Arama

Zekât Nedir?

Güncelleme: 3 Şubat 2016 Gösterim: 828 Cevap: 1
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
8 Haziran 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ZEKÂT a. (ar. zekât), isi. Zengin* müslümanların mal ve paralarından her yıl yoksullara vermekle yükümlü bulundukları kırkta birlik pay.

Sponsorlu Bağlantılar
—ANSİKL. Zekât, “islamın şartlan" denilen 5 temel görevden biri olarak Hz. Muhammet'in Medine'ye göçmesinden 2 yıl sonra farz kılındı. Zekâtın farz olması Ku- ran'ın buyruğu kadar, Peygamberin de buyruk ve uygulamalarına dayalıdır. Ayrıca, tüm müslümanlar daha sonra da zekâtın farz olduğu konusunda tam bir görüş ve uygulama birliği içinde bulundular.
Zekâtın farz olmasının başlıca koşulları:
1. müslüman olmak (müslüman olmayanlar öncelikle bu dine girmekle yükümlü olduklarından, kendilerine zekât farz değildir. Zekât verseler bile bu davranışları ibadet yerine geçmez);
2. özgür olmak (köleler ve herhangi bir nedenle mallarını kullanma kısıtlılığı [hacir] altında bulunanların zekât vermeleri farz değildir);
3. akıllı ve ergin olmak (İslam hukukunda akıl ve erginlik tüm yükümlülüklerin koşulu olduğundan, bu nitelikleri tam anlamıyla taşımayan çocuklar ve akıl hastaları zekât vermekle yükümlü değildirler);
4. nisap* ölçüsüne ulaşmak (mal ya da paranın zekât yükümlülüğüne konu olabilmesi için nisap ölçüsüne ulaşması koşulu aranır: gümüşte nisap 200 dirhem [640 g], altında 20 miskal [96 g], devede 5 adet, sığırda 30 adet, koyun ve keçide 40 adet. Para ve öteki malların nisabı altın ya da gümüşün değerine göre hesaplanır. Bir malın nisabının saptanmasında temel gereksinimler [havaic-i asliye] hesap dışı tutulur. Ayrıca, yalnız gelir getiren mallar göz önüne alınır);
5. havelan-ı havi (bir müslü- manın zekât vermekle yükümlü tutulabilmesi için nisap ölçüsünde mala sahip olmasından başlayarak aradan bir yıl geçmesi gerekliliği vardı, yıl içindeki azalma ve artmalar göz önüne alınmaz; ancak, tarım ürünleri zekâtı için bir yıl geçme koşulu aranmaz)

Kuran'ın Tevbe suresi’nde (IX, 60) kendilerine zekât verilebilecek olanlar şöyle sıralanır:
1. yoksullar]fukara) [nisap ölçüsünde malı bulunmayanlar];
2. miskinler (mesakin) [temel gereksinimlerini bile karşılayamaz durumda olanlar];
3. zekât tahsildarları (amiller) [ bunların topladıkları zekât, gerekli yerlere harcanmak üzere hâzineye aktarılır];
4. mûellefe-i kulub (yeni müslüman olup gönülleri İslamlığa ısındırılmak istenenler);
5. köleler (mükâtep) [özgürlüklerini satın almak için efendileriyle anlaşmış bulunanlar];
6. borçlular (borçlarını ödeyecek durumda olmayanlar ya da borçlarını ödediklerinde mal ve para varlıkları nisap ölçüsünün altında kalanlar);
7. yolcular (ülkelerinde mallan bulunsa bile yolda gereksinim içinde bulunan kişiler).

Öte yandan, bir müslümanın "usul” (baba, dede vb.) ve “füru” (çocuklar, torunlar vb.) denen yakın akrabalarıyla eşine zekât vermesi caiz değildir. Zekâta değer görülen akrabalar, kardeşler başta olmak üzere yukarıda belirtilenler dışında kalanlardır. Ayrıca, yakın ve uzak komşuların daha dindar ve erdemli olanları da yeğlenebilir. Zekât verirken niyet etmek gerekliyse de bunu alan kişiye verilenin zekât olduğunu açıklamak gerekmez. Zekât (nisap ölçüsünü aşmamak koşuluyla), bir kişiye verilebileceği gibi, çeşitli kişiler arasında da bölüştürülebilir.
Zekâtlık mallar 7 öbeğe ayrılır:
1. Altın, gümüş, ziynet eşyası ve nakit paraların zekâtı. En az 20 miskal altını, 200 dirhem gümüşü ve bunların birinin değerinde ziynet eşyası ya da nakit parası bulunan müslüman zengin kişi sayıldığından, bu mallarının nisap oranı olan kırkta birini zekât vermesi farzdır.
2. Madenlerin zekâtı. Fıkıh kitaplarında doğal yeraltı zenginlikleri olarak tanımlanan madenler başlıca
3 bölümde incelenir: a) altın, gümüş, bakır, kalay, nikel, demir gibi izabeye (ateşle yumuşatılıp eritilmeye) elverişli madenler. Bu tür madenlerin beşte biri zekât payı olarak devlete verilir; b) kireç, taş, alçı, yakut, elmas gibi izabeye elverişli olmayan madenlerden zekât payı ayrılması gerekmez. Bunların tümü toprak sahibine ya da bunları bulup işletene aittir; c) su, petrol, zift gibi sıvı durumdaki madenlerden de zekât vermek gerekmez. Ancak, cıva madeni, sıvı olmasına karşın birinci türdeki madenler arasına girer. Eski fıkıh bilginlerinin ekonomik değeri yüksek olan cıva hakkındakı bu görüşlerini göz önünde tutan bazı çağdaş müslüman bilim adamları, bugün çok önemlj ekonomik değer kazanan petrol, likit gaz vb. gibi sıvı madenlerden de devletin zekât payı alması gerektiğini savunmaya başladılar.
4. Koyun ve keçilerin zekâtı. 40'a kadar zekâttan muaf olan bu küçükbaş hayvanların 40-120'si için 1 koyun ya da keçi; 121-200'ü için 2 koyun ya da keçi; bundan sonraki her 100’û için de fazladan bir koyun ya da keçi zekât verilir. Zekât verilecek hayvanın 1 yaşını dol
durmuş olması gerekir.
5. Sığır ve mandaların zekâtı. Büyükbaş hayvanların zekât nisabı otuzdur. 30-39 sığır ya da manda için 2 yaşına girmiş bir dana; 40-50’si için 3 yaşına girmiş bir sığır ya da manda; 60'ta 2 yaşına girmiş iki dana; bundan sonraki her 30 sığır ya da manda için bir dana ve her 40 sığır ya da manda için de bunlara bir sığır eklenerek zekât verilir. Sığır ve mandanın erkek ya da dişisi zekât verilebileceği gibi, bunların karşılığı para ya da başka bir değerli malla da ödenebilir.
6. Ticaret mallarının zekâtı. Ticaret amacıyla üretilen ya da alım satımı yapılan malların (tekstil, besin maddeleri, sanayi hammaddeleri vb.) nisap ölçüsü, bu maddelerin 20 miskal (96 g) altın tutarındaki değerleridir ve bunlar için değerlerinin kırkta biri oranında zekât verilir.
7. larım ürünlerinin zekâtı. Tüm toprak ürünlerinin onda biri zekât olarak verilir.

Kaynak: Büyük Larousse

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
3 Şubat 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
zekât ingilizcesi
  • obligatory alms

Sponsorlu Bağlantılar

Benzer Konular

8 Ocak 2013 / Ziyaretçi Müslümanlık/İslamiyet
7 Mart 2016 / Misafir Cevaplanmış
27 Eylül 2011 / Misafir Soru-Cevap
13 Aralık 2012 / virtuecat Müslümanlık/İslamiyet