Arama

Mecaz Nedir?

Güncelleme: 7 Ocak 2016 Gösterim: 3.461 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
8 Mart 2010       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Mecaz
TDK, Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar

isim, edebiyat (meca:zı) Arapça mec¥z
1 . Bir ilgi veya benzetme sonucu gerçek anlamından başka anlamda kullanılan söz.
2 . Bir kelimeyi veya kavramı kabul edilenin dışında başka anlamlara gelecek biçimde kullanma, metafor.

Birleşik Sözler
  • mecazımürsel
    isim, edebiyat Arapça mec¥z + mursel

    Benzetme ilgisi bulunmaksızın, neden sonuç gibi türlü ilişkilerle bir sözcüğün başka bir sözcük yerinde kullanılması sanatı, ad aktarması.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
7 Ocak 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
MECAZ a. (ar. cevâz'dan mecaz). Esk.
1. Gerçek olmayan.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Geçecek yer, yol.

—Ed. Bir sözün gerçek anlamından başka anlamda kullanılması. (Bk. ansikl. böl.) || Mecaz-ı mürsel, bir sözün benzetme amacı güdülmeden başka bir söz yerine kullanılması. (Bk. ansikl. böl.)

—ANSİKL. Ed. Sözcükler ya da sözcük öbekleri edebiyat yapıtlarında olduğu gibi konuşmada da zaman zaman kendi anlamlarından başka anlamlarda, mecazlı anlamlarla kullanılır. Örn. “burnu havada” (mağrur, kendini beğenmiş); "eli sıkı" (cimri); “yüreksiz” (korkak). Teşbih", istiare" gibi sanatlarda benzetmeye dayanan birer mecaz vardır. Örn. "Bizim gemi martı gibi pek oynak" (E. B. Koryürek) dizesinde gemi martıya benzetilerek teşbih yapılmış; "Gözlerimiz bulutlandı arabaya binince" dizesinde gözyaşı buluta benzetilerek istiare yapılmıştır. Bunlar birer mecazdır.

• Mecazı mürsel, mecazın benzetmeye dayanmayan türüdür. Burada örneğin parçanın yerine bütünün, neden yerine sonucun, özel yerine genelin sözü edilir; ya da bunların tersi yapılır. Örn. "Gurbet çeken gönüller kuşatmıştı ocağı" (F. N. Çamlıbel) dizesinde bir ocağın çevresinde gurbet acısı çeken bir grup insan olduğu anlatılırken “insanlar" sözcüğü yerine "gönüller" sözcüğü kullanılmış, burada bütünün yerine parça anılarak mecazı mürsel yapılmıştır. Bu edebi sanatta sözcük gerçek anlamında kullanılmaz. Sözcüğün öteki anlamının düşünülmesini önleyen ipucuna karinei mania denilir. Mecazın bir türü olan kinayede ise mecaz-ı mürselde olduğu gibi benzetmeye başvurulmamış ancak karinei maniaya da yer verilmemiştir. Böylece sözcüğün gerçek anlamıyla birlikte öteki anlamı da düşünülmektedir. Ancak kastedilen, gerçek anlamın dışındaki mecazlı anlamdır. Örn. ' 'Bu ne kudret ki elifbayı okur ezberden" (Eşref) dizesinde kendisinden söz edilen kişi, abeceyi ezbere okuyabildiği için sözde övülür Asıl amaçlanan ise onun cahil olduğunu belirtmektir. Dizeyi okuyan, bu ters anlamı kolayca fark eder.

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

9 Nisan 2014 / virtuecat Edebiyat
24 Şubat 2011 / Misafir Cevaplanmış
27 Mayıs 2014 / BURAKAN Soru-Cevap
10 Mart 2012 / Misafir Arşive Kaldırılan Konular