Arama

Musluk Nedir?

Güncelleme: 24 Ocak 2016 Gösterim: 13.711 Cevap: 3
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
24 Kasım 2007       Mesaj #1
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı
Musluk

Sponsorlu Bağlantılar
180px Wasserhahn


Ev içi musluk - çoğunlukla mutfak ve banyoda bulunur.

200px Wasserhahn1


eski tip musluk

Musluk, su tesisatında boruların bitiş noktasında kontrollü olarak akışı sağlayan armatürlerin genel adı. Musluklar genelde krom kaplıdır.
Genelde Banyo, tuvalet, mutfak gibi ıslak hacimlerde bulunurlar. Banyo bataryası, Eviye bataryası, Lavabo bataryası gibi musluk türleri vardır.
Musluk kelimesi halk arasında tek musluk başına sahip türleri için kullanılır fakat bu yanlış bir kullanım biçimidir. Tek musluk başlı musluklar uzunmusluk, kısa musluk ve çamaşır musluğu olarak 3'e ayrılır. Bahçe musluğu gibi türleri de vardır. Birden fazla musluk başı içeren musluk çeşitlerine batarya denir.
X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
31 Aralık 2009       Mesaj #2
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
musluk -ğu
isim Arapça masl°k
Sponsorlu Bağlantılar

1 . Takıldığı boru veya kabın içindeki akışkanı, istenildiğinde akıtabilecek bir düzende yapılmış açılır kapanır alet:
"Ben suratımı buruşturdukça, bir yaz öğlesinde yarı açık kalmış bir musluktan akarak ak mermer bir yalakta şarkı söyleyen serin bir su gibi gülsün o!"- N. Hikmet.
2 .
El yıkamaya yarayan yer, lavabo:
"Beni musluğa götüren namuslu polisler kurtulduğumu görünce sevindiler."- A. Gündüz.

Birleşik Sözler
rakorlu musluk

hava musluğu
DERUNİ - avatarı
DERUNİ
Ziyaretçi
2 Haziran 2011       Mesaj #3
DERUNİ - avatarı
Ziyaretçi
MUSLUĞUN TANIMI VE ÇEŞİTLERİ

“Musluk” kelimesi, Arapça da devamlı su akan boruanlamına gelen “maslak” kelimesinden dilimize geçmiştir. Şemseddin Sami, muslukkelimesini, “Kâmus-i Türkî”de: “Suyu istenildiği vakit akıtıp istenildiği vakitkapamak üzere çeşme vesaireye takılan burma” olarak tanımlamıştır.
Celal Esat Arseven ise Sanat Ansiklopedisi’nde musluğu “Borudan gelen suyuistenildiği vakit kesmeye veya akıtmaya mahsus olarak çeşmelerdeki boruağızlarına takılan tunç veya pirinçten bir alettir ki, üstünde bulunan kulakgibi yerinden burulduğu vakit içindeki delik yana gelerek suyun geçmesine maniolur.” şeklinde tanımladıktan sonra şunları eklemektedir: “Burulduğu içineskiden buna burma denilirdi. Sonraki maslak kelimesinden gelen musluk tabiritaammüm etmiş ve burma tabiri terk olunmuştur.” Aynı eserin “Burma” maddesindeise “Musluğa verilen eski isimdir. Su borularının çeşmedeki ağzına takılan veburularak açılıp kapatılan eski şekil musluklar ki, bunlara ‘çeşme burması’denilirdi.” şeklinde tanımlanmıştır.

Musluk günümüzde kullanılan ansiklopedilerden MeydanLarousse’da ise; “Dışarıdan idare edilen bir tapa yardımı ile bir boru içindekiakışkanı durduran veya yeniden başlatan cihaz” olarak tanımlanmaktadır.

Musluk, dilimizde sadece su için değil, diğer sıvılarve gazlar için de kullanılan bir sözcüktür. Musluklar içinde önemli bir bölümükapsayan su muslukları ise asırlardan beri kullanılan ve bilinen basitaparatlardır. Muslukla birlikte vanalar da suya yön vermek, kontrol etmek içinkullan›lan önemli unsurlardan biridir.

Eski musluklar kullanıldıkları yerlere ve şekillerinegöre çeşme muslukları, sebil muslukları, semaver ve kazan muslukları, şadırvanmuslukları, lavabo muslukları, fıçı musluğu, köşk ve kasırlarda bayanlartarafından el yüz yıkamak için kullanılan musluklar, hamam kurnaları üzerinetakılmış musluklar gibi sıcak ve soğuk suyu birlikte akıtan musluklar olaraksınıflandırılmaktadır.
Bu musluk tiplerinden mahalle çeşmelerinde kullanılan horhor tipi olanlarözellikle suyun tazyikle aktığı ve bu akan suyun sesinden ismini almış olanmusluklardır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür A.Ş.’nin yayımladığı,İstanbul’un ilçe ve semtlerinin hikâyelerinin anlatıldığı kitapta, İstanbulFatih ilçesindeki Horhor semtinin konu edildiği bölümde, fetihten sonra FatihSultan Mehmet’in Fatih’te dolaşırken bu bölgede yeraltından kuvvetli suseslerinin geldiğini ve buraya çeşme yapılmasını istediği aktarılır. HorhorÇeşmesi yapılan çeşmeye Horhor Çeşmesi adı verilmesinin nedeni bu olduğurivayet edilir. Çeşme, daha sonra içinde bulunduğu mahalleye de adınıvermiştir.
Avrupa dillerinden esinlenerek günümüzde musluklara, bataryalara “armatür” dedenilmektedir. Musluklardan soğuk ve sıcak su kullanımına imkân veren tiplerinebatarya denmektedir. Bunun yanında, batarya ve musluklar, açma-kapama mekanizmalarınagöre de salmastralı musluklar, seramik diskli musluklar, küresel salmastralımusluklar olarak sınıflandırılmaktadır.
Günümüzde genel olarak “Banyo ve Mutfak Armatürleri” tanımı daha çokkullanılmaktadır.

Armatürler, kullanım şekline göre manüel, zaman ayarlıve fotoselli-otomatik olarak sınıflandırılmaktadır. Ayrıca, yangın musluğu,boşaltma musluğu, şamandıralı musluk, şadırvan musluğu, çamaşır musluğu,taharet musluğu ve laboratuar musluğu gibi pek çok musluk farklı kullanımalanlarına ve kullanım amaçlarına göre üretilmekte ve tanımlanmaktadır.Kullanım suyu musluğu ya da İçme suyu musluğu olarak da tanımlanan vekullanılacak suya göre üretilen musluklar da mevcuttur.

Gelişen ihtiyaçlar doğrultusunda pirinç hammaddeyanında su dışı kullanımlar için akışkanın kimyasal yapısına uygun olarakendüstriyel plastik ve paslanmaz malzemelerden de musluklar üretilmektedir.

MUSLUĞUN KISA TARİHİ

OsmanlI toplumunda çeşmeler gündelik yaşamda önemlibir yer tutarlar. Bu çeşmelerin ayrılmaz parçası olan ve insanları suylabuluşturan musluklar su kültürümüzün ana elemanlarından biridir. Çeşitli diniinanışların etkisiyle Osmanlı toplumunda hakim olan akar su kültürü ile sularınmusluklar aracılığıyla kirleri alıp götürdüğü insanları arındırdığı veinsanların ibadet etmesi için abdest almasında aracılık eden musluk bukutsallığa aracılık etmektedir. 19. yüzyılın üçüncü çeyreğine kadar hâkim olanmahalle ve sokak çeşmelerinde kullanılan musluklar 19. yüzyılın sonlarındanitibaren Osmanlı gündelik yaşantısına hakim olan kent kültürü ile beraber artıkyavaş yavaş evlere de girmeye başlamış ve bu dönemde ev lavabolarındaİstanbul’da imalatı yapılan tekli musluklar, bataryalar kullanılmayabaşlamıştır. 20. yüzyılın başlarında ise artık Avrupa’dan da Osmanlı pazarıiçin özel olarak üretilmiş olan porselen burmalı, çiftli banyo muslukları(bataryaları) ve özellikle Barok kültürünün etkili olduğu musluklarkullanılmıştır. Halk zaman içerisinde ahşap evlerden apartmanlara geçmeyebaşlamış musluklar, çeşmelerden lavabolara geçerek mahalle kültüründen kentkültürüne geçiş sağlanmıştır.

Musluğun insan yapısı ve nesneler dünyasındaki işlevi,öncelikle kullanım değeri açısından önem taşımaktadır. Yüzünü yıkamak ya dasusuzluğunu gidermek için bir ırmak kenarına gitmek zorunda kalan insan ileihtiyacını musluktan karşılayan insan uygarlığı gösterir. Musluk insanıngündelik yaşamına kolaylıklar getirir. İnsanın su ile ilişkisini doğrudansağlayan musluk pratik bir işlev üstlenmiştir.

Musluklar üzerine takıldığı çeşmelerle birlikte birmimari anıta dönüşürler. Dinî yaşantıda su kültürünün önemli bir yeri vardır.Su, cennetteki doğanın kaynağıdır ve yeryüzündeki insan doğasını arındırır.Çeşmedeki musluğa uzanan el, kendisine şifa veren, ruhunu huzura kavuşturansuyla manevi bir atmosfere girer. Cami, kilise, havra, mezarlık, kervansaray vehamam gibi yapılarda yapılan çeşmeler ilahi bir atmosfer oluştururlar. Geçmişyüzyılların estetik beğenisi yansıtan musluklar bugün antika konumundadır.Tarih boyunca kullanım değeri değişmeyen musluklar, değişen estetikdeğerleriyle vazgeçilmezliklerini sürdürür.

Anadolu Selçuklularının Anadolu’da yaptırdıkları çeşme,hamam, şadırvan gibi su kullanım tesislerine kaynaklardan su getirildiğibilinmektedir. Bu tesislerde, özellikle çeşmelerde, su doğrudan yalağadökülmeden önce bazen bir taş oluktan veya ağaçtan oyulmuş bir çörtenden, bazende madeni bir borudan yalağa akardı. Ancak, Anadolu Selçuklarından günümüzekadar gelebilen çeşme ve bu çeşmelerden lülesi orijinal olanların sayısı yokdenecek kadar azdır.

Musluğun öncüsü olarak kabul edilen ve çeşmelerde suyunaktığı yerlere takılan bu madeni borulara daha sonraları “lüle” adıverilmiştir. Osmanlı çeşme mimarisinde çok kullanılan ve aynı zamanda bir “suölçme birimi” olan lüle, Selçuklular zamanında da kullanılmıştır. Çeşme ileilgili en mühim terim olan “lüle” için de M. Zeki Pakalın’ın Osmanlı TarihiDeyimleri ve Terimleri Sözlüğü’nde şöyle tanımlanmıştır: “Lüle: Su ölçülerindenbirinin adıdır. Dört(masura) bir lüle sayılırdı. Tapu kayıtlarında lüleyazılmaz.”masura” nadir olarak da “hilal” yazılırdı.” Sanat Ansiklopedisi’ndebunun için şu izahat vardır: “Bendlerde toplanan ve şehre isale edilen sularınevler, çeşmeler, hamamlar ve saireye muayyen miktarlarda verilmesi için suyumaksemlerde ölçmeye mahsus üstüvani şekilde küçük ve ince bir boru parçasıdırki su akan boruların ucuna veya maslak teknelerinin kenarındaki delikleretakılır. Lüle tabir olunan bu ölçü yuvarlak bir küre şeklinde ve otuz dirhemsikletinde bir kurşunun girebileceği kadar bir delikten akan su miktarıdır. Birlüle 4 masura ve her masura 4 çuvaldız itibar edilir. Çuvaldız tabiri budelginin çuvaldız kalınlığında olmasındandır. Bir çuvaldız su, bir masuran›ndörtte biri ve lülenin on altıda biridir.

Zamanında büyük konaklara ve hamamlara gelen sular mülksahipleri tarafından bir para mukabilinde satın alınır ve tapularında yazılanmiktara göre su alma hakları olurdu. Filan konağın veya hamamın bir lüle, ikimasura suyu var denirdi. Bu su hakkı emlak gibi tapu ile alınır satılırdı.
İlk dönemler taş çörten olarak tabir edilen uzun oluklardan sular akıtılmış,daha sonra madeni oluklar kullanılmıştır. Özellikle Antik devir, Selçuklu veOsmanlı dönemlerinde hayvan figürlü çörtenlere, musluk lülelerinde görmekteyiz.Yılan başlı, ejder başlı, aslan başlı musluk lülelerini sıkça kullanılmıştır.

Musluklarda ejder, yılan, aslan gibi güçlü hayvanmotifleri, idoller (insan figürü) ve medusa figürleri, stilize bitki motifleri,tekkede kullanmak üzere tekke sembolü figürlü, geometrik desenlerkullanılmıştır. Bu figürler zaman içerisinde değişikliğe uğrayarak Anadolu’daİslamiyet’in kabulüyle beraber insan ve hayvan tasvirleri azalmış, Müslümantebaa inanışları doğrultusunda bitkisel motifler, suyun ağız kısımlarında sarıkfigürleri, burma kısımları Mevlevi formlu veya Bektaşi tekkelerinde Ehl-i Beytsembolleri olan Hz. Ali’nin kılıcı, stilize Oniki imam figürlerikullanılmıştır. Eski Hunlar döneminden kalan güçlü bir hayvana aitbiçimlendirilmiş nesneyi gündelik eşyalarda kullanarak üzerlerinde veyayakınlarında bulundurarak o gücün kendilerine geçmesini ümit eden bu inanışzaman içerisinde Anadolu’da etkisini devam ettirmiş Selçuklu ve Osmanlıdöneminde de kullanılarak zanaatkârlar arasında işlenen en popüler konulardanbiri olmuştur. Aslan gücü ve kudreti temsil eder, ejder başının dakötülükten ve düşmandan koruduğu ve içeriye kötülüğün ve düşmanların girmesiniengellediği düşünülmüştür.

OSMANLI DÖNEMİ MUSLUKLARI
İstanbul su uygarlığının başkentidir. Tarihi boyuncaİstanbul’da suyla ilgili tesislere çok önem verilmiştir. DolayısıylaOsmanlılar’dan pek çok musluk kalmıştır. Osmanlı dönemi İstanbulu’ndamuslukların durumu açısından iki çeşit çeşme vardı. Birincisi “sade lüleli”denilen ve sürekli akan çeşmeler, diğeri de “burma lüle” ya da “burma lüleli”denilen çeşmeler.1 Burma lüleli çeşmelerin farkı, elbette ki basit lülelerinyerine konulan burma lüleli musluklardı. Burma lüleli musluklara bazen yalnızca“burma” dendiği de olurdu.

İstanbul’daki her şey gibi, burma lüleli musluklarınüretimi de bir loncaya bağlı olarak gerçekleştiriliyordu. “Dökümcüler Loncası”diye bilinen bu esnaf grubunun Süleymaniye’de, Odunkapısı civarında faaliyetgöstermiş olduğu bilinmektedir.
Halk arasında bakır madeni kutsal sayılmıştır. Dolayısıyla, musluklar, şifatasları gibi suda kullanılan birçok eşya bakır, bakır alaşımlarındanyapılmıştır. Anadolu Selçukları döneminde ve Osmanlı ilk dönemlerindebakır-kalay alaşımı olan bronzdan, 18. yüzyıl–19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyılbaşlarında bakır-çinko alaşımı olan ve halk arasında renginden dolayı sarı diyebilinen pirinç alaşımından yapılmıştır.

Türk-İslâm şehri olarak İstanbul’da suyun mümkünolan her yere götürülmesine çalışıldığı gibi, yerinde kullanılmasına, zayi veisraf edilmemesine de dikkat edilirdi. Aslında daha ilk başta bunun önünegeçilebilecek şekilde davranılır, su verilecek yerin ne kadar suya ihtiyaçduyacağı hesaplanır ve o kadar su verilirdi. Ama lüle adı verilen, çeşme vemusluklara takılan küçük boruyla yapılan bir akar sistemi, suyun sürekliakmasına neden olduğundan su israfının önüne geçilemezdi. Su boş yereakar, sokakları çamur kaplardı. Bu duruma karşı kayıtsızlık, “Mahalleçeşmesinden kesintisiz akan su, Osmanlı insanının kafasında sonsuzluk imgesiniyeterince canlandırabiliyordu.” şeklinde açıklanmıştır. Ancak 16. yüzyıllabirlikte su sıkıntısı baş göstermiş, muslukların kullanımıda herhalde en çok bunedenle teşvik edilip yaygınlaştırılmıştır.6 ilk olarak 1560’lı yıllarda çeşmelere“burma lüle” adı verilen musluklar takılmaya başlanmıştır.7 Sürekli akançeşmelerdeki sade lüleler, burmalıya çevrilince o çevrede başka çeşmeleryapılmasına imkan verecek kadar su tasarrufu yapılabilmekteydi. 1577 tarihliMühimme Defteri kaydı, bu durumu açıkça ortaya koymaktadır. Kayda göre, suyunçeşmeden boşuna akmaması için konulan burma lüleden tasarrufla kazanılmış susayesinde yeni çeşmeler yapılabilmiş ve ardından halk israfa bile başlamıştır.

Osmanlı döneminde ilk defa Kanuni Sultan Süleymandöneminde bir ferman yayımlanarak burmalı lülelerin kullanılması zorunlu halegetirilmiştir. M. 1564 tarihli bu fermanda şöyle denmiştir: “İstanbul Kadısınave Suyolu nazırına hüküm ki, bundan akdem anaya enmeğe kabil olmayan bazı sadelülelu çeşmeler gice ve gündüz akub sokakları balçık eyledüginde ötürü zikrolunan çeşmelere burma lüle dakılub artan syu kendü akçeleri ile bazıMüslümanlar çeşme ve muslk bina eylemek istediklerinde (…) çeşmelere burma lüledakılub murad eyliyen Müslümanlar kendü akçeleri ile çeşme ve musluk binaeylemesi içün emr-i şerifim virilmiş idi ol emr-i şerifim mucebince ol aslçeşmelere burma lüle dakılduğundan mahalle imamı ve cemaat akan subağçelerimize ve bostanlarımıza akmak eciliyün bu su bize virilmiştir. Yabanaakarsa aksun lüleye rızamız yoktur deyü emrime muhalefet idüb ve dakılan lüleyibirkaç defa ufatduklarun bildirmegin buyurdum ki, ol asl dakılan lüleyi birkaçdef’a ufatduklarun bildirmegin buyurdum ki, ol asl çeşmelere burma lüledakılduğundan lüleyi ufadan eger sipahi ve sair kullarım ta’ifesi ise kapuma areyliyesin ve eger şehrlü halkından ise mukem hakkından geldükden sonracerimesin aldurasın ve yabana akmak eciliyçün burmayı açuk koyanların dahivech-i meşruh üzre haklarından gelesin. Fe emma bu bahane ile asl suya zarar veziyan gelmekden gayet hazer idesin ve bundan akdem lüleler dakılmış ikenmahallede bazı kimesneler lüleri bozub zayi itmişler dahi buldurasın. (Mezburnazıra virildi.) Fi gurre-i Muharrem 972.”

Kanuni Sultan Süleyman döneminde Mimar Sinan birersanat abidesi olan su kemerlerini yaptırarak Kırkçeşmeler vasıtası ile İstanbulhalkını suyla buluşturmuştur. Malik Aksel’in sözleriyle: “İstanbul’da Bizans’ınbin yılda sarnıç ve mahzenlerde hapsettiği sular, fetihten sonra, sebiller, selsebiller,şadırvanlar çeşmeler, fıskiyeli havuzlar, sertablar ve bentlerle hürriyetinekavuştu.” Mimar Sinan bu dönem itibariyle İstanbul’da su sorununu çözmüştür.Kanuni Sultan Süleyman’ da kendisine evine su hattı çekmesine izin vermiştir.Zaman içerisinde İstanbul nüfusunun artması ve diğer sebeplerle özellikle 16.yüzyıl son çeyreğinde yine İstanbul’da ciddi bir su sıkıntısı çekildiğinde halkarasında Mimar Sinan için evinde izinsiz su hattı çektirip su kullanıyorsöylentileri en sonunda kendisini saraya şikâyet edilmesine yol açmıştır. Bununüzerine Padişah III.Murad 1577 tarihli bir fermanla İstanbul kadısından olayısoruşturmasını istemiştir. Bu fermanda “İstanbul kadısına hüküm k; hala rikabıhümayunuma rık’a sunulub mimar başı olan Sinan için merhum ve mağrifun-lehceddim Sultan Süleyman tabe serahü imaret-i amiresi suyundan bir lüle su alubkendü kapusu önünde bir büyük hazinelü çeşme bina idüb ve çeşme krbindemermerlerden bir sanduk şeklide bir nesne yabdırub çeşme canibinde bir delükkoyub öte canibe künk döşeyip evlerinde hamamlar ve musluklar itdirüb ve taşraçeşmenin lülesine asılan başı bir oluk peyda idüb çeşme lülesine berkidüb suhazinesin günde iki def’a tamamen boşaldub Kağıthane suyu gah serseri ugradugıyire kendü evinde kuyu kazub ve lağım idüb ol kuyuyu dahi istimal idüp ve kendüevi etrafında dükkanlar temam oldugı yerde üstü kurşun örtülü bir damı kesdirübkurşunun kerestenin evine daşıdub vakfa gadir eyledügi hususa vech-i me?rühüzre olmağla Tıb medresesile üç medresenin suyu kalmıyub abdeste ve sairhavayice kifayet eylemedügi ve bunlardan ma’ada dahi bazı husus yazılub şikayetolunmagıyçün vakf-ı mezburun mütevellisi marifeti ile sana gönderildi. Buyurdumki, vusul buldukda gönderilen rık’ada mastur olan mevaddı yerlü yerinde mütevellimarifeti teftiş itradürüb göresin.Fi’l imaret-i amire suyundan bir lüle sualunduğu vaki midür ve temessük ile almışdur ve çeşme kurbinde bina eyledügisanduğun imaret-i mezbure suyuna şer’an zararı varmıdır ve Kağıthane suyuyirine lazum idüb ol suyu istimal eyledügü vaki midir niçin kesmişdir emir ilemi kesmişdir aslı nedir ve sair isnad olunan hususlar vaki midir nedir yerlüyerinde görüb her hususda aslına ve hakikatine vakıf ve muttali olub subutbulduğu üzre mufassal yazub bildiresin (Sahib-i saadete gönderildi) Fi 25 c 985(1577)”.
Bu ferman ile yapılan soruşturma neticesinde ömrünün son demlerinde Mimar Sinanhuzura çıkmıştır. Yapılan soruşturma neticesinde divanda alınan karar ileevindeki suyun kesilmesine karar verilmiştir. Vefat anlarında yanlarındabulunanlar dudaklarını ıslak bir bezle ıslatmak istediklerinde evdeki çeşmeninakmadığını görmüşler ve Mimar Sinan suya hasret bir şekilde vefatetmiştir.
Günümüzde gerek özel koleksiyonlarda, gerekse müzelerinkoleksiyonlarında, çok sayıda musluk vardır. Musluklar kolaylıklataşınabilen ve yeniden yerleştirilebilen eserler olduklarından, kesin olaraktarihlendirilmeleri güçtür.9 Mahalle çeşmelerine takılan burma lülelimusluklar, oldukça sade, hattâ kabaydı. Buna karşın, konaklarda ve saraylardakullanılanlar son derece süslüydü. İşte bu nedenle, muslukların bezemeözellikleri dikkate alınarak bunların nerede kullanımış olabileceklerine dairkabaca bir tahminde bulunmak mümkündür. Örneğin Topkapı Sarayı ’ndakiçeşmelerin, ayna taşları, muslukları ve yalaklarıyla bir bütün olarak elealındıkları anlaşılmaktadır. Üstelik bu çeşmeler ve muslukları, OsmanlıDevleti’nin en güçlü ve zengin olduğu zamanda sarayı ziyaret eden yabancılarınsayısız gözalıcı ayrıntı içinde dikkatini çekecek kadar süslüdür.10şüphesiz bu göz alıcılığı az veya çok saraydaki tüm çeşmeler ve muslukları içinsöylemek mümkündür.

Değişen sanat anlayışı, değişen yaşam biçimiyle içiçebir görüntü çizer. Yalnızca tek su akıtmak için kullanılan musluklar haricidekimuslukların da zaman içinde kullanılmaya başlanmış olduğunu görmekteyiz.Özellikle saray ya da konaklar, 19. yüzyıldan itibaren hem sıcak, hem de soğuksuyu akıtmak için çift kollu musluklar konulmuştur. Örneğin Topkapı Sarayı’nınhamamlarında, soğuk ve sıcak suyu birleştirerek tek ağızdan, veya iki kolubirleşerek iki ayrı ağızdan ya da sıcak ve soğuk suyu iki ayrı ağızdanakıtan yan yana iki musluğun yerleştirildiği görülür.

Cumhuriyet Döneminde Musluklar ve Musluk Üretimi
Cumhuriyet Dönemi’nin ilk yıllarında, Osmanlısanatının son devrine ait olan yeni klasik üslupta geliştirilmiş motiflimuslukların ve çift musluk şeklinde olan bataryaların üretimine devamedilmiştir. Bu yıllarda musluk ve bataryaların imalatı, Ermeni ve Rum ustalarcasadece kum kalıplara döküm yapılarak “kum döküm” olarak tanımlanan yöntemleküçük atölyelerde yapılıyordu. Bu musluk kalıpları o dönemlerde el tipitezgâhlarda ilkel yöntemlerle yapılmaktaydı. Kok kömürüne havaüflenmesiyle eritilen hurda parçalarla yapılan kum döküm işleminde 1950’liyıllardan itibaren atölyelerde kok kömürü yerine brülör-mazotlu ocaklarkullanılmıştır. Zaman içerisinde Ermeni ve Rum ustalar yanlarına OsmanlıMüslüman tebaadan da çıraklar alıp bunları yetiştirmiştir.
Cumhuriyetin ilk yıllarından başlayarak musluklar için bakır alaşımı olanpirinçler tercih edilmiştir.
Cumhuriyet Döneminin ilk yıllarında musluk imalatı yapan Ermeni ustalar veaileler aynı zamanda musluk satışlarını da yine kendileri yapmaktaydı.İstanbul’da Galata’da Perşembe pazarında ve Karaköy civarında muslukçudükkânları bulunmaktaydı. İstanbul musluk ticaretine o dönem büyük katkılarıolan Gasbaryan Ailesinden Gasbar Gasbaryan’›n bir ödemesini yineCumhuriyetimizin ilk inşaat malzemeleri ve musluk ticaretini yapan değerlibüyüğümüz rahmetli Koçzade Ahmet Vehbi Bey (Vehbi Koç) aracılığıyla tahsilettiğini gösteren ve Adell koleksiyonunda yer alan bu doküman, Türk Musluktarihi açısından önemli bir arşiv evrakıdır. Bu vesilesiyle yazıda ismi geçenaileyi anıyoruz ve Vehbi Koç’a da Allah’tan rahmetler diliyoruz.

Musluk gövdesinde sızdırmazlık için cam suyukullanılıyor, dökümden kaynaklanan hatalar lehim ile dolduruluyordu. Ürününtemizliği açısından musluklara tesviye ve polisaj işlemleri uygulanmaya ve kromkaplanmaya başlanmıştır. Musluk üretimi sanayinin başlaması ile ithal ürünlereihtiyaç duyulmayacak kalite ve miktarda üretim gerçekleştirilmiştir. 1960’lıyıllarda yerli sanayinin üretime başlaması ile ithal ürünlere ihtiyaçduyulmayacak kalitede ve miktarda yerli sanayi kurulmuş oldu. Daha sonrakiyıllarda musluklar, döküm tekniğinin yanında “Preste Sıcak Şekillendirme”yöntemiyle üretilmeye başlamıştır. Böylelikle yüzey kalitesi arttırılmış,dökümden kaynaklanan sızdırma problemleri büyük oranda sorun olmaktançıkmıştır.

Batarya dökümünde de taslak elde edilmesinde kullanılanbasit kuma döküm tekniği ile gelişmiş çelik kalıplarda döküm yapılmayabaşlanmıştır. Çelik kalıpta döküm önce elle yapılırken zaman içerisinde “kokildöküm” denen makineli döneme ve alçak basınçlı döküm tekniğine geçilmiştir.
Tala?lı imalat denilen musluk işleme usulleri de bu dönemde gelişmiş, tek tekbasit muslukçu tezgâhları da zaman içerisinde yerini tek bağlama tüm mekanikişlemlerin yapıldığı transfer tezgâhlarına, bilgisayarlı CNC işlememerkezlerine, özel tasarımlı teknolojik makinelere bırakmıştır.
1980’li yılların başında iki el ile sıcak-soğuk suyun karışımını sağlayanbataryaların yanı sıra tek el hareketi ile sıcak-soğuk suyun karışımının vemusluğun açılıp kapatılmasını sağlayan küresel ve seramik diskli salmastragruplu mix seriler devreye girmiştir. Ülkemiz musluk ve vana sanayicileri dünyaşirketleriyle boy ölçüşecek teknoloji ve bilgi birikimine sahip olmuştur. Türkürünü musluk ve bataryalar pek çok ülkede suyu insanlarla buluşturmaktadır.

Günümüzde Musluk- Batarya Üretimi ve Adell

Günümüzde musluk ve bataryaların üretiminde insansağlığına zarar vermeyen, içinden geçen suya karışmayan ve yıllar içinde kronikmetal zehirlenmesine yol açmayan, Avrupa normlarında pirinç bakır alaşımları kullanılmayadevam edilmektedir.
Ülkemizde musluk ve batarya üretiminde pek çok firma üretim yapmaktadır.Teknolojileri, sistemleri, tesisleri ve kalitesi ile dünya şirketleri ile boyölçüşecek ölçeği yakalamış üreticiler mevcuttur. Musluk ve batarya üretenlider kuruluşlardan birisi olan Adell Armatür, modern tesisleri, teknolojikmakina parkı, dinamik mühendis/teknisyen kadrosu ve modern yönetimteknikleriyle armatür ve vana üretmektedir. Adell musluk ve bataryaları, ulusalve uluslararası standartlara uygun olarak üretilmekte, ergonomik yapıları,kalitesi ve uygun fiyat politikaları ile yurt içi ve yurt dışı pazarlardakivarlığını her gün başarıyla arttırmaktadır. Hijyen, sağlık, güvenlik ve çevreaçısından sorunsuz olacak şekilde tasarlanarak üretilerek su ve enerjitasarrufu sağlayan Adell ürünleri topluma katkıda bulunmaktadır.

Geçmiş dönemde pirince daha ilkel şekilde şekilverilerek oluşturulan musluklar, günümüzde Adell’in modern tesislerindekimuhtelif tonajlarda preslerden oluşan pres hattı, otomatik döküm makinelerindenoluşan modern döküm hattı, üniversal ve CNC makinelerden oluşan talaşlı imalathattı ve otomatik montaj, test, ambalaj hattı ile çok daha modern ve gelişmişşekillerde üretilebilmektedir.

Entegre Kalite ve Çevre yönetim sistemlerininuygulandığı Adell Armatür de gelişmiş CAD/CAM yazılım ve tasarım programlarıkullanılarak geliştirilen tasarımlar ve ilgili kalıplar, CNC dik işlememerkezleri, Elektro Erozyon Tezgâhları, muhtelif freze ve kalıpçı tezgâhlarınınyer aldığı modern kalıphanede modern musluk yolculuğuna başlamaktadır.

Son teknoloji ile donatılmış laboratuarlarda her türlümalzeme ve ömür deneyleri yapılan Adell tesislerinde, üretimde kullanılanpirinç çubuk, külçe, o-ring, plastikler, yağ ve diğer yardımcı malzemelerhijyen belgeli ve EN normlarına uygun olarak onaylanmış tedarikçilerden teminedilmektedir.

Sürdürülebilir gelişme ve iyileşme adına gerekliyatırımlarına devam etmekte olan Adell Armatür, insan yaşamını kolaylaştıracak,çevre dostu, yenilikçi, fonksiyonel ve estetik musluk ve bataryalar üreterekyapı sektörüne katkıda bulunmayı hedeflemektedir. Bu çalışmalarıneticesinde Adell, 2008 Altın marka tüketici ödülü, 2007 Sanayi BakanlığıMüşteri Memnuniyetini ilke Edinen Firma ödülü, 2007 İkitelli OSB VergiRekortmenliği ikincilik ödülü, 2008 İstanbul Sanayi Odası Çevre Teşvik ödülüalmıştır. Ayrıca, 2008 Design Turkey yarışmasında Armatür dalındaki ikitasarımı ile finale kalarak, sergi kataloğunda ürünleriyle yer almıştır. Avrupagaz standardı TS EN 331 ve içme suyu tesisatında kullanılan vanalar için Avrupastandardı olan TS EN 13828 standartlarına ait ilk belgeleri marka olup 2010Uluslar arası Tüketici zirvesinde kendi kategorisinde en beğenilen markaseçilerek Tüketici Akademisi tarafından 2010 Tüketici Ödülü almıştır.
Musluk ve Bataryalardaki Güncel Trendler
Günümüze gelindiğinde armatürler tarz, model,kaplama özellikleri itibariyle çeşitlilik kazanmış ve insan yaşamına, mekanatarz katan ürünler halini almıştır. Armatürler bir yapıda en çok dikkat çekenve içindeki canlılarla en çok kontak kuran ürünlerdir. Konut alacak insanlarınen çok ve ilk etapta baktıkları yapı ürünleri arasında gelir banyo mutfakarmatürleri. Dolayısıyla bugün armatürlerden fonksiyonelliği yanında yapıdakidiğer elemanları bütünleyen, konsept oluşturan bir tarz beklenmektedir.

Son dönemde küresel ısınmanın etkisiyle insanlar dahaçok su ve enerji tasarrufu sağlayan ürünler talep etmektedirler. Bunun yanındaergonomik, fonksiyonel yapıdaki minimalist armatürler daha çok tercihedilmektedir ve özellikle lavabo ve evye bataryalarında tüketici tercihlerinibelirleyici hale gelmektedir. Özellikle yurt içi kullanıcılarımız lavaboyu dahasık ve değişik amaçlar için kullandıklarından daha rahat kullanabilecekleri tarzdadaha yüksek gövdeli ve daha uzun çıkış uçlu formları tercih etmektedirler.Evyelerde ise bayanlar mutfaktaki bulaşıkları rahat yıkayabilecekleri, çiftküvetli evyeler için kullanım esnekliği veren spiralli tipleri tercihetmektedirler.

Bir dönemler talep edilen boyalı, renkli kaplamalarartık tercih edilmiyor. Kaplama olarak kromajlı ürünler popüleritesini devamettirmesine rağmen, az miktarda daha soft, daha natürel efektler verenpaslanmaz çelik görünümündeki kaplama türleri tercih edilmektedir.

Yine son dönemlerde gelişen trendlerden bir tanesi de,önceleri sadece ticari yapılarda, genel kullanım alanlarında tercih edilenfotoselli ürünlerin evlerde de tercih edilmeye başlanmasıdır. Fotosel sistemiile el değmeden çalışan Adell fotoselli lavabo ve evye bataryalarıkullanıcılarına hijyen ve su tasarrufu sağlıyor.

Bir diğer taraftan da iç piyasada önceleri fazla rağbetgörmeyen Termostatik Banyo Bataryalarına tüketicilerin ilgisi artmıştır.Yurt dışı piyasalarda yoğun rağbet gören Termostatik Bataryalar kullanıcılarınakonfor, emniyet ve tasarruf sağlıyor. Modern konseptte geliştirilen “AdellTermostatik Bataryaları”, bünyesindeki termostat sistemiyle sıcak suyu,kullanıcısına her zaman set edilen sıcaklıkta verebiliyor. Yaşlıların, çocuklarınhaşlanma riski ortadan kalkıyor. Su sıcaklığını istediğiniz, sevdiğiniz değereset etme imkânını sağlıyor. Gereksiz yere sıcak su akışını ve ayar için geçensürede boşa akıtılacak suyu önlediği için su tasarrufu, ısıtıcı cihazlar dahaaz çalıştığı için de enerji tasarrufu sağlıyor. Bununla birlikte, günümüzdedikkat çeken bir diğer teknolojide, özellikle pek çok üründe olduğu gibidijital dünyanın kolaylıklarının musluklar, bataryalar üzerine uygulanmayabaşlanmasıdır.

Adell armatür de tüm bu gelişmeler paralelinde,yükselen trendler ve müşteri istekleri doğrultusunda dinamik ve yenilikçiyapısıyla sürekli gelişme içerisinde olup, ileri teknoloji tasarım programları,kalıp ve döküm teknikleri ile piyasanın istediği gelişmiş ürünleri üretmekte vemüşterilerinin kullanımına sunmaktadır. Seçkin projelerde kullanılan Adellürünleri sağlıklı suyu insanımız ile buluşturmaktadır.

Adell, ürünleri hijyen, sağlık, güvenlik ve çevreaçısından sorunsuz olacak şekilde tasarlayarak üretmektedir. İnsanoğlununyaşamının her safhasında yaşam kalitesinin yüksek tutulmasş için yaşamsalkaynağımız olan suyun tasarrufunu sağlayan üstün teknoloji musluk vebataryaları da geliştirecektir.

Adell Su Kültürü Koleksiyonu
Adell Armatür koleksiyonu için Türk ve İslamEserleri Müzesi’ne başvurulup koleksiyonerlik belgesi alınmıştır. Ve “Adell SuKültürü Koleksiyonu”nun bir bölümünü oluşturan tarihi musluk ve bataryalar,Türk ve İslam Eserleri Müzesi Envanterine kayıtlıdır. Koleksiyonda Selçukludönemi muslukları, Osmanlı dönemi musluk ve bataryaları, havuz fıskiyeleri,Osmanlı pazarı için Avrupa’da üretilmiş olan musluk ve bataryalar, 1810tarihli bronz su tulumbası, 20.yy. başlarında kullanılan seramik su filtresigibi eserler bulunmaktadır.

Koleksiyonumuzda bulunan Selçuklu dönemi musluklarınıincelediğimizde; ejder başlıklı lüleler, Anadolu Kaplanı başlıklı lüleler,ejder başlıklı havuz fıskiyesi ve aslan başlı lüleler bulunmaktadır.
Osmanlı Dönemi musluk ve bataryalarını incelediğimizde de; erken döneme aitmuhtelif çaplarda lüleler (akar musluklar), stilize bitkisel palmet ?eklindeburması olan ve suyun akış ağızları sarık figürlü olan hamam muslukları,muhtelif bitkisel motifli bidon muslukları, Selçuklu lülelerini taklit edenhayvan figürlü lüleler (ejder başlı), 16. yüzyıl sonu ve 17. yüzyıl başlarınaait muhtelif mahalle çeşme lüleleri, 17. yüzyıl - 18. yüzyıl burmalı stilizekubbe figürlü bronz musluklar, 19. yüzyıla ait idol, boğa, stilize Mevlevi,stilize güneş, stilize horoz, stilize istavroz ve hayvan figürlümusluk(muhtemelen gayrimüslim mahallelerde kullanılmış olan sokak çeşmemusluğu), 19. yüzyıla ait çiftli sıcak soğuk stilize bitkisel palmet ve Mevlevifigürlü hamam muslukları (bataryaları), 19. yüzyıl pirinç yangın muslukları,19. yüzyıl nadir pirinç vana musluğu, 19. yüzyıl horhor çeşme muslukları, 19.yüzyıl sonu– 20. yüzyıl başlarına ait aslan figürlü havuz fıskiye muslukları,Cumhuriyet dönemine ait stilize kuğu ve diğer hayvan figürlü olan ve duvarbağlantısı dişli olan musluklar, Osmanlı pazarı için Avrupa’da yapılmış olanbanyo bataryaları, değişik tekke sembolleri tasvirli musluklarbulunmaktadır.

Koleksiyonda bulunan bronz su tulumbası, Osmanlı dönemiRum i?i olup üzerinde bitkisel motifler ve M.1810 tarihi bulunmaktadır. Suyunaktığı kısım stilize ejder başlıdır.
Adell Vana ve Armatür FabrikalarI A.Ş. olarak sosyal sorumluluk anlayışınıngereği olarak su ve banyo kültürünün gelecek nesillere tanıtılması, geleceknesillerden emanet aldığımız eserlerin onlara ulaştırılmasına yönelik olarakmuslukların yanı sıra sürahi, ibrik, leğen, nalın, kazan, daldırma, hamambohçası, sabun ve havlu gibi değişik etnografik eserlerden oluşan birkoleksiyon oluşturmuştur. Su kültürünün seçkin örneklerinin gelecek nesilleretanıtılması, taşınması amacıyla oluşturulmaya başlanan koleksiyon, şirketin birmüze kurmak amacıyla attığı adımlara başlangıç teşkil etmektedir.

http://ab-ihayatsergisi.com

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
24 Ocak 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM
MUSLUK a. (ar. maşlsk'lari).
1. Bir boru içinde akan ve bir sıvının ya da gazın akışını kesmek ya da yeniden başlatmak için kullanılan ve genellikle borunun sonunda yer alan aygıt.
2. El yıkanan yer: Muslukta ellerini yıka da gel.

—Dy. Makinist musluğu, tren frenlerine kumanda eden organ. (Ana fren borusunu basınçlı havayla beslemek ve böylece frenlerin gevşemesini ya da tam tersine bu boruyu boşaltarak sıkıştırmayı sağlamak için çeşitli konumlarda bulunabilir.)

—Sıh. tes. Musluk bataryası, sıcak ve soğuk suyu karıştırarak akıtmayı sağlayan iki açma düzenli ve tek çıkış uçlu musluk düzeni.

—Teknol. Musluk düzeni, içinde bir akışkan akan bir sisteme (boru donanımı, kap, makine), bu akışkanın akışını sağlamak, önlemek ya da debisini değiştirmek için yerleştirilen aygıtların tümü. || Basınçlı hava musluğu, bir basınçlı hava borusuna bağlanan, bir meme ve elle kumanda ederek açıp kapamayı sağlayan bir organ içeren, tozlardan, talaşlardan arındırılması gereken bir yere basınçlı hava huzmesi göndermeye yarayan aygıt.

Kaynak: Büyük Larousse

Benzer Konular

9 Kasım 2010 / kompetankedi Sağlıklı Yaşam
21 Eylül 2013 / banlieue Cevaplanmış