Arama

Yuva Nedir?

Güncelleme: 27 Haziran 2015 Gösterim: 19.630 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
12 Aralık 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yuva

Sponsorlu Bağlantılar
isim
1 .
Kuşların ve başka hayvanların barınmak, yumurtlamak, kuluçkaya yatmak, yavrularını büyütmek veya yavrulamak için türlü şeylerden yaptıkları ve türlü biçimlerde hazırladıkları barınak:
"O zamanlar ... mezarlıkların serviliklerine gizlenen eski bülbül yuvaları meşhurdu."- A. Ş. Hisar.
2 . Genellikle ailenin oturduğu ev:
"İnsanın kendi yuvasından daha sıcak ... ve samimi; hiçbir yer olmazdı."- S. F. Abasıyanık.
3 . İki buçukla dört yaş arası çocukların bakıldığı, okul öncesi eğitim kurumu.
4 .
Kimsesizlere veya yoksullara yardım etmek ve onları barındırmak amacıyla açılan yer.
5 .
Bir şeyin içinde yerleşmiş olduğu veya yerleştirildiği oyuk:
"Diş yuvası. Kilit yuvası."- .
6 . mecaz Bazı kötü nitelikli kimselerin çok bulunduğu, toplandığı yer:
"Hırsız yuvası."- .
7 . mecaz Bir şeyin öğretildiği yer:
"İrfan yuvası."- .
8 . mecaz Bir şeyin çok bulunduğu yer:
"Bu oda böcek yuvası."- .
Atasözü, deyim ve birleşik fiiller
  • yuva kurmak
  • yuvasını bozmak
  • yuvasını dağıtmak
  • (birinin) yuvasını yapmak
  • yuvasını yıkmak yuva yapmak
  • yuvayı yapan dişi kuştur
  • yuvayı yürütmek
Birleşik Sözler
  • yuvaya dönüş
  • bülbülyuvası
  • cam yuvası
  • çocuk yuvası
  • fındık yuvası
  • göz yuvası
  • karınca yuvası
  • kastanyola yuvası
  • kuş yuvası

X-Sözlük Konusu: ne demek anlamı tanımı.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
27 Haziran 2015       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
YUVA a.
1. Kuşların ve kimi hayvanların sürüngenler, balıklar, böcekler) yumurtlamak, kuluçkaya yatmak ya da yavrulamak ve yavruların büyütmek amacıyla hazırladıkları barınak: Leylek yuvası. Kartal yuvası. Tavşan yuvası. (Bk. ansikl. böl.)
Sponsorlu Bağlantılar
2. Kimi hayvanların toplu halde yaşadığı yer: Karınca yuvası.
3. İçinde bir ailenin yaşadığı ve sıcak, sevecen bir ortam olarak ele alınan ev; ocak: Sıcak bir yuvadan yoksun büyümek.
4. Okul öncesi çocukların bakıldığı eğitim kurumu.
5. Bir kimsenin, genellikle kimsesizlerin ya da yaşlıların kendilerini güven içinde hissettikleri yer: Bu kuruluş yaşlı, bakıma muhtaç kimselere yuva oldu.
6. Bir şeyin içine yerleşmiş olduğu ya da yerleştirildiği oyuk: Göz yuvası. Diş yuvası. Yuvasına oturmayan bir vida.
7. Özellikle kuşku uyandıran ya da kötü nitelikli kimselerin çok sayıda bulunduğu, toplandığı yer: Haydut yuvası.
8. Bir şeyin çokça birikmesine, istenmeyen canlıların çok miktarda çoğalmasına elverişli yer: Mobilyalardaki bu oyuklar bir toz yuvası haline gelmişti. Mikrop yuvası. Böcek yuvası. 9. Bir etkinliğin sürdürüldüğü, bir bilginin öğretildiği yer: İlim, irfan yuvası.
10. Yuva kurmak, evlenip yeni bir ev açmak: Ben de bir yuva kurmak, çoluk çocuk sahibi olmak isterim. || Yuva yapmak, kuşlar, böcekler vb.'den söz ederken, barınaklarını oluşturmak: Ağaçlara yuva yapmış kargaların sesiyle uyanırdık. || Yuvasını bozmak. pile düzenini yıkmak, ailenin dağılmasına yol açmak. || Yuvadan uçmak, evinden, ailesinden ayrılmak. || Yuvasını dağıtmak, kurulu ev düzenini bozmak. || Yuvasını yapmak, bir kimseyi hak ettiği en ağır cezayla cezalandırmak, hakkından gelmek (tkz.). || Yuvasını yıkmak, sözkonusu bir kimseyse, birinin eşinden boşanmasına yol açmak; bir kimsenin kendisiyle, eşinden ayrılarak kendi aile düzenini yok etmek. || Kartal yuvası, ulaşılması kolay olmayan barınak, yüksek bir yere yapılmış sığınak.

—Ambal. Sergilenecek bir malı yerleştirmek için bir amalajda açılan oyuk.

—Anat. Yuva çukuru, kürekkemiğinin kol- kemiği ile eklemlenerek omuz başını meydana getirdiği çukur. || Yuva halkası, kürekkemiğindeki eklem çukurunun çevresinde bulunan ve çukurun derinliğini artırmaya yarayan lifsikıkırdaksı halka.

—Doğramc. Yuva açmak, matkap ya da burgu ile tahta üzerine delik açmak.

—Dy. Yuva açma, yol elemanlarını (ray, yatak, sela, makas parçaları) oluşturan metal parçaları tespit etmek için traversler üzerine kertik açmaya dayanan işlem. || Yuva kenarı, bir traverste ray tabanın dayandığı yuva. | Ray yuvası, traversin, yuva açma yüzeyini oluşturan rayın oturabilmesi için ray tabanı genişliğince hafifçe oyulmuş üst bölümü.

—Elektrotekn. içine, bir elektrik kontağı sağlamak için bir broş yerleştiren, rijit ya da esnek, iletken parça.

—Hidr. pnöm. Bir valf gövdesinin, tıkayıcının sızdırmazlık yüzeyi ile sızdırmaz bir biçimde temas eden sızdırmazlık yüzeyi.

—Inş. Boru yuvası, yağmur iniş borusunun geçmesi için bir duvara, bir saçaklı- ğa açılan delik. || Derz yuvası, duvarcıların alçı ya da harç akıtmak için taşlar arasında bıraktıkları boşluk. || Kanat yuvası, kapatılan bir kapının kasa içinde yerleştiği yer. || Kiriş yuvası, bir dikmenin ayağına kiriş ucunun yerleştirilmesi için açılan kertik. || Mertek yuvası, bazı ahşap çatılarda mertek uçlarının yerleşmesi için damlalık aşığında açılan yuva.

—Istihkc. Saldıran tarafın, ele geçirdiği bir tahkimat üzerinde tutunmak amacıyla açtığı siper.

—İşlem. Nakış makinelerinde, iğnelerin oturduğu oyuk parça.

—Kilitç. Kilit dilinin oturması için alınlığa ve karşılığa açılan kare (mandal) ya da dikdörtgen (sürgü) oyuk.

—Mad. oc. Sarma ve direk ucunu yerleştirmek için bir üretim yeri duvarında ya da galeri tabanında açılan oyuk.

—Mak. san. Bir parçaya, bir başka parçanın bir bölümünü (örneğin vida başı) yerleştirebilmek için açılmış oyuk. || Yuva açma, bir torna ya da delik işleme tezgâhı yardımıyla, bir parçanın içine düz dip- II, silindir biçiminde kısa bir yuva açmak işlemi.

—Marangl. Vida ve zıvana deliğine, kiniş kanalına, diş boşluğuna verilen genel ad.

—Müc. Yuvarlak bir İnciyi ya da façetasız değerli bir taş yerleştirmek için bir metalde açılan oyuk.

—Nalbantl. Mıh başı yuvası, nal oluğuna açılan ve içine mıh başları yerleştirilen delik.

—Oto. Tekerlek yuvası, tekerleklerin yerleştirilmesi, her tekerleğin askı donanımının salınım yapması ve ön tekerleklerin sağa sola kırılması için bir otomobilin ya da bir hizmet taşıtının (kamyon, otobüs) karoserinde açılmış, genellikle yarısilindirsel boşluk. || Yay yuvası, eski otomobillerde, askı donanımı yayının yerleştirildiği, dingil üzerindeki düz yüzey.

—Saatç. YATAK'ın eşanlamlısı.

—Sil. Şarjör yuvası, otomatik silahlarda, mermi yatağına art arda giren belli sayıda fişeğin yerleştirildiği boşluk, (önceleri kabza [Mannlicher tüfeği] ya da kundak [Lebel tüfeği] içinde yer alan şarjör yuvaları daha sonra fişeklerin bir şarjör yardımıyla namluya sürüldüğü mekanizma kutusuna yerleştirilmiştir.) [Eşanl. ŞARJÖR YATAĞI] || Tapa yuvası, bir top mermisinde imla hakkını yerleştirmek ve tapayı vidalamak için açılmış delik.

—Taşoc. Ana kütleden koparmak ya da kopmuş bir parçanın boyutlarını küçültmek için, kesici bir alet yardımıyla bir taş blokunda açılan kertik.

—ANSİKL. Zool. Kuş yuvası biçim, madde ve yer bakımından, türden türe değişir. Kuşun yerde yaptığı küçük bir çukur biçiminde olabilir (tavukgiler, çamurkoşurları). Bu çukur çeşitli gereçlerle döşenebileceği gibi (martılar, denizkırlangıçları), hav tüyleriyle de kaplanabilir (kaz, ördek). Kupa biçimindeki yuvalar çoğunlukla dalların arasına yapılır. Bunlar çok hafif olabilir (güvercinler) ve birçok ötücükuşlarda olduğu gibi, değişik gereçler (yosun, kök, ot, örümcek ağı, tüy, telek vb.) kullanılarak yapılır. Kupa derin olabilir ve yanlarından dallara asılabilir (sanasma)ya da kamışlara tutturulabilir (ardıçkuşu). Üstten kapılı ve yandan kapılı olabilir (uzun kuyruklu baştankara). Asılı kese biçimindeki yuvalar teçeden yapılır (çulhakuşu) ya da liflerden örülür (dokumacıkuşları). Kimi yuvalar çiğnenip duvarlara yapıştırılan (kırlangıç) ya da dallara tutturulan topraktan (çömlekçikuşu) yapılır. Sağanların yuvaları kuru tükürükle yapıştırılmış çeşitli gereçlerden, hatta salt tükürükten oluşur (salangalar: Uzakdoğu’daki kırlangıç yuvalan). Yuva çoğu zaman bir ağaç gövdesindeki doğal bir oyuğa (gece yırtıcıları, çavuşkuşu) ya da duvar deliğine (kızılkuyruk) yapılır. Oyuk, kuşun kendisi tarafından yere yapılabileceği gibi (yalıçapkınları, bazı kırlangıçlar) ağaca da oyulabilir (ağaçkakan). Güvenlik çeşitli yöntemlerle artırılabilir: koloni halinde yuvalanma, tehlikeli böceklerin (bazı ekzotik kuşlar için yabanarısı, karınca, termit) yakınına hatta termit ve karınca yuvalarının içine yuva yapma (ağaçkakan, kuruku, papağan), ilginç yuvalar arasında, daha birçoklarının yanı sıra şunlar sayılabilir: cumhuriyetçi dokumacıkuşlarının ortak yuvası, dalgıç kuşunun yüzer yuvası, flamanın örme yuvası, terzi ötleğenin dikme yuvası (-» ORTHÖİOMUS) ve Avustralya kaya ötleğeninin, örümcek ağlarıyla bir tavana asılı yuvası.
Balıklardan erkek dikerıcebalığı ağzıyla taşıdığı otları ve kökleri kullanarak ve derisinden salgıladığı sümüksü bir maddeyle bunları birbirine yapıştırarak künk biçiminde bir yuva yapar. Macropodus' ların yuvası, çeperleri sertleşmiş tükürükten yapılmış, hava kabarcıklanyla dolu yüzer bir yuvadır. Amfibyumlardan yeşil kurbağa, ağaçlarda reçineyle yuva kurar; bir başkası küçük bir su alanını duvarla çevirip içinde yaşar; kimi kurbağalarsa suların üstüne sarkan dallara sümüksü maddeyle yuva yaparlar: burada yumurtadan çıkan iribaşlar doğrudan doğruya suya düşerler. Memelilerde, özellikle kemirgenler (ekin fareleri, fındıkfaresi vb.) yuva yaparlar. Yuva yapıcı eklembacaklılar arasında en ilginç olanlar örümcekler, toplu ya da yalnız yaşayan zarkanatlılar ve eşka- natlılardır (yani termitler). En garip yuvalar Migallerin yuvalarıdır; bunlar düzgün kazılmış, pürüzsüz çeperli, bazen ipekle döşenmiş kuyulardır; çiğnenmiş topraktan yapılmış bir ya da birkaç kapakla kapalıdır; bir menteşe ile kuyuya bağlı olan kapak istendiği zaman açılıp kapanabilir. Dişi Migal, yumurtalan yumurtlayıp bir kundakla sardıktan sonra kuyunun dibine bırakır, kapağını kapatır ve yavruların yumurtadan çıkmasını bekler; yuvalar çıkınca kapağı açar.
Kazıcı zarkanatlıların çoğu yuvalarını toprakta kazar, odacıklara ayırır. İçine besin konan her odacığa bir yumurta bırakıtır. Soliter arılar da benzer yuvalar yaparlar; ama içine besin olarak bal koyarlar. Megachile'ler bu yuvaların çeperlerini kıyılmış yapraklarla, Anthocopa’lar taçyap- raklarla donatırlar vb. Bu böceklerden bazıları larvalarının her biri için yaprak ayasından bir kılıf yapar, bu kılıfın iki ucunu bir yaprak kıymığıyla kapatırlar. Kimi zar- kanatlıların (yabarıarıları, soliter balarıları vb.) dişisi çiğnenmiş toprak kullanarak duvarlara yapışık, ağaçların kovuğuna yerleşik vb. gerçek yuvalar yapar. Toplum halinde yaşayan zarkanatlılarda (evcil arı hariç), yuva ve koloni kışı dinlenerek geçirmiş olan bir dişinin ürünüdür. Bu dişi önce birkaç petekgözü yapar, bunların içine yumurtlar, çıkan larvaları çıktıkça besleyip büyütür. Bunlar nemf olduktan sonra tam böcek halini alırlar. Büyüyen bu kısır dişiler (işçiler) ana yabanarısına yardım için hemen işe koyulurlar; nüfus arttıkça yuva da genişleyip büyür. Eşekarılarının yuvaları az düzenli, balmumundan petekler topluluğudur, içinde bal yedekleri de bulunur. Ifespa cinsinden yabanarılan yeraltında yuva yapar En büyük yuvalarsa termit yuvalarıdır.


Kaynak: Büyük Larousse

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

4 Aralık 2011 / Misafir Soru-Cevap
4 Temmuz 2011 / Misafir Taslak Konular
20 Haziran 2009 / ThinkerBeLL Rüya Tabirleri