Arama

Akhisar - Manisa

Güncelleme: 12 Temmuz 2015 Gösterim: 9.377 Cevap: 25
GüNeSss - avatarı
GüNeSss
Ziyaretçi
4 Şubat 2012       Mesaj #1
GüNeSss - avatarı
Ziyaretçi
Akhisar - Manisa
Akhisar, tarih boyunca Etiler, Akadlar, Lidyalılar, Romalılar; Bizanslılar; Saruhanlılar ve Osmanlılar yönetiminde kalmıştır. Lidyalılar zamanında senatosuyla, kalabalık nüfusuyla ve zenginliğiyle önemli bir şehir olmuştur. Bizans imparatoru Konstantin tarafından Gölmarmara'ya sürülen Tyeder, Akhisar'ın şimdiki istasyonla hastane arasına beyaz bir kale yaptırmasıyla birlikte, eski Tyatir adı Aspro-Kastro oldu. ASPRO (Ak) KASTRO (Hisar) demektir. 1307 yılında Türk'lerin yönetimine geçince, Aspro-Kastro adı Türkleştirilerek AKHİSAR oldu.1390 yılında Akhisar, Osmanlıların yönetimine geçti. 1923 yılına kadar Saruhan Sancağı'nın kazası olarak yönetildi. 1927 yılında Saruhan Vilayeti'nin adı Bakanlar Kurulunca Manisa Vilayeti olarak değiştirildi. Akhisar'da, Manisa Vilayetinin kazası oldu.

Sponsorlu Bağlantılar
1919-1922 yılları arasında Yunan işgali altında kaldı. 6 Eylül 1922 tarihinde düşman işgalinden kurtuldu.

Akhisar, Ege Bölgesinin kuzeyinde aynı adlı ovada kurulmuştur. Manisa İlinin en büyük, Türkiye'nin sekizinci ilçesidir. Akhisar Manisa'ya 52 km., Ege Denizine 100 km. uzaklıktadır. Denizden yüksekliği 106 metre, Yüzölçümü 1680 km2 dir. En yüksek dağı 1.224 m yüksekliği ile Kuzey-Doğudaki Sıdan dağıdır.

İzmir-İstanbul karayolu, İzmir-Ankara ve İzmir- Bandırma demiryolu Akhisar'dan geçer.

Akhisar ilçesi merkez haricinde 9 kasaba ve 86 köyden oluşmaktadır. 2000 Yılı Genel Nüfus Sayımı kesin sonuçlarına göre, İlçemizin toplam nüfusu 152.582 olup, Şehir Nüfusu 81.510, Kasaba ve Köyler nüfusu ise 71.072 olup, kasaba nüfusu aşağıya çıkarılmıştır.

Akselendi : 4 079 Ballıca : 1 984 Beyoba : 2 795
Dağdere : 3 369 Kayalıoğlu : 2 581 Mecidiye : 1 945
Medar : 2 016 Süleymanlı : 2 545 Zeytinliova : 4 472

İlçe genelinde 2003 yılı sonu itibariyle, 2 239 Doğum, 1 146 Ölüm,1 317 Evlenme 211 Boşanma olmuştur.

Akhisar Organize sanayi Bölgesinde kurulan ve kurulma aşamasında olan 8 fabrika bulunmaktadır. Bunlar; Kurnazlar Mobilya Fabrikası, Eko Boya Elektro Statik Toz Boya Fabrikası- , İlke Makine Oto Boya Kabini Fabrikası, Graniser Granit Seramik Fabrikası, Ali-Ersoy Çınarlı Tarım Aletleri Üretim Fabrikası, Akaş Gıda Maddeleri Tic.Aş., Özer Kayın Tarım Aletleri Üretim Fabrikası (İnşaat Devam Etmektedir), Gökler Gıda Ltd.Şti.(İnşaat Devam Etmektedir).

Ayrıca, ilçemizde Büyük ve Ağır Sanayi Kategorisine Girmeyen toplam 77 adet Küçük Fabrika bulunmaktadır.

Akhisar ilçesinin ekonomisinin %70'i tarıma dayalıdır. Akhisar'ın tarım sektörünün en gelişmiş dalı tarla ziraatıdır. Zeytin, Tütün, Pamuk ve Üzüm de önemli gelir kaynaklarındandır. İlçemizin 2003 yılı tarım ve hayvancılık olarak brüt geliri toplamı 360.376.600.000.000 TL dir.

İlçemizde, 1 Devlet Hastanesi, 1 SSK Hastanesi, 5 Merkez Sağlık Ocağı, 1 Verem Savaş Dispanseri, 1 Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi, 14 Köy Sağlık Ocağı, 28 Sağılık evi mevcuttur.

İlçe Merkezinde 18+1 (Müs.Ana Ok.), Kasaba ve Köylerde 79 olmak üzere 98 adet İlköğretim okulu bulunmaktadır. Bu okullarda toplam 661 derslik, 858 öğretmen, 19.296 öğrenci bulunmaktadır. 2 adet özel İlköğretim Okul bulunmaktadır. İlçe genelinde taşımalı sisteme göre, 18 taşıma merkezi okulu, 88 taşınan okul ve 2.109 öğrenci bulunmaktadır. Ayrıca ilçemizde 10 lise, 1 özel lisede, 187 derslik, 383 öğretmen ve 5591 öğrenci bulunmaktadır.

İlçe merkezinde 3 adet Motorlu Taşıtlar Sürücü Kursu, 1 adet Bilgisayar Kursu, 1 adet İngilizce Kursu, 5 adet Dershane, 1 adet Rehabilitasyon Merkezi ve 3 öğrenci yurdu bulunmaktadır.

İlçede yaş gruplarına göre okuma yazma bilenlerin yüzdesi, 14-15 Yaş grubuna göre %99, Genel Nüfusa göre %98.6 dır.

İlçemizde bulunan 3000 seyirci kapasiteli Şehir Stadyumu ve 1800 seyirci kapasiteli Kapalı Spor Salonu, ilçe çevresinde de 5 adet çim zeminli, 6 adet toprak zeminli olmak üzere 11 adet stadyum bulunmaktadır. Halen 1 profesyonel futbol takımı ve 16 amatör futbol takımı bulunmaktadır. Akhisar Belediyespor Futbol ve Basketbol takımları 3. ligde mücadele etmekte olup, yaklaşık 11 dalda faaliyet göstermektedir. Federasyonlara ait amatör branştaki tüm müsabakaların düzenlenmesi İlçe Gençlik ve spor Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Kapalı spor salonu ve görüş salonunda; Basketbol, Voleybol, güreş, teakwando, judo, satranç, halk oyunları, masa tenisi, bale ve aerobik alanlarında çalışma ve müsabakalar yapılmaktadır.


kaynak:
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
25 Şubat 2013       Mesaj #2
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Akhisar
MsxLabs.org & Vikipedi, özgür ansiklopedi
Sponsorlu Bağlantılar

200px Manisa location Akhisarsvg

Akhisar, Türkiye Cumhuriyeti'nin Ege Bölgesi'nde bulunan Manisa ili'ne bağlı bir ilçedir. Manisa ilinin kuzeybatısında bulunan ilçenin yüzölçümü 1754 km² olup 159.650 kişilik nüfusuyla Ege Bölgesi'nin en kalabalık ilçelerindendir.

İdari Yapı
İlçeye bağlı 9 kasaba ve 86 köy bulunmaktadır. İlçe merkezinde 14, kasabalarda 20 olmak üzere 34 mahalle muhtarlığı vardır. Akhisar'da kaymakamlık ve Bakanlıkların Taşra teşkilatı olan İlçe Müdürlüklerinin tamamı ve İlçe Özel İdare Müdürlüğü'de bulunmaktadır. İlçede Orman İşletme Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü, Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü, Askerlik Şubesi Başkanlığı gibi çevre yerleşim birimlerine de hizmet veren bölge veya işletme düzeyinde teşkilatlanan birimlerde bulunmaktadır. İlçe adli yönden ağır ceza merkezidir ve şehirde A3 Tipi Kapalı/Açık Ceza İnfaz Kurumu bulunmaktadır. Akhisar'da biri aktif olarak kullanılmak üzere 2 adet Askeri Havalimanı bulunmaktır. Kentteki Garnizon Komutanlığı ise Albay düzeyindeki Hava Meydan Komutanı tarafından yönetilmektedir. Akhisar Hava Meydan Komutanlığı lojistik amaçlı bir havalimanıdır. Albay düzeyindeki komuta kademesi ile birlikte ağırlıklı olarak teknik personel olmak üzere 500 civarında askeri personel, er ve erbaş görev yapmaktadır.

Demografi

2011 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi'ne göre Akhisar'ın nüfusu 159.650 kişidir. Bu nüfusun 79.280'i erkek iken 80.370'i kadındır. Nüfusun 104.777'si ilçe merkezinde yaşarken merkez nüfusunun 52.133'ü erkek, 52.644'ü kadındır. Geriye kalan 54.873 kişi köylerde yaşar ve köylerdeki nüfusun 27.147'i erkek, 27.726'sı kadındır.

Ulaşım

Akhisar, İzmir Limanına 92 km, Adnan Menderes Havalimanı’na 110 km uzaklıktadır. Kent İstanbul-İzmir karayolu üzerinde İzmir'den 80, Bandırma'dan 190, İstanbul'dan da 470 kilometre mesafededir. Aynı zamanda Bandırma-İzmir ve Ankara-İzmir demiryolları üzerindedir. Akhisar çevresindeki ilçeleri birbirine bağlayarak bölgede kavşak konumundadır.

Tarihçe


800px Akhisar merkez 1
İlçe Merkezi

Akhisar'ın tarihi MÖ 3000'li yıllarda İskitler ile birlikte akınlar gerçekleştiren Amazonlar'ın bir kolu Lidya'ya kadar uzanıyordu. Akhisar da bu güzergahtaki karargahlardan biri olmuştur. Akhisar M.Ö. 24 yılında büyük bir deprem sonucu yıkılana kadar Amazon komutanlarından Thyateira'nnn adıyla anılmaktaydı. Thyateira kuruluşundan sonra Helen Rumları tarafından Pelopia, Polonya, Ohipko, Semiramis gibi isimlerle anıldı. Akhisar, tarih boyunca Hititler, Akadlar, Lidyalılar, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Saruhanlılar ve Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetiminde kalmıştır. Lidyalılar döneminde önemli bir konuma sahip olan Akhisar, Senatosuyla, kalabalık ve zengin nüfusuyla dönemin en önemli şehirleri arasında yer almıştır. Bizans İmparatoru I. Konstantin tarafından Gölmarmara'ya sürülen Tyeder, Akhisar'a beyaz taşlardan bir kale inşa ettirmiştir. Bu kalenin inşasının ardından şehirin ismi Beyaz Kale anlamına gelen Aspro Kastro oldu. Kent 1307 yılında Saruhanoğulları Beyliği hakimiyetine girince Akhisar adını almıştır.[2] Akhisar'ın I. Dünya Savaşı öncesi nüfusu yaklaşık 12.000 kişidir ve bu nüfusun yaklaşık %75'ini Türkler oluştururken geri kalan %25'lik dilimin büyük çoğunluğu Rumlar ve Ermeniler oluşturdu.

Turizm


800px ThyatiraBasilika
İlçe Merkezindeki Thyateira Basilikası

Akhisar Eski Devlet Hastanesi’nin bulunduğu bölgede, M.Ö. 3 binli yıllarından kalma mezar ve çanak çömlekler ile kayda değer antik eserler bulunmuştur. Thyateira bugünkü modern kentin altında kalmıştır. Çeşitli araştırma ve kazılarda eski kent yapısı ile ilgili kalıntılar bulunmuştur. Bunların en önemlisi kent merkezinde bulunan Tepe Mezarı kazısı sonrası bulunan kalıntılardır. Çeşitli yıllarda yapılan kazılarda burada bir sütunlu yol ile asbisli kolosal yapı ortaya çıkarılmıştır. Öğretmen Evi ve Vergi Dairesi Kazılarından sonra Tepe Mezarından çıkan sütunlu yol, Thyateira akropolü olan eski hastanenin bulunduğu tepeciğe gitmektedir. Tepe Mezarındaki Asbistli yapı kuzey-güney yönünde uzanmakta olup uzunluğu 43 metreyi bulmaktadır. Yapının mimari tekniği İ.S.4.yüzyılı belirtmekte olup dini bir yapı olduğu düşünülmektedir. Bunun dışında Ulu Camii, Paşa Camii, Şeyhisa Camii ve Yeni Gülruh Camii ile Hashoca Mahallesindeki Türkiye’nin ilk kütüphanelerinden olan Zeynelzade Kütüphanesi şehirdeki tarihi ve turistlik yerlerdendir. Akhisarın yakın çevresinde ise Khliara (Kırkağaç), Kalamos (Gelenbe), Yortan (Bostancı) Höyüğü, Nakrasa (İlyaslar), Apollonis (Mecidiye), Hierokemo (Beyoba) gibi yerler de Akhisar çevresindeki diğer tarihi bölgelerdir. Akhisar'da 1 adette Arkeoloji Ve Etnografya müzesi bulunmaktadır.
Son düzenleyen _EKSELANS_; 11 Eylül 2013 15:22
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
25 Şubat 2013       Mesaj #3
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Çağlak Festivali
MsxLabs.org

caglak festivali ve zeytin senlikleri logo
Çağlak Festivali Akhisar'a özgü geleneksel bir bahar bayramıdır. 15. yüzyılda yaşamış bir Akhisar’lı olan Şeyh İsa'nın Çağlak Mesiresinin halk tarafından benimsenmesinde önemli rol oynadığı düşünülmekle birlikte, kültürümüzde önemli yeri olan Hıdrellez, Nevruz vb. gelenekleriyle büyük benzerlik gösteren yerel bir bayramdır.

Geleneksel Çağlak Mesiresi son zamanlarda Akhisar Belediyesinin girişimleriyle bölgesel bir festival haline dönüştürülmüştür. Festival etkinliklerinde yer alan çeşitli oyun ve spor karşılaşmalarına ek olarak, kültür sanat etkinliklerine de yer verilmektedir. Festival boyunca Akhisar ve yöre halkı etkinliklere büyük ilgi gösterir.

Çağlak Mesiresinin başladığı gün Akhisar halkı geleneksel olarak sabahın erken saatlerinde hazırladıkları yiyecekleri de alarak, mesire alanlarına akın ederler. Akşama kadar yiyip, içilir. Genç kız ve delikanlılar en yeni ve güzel elbiselerini giyerler. Çeşitli etkinlikler, güreş ve cirit yarışmaları düzenlenir. Tüccar ve çiftçiler mal ve ürünlerini açtıkları sergilerde satışa çıkarırlar. Gençler tanışma fırsatı bulurlar.

Şehrimizde yüzyıllardır kutlanan, önemli kültür miraslarımızdan Çağlak Festivalini canlı tutmak ve geliştirmek için elele verilmiş, bu konuda sanatçı, esnaf, imalatçı ve diğer tüm hemşehriler üzerlerine düşen görevleri yapmaktadırlar. Akhisar'ı daha iyi tanıtmak ve binlerce yıldan beri süren bölgesel merkez kimliğini daha da canlandırmak için ilerideki yıllarda Çağlak Festivalinin bölgesel Sanayi ve Ticaret etkinliklerini de içermesi yolunda adımlar atılmaktadır.

İşte yüzyıllar önce ani bir yağmur yüzünden yapılamayan şenlikler için halk tarafından söylenen bir mani:


Lale açmış Çağlak Dağı göründü
İhtiyarı genci birden yürüdü
Çoruk Dağı bulutlara büründü
Arabalar dizim dizim dizildi
Fukaralar çalı dibine büzüldü
Şekerli zerde kıl heybeden süzüldü

_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
5 Eylül 2013       Mesaj #4
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Kurtuluş Savaşı ve Akhisar
MsXLabs.org

20. YÜZYILIN BAŞINDA AKHİSAR'DA GENEL DURUM
19. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğunun gerilemesi, savaşlar ve kapitülasyonlar kötü etkilerini Akhisar'da da göstermişti. Sağlık kuruluşları hemen hemen yok denecek sayıda, eğitim ve öğretim de son derece yetersizdi. Tarım ilkel yöntemlerle yapılmaktaydı. Tütüncülük Fransızların baskısı altındaydı. Köylü vergi yükü altında ezilirken, ticaret Türk olmayan azınlıkların elindeydi.
1. Dünya Savaşı sıralarında Akhisar, merkezi İzmir olan Aydın Vilayetinin Saruhan Mutasarrıflığına bağlı bir kaza merkeziydi. 1919 yılının başlarında Akhisar'da 32280 Türk, 5877 Rum, 515 Ermeni ve 485 kadar da Musevi olmak üzere toplam 39157 kişi yaşamaktaydı. Akhisar'da ve genelde Batı Anadolu'da yoğun bir şekilde bulunan Rum nüfus, Ermeni ve Yahudilerle birlikte askerlik yapmamakta ve ticareti ellerinde tutmaktaydı. Bu azınlıklar zaman zaman devletin aleyhine de çalışmışlar ve durumun daha da kötüye gitmesine sebep olmuşlardır.
1. Dünya Savaşından sonra 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesinin ardından, 19 Ocak 1919'da yapılan Paris Konferansında müttefik devletler Yunanistan'ın Batı Anadolu'yu işgal etmesine olanak tanıdılar. Akhisar, Yunanistan'ın göz koyduğu Batı Anadolu bölgesinin tam ortasında kalıyordu. Bunu sonucunda Yunan Ordusu 15 Mayıs 1919'da İzmir'i işgal etti.

KURTULUŞ SAVAŞI BAŞLARINDA AKHİSAR

Akhisar, Yunan işgali başlangıcında kararlı bir direniş göstermemesine karşın, olayların ve Kurtuluş Savaşı kahramanlarının bir araya geldikleri bir odak noktası durumunda olmuştur. Halkın başındaki yöneticilerin cesaretsiz ve bir direnişi yönlendirebilecek nitelikten yoksun olmaları tüm Batı Anadolu'da teslimiyetçi bir tavrın ortaya çıkmasına neden olmuştu. Yunanlıların İzmir'de yarattıkları vahşet halk arasında duyulmuş, buna yerli Rumların yarattıkları moral bozucu hava da eklenince Akhisar halkı Yunan işgaline karşı hiçbir direniş göstermemeye karar vermiş, hatta o zamanlar Batı Anadolu'daki birçok kent gibi Akhisar da Yunan bayraklarıyla donatılmıştı.
resatbeyOsmanlı yönetimi tarafından Batı Anadolu'daki birlikleri düzenleme amacıyla atanan Albay Bekir Sami Bey, direnme hareketlerini örgütlemek amacıyla çalışmalar yapmaya başlamıştı. 24 Mayıs 1919 sabahı Albay Bekir Sami, Albay Kazım Özalp ve Vasıf Çınar ile birlikte trenle Akhisar'a gelen Yüzbaşı Selahattin Akhisar'da gördüklerini özetle şöyle anlatmaktadır: "İstasyonu şehre bağlayan ağaçlı şosede (Tahir Ün Caddesi) yürümeye başladık. Ortalık henüz karanlıktı. Yol üzerindeki postanede düşmanın 1 saatlik mesafede olduğunu öğrendik. Şehre girerken ortalık açılıyordu. Buradaki manzara da Yunan bayrakları, Yunan zafer taklarıydı. 'Zito Venizelos' sesleri de eksik değildi."
Albay Bekir Sami ve yanındakiler tüm çabalarına karşın, morali bozuk ve yorgun bir halk karşısında pek fazla bir örgütlenme sağlayamadılarsa da Karaosmanoğlu Halit Paşa ve Reşat Bey gibi bazı yurtseverler örgütlenme çabasına destek vermişler ya da düşmana karşı kendileri örgütlenmeye çalışmışlardır.

YUNANLILARIN AKHİSAR'I İŞGALİ

15 Mayıs 1919'da İzmir'i işgal eden Yunan Ordusu, kısa bir süre sonra ileri harekata başladılar. Bir kol Aydın'ı, diğer bir kol da Menemen'i işgal etti. 25 Mayısta Manisa Yunanlıların eline geçti. Manisa mutasarrıfı Yunanlıları karşılamaya gitmiş, Manisa mevki kumandanı da cephaneliği Yunanlılara bırakmıştı. Akhisar'lılar bu olayların etkisiyle moral bozukluğu içindeyken Çerkez Ethem adamlarıyla Akhisar'a uğrar ve Yunan bayraklarını indirtir. Halk şaşkın ve ne yapacağını bilemez durumdadır. Bütün bunlar olurken Mustafa Kemal Atatürk de 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkarak Kurtuluş Savaşı'nı başlatmıştır.
25 Mayıs 1919'daki Manisa işgalinden 5 gün sonra Yunanlılar Saruhanlı'yı da işgal ederek Kayışlar'da mevzi almıştı. Akhisar'lı Rumlardan ve Akhisar'lı bazı esnaftan oluşan bir heyet, hazırladıkları bir Akhisar davetiyesi ile Yunan birliklerini karşılamaya giderler. Yunan birliğinin komutanı 5 Haziran 1919 günü Akhisar'a girerek, kilise çanlarının durmadan çaldığı bir ortamda ilerleyerek, hükümet konağına çıkar ve Yunan bayrağı çekilir. Bu gelişme üzerine bazı Akhisar'lılar Sındırgı'ya ve Kömürcü köyüne göçer.
Akhisar'ın küçük bir Yunan birliği tarafından kolayca işgal edilmesi bölgedeki Türk askeri birliklerini harekete geçirir. 14. Kolordu Komutanı Yusuf İzzet Paşa, Soma'daki 188. Piyade Alayına Akhisar'a hareket emrini verir. Alay önce Kırkağaç'a gelir. Alay komutanı Yüzbaşı Kemal'in Kırkağaç'taki gözlemleri Batı anadolu Türk halkının ortak durumunu yansıtması bakımından önemlidir: "Rum halkı bayramlardaki gibi yeni elbiselerini giymiş, sokaklarda, hemen hepsi içkili, laternalar çalınmakta, zafer takları kurulmuş. Sel gibi bir bayram havası hüküm sürüyor. Kiliseler faal, minareler ıssız, Rum halk çılgınlıklar içinde, Türkler ise pusmuş bir halde...". Yüzbaşı Kemal ve 120 er Süleymanlı yakınlarında mevzilenirler. Bu sırada 9 Haziran 1919 günü Yusuf İzzet Paşa, Bandırma'daki İngiliz temsilcisi Yüzbaşı Hadgkinson'a çektiği bir telgrafla Akhisar'ın işgalini protesto eder. Böylesine küçük bir Yunan birliğinin ilerleyip, kendi başına plansız işler yapması Yunan Komutanlığının da hoşuna gitmemişti. Geri çağrılan Yunan birliği 9 Haziran günü Akhisar'ı terkederek, Manisa'ya çekildi. Disiplinsiz davranarak Akhisar'a giren küçük Yunan birliğinin başı da İzmir'deki Yunan Komutanlığının emri ile 20 gün hapsedildi. Bu olay Akhisar'lı Rumlar arasında korku ve telaş yaratırken, özellikle Akhisar'daki Rumeli göçmenleri arasında silahlı direniş fikrininin yayılmasına neden oldu.

AKHİSAR'DA YUNAN İŞGALİNE KARŞI DİRENİŞ

Akhisar'lılar Yunanlıların şehri terketmesinden hemen sonra bir araya gelerek Redd-i İşgal Cemiyetini kurarlar. Cemiyet örgütlenmeye hız verir ve halktan yardım toplanır. Akhisar'a gönderilecek askerlerin iskan ve personel maaşlarının cemiyet tarafından karşılanacağı bildirilmiş ve uygulanmıştır. Cemiyet tarafından Osmanlı Hükümetine çekilen telgraflarda Yunanlıların İzmir ve çevresinde yarattığı vahşet ve katliamlardan duyulan endişe dile getirilmiş ve hükümetten savunma için herekete geçmesi istenirken, Akhisar'da başlatılan silahlı mücadele hareketine düşman vilayetin her noktasını terketmedikçe son verilmeyeceği açıkça bildirilmiştir. Bu sırada Akhisar'ı savunan askeri cephe ve yerel kuvvetlerin toplamı 800 kişi kadardı.
bahribey22 Haziran 1919'da Karaosmanoğlu Halit Paşa ve adamlarının Akhisar'lı yerel kuvvetlere katılmasıyla Tirkeş-Harmandalı arasında bir cephe daha açılmıştır. Ne yazık ki, Akhisar'da çok sevilen ve sayılan Halit Paşa 8 Temmuz günü Rumlar tarafından öldürülerek, ilk şehitlerimizden biri olur. Aynalı Cami avlusunda defnedilmiştir. Halit Paşa'nın yerini Ali Şefik Bey, daha sonra da Tirelizade İsmail Bahri Bey almıştır.
Batı Anadolu'da kendi çapında direniş gösteren birçok Kuva-yı Milliye grupları ortaya çıkmıştı. Bu grupların temsilcileri 26 Temmuz 1919'da Balıkesir'de bir toplantı yaparak sorunları görüştüler Bu toplantıya Akhisar Kuva-yı Milliye komutanı Binbaşı Hüsnü, Kamil ve Reşat Beyler katılmışlardır. Bu toplantı sonucunda Yunnalılarla silahlı mücadeleye devam edilmesi kararı alındı.
Kısa zamanda Akhisar ve çevresinde kazanılan başarılar küçük çaplı da olsa bölgede yankı uyandırdı ve her yerden akın eden gönüllülerle kuvvetler güçlenmeye başladı.
Balıkesir Kongresinin ardından, o sıralar "Galip Hoca" takma adıyla bölgede bulunan Celal Bayar Akhisar Milli Alay Komutanlığına atanır. Celal Bayar, 10 Eylül 1919 günü Akhisar'a gelir ve göreve başlar. Celal Bayar, o dönemde Akhisar'daki milli kuvvetlerin yöneticileri arasında çıkan önemli anlaşmazlıkları giderir, çekişmelere son verir. Böylece Milli Mücadeleye zarar veren bu tip olaylar son bulmuş olur.

AKHİSAR'IN İKİNCİ KEZ İŞGALİ

Yunan Ordusu zamanla Batı Anadolu'daki işgal gücünü artırmış ve 1920 başlarından itibaren Manisa-Akhisar arasındaki askeri faaliyetleri yoğunlaştırmıştır. Bu sıralarda Akhisar Milli Cephesi Kırkağaç, Arabacıbozköy, Yayaköy (Zeytinliova), Şatırlar, Gökbel, Sarıçam, Paşaköy, Saruhanlı, Yeniçiftlik, Alibeyli, Çal Dağı ve Marmara Gölüne kadar uzanmaktaydı. Bu cephe, Akhisar'ın 22 Haziran 1920'deki ikinci işgaline kadar düşmanı yerinde tutmuş ve büyük kayıplar verdirmiştir.
Yurt genelinde ise önemli gelişmeler gözlenmekteydi. Mart 1920'de İstanbul işgal edilmiş ve Meclis-i Mebusan düşman tarafından dağıtılarak, Osmanlı Hükümeti fiilen sona erdirilmişti. Düşman, Batı Anadolu'daki işgal bölgesini genişletme kararı almış ve savaşa hız kazandırılmıştı. İngiliz ve Fransız'ların desteğiyle İzmir'e getirilen kalabalık Yunan birlikleri sayıca ve teçhizatça Türk birliklerinden çok üstündü.
Yunanlıların Haziran 1920'deki genel saldırısı sonucu 80 kişilik bir Türk birliği tarafından korunan Kan Boğazı mevkii, 13. Yunan Tümeni tarafından ele geçirildi. Yunanlılar Gölmarmara'yı top ateşine tuttular. 22 Haziran 1920 sabaha karşı Moralılar yönünden saldırıya geçen Yunan Efson alayı, Gökçeköy üzerinden gelen alaylarla birleşerek, Mecidiye'ye yerleştirdikleri bataryalardan geri çekilmekte olan 500 kişilik Türk Milli Kuvvetlerine top ateşi açmışlardı. En son Karahöyük Dağı çevresine toplanan Milli Kuvvetlerin de dağılmasıyla, Yunan 5/42 Efson Alayı akşam saat 18 sularında Akhisar'a girdi. 23 Haziran günü ana Yunan birlikleri de Akhisar'a geldiler. Ertesi gün Kırkağaç ve Soma da işgal edildi. Akhisar'a saldıran Yunan gücü 1175 subay, 35000 er ve 92 toptu. Ayrıca Yunan birlikleri keşif uçakları tarafından da destekleniyordu. Türk kuvvetleri ise 3 ila 5 bin kişiden ibaretti. Bu sırada Ankara'da TBMM'de yaptığı bir konuşmada Mustafa Kemal Atatürk, böylesine az bir kuvvetle korunan 100 km. boyunda bir cephenin uzun süre direnmesinin mümkün olamayacağını anlatmıştır. Atatürk, Kurtuluş Savaşından sonra 5 Şubat 1923'te Akhisar'a geldiğinde, düşmanın ilk hedeflerinden biri olan Akhisar cephesinin fedakarca direnişini övmüştür.

İŞGAL ALTINDAKİ AKHİSAR

Akhisar, 22 Haziran 1920'den 6 Eylül 1922'ye kadar Yunan işgalinde kalmıştır. İşgal döneminin başlarında Yunan yönetimi halka nispeten iyi davranmıştır. Kararlar 2 Türk, 2 de Rum üyesi bulunan belediye meclisi tarafından alınmıştır. Belediye başkanlığı 30 Kasım 1921'e kadar Salihzade Mehmet Ağa, 21 Ağustos 1922'ye kadar da T. Leontaridu tarafından yürütülmüştür. Bu dönemde Akhisar'da bazı bayındırlık çalışmaları bile yapılmıştır. Kaldırımlar, hastane, Tahtakale Hanı ve eski Hükümet onarılmıştır. 21 Şubat 1921'de yapılan bir sözleşmeyle Akhisar'ın elektrikle aydınlatılması sağlanmıştır.
Ne var ki, 1. ve 2. İnönü Zaferlerinin duyulmasıyla Yunanlılar Türkler üzerindeki baskılarını arttırmışlar, köylere baskınlar düzenleyip, mal ve para gaspetmişler, hayvanlar Bergama ve Dikili üzerinden Yunanistan'a kaçırılmıştır. Sakarya Zaferinden sonra Yunanlılar için Batı Anadolu'da geri çekiliş dönemi başlamıştır. Yunanlılar tutunamayacaklarını anlayınca son çare olarak Batı Anadolu'da bağımsız bir devlet kurulması için Türkleri imza vermeye zorlamaya başladılar. Bu devletin zamanla Yunanistan'a katılacağı hesaplanıyordu. İmza vermek istemeyenler tehdit ediliyor, şehirlerinin de yakılıp, yıkılacağı söyleniyordu.

AKHİSAR'IN KURTULUŞU

Düşmanın tatil rehaveti içinde olduğu 26 Ağustos 1922 günü Mustafa Kemal Paşa Büyük Taarruzu başlatır. 30 Ağustosta Meydan Savaşı kazanılır. Yunan Ordusunun Batıya doğru son hızla kaçışı sırasında yerli Rum ve Ermenilerde panik başgösterir. 4 Eylül 1922'de Akhisar'daki Yunan işgal kuvvetleri komutanı şehir halkını toplar. Akhisar'ı yakarak, Rumları da yanına alıp çekilme emri aldığını bildirir. Ancak Akhisar'dan ayrılmak istemeyen Rumların can güvenliği konusunda söz verilirse Akhisar'ı yakmaktan vazgeçebileceğini bildirir. Akhisar'ın ileri gelenleri tarafından verilen söz üzerine, Yunan birlikleri eşraftan bazı kişileri yanlarında rehin alarak Akhisar'dan çekilirler.
6 Eylül 1922 günü Akhisar'lı gençler Kuzeydeki Sudeliği mevkiine giderek Bakırlı Saçlı Efe müfrezesini karşılarlar ve hep beraber Akhisar'ın istasyon caddesinden (Tahir Ün Caddesi) doludizgin şehre girerler.
Öte yandan, Fahrettin Altay Paşa yönetimindeki 5. Süvari Kolordusunun 14. Süvari Tümeni, 5. Alayına bağlı Yüzbaşı İsmail Hakkı komutasındaki 3. Süvari Bölüğü Güneydeki Bintepeler yönünden gelerek şehre girmiş, Teğmen Selim Örsel Akhisar Hükümet binasına Türk bayrağı çekmiştir.

_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
5 Eylül 2013       Mesaj #5
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Akhisar'ın Kurtuluşu'nun 91. Yıl Kutlama Programı Açıklandı

Akhisar - Manisa

6 Eylül 2013 tarihinde kutlamaları yapılacak olan Akhisar'ın kurtuluşunu 91. yıl kutlama programı yayınlandı.


Akhisar - Manisa
Akhisar - Manisa
Akhisar - Manisa
Akhisar - Manisa
Akhisar - Manisa
Akhisar - Manisa
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
11 Eylül 2013       Mesaj #6
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
İDARİ YAPI
Akhisar İlçesi merkez haricinde 9 kasaba ve 86 köyden oluşmaktadır. Merkezde 14,kasabalarda ise 20 mahalle muhtarlığı mevcuttur.

Köylerimizde genelde toplu yerleşim düzeni vardır. Ancak özellikle dağlık bölgelerimizdeki köyler olmak üzere 36 köyümüzde toplam 71 mahalle bulunmaktadır. Bunların 55inde devamlı oturulmakta,16’sı ise sadece yaz aylarında kullanılmaktadır.11 mahalle nüfusu 100’ün üzerindedir. Köy bağlıları ile birlikte kırsal kesimdeki ünitesi sayısı 157 dir.


İlçede kaymakamlık ve Bakanlıkların Taşra teşkilatı olan İlçe Müdürlüklerinin hepsi İlçe Özel İdare Müdürlüğü mevcut olup, Orman İşletme Müdürlüğü, Kadastro Müdürlüğü, Meteoroloji İstasyon Müdürlüğü, Askerlik Şubesi Bakanlığı gibi çevre yerleşim birimlerine de hizmet veren bölge veya işletme düzeyinde teşkilatlanan birimlerde bulunmaktadır.

İlçe adli yönden ağır ceza merkezidir. Garnizon Komutanlığı ise Hava Meydan Komutanı tarafından ifa edilmektedir.

İLÇE NÜFUSU

AKHİSAR NÜFUSU
31.12.2009
AKHİSAR İLÇE MERKEZİ
100.897
BELDELER(9 adet)
57.960
İLÇE TOPLAM NÜFUSU
158.857


İLÇE NÜFUSU

AKHİSAR NÜFUSU
31.12.2008
AKHİSAR İLÇE MERKEZİ
99.423
BELDELER(9 adet)
22.973
KÖYLER(86 adet)
37.795
İLÇE TOPLAM NÜFUSU
160.191

COĞRAFİ YAPI

Akhisar; İzmir-İstanbul karayolu üzerinde ilçenin adım taşıyan Ovanın hemen ortasında kurulmuş,Manisa’ya 52. İzmir’e 90. Balıkkesir’e 86 km uzaklıktadır.Doğusunda Gördes güneyinde Gölmarmara.Güneybatısında Saruhanlı,Batısında Sındırgı,ilçeleri ile çevrili olup ilçe yüz ölçümü 1750 kilometrekare'dir

DAĞLAR


İlçe merkezi deniz seviyesinden 94 metre yüksekliktedir. En yüksek nokta Bin 224 rakımlı Sıdan Dağı, en alçak nokta ise 60 rakımlı Kum Çay boğazının tabanıdır. Görenez dağı kuzeydoğuya doğru Sıdan Yaylası ile birleşir. Çam Ormanları ile kaplı bu yayla Cüneyt ve Gürdük derelerini birbirinden ayırır. Kadıdağı, ovayı kuzeyde keser, onun batısında Yatağan sırtlan uzanır. Yine ovanın kuzeyinde Demirci Dağları ile bunun uzantısı olan Gölcük Dağları yer alır. Simav Dağları da denilen bu dağlar büyük bir dağ kütlesi oluşturur. Ovanın batısında bulunan Yunt Dağları bazı kısımlarda zengin bir orman örtüsü içerirler. Güneydeki başka bir yükseltide Çal Dağı’dır. Akhisar Ovasının toprak yapısı Alüvyonaldır.

AKARSULAR

Akhisar Ovasının en önemli akarsuyu, antik devirde Hyllos ya da Phryrgos çayı denilen Kum Çayıdır. Kum çayı ilk çıktığı yer olan Gördes yakınlarında Gördes Çayı olarak anılır. Bu çay 60 km yol aldıktan sonra Karayakup Köyünün 5 km güneydoğusundan Akhisar ilçe sınırına girer ve batıya doğru 18 km uzunluğundaki bir boğazı açıp Çömlekçi Köyünün 3 km kuzeydoğusunda Kayacık deresi ile birleşir, daha sonra kuzeydoğuya yönelerek Sazoba ile Beyoba Kasabasının yanından geçer ve Gürdük Çayına katılır.Sonra birlikte Gediz Nehrine ulaşırlar. Kum Çayı sel karakteri taşıyan bir çaydır. Bu nedenle Gölmarmara’ya 4 km uzaklıkta bir regülatör ve Marmara Gölüne akıtılmak üzere birde kanal yapılmıştır. Kayacık Deresi Akhisar’a bağlı Yeğenoba Köyü sırtlarında doğar ve Karaoğlan Dağı’nda beslenir.Yaykırıldık Değirmeni yakınında başka bir kol ile birleşir. Güneye, sonra Batıya doğru akarak Gördes Çayına katılır ve Kum Çayını meydana getirirler. Akhisar-Gölmarmara yolunun sağ tarafında Ilıcaksu (Göbez) bulunur. Suyu bir sıcak su kaynağından doğmaktadır, Ilıcaksu batıya doğru akarak 18 km sonra Hurşitpaşa Çiftliği yakınında Kum Çayı ile birleşir. Gürdük Çayı eski çağlarda Lykos adı verilen Gürdük Çayı Akhisar’ın Kuzeydoğu sınırında Foça ve Şahinkaya sırtlarından doğar ve 5-6 km ileride ilçe sınırları içine girer. Başlıca iki kol halinde akarak Sarılar Köyü yakınlarında birleşirler. Kuzeydoğudan güneybatıya doğru akan dere Başlamış Köyü yakınlarında sağdan bir kol daha alarak Akhisar ovasına iner ve yatağı gittikçe genişler. Muştullar, Dingiller, Seydi Ahmet Mahallesi, Kayalıoğlu, Kapaklı yönünde devamlı güneybatıya doğru ilerleyerek Beyoba kasabasının biraz kuzeyindeki Hurşitpaşa çiftliği içinde Kum Çayı ile birleşir ve İlçeye kuzeyde 3 km. batıda 4 km. uzaklıktadır, Uzunluğu 65 km.dir.

TURİZM


Şehrimiz gerek antik çağlardan, gerekse daha sonraki yıllardan gelen tarihsel ve kültürel zenginliklerle doludur. Halen Akhisar Devlet Hastanesi’nin bulunduğu höyükte İ.Ö. 3 binli yıllarından kalma mezar ve çanak çömlekler ile kayda değer antik eserler bulunmuştur. Antik Kent olan Thyateira bugünkü modern kentin altında kalmıştır. Çeşitli araştırma ve kazılarda eski kent yapısı ile ilgili kalıntılar bulunmuştur. Bunların en önemlisi kent merkezinde bulunan Tepe Mezarı kazısı sonrası bulunan kalıntılardır. Çeşitli yıllarda yapılan kazılarda burada bir sütunlu yol ile asbisli kolosal yapı ortaya çıkarılmıştır. Öğretmen Evi ve Vergi Dairesi Kazılarından anlaşıldığı gibi buralardan çıkan sütunlu yol, Thyaira akropolü olan eski hastanenin bulunduğu tepeciğe gitmektedir. Tepe Mezarındaki Asbistli yapı kuzey-güney yönünde uzanmakta olup uzunluğu 43 metreyi bulmaktadır. Yapının mimari tekniği 1S.4.yüzyılı belirtmekte olup dini bir yapı olduğu sanılmaktadır. Bunun dışında Ulucamii, Paşacamii, Şeyhisa cami ve yeni Gülruh Camii ile Hashoca Mahallesindeki Türkiye’nin ilk kütüphanelerinden olan Zeynelzade Kütüphanesi tarihi ve turistlik yerlerdir. Akhisarın yakın çevresinde ise Khliara (Kırkağaç), kalamos (gelenbe), yortan (bostancı) höyüğü, nakrasa (ilyaslar), Apollonis (mecidiye), Hierokemo (beyoba) gibi yerler sayılabilir. İlçemizin tek düzenli festivali Çağlak Festivalidir ve mayıs ayında yapılmaktadır.

EKOMOMİ


Akhisar, verimli ovalar üzerinde kurulmuş tarım ve ticaret şehridir.Verimli arazilerinde hemen hemen her türlü sebze ve meyve yetişmektedir.Ancak en önemli endüstri bitkisi tütündür.Tütün neredeyse Akhisar ile özleşmiştir.Fakat son yıllarda zeytinde öne çıkmaya başlamış ve Akhisar 12 milyon zeytin ağacıyla ülkemizin en büyük sofralık zeytin üreten merkezi haline gelmiştir.


Akhisar’ın toplam tarım alanı 80.030 hektardır. Bu tarımsal alandan 2000 yılında toplam 144.560.700.000 TL. girdi sağlamıştır.


Tarım dışında Akhisar Ekonomisine yön veren sektörler Ticaret, Küçük Sanayi ve Sanayi diye sıralayabiliriz.

AKHİSAR VE ZEYTİN


Akhisar İlçesi ekonomisi tarıma dayalı sanayi konusunda ciddi çalışmaların yeni başladığı 83.329 (2000 nüfus sayımına göre) merkez nüfuslu kasaba ve köyleri ile 170.000 nüfuslu bir ilçedir.

Bugüne kadar adını tütüncülüğüyle duyuran ilçemiz son yıllarda hızla gelişen zeytincilik sektörü ile ülke ekonomisinde gereken yeri almıştır.İlçemizde 5 milyon üzerinde (2004 yılında 4.825.000 meyve veren 452.000 meyve vermeyen ağaç)zeytin ağacı bulunmaktadır.


Özellikle son 15 yılda artan zeytin alanları İlçemizde 2004 yılı itibariyle 29.400 hektardır. Yaklaşık 70 bin ton zeytin üretilmektedir.Bu üretilen zeytinin 50 bin tonu yemeklik, 20 bin tonu ise yağlıktır.


İlçemiz zeytinciliğinin en önemli özelliği diğer beldelerden farklı olarak çeşitli cins zeytin yetiştirilmesi ve zeytin çeşitlerinin sofralık olmasıdır. Başta yeşil olarak değerlendirilen domat çeşidi ile yeşil ve siyah olarak değerlendirilen Edremit çeşidinden başka Akhisar’a özgü siyah çeşit Uslu ve son yıllarda olağanüstü gelişme kaydeden Trilye çeşidi ile zeytin zenginliği mevcuttur.Yağlık olarak bu çeşitlerin Salamura olmayacak vasıftaki küçük daneler değerlendirilmektedir.


İlçemiz yeşil zeytin salamuralık yönüyle Türkiye üretiminin yüzde 70 ini, siyah zeytinde de yüzde 20 lik kısmını karşılamaktadır.Ancak önümüzdeki yıllarda ülke üretimindeki siyah salamuracılıktaki payı hızla artacaktır.Çünkü ilçemizin ekonomisi toprakla iklim faktörleri Trilye çeşidine çok uygun ve Pazar değerinin memnuniyet verici olması nedeni ile dikim sahaları hızla artmaktadır.


İlçemiz ve çevresi zeytincilikte Türkiye’deki en modern zeytin bahçelerine sahiptir.Üreticilerimiz zeytinlerini usulüne uygun budamakta, gübrelemekte, ilaçlamakta, damlama sulama yapmakta, gübre atmadan toprak, yaprak, su tahlili yaptırmak suretiyle makro elementlerinin yanında mikro element noksanlıklarına karşıda tedbir almaktadır. İlçemizde Celal Bayar Üniversitesine bağlı Zeytincilik Meslek Yüksekokulu açılmış, Zeytincilik sektöründe kalifiye eleman ihtiyacını karşılamaya başlamıştır.
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
11 Eylül 2013       Mesaj #7
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
KENTİMİZDE GÖRÜLEBİLECEK BAZI MEKANLAR:
1. Akhisar’daki en önemli yer kent merkezindeki Tepe Mezarı’dır.Bu kalıntılar ROMA dönemine aittir ve bazalıka tarzında büyük bir yapı ile Devlet Hastanesine doğru giden bir sütunla yolu kapsamaktadır.Yabancı ülkelerden buraya kutsal bir mekan olduğu inancı ile bir çok turist gelmektedir.
2. İlçenin kuzeyinde kalan ve “Su Deliği” denilen bölge Antik Lycos (Gürdük) çayı yanındadır ve hem güzel bir piknik alanı hem de tarihi bir Ören yeridir.Köprünün ilerisindeki tepede Bizans döneminden kalan Gürdükkale (Chliara)’nın kalıntıları az da olsa görülebilmektedir.
3. Akhisar’ın doğusunda Çaltılı Çukur yönünde yüksek bir tepe üzerinde yıkık bir Bizans kalesi vardır.
4. Başlamış köyünün üzerindeki tepede yine Bizans‘a ait kale kalıntıları mevcuttur.
5. Karaköy çamlığı Akhisarlıların bahar ve yaz aylarında çok rağbet ettiği bir piknik yeridir.
6. Mecidiye kasabası ideal bir piknik alanıdır.Yine buradaki tepede olasılıkla Helenistik dönemden kalma kale kalıntıları vardır.
7. Akhisar-Gölmarmara arasında yine kurumuş bir dere yatağında yer alan Ilıcaksu önemli bir piknik alanıdır.Çevresindeki yamaçlarda İlkçağ’dan kalma kaya mezarı bulunmaktadır.
8. Akhisar-Gördes arasındaki alanda 1000 m yükseklikteki görkemli Şahankaya, tüm bölgeye egemen olan ve bir çok tarihi olayı yaşamış bir ilkçağ kalesini barındırmaktadır.Çıkışı son derece güç olan kaya özellikle dağcılar açısından önemli bir spor alanı olabilir.Şahankaya’ya ünlü Osmanlı gezgini Evliya Çelebi’nin de çıktığı bilinmektedir.
9. Son yıllarda ekinliğinin azalmasına karşın Çağlak Boğazı yöresinde yapılan Çağlak Festivali de anımsanmaya değer bulunmaktadır.
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
11 Eylül 2013       Mesaj #8
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Akhisarlı Kahramanlarımız

kahramanlarimiz 1
kahramanlarimiz 2
kahramanlarimiz 3
kahramanlarimiz 4
kahramanlarimiz 5
kahramanlarimiz 6
kahramanlarimiz 7
kahramanlarimiz 8
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
5 Mayıs 2014       Mesaj #9
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
s5 logo

tarih

Çağlak Festivali

Çağlak Festivali Akhisar'a özgü geleneksel bir bahar bayramıdır. 15. yüzyılda yaşamış bir Akhisar'lı olan Şeyh İsa'nın Çağlak Mesiresinin halk tarafından benimsenmesinde önemli rol oynadığı düşünülmekle birlikte, kültürümüzde önemli yeri olan Hıdrellez, Nevruz vb. gelenekleriyle büyük benzerlik gösteren yerel bir bayramdır.
Geleneksel Çağlak Mesiresi son zamanlarda Akhisar Belediyesinin girişimleriyle bölgesel bir festival haline dönüştürülmüştür. Festival etkinliklerinde yer alan çeşitli oyun ve spor karşılaşmalarına ek olarak, kültür sanat etkinliklerine de yer verilmektedir. Festival boyunca Akhisar ve yöre halkı etkinliklere büyük ilgi gösterir.
Çağlak Mesiresinin başladığı gün Akhisar halkı geleneksel olarak sabahın erken saatlerinde hazırladıkları yiyecekleri de alarak, mesire alanlarına akın ederler. Akşama kadar yiyip, içilir. Genç kız ve delikanlılar en yeni ve güzel elbiselerini giyerler. Çeşitli etkinlikler, güreş ve cirit yarışmaları düzenlenir. Tüccar ve çiftçiler mal ve ürünlerini açtıkları sergilerde satışa çıkarırlar. Gençler tanışma fırsatı bulurlar.

SALİH HIZLI


salih hizli Salih HIZLI
Akhisar Belediye Başkanı
Bundan 553 yıl önce "çağlak" (çağlayık) dediğimiz mevkide toplanan Akhisarlılar, yüzyıllarca sürecek bir festivale imza atacaklarını acaba düşünmüşler miydi?
Akhisar'da ilimin bilgeliğin temsilcisi ŞEYH-İSA; ve aldığı eğitim sonrası Akhisar'a dönen Şeyh-İsa'nın halkı tarafından kucaklanma çoşkusu: sosyal ve kültürel mirasımız; ÇAĞLAK FESTİVALİ.
Çağlak festivali, yaşamı değiştiren bilgeliğe duyulan bir sevgi, bir hayranlıktır.


siluet
Son düzenleyen _EKSELANS_; 11 Şubat 2015 11:35
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
5 Mayıs 2014       Mesaj #10
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye

akhisar belediyesi hizmet binasi 201201271303
Akhisar Belediyesi Hizmet Binası

akhisar belediye hizmet binasi 20120127
Akhisar Belediyesi Hizmet Binası

akhisar belediyesi hizmet binasi
Akhisar Belediyesi Hizmet Binası

akhisar yeni gulruh camii
Yeni Gülruh Camisi

1nakliye caddesi eski belediye binasi onu
Eski Belediye Önü - 1. Nakliye Caddesi

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen _EKSELANS_; 11 Şubat 2015 11:35

Benzer Konular

 Manisa
29 Mayıs 2015 / Misafir Türkiye Coğrafyası
25 Şubat 2013 / Kral_Aslan Arşive Kaldırılan Konular
29 Mayıs 2014 / _EKSELANS_ Mimarlık