Arama

Tırnak Nedir?

Güncelleme: 15 Ağustos 2015 Gösterim: 3.182 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
18 Haziran 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Tırnak -ğı

Sponsorlu Bağlantılar
isim, anatomi

1 .
İnsanda ve birçok omurgalı hayvanda parmak uçlarının dış bölümünü örten boynuzsu tabaka:
"Zarfın ucunu tırnağımla yırttım."- A. Gündüz.
2 . Kanca gibi araçların kıvrık yeri.
3 .
(denizcilik) Gemi demirinin ucundaki yassı parça.

4 .
Ciltçilikte tek yaprakları büküp cildi birleştirebilmek için bir yanında bırakılan şerit durumundaki kenar.

5 .
Heykel dökümünde, kalıp parçalarının birleştirilmesinde kolaylık sağlamak amacı ile yapılan dişlerin her biri.

6 .
(müzik) Kanun çalmakta kullanılan mızrap.

7 .
Tenekecilerin delik açmak için kullandığı alet, keski.

8 .
Tırnak işareti.


Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • (birinin, bir şeyin) tırnağına değmemek
  • (birinin) tırnağı olamamak
  • tırnak göstermek
  • tırnak kadar
  • (birinin) tırnaklarını sökmek
  • tırnak sürüştürmek
  • tırnak takmak
Birleşik Sözler
  • tırnak besleyicisi
  • tırnak derisi
  • tırnak işareti
  • tırnak kemiği
  • tırnak makası
  • tırnak yeri
  • badem tırnak
  • tek tırnak işareti
  • tepeden tırnağa
  • ayna tırnağı
  • domuztırnağı
  • katırtırnağı
  • keçitırnağı
  • kurttırnağı
  • şeytantırnağı
  • şeytan tırnağı
  • dişiyle tırnağıyla

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
15 Ağustos 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
TIRNAK a.
1. insanda ve omurgalı hayvanların birçoğunda el ve ayak parmaklarının ucunda ve genellikle üst yüzde bulunan boynuzsu tabaka. (Bk. ansikl. böl.)
Sponsorlu Bağlantılar
2. Kimi araçların kıvrık bölümü.
3. Tırnak atmak, oyunda, hile amacıyla kâğıtlarından bazılarına tırnakla işaret koymak (arg.). j| Tırnak sürtüştürmek, iki kişi arasındaki anlaşmazlığı körüklemek. || lirnak takmak, tırnak iliştirmek, bir kimseye musallat olmak, ondan ayrılmamak. || Tırnak yeri, çakı gibi şeylerin ağzını kolayca açabilmek için tırnağı sokup çekmeye yarayacak kertik. || (Birinin) tırnağı (bile) olmamak, bir kimseden değerce çok aşağı olmak: Sen onun tırnağı bile olamazsın. || (Bir kimsenin) tırnağına, attığı tırnağa değmemek, bir kimseyle değer yönünden karşılaştırılamayacak ölçüde düşük düzeyde olmak. || Tırnağın varsa başını kaşı, kendi işini kendin yap. kimseden yardım bekleme anlamında söylenir. || (Birine) tırnaklarını göstermek, bir kimseye gözdağı vermek, onu korkutmak. || Tırnaklarını sökmek, bir kimseyi her türlü güçten yoksun bırakmak, olanaklarını elinden almak.

—Anat. Tırnak derisi, tırnakların etrafındaki ince deri. || Tırnak kemiği, tırnağı taşıyan parmak kemiği. || Tırnak kökü, tırnağın gömülü olduğu ve büyümeye başladığı oluk. || Tırnak tablası, tırnak. || İlkel tırnak tomurcuğu, embriyon yaşamının üçüncü ayına doğru beliren tırnak taslağı. Bir üstderi kıvrımı olarak belirir ve ilerde tırnağın kökünü meydana getirir.

—Ask. Ateşli bir silahta, atımdan sonra fişeğin boş kovanını dışarı atmaya yarayan kurma kolu parçası.

—Atç. Atgillerin toynaklarının alt yüzünde, destek kemerleri arasında kalan yumuşak ve esnek bölüm. (Toynak çatalı da denir.) [Bk. ansikl. böl.] || lirnak sandalı, çakıl taşlı, çamurlu ağır saha ve alanlarda atların ayaklarını korumak için tırnakları da kapsayan ve özel kayışlarla takılan hasır ya da madeni koruma sandalı. || Tırnak zırhı büyümesi, at toynağının normal büyümesi. (Bk. ansikl. böl.)

—Bine. Tırnak lastiği, atların, öbür ayaklarının çarpması sonucu yaralanmaması için ön tırnakları üstüne takılan kauçuk koruma lastiği. || Tırnak ucunda yürümek, bir atın ayaklarını doğru olarak tamamiyle yere basacağı yerde ayaklarını kaldırarak tırnak ucunda yürümesi.

—Böcbil. Böceklerin ayağında bulunan çengel biçimindeki sivri uzantıların her biri. || Onikoforlarda ve bazı eklembacaklılarda eklentilerin ucunda bulunan kitinli oluşum.

—Cerr. Eklem hareketlerini kısıtlama ya da çıkıkları önleme amacıyla cerrahi girişim sırasında kemikten alınan bir grefle oluşturulan çıkıntı.

—Denize. Gemi demirinin dibe tutunmasını sağlayan kollarının ucu ndaki_ yassı ve sivri uçlu bölüm. (DEMİR TIRNAK âa denir.)

—Dilbil. Bir sözce içinde yer alan bir sözcüğü ya da sözcük öbeğini ayırmak için kullanılan ikili gösterge (" "): Tırnak açın, kapatın. (Bk. ansikl. böl.)

—Dökme. Tırnak düğümü — SİMKEŞ DÜĞÜMÜ.

—El sant. Tırnak iğnesi - FİSTOİLMEĞİ. || Tırnak makası - DİŞ MAKASI.

—Hayvc. Tırnak bezi, koyunda ve çok seyrek olarak keçide, parmakların arasında bulunan, kendi üzerine katlanmış bir kese biçimindeki yağ bezi.

—inş. Bir duvar yüzünde çıkıntı yapan taş. || Tonoz taşlarının oluşturduğu çıkıntı. || Bir derzdeki harç çapağı. || Kiremit tırnağı, yassı kiremitleri lataya asmak için üzerlerinde bırakılan küçük çıkıntı.

—Kuyumc. Mücevherin üzerindeki yuvalara yerleştirilmiş değerli taşların düşmesini önleyen, metalden yapılmış ince, küçük dişlere verilen ad. (Tırnaklar, değerli taşın üzerine doğru kıvrılarak onu sabitleştirir.) || Yüzük kaşının, taşı çevreleyen ve tutan bölümü.

—Mak. san. Masif bir parçada, büte, kama ya da fırdöndü görevi yapacak bir çıkıntı oluşturan, genellikle silindirsel, küçük parça. || Mandallı bir çarkın dişleri arasına giren ve bunun istenmeyen yönde dönmesini engelleyen, yay itmeli küçük levye. || Mekanik bir organ üzerine, bir başka organı itmek, durdurmak, belli bir konuma getirmek vb. amacıyla tespit edilen küçük parça. || Bir eksen çevresinde dönen ve her dönüşte bir mekanizmayı çalıştıran diş. || Tırnaktan kurtarmak, bir saatte, bir sarkaçta, bir vinçte vb. tırnağı, mandallı bir çarkın dişlerinden kurtarmak. |[ Kılavuz tırnak, çoğu kez bir kanal içinde kılavuz görevi yapan, kesiti uzunluğuna göre düşük, uçları yuvarlak prizmasal parça.

— Uçlarından birinden, genellikle gömmeyle tespit edilen küçük yassı parça.

—Mim. Bir sütun tabanında genellikle yaprak biçimindeki bezeme öğelerinden her biri. (Özellikle Ortaçağda, kaval silmeyi etekliğin köşelerine bağlamak için tırnaklar yapılırdı.)

—Nalbantl. Tırnak yüzü, nalın tırnağa değen yüzü. (Eşanl. ÜST YÜZ.)

—Oy. Tırnak atmak, iskambil oyunlarında, hile yapmak amacıyla kâğıtlardan biri ya da birkaçı üzerine tırnakla işaret koymak. (Oyuncuya kâğıdı kapalıyken tanıma şansı sağlar.)

—Patol. Tırnak düşmesi, özellikle bazı yerel ya da genel ağır enfeksiyonlardan ve bazı zehirlenmelerden sonra tırnakların kopup ayrılması. (Eşanl. ONİKOPTOZ.) || Tırnak mikozu, ONİKOMİKOZ'un eşanlamlısı. || Tırnak yeme, tırnak kemirme alışkanlığı. (Eşanl. ONİKOFAJİ.)

—Saatç. Tulumba göbeğinin ya da tulumbanın, tulumba yayının bir ucuna takılma sini sağlayan, ekli ya da eksiz, çıkıntılı öğesi.

—Saraç. Tırnak koruyucu, atın tırnağının üstüne geçirilen kesik koni biçiminde deri parçası.

—Sil. Tırtıl tırnağı, tırtıllı araçların palet tabanındaki çıkıntı.

—Süslem. sant. Tırnak mühresi DAMAR’ MÜHRESİ.

—Tavukç. Tırnak kesme, birbirlerini tırmalamasınlar diye toplu yetiştirilen tavuk ve piliçlerin tırnaklarını kesme işlemi.

—Tekst, iplik makinesinin çekim silindirine basınç aktaran kanca.

—Tüt. Tırnak vurma, ipe dizilerek kurutulan tütünleri denklerken dizilerde göze çarpan düşük kaliteli ve çok arızalı yaprakların kabaca ayıklanması.

—Yet. Tırnak düşmesi, bir toynak ya da tırnağın kopup ayrılması. (Atlarda ve sığırlarda, arpalama, sığırlarda, küçük gevişgetırenlerde ve domuzlarda şap hastalığının sonucu olabilir.)

—Zool. Gevışgetıren hayvanların ve domuzgillerin parmaklarının ucunu örten ve genellikle toynak adı verilen boynuzlu tabaka. (Sönümleme ve bağ dokularından başka, ikinci parmak kemiğinin alt ucunu, üçüncü parmak kemiğini ve kirişlerin kaymasını sağlayan küçük bir kemiği (küçük susamsı kemik] içerir; hayvanların hareketi sırasında koruyucu ve sönümleyici bir rol oynar.) [Bk. ansikl. böl.] || Amniyonlu omurgalılarda parmakların ucunu örten boynuzsu ve sivri kılıf. (Bk. ansikl. böl.) || Primatlarda son parmak kemiğini koruyan ve eğri olmayan ya da çok az eğri olan, boynuzsu, yapraksı oluşum. || Köpek, kurt, tilki, porsuk ve tavşan gibi hayvanların tırnağı. || Tırnak tabam, amniyonlu omurgalılarda, tırnağın keratinleşmiş olan, ama yumuşak kalan alt bölümü. (Tırnak tabanının kalınlığı kökten uca doğru düzenli olarak artar ve kalın derili bir bölgeyle [parmak yastığı] arkaya doğru ilerler. Primatlarda [maymunlar] tırnak tabanı körelmiş ya da büsbütün yok olmuştur [insan]; toynaklıların [at] toynağında tırnak tabanı yere basan kısımdır; tırnak yastığıysa tırnak çatalına dönüşmüştür; çiftparmaklılarda [inek] tırnak tabanı körelmiş, tırnağın dibi bütün çatala yayılmıştır.)

—ANSİKL. Trnak bir fanerdir ve üstderinin keratinleşmesiyle oluşur İlk taslağı, dölyatağı içi yaşamın üçüncü ayına yakın bir epiderm kıvrımı biçiminde belirir (ilkel tırnak tomurcuğu). Bu tomurcuktan tırnağı doğuracak olan tırnak kökü oluşur. Zamanında doğmuş çocukta tırnağın ucu parmak ucunu bulur, hatta geçer. Günde onda bir milimetre büyür ve yenilenmesi için altı ay gerekir.
Tırnak ya da tırnak tablası, yarı saydam, esnek, dayanıklı bir tabakadır. Trnağın görünen parçası, ayça (kökün ön bölümüdür, aradan görünür), pembemsi kısmını ve beyazımtırak olan kenarını içerir. Trnak, tırnak altı ve yan kıvrımlarla çevrelenmiştir. Parmağın sırt kısmında tırnak yatağı üzerine oturur. Trnak keratinine onikin denir.

—Atç. At, eşek, katır toynağının alt yüzünün bir parçası olan toynak çatalı oldukça çıkıntılı üçgen bir kama biçimindedir. Bunun bir ucu, bir gövdesi ve iki dalı vardır. Ucu ya da tepesi, toynak tabanının ortasına denk düşer; geniş parçası toynak yumaklarıyla sona erip topukla birleşen dalları oluşturur. Daima yerle temas halinde olan toynak çatalı, toynağa bir dereceye kadar esneklik sağladığından nalbant tarafından olduğu gibi serbest bırakılmalıdır. Boşlukların, yani dalların iki tarafındaki çukurların içinden grimsi bir akıntı sızarsa toynak çatalı kızışmıştır denir. Bu durum bir bıcılgan başlangıcı oluşturabilir. Basit bir kızışma temizlemeyle ve katran pansumanıyla iyileşir.
Toynak çatalı çıbanı, ezilme, çivi ya da başka bir şeyin batması, derin bir yaralanmadan ileri gelen kısmi bir nekrozla belirgindir.

Tırnak zırhı. Trnak zırhı yukarıdan aşağıya doğru büyür; kendi kendine aşınma- sa ya da nallama sırasında yontulmasa ayağın sürekli uzaması gerekirdi Büyüme çeperin her yerinde aynıdır, ama ırklara ve hayvanın sağlığına bağlı olarak az ya da çok hızlı olabilir. Daha önce oluşan tırnağın uzunluğuna da bağlıdır; tırnağın uzaması, tıpkı kıllarda olduğu gibi uzadıkça yavaşlar Trnağın normal büyümesi zor fark edilir. Hastalık (ökçe darlığı, arpalama) halindeyse, tersine, tırnağın üzerinde kabarık çizgiler hemen fark edilir.

—Dilbil. Tırnak imi, bir alıntıyı, dolaysız bir söylemi ya da altı çizilmek istenen bir sözcük dizisini metin içine sokmaya yarar. Bu biçimde ayrılmış sözcük ya da sözcük dizisinin kullanmaktan kaçınıldığını, sorumluluğunun üstlenilmediğını de belirtebilir (yeni sözcükler, argo deyişler). Konuşma sırasında, genellikle tırnağın açıldığı yerde başlayan ve kapandığı yerde biten bir ton değişikliği de gözlemlenebilir.

—Patol. Tırnakta, mikropların ya da mantarların neden olduğu iltihaplı lezyonlara (oniksis) ve beslenme bozukluklarına (onikoz") rastlanır, iyi ya da kötücül urlar görülebilir. Urlar tırnak çevresinde (siğil, botriyomikom vb.) kökünde ya da yatağında (glomlu urlar, sarkomlar vb.) yerleşebilir. Trnakaltı kötücül melanom tehlikeli bir melanik dolamaya neden olur.

—Zool. Sığırlarda, tırnak uzaması devamlı ve ayda 1 cm dolayındadır. Otlaklarda, yürümenin neden olduğu aşınma bu düzenli büyümeyi dengeler. Uzun zaman ahırda tutulma halinde tırnaklardaki aşırı büyüme, hayvanı ağırlığını arka kısma, yani topuk üzerine vermeye zorlar. Bu da denge bozukluklarına ve hanepte yorgunluğa neden olur. Bu sakıncayı önlemek için tırnak, törpülerle ya da özel taşlarla yontulur.

♦ Amniyonlu omurgalılarda sivri ve kıvrık tırnakları, parmakların ucunu örten diğer tırnaklardan (normal tırnak ya da toynak) ayırmak gerekir; sivri ve kıvrık tırnaklar bir nesneye tutunmaya ya da bir avı yakalamaya yarar ve kuşlarla sürüngenlerde bulunur; uçtaki parmak kemiğini tamamiyle sarar, üst yüzü sert ve dışbükey, alt yüzü yumuşak ve içbükeydir Memelilerde tırnağın yalnız dip kısmı büyümeyi sağlar. Sivri tırnaklar, kedigillerde ve miskkedisinde pençenin içine çekilebilir.

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

7 Aralık 2012 / _Yağmur_ Biyoloji
15 Aralık 2010 / Misafir Soru-Cevap
8 Kasım 2009 / Ziyaretçi Taslak Konular
21 Aralık 2015 / Misafir Soru-Cevap