Arama

Zayıf Nedir?

Güncelleme: 18 Mart 2016 Gösterim: 1.733 Cevap: 9
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
8 Haziran 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ZAYIF sıf. (ar. zaTtan za'ıfj
1. Şişmanın, semizin karşıtı olarak eti, yağı az olan bir insan, bir hayvan için kullanılır: Bu çocuk çok zayıf olmasına karşın oldukça çevik. Zayii bir inek.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Bedensel gücü yerinde olmayan bir canlı varlık ve onun bedeni için kullanılır; işlevim gerektiği gibi yerine getiremeyen bir organ, yeteri kadar gelişmemiş bir yeti için kullanılır: Hasta ameliyattan sonra yürüyemeyecek kadar zayıftı. Zayıf bir yapısı var. O zayıf omuzlarıyla bu yükü kaldıramaz. Gözleri çok zayıf, iradesi zayıf biri.
3. Korunmasız, savunmasız bir kimse için kullanılır: Düşman karşısında kendini zayıf hissetmek
4. Belli bir alandaki bilgisi, yeteneği yeterli olmayan bir kimse ve onun bilgisi, yeteneği için kullanılır: Zayıf bir öğrenci. Bu çocuğun matematiği çok zayıf. Zayıf bulunan adaylar elendiler.
5. Kişiliği, istenci yeteri kadar güçlü olmayan, kolay pes eden bir kimse için kullanılır: Kimseye "hayır" diyemeyen zayıf bir insan. Çocuklarına karşı zayıf bir baba.
6. Gücü, yetkesi ya da olanakları yetersiz olan, işlevini, görevini yerine getiremeyen bir kimse, bir topluluk, bir örgüt için kullanılır: Zayii bir başbakan Zayıf bir hükümet. Zayıf bir ordu. Zayıf bir parti.
7. Yoğunluğu, enerjisi, etkisi az ya da yetersiz olan, güvenilir olmayan, önem taşımayan, değeri düşük olan bir şey için kullanılır: Zayıf bir ışık. Zayıf bir ses. Zayıf bir umut. Zayıf bir olasılık. Zayıf bir not. Zayıf bir çaba.
8. Yeteri kadar sağlam, dayanıklı olmayan bir şey için kullanılır: Zayıf bir bina. Zayıf bir ip.
9. Niteliği, değeri düşük olan, yetersiz bulunan bir iş, bir çalışma için kullanılır: Zayıf bir ödev Kitabın son bölümü çok zayıf.
10. Zayıf düşmek, sözkonusu bir kimseyse, zayıflamak ya da güçsüzleşmek: O hastalıktan sonra zayıf düştü, bir türlü kendini toparlayamadı. || Zayıf düşürmek, güçsüzleştirmek: Bu tutum kamuoyu karşısında onu zayıf düşürür. |j Zayıf nahif, çok zayıf.

—Astrofiz Fazla yeğin olmayan bir ışıma kaynağı için kullanılır.

—Fiz. Zayıf etkileşim, radyoaktifliğe ve daha genel olarak da birçok parçacığın bo- zunmasına neden olan temel etkileşim. —Fizs. kim. Kütle etkisi yasası uygulanabilecek kadar çok az ayrışmış bir elektrolit için kullanılır,

—Hidr. bağl. Zayıf harç, bileşiminde az miktarda kireç ya da çimento bulunan harç.

—iş örgüt. Zayıf noktalar şeması, bir sis teme ya da bir teknik düzene zarar veren bellibaşlı aksaklıkların nedenlerini (sarma, korozyon. aşınma vb ), bütünden başla yıp bunu alt bütünlere, sonra da tek tek parçalara bölerek gösteren ağaç biçimin de şema. (Aksaklıkların sayısı genellikle olasılıklar hesabıyla bulunur Böylece, hassas noktaların saptanması, doldurma işlemlerinin gecikmeden yapılması, kulla nılmaz duruma gelen parçaların ya da iyi işlemeyen alt bütünlerin zamanında değiştirilmesi sağlanır.)

—Mad. oc. Zayıf kömür, uçucu madde oranı düşük olan (% 10 ile 15 düzeyinde) ve yanınca topaklaşmayan kömür. (Zayıf kömür sanayide kullanılan kusursuz bir yakıttır.)

—Parac. Zayıf para, sıkleti ve ayarı düşük ve diğer paralara oranla değeri az olan para.

—Patol. Zayıf nabız, parmakla zor fark edilen nabız.

—Sesbil. Kimi zaman, sert ünsüzlere karşıt olarak, yumuşak ünsüzler için kullanılır. || Zayıf konum, söz zincirindeki yeni değişimlere (silinme, benzeşim) yol açan bir sesbirimin konumu.

1. Zayıf not: Karnesinde beş tane zayıfı var
2. Zayii almak, bir dersten geçer not almamak: Türkçe'den zayıf almış.
Ad:  zayif2.png
Gösterim: 959
Boyut:  79.6 KB Ad:  zayıf1.jpg
Gösterim: 307
Boyut:  7.9 KB

Kaynak: Büyük Larousse


Son düzenleyen Safi; 18 Mart 2016 16:10
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
8 Haziran 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ZAYIFLAMA a. Zayıflamak eylemi.
—Dalga ve titr. Genliğin, katedilen uzaklıkla birlikte azalması. (Uzayzaman bağımlılığı -e"1'* cos (vıt + tp) ile gösterildiğinde, k‘ya zayıflama değişmezi, bunun tersine de zayıflama uzunluğu denir.
Sponsorlu Bağlantılar

—Denizbil. Büyük gelgitle ölü sular arasında genliğin azaldığı zaman dilimi.

—Elektron. Bir elektronik montajda giriş büyüklüğü (gerilim ya da akım) ile çıkış büyüklüğü arasındaki oranın, desibelle ifade edilen zıtlığı.

—Fiz. Akustik, elektriksel ya da elektromanyetik bir gücün uzayda git gide azalması; nicel olarak, başlangıç noktasındaki bir gücün, bitiş noktasındaki güce oranı ya da bu oranın logaritması olarak ifade edilir.

—Fizyol. Hastalık, yoksunluk ya da beslenme rejimi yüzünden vücudun hacminin ve ağırlığının gittikçe azalması.

—Sesbil. Kas geriliminin azalmasıyla sert bir ünsüzün yumuşak ünlüye dönüşmesi.

Kaynak: Büyük Larousse

zayıflama


1 . Zayıflamak işi veya durumu:
"Sanki pek şişman bir şeymiş gibi, zayıflama hastalığına tutulmuştu."- M. Ş. Esendal.
2 . Hastalık, bakımsızlık veya rejimle şişmanlığın azalması.


Son düzenleyen Safi; 18 Mart 2016 16:05
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
8 Haziran 2015       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ZAYIFLAMAK gçz f.
1. Bir kimseden söz ederken, bedenindeki yağları eritmek, kilo vermek ya da gücünü yitirmek, zayıf düşmek: Zayıflamak için düzenli olarak rejim ve jimnastik yapıyor. Geçirdiği zor günlerden sonra onu zayıflamış, çökmüş buldum.
2. Bir şeyden söz ederken, gücü, dayanıklılığı, şiddeti vb. azalmak; işlevini yerine getiremez duruma gelmek: Grevcilerin dirend zayıflıyordu. Ses gittikçe zayıflıyor. Zamanla zayıflayan bellek
♦ zayıflatmak ettirg. f. Zayıflamasına yol açmak: Yüksek ateş çocuğu zayıflattı. Ekonomik krizler ülkeyi zayıflatıyor.
—Foto. Bir fototipin yoğunluklarını azaltmak.

—Kuşç. Avda kullanılan kuşların (doğan, şahin) daha iyi uçabilmeleri için kilo vermelerini sağlamak.

—Metalürj. Kil bakımından fakir ya da bileşiminde kil bulunmayan kum katarak döküm kumunun kil oranını düşürmek.
Kaynak: Büyük Larousse

zayıflamak
(nesne almayan fiil)
  • Zayıf duruma gelmek:
"Paşa, kendisini görenleri tanımayacak kadar zayıflamıştı."- Ö. Seyfettin.
Son düzenleyen Safi; 18 Mart 2016 16:05
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
8 Haziran 2015       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ZAYIFLATICI a. Elektron. Bir devrede belli bir zayıflama oluşturmayı sağlayan sabit ya da ayarlanabilir düzenek.

—Elektron, ve Telekom. Bir elektrik büyüklüğünün (akım, gerilim ya da daha genel olarak güç) genliğini azaltmayı sağlayan düzenek.

—Foto. Zayıflatma işleminin gerçekleşmesini sağlayan kimyasal ayraç.

Kaynak: Büyük Larousse
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
8 Haziran 2015       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ZAYIFLATMA a. Bakteriyol. Kimyasal yoldan (antisepsi) ya da fiziksel etkilerle (ısı, ışık, ışınım vb.) ya da yaşlandırarak bir mikrobun patojen gücünü azaltma. (Eşanl.ETKİSİZLEŞTİRME.)
—Foto. Bir fototipin yoğunluklarını azaltmaya yönelik düzeltme işlemi.

Kaynak: Büyük Larousse
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
8 Haziran 2015       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ZAYIFLAYIŞ a. Zayıflamak eylemi ya da biçimi.

Kaynak: Büyük Larousse
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
8 Haziran 2015       Mesaj #7
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ZAYIFLIK a.
1. Eti yağı az olan bir kimsenin, bir hayvanın, bedenlerinin durumu: Bu adamın zayıflığı insanı ürkütüyor. Hasta bir çocuğun kollarının, bacaklarının zayıflığı. (Bk. ansikl. böl. Fizyol. ve Patol.)
2. Bedensel güçten yoksun olma durumu; bir organın, bir yetinin yetersizliği: Bünyenin zayıflığı. Görme zayıflığı.
3. İstencini kullanamayan, kendine hâkim olamayan, sözünü geçiremeyen bir kimsenin özelliği: Hemen ağlamaya başlayıp zayıflığını ortaya koydu.
4. Gücü, bilgisi, yetkesi ya da olanakları sınırlı olan, işlevini, görevini yerine getiremeyen bir kimsenin, bir topluluğun vb. özelliği: Bir hükümetin zayıflığı. Öğrencilerin zayıflığr neden kaynaklanıyor?
5. Yoğunluğu, etkisi, değeri düşük olan, yeteri kadar güvenilir olmayan, önem taşımayan bir şeyin özelliği: Işığın zayıflığı. Gerçekleşme olasılığının zayıflığı. Ödevin zayıflığı.
6. Sağlam, dayanıklı olmayan bir şeyin özelliği; direnç- sizlik: Köprünün zayıflığı.

—ANSİKL. Fizyol. ve Patol. Zayıflık, genellikle göz önüne alınan kişinin ağırlığı ile, aynı cinsten, aynı boyda ve aynı yaşta olan normal bir kişinin ağırlığı arasındaki farkla değerlendirilir, ideal ya da kuramsal ağırlığın hesabı birçok formül kullanılarak kolayca yapılabilir (-» AĞIRLIK.) izotopla diseksiyon yöntemleri, organizmadaki çeşitli yağ boşluklarının çok iyi değerlendirilmesini sağlamaktadır. Yağ kütlesi / vücut ağırlığı oranı erkekte % 10’duı; kadında % 14'ten aşağı olursa o kimseye zayıf denir.
Genellikle bünyece zayıf olanlar, zengin ve çeşitli bir beslenme ile birlikte ergenlik çağından başlayarak hep aynı ağırlıktadırlar Genel durumları iyi, yorgunluğa dayanıklılıkları normaldir; bununla beraber, çok zaman bir karakter dengesizliğine, ruhsal bir değişkenliğe ve taşikardi nöbetlerine rastlanır. Bu zayıflık, kimi zaman, estetik yönden hoş karşılanmayabilir ve yapılabilecek olan tedavi denemelerini haklı gösterebilir. Buna karşılık bazı zayıflar, ağırlık yetersizliklerine pek dayanamazlar: başdönmeleri, yorgunluk, kaslarda bitkinlik, libidoda yavaşlama, âdet düzensizlikleri. Bunun kökeninde genellikle yanlış ve kötü beslenme alışkanlıkları bulunur.
Edinsel zayıflığın çeşitli nedenleri vardır: açlık ve kötü beslenme gibi sosyal -ekonomik nedenler az gelişmiş ülkelerde sık görülür, ama bu türlü zayıflıklara, batılı ülkelerin bazı kesimlerinde de, örneğin ve özellikle ihtiyarlarda ve çocuklarda rastlanır; genç kızlardaki zihinsel iştahsızlık, yaşama içgüdüsünü yitirmiş, özellikle yalnız kalmış ihtiyarlarda görülen ruhsal anoreksi gibi ruhsal kökenli nedenler; patolojik nedenler.
Zayıflığın patolojik nedenleri çok çeşitlidir: sindirim hastalıkları (dişlerdeki bozukluklar, kusmalar, yutma^üçlüğü, sindirim kanalı iltihapları [ülserli kolit] gibi normal bir beslenmeye engel haller), kötü sindirim özümlemesi (pankreatit, pekreas kanseri, kalınbağırsak kanseri); bulaşıcı hastalıklar, derindeki irinlenmeler, ilerlemiş kanser hastalıkları (kanserlilerde iştahsızlık kemoterapi ile daha da artar); metabolizma hastalıkları (diyabet, hipertiroidi, böbreküstü bezi yetmezliği).

Metabolizma vargıları, organizmanın enerji yedekleri temelde yağ dokusundan oluşur: 70 kiloluk bir erkekte 12 kg. Aşağı yutarı 90 000 kalori değerinde olan bu kütle 1 500 kalori hesabıyla iki aylık enerji harcaması demektir. Fakat bu muazzam yedeklerden gelen yağ asitlerinin harekete geçmesi önce ketoza, sonra da stea- toza yol açar. Öte yandan, organizmanın şeker yedekleri çok azdır (1 200 kalori) ve minimum gereksinmeleri ancak 48 saat karşılayabilir. Bundan sonra başlıca glu- koz kaynağını glukoz yapıcı aminoasitler oluşturur: tas ve içorgan proteinleri.
Demek ki beslenme eksikliği, sindirim mukozalarının özellikle bağırsak mukozasının ve tasların yavaş yavaş atrofisi ile sonuçlanır. Daha alt düzeyde içsalgı bezleri (tiroit, pankreas) ve hematopoyetik doku bu atrofiye katılır. A5ot metabolizmasında negatif bir gelişme ortaya çıkar. Zayıflama ilerler, önce kas dokusu kaybolur, yağ dokusu kısmen yerinde kalır. (Vücut ağırlığının yitimi, tan proteinlerinin azlığına bağlı ödemler tarafından gizlenebilir.) iştahsızlık hızla yerleşir, tükürük salgısı azalır. Çok zaman önemli olan halsizliğe tansiyon düşüklüğü, kalp rahatsızlıkları eşlik eder (yavaş ya da hızlı nabız). Zayıflamış, beslenmesi bozulmuş kişide yeniden beslenme çok yavaş artırılmalıdır.
Kaynak: Büyük Larousse
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
18 Mart 2016       Mesaj #8
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ZAYIF NAHİF
  • Çok zayıf.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
18 Mart 2016       Mesaj #9
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ZAYIF HADİS
Zayıf Hadis Nedir?
MsXLabs & Dini Kavramlar Sözlüğü
Sahih ve hasen hadisin şartlarını taşımayan hadislere denir.
Zayıf hadisler, zayıflığının derecesi bakımından, zayıflığı ağır olan ve zayıflığı ağır olmayan hadisler kısımlarına ayrılır. Hadis, râvîsinin günahkâr, yalancı veya yalancılıkla itham edilmiş, zındık, gafleti fazla, çok hata sahibi ve hadis uyduran bir kimse olması halinde, çok zayıf olur. Adaletli olmakla birlikte hafızası iyi olmayan, vehim veya gaflet sahibi olan ya da yaşlılık nedeniyle rivâyetleri karıştıran râvînin rivâyet ettiği hadisler ile mürsel ve müdelles hadisler az zayıf hadislerdir.
Zayıf hadisler şu şekilde tasnif edilmiştir:
a) Senedi muttasıl olmadığından dolayı zayıf kabul edilenler; mulallak, mürsel, munkatı, mu'dal, (muttasıl olduğu bilinmeyen) muan'an, müdelles.
b) Râvîsinde adalet şartı bulunmadığından dolayı zayıf kabul edilenler; meçhul, mübhem, (yalancılık ve günah işleme dolayısıyla) metrûk, münker.
c) Râvîsi zabt özelliğini taşımadığı için zayıf kabul edilen hadisler; (gaflet ve fazla hata dolayısıyla) metruk, muzdarib, muallel, şaz.

Zayıf hadisle amel etme konusunda âlimler üç farklı görüş ileri sürmüşlerdir;
a) mutlak olarak amel etmek caiz değildir,
b) Mutlak olarak amel edilebilir,
c) İnanç esasları ve dinî hükümler dışında, amellerin faziletleri gibi konularda, çok zayıf ya da mevzû olmamak kaydıyla amel edilebilir.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
18 Mart 2016       Mesaj #10
Safi - avatarı
SMD MiSiM
zayıf
sıfat Arapça

1 . (insan, hayvan için) Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık:
"Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım."- S. M. Alus.
2 . Görevini yapacak yeterli gücü olmayan.
3 . Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan.
4 . mecaz Bilgi yönünden yeterli olmayan, yeteneksiz.
5 . Kişilik ve ruhsal yönden gereği kadar güçlü olmayan:
"Zayıf ve uydurma bir âşık bu cevaba karşı perişan olurdu."- A.Gündüz.
6 . Önemli, güvenilir olmayan.
7 . Enerjisi, etkisi, yoğunluğu az olan.
8 . Başarısızlığı gösteren not.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
zayıf düşmek
zayıf düşürmek
zayıf yerinden yakalamak

Birleşik Sözler
zayıf nahif
zayıf sesli
sinirleri zayıf
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

4 Şubat 2012 / AngeL_BeTuL Soru-Cevap
10 Şubat 2012 / Misafir Soru-Cevap
5 Haziran 2009 / ThinkerBeLL Rüya Tabirleri