denizlerin, kara kütlelerinin, basınç merkezlerinin, enlemin ve yeryüzü şekillerinin etkisiyle 3 ana iklim tipi belirmiştir. Ana iklim tipleri arasında her iki iklim tipinin de özelliğini taşıyan geçiş iklimleri görülür.

1. Karadeniz İklimi

Karadeniz İkliminin Özellikleri

  • Karadeniz Bölgesi’nin kıyı kesimlerinde görülür.
  • Her mevsim yağışlıdır. En çok yağış sonbahar ile kış aylarında düşer.
  • Türkiye’de görülen iklimler içinde yıllık yağış miktarı en fazla olandır.
  • Yazlar serin ve yağışlı, kışlar ılık ve yağışlı geçer.
  • Yıllık sıcaklık farkı azdır.
  • Bulutluluk oranı yüksek, güneşli gün sayısı azdır.
  • Karadeniz iklimi yer şekillerinin farklılığı nedeniyle 3 alt tipe ayrılmıştır.
UYARI: Karadeniz iklimi sıcaklık ve nem koşulları bakımından okyanusal iklime benzer. Bu iklim tipinde yağış miktarı dağların konumuna ve yükseltilerine bağlı olarak farklılık gösterir.

Doğu Karadeniz Tipi

  • Dağların kıyıdan hemen sonra yükselmesi, uzanış yönleri ve bunların yağış getiren rüzgarlara dönük olması gibi etkenlerden dolayı Türkiye’nin ve bölgenin en yağışlı bölümüdür.
  • Yıllık sıcaklık ortalaması: 14°C - 15°C
  • Ocak ayı sıcaklık ortalaması: 7°C
  • Temmuz ayı sıcaklık ortalaması: 23°C
  • Yıllık yağış miktarı 1500-2500 mm
Orta Karadeniz Tipi
  • Bu bölümde dağlar kıyıdan uzaklaştığı ve yükseltileri azaldığı için yıllık yağış miktarı azalmıştır.
  • Yıllık sıcaklık farkları azdır.
  • Yıllık sıcaklık ortalaması: 14°C - 15°C
  • Ocak ayı sıcaklık ortalaması: 7°C
  • Temmuz ayı sıcaklık ortalaması: 23°C
  • Yıllık yağış miktarı: 700 – 900 mm
Batı Karadeniz Tipi
  • Yaz ve kış sıcaklıkları Orta ve Doğu Karadeniz tipine göre biraz daha düşüktür.
  • Yıllık yağış miktarı, Orta Karadeniz’dekinden daha azdır.
  • Kar yağışı ile don olayı Doğu ve Orta Karadeniz’e göre daha sık görülür.
  • Yıllık sıcaklık ortalaması : 13°C - 14°C
  • Ocak ayı sıcaklık ortalaması : 5°C
  • Temmuz ayı sıcaklık ortalaması : 21°C
  • Yıllık yağış miktarı : 1000-1500 mm
Karadeniz İkliminin Doğal Bitki Örtüsü
Sıcaklık ve yağış koşulları gür ormanların ve ormanaltı florasının gelişmesini sağlamıştır. Ancak Orta Karadeniz Bölümü’nde yıllık yağış miktarının azalmasına bağlı olarak orman örtüsü zayıflar.

Karadeniz Bölgesi Bitki Katları

  • Geniş yapraklı ağaçlardan oluşan orman
  • Geniş ve iğne yapraklı ağaçlardan oluşan orman
  • İğne yapraklı ağaçlardan oluşan orman
  • Alpin çayırlar
2. Akdeniz İklimi
Akdeniz İkliminin Özellikleri

  • Yazları sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer.
  • Kar yağışı ve don olayı ender görülür.
  • En yağışlı mevsim kış, en kurak mevsim yazdır.
  • Yaz kuraklığı belirgindir.
  • Akdeniz iklimi sıcaklık ortalamaları farklı olduğu için 2 tipe ayrılır.
UYARI: Akdeniz ikliminin etki alanı Akdeniz Bölgesi’nde Toros Dağları’nın varlığı nedeniyle dar, Ege Bölgesi’nde ise dağların kıyıya dik uzanması nedeniyle geniştir.

Asıl Akdeniz Tipi

  • Akdeniz ve Ege kıyılarında görülür.
  • Dağların kıyıdan hemen sonra yükseldiği yerlerde yağış miktarı artar.
  • Kış sıcaklığının en yüksek olduğu yerler Akdeniz kıyılarıdır.
  • Yıllık sıcaklık ortalaması: 18°C - 19°C
  • Ocak ayı sıcaklık ortalaması: 8°C - 9°C
  • Temmuz ayı sıcaklık ortalaması: 28°C - 30°C
  • Yıllık yağış miktarı: 750 – 1000 mm
Bozulmuş Akdeniz Tipi (Marmara Tipi)
  • Gelibolu Yarımadası ile Güney Marmara kıyılarında daha yaygın olan bu iklim tipi, Trakya’nın büyük bir bölümünde de görülür.
  • Akdeniz iklimi ile Karadeniz iklimi arasında geçiş özelliği gösterir.
  • Enlem farkı nedeniyle sıcaklık ortalamaları Asıl Akdeniz tipine göre düşüktür.
  • Kar yağışı ve don olayı Asıl Akdeniz tipine göre daha sık görülür.
  • Yıllık sıcaklık ortalaması: 12°C - 15°C
  • Ocak ayı sıcaklık ortalaması: 5°C - 6°C
  • Temmuz ayı sıcaklık ortalaması: 24°C
  • Yıllık yağış miktarı: 600 – 800 mm
UYARI: Akdeniz İkliminin Marmara tipinde sıcaklıkların daha düşük olması, enlem farkı ve kuzeyden gelen rüzgarların etkisiyle açıklanır, Karadeniz ikliminin etkisiyle yaz yağışlarında artış görülür.

Akdeniz İkliminin Doğal Bitki Örtüsü

Kısa, bodur ağaç ve çalılardan oluşan makilerdir. Maki bütün yıl boyunca yeşil kalır.
Makilerin yükselti sınırı enlemin etkisine bağlı olarak değişir.
Akdeniz’de 700 – 800 m
Ege’de 400 – 500 m
Güney Marmara’da ise 250 – 300 m’dir.

3. Karasal İklim

Karasal İklimin Özellikleri

  • Kuzey Anadolu ve Toros Dağları denizel etkilerin iç bölgelere girmesini zorlaştırdığı için iç kesimlerde iklim karasallaşmıştır.
  • Yıllık yağış miktarı az, sıcaklık farkları belirgindir.
  • Karasal iklim, enlem ve yükselti farkı nedeniyle 3 tipe ayrılır:
UYARI: Karasal iklimde yaz kuraklığının görülmesi, Akdeniz yağış rejiminin etkili olduğunu gösterir.

İç Anadolu Tipi

  • İç Anadolu, İç Batı Anadolu, Göller Yöresi ve Ergene Havzası’nda görülür.
  • Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı geçer.
  • En yağışlı mevsim ilkbahardır.
  • Yıllık sıcaklık ortalaması: 10°C - 12°C
  • Ocak ayı sıcaklık ortalaması: 2°C - 4°C
  • Temmuz ayı sıcaklık ortalaması: 25°C
  • Yıllık yağış miktarı: 250 – 500 mm
Güneydoğu Anadolu Tipi
  • Türkiye’nin en sıcak iklim bölgesidir.
  • Yazlar çok sıcak, kurak ve uzun, kışlar ılık, yer yer soğuk ve kısa geçer.
  • Yaz kuraklığının en belirgin olduğu bölgedir.
  • Bölgenin batısında kış yağışları, doğusunda ilkbahar yağışları belirgindir.
  • Yıllık sıcaklık ortalaması: 15°C – 19°C
  • Ocak ayı sıcaklık ortalaması: 1°C - 2°C
  • Temmuz ayı sıcaklık ortalaması: 30°C den yüksek
  • Yıllık yağış miktarı: 400 – 700 mm
Doğu Anadolu Tipi (Yazın Yağışlı Tip)
  • Bölgenin yüksek bölümlerinde karasal iklim özellikleri daha belirgindir.
  • Kışlar çok soğuk, karlı ve uzun, yazlar serin, yağışlı ve kısa geçer.
  • En yağışlı mevsimler, yaz ve ilkbahardır.
  • Kar yağışı ve don olayı çok sık görülür.
  • Yükseltinin etkisiyle kar yağışı diğer bölgelere göre erken başlar.
  • Yıllık sıcaklık ortalaması: 3°C - 6°C
  • Ocak ayı sıcaklık ortalaması: -12°C’den düşük
  • Temmuz ayı sıcaklık ortalaması: 21°C - 22°C
  • Yıllık yağış miktarı: 400 – 600 mm
Doğu Anadolu Tipi (Yazları Kurak Tip)
  • Bölgenin Çukurda kalan alanlarında (Yukarı Fırat, Orta ve Yukarı Murat Bölümleri) kış sıcaklığı biraz daha yüksektir. Ancak İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu tipine göre kışlar sert geçer.
  • İlkbahar yağışları belirgindir.
  • Yazlar daha sıcak ve kurak geçer.
  • Bu iklim tipi yükseltisi düşük çöküntü ovalarında ve akarsularca derin yarılmış vadi tabanlarında görülür.
  • Yıllık sıcaklık ortalaması: 12°C – 12°C
  • Ocak ayı sıcaklık ortalaması: -8°C
  • Temmuz ayı sıcaklık ortalaması:25°C den yüksek
  • Yıllık yağış miktarı: 300 – 500 mm
Karasal İklimin Doğal Bitki Örtüsü
İlkbahar yağışlarıyla yeşeren, yaz kuraklığı ile fazla boy atmadan sararan ve step (bozkır) adı verilen bitki örtüsü geniş yer kaplar. Step alanlarının bir bölümü antropojendir.
Yüksek yerlerde yer yer iğne yapraklı ağaçlardan oluşan ormanlar bulunur. Dağ doruklarına yakın yerlerde düşük sıcaklık nedeniyle dağ çayırları yer alır.
Antropojen Step (Bozkır): Ağaçların tahrip edildiği alanlarda gelişen steplere antropojen step (bozkır) adı verilir.


İklimin Etkileri

1. İklimin İnsan ve Çevre Üzerindeki Etkileri
İnsanların yaşantısını, ekonomik etkinliklerini belirleyen en önemli etken iklimdir.

2. İklimin Doğal Bitki Örtüsüne Etkisi

Bir bölgede ormanın bulunması, alt ve üst sınırının belirlenmesi doğrudan iklimin kontrolü altındadır. Ormanın yataydaki (enleme bağlı) ve dikeydeki (yükseltiye bağlı) üst sınırını sıcaklık belirler. Yağış ise orman örtüsünün alt sınırını belirleyen önemli bir iklim elemanıdır. Ayrıca yağış miktarı ormanın yoğunluğu üzerinde etkindir. Bir yerde bitki örtüsündeki çeşitlilik de iklim elemanlarına bağlıdır.

3. İklimin Tarım Koşullarına Etkisi

Bir bölgenin sıcaklık ve nem koşulları tarım ürünlerini, sulamaya duyulan gereksinimi etkilemektedir.Yaz kuraklığının belirgin olduğu bir yerde sulamaya duyulan gereksinim fazladır. Buna kuraklık sınırı denir.
Tarımsal etkinlikleri sınırlandıran diğer bir etken de düşük sıcaklıktır.
Sıcaklık kutuplara doğru ve yükseklere çıkıldıkça düşer. Belli bir yerden sonra tarımsal etkinlik sona erer. Ancak, bazı ürünler düşük sıcaklığa daha dayanıklı olduğundan tarım alanları kutuplara daha yakındır.
UYARI: Tarımın yükselti sınırı, tropikal kuşakta 4000 m, Türkiye’de 2000 m civarındadır.

4. İklimin Toprak Oluşumuna Etkisi

Bir bölgedeki toprağın türü, oluşum süresi ve derinliği iklimle yakından ilişkilidir. Değişik iklim bölgelerindeki topraklar birbirinden farklıdır. Örneğin nemli bir bölgede yağışlar ve yüzey suları ile toprağın içindeki kireç ve mineraller yıkanır. Çöllerde ise yağış azlığı nedeniyle topraktaki yıkanma minimum düzeydedir.

5. İklimin Kara ve Deniz Sularına Etkisi

İklimin, karalardaki suların oluşumu ve özellikleri üzerinde önemli etkisi vardır. Akarsular, göller, yer altı suları ve kaynaklardan oluşan kara sularının fiziksel ve kimyasal özellikleri ile su potansiyelleri iklimle yakından ilişkilidir. İklim, akıntılar, denizlerin su sıcaklığı ve tuzluluk oranı üzerinde de etkilidir.

6. İklimin Yer şekillerine Etkisi

Bir bölgede etkili olan dış güçler (akarsular, buzullar, rüzgarlar) bölgenin iklim koşullarına bağlı olarak değişir.
Örneğin Türkiye’de akarsuların oluşturduğu yer şekilleri yaygınken, İsveç, Norveç gibi soğuk enlemlerdeki ülkelerde buzul şekilleri yaygın olarak görülmektedir.

7. İklimin Nüfus ve Yerleşmeler Üzerine Etkisi

Yeryüzünde nüfusun dağılışı büyük ölçüde iklimin kontrolü altındadır. Nüfusun yatay dağılışı incelendiğinde, nüfusun yoğun olduğu ülkelerin Orta Kuşak’ta toplandığı görülür. Buna karşın sıcak ve kurak çöller ile kutuplarda nüfus yok denecek kadar azdır. Yerleşmelerin dikey dağılışı ise yükseltiye ve denize olan uzaklığa bağlıdır. Ayrıca nüfusa bağlı olarak yerleşmelerin yoğunluğu ve büyüklüğü de iklimle ilişkilidir.

8. İklimin Konut Tiplerine Etkisi

Bir yerin iklim koşulları ile konut tipleri ve yapı malzemesi arasında yakın bir ilişki vardır. Örneğin kar yağışının etkin olduğu yerlerde evler dik çatı yapılırken, sıcak ve kurak iklim koşullarının etkin olduğu yerlerde kalın duvarlı, küçük pencereli ve düz çatılı yapılır. Kent yerleşmelerinde ise yapılaşma, iklim koşullarından bağımsızdır.

9. İklimin Turizme Etkisi

Yıl boyunca sıcaklık koşullarının uygun olduğu kıyı bölgeleri deniz turizminin geliştiği yerlerdir. Örneğin Akdeniz’e kıyısı olan ülkelerde deniz turizmi çok gelişmiştir.
Ayrıca yüksek dağlarda ve yüksek enlemlerdeki kar yağışına bağlı olarak yapılan kış turizmi de iklimin kontrolü altında gelişmiştir.
UYARI: İklim özellikleri benzer bölgelerde;doğal bitki örtüsü,tarımsal etkinlikler,akarsu rejimleri,konut tipleri ve yapı malzemesi,turizm etkinlikleri,insanların gereksinimleri (giyim beslenme) benzer özellikler gösterir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 23 Kasım 2016 03:09
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Aralık 2011       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

KARADENİZ BÖLGESİ


Bölge, Anadolu’nun kuzeyinde ve adını aldığı deniz boyunca uzanan bir şerit biçimindedir. Doğuda, Türkiye - Gürcistan sınırından başlar; batıda Adapazarı Ovası’nın doğusunda (Sakarya Nehri’nin doğusunda) sona erer.Bölge, doğu – batı yönünde 1000 km, kuzey güney yönünde, doğuda 100 km, orta bölümde 200, batıda ise 150 km genişliğindedir. Bölgenin güney sınırı ise Kuzey Anadolu dağlarının iç sıralarının doruk noktalarından geçer.


İklim ve Bitki Örtüsü:
Kıyılara denizel, kıyıdan uzak iç kesimlerde karasal iklim görülür. Karasal iklimin görüldüğü yerlerde yazlar sıcak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır. Nemlilik düzeyinin az olması nedeniyle günlük ve yıllık sıcaklık farkları fazladır. Dağların yükselti ve doğrultusu nedeniyle orta Karadeniz’de denizel iklim yayılma alanı, Doğu ve Batı Karadeniz’e oranla daha geniştir. Örneğin, Amasya ve Tokat’ın iklimi Kastamonu ve Bayburt’a oranla daha ılıktır.

Kıyılarda, her mevsimi yağışlı, yazları serin, kışlar ılık özellik gösteren Karadeniz iklimi görülür. Bu iklim birçok yönüyle ılıman okyanus iklimini andırır. Her mevsim görülen yamaç yağışlarına basınç koşulları ve dağ doğrultusu yol açar. Deniz etkisi nedeniyle yazlar serin, kışlar ılık geçer. Yağış rejimi düzenli, maksimum yağış sonbaharda, minimum yağış ilkbaharda görülür.
Her mevsim yağış görülmesi, yaz kuraklığı isteyen buğday, arpa, yulaf, çavdar, mercimek, pamuk gibi ürünlerin yetişmesini önlemiştir. Bölgede tahılın yerini mısır almıştır. Bol yağış; tarımda nadas yönteminin kullanılmamasına, yurdumuzun en geniş ormanlarının bu bölgede olmasına yol açmıştır.
Kış mevsiminde kıyıda ısının sıfırın altına düşmemesi, yani kış ılıklığı; fındık, çay, turunçgil, zeytin gibi ürünlerin yetişmesini kolaylaştırmıştır. İç bölgelerde yağış azlığı; orman örtüsünün azlığına, tahıl ve şekerpancarı gibi ürünlerin öne çıkmasına yol açmıştır.

Dağların denize bakan yamaçları, fazla yağış aldığından gür ormanlarla kaplıdır. İç kısımlarda ise bitki örtüsünü stepler oluşturur. Kıyıdan dağlara tırmandıkça ağaç türlerinde değişme gözlenir. Bu farklılaşma, yükseldikçe sıcaklığın düşmesinin sonucudur. Kıyıdan 800 m kadar yayvan yapraklı ağaçlar, 800 m’den 1500 m’ye kadar karma yapraklı ağaçlar (kayın, gürgen), 1500 m’den 2000 m’ye kadar iğne yapraklı ağaçlar (çam, köknar), 2500 m’de dağ çayırları görülürken, daha yukarılarda kayalıklar başlar.

MARMARA BÖLGESİ


Türkiye’nin kuzeybatısında yeralan bölge,Marmara Denizi’nin iki yakasında bulunur. Kuzey’de Karadeniz, kuzeybatıda Bulgaristan ve Yunanistan; güneyde, Kazdağı ve Uludağ; batıda, Ege Denizi ve doğuda Sakarya Ovası’nın doğusuna kadar uzanır.


İklim ve Bitki Örtüsü:
Coğrafi konumu gereği bölge Akdeniz ve Karadeniz iklimi arasında geçiş iklimi özelliği gösterir.
Trakya’da karasal iklim görülür. Trakya’daki karasallığa basınç koşulları ve yerşekilleri yol açar. Istıranca (Yıldız) dağları, Karadeniz’in nemli havasını iç kısımlara sokmaz. Basınç koşulları nedeniyle hakim rüzgâr, yönü kuzey olduğundan, Balkanlar üzerinden gelen nemli hava kütleleri nemini Balkan dağlarına bıraktığından, nemden yoksun kuru özellik taşıyarak buralara ulaşır. Balkanlardan gelen hava kütleleriMarmara Denizi üzerinden nem alır. Bu nemi GüneyMarmara kıyılarına taşır, dolayısıyla denizel iklime neden olur.
Kocaeli platosunda, bozulmuş Karadeniz iklimi görülür. Yazlar Karadeniz iklimine göre daha sıcak, kışlar daha soğuktur. Yazlar yağışlı olmakla beraber, maksimum yağış kış mevsimine raslar. Bu bölümde yaz kuraklılığının olmaması pamuk tarımını olanaksızlaştırır.
GüneyMarmara’da kış ılıklığı zeytin alanlarının yaygınlaşmasını sağlamış, yazların sıcak ve kurak geçmesi pamuk tarımını kolaylaştırmıştır.
Bölgede iklim çeşitliliği, bitki örtüsü ve ürün çeşitliliğine yol açmıştır. Ayrıca yağışların yeterince yeterli olması nadas uygulamasının az olmasına yol açar.
Bol yağış alan yerler ormanlarla kaplı iken, yağış miktarının azaldığı alçak yerlerde stepler görülür. KuzeyMarmara’da ormanlar, Trakya’da stepler, GüneyMarmara’da maki bitki örtüsü görülür.

EGE BÖLGESİ


Ege Bölgesi,Türkiye’nin Ege Denizi’ne açılan tarafıdır. Kıyı boyunda, Biga Yarımadası’nın güneyindenMarmara – Datça yarımadası güneyine kadar uzanır. Üçgen biçimindeki bölgenin tabanı Ege Denizi’ne dayanır. Bölge doğru daralarak Afyonkarahisar’a kadar uzanır.


İklim ve Bitki Örtüsü:
Ege Denizi Akdeniz ikliminin etkisi altında bulunmaktadır. Dağların denize dik uzanması nedeniyle Akdeniz ikliminin yayılma alanı genişler. Dağların arasındaki vadi ve oluklar yoluyla deniz iklimi iç kısımlara kadar sokulabilmektedir. Akdeniz ikliminin görüldüğü kıyı ve çevresinde kışlar ılık ve yağışlı, yazlar sıcak ve kurak geçer. Kıyıdan iç kesimlere gidildikçe sıcaklıklar düşer. Doğal bitki örtüsü, kıyıdan 400 m yüksekliğe kadar maki, daha yüksek ve yağışlı yerlerde ormanlar, iç kısımlarda ise stepler bulunmaktadır.
Kıyıdan iç kısımlara doğru gidildikçe sıcaklık ortalaması düşer; iklim karasallaşır; kışlar soğuk ve kar yağışlı, yazlar sıcak ve kuraktır.

AKDENİZ BÖLGESİ


Türkiye’nin güneyinde yer alan Akdeniz’den adını alan bölgemizidir. Bölge batıda Marmaris’in doğusundan başlar ve doğuda Kahramanmaraş’ın doğusunda sona erer.


İklim ve Bitki Örtüsü:
Bölgede tipik Akdeniz iklimi görülür. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlıdır. Kıyıda yıllık yağış ortalaması 1000mm3 dolaylarındadır. Kıyıdan itibaren yükseldikçe sıcaklık düşmekte, yağış miktarı artmaktadır.
Akdeniz kıyıları yurdumuzda kış mevsiminin en ılık geçtiği bölgedir. Buna yol açan nedenler; nemlilik düzeyi, güneş ışınlarının gelme açısı ve Toros dağlarının doğrultu ve yükseltisidir. Toroslar kışın kuzeyden gelen soğuk hava kütlelerinin kıyıya inmesini önler. Maksimum yağış kış mevsimine raslar. Balkanlardan gelen hava kütleleri Basra Körfezi’ne ulaşmak isterken, Akdeniz üzerinde farklı hava kütleleriyle karşılaşır ve Cephe yağışlarına yol açar. Bölgedeki yaz kuraklığı ise dinamik yüksek basınç alanlarının etkili olması, bölgenin alçaltıcı hava hareketlerinin etkisine girmesinin sonucudur. Yazların sıcak ve kurak geçmesi; pamuk tarımına, maki bitki örtüsünün yaygın olmasına yol açar. Kıyıdan 500 – 600 m’ye kadar makilker, onun üstünde 2500 m’ye kadar karışık yapraklı ormanlar, daha yukarıda ise dağ çayırları ve kayalıklar görülür.

İÇ ANADOLU BÖLGESİ


Türkiye’nin ortasındayeralan bölge, alan olarak Doğu Anadolu’dan sonra ikinci büyük bölgemizdir. Bölgenin kuzeyinde kuzey Anadolu dağları, güneyde ise Orta ve Batı Toroslar bölgenin kuzey – güney sınırlarını oluşturmaktadır.


İklim ve bitki örtüsü:
Bölge doğal özellikleri yönünden fazla çeşitlilik göstermez. Yerşekilleri, bitki örtüsü ve toprak tipi geniş alanlar da birbirine benzer.
Bölgede yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlı olan karasal iklim görülür. Bu durum, etrafının dağlarla çevrili olması nedeniyle, nemli hava kütlelerinin iç kısımlara girememesinin sonucudur.
Maksimum yağış ilkbahara raslar. Yağışlar iç bölgelerden kenarlara, dağlık alanlara gidildikçe artar. En kurak mevsim yazdır. Kışın cepe yağışları, ilkbaharda ise yükselim (konveksiyonel) yağışlar görülür. Yaz kuraklığı tahıl tarımını öne çıkartırken, ilkbahar sıcaklığının yetersizliği pamuk tarımına olanak tanımaz. Yağışın fazla olduğu dağ yamaçları ormanlarda, iç kısımlar ise steplerle kaplıdır. Kuraklık tarımda nadas yönteminin yaygınlaşmasına yol açar. Türkiye’de nadas alanlarının en geniş yer kapladığı bölgedir. Yaz kuraklığının erken başlaması sebze üretimini olumsuz etkiler. Bozkır ve steplerin yaygınlığı küçükbaş hayvancılığın yaygın olmasının nedenidir. Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu’dan sonra yurdumuzun en ormanlıkbölgesidir.

DOĞU ANADOLU BÖLGESİ


Türkiye’nin doğusundayeralan bölge üçgen biçimindedir. Bu üçgenin tabanıTürkiye’nin en doğusunda Bağımsız Devletler Topluluğu’na ve İran sınırına dayanmaktadır. Bölge batıya doğru daralarak Tahtalı Dağları’na dayanır. Kuzeyde Kuzey Anadolu Dağları’na, güneyde Güneydoğu Toros Dağları’na kadar uzanır.,


İklim ve Bitki Örtüsü:
Bölgede karasal iklim görülmektedir. Karasallığa yol açan etmenler, yükseltinin fazla olması ve denize kapalılıktır. Yazlar sıcak ve kurak, kışlar ise soğuk ve kar yağışlıdır. Ocak ayı ortalaması bütün bölgede 0°C’nin altındadır. Kış mevsiminde sıcaklıklar -30°C, -40°C’ye düşebilmektedir. Yıllık sıcaklık farkları fazladır. Kar örtüsü uzun süre yerde kalır. Bölgede ısının en düşük değerlerine ulaştığı yer Erzurum – Kars bölümüdür. Bölgede güneye gidildikçe ısı artar.Bölge, yükselti fazlalığı nedeniyle İç Anadolu’dan daha fazla yağış alır. Yağış rejimi bölümlere göre değişir. Erzurum – Kars yöresinde maksimum yağış mevsimine, Hakkari Bölümü’nde kış mevsimine, Yukarı Fırat bölümünde kış ve Yukarı Murat – Van bölümlerinde ilkbahar mevsimine raslar. Bölgenin doğal bitki örtüsü bozkırlar ve çayırlardır. Yağışın fazla olduğu yüksek yerlerde ormanlar görülür.

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ


Anadolu’nun güneydoğusundayeralan bölge, Güneydoğu Torosların eteğinden başlayarak Suriye sınırına kadar gider. Bölgenin batısında Akdeniz Bölgesi yer alır.


İklim ve Bitki Örtüsü:
Bölgede karasal iklim görülür. Yazlar kurak ve çok sıcak, kışlar yağışlı ve soğuktur. Maksimum yağışın kışa raslaması, Akdeniz yağış rejimine benzerliğini gösterir. Yıllık yağış miktarı 550 mm dolaylarındadır. Bölge, İç Anadolu’dan fazla yağış almasına karşın daha kuraktır. Kuraklığın daha etkili olmasında, yaz sıcaklığının fazlalığı yüzünden buharlaşmasının şiddetli olması etkilidir. Bölgede kışın ısı sıfırın altına düşer. Bunda bölgenin denize göre konumu nedeniyle nemlilik düzeyinin az olması etkendir. Yurdumuzda temmuz ayında ölçülen en yüksek sıcaklık değerleri bu bölge aittir. Yazın sıcaklığın 35°; 40°’ye kadar ulaşabilmesinde, enlem, karasallık, dinamik yüksek basınç ve Suriye çöllerinden gelen sıcak rüzgarlar etkendir.
Yurdumuzun, bitki örtüsü yönünden en yoksulbölgesidir. Buharlaşmanın fazlalığı ve yağış azlığı nedeniyle bölgedeki bitki örtüsünü stepler oluşturur.
Son düzenleyen Safi; 23 Kasım 2016 02:57
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
1 Ocak 2013       Mesaj #7
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye

Akdeniz iklimi


Akdeniz iklimi, yaz sıcaklığı güneş ışınlarının düşme açısına, kuraklık ise alçalıcı hava hareketlerine bağlıdır. En sıcak ay ortalaması 34-45 °C, en soğuk ay ortalaması 8-10 °C dir. Yıllık sıcaklık ortalaması 18 °C dir. Kar yağışı ve don olayı çok ender görülür. En fazla yağış kışın, en az yağış yazın düşer. Kışın görülen yağışlar cephesel kökenlidir. Cephesel yağışlar en fazla bu iklimde görülür.
Yıllık yağış miktarı yükseltiye göre değişir. Ortalama 400-600 mm arasındadır. Yağış rejimi düzensizdir.
Bitki örtüsü maki'dir. Maki yaz kuraklığına dayanabilen; Mersin, Defne, Kocayemiş, Zeytin, Zakkum, Keçiboynuzu gibi kısa bodur ağaçlardan meydana gelen bir bitki topluluğudur.

Görüldüğü yerler
Akdeniz'e kıyısı olan ülkeler (Libya, Mısır ve Filistin hariç, buralarda görülmeme sebebi yer şekillerinin engebesiz olmasıdır.), Avustralya'nın güneybatısı, Güney Afrika Cumhuriyetinde Kap bölgesi, Şili'nin orta kesimleri ve Kuzey Amerika'da Kaliforniya çevresinde etkilidir.
Türkiye'de Akdeniz iklimi esas karakterini Akdeniz Bölgesi'nde, Torosların denize bakan yamaçlarında 800-1000 metre yüksekliğe kadar olan alanlarda gösterir. Daha yüksek alanlarda ise Akdeniz dağ iklimi görülür. Kıyı boyunca kuzeye gidildikçe karakterinde değişiklikler görülmekle birlikte, kıyılar ve içeriye doğru uzanan grabenler boyunca görülür. Marmara Bölgesi'nde ise Güney Marmara kıyıları ile Trakya'nın Ege kıyılarında görülür.

Dağ iklimi


Dağ iklimi, yüksek bölgelere özgü iklim. En genel ve belirgin özelliği, hava sıcaklığının çevredeki düzlüklere oranla düşük olmasıdır. Terim, özel bir iklim tipini değil, yüksekliği iklim koşullarının çevredeki düzlüklere göre önemli farklılıklar göstermesine yetecek ölçüde fazla olan bölgelerin iklimini tanımlar.
Hava yoğunluğunun düşük olması ile toz ve su buharının azlığı, gün içinde güçlü Güneş ışınlarının doğrudan toprağa ulaşmasına ve gece de ısnının hızla kaçışına neden olur. Çoğu tropik dağlık bölgelerde günlük sıcaklık farklılıkları, mevsim farklılıklarından çok daha büyüktür.
Havanın, dağların ve yüksek bölgelerin rüzgar gören kesimlerinde zorunlu yükselmesi soğumasına neden olur ve havanın su buharını artık tutamayacak kadar soğuması bol yağışlara yol açar. Rüzgar görmeyen kesimler ise, genellikle daha kuraktır. Dağlık bölgelerde kar yağışı yoğundur ve kar örtüsü yılın büyük bölümünde kalkmaz.
Dağlık bölgelerde, düzensiz fiziksel yapı yüzünden birçok yerel rüzgar oluşur. Anabatik ya da yukarı eğimli rüzgarlar, katabatik ya da aşağı eğimli rüzgarlar, yağış rüzgarları (büyük ölçekli, soğuk katabatik) ile dağ ve vadi rüzgarları (vadilerde gün içinde anabatik ve katabatik olarak dönüşüm gösterirler) bunlar arasındadır. Bitki örtüsü yoktur.
Dağlık bölgelerdeki düşük atmosfer basıncı ve oksijen azlığı, genel olarak dağ tutması adı verilen fizyolojik etkiler yaratır. Bununla birlikte çoğu insan, belli bir süre sonunda bu koşullara uyum sağlayabilir.

Ilıman kuşak iklimleri


Orta kuşak karalarının iç kısmında görülür.
Görüldüğü başlıca yerler: Orta Asya, Anadolu'nun iç kısımları, Kuzey Amerika'nın orta kısımları, İran platoları
Türkiye'de en etkin olduğu yerler Erzincan ve Konya arasıdır.
Yıllık ortalama sıcaklık 11-12 °C'dir.
Yıllık ortalama yağış 300-400 mm dir.
Kar yağışı ve don olayı fazla görülür.
Karın yerde kalma süresi 25-45 gündür.
Bitki örtüsü bozkır ve ormandır.
Yağışların büyük bölümü ilkbaharda düşer,yazlar kurak geçer.

KARADENİZ İKLİMİ


Orta kuşak karalarının deniz etkisinde kalan batı kıyılarında görülür.
Görüldüğü başlıca yerler:Batı Avrupa (Fransa, İngiltere, İrlanda, Portekiz, İspanya), ABD'nin doğusu
Yağış rejimi düzenlidir, her mevsim yağış görülür.
Yıllık ortalama yağış 1000 - 1500 mm civarında değişmektedir.
Bitki örtüsü yayvan ve iğne yapraklardan oluşan karışık ormanlardır.
Batı Rüzgarları sebebiyle Ilıman Kuşak karalarının batısında görülür (Batı ve K.Batı Avrupa, Amerika’nın batısı). Türkiye'de ise Karadeniz kıyılarında etkilidir. (Bakınız Karadeniz iklimi)
Yazlar serin, kışlar ılıktır.
En sıcak ay ortalaması 24-25 °C, en soğuk ay ortalaması 5-6 °C'dir. Yıllık ortalama 13-15 °C'dir.
Nemlilik fazla olduğu için günlük ve yıllık sıcaklık farkı azdır.
Yağış oluşumu cephe yağışı şeklindedir.
Ülkemizde ki karadeniz iklimi de ılıman okyanusal iklime benzemektedir.
Bu iklim yüzey şekilleri uygun olduğu için en güzel şekilde Kuzey Batı Avrupa'da görülür.Bu alanda Gulfstream sıcak su akıntısının etkisini de unutmamak gerekir.
Bu iklimin görüldüğü yerlerde kar yağışı görülür.

Ilıman okyanusal iklim


Batı rüzgârlarının etkisiyle ılıman kuşak karalarının batı ve çok daha seyrek olarak doğu kıyılarında görülür. Avrupa'nın batısı ve kuzeybatısı, Kanada’nın batısı, Şili'nin güneybatısı, Güney Afrika'nın güneydoğusu, Avustralya’nın güneydoğusu ve Yeni Zelanda başlıca görüldüğü yerlerdir. Türkiye’de ise Karadeniz kıyılarında ve Kuzey Anadolu Dağları'nın Karadeniz’e bakan yamaçlarında görülür.
Yazlar serin, kışlar ılık ve her mevsim yağışlıdır. Her mevsim yağışın olması bulutluluğun fazla olmasına o da güneşlenmenin az olmasına sebep olur.
Her mevsim nemlilik fazla olduğundan günlük, yıllık sıcaklık farklarının en az olduğu iklimdir. Yıllık yağış miktarı 600-1500 mm civarındadır. Yükseltinin arttığı yerlerde yağış miktarı da artmaktadır. Yağış oluşumu rüzgârların daha çok denizden gelmesinden dolayı yamaç yağışı şeklindedir.
Doğal bitki örtüsü ormandır. Bitki örtüsü alçak kesimlerde kışın yaprağını döken yayvan yapraklı ormanlardır. Yükselti arttıkça bitki örtüsü değişir ve karma yapraklı ormanlara rastlanır. Daha yukarılarda ise iğne yapraklı ormanlar ve Alpin çayırlar görülür.
En sıcak ay ortalaması 24-25 °C, en soğuk ay ortalaması 5-6 °C dir. Yıllık ortamla sıcaklık 10-15 °C dir.

Karasal iklim


Karasal iklim: Kıtaların orta kesimlerinde deniz etkisinden uzak yerlerde, ve Kuzey Yarımküre'de etkili olan iklim çeşitidir. Kışları soğuk ve karlı geçer, yazlar ise genellikle sıcak ve kuraktır.
Karasal iklimin görüldüğü yerlerde kış erken başlar ve ortalama olarak 90 gün karın yerde kalma süresi vardır. Yazlar da kış kadar erken başlar ve sıcaktır; fakat nem az olduğundan dolayı bu sıcaklık fazla hissedilmez, gece ve gündüz arasındaki sıcaklık ve yıllık sıcaklık farkı çok fazladır.
Genel özellikleri şunlardır:
Yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve kar yağışlıdır.
Yıllık yağış miktarı azdır.
Yıllık ve günlük sıcaklık farkları yüksektir.
Bitki örtüsü bozkırdır.
Türkiye'de Karasal İklim, İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile İç Batı Anadolu Bölümünde görülür.
Karasal iklimde en fazla yağış ilkbaharda, en az yağış yazın düşer.
İç Anadolu da ortalama yağış 287,3-596,8 mm’dir.
İç Anadolu’nun kış sıcaklık ortalaması, -1, -5 °C, yaz sıcaklık ortalaması, 22-23 °C, yıllık sıcaklık ortalaması ise, 10-11 °C’dir.
Ege Bölgesinin İç batı Anadolu Bölümünde de yağışlar kıyı kesimine göre azdır.
Doğu Anadolu Bölgesinin kuzeydoğu kesiminde yıllık sıcaklık ortalaması, 4-6 °C’dir.
Kuzeydoğu Anadolu’da kış sıcaklık ortalaması, -7, -10 °C, yaz sıcaklık ortalaması, 17-19 °C’dir.
Yıllık yağış miktarı, 500-600 mm’dir.
Güneydoğu Anadolu’da ise ortalama yağış, 400-700 mm’dir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kış mevsimi çok karlı ve donlu geçmemekle beraber, yaz mevsiminde şiddetli kuru sıcaklar egemendir.
Güneydoğu Anadolu’da yıllık ortalama sıcaklık, 15-16 °C, kış sıcaklığı, -1,4 °C, yaz sıcaklığı ise, 30-35 °C’dir.
Yazlar sıcak ve kurak , kışlar soğuk ve kar yağışlıdır.
Tarım ürünlerine buğday, arpa, tahıl vb. tarım ürünleri örnektir.

Kıtasal Akdeniz İklimi


Bu iklim Karasal iklim ile Akdeniz iklimi arasında bir geçiş tipidir.Yazlar Akdeniz iklimi kadar bunaltıcıdır.Ama kısa sürer.Kışlar ise soğuk ve biraz uzun geçer.Gündüz sıcaklık 0 C'nin üzerinde iken geceleri eksi değerlere düşer.Yağış 460-850 mm arasında değişir.Görüldüğü yerlerin kuzeyinde en az yağış yazın,en fazla yağış sonbaharda görülür.Güney kesimlerinde ise en yağışlı mevsim kıştır.Nispi nem oranı %40-70 civarındadır.Cephe yağışları görülür.Bu iklim tipi Akdeniz'e yakın yüksek platolarda,Kaliforniya eyaletinde kıyıya yakın dağlarda,Toros Dağları'nın güneye bakan yamaçlarında görülür.

Kutup iklimi


Kutup iklimi, Dünya'nın sürekli olarak karlar ve buzlarla kaplı olan kutup bölgelerinde görülen iklim tipidir. Kuzey Kutbu çevresinde, Grönland Adası'nın iç kısımlarında ve Antarktika'da etkilidir.
Sıcaklık ortalaması bütün yıl boyunca 0°C'nin altındadır. Sıcaklık çoğu zaman -40°C'ye, hatta daha altına iner. Yıllık sıcaklık farkı 30°C dolaylarındadır. Güneşlenme süresi çok uzun olmasına rağmen sıcaklık yükselemez çünkü Güneş ışınları yıl boyunca bu bölgelere eğik açılarla gelir.
Sıcaklık düşük olduğundan buharlaşma ile atmosfere karışan nem azdır. Dolayısıyla yağışlar son derece az ve her zaman kar şeklindedir. Ortalama yağış yıllık 200 mm civarındadır. Bu sebeple, kutup iklimine soğuk çöl iklimi de denir. Zemin buzlarla kaplı olduğu için bitki örtüsü yoktur.
Eskimolar hayvan derilerinden yaptıkları kıyafetleri kat kat giyerek soğuktan korunurlar. Ulaşım, köpeklerin çektiği kızaklarla sağlanır. Halk, geçimini balıkçılıkla sağlar. Bazı balıkları buzu kırarak çıkarırlar.bazı eskimolar evlerini buzdan yaparlarken ki buna igloo denir bazıları ise soğuğa dayanıklı evler yaparlar.

Marmara iklimi


Marmara iklimi, Marmara Bölgesi'nin kuzey Ege'yi de içine alacak şekilde güney kesiminde görülür. Genel olarak Balıkesir, Bursa, Çanakkale,Kocaeli, İstanbul, Tekirdağ (kısmen) ve Yalova şehirlerinde etkilidir.
Marmara iklimi, Karasal iklim, Karadeniz iklimi ve Akdeniz iklimleri arasında bir geçiş özelliği göstermektedir. Buna bağlı olarak doğal bitki örtüsünü güney ve alçak kesimlerde Akdeniz kökenli bitkiler, yüksek kesimlerde kuzeye bakan yamaçlarda Karadeniz bitki topluluğu özelliğindeki nemli ormanlar oluşturmaktadır.
Bir geçiş kuşağında yer alan Marmara Bölgesi’nde Akdeniz ikliminin etkisi güneyden kuzeye doğru giderek azalır. İç kesimlerdeki Bilecik yöresiyle Ergene Havzasına doğru ise step ikliminin özellikleri görülür. Kesintisiz dağ engelleri olmadığından bölgenin birçok kesimi Balkan Yarımadasının, bazı kesimleri de İç Anadolu Bölgesi’nin etkilerine açıktır. Bu nedenle bazı kışlar bölgenin kıyılarını bile etkileyen soğuk baskıları, bazı yazlar ise ağır sıcak dalgaları görülür.
Kıyı boyunca 5–6 °C olan en soğuk ay ortalama sıcaklığı iç kesimlere doğru gidildikçe azalır.Karasal etkilere açık Tekirdağ 4,3 °C ile öteki kıyı yerleşmelerine göre daha düşük bir ortalamaya sahiptir. Güney Marmara Bölümü’nde de en soğuk ay ortalamaları yaklaşık 5 °C dir. En sıcak ay ortalamaları hiçbir yerde 21 °C'nin altına inmediği gibi hiçbir yerde de 25 °C'yi bulmaz. Marmara Bölgesi’nde günümüze değinen düşük sıcaklık Bursa’da -25,7 °C (9 Şubat 1929), en yüksek sıcaklık ise Balıkesir'de 43,7 °C (23 Ağustos 1958) olarak saptan-mıştır. Yağış rejimi bakımından Akdeniz yağış rejiminin hafiflemiş biçimi görülür. En kurak mevsim yaz, en yağışlı mevsim ise kıştır. Yıllık ortalama yağış miktarı genelde 500-1.00 mm arasında değişir. Bölgede ortalama kar yağışlı gün sayısı genellikle 10 günden azdır. İç kesimlerde bulunan ve İç Anadolu’ya yakınlığı iklim olaylarına yansıyan Bilecik’te ise kar yağışlı gün sayısı 19,5 gündür.

Muson iklimi


Muson iklimi, tropikal iklim özellikleri taşıyan Güney, Güneydoğu ve Doğu Asya’da etkilidir. Görkemli yağmur bulutları, aralıksız yağış ve güçlü rüzgarları başta gelen özelliğidir.
Buralarda Yaz mevsimleri ılık ve yağışlı , kışlar kuru soğuk geçer. Bu yönüyle savan iklimi ile benzerlik gösterir. Sıcaklık ortalaması bütün yıl 10 °C nin üstündedir. Yıllık sıcaklık farkı Savan iklimine göre fazladır.
Yıllık yağış miktarı 1000-1500 mm civarındadır. Ancak kıyı kesimlerde bu yağış miktarı çok daha fazla olabilmektedir. Dünyanın en fazla yağış alan yeri, Hindistan’ın kuzey doğusunda yer alan Çerapunçi'dir. Yıllık 12000 mm yağış alabilmektedir.
Hindistan'da su ve nehirler kutsal sayılır, her sene Muson mevsiminde nehirlerde törenler yapılır. Ganj nehri, bu törenlerin merkezini oluşturur.
Bitki örtüsü kışın yaprağını döken geniş yapraklı muson ormanlarıdır. Muson ormanlarının tipik ağacı ise tik ağacıdır.
Muson, yaz ve kış aylarında farklı davranışlar göstermektedir. Hint yarımadasının Asya kıtasını sıkıştırması ile yükselen Himalaya Dağları, Hint okyanusundan gelen nemli ve göreceli olarak soğuk ya da sıcak olan havanın tüm yağışını aynı periyotlarla Hint anakarası üzerinde bırakmasına yol açmaktadır.
Amerika'nın Las Vegas kentini de kapsayan kesiminde, Asya musonuna göre sakin kalmakla birlikte Amerika kıtasına ait Muson sistemi bulunmaktadır. Yaz Musonları, üç aylık bir dönemde etkili olur. Soğuk olan Hint Okyanusundan anakaraya doğru esen nemli rüzgar, alçak basınç alanı oluşturarak bol miktarda yağış bırakır.
Kış aylarında ise karadan denize doğru serin ve kuru eser.
Nisan-Eylül ayları arasında Güney Asya'da kara sıcaklığı ortalaması 45 derece iken, denizlerde sıcaklık 25 derece olur. Muson yağmurları şiddetli olabileceğinden, özellikle karaya vurdukları sahil kesimlerinde ciddi sel baskınlarına ve dev dalgalara sebep olurlar.Ayrıca asit yağmuru yağar.

Okyanus-Kıtasal İklim


Bu iklim Ilıman okyanusal iklim ile Karasal iklim arasında bir geçiş tipidir.Yazlar ılıman ancak biraz daha kurak,kışlar ise soğuk geçer.Kimi görüldüğü yerlerde en az yağış yazın düşer.En az yağışın ilkbaharda görüldüğü yerler de vardır.Kış ayı oratlaması -6-+2 C,yaz ayı ortlaması 18-22 C arasında değişir.Yağış nispi neme göre 520-1045 mm arasında değişir.Nispi nem %35-65 civarındadır.Bitki örtüsü Orman ile Bozkır'ın karışımıdır.Bu iklim tipi dağların ve platoların Atlas Okyanusu'na bakan yamaçlarında görülür.Ülkemizde ise Karadeniz'e bakan yüksek kesimlerde görülür.

Sıcak kuşak iklimleri

EKVATORAL İKLİM


Ekvator'un ikilim tarafında 10 ° enlemleri arasında, Okyanus Adaları'nda, Amazon Havzası'nda ve Kongo Havzası'nda görülür.
Her mevsim yağışlıdır.
Yıllık sıcaklık ortalaması 25-30 °C civarındadır.
Yıllık sıcaklık farkı çok azdır.
Yıllık ortalama yağış 2.000 mm üstünde 'dir.
Buradaki insanlar kapalı tenlidir.
Bitki örtüsü yuvarlak yapraklı bakır ormanıdır.
Genelde evler kütük veya odundandır.
Genelde tropikal meyveler,yağlı kamış,patates,pirinç ve lahana yetiştirilir.
Endonezya ve Malezya'nın büyük bir bölümünde etkilidir.
Güneş ışınları, yıl boyunca dik ve dike yakın açılarla geldiğinden yıllık sıcaklık farkı azdır...

ropikal iklim(savan)


Ana madde: Subtropikal iklim
Yazları yağışlı tropikal iklimdir.
Ekvatoral iklimin iki tarafında yaklaşık 10 - 20 ° enlemleri arasında görülür.
Yıllık sıcaklık ortalaması 22 - 23 °C civarındadır.
Yıllık sıcaklık farkı 4 C° - 5 °C'dir.
Yıllık ortalama yağış 1.000 - 1.500 mm'dir.
Bitki örtüsü otsu bitkidir
Bitki örtüsü Uzun boylu otlar savan dır
Özellikleri:
a) Bu iklim bölgesinde güneş ışınları yılda iki kez dik açıyla düşer.
b) Güneş ışınlarının dik geldiği yaz dönemi yağışlı, kışlar kuraktır. Nedeni; Kış aylarında DYB etki alanında kaldığı için yağışlar çok azdır. Yaz aylarında ise bu basınç merkezi etkisini yitirir. Yağışlar genellikle konveksiyonel yağışlardır.
c) sıcaklık ortalaması bütün yıl 20 C nin üzerindedir. Sıcaklık farkı ekvatoral iklime göre fazladır.
d) Yıllık yağış miktarı 1.000 - 1.500mm arasındadır.
e) Bitki örtüsü savanlardır. Savanlar uzun süre yeşil kalabilen gür ve uzun boylu yüksek ot topluluklarıdır. Savan bitki örtüsü içinde yeraltı sularının yüzeye çıktığı yerlerde ve akarsu boylarında görülür.
Görüldüğü yerler: Ekvatoral iklim ile çöl iklimi arasında görülür. ( 10 – 20 kuzey enlemleri arasında görülür ) Afrika kıtasında Sudan ve Zambiya Güney Amerika'da.
arkadaşlar bu iklim : Karasal iklimdir
Görüldüğü yerler: [[Hindistan], Pakistan, Bangladeş, Tayland, Vietnam, Çin,Birmanya.
Kışları kurak, yazları yağışlıdır.
Yıllık ortalama yağış 2.000 mm'dir.
Yıllık sıcaklık ortalaması 20 °C civarındadır.
Yıllık sıcaklık farkı 10 °C dir.
Bitki örtüsü tropikal ormanlardır.

Soğuk iklimler


Asya'nın kuzeyinde yer alan Sibirya, 12.800.000 km²'lik yüzölçümüyle Rusya'nın yüzde 60'tan fazlasını kaplar. Batıda Ural Dağları'ndan doğuda Büyük Okyanus'a kadar uzanır. Kuzeyinde Kuzey Buz Denizi vardır. Sibirya'nın güneyinde, batıdan doğuya doğru, Kazakistan, Moğolistan ve Çin Halk Cumhuriyeti yer alır. Sibirya'nın nüfusu yaklaşık 40 milyondur.
Sık ormanları, büyük ırmakları, buzlarla kaplı ovalarıyla ünlü bu bölge, doğa koşulları yüzünden yüzyıllar boyunca gelişememiş ve nüfusu artmamıştır. Sibirya'da kışlar uzun ve çok soğuk, yazlar ise kısa ve çok sıcak geçer. Dünyanın en soğuk yerlerinden biri olarak bilinen Antarktika kıtasında kışları sıcaklık -89,4 °C'ye, Sibirya'nın kuzeydoğusundaki Verhoyansk'ta -67,7 ve Oymyakon'da -72,3 °C'ye kadar düşer.
Sibirya'nın en kuzeyinde tundralar yer alır. Buralardaki kış dokuz ay sürer ve yazın yalnızca toprağın üzerindeki buzlar erir. Daha güneyde iğneyapraklı ağaçlardan oluşan ve tayga adı verilen geniş orman kuşağına rastlanır.
Sibirya doğal yapısına göre batıdan doğuya doğru üç ana bölüme ayrılır. Ural Dağları'nın doğusundan başlayan Batı Sibirya Ovası geniş bataklıklarla kaplıdır. Obi Irmağı ve kolları bu ovadan geçer. Orta Sibirya Yaylası batıda Yenisey Irmağı'ndan doğuda Lena Irmağı'na kadar uzanır. Büyük bölümü deniz düzeyinden 450 metre yüksekliktedir. Güneyde Moğolistan sınırına doğru yüzey engebelidir. Bu bölgede yer alan Baykal Gölü, Asya ve Avrupa'daki tatlı su göllerinin hepsinden daha derindir (1.620 metre). "Sovyet Uzakdoğusu" adıyla bilinen Doğu Sibirya Yaylası'nda ise dağlar, sıradağlar, yaylalar ve kuzeye doğru uzanan vadiler bulunur. Sibirya'daki bütün büyük ırmaklar kuzeye doğru akar.

Step iklim


Step İklimi, (Yarı Kurak İklim) bir geçiş iklimi özelliği gösterir. Step iklimlerinde yıllık sıcaklık farkı 15 - 30 °C dir. mm. dir. Step iklimlerinde en fazla yağış ilkbaharda ve yazın düşmektedir.
Orta kuşak karalarının iç kısmında görülür.Tropikal kuşak, orta kuşak ve akdeniz iklimine komşu alanlarda,yarıkurak iklim tipidir.
Görüldüğü başlıca yerler: Orta Asya, Anadolu'nun iç kısımları, Kuzey Amerika'nın orta kısımları, İran platoları
Yıllık ortalama yağış 300-400 mm dir.
Kar yağışı ve don olayı fazla görülür.
Kış erken gelir soğuk olur; yaz erken gelir sıcak olur.
Bitki örtüsü bozkırdır.
Orta kuşak karasal iklimine benzer özellik taşır.
Daha çok sıcak bölgelerde görülür.
Yıllık sıcaklık farkı fazladır.

Subtropikal iklim


Subtropikal bölgeler dünyanın tropik kuşağının hemen kuzey ve güney sınırında kuzey ve güney 23.5 °'paralellerinde yer alan Yengeç dönencesi ve Oğlak dönencesi ile sınırlanmış coğrafik bölgelerdir. 'Subtropikal' terimi tropikal ve astropikal kuşağa komşu olan ve genellikle her iki yarım kürede 36 ve 44 pararlelleri arasında yer alan ancak bazen daha üst paralellerde de görülen iklim bölgelerini ifade eder. Astropika iklime nazaran sıcaklık değerleri biraz daha düşüktür ( yıllık sıcaklık değerleri 15° derece ile 18° derece arasındadır ) ve yıllık sıcaklık farklı daha yüksektir. Astropikal iklimde görülmeyen kar yağışları ve don az ya da nadiren de olsa bu iklimde görülür.
Örnekler:
Rusya: Soçi
Türkiye: Adana, Antalya, İzmir, Mersin
Avustralya: Sidney, Perth, Adelaide, Brisbane
Ortadoğu: Kudüs, Bağdat
Avrupa: Lisbon, Barcelona, Roma, Dubrovnik, Atina
ABD: Houston, Texas, Charleston, Güney Carolina, Orlando, Florida,
Brezilya: São Paulo, Curitiba, Porto Alegre
Kuzey Afrika: Kahire
Güney Afrika: Durban
Yeni Zellanda: Auckland
Çin: Hong Kong, Macau ve Şangay

Türkiye'de Karadeniz iklimi


Karadeniz iklimi (Okyanusal İklim veya Ilıman Deniz İklimi) asıl olarak Karadeniz Bölgesi'nde ve Marmara Bölgesi'nde Karadeniz kıyılarında ve Kuzey Anadolu Dağları'nın Karadeniz’e bakan yamaçlarında görülür. Doğu Anadolu Bölgesi'nde ise bir tek Ardahan'ın Posof ilçesinde bu iklim görülür. Genel özellikleri şunlardır:
Her mevsim yağışlıdır.
Doğu Karadeniz Bölümünde en fazla yağış sonbaharda, en az yağış ilkbaharda düşer. Yıllık yağış miktarı 2000-2500 mm’dir.
Batı Karadeniz Bölümünde en fazla yağış sonbaharda, en az yağış ilkbaharda düşer. Yıllık yağış miktarı 1000-1500 mm’dir.
Orta Karadeniz Bölümünde ise en fazla yağış kışın, en az yağış yazın düşer. Yıllık yağış miktarı 1000-1200 mm’dir.
Karadeniz ikliminin görüldüğü alanlarda kar yağışlı günlerin ortalaması 18 gündür.
Yıllık ortalama sıcaklık 13-15 °C’dir.
Ocak ayı ortalama sıcaklığı 6-7 °C’dir.
Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 21-23 °C’dir.
Yıllık sıcaklık farkı 13-15 °C’dir.
Doğal bitki örtüsü ormandır. Bitki örtüsü alçak kesimlerde kışın yaprağını döken yayvan yapraklı ormanlardır. Yükselti arttıkça bitki örtüsü değişir ve karma yapraklı ormanlara rastlanır. Daha yukarılarda ise iğne yapraklı ormanlar ve Alpin çayırlar görülür.

Türkiye'nin iklim tipleri


Türkiye'de belli başlı üç ana iklim tipine rastlanır. Bunlar:
Karasal iklim
Bu iklim tipi, İç Anadolu, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu'nun büyük bir kısmı ve Trakya'nın iç kısımlarında görülür. Bitki örtüsü bozkırdır.Yazları sıcak ve kurak,kışları soğuk ve kar yağışlıdır.

Akdeniz iklimi
Bu iklim tipi, Akdeniz, Ege ve güney Marmara kıyılarında görülür. Ancak Marmara'da görülen Akdeniz ikliminin özellikleri daha serttir.Bitki örtüsü makidir.Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlıdır.

Karadeniz iklimi
Bu iklim tipi, Karadeniz kıyılarında görülür.Her mevsim yağışlıdır.Bitki örtüsü ormandır.Çok yağış vardır.

Çöl iklimi


Çöl iklimi
30 ° enlemlerinde görülür.
Yılda 1-2 kez yağış düşer.
Vahaların dışındaki yerler yerleşmeye elverişli değildir.
Yıllık sıcaklık farkı azdır.
Gece ile gündüz arası sıcaklık farkı fazladır.
Görüldüğü yerler: Büyük Sahra (Kuzey Afrika), Kalahari (Güney Afrika), Atakama (Güney Amerika), Arizona (Kuzey Amerika), Viktorya (Avustralya), Tar (Hindistan), Kisimu (Kenya)
Bitki örtüsü dikenli bitkilerdir.
Yağışlar genelde yağmur biçimindedir.

Soğuk Çöller


Grönland, Antarktika ve Kutup çevrelerinde görülür.
Bitki örtüsü yoktur.
Yağış çok az görülür.
Çöllerde sıcaklık yüksek olmasına rağmen buharlaşacak su olmadığından mutlak nem azdır.
Yıllık yağış 250 mm 'nin altındadır.
Son düzenleyen Safi; 23 Kasım 2016 03:01
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Kasım 2013       Mesaj #8
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Türkiye’de bölgelere göre üç çeşit iklim görülür. Bu iklimler ve özellikleri şu şekilde açıklanabilir:

1) KARADENİZ İKLİMİ:
Kuzey Anadolu Dağlarının denize bakan bölümlerinde hüküm süren iklim türüdür. Bu iklimde dört mevsimde bol yağış görülür. En fazla yağış sonbaharda en az yağış ise ilkbaharda görülür. Metre kareye düşen yıllık yağış miktarı 2000-2500 mm’dir. .Batı Karadeniz Bölümünde en fazla yağış sonbaharda, en az yağış ilkbaharda görülür. Bu bölgeye düşen senelik yağış miktarı 1000-1500 mm’dir. Orta Karadeniz’de ise en fazla yağış kışın, en az yağış yazın görülür. Bölgeye düşen senelik yağış miktarı 700-1000 mm kadardır. Karadeniz ikliminin yaşandığı bölgelerde kar yağışlı günlerin sayısı ortalama olarak 18′dir.
Yıllık sıcaklık ortalaması 13-15°C’dir.
Ocak ayının sıcaklık ortalaması 6-7°C’dir.
Temmuz ayı sıcaklık ortalaması 21-23°C’dir.
Karadeniz iklimindeki senelik sıcaklık farkı 13-15°C’dir.
Karadeniz ikliminin yaygın ve doğal bitki örtüsü ormandır. Daha yüksek bölgelerde ise Alpin çayırlar yer alır.

2) AKDENİZ İKLİMİ:
Akdeniz iklimi ülkemizde en fazla Akdeniz bölgesinde görülür ancak,Ege ve Marmara Bölgelerinde de zaman zaman Akdeniz ikliminin etkilerini görmek mümkündür. İklimin belli başlı özellikleri şu şekildedir:
Yazın sıcak ve kurak olan mevsimler kışın ılık ve yağışlıdır.
E fazla yağış kışın, en az yağış yazın görülür.
Yazın ve kışın düşen yağış miktarı arasındaki fark oldukça fazladır.
Senelik yağış ortalaması, 600-1000 mm kadardır.
Senelik sıcaklık ortalaması 18-20°C’dir.
Ocak ayı ortalama sıcaklığı 8-10°C’dir.
Temmuz ayı ortalama sıcaklığı 28-30°C’dir.
En fazla sıcaklık ile en az sıcaklık arasındaki fark 5-18°C’dir.
Ege Bölgesinde kıyıya dik uzanan dağlar, Akdeniz İkliminin iç bölgelere girmesine imkan vermiştir.
Marmara Bölgesinde yer yer kendini gösteren Akdeniz İkliminde, yazlar Akdeniz’e göre daha düşük sıcaklıkta, kışlar ise daha soğuk ve kar yağışlıdır.
Akdeniz İkliminin doğal bitki örtüsü zeytin, defne, mersin, kekik gibi ağaçların genel adı olan makidir.

3) KARASAL İKLİM:
Karasal İklimin ülkemizde görüldüğü yerler; İç Anadolu, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri ile İç Batı Anadolu Bölümüdür. . Genel özellikleri şu şekildedir:
Yazlar sıcak ve kurak geçerken kış ayları çok soğuk ve kar yağışlıdır.
İç Anadolu Bölgesinde en fazla yağış ilkbaharda, en az yağış ise yağış yazın görülür.
İç Anadolu Bölgesi’nde yıllık yağış ortalaması 300-400 mm’dir.
İç Anadolu’nun kış aylarındaki ortalama sıcaklığı, 1-2°C; yaz aylarında görülen ortalama sıcaklığı, 22-23°C’dir.
İç Anadolu Bölgesi’ndeki yıllık sıcaklık ortalaması 10-12°C’olarak ölçülmüştür.
Ege Bölgesinin iç taraflarında yağışlar kıyılara oranla daha azdır.
Doğu Anadolu Bölgesinin kuzeydoğu kesiminde yıllık sıcaklık ortalaması, 4-6°C’dir.
Kuzeydoğu Anadolu’da kış sıcaklık ortalaması, -7, -10°C, yaz sıcaklık ortalaması, 17-19°C’dir.
Yıllık yağış miktarı, 500-600 mm’dir.
Güneydoğu Anadolu’da ise ortalama yağış, 400-700 mm’dir.
Güneydoğu Anadolu Bölgesinde kış aylarında çok fazla don olayı görülmemekle birlikte, yaz mevsiminde şiddetli kuru sıcaklar görmek mümkündür.
Güneydoğu Anadolu’da senelik sıcaklık ortalaması, 15-16°C; kış sıcaklık ortalaması 3-4°C, yaz sıcaklık ortalaması ise 30-35°C’dir.

BASINÇ
Atmosferdeki Gazların temas ettikleri yüzeylere uyguladığı kuvvete Hava Basıncı denmektedir. Hava sıcaklığına bağlı olarak yoğunluktaki artma ve azalmalar sebebiyle basınçta değişiklikler görülür. Bunun yanı sıra hava basıncı, mevsimler, yükseklik, yerçekimi, cephe ve Basınç sistemlerine bağlı olarak değişmektedir.
Türkiye de Basıncın yükseltiye dayalı olarak 776-1026 mb arasında değiştiğini söyleyebiliriz. Meteorolojik çalışmalarda yükselti faktörünü elemine etmek için istasyon basıncı hesaplamayla deniz seviyesine indirilmektedir.

YÜKSEK BASINÇLAR

1)Sibirya Termik Y.B. : 60° enlemlerinde oluşmuştur. Türkiye’de kışın etkilidir. Etkili olduğu dönemlerde kışlar çok soğuk ve kar yağışlı geçer. Türkiye’ye Kuzeydoğudan sokulur.

2)Asor Dinamik
Y.B. : 30° enlemlerinden kaynağını alır. Türkiye’de bütün yıl etkilidir. En fazla yazın etkilidir. Etkili olduğu yaz mevsiminin kurak olmasının başlıca sebebidir (Alçalıcı hava hareketinden dolayı). Bu basıncın etkisiyle Ege Kıyıları boyunca kuzeyden esen Etezyen rüzgarı oluşur. Yurdumuza kuzeybatıdan sokulur.

ALÇAK BASINÇLAR

1)İzlanda Dinamik A.B. : 60° enleminde kaynağını alır. Türkiye’de kışın etkilidir. Etkili olduğu dönemde kışlar ılık ve yağışlı geçer. Kuzeybatıdan sokulur.
2)Basra Termik A.B.: (30° Kuzey) Türkiye’de yazın ekilidir. Yurdumuza Güney Doğu Anadolu Bölgesinden itibaren sokulur ve sıcaklığı artırır.

RÜZGARLAR
Türkiye batı rüzgarları kuşağında olmasına rağmen daha çok yerel rüzgarların etkisindedir. Sebebi yer şekilleridir. Yurdumuza kuzeyden gelen rüzgarlar sıcaklığı düşürürken, güneyden gelenler sıcaklığı artırır. Bu durum Sıcaklığın dağılışında enlem etkisine örnektir.
Türkiye’de yıllık ortalama yağış bakımından, bölgeler arasında büyük farklılıklar vardır. Bazı bölgelerde ortalama yağış 2500 mm’yi bulurken, bazı bölgelerde 250 mm’nin Altına inmektedir.

Kıyı bölgelerinin nemliliği iç kesimlerden daha yüksektir. Bundan dolayı kıyı kesimlerde yağışlar fazla ve sıcaklık farkları azdır. Bağıl nem en yüksek Doğu Karadeniz Bölümündedir. En düşük Güney Doğu Anadolu’dadır.
En fazla yağış alan bölge Karadeniz ,Bölüm Doğu Karadeniz, il Rize’dir(2400 mm) .Rize’nin çok yağış almasında; güneyindeki yüksek dağların hakim rüzgar yönüne dik olması etkilidir. En az yağış alan bölgemiz İç Anadolu Bölgesidir. Sebebi ; etrafının dağlarla çevrili olmasıdır. En az yağış alan il Konya ‘dır (330 mm).

NOT:
En az yağış alan bölge İç Anadolu Bölgesi olmasına rağmen en kurak bölge Güney Doğu Anadolu Bölgesidir. Sebebi ; buharlaşmanın fazla olmasıdır. Karasal iklim bölgelerinde kışın görülen yağışlar genellikle kar şeklindedir. Türkiye’de karla örtülü Gün sayısının en fazla olduğu bölge Doğu Anadolu Bölgesidir.

Türkiye’de kar örtülerinin yerde kalma süresi batıdan doğuya doğru artar. Kar yağışı ve don olayının en az görüldüğü bölgemiz Akdeniz Bölgesidir. Türkiye’de kışın görülen yağışlar genelde cephesel kökenlidir. Bu tür yağış oluşumu en fazla Akdeniz Bölgesinde görülür. İlkbahar ve yazın görülen yağışlar genelde Konveksiyon yağışı şeklindedir. En fazla İç Anadolu Bölgesinde görülür. Orografik (yamaç) yağışları genelde Karadeniz ve Akdeniz Bölgelerinde görülür. Fakat en fazla Karadeniz Bölgesinde görülür.Türkiye’de Yağış Çeşitleri ve Önemi
YAĞMUR: İkiye ayrılır. Küçük taneli ve yavaş yağana ÇİSELİ, iri taneli ve hızlı yağana SAĞANAK yağış denir. Çiseli yağmur daha zararsızdır. Ancak sağanak yağışlarla Toprak fazla yağışı hemen ememez ve sellere, dolayısıyla Erozyona neden olur. Tarımsal alanların, hidroelektrik santrallerinin Su ihtiyacı, kurak bölgelerin içme ve sulama suyu, meraların yeşerebilmesi (hayvancılık açısından) yağmurların etkisiyle olur. Buda insan hayatı için çok önemlidir.

KAR
Kar aşırı yağmadıkça tarımsal ürünlere zarar vermez hatta onları dondan korur. Yavaş yavaş eriyerek erozyona sebep olmaz, toprağın su ihtiyacını karşılar yeraltı sularını besler. Ancak aşırı olanı ulaşımı etkiler. Karın yerde kalma süresi B ’dan D ’ya doğru artar.

DOLU
Zararlı etkileri fazla olan bir yağış çeşididir. Yere düşünce çabuk erir ve Seller yol açar, tarım ürünlerine ve hatta eşyalara zarar verir. SİS: Kara, Kıyı Yamaç(orografik) ve cephe sisleri gibi çeşitleri vardır. Görüş mesafesi 1 km’den az olduğunda meteorolojik anlamda o gün sisli gün sayılır. En fazla sisli gün sayısı İç Anadolu’dadır. Akdeniz kıyı kesiminde ise sis neredeyse hiç görülmez. Ulaşımı olumsuz etkiler. Türkiye’de Yağışın Dağılışı Türkiye’de genel olarak kıyı kesimler ve yüksek dağ yamaçları bol yağışlı denize kapalı iç kesimler ve çukur yerler az yağışlıdır. Yağış:Atmosferdeki yoğunlaşma sonucu meydana gelen su damlacıkları başlangıçta birkaç mikronla 100 mikron çapındadır. Bunların bir arada toplanmasından bulutlar meydana gelir. Fakat her buluttan yağış düşmemektedir. Yağışın düşebilmesi için damlacıkların birleşip 0.5 mm çapına ulaşması gerekir. Yağışın meydana gelmesinde esas rolü oynayan yoğunlaşma işleminde Havanın soğuması önemli bir etkendir. Bu yüzden yağış tiplerini soğuma şekillerine göre incelemek mümkündür.
a)Konvektif yağışlar: Yerdeki sıcak hava kütlesinin konvektif yükselmesiyle meydana gelen genellikle sağanak şeklindeki yağışlardır.
b)Orografik Yağışlar: Hava kütlelerinin bir engebeye çarparak yükselmesi ve soğuyarak yoğunlaşması sonucu meydana gelen yağışlardır.
c)Cephesel Yağışlar: Hava kütleleri arasındaki cephelere bağlı meydana gelen yağışlardır. Yeryüzündeki yağışların büyük kısmı bu şekildedir.
Mevsimlik yağışların alansal dağılımına baktığımızda Akdeniz Bölgesinin yağışlarının çoğunu Kış aylarında aldığını görüyoruz. Akdeniz’de bu yağışı bırakan sistemler dağların etkisiyle iç bölgelerde daha az yağış bırakmaktadır. Karadeniz Bölgesinin ise her mevsim yağışlı olduğunu görmekteyiz.Yaz aylarında ise kuzey bölgelerimiz daha fazla yağış almaktadır. M.Polar hava kütleleri Karadeniz üzerinde nem kazanıp Rize ve Hopa çevresinde yükselişe geçerek orografik yağışlar bırakır. Bu dönemde güney bölgelerimizde yağışların oldukça azaldığını söyleyebiliriz. Kuzeyli ve güneyli akımlarda iç bölgeler az yağış alır. İç bölgeler ancak batılı akımlarda yağış alır. Türkiye yağış açısından çok çeşitlilik göstermektedir. Genelde sahil kesimlerimiz 1000 mm nin üzerinde yağış alırken Rize 2300; Orta Anadolu ise sadece 300 mm civarında yağış almaktadır. Bu da sıcaklığın ve buharlaşmanın arttığı yaz aylarında kuraklığa sebep olmaktadır. Yıllık yağış zaman serisi grafiği de bize yağıştaki salınımları göstermektedir. Türkiye yıllık ortalama yağışı 630 kg. civarındadır. Bu grafikten 72-73, 89-90, 99-2000 yıllarında normalin altında yağışlar alarak kuraklık yaşadığımızı görmekteyiz.

Şiddetli Yağışlar:
Bir yağısın şiddetli sayılabilmesi için; formulüne göre bulunan değere esit veya yüksek olması gerekir. Türkiye’de Standart zamanlarda bugüne kadar gerçekleşen maksimum yağışlar incelendiğinde kısa sürelerde en şiddetli yağışların Hopa’da , Saatlik ve günlük yağışlarda ise Antalya ve Marmaris’te olduğunu görmekteyiz. Şiddetli yağışlar sonucu oluşan Seller yüzey akışına geçen yağışın tahliye edilememesi, alt yapının yeterli olmaması sonucu ortaya çıkan afetlerdir. Ayrıca Ağaçların mehfez ve köprüleri tıkaması sonucu su tahliye olamamakta ve yerleşim alanlarını su basmaktadır.

Türkiye'de Rüzgar Çeşitleri

Soğuk yerel rüzgarlar
1)Karayel:Balkanlardaki Y.B. ve Basra körfezindeki A.B. sonucu oluşur. Kuzeybatıdan soğuk ve kuru olarak eser. Kış mevsiminde Marmara Bölgesi ile Batı Karadeniz de Sıcaklıkları azaltarak kar yağışına neden olur.
2)Yıldız:Kuzeyden eser. Karadeniz üzerinden geldiği için soğuk ve nemlidir. Karadeniz dağlarında yağış bırakır.
3)Poyraz:Marmara, Karadeniz ve iç bölgelerimize kuzeydoğudan esen soğuk, kuru bir rüzgardır. Doğu Avrupa’daki Y:B.’ın etkisi sonucunda oluşur. Kışın sıcaklıkları azaltarak kar yağışına neden olur. Yaz poyrazı ise serin ve kuru olarak eser.

b)Sıcak yerel rüzgarlar:
1)lodos:Kuzey Afrika’daki Y.B. ve Hazar denizindeki A.B. sonucu oluşur. Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinde etkilidir. Akdeniz’den geldiği için nemli ve sıcaktır. İç kesimlere sokulurken yükseltinin etkisi ile soğuyarak yağışa neden olur. Kış mevsiminde etkili olduğu bölgelerde, sıcaklığı arttırarak kar erimelerine neden olur.
2)kıble:Güneyden eser. İç kesimlerimizde etkili olur. Akdeniz bölgesinde nemli ve Sıcak, iç kesimlerde ise, kuru ve sıcak olarak eser.
3)Keşişleme(samyeli):30° enlemi çevresindeki dinamik Y.B.’ın etkisi sonucu oluşur. Suriye çölünden Güneydoğu Anadolu’ya doğru eser. Sıcak ve kurudur. Bitkiler üzerinde kurutucu etkisi vardır. Yeryüzü çeşitli nedenlerle farklı ısınır. Böylece ısınan hava kütlesi genleşerek yükselir. Komşu bölgedeki soğuk hava bu bölgeye doğru akmaya başlar. Ve rüzgar meydana gelir. Rüzgarın hangi yönden, ne kadar süreyle ve ne kadar sıklıkla estiğinin bilinmesi gerekir.

Alansal dağılımda en fazla ortalama hızın Çanakkale ‘de olduğunu görüyoruz. Bozkurt, Gelibolu, Ankara, Kırşehir, İskenderun’da 38m/sec lik maksimum hızlara rastlanmıştır. Bu hız Saatte 136 km’ ye karşılık gelmektedir.
Rüzgar bilgileri rüzgar enerjisi çalışmalarında çok gereklidir. Rüzgar santrallerinin kurulabilmesi için gerekli rüzgarlı alanların tespit edilmesi çok önemlidir. Coğrafi faktörler rüzgarın hızını önemli ölçüde etkilemektedir. Bu konuda özel araştırmalara gerek vardır.
Son düzenleyen Safi; 15 Şubat 2019 23:48

Benzer Konular

10 Nisan 2018 / Ziyaretçi Cevaplanmış
24 Kasım 2016 / Melos_ Cevaplanmış
24 Kasım 2016 / Misafir Cevaplanmış
7 Şubat 2017 / Misafir Cevaplanmış
28 Şubat 2016 / Misafir Cevaplanmış