SAMURAY a. (japonca samurai, samu- rau, hizmet etmek’ten). Bir daimyo'nun (derebeyi) hizmetindeki savaşçı.
—ANSİKL. Merkezileşmemiş derebeylik döneminde (XVII. yy.’dan önce) samurayların çoğu, çarpışmalarda daimyolarının yanında yer alan çiftçilerdi: bağlılıklarına karşılık, ücretlerini pirinç olarak alırlardı. Ayrıca kendilerine iki kılıç taşıma ayrıcalığı tanınmıştı. Ateşli silahların ortaya çıkmasından ve hisarların inşa edilmesinden sonra samuraylar daimyonun şatosunda gerçek bir saray erkânı oluşturdular Böylece, sadece silahşörlük yapan askeri bir kastın (büke) üyeleri olan samuraylar ile köylüler arasındaki farklılaşma daha da belirginleşti. Tokugavalar'ın başa geçmesini izleyen uzun barış yılları, samurayları asalak bir sınıf haline getirdi. Ama şiddetli milliyetçilikleri, askeri eğitimleri ve sınıflarının gerilemesine yol açan şoguna besledikleri kin, samuraylann imparatorluğun yeniden kurulmasında ön safta yer almalarına yol açtı, imparatorluğun yeniden kurulması 1868’de tamamlanınca, modern teknikleri ilk benimseyenler samuraylar oldu. Samuraylar, buşido ("savaşçıların yolu”) adı verilen şeref yasasına körü körüne uymak zorundaydılar.
Sponsorlu Bağlantılar
Kaynak: Büyük Larousse
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.