Arama

Yetiştirme Nedir?

Güncelleme: 23 Mart 2016 Gösterim: 1.100 Cevap: 4
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
24 Haziran 2015       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YETİŞTİRME a
1. Yetiştirmek eylemi.
Sponsorlu Bağlantılar
2. Birinin koruyuculuğunda yetişen kimse
3. Yetiştirme yurdu, ana baba gözetiminden yoksun ve haklarında koruma kararı alınan 7-18 yaşlarındaki çocukların barındırılıp yetiştirildiği eğitim kurumu.


—Nalbantl. Yetiştirme nalı, ön ve art ayakları birbirine değen atlara çakılan nal; ön nalın iç kenarına çok derin ters ayar açılmıştır, art nalın dış kolu ağırlaştırılmış, iç kolu da hafifletilmiştir.

—Ormanc. Ağaç yetiştirme, koru ya da orman elde etmek üzere ağaç dikimi ve bakımıyla ilgili işlemlerin tümü.

Çocuk yetiştirmek
Ad:  cocuk-yetistirmek.jpg
Gösterim: 370
Boyut:  20.8 KB

Kaynak: Büyük Larousse

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen NeutralizeR; 23 Mart 2016 21:10
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
23 Mart 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yetiştirme
isim
Sponsorlu Bağlantılar

1 . Yetiştirmek işi.
2 . Birinin koruyuculuğunda yetişen kimse.

Birleşik Sözler
yetiştirme yurdu
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
23 Mart 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yetiştirme ingilizcesi
  • bringing up; breeding; cultivation
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
23 Mart 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yetiştirmek
(-i durum ekiyle kullanılan fiil, -e durum ekiyle kullanılan fiil)

1 . (birini veya bir şeyi) Gitmekte veya gitmek üzere olan bir kimse veya şeye ulaştırmak, ulaşmasını sağlamak:
"Cephemiz susuz; kuru ekmek ve benzini güç yetiştiriyoruz."- F. R. Atay.
2 . (vaktinde) Hazır olmasını sağlamak, tamamlamak, bitirmek.
3 . Birini gerekli bir iş için tam zamanında bir yere götürmek.
4 . Üretmek, büyütmek, geliştirmek:
"Evlerinin bahçesinde bir iki elma erik ağacı yetiştirirler."- N. Cumalı.
5 . İletmek, duyurmak:
"Müjdeyi komşu hanımlara yetiştirmeğe koşmuştu."- H. F. Ozansoy.
6 . mecaz Söylenmemesi gereken bir şeyi hemen söylemek:
"Hiç kalır mı? Ertesi gün valiye yetiştirdiler."- M. Ş. Esendal.
7 . mecaz (çocuk için) Gelişip büyümesine özen göstermek:
"Munise'yi güzel ahlâklı bir kadın olarak yetiştirecektim."- R. N. Güntekin.
8 . mecaz Eğitim, öğrenim sağlamak:
"Birbirlerine lânetler ede ede yetişecek nesillerle bir cemiyetin yükselmesine imkân var mıdır?"- O. S. Orhon.
9 . Sağlayıp vermek:
"Sigara yakmak isteyenlere kibrit yetiştirir."- H. Taner.
10 . Yetmesini sağlamak.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
23 Mart 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM
yetiştirmek ingilizcesi
  • to bring sb up, to nurture; to breed; to train; to coach; to bring sb on; to grow, to raise, to cultivate; to send (information); to make do, to manage; to throw up
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

15 Haziran 2017 / sahin20 Ziraat
17 Kasım 2007 / H€L€N Taslak Konular
9 Haziran 2007 / P.u.S.u Taslak Konular
12 Şubat 2014 / Misafir Cevaplanmış
17 Ocak 2015 / shadowdancer Taslak Konular