Arama

Sülük Nedir?

Güncelleme: 17 Kasım 2015 Gösterim: 2.083 Cevap: 1
DERUNİ - avatarı
DERUNİ
Ziyaretçi
6 Mayıs 2011       Mesaj #1
DERUNİ - avatarı
Ziyaretçi
sülük -ğü
TDK,Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar

sülük -ğü
isim, hayvan bilimi

1 . Sülüklerden, tatlı sularda yaşayan, vücudunda yirmi iki sindirim kesesi olduğu için bir kezde ağırlığının sekiz katı kan emebilen, halk arasında bazı kan hastalıklarının tedavisinde yararlanılan hayvan (Hirudo medicinalis).
2 . bitki bilimi Asma bıyığı.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller

sülük gibi
sülük vurmak

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
17 Kasım 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SÜLÜK, -kü a. (ar. sülük). Esk.
1. Bir yola girme, bir yol tutma.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bir tarikata girme, bir gruba katılma. (Bk. ansikl. böl.)
3. Suluk etmek, bir işe ya da bir tarikata girmek.

—ANSİKL. Tasavvuf dilinde daha çok seyrü sülük deyimiyle dile getirilen bu yolculukta mürit, genellikle bir mürşidin yönetimi altında ve onun yönlendirmesiyle manevi ve ruhsal bakımdan yükselme ve gelişme çabası gösterir. Sâlik denilen Tanrı yolcusu; Tanrı sevgisi, tasavvuf ve tarikat ilkelerine içten bağlılık ve büyük bir özveriye dayanan seyrü sülük sırasında zorlu bir yaşam sürdürür.

SÜLÜK
a.
1. Zool. Denizlerde, tatlısular- da ya da karada bulunan, bazıları omurgalılarda dışasalak olan, parapotsuz ve kılsız, halkalısolucan. (Sülükler sınıfı.) [Bk. sansikl. böl.)
2. Bot. Bazı tırmanıcı bitkilerin bir desteğe tutunmasını sağlayan basit ya da dallı ipliksi organ. (Bk. ansikl. böl.)
3. Sülük gibi, sırnaşık, yapışkan, tedirgin edici kimse için kullanılır. || Sülük vurmak, sağaltım amacıyla bedenin bir yerine sülük yapıştırmak.

—Koşumc. Özellikle koşum takımlarında tepelik ve terbiyenin birleştiği bölümü örten pirinç levha.

—ANSİKL. Bot. Sülükler, değişikliğe uğramış yapraklar, yaprakçıklar, kulakçıklar ya da dallardır. Geniş dolanma hareketi yapabilirler. Sülük bir desteğe değdiği anda kıvrılarak tutunur. Bu kıvrılma bütün sülük boyunca ilerleyerek sarmallar oluşturur ve bitkiyle destek arasındaki aralığı kısaltır. Sülüklerin sadece üst yüzeyinin (iç bükey) duyarlı olduğu sanılmaktadır. Sülüğün birbirine ters iki yönde kıvrılabilmesi sık rastlanan bir durumdur.

—Halk hek. Kanla ilgili görülen hastalıkları sülükle tedavi etme, Anadolu'nun birçok yöresinde bugün de oldukça yaygın bir uygulamadır. Kaşıntılı hastalıklarda (mayasıl vb.), karaciğer rahatsızlıklarında, sarılık vb. hastalıklarda sülük kol, bacak, sırt vb. yerlere tutturularak kan emdirilir, kan aldırma yeterli görülünce, bulunduğu yerden çekilir. Sülük, daha çok mayıs ve eylül aylarında, durgun su, dere kıyılarından, özellikle yosunlu yerlerden toplanır, su dolu şişelere konarak saklanır. Anadolu’da bugün de mahalle aralarında sülük satıcılarına rastlanmaktadır.
Sülükle tedavi, eski çağlardan kalma kimi inanışların izlerini taşır inanışa göre insan vücuduna giren kötü güçler, kanda yerleşerek bütün vücuda yayılır. Bunlardan kurtulmak için bedenden kan çıkması gerekir, akan kanla birlikte kötü güçler de bedeni terk eder. Bunun için en etkili yöntem, sülükle kan aldırmak ya da bedenin bir yerinden kan akıtmaktır.
Sülüğün vücuttaki kirli kanı emdiği, bunun yerine taze ve temiz kan geleceği de Anadolu’da yaygın inanışlardandır.

—Zool. Sülüklerin bölüt sayısı sabittir (33); biri önde, ağız çevresinde, öteki arkada almak üzere iki çekmeni vardır; hem vücudunu dalgalandırarak yüzebilir, hem iki çekmeni sayesinde bazı tırtıllar gibi adım adım yer değiştirebilir. Türlere göre kimisinde hortum (hortumlusülükler), kimisinde çene (çenelisülükler) ya da kaslı yutak (Pharyugobdella) bulunur. Tbbi sülük (Hirudo medicinalis) üç çenelidir; bunlarda pıhtılaşmayı önleyici bir madde (hirudin) salgılayan tükürük bezleri vardır; bu sayede konağının kanını emerek beslenebilir. Sülükler erdişidir. Eşin vücudunun herhangi bir yerine bırakılan spermatoforlar deriye saplanır ve iç döllenme çoğu zaman deri altında olur. Karşılıklı döllemeye de bazen rastlanır. Gelişme doğrudan (larvasız) ve çoğu zaman sümüksü bir koza içinde olur.

Kaynak: Büyük Larousse


Benzer Konular

8 Ağustos 2016 / Ziyaretçi Soru-Cevap
30 Aralık 2008 / Ziyaretçi Soru-Cevap
10 Ekim 2013 / reyan Taslak Konular