Arama

Sera ve Seracılık Hakkında

Güncelleme: 11 Ocak 2012 Gösterim: 73.440 Cevap: 5
MMDMR - avatarı
MMDMR
Ziyaretçi
23 Kasım 2007       Mesaj #1
MMDMR - avatarı
Ziyaretçi
SERA PLANLAMA
Sera işletmeciliğinde planlamanın gayesi Bitkilerin yetiştirilme, büyüme ve gelişmeleri için uygun olmayan çevre koşullarında, en uygun bitki gelişme koşullarını yapay olarak oluşturmaktır.

Sponsorlu Bağlantılar
Sera tipinin seçiminde etkili unsurlar :
  • Kullanılma amacı,
  • İhtiyaç duyulan sera büyüklüğü,
  • Civar iklim şartları,
  • Yerleşim yerinin fizyografik ve ekolojik özellikleri,
  • İşletmeye ayrılan sermaye,
  • Alet ve ekipman kullanma imkanları,
  • Yetiştirilecek bitki türleri ve yetiştirme tekniği,
  • Sera işletmesinin gelişme planı,
  • İşletme sahibinin istekleri,
Kullanılma Amacı:

Seradan beklenen amaç, sera tipine etki yapan en önemli faktörlerden biridir. Sera amatör, araştırma, yarı profesyonel veya tam ticari amaçlı olabilir
İhtiyaç Duyulan Sera Büyüklüğü:
Bir seracının işletmesinde sera ünitelerinin ayrı ayrı veya toplam olan büyüklüğü, işletmenin işçilik miktarı ve çeşidine bağlıdır. Eğer işletmede kullanılabilecek fazla sayıda alet ve ekipman varsa, seralar daha büyük, üniteler de daha fazla sayıda planlanabilir.


Civar iklim şartları:


Bir yörenin en yüksek ve en düşük sıcaklık değerleri, rüzgar durumu, yağış şekli, yoğunluğu ve süresi, güneşlenme ve bulutlu günler sayısı ve enlem derecesi gibi çeşitli etmenler, sera tipinin seçiminde etkilidir. Örneğin : soğuk, rüzgarlı ve kar yağışlı yerlerde seraların çatısı daha dayanıklı ve alçak, ılık yerlerde ise seraların daha yüksek tipte yapılması gerekir.

Yerleşim yerinin fizyografik ve ekolojik özellikleri:
Sera kurulması istenilen yerin topografyası, arazi eğimi, arazinin marazı, mikro klima koşulları, kapalı veya açık vadide bulunması gibi ekolojik koşullar göz önüne alınır.

İşletmeye ayrılan sermaye:
İşletmenin ekonomik gücü ve sera için ayrılabilen sermayenin büyüklüğü, uygulanacak sera tipinin seçiminde en önemli etmenlerden biridir.
Sermayesi yeterli olan işletmelerde ek yapım masrafı yüksek, fakat yıllık bakım masrafları daha düşük olan cam örtülü çelik veya alüminyum iskeletli sera tipleri, sermayesi yeterli olmayan işletmelerde ise ilk yapım masrafı düşük fakat yıllık bakım giderleri büyük olan plastik örtülü, ahşap iskeletli tipleri seçilmelidir.

Alet ve ekipman kullanma imkanları:
Sera içi tarımsal işçiliğin daha çok elle yapıldığı işletmelerde, sera boyutları, mekanizasyonu fazla olan toprak işçiliği, gübreleme, ilaçlama, toprak dezenfeksiyonu, ürün temizleme gibi işlerin alet ve ekipmanlarla yapıldığı seralara göre daha küçüktür.

Yetiştirilecek Bitki Türleri Ve Yetiştirme Tekniği:
Gelecekte serada yapılacak yetiştiricilik şeklinin değiştirilmesi düşünülmeden sera kurulursa, daha sonra yapılacak değişikliğe uyum sağlamada zorluk çekilir veya değişiklik olanaksız olur. Örneğin yalnız alçak boylu bitkilerin yetiştirileceği basit bir serada, uzun boylu bitkiler yetiştirilemez. Bu nedenle gelecekte başka bitkilerin yetiştirilebileceği seraların tip ve boyutları bu bitkiler içinde uygun olmalıdır.

Sera İşletmesinin Gelişme Planı:
İşletmede zamanla seranın genişletilmesi düşünülerek sera tipinin seçiminde planlama ve konumunda zamanla oluşacak bu büyüme ve gelişme gözden ırak tutulmamalıdır.

İşletme sahibinin istekleri:
İşletme sahibinin istekleri, beğenisi, seranın estetik görümünde tipinin seçiminde etkilidir. Ancak estetik görünüm kullanışlılık ve faydalılık ile birleştiği zaman bir anlam taşır.
Ülkemizde yetiştiriciler ihtiyaçlara uyacak bir sera seçimi yerine, genellikle yakın çevrede görüp beğendikleri bir tipin aynısını yapmasını isterler.

SERALARIN SINIFLANDIRILMASI

1. Orta Yastık Durumuna Göre Seralar:

Orta yastıksız seralar: Orta yastıksız seralarda 80cm kadar genişlikte orta yolun iki tarafında, tercihen 110cm genişliklerinde birer üretme yastığı bulunur. Yan yastıklar çoğu kez çelik üretimi ve aşılara tahsis edilir.


Orta yastıklı seralar: Orta yastıklı seralarda iki tarafa uzanan yastıkların arasında sranın ortasında boylu boyunca, tercihen, 220cm genişliği ile bir orta yastık bulunur. Bu seralar orta yastıksızlardan tabiatıyla daha geniş alınır. Eğer böyle bir serada hem üretme ve hem de yetiştirme yapılıyorsa, orta yastık üretmeye, kenar yastıklar da saksıya, kaba veya tüpe alınan fidan ve aşıları yetiştirmeye tahsis edilir. Zira orta yastıklar bu seralarda daha sıcak olur.


2. Çatı Şekillerine Göre Seralar


Tek çatılı seralar: Bunlarda çatılar tek meyilli ve dolayısıyla tek yüzeylidir. Genellikle bir binanın veya bir duvarın güneye bakan tarafına dayanır. Aynı çatı tipi meyilli yerler için de söz konusu olabilir. Bunlarda çatı eğimi güneye baktığından güneş ışınlarından ve sıcaklığından iyi faydalanır. Genellikle amatör seralardır, tesisleri ucuzdur. Ayrı, yani bir kenarı bir yere dayanmayan müstakil olarak da tek çatılı seralar yapılabilir. Fakat bu takdirde çift meyilli veya iki çatlı seralar tercih edilmelidir.


İki çatılı seralar: Bunlar daha iyi ışık alırlar. Çatının iki yüzü birbirine eşit ise ''ikiz kenar çatılı seralar'' olurlar. Çatının biri uzun diğeri kısa ise ''iki çatı kenarı eşit olmayan seralar'' söz konusudur. Meyilli arazilerde de bu tip sera kuruluşlarına sıkça başvurulur.


M çatlı seralar: Bunlar ise yan yana gelen blok seralardır. Bunlar ikiz kenar veya iki kenarı eşit olmayan çatılı seraların yan yana gelmesinden oluşur.


Blok seralar: Blok seralar birbirlerine ekli olarak tesis edildikleri için tesis giderleri daha azdır. Aynı tür bitki yetiştirme söz konusu ise aralarında ara duvar gerekmez. Fakat her blok için ayrı bir türün yetiştirilmesi öngörülüyor ise her türe uygun farklı ekolojik koşullar yaratmak için blokların arasına perdeler koyarak bir birinden ayırmak gerekir.


SERALARDA İSKELET VE ÖRTÜ MALZEMELERİ VE ÖZELLİKLERİ

A) İskelet Malzemeleri Ve Özellikleri
  • Seralar taşıyıcı fonksiyon yapan temel, duvarlar, iskelet ve onu örten bir koruyucu örtüyü gerektirir.Seraların iskeletleri ahşap, demir, beton, alüminyum olabilirler.
  • Ahşap iskeletliler çabuk çürür, ömürlerini uzatmak için emprenye etmek ve sık, sık boyamak gerekir.
  • Sıcak yörelerde ahşap iskelet, kamışlardan da oluşabilir.
  • Demir iskelet daha uzun ömürlüdür. Bunlarında paslanmaması ve uzun ömürlü olmaları için antipas ile boyanmaları gerekir. Son yıllarda galvanize edilmiş veya galvaniz borularından oluşan sera iskeletleri de yapılmaktadır.
  • Beton iskeletler ise az kullanılır, beton daha ziyade temel ve duvarlarda söz konusu olur.
  • Alüminyum veya hafif metal iskeletler kullanılırsa seranın ışık alımını ahşap gibi fazla azaltmaz. Bunlar hafif, sağlam, uzun ömürlüdür.
  • İskelet ahşap+demir kombine olarak da yapılabilir.

B) Örtü Materyalinin Özellikleri


Örtü materyali güneş ışınlarını rahatlıkla geçirebilecek nitelikte olmalı, sıcaklığı tutmalı, hafif ve ucuz, montajı kolay, dayanıklı, ışık geçirgenliğini zamanla kaybetmeyen cinsten ve kolay yıkanarak temizlenebilir olmalıdır.


Örtü materyali olarak seralarda
  • Cam,
  • Yumuşak plastik,
  • Sert plastik
  • Fiber
kullanılır.

Camların ışık geçirgenliği en fazladır. Plastik örtü kullanılacaksa iskeletin ahşap, cam örtü materyali kullanılacaksa iskeletin metal olması gerekir. Plastik örtü metal iskelete doğrudan gerilirse rüzgarla daha çabuk yırtılır. Ahşap iskelet de zamanla eğildiğinden, çalıştığından cam örtü önerilmez, zira camlar ahşap çalıştıkça çabuk kırılır, ancak yarı silindirik seralarda metal iskelete temas yerleri ahşapla veya sert plastikle takviye edilerek plastik örtü geçirilebilir.


1- Plastik Örtüler


1-a) Plastik Örtülerin Sakıncaları
  • Plastik örtüler genellikle polietilen veya PVC olurlar. Bunlar 1-2 yıl ömürlüdürler. Genellikle plastikler fiziksel ve mekanik etkilere karşı dayanıksızdırlar. Plastik örtü materyalinin, bitkilerde renk oluşumu ve büyümeyi engelleyen, onların cüce kalmalarına neden olan ultraviole (kısa dalga) ışınları geçirme niteliği, cama kıyasla çok daha fazladır. Bu sakınca son yıllarda plastiğin bileşimine, ultraviole ışınların etkisini azaltan bazı katkı maddeleri ilavesi ile giderilmeye çalışılmıştır.
  • Plastiklerde ışık geçirgenliği son yıllarda geliştirilerek cam gibi hatta daha yüksek ışık geçirgenliği sağlanabilmiştir. Örneğin camda ışık geçirgenliği %89-92 olmasına karşılık son yıllarda üretilen plastiklerin geçirgenliği %85 ile 89'dur. Bu değer %92-95'e kadar çıkarılabilmiştir. Ancak plastik zamanla kirlenme ve yıpranma nedeni ile ışık geçirgenliğinde büyük düşmelere sebep olur ve bu geçirgenlik %62-65'e kadar inebilir. Plastikler yıkandıklarında da kirliliklerini cam gibi atamazlar, yani temizlenemezler. Çünkü tozlar plastik üzerine elektriksel yük ile bağlanır. Kirlilik devamlı kalır.
  • Plastik, yüksek sıcaklıkta kendisini salıverir ve soğukta da büzüşme yapar. Ancak son zamanlarda bazı ilave maddelerle bu kusur da bir ölçüde azaltılabilmiştir.
  • Eğer plastik örtüye sahip seralarda yeterli havalandırma yapılamazsa, bunlarda hava boşlukları yok denecek kadar az olduğundan cam seraya kıyasla çok fazla nem tutarlar ve bu fazla nem de sakınca yaratır.

1-b) Plastik Sera Örtülerinin Faydaları
  • Hafiftirler, 1m²'lik plastik sera örtüsü 100-125 gramdır.
  • Ayrıca istenen şekilde ve kolaylıkla iskeleti kapaması ve şekil vermesi mümkün olur.
  • Çift kat kullanıldığından daha da iyi koruyucu olurlar.
  • Bedel ve tesis giderleri ucuzdur.

2- Polietilen Örtü özellikleri
  • Polietilen örtü materyali 0.15-0.30 mm kalınlıkta olup ucuzdur.
  • Dış koşullara, öncellikle rüzgara karşı dayanıklılığı azdır.
  • Kolay yırtılıp, çabuk kirlenir.

3- PVC Örtü özellikleri
  • Yumuşak ve geçirgendirler.
  • -10° ila +60°C arasında stabildir. Ancak daha soğukta büzüşür, kırışır, çatlar, daha sıcakta yumuşar. Bu itibarla kışın soğuk olan yerlerle yazın çok sıcak olan yerler için uygun değildir.
  • Işık geçirgenliği %85-96 olup kirlendikten sonra bu değer %50-70'e düşer.
  • Ömrü polietilen örtü materyalininkinden daha uzundur. (2-4 yıl). Ancak daha pahalıdır.

4- Diğer Örtüler
  • Polyvinylfuorid (PVF) örtüler: ömrü 4-8 yıl,, geçirgenliği %92-93'tür.
  • Polyester (Maylar) plastik örtüler: ışık geçirgenliği (%80-85) tir.
  • Plaklar halinde sertleştirilmiş polyesterler: Bunlar esasta cam ile plastik arasında yer alan suni elyaf örtülerdir. Yırtılma ve kırılmaya dayanıklıdırlar. 10-15 yıl kullanılabilirler. Ancak başlangıçtaki %80-90 ışık geçirgenlikleri kirlenerek zamanla %50'ye kadar düşer. Düz veya dalgalı plaklar halinde olup tahta ve demir iskelet üzerinde kolayca çivilenip veya vidalanıp yerleştirilebilirler. Cam takviyeli veya çift katlı (Acryglas) lar ile Fiber glaslar da bu tip örtülerdendir.
  • Cam örtü materyali: %89-92 olan ışık geçirgenliği kirlenip azaldığında yıkanarak eski duruma yükseltilir. Yağışı fazla olan yerlerde yıkanmaya lüzum kalmadan kendiliğinden temizlenir. Bunlarda yansıma ile kaybolan ışık azalması, güneş ışınları cama ne kadar dik gelirse o kadar az olur. Seralarda kullanılan cam kalınlıkları, ebatlara göre 2-4 mm arasında değişir.
  • Örtü malzemesi olarak cam, parlak cam veya mat (buzlu) cam olarak kullanılır.
  • Parlak cam pencere camıdır.
  • Mat cam (buzlu cam) bir yüzü düz öteki yüzü dalgalı olan buzlu camdır. Parlak camdan yarı yarıya ucuzdur. Düz yüzü dışa dalgalı yüzü içe getirilir. Güneş ışınları rahatça sera içine girer, pürüzlü yüz ışınları yansıtarak seradan çıkmasını engeller.
SERA PLANLAMASINDA ETKİLİ ÇEVRE KOŞULLARI

Seralarda verimin daha yüksek, ürün niteliğinin daha iyi ve aynı zamanda ürünün gelişme ve olgunlaşma süresinin daha kısa olması için ekonomik koşullar dikkate alınarak sera planlayıcısının bitkilerin isteklerine göre çevre etmenlerini uygun hale getirmesi gerekir.


Sera planlamasında çevre etmenleri;


1.derece çevre etmenleri: Işık, sıcaklık, nem ve havalandırma


2.derece çevre etmenleri: Havanın içerdiği Co2 miktarı, toprak suyu, drenaj, toprak bitki besin maddeleri ve hastalık etmenleri.


1) Işık

Işık, bitkilerin fotosentezde kullandığı en gerekli temel etmendir. Bitkilerin gelişmesinde ışık rengi, yoğunluğu, günlük ışıklanma periyodu ve gelişme süresince toplam ışıklanma süresi önemlidir.
Seraların ışık kaynağı güneştir ve güneşten gelen ışınların dalga boyları ve ışık renkleri farklı farklıdır.

Görülebilir ışık ışınları:
  • Mavi ışık bitkilerin fazla boylanarak gelişmesini sağlar.
  • Kırmızı ışık olmazsa tohumların çimlenmesi ve gelişmesi yavaşlar ve çiçeklenme hızlanır.
  • Yeşil ışık; bitki büyümesini olumsuz olarak etkiler.
  • Kızılötesi ışınlar: Güneş ışığıyla gelen ışınların yaklaşık % 50 sidir. Bu ışınlar, ısı oluştururlar.
Sera içindeki bitkilerin dengeli büyüme ve gelişmeleri için seraların ve sera içindeki bitki sıralarının yönlendirilmesi gerekir . Bitki sıralarının kuzey-güney doğrultusunda düzenlenmesi ile dengeli bir şekilde ışıktan yararlanması için seranın doğu-batı yönünde yerleştirilmesi gerekir.

Daha iyi ışıklanma için;
  • Münferit olarak yapılan seralar özellikle kışın doğu - batı doğrultusunda yerleştirilmeli.
  • Blok seralar ise kuzey güney doğrultusunda yönlendirilmeli,
  • Bireysel seralar birbirini gölgelememelidir.
  • Serayı oluşturan kiriş ve kolon gibi yapı elemanlarının kesit yüzeyli mümkün olduğu kadar ince yapılmalı,
  • Daha iyi bitki gelişimi için ışığın yetmediği yerlerde yapay ışıklandırma yoluna gidilebilir.

2) Sıcaklık


Bitkiler için en uygun sıcaklık, sera içerisinde soğuk günlerde en az 15 C, güneşli ve sıcak günlerde ise en çok 30 C olmalıdır. Sera toprak sıcaklığının da belirli bir sınır altına düşmesi bitki gelişmesini durdurur. Sera içi sıcaklığının en yüksek sıcaklığı aşmasıyla , bitkilerde özümleme durmaktadır.


Isıtma için, güneş enerjisinden en iyi şekilde yararlanacak sera tipinin geliştirilmesi gerekmektedir. Seralar soğuk mevsimlerde ısıtılmalı, sıcak mevsimlerde ise soğutulmalıdır.


Soğuk günlerde sera dışındaki toprak sıcaklığının daha düşük olması seranın dış duvarlarına en yakın bitki sıralarının soğuktan zarar görmesine neden olabilir. Bu durum seranın dış drenaj sisteminin yapılması ile engellenebilir.


3) Nem


Sera toprağının, bitkilerin ihtiyaçlarına göre sulanması gerekir Sulamayla sera içindeki havanın nem oranı artar. Havalandırma ile de sera içindeki havanın nem oranı düşer. Bu nem çeşitli önlemlerle tekrar normal düzeyine yükseltilmelidir.


Seradaki havanın nem oranının en uygun sınırları, yetiştirilen bitki türüne, seranın sıcaklığına, ışıklandırma yoğunluğuna ve özümleme hızına bağlı olarak değişir. Oransal nemin çok düşük olması bitki büyümesi ve gelişmesini geriletmesi yanında, çok yüksek nem oranı da sera örtüsünün iç yüzeyinde yoğunlaşır. Yoğunlaşan nemin bitkiler üzerine damlaması bitkilerin hastalanmasına da neden olur.


Ayrıca yüksek hava nemi, bitkiler için zararlı mikroorganizmaların gelişmesi için uygun ortam oluşturur ve mantar hastalıklarının çıkmasına neden olur.


4) Hava ve Karbondioksit


Oksijen bitkilerin solunumu için; karbondioksit ise bitkilerin özümleme yapmaları için gereklidir. Seralarda havalandırma yapılmazsa sera içinde gece Co2 artar ve gündüz azalır.


Serada CO2 oranını yapay yollarla artırmak CO2 gübrelemesiyle olabilir. CO2 gübrelemesi en kolay olarak sera içinde organik gübre kullanılmakla olur. Organik gübrenin sera toprağında parçalanması ile ortaya çıkan CO2 sera havasının CO2 oranını yükseltir. CO2 gübrelemesinin başarısı, sera içi sıcaklık derecesi ve seranın ışıklanma yoğunluğuna bağlıdır.


Sera içinde gece CO2 artar. Fakat sabahları güneş ışıkları ile bitkilerde başlayan özümleme sonucunda, sera içinde CO2 normal havadakinin altına düşer. CO2 oranının azalması özümlemenin de yavaşlamasına neden olur. Bunun için ya serada havalandırma ile serada CO2 oranı yükseltilmeli, ya da CO2 gübrelemesi yapılmalıdır.


5) Diğer Etmenler


Enerji : Seranın kurulacağı yerde, sürekli ve ucuz olarak kullanılabilecek bir enerji kaynağı olmalıdır. Bu enerji kaynağı seranın ısıtılmasında kullanılabileceği gibi, serada çalıştırılacak araç ve gereçler için de gereklidir.


Ulaşım : Seralar, yola ve büyük tüketim merkezlerine ve ulaşım yollarına yakın olmalı.


Pazar : Seralar, büyük tüketim merkezlerine yakın olmalıdır.


İşçi : Serada yapacak işlerden anlayan işçilerin yakın civarda bulunması gerekir.
Su: Sera kurulan yerde su bulunması gerekir.


Gübre : Seralarda çiftlik gübresine fazlaca ihtiyaç vardır. Çiftlik gübresinin sağlanacağı yerler daha önceden belirlenmelidir.


Rüzgar : Sera kurulacak yerlerde ortalama rüzgar hızının ve yönünün bilinmesi gerekir. Rüzgar hızına göre, seraya gelen yükün bilinmesi ve rüzgarla kaybolacak ısının hesaba katılması gerekir.


Toprak : Serada sera toprağın tuzlu besin maddesi yüksek, su tutma kapasitesi yüksek ve drenaj olanaklarının iyi olması gerekir.


Sera olarak kurulacak yerin eğimi az olmalıdır. Plastik sera malzemelerinden imal edilen seralar eğimli arazilerde de kurulabilirler.


Sera kurulacak toprağın taban suyu düzeyi en az toprak yüzeyinden 1 m. aşağıda olmalıdır.


Endüstri Bölgeleri : Hava kirliliği seraların kirlenmesini hızlandırdığı için endüstri bölgelerine uzakta kurulmalıdır.


SERA YAPI MALZEMELERİ VE YAPI ELEMANLARI

Seralarda kullanılan yapı malzemeleri, ve yapı elemanlarının planlanmasında ve seçiminde bölgenin iklim durumu, serada yetiştirilmek istenen bitki türü, seracılık işletmesinin büyüklüğü ve işletme tipi dikkate alınır.

Seranın yapım malzemesi seçilirken dikkat edilecek hususlar:
  • Sera yapı malzemesi ucuz, sağlam ve hafif olmalı.
  • Seri üretime uygun olmalı,
  • Enerji tasarrufunu sağlamalı,
  • Kuruluş ve tamiri kolay olmalı,
  • Hava koşullarından etkilenmemeli,
  • Sera içinde yeterli iklim ayarlaması yapılabilmelidir.
Seranın Temeli

Temel kolonlarla kendi üzerine gelen seranın tüm yükünü taşıyabilmelidir.


Cam seralarda temel duvarı yapmak için, 70 cm genişlikte ve 80-100 cm derinlikte sera çevresi boyunca temel çukuru kazılır. Eğer zeminin emniyeti yeterli değilse alt kısmına 20 cm yükseklikte betonarme sömel yapılır.


Bu sömel yerine tesviye betonu da yeterli olabilir. Sömelin üzerine temel çukuru iki taraftan 10 cm örme payı olarak boş bırakılır ve 50 cm kalınlığında taş duvar çimento takviyeli kireç harcıyla zemini en az 10 cm geçecek şekilde örülür.


Plastik seralarda her dikmenin altına 20x30x40 cm boyutlarında veya 20-30 cm çapında 30-40 cm derinliğinde silindirik beton dökmek yeterli olur. Ayaklar üzerine dikmelerin (kolonların) bağlanacağı şekilde vidalanacak veya kaynaklanacak gibi lama demirleri yerleştirilmelidir.


Plastik örtülü ahşap seraların temel duvarları fazla yük taşımadıkları için, tuğla, beton birket, beton veya taş ile yapılabilir.


Temel duvarların genişliği, beton sömeller ve briket duvar için en az 35 cm, tuğla duvar için 23-35 cm taş duvar 50 cm olmalıdır.


Taban suyu yüksek olduğu yerlerde toprak seviyesinin biraz üstüne çıkılmalıdır.
Sera içinde masalar ve tezgahlar bulunuyorsa toprak üstü duvarlarının yüksekliği 10-15 cm daha yüksek olabilir.


Seraların çevresinde yağışlarla oluşabilecek arazi yüzey ve durgun yüksek taban suyunun drenajını sağlamak amacıyla, sera temel duvarları çevresinde bir drenaj sisteminin yapılması gerekir.


İskelet Malzemeleri ve Elemanları


1. İskelet malzemeleri

Seraları iskeletinde ahşap ve metal malzemeler kullanılır.


1.1. Ahşap yapı malzemeleri

Ağaç malzemesinin hafif ve dayanıklı olması, kolay işlemesi, çivilenmesi ve vidalanması gibi iyi özellikleri vardır. Ayrıca hem çekmeye, hem de basınca çalışması gibi üstünlüğü vardır. Ama ağaç malzeme kısa zamanda deforme olur.

1.2. Metal Malzemeler

Seralarda kullanılan değişik metaller mevcuttur Bunlardan en fazla kullanılanları , I profiller , T-Profiller, L-Profiller , Kutu Profiller,Boru Profiller, ve Çelik Levhalardır: Çelik profilleri birçok üstünlüğü yanında, paslanması en önemli sakıncasıdır. Bunun önlenmesi ya boyamayla ya da galvanize edilmesi gerekir.


2. İskelet Elemanları


İskeleti oluşturan elemanların şu özellikleri olması gerekir.
  • İskelet elemanları sağlam, ucuz ve hafif olmalı,
  • Kolay kurulabilmeli,
  • Gölgelemesi az olmalı yani sera içine giren ışığın miktarını azaltmamalı,
  • Hava geçirgenliği yani ısı kaybı az olmalıdır.

Bir seranın iskeletinde kolonlar (dikmeler) ve çatıyı oluşturan çeşitli elemanlar bulunursa da , çatı elemanları ayrı bir başlık altında incelenecektir.


3.Çatı Elemanları


Sera çatısı, çatıyı oluşturan elemanların kendi ağırlıklarını, çatıyı örtü malzemesini, çatı örtüsüne etkili olan kar ve rüzgar yükünü, tamir ve bakım için çatıya çıkan işçilerin ağırlığını ve çatıya asılan çeşitli bitki ekiliş yerlerini taşıyabilecek durumda olmalıdır.


3.1. Çatı İskeleti Elemanları


Bir seranın çatı iskeletini, mertekler, aşıklar, çatı kirişleri ve su olukları oluşturur.


3.2. Çatı Örtü Malzemesi


Serayı yağmur, kar ve rüzgar gibi dış etkenlerden koruyarak sera içinden ısı kaybını azaltan ve ışığı olanaklar ölçüsünde sera içine fazla geçiren saydam bir malzemeyle sera çatısı kaplanır. Sera kaplama malzemesi cam veya plastiktir. Seranın yan duvarına da bu malzeme ile kaplanır.


Sera örtü malzemesinde aranan özellikler:
  • Örtü, güneş ışığını en iyi şekilde geçirmeli, yansıtma, emme ve iletme gibi olaylarla ışık kaybına neden olmamalıdır.
  • Örtü altındaki ısıyı en üst seviyede tutmalı,
  • Örtü maliyeti yüksek olmamalıdır.
  • Örtü malzemesi fazla ağır olmamalıdır.
  • Monte edilmesi kolay olmalıdır.
  • Kolay deforme olmamalı, uzun ömürlü olmalıdır.
  • Işık geçirgenliğini kolay kaybetmemeli, kirlendiğinde kolay temizlenmelidir.
  • Örtünün iç yüzeyinde rutubet oluşturmamalıdır.
  • Kolay taşınabilmelidir.
  • Herhangi bir nedenle bozulma ortaya çıktığında kolay değiştirilebilmelidir.

Seralarda ısı yalıtımı arttırmak için plastik ve cam örtüler birlikte kullanılabilir. Bu şekilde ısı yalıtımı ile sera içinde %40 a varan enerji tasarrufu olmaktadır. Çift malzeme kullanma ile seraya giren ışık miktarı tek cama göre çift camda %10 ikinci kat olarak plastik kullanılmasında yoğunlaşma suyu ile birlikte bu oran %20 değerinde azalmaktadır.


3.2.1. Cam


Cam örtü malzemesinin avantajları
  • Uzun süre kullanılabilirler.
  • Işık geçirgenliği yüksektir.
  • Kolay temizlenir ve bakım masrafı yoktur.
  • Cam seralarda verim, plastik örtülü seralara göre daha yüksektir.
  • Mor ötesi (Ültraviyole) ışıklarından etkilenmez.
  • Kolay kirlenmedikleri için ışık geçirgenlikleri azalmaz.
  • Camlarda buğulanma ve nemlenme olmadığından, bitkilerin üzerine su damlaları gelerek bitkilerin hastalanması önlenir.

Cam örtü malzemesinin kaplanması: Örtü malzemeleri ısı ve nemin sera içinden sızmasını engelleyici şekilde kaplanmalıdır. camın genleşmesi göz önüne alınmalıdır.


Montajda cam macunu kullanılmalıdır. cam kaplama bindirme veya uç uca ekleme yöntemiyle yapılır. Bindirmede camların uçları birbiri üzerine 3-4 cm. bindirilerek arasında boşluk bırakılmadan veya uç uca eklenerek yapılmalı, eklenerek kaplama yapılacaksa, ek yerlerin arası macunlanmalıdır.


3.2.2. Plastik


Plastik örtünün avantajları
  • Plastikler vurma ve çarpmalara karşı duyarlı değildir.
  • Paslanmazlar
  • Ucuzdurlar
  • İşletme özelliği iyidir.
  • Kolay temizlenir ve saklanabilirler.
  • Kimyasal maddelere , özellikle asitlere karşı dayanıklıdır.
  • Güneş ışığını iyi geçirirler.
  • Renklendirme özellikleri iyidir.
  • Biyolojik zararlardan etkilenmezler.

3.2.3 Seralarda Kullanılan Plastik Levhalar


Seralarda Kullanılan plastik levhalar polyester, PVC, Plexicam olarak sınıflandırılırlar:

a) Cam lifleri kuvvetlendirilmiş Polyester Levhalar
Polyester Levhaların özellikleri:
  • Dalgalı olarak üretilirler.
  • Dayanıklı ve tamiri kolaydır.
  • Hafiftirler.
  • Üst yüzeylerinin kirlenmemesi ve ışıktan etkilenmemesi için bazı kimyasal maddelerle işlenmiştir.
  • İşlenmeyenler 5-8 yıl, işlenenler ise 10 yıl dayanırlar.
  • Morötesi ışıkları emerler.

b) PVC Levhalar


PVC Levhaların özellikleri:
  • Bu levhalar piyasada mat ve şeffaf olarak bulunur.
  • Işık geçirgenliği %85 dolayındadır.
  • Çivi ile çakılabilirler vidalanabilir ve yapıştırılabilir.
  • Zamanla ışık geçirgenliği azalır.
  • Mat olanlar zamanla beyazımsı bir renge dönüşür ve ışık geçirgenliği %30 oranında kaybeder.
  • Doluya karşı dayanıklı değildirler ve kolayca parçalanabilir.
  • Kolayca yanabilirler.

c) Plexicam :


Plexicam Levhaların özellikleri:
  • Boşluklu ve çift katlı olarak üretilmektedirler.
  • Özel aliminyum ya da çelik malzeme üzerine monte edilirler.
  • Isı ve nemle genleşmeye uğrayabilirler.
  • Işık geçirgenliği cama oranla biraz azdır.
  • Zamanla ışık geçirgenliğinde bir azalma olmaz.
  • Morötesi ışıkları geçirmezler.
  • Kolay yanarlar,
  • Doluya karşı dayanıklıdır,
  • İşlenmesi, delinmesi, kesilmesi biçilmesi ve yapıştırılması kolaydır.

Plastik örtünün kaplanması: Plastikle seranın kaplanmasında, plastik örtü seranın uzun ve dar ekseni boyunca serilebilir. Plastik örtü pürüzsüz yüzeyli iskelet üzerine çakılmadan önce gerginleştirilip birbiri üstüne bindirilerek ve ince ahşap çıtalarla çivilenerek tutturulur.Çivileme yerine bazı sert plastik, alüminyum veya çelikten yapılan kıskaç ya da mandal kullanılabilir.


4. Oluklar ve Damlalıklar


Sera içinde yoğunlaşan örtü malzemesinden sızarak akan damlaları toplamak için çatı yan duvarın birleştiği yere küçük oluklar yapılabilir.


5. Rüzgarlıklar


Rüzgarlıklar, rüzgar etkisini önlemek için çatı ve yan duvarlardaki kolonlar arasında çapraz çatı elemanları kullanılarak yapılır.


6. Kapılar


Kapılar serada yapılacak işler için giriş ve çıkışı sağlar. Kapılar doğal olarak ışığı geçiren sera içinde engel olan şeffaf örtü malzemesiyle kaplanır. Kapılarda genişlik ve yükseklik ihtiyaca göre minimum olmalıdır. Kapılar büyük yapılırsa açılıp kapanma esnasında serada ısı kaybı artar.
Küçük seralarda kapı genişliği 70 - 90 cm den daha dar olmalıdır.
Büyük seralarda rahat çalışmak için kapı genişliği 180 - 200 cm olmalı
Sera boyunun 30 m den fazla ise havalandırma iş akışının kolaylığı vb. için birden fazla kapı kullanılabilir.
Kapılar sera içinden dışarıya doğru açılmalıdır.


7. Pencereler


Pencereler, CO2, O2 ısı ve nem kontrolü için havalandırma yapılması için sisteme yerleştirilirler.
Pencereler kapalı durumda dışardan içeriye ışık, içerden de dışarıya ısı geçirmemelidir. Bunun için pencereler şeffaf örtü malzemesi ile kaplanmalıdır.
Doğal havalandırmanın yeterli miktarda olabilmesi için önerilen çatı pencerelerinin toplam alanın sera taban alanının %16-20 arasında olmalı ve bu açıklıklar çevre koşullarına uygun olarak ayarlanabilmelidir. Soğuk bölgelerdeki seralarda çatı pencere alanı daha küçük tutulmalıdır.
Sera pencereleri düzenlenirken havalandırma etkinliğinin maksimum olması Pencerelere ulaşımın kolay olması ve sera faydalı alanının maksimum tutulmasına dikkat edilir.

SERALARIN ISITILMASI

Sera ısıtmasında, en önemlisi ısının sera içinde dengeli olarak dağılmasıdır.
Sera ısıtma sisteminin özellikleri ;
  • Sistem, dış hava sıcaklığına bağlı olmadan sera içi sıcaklığını istenilen sınırlar içinde tutabilmeli,
  • Isı sera içinde dengeli olarak dağılmalı,
  • Sık arızalanmamalı,
  • Kolay yakıt sağlanabilmeli,
  • Verimli çalıştırılabilmeli,
  • Maliyet ve yakıt masrafları az olmalıdır.

Seraların örtü malzemesi olan cam ve plastiğin ısı geçirme özelliğinin yüksek olması nedeniyle seralar çabuk ısınır ve çabuk soğurlar, Serada bitkinin iyi bir şekilde gelişebilmesi için seranın sıcaklığı düştüğü zaman sera içine ısı verilmesi gerekmektedir.

Seraya verilecek ısının miktarı ;
  • Sera dışındaki hava sıcaklığına,
  • Sera içinde istenilen sıcaklık derecesine,
  • Seranın dış yüzeylerinin toplam alanına,
  • Sera örtü malzemesinin tipine ve kat sayısına,
  • Seranın yapı kalitesine bağlı olarak değişir.

Seraların bulunduğu yerde çevre sıcaklığının en düşük olduğu zamanlarda, sera içinin istenilen sıcaklık derecesinde (15-25 C) tutulabilmesi için seranın ısıtılması gerekir. Bu şekilde ısıtma fazla pahalı olacağından sera içi sıcaklığı bir süre 7-10 C' de tutulabilir. Bu sıcaklık derecelerinde bitkilerin gelişme hızı yavaşlasa bile, bitki yetiştiriciliği yönünden sakıncalı sayılmayabilir.


Seralarda Kullanılan Isıtma Yöntemleri:
  • Sobalarla ısıtma,
  • Kaloriferli ısıtma,
  • Sıcak havayla ısıtma: Isıtılmış havanın belli aralıklarla küçük delikleri bulunan ince polietilenden yapılmış boru kanallara, bir basınç altında sürekli olarak gönderilmesi ilkesine dayanır.
  • Doğal enerji kaynaklarından yararlanarak ısıtma,
  • Elektrik enerjisiyle ısıtma,
  • Atık enerjiden yararlanarak ısıtma.
SERALARIN SOĞUTULMASI
Havalandırma

Sera Havalandırmasının Nedenleri:
  • Oksijen ve karbondioksit dengelemesi
  • Sera içi sıcaklığının dengelenmesi,
  • Güneşlenmeyle ortaya çıkan yüksek ısının sera dışına atılması,
  • Nemin dengelenmesi,
Havalandırma sisteminin özellikleri ;
  • Havalandırma sistemi bitkiler üzerine bir hava hareketi oluşturabilmeli ve bu hareket bitki üstü boşlukta olmalı,
  • Seraya giren taze hava doğrudan bitkileri çarpmamalı,
  • Havalandırma elemanı sağlam olmalı ve iyice kapanabilmeli, (böylece hava değişimi ile ısı kaybı az olur.)
  • Havalandırma sistemi dış etkilerle açılıp kapanmamalı,
  • Havalandırma açıklıkları yeterince büyük olmalı,
  • Havalandırma düzeni işletmede teknik sorunlar yaratmayacak, az bir kuvvetle açılıp kapanabilecek durumda olmalıdır.
SERALARIN BOYUTLANDIRILMASI

Seraların genişliği


Seraların genişliği, bitki sıraları arasındaki uzaklığa ve bitki sırasının boyuna sera çatı şekline,yetiştirilecek bitki türüne ve miktarına, serada çalışabilecek işçi sayısına ve sera kurulacak alanın büyüklüğüne göre değişir.


Bu etkenler düşünüldüğünde, bir bireysel seranın taban alanı en çok 400-500 m2 ; genişliği ise 9 - 12 m arasında olmalıdır. Sera genişliğinin 3 ve 3 ün katları olacak şekilde ayarlanırsa, sera iç planlaması kolay olur. Çatı genişliğinin ise cam örtülü seralarda 9-12 m, plastik örtülerde ise 6-9 m arasında olması tavsiye edilir.


Seraların Uzunluğu

Sera boylarının fazla uzun olması, ısının sera içerisinde homojen olarak dağılımını engellemektedir. Buna karşılık çok kısa seralarda ise hareket ve çalışma zorluğu vardır. Bu nedenlerle sera uzunluğunun 40 -50 m dolayında olması gerekir.


Seraların Yüksekliği

Sera yüksekliğini; yetiştirilecek bitki boyu, türü ve miktarına, Sera içinde işçiliğin rahatça yapılabilme yüksekliğine, civar iklim şartlarına, bağlı olarak değişir. Ortalama Sera yüksekliği 180-190 cm civarında olmalıdır. Eğer Serada makine kullanımı düşünüyorsa, sera yüksekliğini daha yüksek tutulabilir. İç mekan süs bitkileri ve diğer süs bitkilerinin yetiştirildiği seralar en az 2,5 metre olmalıdır.

Bia - avatarı
Bia
Ziyaretçi
30 Mayıs 2008       Mesaj #2
Bia - avatarı
Ziyaretçi
Seralarda Havalandırma

Sponsorlu Bağlantılar

Yaygın olarak kullanılan doğal ve zorlamalı havalandırma sistemleriyle, seralarda yeterli düzeyde hava değişimi sağlanır. Seralardaki havalandırma sistemleri aşağıdaki etmenler üzerinde etkilidir:

# Hava sıcaklığı
# Hava bağıl nemi
# Yüzeyler üzerinde nem yoğuşması
# Sera ortamında sıcaklık dağılımı
# İç ortamdaki hava hızı
# Ortam havasındaki koku ve gaz yoğunluğu
# Bitkilerin bulunduğu ortamda zararlı organizmaların gelişmesi

Ilıman iklim bölgelerinde açık ve güneşli günlerde, sera ortamında güneş ışınımından kazanılan fazla miktardaki ısı enerjisinin uzaklaştırılması için seraların havalandırılması gerekir. Seralarda havalandırmanın amaçlan aşağıdaki gibi özetlenebilir:

# Sera içerisinde ortam sıcaklığının aşırı yükselmesini önlemek
# Sera ortamındaki bağıl nem oranını bitki gelişimi için uygun bir düzeyde tutmak
# Bitkilerden transpirasyon sonucunda açığa çıkan su buharını ortamdan uzaklaştırmak
# Bitkiler tarafından fotosentez işleminde kullanılan CCb gereksinimini karşılamak
# Sera içerisinde tekdüze bir hava akımı sağlamak
# Sera ortam havasındaki gaz yoğunluğunu kabul edilebilir bir düzeyde tutmak.

Seralarda havalandırma işleminin en önemli amacı, ortamdaki duyulur ısı ve su buharının (gizli ısı) uzaklaştırılmasıdır. Toplam güneş ışınımının yüksek okluğu durumlarda, sera ortamında kazanılan ısı enerjisinin önemli bir bölümü bitkiler tarafından transpirasyon işleminde kullanılır. Bu durumda güneşten kazanılan duyulur ısı gizli ısıya dönüşür. Sera ortamına ulaşan güneş ışınımının % 50-801 evapotraspirasyon için kullanılır (Van der Post ve ark., 1974).
Havalandırma aynı zamanda, sera içerisindeki bitkilere zararlı gazların ortamdan uzaklaştırılmasında da önemli rol oynar.



Seralarda yetiştirilen bitkilere zarar verdiği bilinen kirletici etmenler; ozon, etilen, sülfürdioksit, civa buharı ve fenollerdir (Aldrich, 1986). Sera ortamındaki zararlı gazlar aşağıdaki kaynaklardan aşığa çıkar:

# Bitkinin kendisi (etilen)
# Fotokimyasal tepkimeler
# Yakıtların yanması
# Fungusit-pestisitler
# Ahşap malzemeleri korumak için kullanılan kimyasal maddeler.
Havalandırmayla, bu kaynaklardan açığa çıkan zararlı gazların sera içerisinde birikmesi önlenir.

Sera ortamındaki hava hızı; transpirasyon, solunum ve fotosentez gibi bitki büyümesiyle ilişkili bir çok işlemi etkiler. Bitki büyüme ve gelişmesi açısından sera ortamındaki en uygun hava hızı 0.5-0.7 m/s olmalıdır (Aldrich ve ark., 1983). Hava hızının l m/s'den daha yüksek olması durumunda bitki büyümesi yavaşlar ve 4.5 m/s'den daha yüksek olan hızlarda bitkiler fızikse olarak zarar görür. Havalandırmanın diğer bir işlevi de, sera ortam havasındaki CO2 miktarını artırmak veya belirli bir düzeyde tutmaktır.

Seralarda Doğal Havalandırma
Seralarda doğal havalandırma, sera içerisinde ve dış ortamdaki doğal basınç farklılıkları nedeniyle, serada kontrol edilebilen havalandırma açıklarından oluşan hava değişimidir.


Seralarda doğal havalandırma sistemlerinin uygun olarak tasarımı güç olmakla birlikte, bu tip sistemlerin bazı üstünlükleri vardır.

# Elektrik enerjisi tüketimi daha düşüktür.
# Az sayıda alet-ekipmana gereksinim vardır.
# Kullanılan alet-ekipmanların bakımı kolay ve ucuzdur.
# Sistemde fan kullanılmadığından, zorlanmış havalandırma uygulamalarına oranla daha 32 gürültü oluşur.

Seralardaki doğal havalandırma uygulamalarında, doğal hava akışının ayrıntılı olarak incelenmesi için hesaplamalı akışkan dinamiği (CFD) modeli kullanılmaktadır.

Diğer yöntemlerle karşılaştırıldığında CFD modeli, seralardaki doğal havalandırma uygulamalarının incelenmesinde bazı üstünlüklere sahiptir. CFD modelinde; kararlı ve belirli sınır koşulları sürdürülürken, gerçek hava koşulları ve yapısal özellikler simüle edilebilmekte ve değiştirilebilmektedir. Enerji dengesi modellerinden farklı olarak CFD modeliyle, sera iç-dış ortamındaki her bölgede hava akışı ve psikrometrik özellikler hesaplanabilmektedir (Lee, 1998). Woodruff (1997), Kaçıra ve ark. (1998), Lee (1998), Al-Helal (1998) ve Lee ve Short (2000) tarafından doğal ve mekanik havalandırmalı farklı tip seralarda yürütülen araştırmalarda CFD modeli kullanılmıştır. 6u araştırmalarda; hava koşullan, seranın yapısal özellikleri, havalandırma açıklığı şekilleri ve yerleşimi, iç-dış ortam gölgeleme perdeleri, seradaki bölme sayısı ve bitki-yetiştirme masalarının bulunuşunun seradaki hava değişim oranına etkisi incelenmiştir.

Doğal Havalandırmada Etkili Kuvvetler
Seranın doğal olarak havalandırılabilmesi için, rüzgar veya sıcaklık farkı nedeniyle basınç farkı oluşması gerekir. Doğal havalandırma, ısınan havanın yükselmesi için yüzdürme kuvveti veya hız basıncına ve rüzgar tarafından oluşturulan kuvvetlere bağlıdır. Sera içerisinde güneş ışınımı veya ısıtma sistemi etkisiyle ısınan havanın yoğunluğu azalır. Bu durum, havanın sera çatısına doğru yükselmesine neden olur. Ilık hava sera çatısındaki açıklıklardan dışarıya çıkar ve seranın alt kısmında bulunan havalandırma açıklıklarından soğuk ve temiz hava girer. Etkin bir şekilde havalandırma sağlanabilmesi için, Havalandırma açıklıklarının boyutları çok önemlidir.

Rüzgar ve sıcaklık farkı etkisiyle basınç farkı oluşabilmesi için, seranın çatı ve yan kenarlarında havalandırma açıklıkları bulunmalıdır. Sadece yan kenarlarında havalandırma açıklıkları bulunan seralarda hava değişimi, sadece . rüzgar basıncına bağlıdır ve genellikle daha az etkilidir. Doğal havalandırmada rüzgar tarafından oluşturulan kuvvetlerin etkisi, hız basıncı ve yüzdürme kuvvetlerinden daha fazladır. Sera yüzeylerinde rüzgar etkisiyle oluşan pozitif ve negatif basınçlar Şekil 1'de gösterilmiştir.

Serada rüzgar etkisiyle doğal havalandırma sağlanması için, havalandırma açıklıklarının sera yan kenarına ve çatıya yerleştirilmesi önemlidir. Seranın rüzgar etkisindeki kenarında oluşan pozitif basınç, havanın sera içerisine girmesini sağlar. Çatı ve kenar duvarın rüzgar etkisinde olmayan bölümlerinde oluşan negatif basınç ise, havanın seradan dışarıya çıkmasına neden olur.

Akdeniz bölgesindeki seralar doğal havalandırma açısından genellikle aşağıdaki özelliklere sahiptir:

# Bölme sayısı azdır.
# Sera taban alanı küçüktür.
# Havalandırma için sürekli açıklıklar bulunmaktadır.


Bu özelliklere sahip olan seralarda, rüzgar hızının düşük olduğu sıcak dönemlerde yetiştirilen ürünler için en düşük havalandırma oranı, ısıl yüzdürme kuvvetlerce sağlanır. Isıl yüzdürme kuvvetleri, serada çatı ve yan kenarlardaki havalandırma açıklıklarını ayıran mesafeye bağlıdır. Çatı ve yan kenarlarında havalandırma açıklığı bulunan seralarda doğal havalandırmada etkili kuvvetler:

# Baca Etkisi. Isıl yüzdürme kuvvetleri nedeniyle oluşur.Çatı ve kenar açıklıkları arasındaki basınçların düşey dağılımında etkilidir.
# Statik Rüzgar Etkisi. Rüzgar hızı nedeniyle oluşur. Serada basınçların uzaysal dağılımını sağlar.
# Rüzgarın Türbülans Etkisi. Havalandırma açıklıkları boyunca rüzgar hızı etkisiyle düzensiz basınç değişimi nedeniyle gerçekleşir. Havalandırma açıklıklarından giren-çıkan hava akımlarını artırır.
Doğal havalandırma açısından statik rüzgar etkisinin işlevleri aşağıda verilmiştir:
# Çatı ve kenar açıklıkları arasında düşey basınç dağılımı sağlar.
# Seranın rüzgar altı ve rüzgar üstü bölümleri arasında yatay basınç dağılımında etkilidir.
Statik rüzgar etkisi, yukarıda belirtilen etkileri nedeniyle "yan duvar etkisi" olarak adlandırılır. Statik rüzgar etkisi, yukarıda belirtilen etkileri nedeniyle aşağıdaki hava akımlarının gerçekleşmesine neden olur:
# Düşey Havalandırma Akımı. Baca etkisi ve statik rüzgar basıncının düşey dağılımıyla gerçekleşir.
# Yatay Havalandırma Akımı. Yan duvar ve türbülans etkileri nedeniyle gerçekleşir.

Doğal Havalandırma Açıklığı Alanı
Serada doğal havalandırmayla en uygun oranda hava değişimi sağlanması için, çatı ve yan duvarlardaki havalandırma açıklıklarının toplam alanı, sera taban alanının en az % 15'i oranında olmalıdır. Doğal havalandırma için seradaki toplam havalandırma açıklığı alanının, taban alanın % 15-251 oranında olması gerekir. Bununla birlikte, seradaki toplam havalandırma açıklığı alanının taban alanının % 30'una eşit olması önerilir.

Cam seralarda genellikle çatıdaki havalandırma açıklıklarından yararlanılır . Çatıdaki havalandırma açıklıklarının etkinliği, doğal taşınım akımlarına ve seradan havanın taşınması için rüzgar etkisine bağlıdır. Sera çatısındaki havalandırma açıklıklarının aşağıdaki özelliklere sahip olması gerekir:

# Çatının en üst bölgesinde ve sera sırtının her iki tarafında olmalıdır.
# Sera uzunluğu boyunca kesintisiz olarak bırakılmış olmalıdır.
# Çatıdaki havalandırma açıklıklarının alanı, sera taban alanının 1/6'sına eşit olmalıdır.
# Çatı ve yan duvarlardaki havalandırma açıklıklarının alanı yaklaşık olarak eşit olmalıdır.
# Havalandırma açıklıkları, yatay durumda yukarıya doğru ve çatıyla 60° açı yapacak şekilde açılabilmelidir.

Sera yan duvarları ve çatısındaki havalandırma açıklıklarının yeterli büyüklükte olması ve uygun olarak tasarımlanması durumunda, bir çok iklim bölgesinde etkin sıcaklık kontrolü sağlanarak, gerekli havalandırma oranına ulaşılabilir.

Seralarda doğal havalandırmayla ulaşılabilen havalandırma oranı aşağıdaki etmenlere bağlıdır:

# Rüzgar hızı ve yönü
# Havalandırma açıklıklarının boyutları ve yerleşimi
Toplam havalandırma açıklığı alanı taban alanının % 27'sine eşit olan bir serada, sadece çatıdaki havalandırma açıklıklarının açık olması durumunda, 10 Km/h rüzgar hızında dakikada 0.75-1 hava değişimi sağlanamaz. Çatı ve yan duvarlardaki havalandırma açıklıklarının tamamının açık olması durumunda, sakin bir günde normal olarak önerilen havalandırma oranından biraz daha düşük (dakikada 0.68) hava değişimi sağlanır (Whittle ve Lawrence, 1960).
Rüzgar, seraya köşelerden etki ettiğinde bazı sorunlarla karşılaşılır. Bu durumda hava, seranın rüzgar alan ucundan girer ve sera içerisindeki hava rüzgar almayan uçta birikir. Bu sorun, seranın rüzgar alan ve almayan bölümlerindeki havalandırma açıklığı boyutları ayarlanarak önlenebilir.

Doğal havalandırma sistemlerinin en önemeli olumsuzluğu, havalandırma açıklıklarının otomatik kontrolünün güç ve pahalı olmasıdır. Bu nedenle, doğal havalandırma açıklıkları genellikle elle açılıp-kapatılır. Bununla birlikte, modern seralardaki doğal havalandırma sistemlerinde, termostatla kontrol edilen ve elektrik motorundan hareket alan dişli-kol üniteleri kullanılmaktadır. Elektrik motorundan hareket alan kontrol ünitelerinin kullanıldığı seralarda, genellikle sadece çatıdaki havalandırma açıklıkları otomatik olarak kontrol edilir. Havalandırma pencerelerinin açılıp-kapatılması sırasında mekanik zorlanma oluşursa, seradaki camların kırılması gibi yapısal zararlarla karşılaşılabilir. Açma-kapatma sistemleri ahşap konstrüksiyonlu seralarda etkin olarak çalışmaz.

Cam Seralarda Doğal Havalandırma

Modern seralarda ortam kontrolü önemli bir gereksinim olduğundan, havalandırma açıklıklarının tasarımı günümüzde giderek önem kazanmaktadır. Venlo tip seralarda,
# İki veya üç yarım cam paneli (boyu 0.825 m ve genişliği normal cam panelinin yarısı kadar olan iki veya üç cam paneli) ve
# Bir cam paneli(her sera bölmesinde 0.75 m x 1.65 m ebatlı bir pencere paneli)
boyutlarındaki pencereler kullanılır. İki yarım cam paneli boyutlarında havalandırma penceresi bulunan Venlo tip bir sera çatısı aşağıdaki şekil 3’de verilmiştir. Bu tip seralarda l m boyundaki pencereler de kullanılmaktadır.

Havalandırma açıklıkları sera çatısının sırt kısmında bırakılmalıdır. Venlo tip seralarda çatıdaki havalandırma pencereleri,
# Git-gel hareketi yapan bir mil yardımıyla veya.
# Kafes kiriş üzerinde düzenlenen ray mekanizmasıyla açılıp-kapatılır.
Ray mekanizmasında sistemin ana mili kafes kirişin üst kısmına yerleştirilirken , git-gel hareketli mekanizmalarda kafes kirişler arasına yerleştirilmektedir.
Kaydırma hareketiyle pencerelerin açılıp-kapanmasını sağlayan ray mekanizması, çatıdaki gölgeleyici elemanları azaltmak için geliştirilmiştir.



Plastik Seralarda Doğal Havalandırma

İklim koşullarının yetiştiricilik açısından daha uygun olduğu Akdeniz bölgesinde sera tarımı yaygın olarak uygulanmaktadır. Örtü altındaki birim alanda daha düşük maliyetle üretim yapabilmek için, sera tasarımına ilişkin bazı özelliklerin dikkate alınması gerekir. Bu nedenle, sera tekniğinde aynı çatı altında daha geniş üretim alanının kaplanması istenir. Sera çatısının daha geniş üretim alanını kaplaması durumunda aşağıdaki üstünlükler sağlanır:
# Etkin üretim yönetimi
# Etkin bir şekilde ve daha tekdüze sıcaklık kontrolü
# Enerji korunumu
# Tasarım malzemelerinin daha ekonomik kullanımı
Sera çatısının daha geniş üretim alanını kaplaması için oluktan bağlantılı 'sera tasarımı uygulanır.


Seraların bu şekilde tasarımlanmasıyla, tasarım maliyeti azalır ve daha etkin olarak doğal havalandırma sağlanır. Oluktan bağlantılı seraların çatısı, sera ortamından ılık hava çıkışını engellemeyecek ve çatı iç yüzeyi boyunca yüksekliği artan şekilde tasarımlanabilir . Bu tip seralarda, düşey durumdaki havalandırma açıklıklarının tasarımında oluklardan yararlanıldığı için maliyet azalır.


Alıntıdır..

arrjin - avatarı
arrjin
Ziyaretçi
16 Temmuz 2008       Mesaj #3
arrjin - avatarı
Ziyaretçi
serala49
SERALARDA SULAMA YÖNTEMLERİ

Ülkemizde seracılığın önemi artık iyice anlaşılmıştır. Seracılık, uygun bölgelerimizde yoğun olarak yapılmakta ve hızla yayılmaktadır. Her bitkinin iklim, toprak, besin maddesi, su gibi istekleri, birbirinden farklı olduğu için, bütün yıl boyunca her bitkinin tarlada açık alanlarda yetiştirilmesi mümkün değildir. Yılın her mevsiminde taze meyve ve sebze ancak Seracılık yapılarak sağlanabilir. Seracılık aynı zamanda üreticimize kazanç sağlayarak, ülke ekonomisine de katkıda bulunmaktadır.
Seracılıkta tarımın her dalının çok titizlikle kullanılması zorunluluğu vardır. Kaynakların çok iyi kullanılması gereklidir. Bu yönüyle de seracılıkla uğraşanların çok iyi tarım bilgisine sahip olmaları gerekmektedir. Seracılıkta iyi bir tohum seçimi, bitki koruma, gübreleme, çapa ve bakım işlerinin yanısıra uygun ve randımanlı sulama yapmakta çok önemlidir.
Bitkinin ihtiyaç duyduğu sudan çok az, veya çok fazla su vermek verimin ve kalitenin düşmesine neden olmaktadır. Buda oldukça büyük yatırımlar gerektiren ve girdileri de yüksek olan seralardan beklenilen yararın sağlanamamasına ve parasal yönden zarara uğranılmasına neden olmaktadır.
Bütün bunların önüne geçebilmek için seralarda sulamayı nasıl, hangi yöntemlerle yapmalıyız, nelere dikkat etmeliyiz, eksik veya fazla verilen su ne gibi zararlara neden olur. Bu dersimiz de bunları öğreneceğiz.
SERALARDA ÇOK VEYA AZ SULAMANIN NEDEN OLDUĞU ZARARLAR NELERDİR
Seralarda aşırı sulama:
1. Sera içerisindeki havanın nispi nemini yükselterek hastalık ve zararlıların üremesine uygun bir ortam hazırlar.
2. Bitki kök sisteminin havalanmasını engeller.
3. Topraktaki bitki besin maddelerini yıkayarak derine süzülmesine neden olur.Böylece hastalık ve zararlıların hücumuna uğrayan, kök sistemi zarar gören, yeterli besin maddesi bulamayan bitkilerin veriminde ve kalitesinde önemli düşüşler görülür.
serala44
Resim 1. Seralarda çok veya az su uygulamasından kaçınılmalıdır.
Çok az su uygulaması ise bitkilerde yeterli gelişmeyi sağlayamayacağından, yine verimin vs kalitesinin düşmesine neden olacaktır.
SERALARDA İYİ BİR SULAMA NASIL OLMALIDIR
İyi bir sulama yapmanın ilk basamağı, bitkinin ve toprağın özelliklerine uygun bir Sulama Yöntemi seçmekle başlar.
Bitkiye uygun olmayan bir sulama yönteminin seçilmesi veya seçilen sulama sisteminin uygun şekilde kullanılmaması da fayda yerine zarar vermektedir. Bu nedenle de suyun ne zaman, ne kadar ve nasıl verileceğinin bilinmesi gerekmektedir. Şimdi bunları inceleyelim.
serala45
Resim 2. Seralarda sulama sistemi seçerken bitki ve toprak özellikleri göz önünde bulundurulmalıdır.
SERALARDA SULAMA ZAMANI NASIL BELİRLENİR
Seralarda sulama zamanı
1. Bitki gözlemleri
2. Toprağa yerleştirilen Tansiyometrelerdenyararlanarak belirlenir.
Bitkiyi Gözleyerek seralarda yetiştirilen sebzelerin su isteğini tespit edebilmek için belirli bir tecrübeye sahip olmak gerekir. Bitkilerin su isteği belirtileri farklı olmakla birlikte, genellikle yaprak renklerinin koyulaşmaya ve pörsümeye başlaması sulama zamanının geldiğini göstermektedir. Bu amaçla yapılacak gözlemler, bitkilerin suya düşkünlükleri göz önünde bulundurularak günün belirli saatlerinde yapılmalıdır. Örnek vermek gerekirse, suyu çok seven bitkilerin kontrolleri günün erken saatlerinde yapılmalıdır. Genellikle sabah 8-9 arasında yapılan gözlemlere uygun olmaktadır.
Tansiyometre uygun derinliklere yerleştirilerek seralarda sulama zamanı kolayca belirlenebilir.
serala46
Tansiyometre derinlikleri, bitkinin etkili kök derinliğine bağlıdır. Genel olarak yüzlek köklü bitkilerde 30-45 cm. derinliğe bir adet, orta derin köklülerde 45 ve 60 cm. derinliklere olmak üzere 2 adet, derin köklü bitkilerde ise 75, 90 ve 100 cm. derinliklere üç adet tansiyometre yerleştirmek gerekmektedir. Eğer sera toprağı çok farklı değilse her seraya bir tansiyometre bataryası yeterli olmaktadır.
Suyun ne zaman verileceğini belirledikten sonra ne kadar ve nasıl verilmesi gerektiğinin bilinmesi gerekir. Bunun içinde uygun sulama sistemi (yöntemi) seçilmelidir.
serala47
Resim 4. Seralarda sulama zamanı ve sulama suyu miktarı sistem seçimini etkiler.
SERALARDA KULLANILAN SULAMA SİSTEMLERİ NELERDİR
Seralarda bir çok değişik sulama sistemleri kullanılmakla birlikte en yaygın olanlar aşağıdaki gibi sıralanabilir.
serala48
Resim 5. Seralar bir çok değişik sulama sistemleriyle sulanmaktadır.
a) Karık Sulama
b) Mini Yağmurlama
c) Damlama Sulama
a) Karık Sulama
Seralarda karık sulama yapılırken sulama zamanını ve sulama suyu miktarını çok iyi düzenlemek gerekir. Seranın en yüksek tarafına ana karık açılır. Ana karığa verilen su naylon veya bez şavak ile kontrol edilerek şişirilmesi sağlanır. Toprağın yapısına bağlı olarak sıra aralarına açılan karıklara sulama tüpleri veya sifonlarla su verilerek sulama gerçekleştirilir. Sera toprakları genellikle süzek (geçirgen) topraklardır. Bu yönden sera alanını bölümlere ayırarak sulamak daha yararlı olacaktır. Bu yolla sulamanın bir yararı da karık kolayca suya doyurulacağından, derine sızma daha az olacak ve bitki besin maddelerinin yıkanması önlenmiş olacaktır.
serala49
Resim 6. Seralarda sulama yaparken bitki besin maddelerinin yıkanmasını engellemeğe dikkat edilmelidir.
b) Damla Sulama
Seralarda damla veya damlama sulama dediğimiz bu yöntem en iyi, en uygun sulama yöntemidir. Sera koşullarında yetiştirilen hemen hemen bütün bitkilere uygulanabilir.
Diğer sulama yöntemlerine göre birçok üstünlükleri vardır. Bunları şöyle sıralayabiliriz:
a) Sulama randımanı çok yüksektir
b) Az su ile daha bol ve daha kaliteli ürün alınır
c) Sulama işçiliği en az düzeydedir
d) Toprak yüzeyi tamamen ıslatılmadığından, yabancı otların, hastalık ve zararlıların gelişmesi engellenmiş olur. Böylece bakım masrafları düşer.
e) Sulama sırasında veya sulama sonrasında, diğer sulama yöntemlerinin aksine, sera içerisinde çalışma olanağı bulunur.
f) Düşük kaliteli sulama suları kullanılabilir.
g) Sulama suyu ile birlikte, gübreleme ve toprak ilaçlaması da yapılabilir.
serala50
Resim 7. Damlama sulama seralarda yetiştirilen tüm bitkilere uygulanabilir.
DAMLA SULAMA SİSTEMİ NASIL OLUŞUR
Bir damla sulama sistemi genel olarak su kaynağından başlayarak
a) Kontrol ünitesi
b) Ana boru hattı
c) Yan boru hattı
d) Lateral boru hattı
e) Damlatıcılardan oluşmaktadır.
serala51
Resim 8. Sulama zamanının tespitinde bitki gözlemlerinden de yararlanılır
Kontrol ünitesi; pompa, basınç düzenleyici, filtreler, gübre tankı ve vanalardan oluşmaktadır.
Sistemin en önemli unsurlarından birisi de Lateral hattı ve damlatıcılardır. Lateral boru hattı basınçlı suyu damlatıcılara taşır. Suyun basıncı damlatıcılarda kırılır ve çıkışta sıfıra düşer. Böylece damlama olayı gerçekleşir.
Damla sulama sistemi ile verilecek su miktarı bitkinin isteğine bağlı olarak basınç-damlatıcı debisi çalışma süresi ilişkisinden yararlanılarak ayarlanır. Sulama zamanı bitkinin su isteğine bağlı olarak 1 ile 7 gün arasında değişebilmektedir. Burada önemli olan ne zaman ve ne kadar su verileceğinin bilinmesidir.
c) Mini Yağmurlama
Seralarda yetiştirilen bazı ürünlerin sulanmasında mini yağmurlama sistemi kullanılmaktadır. Özellikle sıra bitkisi ve ocaklarda yetiştirilmeyen bitkiler için kullanılması yerinde olur. (Semizotu gibi) Mini yağmurlama sistemleri çok değişik tip ve özelliklerde imal edilmektedir. Bitkiye verilecek suyun miktarı, seranın tipi ve büyüklüğüne göre uygun başlık seçilmelidir.
serala52
Resim 9. Mini yağmurlama seralarda uygulanan bir sulama metodudur
kaizenisitma - avatarı
kaizenisitma
Ziyaretçi
4 Kasım 2009       Mesaj #4
kaizenisitma - avatarı
Ziyaretçi
Kaizen Kök Isıtma ve Sera Otomasyonu

Seralarda Devrim Niteliğinde Bir Buluş

Seralarda iklim faktörlerinin köntrolü; ürün kalitesi ve miktarında artış,maliyetlerinde azalış sağlayarak işletmeye kazanç sağlar. Sera otomasyon sistemleri iklim faktörlerinin kontrol altına alınması yanı sıra üretimin kontrolü açısından da kolaylık sağlar.
Çiftçilerimiz, yeterli Isıtılmış seradan elde edilecek tonaj ve kalite farkıyla daha fazla kazanç elde edebileceklerini tahmin edemedikleri İçin Isıtmaya yatırım yapmaya korkuyorlar.
Sera ısıtma sistemlerinin çiftçinin kaliteli ve tonajlı ürün elde edip daha yüksek gelir düzeyine ulaşmaları için gerekli bir sistem olduğu gözlemlenmiştir.
Türkiyede yıllardır seracılık sektöründe yeterli ısıtma yapılamamış, ısıtma yapılmadığı için de ısıtmanın gerekliliği tam olarak kavranamamıştır. Çiftçimiz ısıtmanın faydasını görememiştir. Durum böyle olunca da ürün veriminin ısıtma ile arttırılabileceğine inanmaları neredeyse imkansız olmuştur.
Üreticimiz gün boyu odun kırmayı ve gece boyunca sobalara odun taşımayı, sabaha kadar uykusuz kalmayı kendisine kader görmüş buna rağmen odun sobaları ile sera içini sabit ısıda tutamamış,5 derecenin üzerine çıkamadıklarından dolayı tonaj ve kaliteyi yakalayamamış, başkada hiçbir çözüm yolu olmadığını düşünmüştür.
Bitki köklerinin ve sebzelerin yeterli gelişmeyi gösterebilmesi için nasıl ki toprağa, suya, gübreye, güneşe, çapalamaya ihtiyacı varsa aynı şekilde ısıya da ihtiyaçları vardır.
Örtü altı bitkisel üretim (seracılık) ile amaçlanan genel olarak; üretilen bitkilere asgari 15 C civarında sıcaklık sağlayarak sezon dışı bolca mahsul üretmek ve bu ürünleri de değer fiyattan satarak karlı bir üretim yapmaktır.
Kışın bu sıcaklığı sağlayabilmek için öncelikle kapalı bir ortam sağlanması gerekmektedir. Bitkilerin fotosentez yapmak amacı ile güneş ışığına ihtiyaç duymaları sebebi ile bu kapalı ortam ışık geçirmek zorundadır. Bu sebeple temel olarak seralar, genelde metal iskeletin üzerine şeffaf cam veya plastik malzeme kaplanması ile tesis edilir.
sera4
Isıtma Giderleri
Seracılıkta en önemli gider ısıtma gideridir. 1 dönüm (1000 m2) seranın Ekim ayından Nisan ayına kadar 7 ay süreyle 15°C de tutulması için yapılacak ısıtmalarda; Antalya'da 22 ton Fuel- Oil, Yalova'da 46 ton Fuel Oil, Ankara'da 86 ton Fuel Oil gerekir.

Mevcutta kullanılan yakıt tipleri

Doğalgaz
Yaptığımız fizibilitelerde yakıt olarak doğalgaz kullanıldığında, Antalya koşullarında bile doğalgaz ile ısıtmanın karlı olmadığı ve işletmenin zarar edeceği çıkabilmektedir.

Kömür
Antalya koşullarında uygun fiyatlı kömür ile ısıtma karlı olabilmekle beraber seranın genelde en büyük gider kalemini oluşturur. Ancak işletme, Antalya; dan kuzeye gittikçe kömür ile ısıtma da karlı olmaktan çıkmaktadır. Ankara koşullarında kömür ile ısıtma da işletmeyi zarar ettirecektir.

Jeotermal
Jeotermal kaynakları kullanarak ısıtma, tüm olasılıklar içerisinde hem en karlı üretimi yapmayı sağlayan, hem de en temiz ısıtma şeklidir.

Türkiyedeki yaygın uygulama

Özellikle güney bölgelerde seracılık yaparken ısıtma denildiğinde anlaşılan; sera içinde birkaç odun sobası yakarak soğuğu kırmak şeklinde olmaktadır.
Ancak bu çok sakıncalı, hatalı ve aslında astarı yüzünden pahalıya gelen bir uygulamadır. Bu uygulamanın sakıncalarını kısaca saymak gerekirse:
Çiçeklerin döllenme oranı düşer. Hatta bazı hallerde doğal döllenme (arı kullanılsa bile) hiçbir şekilde gerçekleşmez. Bu durumda üretici hormon kullanmak zorunda kalabilir. Ancak sıcaklık yeterli değilse hormon bile döllenmeyi sağlamayabilir.
Bir şekilde döllenme gerçekleşse bile ürün tatsız tuzsuz olur. Bitki, meyvesini gereği gibi besleyemez. Bazı besin maddelerini meyveye ulaştıramaz. Toprak veya ortam ile verilen besin maddeleri düşük sıcaklıklarda bitki tarafından gereği gibi alınamaz.
Bitki sürekli ısı değişimine maruz kaldığı ve ihtiyacının altında ısınabildiği için hastalık ve zararlılara dayanıklılığı zayıf olur. Bu durumda üretici sürekli ilaçlama yapmak zorunda kalır. Bu durum üreticiyi ekonomik açıdan zorladığı gibi üründe kalıntı problemi çıkma ihtimalini de arttırır.
Tabiidir ki bu, ekonomik analizi iyi yapılması gereken bir konudur. Soğuk mevsimlerde, özellikle jeotermal gibi elverişli enerji kaynağı olmayan tesisler için + 2 C fazla ısıtma büyük bir mali yüktür.

sera2
Sonuç
Ülkemizde yoğun olarak yetiştirilen domates, patlıcan, biber, kabak ve salatalık gibi sera bitkilerinin daha sağlıklı, daha tonajlı, daha lezzetli olmaları için gerekli Isı 18-24 Derece aralığındadır ancak sera içi sıcaklığının 7-10 Derece arasında tutulması da yeterlidir. Bu derecenin altındaki ısılarda bitkinin gelişimi çok yavaşlar, hastalıklara dayanıksızlığı artar, daha çok ilaç gideri oluşturur. Şekil bozuklukları ve lekeler oluşur. Pazarda sadece İç piyasaya hitap eden, İhracata uygun olmayan ürün elde edilir.

Kaizen yaklaşımı
Kaizen ısıtma sistemleri, serada öncelikli olarak insan karar faktörünü devre dışı bırakarak, PLC veya bilgisayar kontrollü, sera zemin ısısı, nisbi nem oranı,karbondioksit ve ışık seviyesini analog ve dijital sensörler ile izleyerek zirai danışmanın ekilen bitki için önerdiği senaryolar eşliğinde, en uygun ısı,nem,hava,ışık oranında tutarak serada %100-200 lere varan verim artışı,erkencilik,daha az ilaçlı ve hormonlu ihraçata yönelik kalitede ürün almayı olanaklı kılmaktadır.
Kaizen sera ısıtmada Türkiye de ilk defa, kök ısıtma sistemini gerçekleştirmiştir. Sistemde klasik ısıtma yerine bitki ekim sıralarının 30-40 cm altına izolasyon yapılarak, elektrikli ısıtıcı kablolar yerleştirilip, bitkinin ihtiyacı olan minimum ısı bitkinin altından verilmekte, böylece kömür , odun, fuel-oil gibi klasik ısıtma tekniklerine göre % 70 varan tasarruf sağlanmaktadır. Bu sistem yurt dışında özellikle İsrail, Hollanda, Fransa, Japonya'da yıllardır başarı ile denenmiş, etkinliği kanıtlanmış bir teknik olup, özellikle avrupa da yıllardır kullanılan yerden elektrikle ısıtma tekniğinin sera versiyonudur.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
7 Haziran 2011       Mesaj #5
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Sera Planlamasında Etkili Çevre Koşulları

Seraların temel görevi bitkilerin gelişmesi için en uygun çevre koşullarını sağlamaktır. Bitkilerin bu isteklerinin karşılanması ekonomik koşullarda altında olmalıdır. Bunun için serada verimin daha yüksek, ürün niteliğinin daha iyi ve aynı zamanda ürünün gelişme ve olgunlaşma süresinin daha kısa olması gerekir. Serada bu koşulların yaratılması için, sera planlayıcısının bitkilerin isteklerini bilmesi gerekir. Sera planlamasında ışık, sıcaklık, nem ve havalandırma gibi birinci derecede etkili çevre etmenleri yanında bunlara ek olarak yetiştirme ortamını belirleyen havanın içerdiği CÛ2 miktarı, toprak suyu, drenaj, toprak bitki besin maddeleri, hastalık etmenleri de sayılabilir.

Çevre koşullarının uygun olmadığı yerlerde bitki gelişmesi durduğu gibi, olanaksız da olabilir. Ayrıca ışık, sıcaklık, nem ve havalandırma birbirini de etkiler. Bunun için serada çevre koşullarındaki etmenleri ayrı ayrı incelemek gerekir. ,

1. Işık

Işık, yeşil bitkilerin klorofilleri yardımıyla su ve havanın Co2 ini birleştirerek özümleme yapabilmeleri için gerekli temel etmendir. Bitkilerin gelişmesinde ışığın renkleri, yoğunluğu (intensitesi) günlük ışıklanma süresi (fotoperiyod) ve gelişme süresi boyunca gelen toplam ışıklanma süresi önemlidir: Güneş ışıklarının gelmesine göre, seracılığın ekonomik olup olmamasında karar verilirken en önemli etmen olarak ortaya çıkar.

Seraların ışıklandırılmasında kullanılan doğal ışık kaynağı güneşin dalga boylarına göre, ışık renkleri şöyledir.

1. Mor ötesi (ultraviyole) ışınlarının dalga boyları I=290-360 nm (Nanometre=nm 1x10-9 m veya milimikron MM).
2. Morötesi ışıkların (kısa dalgalı ışıklar) büyük kısmı atmosferdeki ozon tabakası tarafından tutulur. Bu ışıklar bitkilerde renk oluşumunu ve büyümeyi engeller, cüceliğe neden olur. Seralarda örtü malzemesi olarak kullanılan camların morötesi ışıkları geçirme özelliği, morötesi (ultraviyole) katkı maddesi kullanılmamış plastik örtü malzemesine göre daha azdır.
3. Görülebilir (orta dalga boylu) ışıkların dalga boyları l=360-760 nm. Gözle görülen ışıkların renkleri ve dalga boyları farklı olup, aşağıdaki şekildedir.

  • mor ışıklar l = 360-424 nm
  • mavi ışıklar l = 424-492 nm
  • yeşil ışıklar l = 492-535 nm
  • sarı ışıklar l = 535-586 nm
  • turuncu ışıklar l = 586-647 nm
  • kırmızı ışıklar l = 647-769 nm
Dalga boyları farklı olan bu ışıkların bitki üzerinde etkisi de farklı olmaktadır. Bitkilerin özümlemeleri dalga boyu 430-660 nm arasındaki ışıklarda daha hızlı olmaktadır.

Örneğin mavi ışık bitkilerin fazla boylanarak gelişmesini sağlar. Kırmızı ışığın bulunmaması tohumların çimlenmesini ve gelişmesini engeller ve çiçeklenmesini geciktirir. Yeşil ışık ise bitki büyümesini olumsuz olarak etkiler. Güneşten gelen kırmızı ve mavi ışıkların geliş yoğunluğu, güneşten gelen ışıkların açısına bağlı olarak değişir.

Kızılötesi (ısı ışıkları) ışıklarının dalga boyu l = 760-3000 nm güneşten gelen ışıkların yaklaşık % 47'sini oluşturur.

Güneş ışıklarıyla gelen enerji mevsimler ve günün saatine bağlı olarak büyük farklılıklar gösterir. Bundan başka hava koşulları, hava kirliliği ve bulunan yere göre de farklılıklar gösterir. Güneşlenme miktarları Antalya-Tekirdağ illerimizle, Hannover'deki durumu Şekil 3.7'de görülmektedir.

Sera içindeki ışığın seranın her tarafına eşit olarak dağılımı ile sera içindeki bitkilerin dengeli bir şekilde büyüme ve gelişmeleri sağlanmış olur. Bu nedenle seraların ve sera içindeki bitki sıralarının yönlendirilmesi önemlidir. Bitki sıralarının kuzey-güney doğrultusunda düzenlenmesi ile dengeli bir şekilde ışıktan yararlanması için seranın doğu-batı yönünde yerleştirilmesi gerekir.

Kış ve yaz günlerinde sera içine giren güneş ışıklarına seranın yönlendirilmesi yanında, seranın bireysel veya blok olması da etkiler.

Bireysel olarak yapılan seraların içine giren ışık miktarı, yazın pek farklı olmamakla birlikte, kışın kuzey güney doğrultusunda seralar doğu batı doğrultusundakine göre ortalama % 20-25 oranında daha az ışık alır. Gelişme süresi kışa kayan bitkilerin yetiştirildiği bireysel seralarda, yönlendirme doğu batı doğrultusunda ve bitki sıralarında kuzey güney doğrultusunda yapılmasıyla, bitkiler ışıktan eşit şekilde yararlanmış olurlar. Blok seraların ise doğu batı doğrultusunda yönlendirilmesi ile uzun eksene paralel çatı elemanlarının özellikle blok seralarda gölgeleme yaparak sakıncalı durum yarattığı bilinmektedir.

Bireysel seraların doğu batı doğrultusunda düzenlenmesinde, sera aralıklarının birbirini gölgelememesine özen gösterilmelidir. Sera aralıklarının gölgelemeye etkisi çatı kirişi genişliği ve sera yüksekliği ile ters orantılıdır.

Serayı oluşturan kiriş ve kolon gibi yapı elemanlarının daha ince kesit yüzeyli yapılmaları ile, sera içine giren doğal ışık miktarı arttırılmış olur.

Bitkilerin günlük ışıklandırma ve karatma süreleri (fotoperyotları) ayarlayarak, bitkilerde birçok gelişme işlemleri denetim altına alınabilir. Bunun için ışığın yetmediği yerlerde yapay ışıklandırma yoluna gidilebilirse de, yapay ışıklandırmanın ancak fide yetiştirme seralarında olabileceği ileri sürülmektedir. Fide yetiştirme seralarında, küçük bir alanda çok fazla sayıda bitkinin bulunması nedeniyle, az lambadan çok bitki yararlanır.

2. Sıcaklık

Bitkiler normal gelişmelerini tamamlayabilmeleri için en uygun sıcaklık derecesinde belirli bir süre geçirmeleri gerekir. En uygun veya optimum sıcaklığın tanımını yapmak zordur. Çünkü bitkiler için en uygun sıcaklık, havanın nem oranı ve ışıklanma gibi etmenlerle yakından ilgilidir. Işıklanmanın olmaması nedeniyle,sera içinin gece gündüzden 5-8 °C kadar daha düşük sıcaklıkta olması gerekir. Aslında her bitki türü için en uygun sıcaklık derecesinin sınırları farklıdır. Fakat sera içinin soğuk günlerde 15 °C' den düşük, güneşli ve sıcak günlerde 30 °C' den yüksek olmaması istenir. Çeşitli bitki türlerinin sera koşullarında istedikleri en uygun çevre sıcaklığı Çizelge 3.2'de görülmektedir.

Seralarda sıcaklığın, bitki türleri için farklı gelişme dönemlerinde istenilen en yüksek sıcaklığın üstüne ve en düşük sıcaklığın da altına düşmemesi gerekir. Bitki türleri için farklı olan bu değerler, ilgili yetiştiricilik kaynaklarından yararlanılarak elde edilebilir.

Sera toprak sıcaklığının da belirli bir sınırın altına düşmesi bitki gelişmesini durdurur. Sera içi sıcaklığının en yüksek sıcaklığı asmasıyla, bitkilerde özümleme durmaktadır. Ülkemizde sera işletmeciliği genellikle ılımlı Akdeniz ve Ege bölgelerinde olması ve ısıtmanın yapılmaması nedeniyle, sera toprakları havasından ve güneş radyasyonundan aldığı ısı ile ısınır.

Ayrıca ülkemizde yapılan çalışmalarda ve pratik uygulamalarda seralarımızda bitkilerin istediği şekilde ısıtmanın ekonomik olmayacağını, göstermektedir. Bu nedenle, seralarımızda ancak dondan koruyucu ısıtma yapılmaktadır.

Isıtma için, güneş enerjisinden en iyi şekilde yararlanacak sera tipinin geliştirilmesi gerekmektedir.

Şekil 1. Güneş ışınlarının sera içine girişi


Sera ve Seracılık Hakkında

Doğal güneş enerjisinden yararlanma ile ısıtmada, güneş ışıkları plastik ve cam sera örtüsünden geçerek seranın içine girer. Gelen güneş ışıklarının bir kısmı sera örtü malzemesine yansıtılır ve bir kısmı da örtü malzemesi tarafından emilir (Şekil.1).

Yine başka bir kısmı da sera iskelet malzemesi tarafından tutulur. Sera içine giren güneş ışıklarının bir kısmı bitki ve toprak tarafından alınarak, toprak ve bitkinin ısınması yanında özümlemede kullanılır. Sera iç yüzeyine çarpan ışıkların bir kısmı tekrar dışarı çıkar ve bir kısmı da sera içine yansıyarak dağılır. Sera içindeki ısı, çeşitli yollardan sera dışına sızarak kayba uğrar. Bunda sera iç ve dış hava sıcaklığının eşit olmaması etkilidir. Isının bir kısmı örtü malzemesinden dışarı iletilir. Ayrıca havalandırma ve seranın çeşitli yerlerinde bulunan yarık ve boşluklardan, kapılardan ve serada olan buharlaşmadan da ısı kaybı olur. Rüzgar da sera ısı kaybını hızlandırır.

Soğuk günlerde sera dışındaki toprak sıcaklığının daha düşük olması seranın dış duvarlarına en yakın bitki sıralarının soğuktan zarar görmesine neden olabilir.

Buna sera dışında bulunan ve daha soğuk olan toprak neminin sera içine; diğer bir deyimle ısının sera dışına taşınmasına neden olur. Bu akışa engel olmak için seranın dış drenaj sisteminin yapılması gerekmektedir.

Soğuk mevsimlerde güneş ışıklarından yararlanılarak, sera içinde bitkilere en uygun sıcaklık derecelerinin sağlanması, sera yerinin seçimine, seranın yönlendirilmesine ve sera çatısının iyi bir şekilde düzenlenmesine bağlıdır. Sera içindeki havanın sıcaklığının bitki gelişmesi için uygun olan sınırların üstüne çıkması veya altına düşmesi bitkiler için zararlıdır.

Sera işletmeciliğinde temel amacın, olumsuz dış çevre koşullarının etkin olduğu dönemlerde, pazara ürün göndererek en yüksek kazancı sağlamaktır. Bu nedenle seraların sıcak mevsimlerde ise soğutulması gerekir.

3. Nem


Sera toprağının, bitkilerin gereksinimlerine göre sulanması gerekir. Bitkilerin özümleme yapabilmeleri ancak topraktan aldıkları su ile olur.

Sulama nedeniyle nemli olan toprağın nem basıncı, sera havasının nem basıncından daha yüksek olduğundan, toprak suyu buharlaşarak sera havasına yayılır. Böylece sera havasının nem oranının yükselmesi bir noktaya kadar bitki gelişmesinde olumlu etkide bulunur.

Bitkilerin topraktan aldığı suyun bir kısmı özümlemede (fotosentezde) ve bir kısmı da terlemede (transpirasyonda) kullanılır. Terlemede kullanılan su buharlaşarak sera havasına karışarak, sera içinde nemin yükselmesine neden olur. Bitki özümlemesi için sera içindeki CO2'in kullanılarak sera havasında CO2 derişiminin azalması ve sera içindeki ısı birikimini engellemek için havalandırma yapılır. Havalandırma ile sera içindeki havanın nem oranı düşer. Bu nem çeşitli önlemlerle tekrar normal düzeyine yükseltilmelidir.

Seradaki havanın nem oranının en uygun sınırları, yetiştirilen bitki türüne, seranın sıcaklığına, ışıklandırma yoğunluğuna ve özümleme hızına bağlı olarak değişir. Oransal nemin çok düşük olması bitki büyümesi ve gelişmesini geriletmesi yanında, çok yüksek nem oranı da sera örtüsünün iç yüzeyinde yoğunlaşır. Yoğunlaşan nemin bitkiler üzerine damlaması bitkilerin hastalanmasına da neden olur.

Ayrıca yüksek hava nemi, bitkiler için zararlı mikroorganizmaların gelişmesi için uygun ortam oluşturur ve mantarı hastalıkların çıkmasına neden olur.

Oransal nemin bir sayısal değerle gösterilmesi zordur. Çünkü bitkilerin oransal nem gereksinimi bitki türüne göre değişmesi yanında, diğer çevre koşulları ve bitkinin farklı gelişme çağlarında da aynı değildir.

4. Hava ve Karbondioksit

Bitkilerin bulunduğu yerde, oksijen bitkilerin solunumu için karbondioksitle bitkilerin özümleme yapmaları için gereklidir. Bu nedenle bitkiler geceleri oksijen alıp karbondioksit verir, gündüzleri özümleme ile karbondioksit alıp oksijen verir. Seranın havalandırılması durumunda sera içinde gece CO2 artar ve gündüz azalır.

Normal olarak havanın atmosferinde % 0,03-0,04 oranında CO2 bitkilerin özümlemesi için yeterlidir. Bitkilerin iyi bir şekilde gelişmeleri için gerekli olan CO2 miktarı, bitki türüne, bitkinin gelişme durumuna, yaprakların toplam alanına, çevre sıcaklık derecesine ve hava hareketine bağlı olarak değişir. Özümlemenin hızı CO2 derişimi ile doğru orantılı olarak değişir. Sera havasının CO2 derişimi yapay yollarla yani CO2 gübrelemesi ile yükseltilirse, özümlemenin hızını arttırmaktadır.

CO2 gübrelemesi en kolay olarak sera içinde organik gübre kullanılmakla olur. Organik gübrenin sera toprağında parçalanması ile ortaya çıkan CO2 sera havasının CO2 oranını yükseltir. Bundan başka CO2 arttırılması pahalı bir yöntemdir. Sera içinde bütan, propan gazı, parafın veya yağ yakılması ile serada CO2 oranı arttırılırsa da, bunların yakılması sonucunda ortaya çıkan kükürt ve diğer zararlı gazlar ve yüksek sıcaklık bitkilere zarar verebilir. CO2 gübrelemesinin başarısı, sera içi sıcaklık derecesi ve seranın ışıklanma yoğunluğuna bağlıdır.

Sera içinde gece bitkilerin solunumu ile serada sabahları CO2 derişimi yükselmiş olur. Fakat sabahları güneş ışıkları ile bitkilerde başlayan özümleme sonucunda, sera içinde CO2 derişimi normal havadakinin altına düşer. CO2 derişiminin azalması özümlemenin de yavaşlamasına neden olur. Bunun için ya serada havalandırma ile serada CO2 derişimi yükseltilmeli, yada CO2 gübrelemesi yapılmalıdır. CO2 özümlemesinde ışık ve sıcaklık etkili olduğu için bulutlu günlerde CO2 gübrelemesinden istenilen sonuçlar elde edilemez.

5. Ekonomik ve Diğer Etmenler

Bütün çalışma şekillerinde olduğu gibi, tarımsal çalışmalarda da kar getirmeyen veya fazla karlı olmayan dallara yatırım yapılmaz. Bu nedenle seranın yerinin seçiminde, karlı olması en büyük etmen olarak ortaya çıkar. Seracılığın karlı olmasındaki etmenleri şöyle sıralayabiliriz.

Enerji: Seranın kurulacağı yerde, sürekli ve ucuz olarak kullanılabilecek bir enerji kaynağı olmalıdır. Bu enerji kaynağı seranın ısıtılmasında kullanılabileceği gibi, serada çalıştırılacak araç ve gereçler için de gereklidir.

Ulaşım: Sebzelerin bileşimlerinde suyun çok olması nedeniyle, hasattan sonra bir süre bekletilen sebzeler bünyelerindeki suyun bir kısmını kaybederler. Su kaybı sebzelerin görünüşünü bozması ve fiyatını düşürmesi yanında, sebzenin ağırlığının kaybolmasına neden olur. Bunun için serada üretilen sebzelerin en kısa zamanda tüketim merkezlerine ulaşması için, seraların, büyük tüketim merkezlerine ve ulaşım yollarına yakın olması gerekir.

Serada kullanılacak malzemelerin seraya taşınabilmesi için de seranın yola yakın olması gerekir.

Seranın tozlu yolları çok yakın olmasının en büyük sakıncası, seranın üstünün tozlanması ve sera içine girecek ışık miktarının azalmasıdır.

Pazar: Serada yetiştirilen sebzelerin, maliyeti dışarı da yetiştirilene göre daha fazladır. Bunun için serada üretilecek sebzelerin yüksek fiyatla ve çabuk satılması için büyük tüketim merkezlerine yakın olması gerekir. Bazen seracılık yapmaya daha az uygun olan fakat, büyük yerleşim merkezlerine yakın olan yerlerde sera kurulup işletmesi, taşımacılığı da göz önüne alarak ekonomik olabilir.

işçi: Ülkemizde sera yapımı, bazı firmalarca seri olarak üretilen malzemelerle yapılsa bile, bu üretim yetersiz kalmaktadır. Ayrıca üreticilerin sermayelerinin sınırlı olması da, serayı veya örtüyü kendi olanakları ile yapma zorunluluğunu ortaya çıkarmaktadır.

Serayı yapacak kimsenin hiç olmazsa bu işten anlayan bir kimsenin sorumluluğunda yapılmalıdır. Böylece bitkilerin yetiştirilmesi için uygun çevre koşulları sağlayabilecek bir seranın yapımı sağlanmalıdır.

Su: Serada yetiştirilecek sebzelerin su gereksinimlerini karşılamak, sıcak günlerde serayı nemlendirmek veya soğutmak için sera kurulan yerde su bulunması gerekir. Ayrıca hasat edilmiş ve kirli olan sebzenin pazara gönderilmeden önce yıkanması, seradan kullanılan tarımsal savaş ilaçlarının sulandırılması ve kirlenen sera örtüsünün yıkanması için de suya gereksinim vardır. Eğer sera kurulacak yerde su bulunmuyorsa, bölgedeki yağışlardan yararlanılarak toplanan su serada kullanılabilir.

Gübre: Sera toprağının fiziksel özelliklerinin düzeltilmesi yanında, toprağa bitki besin elementlerini veren çiftlik gübresinin serada çok fazla kullanılması gerekir. Çiftlik gübresinin sağlanacağı yerler daha önceden belirlenmelidir. Ayrıca yastıkların hazırlanmasında da çiftlik gübresine gereksinim vardır.

Kredi: Seracılık fazla yatırım isteyen bir uğraşı dalı olduğu için, ilerde işletmenin gelişmesini sağlayacak kredi olanakları da araştırılmalıdır.

Rüzgâr: Sera kurulacak yerlerde ortalama rüzgar hızının ve yönünün bilinmesi gerekir. Rüzgar hızına göre, seraya gelen yükün bilinmesi ve rüzgarla kaybolacak ısının hesaba katılması gerekir.

Yağış: Yağışın etkisi farklı olmaktadır. Dolular sera camının kırılmasına neden olabilir. Kar yağışı da sera üzerinde ağırlık yaparak hesaplamalar da göz önüne alınmalıdır.

Toprak: Serada verimin yüksek olabilmesi için sulama ve gübrelemenin yapılması gerekir. Sulama uygun olmayan koşullarda sera toprağın tuzlulaşmasına neden olur. Bunun için sera toprağının kumlu tınlı, humuslu, bitki besin maddesi yüksek, su tutma kapasitesi yüksek ve drenaj olanaklarının iyi olması gerekir.

Sera kurulacak yerin eğiminin fazla olmaması gerekir. Plastik sera malzemelerinin ağırlığının az olması nedeniyle cam seralara göre daha çok eğimli arazilerde kurulabilirler.

Sera kurulacak toprağın taban suyu düzeyi en az toprak yüzeyinden 1 m aşağıda olmalıdır.

Taban suyu düzeyinin yükselmesi, toprağın soğumasına, havasız kalarak köklerin solunum yapamamasına, çürümesine ve hastalanmasına neden olur.

Endüstri Bölgeleri: Endüstri bölgelerinde fabrika bacalarından çıkan duman ve tozlar nedeniyle hava kirliliği fazladır. Bu da bitkilerin gelişmesini yavaşlatması yanında, sera örtü malzemesini tozlandırarak, sera içine giren ışığın azalmasına neden olur. Sera örtüsünün yıkanması da işgücü ve su tüketimini gerektirir.



"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
kaganksk35 - avatarı
kaganksk35
Ziyaretçi
11 Ocak 2012       Mesaj #6
kaganksk35 - avatarı
Ziyaretçi
Soru: Seracılık nedir?

Seralar, bitkilerin yetişmesine uygun şartların sağlanması amacı ile çevre şartları kontrol edilebilen veya düzenlenebilen cam, plastik, fiberglas gibi ışığı geçiren materyallerle örtülü yapı elemanlarıdır. Ilıman iklimin hüküm sürdüğü yerlerde sebze ve meyve yetiştiriciliği, genellikle sebzelerde cam örtü, meyvelerde ise plastik örtü altında yapılmaktadır. Bu nedenle Türkiye'de örtü altı sebze ve meyve yetiştiriciliği, daha çok Akdeniz İklimi'nin hüküm sürdüğü Akdeniz ve Ege Bölgesi'nde görülmektedir. Çünkü bu bölgelerde iklim, diğer bölgelere oranla ılımandır.


Sera'nın yararları (faydaları)

Kurulduğu bölgede, dışarda doğal koşullarda yetişen her türlü sebze ve boyca küçük sayılabilen meyve bitkileri, cam ya da plastik örtü altına alınmak suretiyle, turfanda olarak yetiştirmektedir. Örtü altı sebze ve meyve yetiştiriciliğinde, eskiden sadece doğal koşullarda ve yılın belirli zamanlarında yetişen çoğu sebze ve meyveler, artık gelişen teknolojiyle örtü altlarında, diğer bir ifade ile seralarda, daha erken zamanlarda yetiştirilir olmuştur. Bu durum, doğal olarak sebze ve meyvecilikte, verim ve kaliteyi artırmıştır.

Sera Çeşitleri:

Sera Çeşitleri

Fiziki görünümlerine göre seralar;1. Çatısız,
2. Tek Çatılı,
3. Çok çatılı
Seralar çok çatılı olmak üzere 3 grup altında toplanır.
Çatısız seralar: Aşırı meyilli arazilerde, sekileri oluşturan iki duvar arasına kurulur.
Tek çatılı seralar: Düz ancak küçük arazilerde kurulur.
Çok çatılı seralar: Geniş ve düz arazilere kurulur.

Yüksekliklerine göre;
1. Alçak çatılı,
2. Yüksek çatılı
olmak üzere 2 grup altında toplanır.

Alçak çatılı seralar: Bölge, soğuk ve rüzgarlı veya serada yetiştirilecek bitkiler kısa boylu iseler, buralara alçak çatılı seralar kurulur .

Yüksek çatılı seralar: Bölge, nispeten sıcak ise veya serada yetiştirilecek bitkiler uzun boylu iseler, buralara yüksek çatılı seralar kurulur.


Seracılık Nedir?

Bahçe ve tarlaların cam veya naylon örtülerle kapatılmasıyla oluşturulmuş yerlere sera, buralarda çeşitli tarımsal ürünlerin yetiştirilmesine de seracılık denir. Özellikle İzmir'in güneyi ile İskenderun Körfezi arasında kalan sahil kuşağında yoğunlaşan seracılık zamanla yurdumuzda önemli bir ekonomik faaliyet hâline gelmiştir. Böylece yazın yetişen çeşitli ürünler kış aylarında da tüketilebilmektedir. Başka bir tanımlama ile seracılık; iklimin elverişsiz olduğu zamanlarda, iklimin etkisinin kaldırıldığı özel yapılarda sebze, süs bitkileri vb. üretimi yapılmasına denir.

Seracılığın Önemi:
- Az ekim alanında fazla ürün almak mümkündür.
- Pazarda sebze uzun süre bulunur.
- Hem halkın geçimine hem de ihraç yoluyla milli ekonomiye katkıda bulunur.
- Ürün kalitesini yükseltir.
- İşletmede devamlı çalışma sağlanır.
- Seracılıkta ilgili cam, demir, plastik vb. sanayilerin satış imkanları artar.

Seracılıkta yer seçiminde aranan özellikler:
- Sera yeri kaliteli toprağa sahip olmalıdır.
- Arazi %0,3-1 meyilli olmalıdır. Ancak meyil daha fazla is~ teraslar ile tesviye edilmiş olmalıdır.
- Sera yerine su başta olmak üzere devamlı ener sağlanabilmelidir.
- Sera yeri endüstri bölgelerinin dışında olmalıdır.
- Sera yeri belirlenirken rüzgar olmayan yerler olmalıdır.

Rüzgarlı yerlerde sera kurma mecburiyeti varsa rüzgar kıranla tesis edilmelidir. Yağış seraları değişik şekilde etkiler. Fazla yağış az meyilli seralarda birikerek çatıya baskı yaparak bozar bu nedenle karlı bölgelerde seralar ayrı ayrı kurulmalıdır.

Benzer Konular

7 Nisan 2011 / yımm Taslak Konular
13 Temmuz 2013 / Misafir Soru-Cevap
20 Kasım 2011 / Misafir Taslak Konular
9 Eylül 2009 / Misafir Soru-Cevap
16 Ekim 2015 / doğa Soru-Cevap