Arama

Tabii Nedir?

Güncelleme: 13 Temmuz 2015 Gösterim: 3.061 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Mart 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Tabii

Sponsorlu Bağlantılar
sıfat (tabii: ) Arapça µab³¤³
1 . Doğada olan, doğada bulunan.
2 .
Olağan, alışılmış, her zamanki gibi olan, beklenildiği gibi:
"Sıcaklar arttıkça serin yerler aramak, âdeta tabii bir ihtiyaç hâline geliyor."- A. Rasim.
3 . Sağduyuya, mantığa, olağan düzene uygun olan:
"Beklenen cevap gelince derhâl yazılacağı tabiidir."- Atatürk.
4 . Yapmacık olmayan, doğal:
"Eğer sürmenin üstüne bunu sürmezsen renk tabii olmaz."- P. Safa.
5 . Katıksız, saf, doğal:
"Tabii meyve suları."- .
6 . zarf (ta'bi: ) Elbette, doğallıkla, doğal olarak, işin gereği olarak:
"Yurttaşlarım arasında bana bu yabancılığı çektirmemek isteyenler de oldu tabii."- A. Ağaoğlu.
Birleşik Sözler
  • tabii afet
  • tabii hukuk
  • gayritabii
  • sevkitabii

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
13 Temmuz 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
TABİİ sıf. (ar. fabfaf’tan tabi’i).
1.doğa üstüne karşıt olarak doğaya ait olan, maddi dünyaya özgü olan şey için kullanılır; doğal: Tabii olaylar.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Doğadan, maddi dünyadan kaynaklanan, insan elinden çıkmayan şey için kullanılır; doğal (Karşt. yapay, suni): Tabii gaz.
3. Dünyanın maddesel biçimine, yapısına ilişkin şey için kullanılır; doğal: Bir bölgenin tabii sınırları.
4. insanın fiziksel yapısına, organizmasının işlevlerine ilişkin olan şey için kullanılır; doğal: Tabii ihtiyaçlar.
5. Bir kimsenin ya da bir şeyin fiziksel, gerçek doğasına uygun olan şey için kullanılır; doğal. Saçlarını boyatarak tabii rengini değiştirmek.
6. Bir şeyin gerçek yapısını anımsatan ya da bir şeyin, bir kimsenin doğasına uygun düşen şey için kullanılır: Tabii bir saç boyası. Makyajı son derece tabii.
7. içinden geldiği gibi davranan kimse; yapmacıklıktan, çekingenlikten uzak davranış için kullanılır; doğal, içten: Son derece tabii bir insan. Tabii bir gülümseme
8. Gerçek, doğru, yalın olduğu izlenimi veren anlatım için kullanılır; doğal: Tabii bir anlatım.
9. Şeylerin olağan düzenine, sağduyuya, mantığa uygun şey için kullanılır; doğal: Sözleşmede bu ölçüde dikkatli olmanız çok tabiidir Bu koşullarda olmasından daha tabii bir şey düşünemiyorum.
10. Tabii afetler deprem, sel vb. gibi büyük yıkımlara yol açan doğa olayları.

—Ask. Tabii engel, askeri harekâtın yürütüldüğü bölgede manevra yapılması olanağını azaltan ya da yok eden nehir; göl, bataklık, sık orman, sarp tepe vb. engeller || Tabii yan, merminin havada ekseni çevresinde dönerek gidişi sırasında, çeşitli etkilerle (havanın karşı koyması, yer çekimi) yönünden ayrılması. (Doğalyan da denir.)

—Biyol. Tabii bilimler, doğa bilimlerinin eşanlamlısı.

—Huk. Tabii hukuk - DOĞAL HUKUK"un eşanlamlısı. || Tabii semere semere.

—Siyas. bil. Tabii senatörlük, 1961 Anayasasının 13 aralık 1960’ta Milli birlik komitesi başkan ve üyesi olanlara tanıdığı yaşam bcyu Cumhuriyet senatosu üyeliği, (ilk Milli birlik komitesi'nde yer alan ve sonradan komiteden çıkarılan 14'ler tabii senatör olamadılar. Bir siyasal partiye katılan tabii senatörlerin üyelikleri, partiye girişlerini izleyen ilk Cumhuriyet senatosu seçiminde sona eriyordu. 12 Eylül 1980 harekâtıyla Cumhuriyet senatosu dağıtılınca tabii senatörlüğe de son verildi.)

♦ be. Elbette, doğal olarak: Tabii ben de gideceğim. Tabii seviyorum.

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

2 Kasım 2014 / Misafir Soru-Cevap
6 Temmuz 2012 / Efulim Sosyoloji
14 Temmuz 2008 / Bia Hukuk