LENF a. (fr. lympheten). Organizmanın içinde, özellikle lenf yollannda dolaşan protein ve lenfositçe zengin sıvı. (Eşanl. akkan.) [Bk. ansikl. böl. Fizyol.)
—Anat. Lent daman, içinde lenf dolaşan damar. ((beri gangliyonu, lenf içeren bez. (8k. ansikl böl.)
—Patol. Lenf öderni. lenf yollarının tıkanmasından ileri gelen ödem.
—Zool. Lenf kalbi, omurgalıların lenf sistemindeki kasılabilir bölüm. (Balıklarda ve amfibyumlarda genellikle bir ya da iki lenf kalbi bulunur; ayaksızkertenkelelerde 200’e ulaşabilir; Sauropsidae familyası üyelerinde körelmiştir, memelilerdeyse yoktur.) || Lenf kesesi, kurbağalarda yüzeysel lenf sisteminin gelişmesine bağlı olarak ortaya çıkan büyük deri altı ya da kas arası boşluğu. Görevi, hayvan su dışında bulunduğunda deriyi nemlendirmektir.
—ANSİKL Anat. Lenf damarları, lenfi dolaştırır ve toplardamar sistemine boşaltır. Vücudun her bir yanından doğan küçük lenf damarları, birleşe birleşe sonunda boyundaki kalın toplardamarlara açılan toplayıcı büyük lenf damarlarına dönüşür. Lenf gangliyonları, damarların yolu üstünde bulunur ve boyunda, koltuk altında, karın içinde ve kasıkta kümelenir. Sindirim sistemindeki lenf damarları, sindirim sırasında birçok besin maddesinin emilip taşınmasını sağlar.
—Fizyol. Lenf, kan ile doku elemanları arasında aracı olan bir sıvıdır; hücrelerin her yanını sarar; hücreler besin maddelerini ondan edinir ve etkinliklerinin ürünü olan artık maddeleri onun içine boşaltır. Onda da kanda olduğu gibi şekilli (özellikle gongliyonlardan gelen lenfositler) ve kana göre daha fazla su ve üre, fakat daha az protein, madensel maddeler ve fibrinojen içeren bir plazma bulunur; bundan ötürü, pıhtılaşma daha yavaş olur ve pıhtı büzüldüğünde daha fazla miktarda serum ortaya çıkar. Lenfin, tepkimesi alkali, tadı tuzlu, rengi saydam ya da sarımtıraktır.
Kaynak: Büyük Larousse