Arama

Takvim Nedir?

Güncelleme: 11 Kasım 2016 Gösterim: 10.873 Cevap: 7
karayel - avatarı
karayel
Ziyaretçi
30 Eylül 2008       Mesaj #1
karayel - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  t1.JPG
Gösterim: 691
Boyut:  18.9 KB

takvim


isim Arapça
Sponsorlu Bağlantılar
1 . Zamanı yıllara, aylara ve günlere ayıran yöntem.
2 . Bir yılın günlerini, aylarını, sayılı günlerini gösteren, değişik biçimlerde yapılmış çizelge veya defter:
"Takvimi iki gündür koparmadım."- A. İlhan.
3 . mecaz Yapılacak bir işin türlü evrelerini zamana bağlı olarak gösteren program.

Birleşik Sözler
hicri takvim
kamerî takvim
miladi takvim
Rumi takvim
ay gün takvimi
ay takvimi
cep takvimi
duvar takvimi
güneş takvimi
masa takvimi
Yahudi takvimi

BAKINIZ Takvim Çeşitleri ve Özellikleri

Son düzenleyen Safi; 11 Kasım 2016 05:35
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
16 Temmuz 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
TAKVİM a. (ar. takvim).
1. Dürıya'nın Güneş ya da Ay'ın Dünya çevresindeki dönüşlerini tamamlama süresine bağlı olan ve günleri, haftaları, ayları, yılları ayırmaya yarayan sistem: Miladi takvim. Hicri takvim. Rumi takvim. (Bk. ansikl. böl.)
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bir yıldaki günleri, haftaları, ayları gösteren ve bazı ek bilgileri veren (dini ve resmi bayramlar, tarihi yıldönümleri vb.) kimileyin gökbilimsel açıklamalar yapan (Ay' ın evreleri, Güneş’in doğuş ve batış saatleri, Güneş ve Ay tutulmaları, gelgit olayları vb.) çizelge ya da defter: Duvar takvimi. Takvimden bir yaprak daha koparmak.
3. Bir tamlayanla ya da sıfatla kullanıldığında, zaman çizelgesi, program anlamına gelir: Bir meclisin toplantı takvimi. Bu yıl yoğun bir çalışma takvimim var. iş takviminizi yaptınız mı?

—Esk.
1. Düzeltme, doğrultma.
2. Takvimi şat. içinde bulunulan yılın takvimi. || Takvim-ül-büldan, coğrafya ve topografya kitabı. || Ahseni takvim, hüsni takvim, en güzel, en doğru tertip, düzen; insan.

—Arkeol. Günümüze ulaşabilmiş ilk roma takvimleri taş üzerine kazınmıştı. Bunların en eskisi, İ.O. I. yy.'ın ortasına tarihlenen Antium takvimidir: takvimde her ay bir sütuna denk düşer; günlerin niteliği bir harfle belirtilmiştir. Takvim ayrıca calendae, idus ve bayramları da gösterir. I. yy.’ın sonundan başlayarak, boyalı ya da kazılı takvimler yerlerini, gökbilim ve astrolojiye ilişkin bilgilere de yer veren papirüs tomarlarına bıraktı. Yine aynı dönemde, bazıları mozaik ya da kabartmalarda betimlenmiş resimli takvimler görülmeye başladı. Bu tür tasvirler arasında özellikle, Zliten (Trablus), Saint-Romain-en-Gal (bugün Saint-Germain rjıüzesi'nde) ve El-Cem’de (Byzacium) bulunan "aylar" mozaikleri ve Reims takı’nın kabartmaları sayılabilir. Özellikle Galya'da, mevsimlere göre gündüz ve gecelerin uzunluğunu gösteren bronz kurs biçiminde takvimler vardı. Çivili takvimlerde, haftanın yedi gününü simgeleyen tanrıların tasvirleri, ayın günlerini belirten sayılar ve gösterge çivinin istenen yere sokulabilmesi için delikler yer alıyordu. IV. yy.'da takvimler, genelde kitaplar gibi defter (kodeks) biçimini aldı. İ.S. 354'e ait bu tür bir takvim, Ortaçağda çıkartılan kopyaları sayesinde günümüze kadar ulaşmıştır. H. Stern bu belgenin, geç roma uygarlığının tanınmasında taşıdığı önemi ortaya koymuştur.

—Saatç. Saatlerde, genellikle o günkü tarihi kimi zaman da günü ve ayı gösteren mekanik ya da elektronik düzenek. (Görüntüleme genellikle bir takvim penceresinde yapılır. Elle müdahaleyi gerektirmeden ayların farklılığını gösteren takvimlere, sürekli ya da programlı takvim denir. Kimi ek düzenekler, ayıo-evrelerini vb. de mek için kadran üzerine açılmış delik.

—Takvim. Takvim günü, ortalama Güneş gününe eşit olan ve gece yarısından başlayarak sayılan gün. || Takvim yılı, günlük yaşamı kolaylaştırmak için kullanılan ve başlangıcı 1 ocak olan yıl. || Takvim zamanı, on iki saat artırılmış ortalama Güneş zamanı.

—ANSİKL. Gelmiş geçmiş çağların vaka- yinamecileri tarafından kullanılan takvimler büyük bir çeşitlilik gösterir ve yılların başlangıç noktaları nadiren aynı olduğu, süreleriyse hiçbir zaman aynı olmadığı için, tarihlerin bir takvimden başka bir takvime çevrilmesi bazen oldukça nazik bir iştir.

ilkel takvimler. Sümerler'de takvim yoktu, her yıla ayrı bir ad verilirdi. Mısır ve Ba- bil'de her saltanat döneminin yılları ayrıca sayılırdı. Yunanistan'ın ilk çağında zaman birimi olarak yıldan daha uzun bir süre, kuşak süresi kullanılırdı; kuşak, 27 yılı (Halikarnassoslu Dionysios) ya da daha uzun bir süreyi kapsardı.
Yunan olimpiyatlar takviminde, tarihleri ifade etmek için, yürürlükteki olimpiyatın (4 yıllık dönem) içinde bulunulan yılının sayısı ile kabul edilen başlangıç noktasından (I.Ö. 776) beri geçmiş olimpiyatların sayısı belirtilirdi. Olimpiyatlara dayalı bu hesaplama tarzı Yunanlılarda ve Romalılarda uzun süre kullanıldı, hatta Olimpiyat oyunlarının Theodosius tarafından resmen kaldırılmasından (394) sonra bile devam etti.
Hellenistik dönemde takvimler çoğaldı. Yıllar, hanedan önderinin iktidara geçiş tarihinden başlayarak sayılıyordu. Örneğin, Selefkiler takvimi İ.Ö. 312 tarihinde (Seleukos’un Gazze zaferinden sonra törenle Babil'e girişi) başlar. Bu takvim türü, arap hâkimiyetine kadar Asya'da yerel olarak kullanılmaya devam etti. Aynı takvim türüne çeşitli adlar altında rastlanır: Yahudiler'de sözleşmeler takvimi; hıristiyan Suriyelilerde ve Araplar’da rumi takvim ya da İskender takvimi; Araplar'da iki boynuzlu adam takvimi (İskender'in nümismatik başresminde görülen Amon boynuzlarına telmih), vb. Daha az kullanılan bazı takvimler de Arsakiler, Sasaniler ve Yezdigird III takvimleridir. Birçok belgede, Selefkiler takvimi ile Arsakiler takvimi (İ.Ö. 250’den başlat) birlikte kullanılırdı. Sasaniler takvimi, İ.Ö. 224’ten başlar. Yezdigird III, hanedanın son hükümdarıdır: ondan sonra da, onun tahta çıkış tarihine (İ.S. 632) göre tarih belirtilmesine devam edildi ve böylece ortaya yeni bir takvim çıkmış oldu. Coğrafyacı ve gökbilimci Ptolemaios, İ.S. II. yy.'da, Nabunasır (Nabonassar) takvimini kurdu; Nabunasır, Ptolemaios'un kendi kronolojik cetvellerinde geriye doğru ulaşabildiği en eski hükümdardı. Bu Babil kralı, İ.Ö. 747'de iktidara gelmişti. Gerek bu takvim, gerekse Philippos III Arrhidaios (İskender’in ardıllarından biri) takvimi denen ve Nabunasır’ınkiyle (İ.Ö. 324) tıpatıp uyan bir diğeri, yalnızca tarihçiler tarafından kullanıldı. İ.Ö. 45'te ihdas edilen Julius (Sezar'dan) takvimi de bunlara benzer bir takvim olmakla beraber, uygulamada kullanılmadı; Romalılar’ın, Roma’nın kuruluşundan başlayan ve konsüllerin listesine dayanan önemli tarih belirleme sistemleri vardı. Tarihçiler tarafından en yaygın biçimde kabul edilen Roma takvimi (ab urbe condita), Varro tarafından kurulmuş olan ve İ.Ö. 753'ten başlayan takvimdir. Konsül listelerine dayanan Capitolium takvimi ise, öncekine oranla bir yıllık bir gecikme gösterir. Konsüllük ku- rumunun İ.S. 541'de son bulması, bir konsüllük sonrası takviminin doğmasına yol açtı ve son konsül Fİ. Basilius’la başlayan bir yıl hesabına dayanan bu takvim de bir süre kullanıldı. Geç imparatorluk döneminde zamanın indictio'taha hesaplanması kuralı benimsendi, indictio, Hadrianus zamanına kadar uzanan 15 yıllık bir vergi kullanıldı. Ayrıca, imparatorluk'ta kullanılan birbirinden farklı daha birçok takvim vardı: birçok yerde muhafaza edilen Hellenistik dönemden kalma takvimlere, kent ya da eyaletlere özgü birtakım yerel takvimler de katıldı. Örneğin, imparatorlumun yunan eyaletlerinde birçok site, imparatorluk'a ilhak edilmelerini ya da kendilerine bağımsızlık verilmesini başlangıç alan takvimler kabul ettiler. Bu takvimlerden bazıları, Pompeius tarafından verilen bağımsızlık şerefine 64-61 'den (Gerasa, Pella, Antakya [Antiokheia], Gazze) ya da İ.Ö. 48-47-46'dan (Sezar tarafından bağımsızlık verilmesi) başlıyordu. Ok- syrynkhos'ta (Mısır) bulunan papirüsler, bu kentte en azından sekiz farklı takvim kullanıldığını göstermiştir. Eyalet takvimleri, eyaletin kuruluşunu başlangıç alırdı (Daçya, İ.S. 106; Moesia, İ.S. 86; Makedonya, İ.Ö. 148). İ.Ö. 38'den başlayan ispanya takviminin kökeni bilinmemektedir. Yahudiler, zamanı bazen Mısır'dan çıkışlarını, bazen Babıl esaretini (İ.Ö. 586), bazen Tapınağın inşasını (520), bazen de Makabiler tarafından kurtarılmalarını (141) başlangıç alarak ölçtüler ve sonunda bir yaratılış takvimini benimsediler. Hıristiyanlar, bir süre, Diocletianus ya da martyrler takvimi denen ve İ.S. 284'ten başlayan (gerçek kökeni Paskalyanın hesaplanması sorunuyla ilgilidir) bir takvimi kullandılar. Kaisareialı Eusebios kroniğinde, İ.Ö. 2016'ya kadar uzanan İbrahim takvimini kullanır Son derece yaygın olarak kullanılan hıristiyan takvimi (ya da Dionysios takvimi), VI. yy.’da Genç Dionysios tarafından Paskalyanın hesaplanması geleneklerine dayanılarak ve bazı pratik nedenlerle Çile ve Diriliş için 31 yılı alınarak kotarılmıştır. Böylece, Isa’nın doğuşu takvim başlangıcının öncesinde yer alıyordu. Oysa, çeşitli Cisimleşme takvimleridir! (bizans takvimleri) hepsinde takvim başlangıcı olarak İsa’nın doğuşu (Milat) alınır Yılın başlangıcı olarak kabul edilen tarihe göre (25 aralık, 1 ocak, 1 mart, 25 mart, Paskalya) çeşitli üslup farklarına rastlamak olağandır. Müslüman ülkelerde hicri takvim (Peygamber'in Medine’ye göçmesi, İ.S. 16 temmuz 622 cuma) kullanılır.

Çin Cumhuriyetidir. kuruluşuna (1912) kadar Çinliler, zamanı değişik uzunlukta dönemlere böldüler; sonunda bu dönemlerin her biri, belli bir saltanat süresine tekabül etmeye başladı. 1912'den bu yana yıllar, cumhuriyet takvimine göre tarihlen- dirildi (yıl I, yıl II, vb.). Hindistan'da, kimisi az çok yerel bir hanedanın iktidara gelişine, kimisi de Buddha’nın nirvana'sı gibi dinsel bir olayın tarihine dayanan otuz kadar farklı takvim kullanıldı. Bunlardan, gerek asıl Hindistan’da, gerekse hint kültürü etkisindeki ülkelerde en çok kullanılanı, İ.S. 78-79 yıllarından başlayan şaka takvimidir. Nihayet, dünyanın yaratılışı ya da insanın ortaya çıkışı ile ilgili çeşitli varsayımsal tarihlere dayanan birçok yaratılış takvimleri vardır. Bunlar, genellikle, dünyanın İ.Ö. 5500 ve 5000 yılları arasında yaratılmış olduğunu kabul ederler. Bu takvimler arasında İskenderiyeli Klemes'in (İ.Ö. 5600), Kaisareialı Eusebios'un, Afrahat'ın (İ.Ö. 5508 yılı 31 martından başlayan bizans takvimi) vb. takvimleri ile Yahudiler'in takvimini sayabiliriz. Haham Hillel tarafından IV. yy.'da kotarılan ve İ.Ö. I. tişri 3761’den başlayan yahudi takvimi, sinagoglarda günümüze kadar geçerliğini korumuştur (I tişri sabit bir tarihe tekabül etmez ve genellikle eylül ayı olarak kabul edilir).

—Gökbil. ve Kronol. Çeşitli takvim sistemleri, ölçü olarak alınan çeşitli gökbilimsel olaylara denk düşer. Güneş takvimleri, dönencel yıl süresinden yola çıkılarak hazırlanmıştır.
Aygün takvimleri, güneş takvimleriyle aynı dönemi kapsar, ama aylar mümkün için kimi kez bir on üçüncü ay eklemek gerekir: böylece özel bir çevrim sonunda, yıl aynı fiziksel koşullarda başlar, israil oğulları, Eski Yunanlılar, Çinliler, Moğollar, Hintliler vb. bu takvimleri kullanmışlardır. Bu takvimler, günümüzde kiliselerde büyük dini törenleri ve özellikle de Paskalya tarihini saptamada kullanılmaktadır.
Ay takvimleri, yalnızca Ay'ın hareketlerinden yola çıkarak hazırlanmıştır. Yıl, almaşık olarak 30 ya da 29 gün çeken on iki ay ya da kamer ayından oluşur; bu on iki ay 354 gün eder: güneş yılı ile arasındaki 11,25 günlük sapma, bu ayların mevsimlere denk düşmemesine yol açar. İslam takvimleri bu ilkeye dayanır.
Son olarak, kararsız takvimlerde, yıl sabit sayıda günlerden oluşur ve takvim ancak çok uzun bir dönemden sonra başlama noktasına döner (eski mısır, İran ve ermeni takvimleri). Eski mısır takvimi 30'ar günlük 12 aydan oluşuyordu ve buna, epagomenus denilen 5 artık gün ekleniyordu.

Bugünkü Gregorius takvimi, 365,242 5 günlük dönencel yılın yaklaşık değeri üstüne kurulmuştur. O halde, bu takvim 3/100 günlük bir hatayla doğrudur (dönencel yıl süresince küçük değişimler), ilke olarak, yıllar 365 gündür. Bununla birlikte, dört yılda bir yıla bir gün eklenir (29 şubat), buna da artık yıl denir. Bu, dönencel yılın 365,25 günlük değerine denk düşer ve 1 000 yılda 7,5 günlük bir fark doğurur. Gerçeğe daha çok yaklaşmak için dört yüzyılda bir üç artık yıl atılır: buna göre yalnız 400'ün katları olan 1 600, 2 000, 2 400 yılları artık yıl olarak kabul edilir. Papa Gregorius XIII tarafından Julius takvimi reformuna göre 1582’de düzenlenen Gregorius takvim reformunun ana bölümünü bu son özellik oluşturur. Yine bu reform çerçevesinde kilise takviminin başlıca kurallarını saptayan İznik (Nikaia) konsilinin toplandığı sıradaki (325) Güneş çevriminin koşulları temel alınarak, mevsimlerin Güneş çevrimine yerleştirilmesine karar verilmiştir. 1257 yılda (325-1582) takvimin Güneş'e göre yaptığı sapma yaklaşık 10 gündü. Bunu gidermek için Ro- ma'da, 4 ekim 1582 perşembe gününü doğrudan 15 ekim cuma gününe bağlama kararı alındı; böylece haftanın günlerinin sırası değişmedi. Gregorius takvimi Fransa’da 1582’de kabul edildi: 9 aralık 1582'den hemen 20 aralığa geçildi. Büyük Britanya’da, Parlamento, Gregorius takvimini 3 eylül 1752’de kabul etti, bu gün 13 eylül değil, 14 eylül 1752 olarak sayıldı, çünkü Julius takvimi o arada bir gün kaybetmişti. Öte yandan yıl 1 ocakta değil 25 martta başlıyordu: 31 aralık 1690’ ı, 1 ocak 1690 ve 24 mart 1690'ı 25 mart 1691 izliyordu. 1 ocağın yılın birinci günü olarak değiştirilmesi de 1752’de gerçekleştirildi. Bu nedenle, yıllardan bu yana, 1 ocak ile 24 mart arasındaki tarihlere çift yıllar demek gelenek olmuştur: örneğin 31 aralık 1690'ı 1ocak 1690/1 izlerken, 24 mart 1690/1’i 25 mart 1691 izlerdi. Gregorius takvimi, 1918'de Rusya ve 1923’te Yunanistan tarafından kabul edildi. Türkiye' de ise 1 ocak 1926'dan itibaren kullanılmaya başladı. Günümüzde bu takvim hemen her ülkede benimsenmiştir. Eski takvimler yalnızca dini bayramları ve resmi günleri saptamada kullanılır. Gregorius yılı on iki aya ayrılır. Yıl, her biri kamer ayının dörtte birine denk düşen 52 haftaya bölünür (istisnasız her dört yılda bir), ama çift olarak kabul edilen gün 24 şubattı. Sonradan eklenen gün, bis sextus dies ante calendas Martii adını taşıyordu ve böyle bir günü içeren yıla bissextilis (artık yıl) deniyordu. Buna ilişkin reform, İskenderiye’de oturan yunanlı gökbilimci Sosigenes’in tavsiyesiyle İ.Ö. 46 yılında (Roma'nın kuruluşunun 708. yılı) Sezar tarafından yapıldı. Bu reform çok gerekliydi, çünkü o dönemde, Roma'da, günlerin sayılması büyük bir düzensizlik içindeydi, yüksek papazların, özellikle vade tarihleri (vergi ya da diğer) ile yüksek memurluğa geçiş tarihlerini gösteren kimi dönemlerin süresini diledikleri gibi değiştirme hakları vardı. Sezar aynı zamanda yılbaşını 1 marttan 1 ocağa aldı.

• Duyarlıkla çözümlenmesi gereken uzun dönemli kronoloji sorunları, artık yılların girmesiyle oluşan düzensizlikle ve Julius ile Gregorius reformları sırasında ortaya çıkan kopuklukla çok daha güçleşti. Ayrıca, zamanın t değişkeniyle gösterildiği bütün gökbilim formüllerinde, bu değişken Julius yüzyıllarında 36 525 gün olarak ifade edilmiştir. Bu tür formülleri kullanmak ve eski kronoloji sorunlarını çözmek için, çok eskilere dayanan ve günlerin, uzlaşmayla belirlenmiş bir başlangıçtan yola çıkarak tek bir sistem içinde numaralandığı saymaca bir çağ (Julius çağı) yaratıldı. Özellikle Boylam bürosu yıllığı'nda yayımlanan tablolar, Julius çağı adını taşıyan bu sistem içinde, her yılın 1. gününün numarasını verir ve buradan da incelenen günün sırası elde edilir. Ayrıca bu tabloda, hep Julius çağı olarak, istenen yılın numarası bulunur. Hıristiyan çağının 1. yılından önce gelen yıla 0, bu yıldan öncekine de -1 verilir. Bu tablolar, doğal olarak, artık yılların ek günlerini ve -45 yılı olarak kabul edilen 1582 yılındaki kopuklukları da göz önüne alır. Kabul edilen uzlaşmalı dönem, XVI. yy.’da uydurulmuş Sca- liger'in Julius dönemidir, bu dönem, -4712 yılından 3267 yılının sonuna kadar olan 7 980 Julius yıllık bir süredir. 7 980 sayısının özelliği, 28,19 ve 15 sayılarının çarpımı olmasıdır. Bu sayılar, kilise takvimi düzenlemesinde az ya da çok etkili olan üç döneme (tanrısal çevrim, Meton çevrimi ve Roma endiksiyonu) denk düşer. Belirli bir yılın sırasını 28,19 ve 15’e böldükten sonra elde edilen kalanlar şu üç öğeyi ortaya çıkarır: pazar günü ya da takvim çevrimi, Meton çevrimi ve Roma endiksiyonu.

• Her zaman çok karmaşık olan tarihi takvimlerde vardır. Bunlar, kaide, İbrani, mısır, yunan, roma, kipti ya da çin takvimleridir. Aynı şekilde İslam, hindu, malgaş, kampuçya, laos ya da Vietnam takvimleri git gide daha az kullanılmakta, yerini Gregorius takvimine bırakmaktadır.

Geleneksel çin takvimi, 19 yıllık bir çevrimde, 29 ya da 30 günlük 12 kamer ayından (yani 354 ya da 355 gün) oluşan 12 yıl ile 13 aydan (yani 383 ya da 384 günlük) oluşan 7 artık yıldan meydana gelir. 60’lık bir çevrime dayanan günlerin ve yılların sayımı, Çinliler’in, 2 bin yıldan fazla bir süreden bu yana, günleri hatasız olarak hesaplamasını sağlamıştır.

Yahudi takvimi, bir ay-gün takvimidir. Günümüzde, Yahudiler’in kimi dinsel bayram ve törenlerini belirlemeyi sağlar. Aylar, 29 ya da 30 günlük kamer aylarıdır ve bir yıl ya 12 (normal yıl) ya da 13 (embolimos yılı) aydan meydana gelir. Normal yıllarda 353,354 ya da 355 gün, embolimos yıllarında ise 383, 384 ya da 385 gün vardır. Bunlara, duruma göre “eksik", “düzgün" ya da "artık" yıllar denir. Bu tür yıllar, 7 embolimos yılı ile 12 normal yıldan oluşan 19 yıllık bir döneme (Meton çevrimi) göre, belli kurallar içinde birbirini izler; yahudi yılının başlangıcı, güneş yılının başlangıcıyla aynı zamana rastlar. Paskalya, İsa zamanında olduğu gibi niner yıl, bu tarihlerin Gregorius takviminde hangi tarihlere denk düştüğünü gösterir.

Müslümanlarda takvim. İslam ülkelerinde Hicret'in 17. yıllıyla (638) birlikte hicri takvim ya da arap takvimi de denilen hicri'-kameri* takvim kullanılmaya başlandı. Daha sonra Abbasiler’in de içinde bulunduğu birçok İslam devletinde Güneş yılı esasına dayanan takvimler de kullanıldı. Büyük Selçuklu devletinde Melikşah döneminde düzenlenen (1079) celali takvimi bu türdendir. Harizm’de, Ekber Şah döneminde Hindistan’daki takvimler de Güneş esasına dayalıydı, ilhanlılar'da Gazan Han döneminde celali takviminde bazı değişikliklerle ilhan takvimi oluşturuldu (1302). Günümüzde İran ve Afganistan' da kullanılan ve yılbaşı nevruz olan takvim, celali takviminin az çok değişikliklerle bir uzantısıdır.

Türklerde takvim. Müslümanlığı kabul etmeden önce Türkler On iki hayvanlı takvim’i kullandılar. Bu takvim Güneş’in hareketi esaslarına dayanıyor, 12 ya da 60 yılda bir devrini tamamlıyor, yıllar sayı ile değil her biri bir hayvan adıyla anılıyordu. Çeşitli kaynaklarda tarihi türki, tarihi uygur, tarihi hıta, şali türkân, tarihi türkistan gibi adlarla da anılan bu takvimde yıllar sıçgan (sıçan), ud (sığır), tavışgan (tavşan), lu (ejder), yılan, yond (at), koy (koyun), biçin (maymun), tonguz (domuz) vb. hayvan adlarıyla anılırdı. Bu takvimde bir gün (gece ve gündüz) on iki eşit bölüme ayrılarak her birine çağ denir, bir yıl ise yine on ikiye ayrılarak her birine ay denirdi. On iki hayvanlı takvimin kullanılması müslüman- lığın kabulünden sonra da birçok türk devletinde sürdürülmüştür.
Osmanlılar'da Selçuklulardaki gibi uzun süre alaturka takvim (türk takvimi) de denilen hicri-kameri takvim kullanıldı. Mahmut I döneminde bu takvim ile birlikte, mali işlemlerde Hicret (622) tarihinden başlayan, güneş yılı esasına dayalı, yılbaşı mart olan rumi (mali ya da hicri-şemsi de denir) takvim kullanılmaya başlandı (1740). Birinci Dünya savaşı yıllarında Gregorius takvim sistemine dayalı takvimi garbinin uygulanmasına da geçildi (1917).

• Türkiye Cumhuriyetinde takvim. Türkiye'de Takvimde tarih mebdeinin tebdili adlı 698 sayılı yasanın kabulünden bu yana batı ülkelerindeki gibi Gregorius esasına dayalı miladi takvim kullanılmaktadır.

• Sürekli takvim adıyla, istenildiğinde herhangi bir yılın takvimini öğrenmeyi ve tarihler ile bu tarihlere denk düşen haftanın günlerini ilgilendiren her sorunu çözmeyi sağlayan bir tablo belirtilir.

• XIX. yy.’ın ortasından bu yana, Gregorius takvim reformuyla ilgili birçok proje önerilmiştir. Ayların süresindeki düzensizlikler ve gün sayısındaki yıllık değişimler, çağdaş yaşamın düzenlenmesinde, gerçekten tartışılmaz sıkıntılara yol açmaktadır. Diğer önemli bir sorun da, 22 mart ile 25 nisan arasında değişebilen Paskalya tarihinin belirsizliğidir.
1927'de yapılan bir anket sonucuna göre Milletler topluluğu iki proje üzerinde durdu:
1. Sabit takvimde, dört haftalık 13 ay vardır; ay başı her zaman pazar gününe rastlar. Yılbaşı olan 29 aralık hiç bir haftaya bağlı değildir ve tatildir. Aynı şekilde, artık yılların artık günü de her 4 yılda bir 29 hazirana rastlatılır. Bu proje, çok köktenci olduğu ve çok genel bir kullanımla sömestr ve trimestr kavramlarını ortadan kaldıran ay sayıları içerdiği için eleştirilmiştir.
2. Evrensel takvimde, 91 günlük 4 eşit trimestr vardır: birinci ay pazar günüyle başlar ve 31 gün çeker, ikinci ay çarşamba günü başlar ve 30 gün sürer, üçüncü ay cuma günüyle başlar ve yine 30 gün çeker. Yılbaşı (tatil) ve artık yılların artık günü (aynı şekilde tatil ve hafta dışı), sabit takvimde olduğu gibi aralık ayının sonuna ve haziran ayının sonuna eklenir. Reform, geçiş hemen hemen fark edilmeyecek biçimde normal olarak ilk günü pazara rastlayan bir yılda başlatılır. Bununla birlikte, bu tür bir yenilik, muhtemelen benimsenmeyecektir, çünkü alışkanlıklarda yaratacağı kopukluğun dışında, haftanın sürekliliğini bozma gibi büyük bir sakıncası vardır.
Buna karşılık, yalnız Paskalya tarihini saptamayı sağlayacak, daha sınırlı bir reform daha vardır (örneğin en iyi kronoloji uzmanlarına göre İsa'nın dirilişinin olası yıldönümüne denk düşen 5-9 nisan arası). Bu kararı alan Katolik kilisesi bu reforma karşı gelmemekte, ama önce, özellikle diğer hıristiyan topluluklarından bu konu hakkında tam bir onay istemektedir.
Takvim üt-tevarih, Kâtip Çelebi'nin kronoloji kitabı. Âdem peygamberden 1648 yılına kadar geçen olayları gösterir. Tarihle ilgili 1 300 yapıttan yararlanarak bu cetvelleri düzenlediğini anlatan yazar, yapıtının önsözünde ve sonsözünde, tarihten alınması gereken dersler üzerinde durur; devletlerin duraklama ve yıkılışında savurgan ve adaletsiz yönetimin etkisine, devlet adamlarından beklenen akla ve şeriata uygun önlemlere işaret eder.

Kaynak: Büyük Larousse

Baturalp - avatarı
Baturalp
Ziyaretçi
28 Ocak 2016       Mesaj #3
Baturalp - avatarı
Ziyaretçi
Takvim, zamanın yüzyıl, yıl, ay, hafta ve gün gibi parçalara bölünüp düzenli bir sırayla gösterildiği çizelgedir. Takvim, sosyal, ticari, dini ya da idari amaçla gün organize bir sistemdir. Takvim organizasyonu, zamanı dilimlere bölerek gün, hafta, ay ve yıl gibi isimlendirerek yapılır.

Takvimde süreler, güneş ve ay döngüsü gibi bazı astronomik olayların çevrimi ile eşitlendiği gibi hasat zamanı, suların yükselmesi ve çekilmesi gibi doğal olaylar üzerinden de belirlenebilir. Birçok uygarlık ve toplum kendi özel ihtiyaçlarına uygun modelli takvimler geliştirmiştir.

Dünyada en çok Miladi ve Hicri takvimler kullanılır. Miladi takvim, İsa'nın doğumunu (0) başlangıç olarak alır. Ayrıca Güneş'e göre hazırlanmıştır. Hicri takvim ise Muhammed'in Mekke'den Medine'ye göçünü başlangıç olarak alır (622) ve Ay'a göre hazırlanmıştır.

Tarihçe :
İlk Babil takvimleri kamerî Ay'ı, yani birbirini izleyen iki dolunay arasındaki 29,5 günlük dönemi temel alan bir sistemdi. Bu döngüye göre 365,24199 gün olarak gözlemlenen ortalama güneş yılından daha kısa, 354 günlük bir Ay yılı (kameri yıl) ortaya çıktı. Güneş yılına dayalı takvimi ilk geliştirenler, eski çağ Mısırlıları idi. Mısır'da yaşam Nil taşkınlarının etrafında dönüyordu. Gece göğünün en parlak yıldızı olan Sirius, her yıl Nil'in taştığı zamanlarda, gün doğumundan hemen önce parlamaktaydı. Mısırlılar takvimlerini bu olayla ilgili yapılandırdılar. Mayalar da zaman kaydı tutmakla ilgileniyorlardı ama takvimlerini yıllık bir dönemle ilişkilendirmemişlerdi. Onlar hem geçmişe hem de geleceğe yönelik bir takvim sistemi kurmuşlardı. İlk takvimin Mısırlılar tarafından bulunduğu da söylenmektedir.

Modern takvimlerin temeli ise 8. yüzyılda atıldı. Bu takvimler MÖ 46 yılında Jül Sezar tarafından kullanıma sokulan Jülyen takvimine dönüştü. Jülyen takvimi, son şekline MS 8 civarında, imparator Agustus döneminde kavuştu.
Son düzenleyen Safi; 12 Nisan 2016 23:46
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
12 Nisan 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
takvim
  • düzeltme, doğrultma, kıvamına koyma, eğriyi doğru tutma, ta'dil etme, bir şeye kıymet tâyin etmek;
  • zamanı, mühim günleri;
  • gösteren; kısa bilgiler ihtivâ eden liste.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
12 Nisan 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Takvim
  • Düzeltme. Doğrultma. Kıvamına koyma. Eğriyi doğru tutma.
  • Ta'dil etme.
  • Bir şeye kıymet tâyin eylemek.
  • Her gün güneşin doğuşu, batışı, ay ahkâmı ve süresi kaydedilmiş olan defter.
  • Günlük olaylardan bahseden gazete.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
12 Nisan 2016       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Takvim
  • Zaman bölümleme sistemi.
  • Yılın günlerini gösteren cetvel
  • düzeltme, şekillendirme.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
12 Nisan 2016       Mesaj #7
Safi - avatarı
SMD MiSiM
takvim ingilizcesi
  • calendar.
  • – yýlý calendar year
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
13 Nisan 2016       Mesaj #8
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Takvimler
İnsanların doğada bazı şeylerin periyodik bir döngü içerisinde olduğunu fark etmeleri zaman kavramını hissetmelerini sağlamıştır. Mevsimlerin değişmesi, ağaçların yılın belli bir döneminde meyve vermesi, hayvanların mevsimlere göre davranışları gibi gözlemler tekrarlanan zaman algısı olarak ilk insanların dikkatini çekmiştir. Bu tür periyodik tekrarlanan olaylar ve süregiden olayların ilkel biçimde not alınmasıyla ilk takvimlerin temeli atılmış oldu.
Ayrıca insanların kendilerini bir süreç içinde görmeleri, örneğin doğumdan ölüme uzanan sürecin gözlemlenmesi, ekinlerin büyümesi süreci gibi olgular da akıp giden zaman kavramını doğurmuştur.

DEVAMI Takvim Çeşitleri ve Özellikleri
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

13 Nisan 2016 / Misafir (ü) Coğrafya
13 Nisan 2016 / Misafir Coğrafya
30 Eylül 2016 / ThinkerBeLL Coğrafya
12 Nisan 2016 / öDeV Cevaplanmış
22 Kasım 2011 / HerHangiBiri Osmanlı İmparatorluğu