Arama

Simge Nedir?

Güncelleme: 2 Kasım 2015 Gösterim: 45.172 Cevap: 2
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
3 Haziran 2012       Mesaj #1
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Simge
TDK, Türk Dil Kurumu
Sponsorlu Bağlantılar

1.Duyularla ifade edilemeyen bir şeyi belirten somut nesne veya işaret, remiz, rumuz, timsal, sembol.
2.Bir kavramın uzlaşımsal ya da üzerinde uzlaşıma varılmış gösterimi.
3.Soyut bir kavramı, örneğin bir ülküyü, amacı ya da düşünceyi gösteren ve anlamı herkesçe bilinen biçim, harf, bitki vb. im.
4. Ruh çözümlemesinde bilinçsiz bir düşünceyi, duygu ya da isteği belirten herhangi bir im.
5.Bir öğe, nesne, nitelik vb. gösteren harf, biçim, im.
6.Belli bir insan öbeğinin uzlaşım yoluyla kendisine belli bir anlam verdiği im.
7.Görülmez bir gerçekliği canlandıran imge ya da özdeksel nesne, örneğin, güvercin barışın simgesidir.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
In science we trust.
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
31 Ekim 2012       Mesaj #2
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Simge
MsXLabs.Org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Sponsorlu Bağlantılar

Belli bir insan topluluğunun uzlaşarak kendisine belli bir anlam verdiği işaret; bir şeyi gösteren, bir anlamı, bir düşünceyi görünebilir kılan işaret; görülmez bir gerçekliği canlandıran imge ya da nesne, sembol. Edebî anlatımda bir duygu ya da düşünceyi, bir anlamı bir algı ya da izlenimi belirgin kılmak, somutlamak amacıyla onunla özdeşleştirilen varlık ya da nesneler birer simgedirler. Simgeye dayanan anlatım dolaylı bir anlatımdır. Çeşitli bilim dallarında da belirli kavramlar ve kısaltmalar simgelerle gösterilir. Örneğin elementler, adlarının ilk harfleriyle (oksijen O, helyum He vb.). kavramlar da yine çeşitli harflerle (örneğin basınç P, voltaj V vb.) gösterilir.
Sen sadece aynasin...
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
2 Kasım 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
SİMGE a.
1. Bir kavramı, bir düşünceyi belirten, onun simgesi, niteliği, amblemi olan işaret, canlı varlık ya da nesne: Bayrak, vatanın simgesidir. Terazi, adaletin simgesidir. (Eşanl. SEMBOL.) [Bk. ansikl. böl. Güz. sant., Ed. ve Psikan.]
2. Bir düşüncenin bir duygunun vb. canlı örneği olan kimse ya da şey; timsal, sembol: O, gönül yüceliğinin bir simgesidir.

—Bilş. Bir programlama dili abecesinin, bir veri tanıtıcısını ya da bir işlem işleyenini belirtmeye ya da kurmaya olanak veren taban işareti. || Bir çeviri dilinde, bir de ğişken ya da bir adresin tanıtıcısı. || Dış simge bir altprogramda kullanılan, ama bu alt programın dışında ana programda tanımlanan tanıtıcı.

—Dilbil. iki öğe arasındaki (belirli bir kültürde değişmeyen) bir bağıntıyı belirten gösterge. (Örn. terazi adaletin simgesidir. Simgeyle simgelediği olgu arasındaki bağ, öğrenilmesi gereken saymaca bir bağdır. Simge, ikon ve belirtiyle birlikte C. S. Peirce’in belirlediği göstergenin üç temel türünden biridir.) || Üretici dilbilgisinde, yeniden yazım kurallarını belirtmeye yarayan baş harf ya da kısaltma.

—Esk. Yun. Aynı çıkarlara sahip iki konuk ya da kişi arasındaki tanıma işareti, (iki taraftan her biri iki parçaya bölünen bir nesnenin yarısını alıyor ve gerektiğinde bunu çocuklarına da intikal ettiriyordu. Elçilerine resmiyet kazandırmak için kentler de bir türlü symbola'lar kullanmak yolunu tuttular ve sonunda sözcük kentler arasında yapılan antlaşmaları adlandırmaya başladı.)

—Geom. Bir çokyüzlü gösteren sayı ya da sayılardan oluşmuş sonlu dizi. (Schöfli simgesi sık kullanılır, ama bu Arkhimedes katı cisimlerine uygulanmaz. Bu durumda yüzlerin kenarlarını gösteren sayılarla karşılaşılır, bu sayılar üs.olarak, her köşe etrafındaki her türlü yüz sayısını alır: küpün simgesi 43 ve snub küpünkü 34-4 tür.)

—Kim. Elementleri kısa olarak belirtmeye yarayan harf ya da harf grubu.

—Mant. Biçimselleştirilmiş bir matematik kuramın yapıcı öğesi. (&, V vb. gibi bütün kuramlarda kullanılan mantıksal simgelerle +,x vb. gibi belli bir kurama özgü mantıksal olmayan simgeler arasında bir ayrım yapılmaktadır.)

—Nümism. Bir para ya da madalyanın ön ya da arka yüzünü süsleyen genellikle kabartma figürlerin esas motifi.

—Parac. Madeni bir para üzerine kazınan ve çağlar boyunca çeşitli amaçlara hizmet eden özel işaret. (Bk. ansikl. böl.)

—Teknol. Bir makineyi, bir aygıtı, bir makine, aygıt ya da tesisat parçasını, bir mekanik bağlantıyı vb. gösteren ya da biçimine, yapım, birleştirme vb., yöntemine bir açıklık getiren uzlaşmalı şekil.

—ANSİKL. Güz. sant. Sanatsal yaratı üzerinde her türlü inceleme, sanatçıların soyut kavramları belirtmek için kullandıkları simgelerin bilinmesini zorunlu kılar: örne ğin yunan Antikçağ'ından beri kanatlı kadın Zafer simgesidir. Bu figür, bir kürenin (o da erkin simgesidir) üzerine yerleştirildiğinde talih simgesi olabilir.
Antik tanrıların niteliklerinin de simgesel imgeleri vardır: Neptunus’un üç dişli çatalı, lupiter'in yıldırımı. Bu simgeler çağlar boyunca yalnız sanatçıların düş gücüyle değil, aynı zamanda, bir bakıma plastik yaratıyla karşılıklı iletişim içinde olan edebi geleneğe de bağlı olarak gelişmiştir.
Kutsal Kitap metinleri ve zengin bir dinsel edebiyat (düzmece İnciller, ahlak yapıtları ya da kahramanlık şiirleri) üzerine kurulu simgesel imgeler bilinmeden Ortaçağ sanatını anlamak olanaksızdır. Bu sanatta, Erdemler ve Günahlar gibi soyutlamalar, insan biçimini almıştır: Erdemler, gerçek (günahın simgesi maymun) ya da düşsel (haz düşkünlüğünün simgesi siren) hayvanlarla simgelenen Günahlar'a karşı, silahlı ve miğferli olarak savaşırken canlandırılmıştır. Rönesans döneminde, sanatçılar; özellikle prens ve hükümdarlardan oluşan müşterilerinin niteliklerini canlandırmak için günümüzde çözülmesi oldukça zor ve karmaşık simgeler kullandılar. (AMBLEM.) Bu kişiler konutlarının ya da şenlik törenlerinin dekorları içinde böylece onurlandırılmış olurlardı. XVII. yy.’da, Versailles süslemeleri krallık erkini canlandıran güneş simgesi kullanılmasına tanıklık eder.
XIX. yy. sonunda, "simge” sözcüğünün romantizmle birlikte değişikliğe uğramış olan anlamı artık bu kadar düz değildi. Simgecilik, hareket olarak, özellikle akademici gerçekçiliğin karşıtıydı; simgeci sanatçı, esin kaynağı olarak düşe yönelen bir "gören kişi" olmak istiyordu. Sanat yapıtı yokluğunda sanatçının hiçbir şey yaratamayacağı görünmez güçlerin simgeler bütünüydü. Gerçeküstücüler, özellikle de simgeciler için simge, yalnızca imgenin gerçek anlamına dayalı bir kodlama değildi; çünkü, aralarında görünürde bir bağ bulunmayan simgeleri yan yana getirdikleri oluyordu; ama o zaman simgeciliğin insanın ruh yapısının temel öğelerini dile getireceği düşünülüyordu. Bazıları için tüm sanatsal yaratı, soyut bile olsa simgeseldi. Kandinsky'nin Über das Geistige in der Kunst (Sanatta tinsellik) ve E.Cassirer'in Phitosophie der symboiischen Formen (Simgesel biçimler felsefesi) adlı çalışmaları bu düşünceleri yansıtır.

—Parac. Simge, antik yunan paralarında para basıcının monogram ya da sembolü, roma ve ortaçağ paralarında hilal, taç ya da hayvan gibi bir sembol biçimine büründü.

—Psikan. Psikanalizde "simge" kaypak bir terimdir, ilk yazılarında S. Freud histeri belirtisini, kalıntısal öğesi (simge) bilinçte dönme ya da sann biçiminde yer alan bir çatışmanın simgesel bir çözümü olarak kabul eder. Daha sonraki bir metinde Freud (Psikanalize giriş [\forlesungen zur Einführung an der Psychoanalyse], 1915-1917), bu terime bir başka anlam verir. Buna göre simge, ima ya da analojiye (biçim, boy vb.) dayanabilen sürekli bir çeviri ilişkisidir. Simgeleştirilen öğelerin alanı, çok bol olan simgelerin tersine her zaman aynı ve çok sınırlıdır. Sözkonusu olan beden, ölüm ve cinsellik imgesidir. Bu bakımdan da simgeyi doğrudan insanın cinsel gerçekliğine dayandırmayan Jung'dan ayrılır.

Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

14 Haziran 2008 / Misafir Moda tr
30 Mayıs 2015 / Jumong Basın/Magazin tr
5 Ağustos 2014 / medusa1 Soru-Cevap
29 Mart 2016 / Jumong Müzik tr
30 Nisan 2016 / Şeb-i Yelda Şarkı Sözleri