Arama

Savunma Nedir?

Güncelleme: 22 Eylül 2015 Gösterim: 5.301 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
16 Haziran 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Savunma
TDK, Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar

isim
1 .
Saldırıya karşı koyma, müdafaa:
"Mustafa Kemal'in orada seçtiği savunma hattı, Millî Misak'taki Türkiye sınırı idi."- F. R. Atay.
2 . Bir kişiyi, bir düşünceyi doğru, haklı göstermeyi amaçlayan yazı veya konuşma, savunu, müdafaaname.
3 .
(spor) Bir takımın, kalesini korumak için gösterdiği çaba, defans.


Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • savunmasını almak
  • savunma yapmak
Birleşik Sözler
  • savunma oyuncusu
  • adam adama savunma
  • millî savunma
  • sivil savunma
  • ulusal savunma
  • alan savunması

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
22 Eylül 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SAVUNMA a.
1. Bir kimseyi, bir şeyi korumak için savaşım vermek; bir kimseyi, bir şeyi ya da kendini savunmak eylemi; müdafaa: Bir ülkenin savunması. Kimi hayvanların hiçbir savunma gücü yoktur. Mahkemede savunmasını kendisi yaptı.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bir kimseyi, bir eylemi ya da bir düşünceyi doğru, haklı göstermeyi amaçlayan yazı ya da konuşma; savunu, müda- faaname: Savunmasını yargıca sundu, iyi bir savunma.

—Ask. Düşman tarafından yapılan her türlü taarruza karşı eldeki tüm araç, gereç, silah ve usullerle karşı koyma. (Bk. ansikl. böl.) || Savunma bölgesi, bir birliğe düşman taarruzlarından koruması için verilen alan. Savunmanın yapıldığı yer. || Savunma düzeni, bir müstahkem mevkinin, hassas bir bölgenin korunması için gerçekleştirilen savunma önlemlerinin tümü. || Savunma engelleri, düşmanın yoğun savunma ateşiyle karşılanacağı bölgede, geciktirilmesi ya da durdurulması için yapılan doğal ya da yapay engeller || Savunma harbi, savunma muharebeleri yapılarak sürdürülen harp. || Savunma mevzisi, birbirini destekleyen savunma bölgeleri ya da tahkim edilmiş toprak parçaları sistemine göre hazırlanmış ve birliklerce işgal edilmiş bölge. || Savunma planı, savunma harekâtının yürütülmesi için hazırlanan, taktik tertiplenme (işgal) ile ateş destek planlarından oluşan ön hazırlık, || Hava savunması - HAVA. || Oynak savunma, elde yeterli çevik kuvvet bulunması durumunda, beklenen düşman taarruzlarını karşılamak, taarruz eden kuvvetleri istenilen araziye yöneltmek, ilerleyişini önlemek, taciz etmek ve düzenini bozmak için kuvvetin azını ilerde tertipleyerek, çoğunu ise ihtiyatta tutarak yapılan savunma. (Amaç düşmanı, karşı taarruzlarla yok etmektir.)

—Etol. Ekolojik savunma, bazı hayvanların, özellikle böceklerin, saldırıya uğradıklarında, dikilerek şişerek, bütün ek organlarını yayarak, hacimlerini artırarak düşmanlarını korkuttukları savunma yöntemi, (örneğin, malachias cinsi kınkanatlılar ilk göğüs boşluğu halkasından ve karınlarından kırmızı kesecikler çıkartırlar. Bazı kuşlarla bazı balıklar da benzer ürkütme yöntemleri kullanırlar.)

—Huk. Bir davada, iddianın reddedilmesi; iddianın haklı olmadığının ileri sürülmesi. (Eşanl. MÜDAFAA.) [Bk. ansikl. böl ] || Savunma dokunulmazlığı, bir davada tarafların ya da vekillerinin iddia ve savunmayla ilgili açıklamalarından dolayı kovuşturma yapılamaması. (Savunmanın özgür bir biçimde yapılması amacıyla benimsenmiş bir ilkedir.) || Savunmayı genişletme yasağı, özel hukuk davalarında, davalının savunma nedenlerini genişleteme- mesi ya da değiştirememesi. (Bk. ansikl. böl.)

—Nörol. Savunma refleksi, paraplejili ya da kuadriplejili hastalarda görülen ve hem deri, hem eklem tepkilerinin artmasıyla ortaya çıkan refleks. (Piramidal yolun iki yanlı kesikliği sırasında omuriliğin yukandaki sinir merkezlerinin denetiminden çıkarak kendi başına işlev görmesinin belirtisidir) [Bk. ansikl. böl ]

—Psikan. Katlanılmaz bir tasanmla karşılaşan öznenin, zihninde öbür düşüncelerle bağdaştıramayacağını anlaması üzerine bu tasanmı bastırması. (Bk. ansikl. böl.)

—Savunm. Her tür koşulda ve her tür sal- dınya karşı, ülke topraklarının güvenliğini, bütünlüğünü ve halkın yaşamını korumaya yönelik çalışmaların tümü; bu çalışmalardan sorumlu olan sivil ve askeri kuruluşlar. (MİLLİ SAVUNMA da denir.) [Bk. ansikl. böl ] || Kıyı savunması, amacı, ülke topraklarının kıyılarını gözetleyerek olası bir tehdidi ortaya çıkarmak, düşmanın denizdeki kuşkulu etkinliklerini sivil ya da askeri yetkililere haber vererek ülke topraklan ve kıyılarına karşı denizden gelebilecek her tür saldırıyı engellemek olan savunma şekli. || NBC savunması NBC. || Sivil savunma - SİVİL. || Topyekün savunma, diğer askeri savunma birlikleriyle ve sivil savunma örgütüyle, stratejik nükleer güçlerin tesislerini koruma, düşman faaliyetlerini engelleme ve istila durumunda direnme hareketlerini düzenleme görevi olan savunma türü.

—Sil. Savunma el bombası - BOMBA.

—Spor Rakibin ataklarına karşı koyma. (Eşanl. DEFANS, MÜDAFAA.) || Savunma oyuncusu, GERİ' crrUNCUSU'nun eşanlamlısı. || Savunmada kalmak, hiç hücum yapmadan bütün hatlarla savunma yapmak. || Savunmaya çekilmek, bir takımın, gol attıktan sonra ya da kendince yeterli gördüğü skoru korumak amacıyla hücumu düşünmeden oyunu kendi yarı alanında kabullenmek. || Savunma yapmak, savunma taktiğini uygulamak.

—Tıp Doğal savunma yöntemleri, organizmanın mikroplardan, biyolojik ve fiziksel -kimyasal saldırılardan korunmak için sahip olduğu ve başvurduğu yöntemler || Kas savunması, bazı yerel iltihaplı hastalıklarda ortaya çıkan kas kasılma ve sertliği. (Örneğin apandisitte karın kaslarında görülen savunma sertliği.)

—Zbol. Savunma dişi, dişli memelilerde bulunan ve besinleri tutmaktan başka görev ler yapan çok büyük dişlere (fillerin kesici- dişleri, morsların ya da domuzların köpek- dişleri) verilen ad. (Bu dişler, bu açıdan, etçil türlerin yırtıcı dişlerinden farklıdır; savunma dişleri çoğu zaman düşmanlardan korunmaya yarar.)

—ANSİKL. Ask. Savunma önceleri, genellikle olanaksızlıklar yüzünden zorunlu olarak benimsenen, ama kesin sonuca götürmeyen geçici bir tavır olarak değerlendiriliyordu. Tek üstünlüğü, güçlendirilmiş savunma mevzilerini tahkim ederek ve modern silahların ateş gücünden olabildiğince yararlanarak, araziyi en az mevcutla işgal edip kuvvet tasarrufu sağlamasıydı. 1960'lardan sonra, oynak savunma gibi yeni bir kavramın ortaya atılması, o zamana kadar fazlasıyla çizgisel tutulan bir savunma anlayışının gözden geçirilmesini gerektirdi. Oynak savunma aslında, belli bir derinliği göz önünde tutarak sürdürülen bir çarpışma biçimini belirtir Bu tutumun ilk sonucu, belli bir arazinin düşmana terk edilmesidir. Sonraki aşamada, elde bulunan gücü olabildiğince koruyarak düşmana kayıplar verdirip onu zayıf düşürmek; saldırısını yavaşlatarak belli bir yöne kaydırmak; son olarak da, zaman kazanmak ve mevcut güçleri en verimli biçimde kullanarak bir karşı saldırı hazırlamaktır.

—Huk. Savunmasız bir yargılama düşünülemez. Davalıya savunma hakkı tanınmadan verilen her karar hukuk dışıdır. Savunma, yargılamanın adalete uygun olmasının ön koşuludur Savunmasız bir yargılama, iddiaları karar haline getirir. Bu nedenle tüm çağdaş hdkuk sistemlerinde savunma hakkına ilişkin kurallara yer verilmiştir 1982 Anayasası'nda savunma hakkıyla ilgili düzenleme şöyledir: “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma hakkına sahiptir" (md. 36). Savunma hakkı, kişi özgürlüğünün en temel güvencelerinden biridir. Davalı ya da sanık savunmasını kendisi yapabileceği gibi avukat aracılığıyla da yapabilir Ceza yargılamasında sanık, soruşturmanın her aşamasında avukatının yardımına başvurabilir.

Savunmayı genişletme yasağı. Davalı, davacıya verdiği cevap dilekçesinde tüm savunma nedenlerini birlikte bildirmek zorundadır Cevap dilekçesini davacıya tebliğ ettirdikten sonra, onun rızası olmadan, savunma nedenlerini genişletemez (Huk. ua muh. k. md. 202). Genişletme yasağı iddia için de geçeriidir; davacı, davalının rızası olmadan, davasını genişletemez veya niteliğini değiştiremez (Huk. ua muh. k. md. 85). Davalı, savunmasını dayandırdığı tüm olayları cevap dilekçesinde bildirmek zorundadır; sonradan yeni olaylar ileri süremez Genişletme yasağı deliler için de geçeriidir; davalı cevap dilekçesinde bildirmediği delileri (örneğin zamanaşımı) daha sonra ileri sürerse savunmasını genişletmiş sayılır. Savunmasını genişleten davalıya davacı itiraz edebilir. Savunmayı genişletme yasağının iki önemli istisnası vardır: davacının rızası ve ıslah. Davacının cezası açık ya da örtülü olabilir. Savunmayı genişleten davalıya itiraz etmeyen davacı bu genişletmeyi örtülü olarak kabul etmiş sayılır.

—Nörol. Savunma refleksi. Bu refleksin en önemlisi, ayak başparmağının bükülmesi ya da ayak sırtının çimdiklenmesiyie ortaya çıkan üçlü geri çekilmedir (ayağın bacağa, bacağın uyluğa ve uyluğun leğene doğru bükülmesi). Çok daha ender olarak uyarı tarafında ya da çapraz olarak kol ve bacakta bir uzama sözkonusu olabilir

—Psikan. Freud, her ruhsal kökenli hastalıklar için tipik savunma mekanizmalannı ortaya koydu (histeri için somatik dönüştürme saplantısal nevroz için yalıtım, geriye etkili geçersizleştirma tepkisel oluşumlar; fobi için affektin aktarılması; paranoya için yansıtma). Freud'un yapıtında, bastınmın özel bir yeri vardır; çünkü bastırım, bir yandan bilinçdışını kurarken, öte yandan öteki mekanizmaların kendisine göre uyarlandığı başlıca savunma mekanizmasını oluşturur. Savunma süreçleri olarak kabul edilen bu dürtüsel oluşumlara gerçek kişiye dönüş, kendi karşıtına dönme ve yüceltim eklenir Genel olarak savunma mekanizmalan, dcyurulmalannın özne bakımından ça- tışmalı olduğu anlaşılan cinsel dürtülerin iç saldırılarından kaçınmak ve bunlardan türeyen boğuntuyu etkisizleştirmek için harekete geçirilir. Bu savunma araçlarının etkeni ben'dir.

—Savunm. Yüzyıllar boyu göz önüne alınan tek şey düşmanı baskı altına alabilecek yeterli sayıda ve güçte silahlı kuvvetlere sahip olmaktı. Daha sonra, savaş olgusu değişti. Özellikle XVIII. yy.'ın sonundan itibaren iki büyük değişiklik görüldü. Önce, Fransız devrimi'yle birlikte halkın savunmaya katılması önem kazandı. Sonra, ispanya (1812) ve Prusya'da (1813) olduğu gibi “kurtuluş savaşları” çerçevesinde bir "halk savaşının” ortaya çıkması, manevi ve ekonomik zenginliklerin tümüyle seferber edilmesine dayanan bir tür savunma anlayışının doğmasını sağladı. Sorunun verilerini altüst eden atom çağı ise 1945'te başladı. Nükleer silahların yıkıcı gücü o kadar büyüktür ki, artık büyük kentlerin, hatta ulusların yaşamı sözkonu- sudur. “Nükleer klüp” üyesi ülkeler için, savunma, büyük ölçüde, sürekli olarak geliştirilip hazır tutulan "caydırıcı” nükleer güçlerin varlığıyla özdeştir. Bu güçler, büyük bir bilim, teknik ve mali yarış içindedirler. Savunmaları da, ekonomik dengelerini bozmayacak bir dozda tutulan yatırımları sayesinde her geçen gün ekonomi araştırma çalışmalarıyla bütünleşmektedir. Bu durumda tüm savunma siyasetleri sürekli bir ırçarfanmayı ve devletin tüm sektörlerinin (diplomasi, ordu, ekonomi, teknoloji, istihbarat vb.) uyumlu bir biçimde çalışmasını gerektirir. Toplumlann özgürlüğüne yönelik siyasi, iktisadi ve ideolojik tehditler, gelişmemiş ülkeler kadar, nükleer güce sahip ülkeler için de geçeriidir ve klasik anlamda askeri sakMara yol açabilir. Nükleer silahın sağladığı bu görece bağımsızlık, 1945’ten beri bir türlü son bulmayan, Çinhindi, Ortadoğu ya da Afrika'daki büyük küçük birçok çarpışmanın varlığından da anlaşılmaktadır Nükleer güce sahip ülkelerin savunma sistemlerinde bile nükleer olmayan tehditlere karşılık vermeyi, dış ülkelerde müdahalede bulunmayı ve ülke içinde güvenliği sağlamayı mümkün kılan klasik askeri güçleri vardır Günümüzde çoğu ülkede, görevleri insanları ve mülklerini korumak otan sivil savunma kuruluşlar, savunma sistemleriyle işbirliği içinde çalışır. Her ülkenin savunma düzeninde seferberlik ve kuvvetlerin donatılması ile bunların kullanımı arasında ayrım yapılır Nükleer silahın kullanılması, ulusa karşı sorumlu olan Devlet başkanının kararına bağlıdır.

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

12 Ocak 2017 / Pasakli_Prenses Psikoloji ve Psikiyatri
3 Nisan 2011 / Misafir Soru-Cevap
8 Temmuz 2011 / merdyen2 Biyoloji
28 Mayıs 2011 / krktrm123 Taslak Konular