Arama

Çatal Nedir?

Güncelleme: 25 Nisan 2017 Gösterim: 7.892 Cevap: 6
VerSchL@GeN - avatarı
VerSchL@GeN
Ziyaretçi
23 Kasım 2007       Mesaj #1
VerSchL@GeN - avatarı
Ziyaretçi

ÇATAL

Ad:  Çatal.jpg
Gösterim: 886
Boyut:  14.4 KB

a. (çatmak'tan çatal).
Sponsorlu Bağlantılar
1. Sapının ucunda, ağza götürülmek üzere yiyeceğe batırılan dişlerin bulunduğu sofra servisi aracı. (Çatalın diş sayısına ve uzunluğuna göre kullanılacağı yer değişir: servis çatalı, limon çatalı vb.)
2. Genellikle iki kola ayrılmış (daha çok da olabilir) dal ya da değnek.
3. Yol, ağaç vb şeylerin ayrım yeri.
4. Dallı şeylerin her bir kolu: Dal ucundaki üç çataldan bin kırılmış.
5. Yaba, dirgen gibi tarım araçlarının iki dişli olanı.
6. Çatal atmak, bir işe burnunu sokmak (arg). ll Çatal görmek, bir şeyi çift görmek; net görememek.

—Aktar. Kaldırıcı arabaların çoğunda bulunan ve paletlenmiş yükleri alma ya da bırakmada kullanılan donanım. ll Asılı kaldırma çatalı, alt kısmında ıkı yatay kiriş bulunan bir çatkıdan oluşmuş donanım; yük bu ktrfşlere yüklenerek bir kaldırma aygıtına asılır.

—Ask. Çatal genişliği, topçunun atış tanzimi sırasında çatal teşkilini sağlayan iki atış arasındaki açıklık. ll Çatal teşkili, topçu tanzim atışı sırasında seçilen hedefin biri uzun, öteki kısa yapılan iki atım arasına alınması. (Bk. ansikl. böl.)

—Ask. tar OsmanlI ordusunda kullanılan, demirden yapılmış bir tür basit silah. (Birbirine koşut, sivri ve yanlarında ay biçimli çengelleri bulunan iki uçtan yapılan çatallar, zırh parçalamak amacıyla kullanılırdı.)

—Atç. Tırnak çatalı - TIRNAK- ÇATALI

—Balıkç. Balık oltasını su kenarında tutmak için kullanılan, V biçiminde dal ya da metal parçası.

—Balist. Bir merminin atış dağılma dikdörtgeninde, değeri dört olası sapmaya eşit olan öğe. (Deneme atışı, hedefi bir çatal içine almalıdır.)

—Bisikç. FURŞ'un eşanlamlısı.

—Cerr. Çatal sırtı, döner kemiğin alt ucundaki bir kırıktan ileri gelen ve bileğe çatal biçimi eğrilik veren şekil bozukluğu.

—Denize. Yarım serenlerin ve bumbaların direğe bağlı bölümlerinde bulunan ayça biçiminde tahta.

—Esk. sil. Ateş etmek için nişancının alaybozanı ya da arkebüzü dayamasına yarayan ve sivri demir tabanı toprağa çakılan tahta saplı iki kollu dövme demir parça. (XVI. - XVII. yy.)

—Mak. san. Bir parçanın ekseni boyunca yer değiştirmesi ve bir transmisyon organını çalıştırması için bu parçayı iki kolu arasına alan mekanik parça (örneğin, vites kutusunda grup dişlisi kumanda çatalı) otomobil transmisyon kutusu çatalının konumu.

—Ormanc. Yerden 6-7 m yukarıda iki ana gövdeye ayrılan ağaca denir. ll Ağacın ya da ana sapın iki kalın dala ayrıldığı yer.

—Oy Çatal atmak, satrançta bir taşı, kar şı tarafın daha değerli iki taşını birden teh dit edecek biçimde sürmek.ll Çatal yemek ya da çatala düşmek, satrançta karşı tarafın çatal atması durumuyla karşılaşmak.

Kaynak: Büyük Larousse

Son düzenleyen Safi; 25 Nisan 2017 16:44
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
19 Haziran 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  çatal.jpg
Gösterim: 737
Boyut:  9.6 KB

ÇATAL


—Ölçbil. Duyarlı bir terazide, dengeyi sağlamak için oka bağlı yatay, sabit bir cetvel üzerine oturtulan kıvrık metal telden ek ağırlık. (Çatalın ortadaki bıçağa olan uzaklığı kefeye konulması gereken ek ağırlığın kesrini verir. 1 cg'lik bir çatal, 0,1 mg duyarlılıkla tartmayı sağlar.) ll Çatal mastar, aralıkları birbirinden çok az farklı iki çatalı olan mastar; iki çatalın aralıkları arasındaki fark toleransa eşdeğerdir.
Sponsorlu Bağlantılar

—Sil. Arbalet çatalı, Ortaçağda arbaletlere ya da toplara kundak görevi yapan destek.

—Tekst. Atkı çatalı, mekanik dokuma tezgâhlarında, atkı durdurma düzeneğinin bir parçası.

—Zool. Sıçrarkuyruklularda sıçramaya olanak veren çift karın eklentisi. ll Pulkanatiılarda çiftleşme aygıtının bir bölümü. ll Eumalocostraca öbeği üyeleri dışında, kabukluların çoğunda bulunan, çatal biçimli kuyruk yapısı. (Çatal, karnın ya da telsonun son bölümünde bulunan yapraksı ya da ipliksi bir çift eklenti içerir.) (Eşanl. FURKA.) ll Geyik boynuzunun sonradan çıkan dallarından her biri.

♦ sıf.
1. Çatal biçiminde olan; çatallanan.
2. Çatal avuç, yan yana getirilip birleştirilen iki avuç. ll Çatal kazık, tutumları birbiriyle çeliştiği için bir işin gidişini engelleyen yetkili kimseler. ll Çatal ses, iki ayrı perdeden çıkıyormuşçasına kulak tırmalayan ses.

—Ask. Çatal ayak, piyadelerin kullandığı çeşitli silahların istenilen yerde kolaylıkla mevziye sokulmasını ve etkili atış yapabilmesini sağlamak amacıyla namlu altına konulan iki ya da üç kollu metal desteklere verilen ad. (Çoğunlukla hafif makineli tüfeklerde iki, ağır makineli tüfeklerde ise üç ayaklı olarak kullanır.) ll Çatal kundak, taktik alanda kullanılan toplarda ateş mevzisine sağlam biçimde yerleşmek ve topun hedefe kolaylıkla yönelmesini sağlamak amacıyla topun namlu ve kamasının yerleştirildiği, çift kollu çelik kundağa verilen ad. (Atış sırasında topun geri tepme etkisiyle gömülerek açılarının bozulmasına, nişan hattının değişmesine engel olur.)

—Ask. tar. Çatal bayrak, yeniçeri orta ve bölüklerinin sarı-kırmızı renkteki birlik bayraklarına verilen ad.

—Avc. Çatal boynuz, geyik ya da karaca boynuzunun parçalara ayrılan ve çatal yapan uç bölümü.

—Biyol. Uzunluğunun ortasına kadar dar bir açıyla ikiye ayrılmış olan. (Yılanların dili çataldır Yapraklar, sûlükdallar taçyapraklar, boyuncuklar aynı şekilde çatal olabilir.)

—Denize. Çatal döşek , ağaç gemi inşaatında, baştaki ve kıçtaki en uç noktalara yerleştirilen döşek. ll Çatal flama, uçkurluğu çımasından enli, çatal biçiminde işaret sancağı.

—Marangl. Çatal geçme, kapı çatıları, pencere pervazları ya da pervazlı mobilyalarda kullanılan, basit ve desteksiz zıvanalı birleştirme.

—Oto. Egzos çatal borusu, motorun iki çıkış manifoldunu susturucu borusuna bağlamaya yarayan "Y” biçimindeki parça.

—Teknol. Çatal çivi, U biçiminde kıvrılmış, uçları sivri, başsız çivi. ll Telleri desteklere tutturmada (kafes dikenli tel vb.) kullanılan, U biçiminde, iki ucu sivri çivi. ll Plak model kalıpla dökümde kulakları gereken konumda tutmaya yarayan parça.

—ANSİKL. Aktar, iki tür kaldırma çatalı vardır. Birincisi c biçimindedir ve yapı şantiyelerinde paletlenmiş tuğla, asmolen, çimento torbaları vb. gibi yükleri boşaltma, depolama, kaldırma ve toplamada kullanılır. İkincisinde, yükün ağırlığı ne olursa olsun, çatalları yatay tutmaya yarayan bir özdengeleme düzeneği vardır. Devinimli kren ya da yapı kreni, köprülü kren ya da portik gibi bir kaldırma aygıtına asılı olarak; özellikle dar depolarda, gözleri ya da sehpaları boşaltmada kullanılır.

—Ask. Çatal teşkil: için yapılan atışlardan kısa olanına "çatalın kısa haddi", uzun olanına ise "çatalın uzun haddi" denilir. Atımlar arasındaki mesafe, hedefin durumuna göre ayarlanır. Genişliği olmayan, nokta hedefleri için iki atım arasındaki açıklık 100 m'ye kadar indirilebilir. Geniş ve dağınık hedefler (yayılmış piyade, yürüyüş kolu, karargâh vb.) için atım aralığı 200-400 m yapılarak "tesir atışı" başlatılır.

—Folk. Çatalın Orta Asya Türkleri'nce kullanıldığına ilişkin ilk bilgiler, XIII. yy.'da Cengiz Han'ın oğullarının sarayında elçilik göreviyle bulunmuş olan gezgin ve rahip VVİlhelm Rubruk'un Seyahatname adlı kitabında bulunmaktadır. Yapılan araştırmalara göre çatal Anadolu'da dirgen, zıpkın, yada-kaşık gibi adlar almıştır. Topkapı sarayı müzesi'nde, osmanlı saraylarında kullanılmış, değerli madenlerden yapılmış çatallardan örnekler vardır.

Kaynak: Büyük Larousse

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 25 Nisan 2017 16:48
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
19 Haziran 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM

çatal


isim
1 . İki veya daha çok kola ayrılan değnek.
2 . Yol, ağaç gibi, kollara ayrılan şeylerin ayrılma yeri.
3 . Dallı olan şeylerin her kolu:
"Sağ eliyle çatal sakalının birini bırakıp birini tutuyordu."- Ö. Seyfettin.
4 . Yemek yerken kullanılan iki, üç veya dört uzun dişli çoğunlukla metal araç:
"Çatalı elinden düştü, ağzı açık kaldı."- P. Safa.
5 . Dirgen.
6 . sıfat Ucu kollara ayrılmış.
7 . sıfat İki taraflı:
"Evlerinin önü çatal pınarlar / İçerler suyunu beni anarlar."- Halk türküsü.
8 . sıfat İki anlamlı, iki türlü anlaşılabilir.
9 . Bir tür olta iğnesi.

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
çatal görmek

Birleşik Sözler
çatal ağız
çatal aşı
çatal ayak
çatal bel
çatal bıçak takımı
çatal çivi
çatal don
çatal iğne
çatal kargı
çatal kazık
çatal kundak
çatalkuyruk
çatal sakal
çatal ses
çatal zıpkın
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
19 Haziran 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

çatal ingilizcesi




1. fork (used for eating, serving, etc.).
2. fork, bifurcation.
3. prong; branch of a forked object.
4. pitchfork.
5. forked.
6. (word) which has a double meaning.
7. involved, difficult.
8. cracked (voice).
– anahtar a key with two points or edges.
– bel digging fork.
– bıçak silver, silverware, Brit. cutlery.
– çekiç claw hammer.

– çutal
1. cracked (voice).
2. very complicated.

– görmek to see double.
– kazık a difficult business, a complicated affair the outcome of which is doubtful.
– matal kaç çatal a children´s game.
– sakal forked beard.
– tırnak cloven hoof.
– tırnaklı cloven-hoofed.
– yeri fork, bifurcation."
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
19 Haziran 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM

ÇATALLANMA


a. Antropol. Çatallarıma ilkesi, akrabalık kuramında, bir bireyle doğrudan akraba olmayan yakınları arasındaki akrabalık ilişkisinin, aynı cinsiyetten ya da karşıt cinsiyetten gelmelerine göre, terminoloji bakımından ayrımjaştırılmasını sağlayan ölçüt.

—Termodin. Çatallarıma olayı, kimisi doğrusal olmayan dönüşüm denklemleri kullanılarak, belli değişkenlerin ve belli denetim parametrelerinin fonksiyonu biçiminde tanımlanmış makroskobık bir sistemde, belli bir X parametresi İçin, Xk kritik değerlerinin varlığı; bu değerlerden birinin üstünde, Xk değeri için X<Xk değerlerinde elde edilmiş çözüme özdeş, kararlı yeni' çözümler veren denklemler, bu değerin ötesinde çatallanır. (Başlıca çatallanma örnekleri şunlardır: biyolojide, çeşitli dönemlerde biyolojik ritimlerin varlığı ya da embriyonun gelişmesi sırasında, üç boyutlu biçimlerin oluşumu; kuvan- tum optiğinde, bir lazer için, bağdaşık ışık yayım eşiğinin varlığı; elektronikte, kimi devrelerdeki özuyarma olayı; akışkanlar mekaniğinde, alttan ısıtılan yatay bir atış- kan katmanında, hücre biçimli [Bönard hücresi] üç boyutlu devrinimlerin başlaması.)

Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
19 Haziran 2016       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ÇATALLANMAK gçz. f.
1. Çatal gibi ikiye ayrılmak: Kent çıkışında yol çatallanıyor.
2. Ses sözkonusuysa, çatallaşmak.

ÇATALLAŞMAK gçz. t.
1. Bir iş sözkonusuysa, iki ya da daha çok olasılık ortaya çıterak anlaşılması, çözümlenmesi güç bir duruma gelmek, karışmak: Yönetim kurulunun çekilmesiyle işler daha da çatallaştı.
2. Ses sözkonusuysa, çatallı çıkmak, çatallanmak.

Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
19 Haziran 2016       Mesaj #7
Safi - avatarı
SMD MiSiM
ÇATALLI sıf.
1. Çatalı olan ya da çatal biçimindeki şey için kullanılır: Çatallı dallar.
2. iki ya da daha çok olasılığı olan, karışık, çapraşık durum için kullanılır: Çatallı bir iş.
3. Düzgün çıkmayan, pürüzlü ses için kullanılır.

—Aktar. Çatallı yükleyici — ÇATALLI YÜKLEYİCİ ARABA

—Müz. Çatallı döner disk, arpın mekanizmasında telin boyunu kısaltarak bir yarım ton daha tiz ses vermesini sağlayan küçük çengel. (Çatallı döner disk, pedal aracılığıyla harekete geçer. Her pedal, aynı notaları veren tüm tellerin disklerini harekete geçirir.)

Kaynak: Büyük Larousse
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

4 Temmuz 2012 / aslankral123 Cevaplanmış
19 Temmuz 2012 / büşra_sarah Taslak Konular