Arama

Apollon

Güncelleme: 7 Haziran 2012 Gösterim: 29.094 Cevap: 6
BrookLyn - avatarı
BrookLyn
Kayıtlı Üye
16 Haziran 2008       Mesaj #1
BrookLyn - avatarı
Kayıtlı Üye
APOLLON ( PHOEBUS )

Sponsorlu Bağlantılar
Gün ışığının parlak tanrısı olan Apollon, Yunanlılara göre kendini güneş ile göstermektedir. Babsı Zeus, ışığın geldiği yer olan gö yüzü, annesi karanlık gece Leto'dur. Eos (Şafak) her sabah gecenin koynundan çıkarak ; günün parlak saatlerinin efendisi, güneşin tanrısı Apollon'un geldiğini müjdeler. Apollon'un doğuşu ise şöyle olmuştur.

Keos ile Phoebe (Parıltı) nın Leto adlı güzel bir kızları vardı. Zeus ona görür görmez aşık olmuştu, Hera bu kızın kendi kocasından çocuk beklediğini öğrenince kızcağıza yapmadığını bırakmadı. Yer tanrıçası Demeter'e Leto'ya doğum yapması için yer vermemesini rica etti. Ve doğum tanrıçası Eilethyia'nın da Olympos'tan aşağı inmesine izin vermedi. Zeus sevdiği kadına yardımcı olabilmek için bir çakıl taşı olarak gökten, yüzen bir adanın kıyısına kumların üzerine düştü ve adayı denizin derinliklerinde bir kayaya bağladı. Leto yorgunluktan bitkin bir halde bu adaya ulaştığında Şunları söyledi..

"Ey ada bana acı ve çocuğumu dünyaya getirmek için bana yer ver, eğer sen benim oğlumu göğsüne basar, kayaların arasında barındırır, ona bir tapınak yaparsan, sen şenlenecek, zenginleşeceksin. Çünkü karnımda taşıdığım Tanrı için halk buraya akın akın kurban kesmeye gelecektir.

Adanın üzerinden eserek geçen rüzgarda ona cevap vermiş:

"Leto, için rahat etsin, senin oğlunu alacağım, yalnız doğuracağın çocuğun daima bende kalması için onu kandıracağına dair bana söz ver.

"Namusum ve şerefim üzerine söz veriyorum demiş Leto.

Doğum ağrıları ile kıvranan kadının etrafın tanrıçalar sardı, onun bir an evvel kurtulamsını istiyorlardı. Bu sırada İris kindar Hera'nın hilelerini alt üst edip, doğum tanrıçasını Olympos'tan kaçırarak adaya indirdi. Apollon uzun bir sevinç çığlığı atarak, ışığın içinden doğdu, Themis Olympos'tan aşağı indi ve yeni doğan yavruya Amrosia ve Nektar sundu.

Parlak Apollon ilahi içkiyi içer içmez, annesinin sardığı kundak kımıldanması ile yırtıldı, gümüş kemer parçalandı, altın işlemeli bağlar kendi kendilerine kırıldılar, düştüler ve parlak yüzlü Tanrı hemen bağırdı

"Bana ahenkli sesler çıkaracak bir Lir getiriniz. Bir elimede ok ve yay veriniz, mucizeler göstermek istiyorum"

Bukle bukle saçları olan Apollon bunları söyleyerek kendi adasının kısır toprağı üzerinde yürümeye başladı. Batığı yerlerden neşeli çiçekler baş kaldırıyor, otlar bitiyor ve ada baştan başa cennet kesiliyordu.

Doğumundan dört gün sonra tanrı Apollon kuvvetini göstermek istedi. Parmossos dağında bir mağarada büyük bir yılan yaşıyordu. Bu yenilmez başa çıkılmaz ejder o bölgeyi kasıp kavuruyor, insanları parçalıyor, yiyor sürüleri yok ediyordu.

İyilik seven ve herkesin yardımına koşan Apollon, memeleketini bu beladan kurtarmak istedi. Bir gün yanan bir meşale ile yayını, okunu aldı. Sapa yoldan yavaşça bu korkunç ejder'in ini bulunan mağaraya doğru ilerledi. Oraya gelince, elindeki meşaleyi havada salladıktan sonra inin tam ağzına attı. Duman yüzünden canavar ininden dışarı çıktı. Apollo hızla uçan ve her şeyi delip geçen okunu fırlattı, havada uçan ok gidip ejder'e saplandı.

Can acısından korkunç sesler çıkaran hayvan, kocaman gövdesini sürüyerek ormana daldı. Sonra kıvranarak öldü. Fakat ejderi öldürmekle tanrılığına leke sürdüğüne inanan Apollon kendini cezalandırmaya karar verdi. Tanrıların töresine göre bu kirden temizlenmesi gerekiyordu, bunun içinde Apollon kendi kendini sürgün etti ve tam dokuz yıl boyunca Tanrılara özgü özelliklerinden vazgeçerek, basit bir insan gibi Tesalya kralının hizmetçiliğini yaptı, atlarını otlattı, öküzlerini güttü. Bu sürgün senelerinde Apollon sürüyü beklerken Lir çalar, şarkı söylerdi. O kırların saf, tertemiz havasıyla öyle güzelleşti ki tanrılar bile onun çobanlığını kıskanır olmuşlardı.



BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
probLem girL - avatarı
probLem girL
Ziyaretçi
29 Temmuz 2008       Mesaj #2
probLem girL - avatarı
Ziyaretçi
Apollo, Zeus ve Leto'nun oğlu, Artemis'in ikiz kardeşidir. Altın bir lir çalar; müziğin tanrısıdır. Gümüş bir yayı en uzağa o atabilir; okların tanrısıdır. Tıbbı insanlara o öğretmiştir; iyileştirici tanrıdır. Asla yalan söylemez; ışığın ve gerçeğin tanrısıdır. Apollo her sabah, 4 atlı arabasını gökyüzünü başından sonuna dolaşır ve güneş doğar. Delphi'de bir nasihatçı olrak tanınır. Yunanistanin dört bir yanından insanlar ondan nasihat almak için Delphi'ye gelirler.
Kutsal ağacı defne, hayvanları yunus ve kargadır.

Sponsorlu Bağlantılar
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
14 Eylül 2008       Mesaj #3
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
APOLLON. Aklın ve gerçeğin, adaletin ve hekimliğin tanrısı sayılan Apollon, en büyük Yunan tanrılarından biriydi; çünkü güçlülüğü ve güzelliğiyle Yunanlılar'ın en çok hayranlık duydukları ve kutsal saydıkları yetenekleri en kusursuz biçimde kendinde toplamıştı.
Önceleri çobanların tanrısı ve hayvanların koruyucusuyken, sonradan okçuluk, tıp, mü­zik ve gelecekle ilgili bilgilerin tanrısı sayıldı. Aynı zamanda da ışık tanrısıydı. Bu yüzden Yunanlılar ona, parlak ve saf anlamına gelen Phoibos ek adını taktılar. Müzik tanrısı olma­sının yanı sıra şarkı ve şiir tanrısıydı. Güzel sanatların esin tanrıçaları olan Musalar'ın önderiydi.
Kızdığı zaman insanlara kötülük etse de, bütün kötülüklerin ve karanlığın düşmanıydı. Resimlerinde her zaman elinde yay ve lirle gösterilen Apollon, genç ve yakışıklı bir erkek olarak düşünülürdü.


Yunanistan'da Apollon'a tapmayan yoktu. Onuruna sayısız tapınak yapıldı; kehanetleri­ni insanlara ulaştıran birçok bilicilik merkezi oluşturuldu. Bunların en önemlisi Delfi'ydi.


apollonff1


Bir söylenceye göre babası tanrılar kralı Zeus'tur. İkiz kardeşi ise Artemis'tir. Apollon' un delikanlılığında, Delfi tapınağını koru­yan korkunç canavar Piton'u bir vuruşta öldür­düğü söylenir. Bir başka söylence ise kardeşi Hermes'in buluşu olan lire nasıl sahip koruyuculuğunu yaptığı bir sığır sürüsünü çalar. Hırsızlık ortaya çıkınca, Zeus sürünün sahibine geri verilmesini buyurur. Ama Apol-ion Hermes'in lirinden çıkan seslere hayran olur ve sürüden vazgeçerek liri alır.



Apollon'un kutsal bitkisi defnedir. Daphne adında bir kıza âşık olan Apollon kızı izler. Kız bir ırmak tanrısı olan babasından yardım ister. O da kızını bir defne ağacına dönüştüre­rek Apollon'dan kurtarır. Sevdiği kızın anısı nedeniyle defne Apollon için kutsallaşır.


Halikarnas Balıkçısı, Azra Erhat ve bazı araştırmacılar Apollon'un, başka bulguların yanı sıra, Likya yöresiyle ilişkisi üstünde de durarak, bu tanrının Anadolu kökenli oldu­ğunu savunurlar.

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
suri - avatarı
suri
Ziyaretçi
30 Ekim 2009       Mesaj #4
suri - avatarı
Ziyaretçi
apollodaphnebernini71297cy

APOLLON VE DAPHNE

APOLLON bir gün gökyüzünü dolaşmaya çıkmış dört tanrısal atın çektiği altın arabasıyla. Bir uçtan bir uca gezerken gökyüzünü, elinde oku ve yayıyla bebek yüzlü aşk Tanrısı Eros'a rastlamış. Eros'un bebeksi yüzüne ve elindeki ok ve yaya bakan APOLLON kendisini tutamamış ve Aşk Tanrısına şöyle demiş “ Ey aşkın tanrısı! Bu savaş araçları senin eline hiç yakışmıyor. Onları bana verirsen, uygun olan yerde, yani savaş meydanlarında kullanırım. Bilirsin benim attığım ok yerini bulur, bu konuda benim üzerime yoktur” APOLLON'un bu sözleri çocuk gözlü, bebek yüzlü Aşk Tanrısı Eros'u çok kızdırmış. Güzel gözleri sinirden alev alev parlamış.

APOLLON'a demiş ki; “Ey Güneşin, müziğin, okun Tanrısı güçlü ve akıllı APOLLON. Söylediklerinde elbette ki doğruluk payı var. Senin okların her şeyi vurabilir mutlaka. Ama unuttuğun bir şey var ki o da benim oklarım seni bile vurabilir. Benim işimi neden böyle küçümsüyorsun.” Eros sözlerini bitirdikten sonra APOLLON 'un yanından hızla uzaklaşmış. Ama bir yandan da APOLLON 'a oklarının tadını tattıracağına yemin etmiş. APOLLON günlerden bir gün yine yeşillikler içindeki ülkesinde oturmuş lirini çalarken, ormanda yalnız başında dolaşmakta olan güzeller güzeli su perisi DAPHNE 'yi görmüş.

DAPHNE, ırmak tanrısı olan Peneus’un kızıdır. APOLLON’un kız kardeşi Artemis gibi evlenmemeye ant içen DAPHNE; yalnızlıktan çok zevk alıyormuş ve dağ başlarında ormanlarda dolaşmayı, yabani hayvanları kovalamayı seviyormuş. DAPHNE’nin oldukça güzel bir kız olmasının yanı sıra çok hoş kokulu upuzun saçlara sahipmiş.

Babası ona evlenmesini, kendisine bir torun vermesini söyleyip duruyormuş. DAPHNE de, “Ey benim dünyaya gelmeme neden olan sevgili babacığım, bağımsız olarak yaşamama izin ver.” diye karşılık vererek evlenme konusunu kapatıyormuş.

Onu görür görmez bütün vücudunu bir titreme almış APOLLON 'un. Kendinden geçmiş bir halde tanrıçaları bile kıskandıran bir güzelliğe sahip olan bu su perisini izlemeye başlamış. Ancak onları izleyen birisi daha varmış. Aşk tanrısı Eros. Eros, APOLLON 'un kendisini küçümsemesinin intikamını almanın vaktinin geldiğini görünce sevinmiş ve hemen sadağından sadece tanrıların görüp hissedebildikleri oklarından nefret okunu çekip DAPHNE 'nin yüreğine saplayıvermiş, aşk okunu da APOLLON 'un kalbine saplayıvermiş. APOLLON 'un kendini beğenmiş sözlerinden böylece intikam almış aşkın Tanrısı Eros.

APOLLON da artık her gün bu güzeller güzeli su perisini görebilmek için gökyüzündeki krallığından inip ormanda dolaşıp bu büyüleyici güzeli izliyormuş gizli gizli. Artık ne savaşlardaki başarısı, ne avdaki keskin nişancılığı ne de ustaca çaldığı lirin tanrısal ezgileri tatmin etmiyormuş Işığın ve avcıların tanrısı APOLLON 'u. Her gün ormana gidip kalbini esir alan DAPHNE 'nin tanrıları kıskandıran güzelliğini izliyormuş. Günler geçtikçe onu uzaktan uzağa izlemek yetmez olmuş güçlü ve yakışıklı APOLLON 'a. Kendi kendine demiş ki “ben ışığın ve müziğin tanrısı güçlü, yakışıklı, korkusuz APOLLON 'um. Niye çekiniyorum ki. Gidip şu ormanın güzel kızıyla konuşayım. Aşkından dalgalanıp, göğsümü delen şu kalbimin acısını bastırayım” kendi kendine böyle cesaret verdikten sonra güzeller güzeli DAPHNE 'nin karşısına çıkmış APOLLON. DAPHNE aniden karşısına çıkan Tanrı APOLLON 'u görünce korkmuş ve ondan kaçmaya başlamış. APOLLON da onun peşinden koşuyormuş. Bir yandan da DAPHNE 'ye, O'na olan aşkını haykırıyormuş. “Dur, kaçma benden güzeller güzeli peri kızı. Ben APOLLON 'um, güneşin, müziğin ve ışığın tanrısı. Babam bütün Tanrıların büyüğü olan Zeusdur. Bana insanların mazisini, halini, üzüntülerle dolu İstikballerini okuyan ve her şeyi bilen, her şeye hayat veren Tanrı APOLLON derler. O, böyle söylüyordu fakat bu takipten korkan DAPHNE uçuyormuş gibi koşuyordu. Senin düşmanın değilim, bütün bu yeryüzünde bana aşık olmayacak tek bir canlı bile yokken sen niye benden kaçıyorsun.” DAPHNE 'nin durmaya hiç niyeti yokmuş. Tam aksine kalbindeki nefret okunun etkisiyle APOLLON 'un bu aşk sözlerinden daha da korkmuş ve ciğerlerini yırtarcasına kaçmaya devam etmiş.

APOLLON çaresizlik içinde DAPHNE 'yi kovalamaya devam ediyormuş. Bir yandan da şöyle sesleniyormuş ona “Kaçma benden ne olursun ey güzeller güzeli. Bak ben ışığın tanrısıyım ama senin aşkından gözlerim kör, okun tanrısıyım ama kalbime saplanan bu aşk okunun dermanı yok bende. Dur ne olur kaçma benden, beni senin peşinden koşturan aşktır, düşmanlık değil!” Bu sırada Tanrıların tanrısı Zeus Olympos'taki tahtında bütün bu olan biteni izliyormuş. Oğlunun düştüğü bu içler acısı duruma üzülüyormuş ancak olaylara da müdahale etmek istemiyormuş.

DAPHNE koşarken daha hoş bir hal alıyor, rüzgarın nefesi robunun ince kıvrımlarını havaya kaldırıyor, kokulu saçlarını ensesi üstünde dalgalandırıyormuş, bakir güzelliği daha çok beliriyormuş. APOLLON bu periyi muhakkak yakalamak arzusundaymış. Aşkının kudreti ona kanat vermiş gibiymiş ve o, adeta uçuyormuş. Tam onu yakalamak üzereyken, DAPHNE’nin havada uçan saçlarını sıcak nefesi okşamaya başlamış ve DAPHNE artık APOLLON 'un yakıcı tanrısal nefesini hissetmiş ensesinde. Kuvvetinin azaldığını, bu hızlı ve sürekli koşudan yorulduğunu hisseden güzel peri birden bire durmuş ve ayağı ile toprağı kazıyarak şöyle bağırmış; “Ey toprak ana, beni ört, beni sakla, beni koru” Bu yürekten kopan yalvarış biter bitmez o ağırlaşan uzuvlarının odunlaştığını hissetmiş. Gri renginde bir kabuk, yeryüzündeki bütün kadınları kıskandıran bedeni, olgun göğsünü kaplamış. Kokusundan bütün canlıların başını döndüren saçları da yapraklara dönüşmüş. Nazik ve küçük ayaklan kök olup toprağın derinliklerine dalmış.İnce narin kolları uzamış ve dallara dönüşmüş ve başı ise büyük bir ağacın tepesi olmuş. Şaşırmış bir halde APOLLON, peri kızını kucaklamak isterken bir defne ağacının gövdesine çarpmış. Fakat ağaca sarılarak sert kabukların altında henüz ölmemiş olan DAPHNE’nin kalbinin heyecanlı heyecanlı çarptığını duymuş...

Gördükleri karşısında şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırmış genç ve güçlü APOLLON üzüntüden bol bol gözyaşı dökmüş ve defne ağacına sarılmış. Güzelim yapraklarının kokusunu doyasıya içine çekmiş. APOLLON defne ağacına şöyle demiş; “Ey güzeller güzeli, ben seni çok sevdim. Sen beni istemedin ve benden kaçtın. Oysa ki ben sana ne kadar aşıktım ve şu yeryüzünde beni reddedecek başka bir canlı yoktu. Ben seni karım yapacaktım. Madem ki benim karım olamadın o zaman benim onur ağacım olacaksın. Senin solmayan ve dökülmeyen yaprakların benim saçlarımın çelengi olacak. Bundan böyle ben ve tüm kahramanlar senin ağacının dallarıyla süsleyecekler kendilerini. Kokulu saçlarından olan bu ağacın yaprakları yaz ve kış yeşil kalacak ve ben onları taç yapacağım başıma.” APOLLON bunları söyleyince defne ağacı onun lutfuna teşekkür etmek için dallarını yavaşça sallamış ve başını hürmetle eğmiş.
apollobelvederedraw1898 l

APOLLON (Phoibos)

Zeus'un güzel saçlı Leto'dan olan oğlu ve Artemis'in ikiz kardeşidir. Yunan mitolojsindeki en önemli tanrılardan biridir. APOLLON, kehanet, tıp, şiir, sanat, müzik, ışık ve hakikat tanrısıdır. Asla yalan söylemediği, ağzından tek bir yalanın duyulmadığı rivayet edilir.
Yunan Mitolojisinde APOLLON güneşle, Artemis'de ayla ilgilidir.
APOLLON çok iyi bir okçudur, hedefini hiç bir zaman şaşırmaz.Kardeşi Artemis ile paylaştığı bu okçuluk yeteneği APOLLON 'a büyük bir üstünlük sağlar. APOLLON ve Artemis'in oklarıyla ölmek tatlı, acısız, uykuya dalar gibi huzurlu bir ölüm demektir.

Aletlerden ok, yay ve lir; hayvanlardan kurt, yunus balığı, kuğu, karga; bitkilerden defne, palmiye ve zeytin ağacı tanrının simgeleridir.APOLLON çeşitli özelliklere sahip olsa da tasvirlerde genellikle tek bir biçimde gösterilir. Güçlü ve ideal fiziğiyle genç erkek güzelliğini temsil eder ve genellikle çıplaktır.

.............................................. ............................................

bernini

Mitolojide Daphne’nin bir de efsanesi bulunmaktadır: Zeus’un oğlu Işık Tanrısı Apollon, ırmak kenarında genç ve güzel bir kız görmüştür. Bu kızın ismi Daphne’dir. Apollon Daphne ile ilişki kurmak ister ancak, Daphne kaçar, Apollon da Onu kovalar. Apollon; “Kaçma seni seviyorum” diye bağırır. Daphne ise Tanrılarla sevişen kadınların başlarına neler geldiğini bildiği için korkuya kapılır ve kaçmaya devam eder. Diğer taraftan Apollon, bu güzel kızı mutlaka yakalamak istemektedir. Aralarındaki mesafe gittikçe kısalır ve Apollon Daphne’ye yaklaşır. Kurtulamayacağını anlayan Daphne, birden durur ve bağırır:

“Ey toprak ana, beni ört, beni sakla, beni koru”.
Apollon

Bu yalvarış üzerine Daphne vücudunun ağırlaştığını, odunlaştığını hisseder. Göğüslerini gri bir kabuk kaplar, kokulu saçları yapraklara dönüşür, kolları dallar halinde uzar, ayakları kökleşerek toprağın derinliklerine dalar. Bir anda Daphne, bir defne ağacına dönüşür. Bu olay karşısında Apollon ağaca sarılır ve seslenir:

masalkurdu defne

“Daphne, bundan sonra sen, Apollon’un kutsal ağacı olacaksın. O solmayan ve dökülmeyen yaprakların, başımın çelengi olacak. Değerli kahramanlar, savaşlarda zafere ulaşanlar, hep senin yapraklarınla alınlarını süsleyecekler. Şarkılarda, şiirlerde adımız yan yana geçecek.”

Bu öykünün geçtiği yer bugünkü Harbiye’dir. Daphne’nin gözyaşları bugün hala Harbiye’de şelalelere dönüşmüştür.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
13 Mayıs 2011       Mesaj #5
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Apollon

Yunan ve Roma mitolojisinde bir tanrı.

Yunan mitolojisinde uyum, düzen ve adalet kavramları ile birleştirilmiştir. Yunan tanrılarının en önemlilerinden biri olan Apollon, Zeus ile Leto'nun oğlu, Artemis'in ikiz kardeşiydi. Güneşin ışığını ve yaşam veren gücünü temsil ediyordu. Apollon, adaletin, erkek güzelliğinin, güzel sanatların, müziğin ve şiirin tanrısı ve müzlerin başıydı. Masumların koruyucusu, haksızların ve zalimlerin düşmanı olduğuna inanılırdı. Gizemli gümüş yayıyla attığı oklarla kötüleri cezalandırır, suç işlemiş olanları doğruluğa yöneltirdi. Delphoi tapınağındaki kehanetleri, engin bilgisinden ötürü ileriyi görme gücü olduğuna inanılırdı.

Heykelleri, başında bir defne yaprağı bulunan, ok ve yay taşıyan güzel bir delikanlı biçiminde yapılırdı. Romalılar Apollon'u Yunanlılardan almış, güneş tanrısı olarak yorumlamış ve ona tanrıları arasında üstün bir yer tanımışlardı.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
31 Ocak 2012       Mesaj #6
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Apollon (Phoebus)

Zeus'un güzel saçlı Leto'dan olan oğlu ve Artemis'in ikiz kardeşidir. Yunan mitolojsindeki en önemli tanrılardan biridir.Kıta Yunanistan'a özgü bir tanrı olarak kabul edilirken, yapılan araştırmalar Apollon'un artık Anadolu kökenli bir tanrı olduğunu ortaya koymuştur.Apollon kelimesi de Yunanca değildir. Azra Erhat, Apollon'un asıl doğum yerinin Anadolu kıyıları yani Lykia ve özellikle doğduğu kentin Patara olduğunu belirtmektedir. İlyada'nın bazı bölümlerinde Apollon, Lykegenos sıfatıyla da anılmaktadır. Likyalı anlamına gelen bu sıfat onun Likya bölgesiyle bağlantısını gösterir.

Efsanelerinde okçu, gümüş yaylı ya da hedefi vuran anlamında değişik sıfatlarla da anılmaktadır.Bazı efsanelerde onun için parlak, ışık saçan anlamına gelen Phoibos sıfatı kullanılır. Ancak Apollon güneş ya da ışık tanrısı değildir. Asıl güneş tanrısı Helios'tur. Apollon'un sıfatlarından biri de sarışındır. Bu sıfat Apollon'un yaydığı ışığa işaret edebileceği gibi doğrudan doğruya onun saç rengi ile de bağlantılı olabilir.

Apollon çok iyi bir okçudur, hedefini hiç bir zaman şaşırmaz.Kardeşi Artemis ile paylaştığı bu okçuluk yeteneği Apollon'a büyük bir üstünlük sağlar.Apollon ve Artemis'in oklarıyla ölmek tatlı, acısız, uykuya dalar gibi huzurlu bir ölüm demektir. Aletlerden ok, yay ve lir; hayvanlardan kurt, yunus balığı, kuğu, karga; bitkilerden defne, palmiye ve zeytin ağacı tanrının simgeleridir.

Bir tanrı olarak Apollon'un nitelikleri çok fazladır.
  • Ekin-tarım tanrısıdır.
  • Çobanların tanrısıdır.
  • Sağlık ve ceza tanrısıdır.
  • Geleceği haber verir.
  • Kent kapılarındaki bekçiliğinden dolayı yeni kurulan şehirlerin koruyucusu, günlük yaşamın düzenleyicisidir. Yol ve kapılar tanrısıdır.
  • Güzel sanatların bilim ve müziğin koruyucusudur. Musalar korosunun yöneticisi olarak ün yapmış, bu konuda pek çok efsane oluşmuştur. Kimi yetenekleri konusunda Apollon son derece kıskançtır. Bu, özellikle Phrigya'lı Marsyas'a karşı öfkesini konu eden bir mitosta çok belirgindir. Marsyas iki delikli kavalın bulucusu sayılır.Ancak bu kavalı asıl bulan tanrıça Athena'dır.
Apollon bilicilik tanrısıdır. Apollon tarafından esinlenen insanlar bilici, kahin veya falcı olurlar.Bilicilik İlkçağ'da son derece önem verilen adeta bir sanattır.Yunan efsanelerinde Delphoi önemli bilicilik merkezi olarak geçer. Efsaneye göre;
Gaia, Python adında bir ejder doğurmuş, Python, Delphoi'da bulunan bilicilik merkezine bekçi olmuştur.Başlangıçta buranın adı Python imiş.Apollon doğduktan 4 gün sonra Hephaistos'un oklarıyla silahlanarak Delphoi'a gitmiş, Python'u öldürerek aynı yere kendi bilicilik merkezini kurmuştur.
Ancak ne var ki İlk Çağın ilk ve en önemli bilicilik merkezleri Anadolu'dadır. Anadolu'daki en önemli ve en eski merkez Didim'dir (Apollon'un doğum yeri olan Patara'da önemli bir merkezdir).Didim'deki bilicilerin çoğu kadındır. Ellerindeki kutsal bir değnekle kuyunun başında oturur, sularda gördükleri ışıltıları yorumlar, rahiplere bildirirler. Bilici kadınlar arasında en ünlüsü Troya kralı Priamos'un kızı Kassandra'dır.
Athena bir gün kavalını çalarken derede yansımasını görür. Kavalını, yanaklarını şişirip çirkinleştirdiği için dereye atar.Marsyas kavalı bulur ve çalmaya başlar.Giderek ustalaşır ve musalar korosunun yöneticisi olur. Kendine olan güveni onu, Tanrı Apollon'nun liriyle yarışmaya cüret ettirir. Apollon yarışmayı tek bir koşulla kabul eder.Yenen yenilene istediği cezayı verebilecektir.Hakem, Musalar ve Phrigya kralı Midas'tır.Musalar Apollon'u, Kral Midas Marsyas'ı birinci seçer.Çok sinirlenen Apollon, Midas'ın kulaklarını eşek kulaklarına çevirir.Marsyas'ı da bir çam ağacına bağlayıp diri diri derisini yüzer.Ancak daha sonra buna çok pişman olur, lirini kırarak bir daha hiç çalmaz. Marsyas'ı bir ırmak (Çine Çayı) haline getirir.
Apollon çeşitli özelliklere sahip olsa da tasvirlerde genellikle tek bir biçimde gösterilir. Güçlü ve ideal fiziğiyle genç erkek güzelliğini temsil eder ve genellikle çıplaktır. Efsanelerde Apollon'un aşkları da önemli yer tutmaktadır. Bunların en ünlüsü Daphne'dir.Ancak Daphne ona yüz vermez.Apollon'dan korkup kaçar ancak ondan hızlı olan Apollon koşarak kızı yakalar. Athena gibi bakire kalmaya yemin eden Daphne bunun üzerine kendisini saklması için toprağa yalvarır, bu isteği kabul edilir.Vücudu bir defne ağacına, saçları güzel kokulu yapraklara dönüşmüştür. Bu duruma çok üzülen Apollon defneyi kutsal ağacı yapmış, ünlü ozan ve savaşçıları defne yapraklarından yapılmış taçlarla onurlandırmıştır.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
theMira
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
7 Haziran 2012       Mesaj #7
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Apollon

Apollon
Apollon, Zeus'un Leto'dan olan oğludur. Artemis'in ikiz kardeşidir.Mitolojideki en önemli tanrılardan biri olan Apollon Anadolu kökenlidir.Apollon'un başlıca ilgi alanları güzel sanatlar, tıp, okçuluk, güzellik, yasa, cesaret ve bilgeliktir.Simgeleri aletlerden ok, lir ve yay, hayvanlardan kurt, karga ve yunus, bitkilerden ise defne, palmiye ve zeytindir.Kehanet tanrısı olan Apollon, aynı zamanda tarım tanrısı, çoban tanrısı, sağlık ve ceza tanrısı olarak da bilinir.Şehirleri korumak, düzeni sağlamak, müzik, bilim ve güzel sanatların koruyuculuğunu yapmak da Apollon'un diğer nitelikleri arasında sayılır.
In science we trust.

Benzer Konular

19 Mart 2009 / ziiyaretcii Soru-Cevap
3 Nisan 2009 / ThinkerBeLL Mitoloji
14 Ocak 2010 / Misafir Turizm
19 Ekim 2015 / virtuecat Felsefe ww