Arama

Sipahi Nedir?

Güncelleme: 2 Kasım 2015 Gösterim: 10.052 Cevap: 1
Gabriella - avatarı
Gabriella
Ziyaretçi
3 Nisan 2008       Mesaj #1
Gabriella - avatarı
Ziyaretçi
sipahi
isim, tarih (sipa:hi Farsça sip¥h³
Sponsorlu Bağlantılar

Osmanlılarda tımar sahibi bir sınıf atlı asker:
"Bazı sipahi ağası gibi mağrurdu, kimi cengâver tavırlı ve sakindi."- Y. K. Beyatlı.
Son düzenleyen asla_asla_deme; 4 Nisan 2008 22:13
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
2 Kasım 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SİPAHİ a. (fars. sipah'tan sipahi).
1. OsmanlI imparatorluğu’nda iki sınıf atlı askere verilen ad. (Bk. ansikl. böl.)
Sponsorlu Bağlantılar
2. XVIII. ve XIX. yy.'larda Fransızlar’ın, Portekizliler'in ve Ingilizler’in hizmetine giren hintli askerlere verilen ad.

—ikt. tar. Sipahi senedi, sipahilerin tımarları içinde bulunan devlete ait toprakları çiftçilere dağıtırken verdikleri belgenin adı. (Tapu temessükü de denirdi.)

—Kur. tar. Sipahi ağası, kapıkulu süvarilerinin birinci bölüğünün komutanına verilen ad. || Sipahi bölüğü ya da sipah bölüğü, kapıkulu süvarilerinin birinci bölüğüne verilen ad.

—ANSİKL. Osmanlı imparatorluğu'nda kendine özgü bir askeri soyluluğu temsil eden tımarlı sipahiler, tasarruflarına verilen arazinin (tımar) bazı gelirlerine karşılık, kanunun öngördüğü sayıda atlı asker (cebeli) beslemek, donatmak ve sefer sırasında cebelileriyle birlikte orduya katılmak zorundaydılar.
Barış döneminde tımar topraklarını işletmekle yükümlü olan sipahi, reaya çiftliklerine bölünmüş tımar toprağını tapu resmi karşılığında reayaya kiraya verirdi. Ayrıca sipahiye kendi geçimini sağlamak üzere işleyebileceği ya da kiraya verebileceği "hassa çiftlik" adı verilen, genellikle bir çift öküzün işleyebileceği büyüklükte bir toprak ayrılmıştı. Sipahi, tımar toprağı üzerindeki reayanın kanun tarafından türleri ve miktarları belirlenen vergilerini toplar, bununla askeri yükümlülüklerini yerine getirirdi. Ne arazinin ne de üstündeki köylünün sahibi olmadığı halde sipahiye “sahib-i arz", "sahib-i raiyet" de denirdi.
Askeri yükümlülüklerini yerine getirmeyen ya da tımar arazisiyle ilişkisini kesen sipahinin tımarı geri alınırdı. Ancak bu seyrek görülen bir durumdu. Sipahi, tımarını kaybetse de hemen reaya statüsüne geçirilmez, bir s "re açıkta kaldıktan sonra yeni bir tımar için başvurabilirdi. Ölen sipahilerin tımarları oğullarına verilirdi.
Flem savaşlarda yararlık gösteren kullar hem de reaya kökenli askerler kendi lerine tımar verilmesi sonucu sipahi sınıfına geçebilirlerdi. Ancak reayanın sipahi yazılması az görülen bir durumdu.
XVI. yy.'da osmanlı ordusunun çoğunluğunu oluşturan tımarlı sipahiler XVII. yy.'dan başlayarak önemlerini kaybetmeye başladılar. XVIII. yy.'da sayıları ve önemleri iyice azalmıştı. 1847’de Abdülmecit bir fermanla kalan sipahileri emekli etti. (TIMAR.)
Timarlı sipahilerin yanı sıra kapıkulu ordusunun atlı sınıfına da "sipahi" deniliyordu. (KAPIKULU SÜVARİLERİ.)

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

19 Aralık 2016 / estudiantes Müzik tr
10 Nisan 2013 / asla_asla_deme Osmanlı İmparatorluğu