Arama

Fok (Phocidae)

Güncelleme: 2 Ağustos 2011 Gösterim: 10.218 Cevap: 3
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
20 Ekim 2008       Mesaj #1
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Foklar denizde yaşamaya çok iyi uyum sağlamış, yüzgeçayaklı, memeli hayvanlardır. Ayıbalığı olarak da anılan, ama suda yaşama­larının dışında balıklarla hiçbir ilgisi olmayan bu deniz memelilerinin 31 türü vardır. Özel­likle kuzey ve güney kutup denizlerinde dağılmış olan bu türler iki ayrı familyada toplanır: Gerçek ya da kulaksız foklar (Phoci-dae familyası) ve kulaklı foklar (Otariidae familyası).
Bu iki familyanın üyeleri, dışkulaklarının ve yüzgeçayaklannın yapısındaki bazı farklı­lıklar dışında birbirlerine çok benzerler. Hep­si de çok iyi yüzücü ve dalıcı hayvanlardır. Suya daldıklarında kalp atışları yavaşladığı için enerji gereksinimleri azalır; böylece akci­ğerlerine doldurdukları havayla daha uzun süre yetinerek dakikalarca suyun altında kala­bilirler. Hatta, yaklaşık 10 dakikada bir yüze­ye çıkıp soluk almak koşuluyla suyun altında uyuyabilirler. Ama, yavrulamak için kıyıya çıkmak zorunda olduklarından, öbür deniz memelileri (balina ve yunuslar) gibi bütün yaşamlarını suda geçiremezler.
Sponsorlu Bağlantılar
Fokların mekik biçimindeki gövdeleri ve yüzgece dönüşmüş olan ayakları yüzmelerine yardımcı olur. Ayrıca, türlerin çoğu soğuk denizlerde yaşadığından, derilerinin altında vücutlarını sıcak tutan bir yağ katmanı vardır. Bununla birlikte türlerden bazıları ılık deniz­lere de uyum sağlamıştır. Foklar özellikle kalamar, ahtapot, balık ve kabuklularla bes­lenen etçil hayvanlardır. Yumuşak bakışlı iri ve güzel gözleriyle köpekleri andıran bu sevim­li hayvanlar, başlan suyun üstünde yüzerlerken uzaktan insanlarla bile karıştırılabilir.

fokag8

Gerçek Foklar

Bu 18 fok türünü kulaklı foklardan ayıran en belirgin özelliklerden biri, başlarının iki ya­nında çıkıntılı kulakkepçelerinin, yani dışku­laklarının olmamasıdır. Bu yüzden bu grupta­ki hayvanların bir adı da kulaksız foklardır. Yüzgeçayaklannın yapısı da kulaklı fokların-kinden oldukça farklıdır. Ön üyeleri kısa olan gerçek foklar, arka üyeleri öne doğru bükülmediği için karada ancak güçlükle ve sürüne­rek yürüyebilirler. Buna karşılık, karada işe yaramayan bu arka üyeleri denizde çok usta bir yüzücü olmalarını sağlar.
Boz fokun (Halichoerus grypus) erkeği yaklaşık 3 metre uzunluğunda ve 300 kg ağırlığındadır. Dişinin ağırlığı bunun yarısını bile bulmaz. Başları iri, geniş ve basık, burunları uzun olan boz fokların derisi genel­likle boz üstüne kara beneklidir. Nevvfoundland kıyılarında, Britanya Adaları çevresinde ve Baltık Denizi'nde üreyen bu hayvanların yeni doğmuş yavruları yün gibi yumuşacık, beyaz bir kürkle kaplıdır. Yaklaşık üç hafta sonra bu beyaz tüyler dökülür ve erişkinlerin rengini alan yavrular kendi başlarına denize dönerler.
Derisi boz üstüne kara benekli olan körfez foku (Phoca vitulina) bütün kuzey yarıkürede en yaygın fok türüdür. Balık, kalamar ve kabuklularla beslenen bu hayvanlar o kadar çok balık yerler ki, bazı yörelerde balıkçılar için büyük bir sorun haline gelirler.
Antarktika'da yaşayan pars fokunun (Hyd-rurga leptonyx) derisi, üzerindeki beneklerin deseniyle tıpkı bir pars (leopar) derisini andı­rır. Dişisi erkeğinden daha iridir ve uzunluğu 3,5 metreyi aşabilir. Öbür fokların yavruları ve penguenler gibi sıcakkanlı hayvanları da yediği saptanmış olan tek fok türü budur. Gene Antarktika'da yaşayan ve Güney Kutbu çevresinin en yaygın türü olan Weddell foku­nun (Leptonychotes vveddelli) derisi lekeli boz renkte, suratı da buldog köpeği gibi yassı ve basıktır.
Karadeniz'de, Akdeniz'de ve Kanarya Adaları çevresinde yaşayan keşiş fokları ılı­man denizlere uyum sağlamış türlerdir. Bu gruptan olan Akdeniz foku (Monachus mo-nachus) Türkiye çevresindeki denizlerde de görülebilen tek fok türüdür. Uzunluğu 2-3 metre, derisi koyu kahverengi olan bu foklar bir zamanlar Akdeniz kıyısındaki ıssız kum­sallarda kalabalık koloniler halinde ürerlerdi. Yoğunlaşan plaj turizminin ve deniz kirliliği­nin etkisiyle sayıları iyice azaldı. Bugün Tür­kiye'nin ve öbür Akdeniz ülkelerinin kıyıla­rındaki bazı yörelerde küçük koloniler halin­de varlıklarını sürdürmeye çalışıyorlar.
Bütün foklar içinde en irileri, morstan bile büyük olan fil foklarıdır (Mirounga cinsi). Adını kocaman gövdesinden ve hareketli uzun burnundan alan fil fokunun erkeği 6,5 metre uzunluğunda ve yaklaşık 3 ton ağırlı­ğındadır. Denizfili de denen bu türler daha çok Antarktika çevresindeki ıssız adalarda yaşarlar. Bu hayvanların kuzey yarıküredeki alttürlerinin ise soyu tükenmek üzeredir; California açıklarındaki yerleşilmemiş adalarda kuzey fil foklarının tek tük örneklerine rast­lanır.

fok1zw1

Çizgili fok (Histriophoca fasciata) Büyük Okyanus'un kuzeyinde ve Bering Denizi'nde yaşar. Erkeğinin uzunluğu 2 metreyi bile bulmayan bu fokun koyu kahverengi derisi, açık sarı renkte enli çizgilerle bezenmiştir. Kuzey Kutbu'ndaki Eskimolar, derisine çok değer verdikleri bu fokları avlamak için buz­daki küçük deliklerin başında bazen saatlerce beklerler. Hayvan soluk almak için başını delikten çıkardığında da mızraklayarak öldü­rürler. Kutuplarda çizgili fokun hem eti yenir, hem de derisinden kayak (Eskimo kayığı) ve giysi yapılır. Ayrıca derialtı yağlarını yemek ve lamba yağı, kas kirişlerini de iplik yerine kullanırlar.

Halkalı fokun (Pusa hispida ya da Phoca hispida) boz renkli gövdesi, soluk renkli halka desenleriyle bezelidir. Yaklaşık 1,5 metre uzunluğundaki bu hayvan daha çok deniz kabuklularıyla beslenir. Antarktika'daki yü­zen buz kütleleri arasında yaşayan yengeç yiyen fok (Lobodon carcinophagus) da, adı­nın çağrıştırdığı gibi yengeçleri değil, küçük deniz kabuklularını yeğler. Uzunluğu 2,5 metreyi bulan bu ince yapılı fokun en sevdiğiyiyecek, sivri dişlerinin arasından süzerek topladığı kril denen küçük kabuklulardır. Balonlu fok (Cystophora cristata) da Atlas Okyanusu'nun kuzeyinde ve Kuzey Buz De­nizi açıklarında yaşayan ilginç bir fok türüdür. Adını burnunun üstündeki balon gibi şişkin­likten alan bu hayvanın soyu aşırı avlanma nedeniyle tükenmek üzeredir. En çok balık yiyerek beslenen balonlu foklar, genellikle Grönland fokuyla (Pagophilus groenlandicus ya da Phoca groenlandicus) birlikte karma sürüler halinde dolaşırlar. Grönland foku da soyunun tükenmemesi için son yıllarda koru­ma altına alınmıştır. Çünkü bu hayvanların yeni doğmuş yavrularının yumuşacık beyaz postu kürk ticaretinde çok değerlidir. Bu yüzden, büyüdükçe değeri düşen bu kürk uğruna on binlerce yavru daha iki haftalık olmadan sopalarla öldürülmüştür.
Sakallı fok (Erignathus barbatus), çenesindeki çalı gibi sert tüylü sakalları ve dikdörtgen biçimindeki yüzgeçayaklarıyla tanınır. Çok iyi dalıcı olan bu hayvan, midye gibi dipte yaşayan kabuklu yumuşakçalarla beslenir. Derisi ve eti için Eskimolar'ın çok avladıkları türlerden biridir.
Kulaklı Foklar

Gerçek foklardan ayrı bir familya oluşturan 13 fok türü küçük kulakkepçeleriyle kolayca ayırt edilir. Bunlar karada çok hareketli hayvanlardır; gerçek foklarınkinden farklı olarak öne doğru bükülebilen arka üyeleriyle karada rahatça yürür, hatta kayalara bile hızla tırmanabilirler. Denizde asıl yüzgeç görevini ise yana doğru kaymış olan ön üyeleri üstlenir. Bu grubun en tanınmış üyele­ri, beş türü olan denizaslanlarıdır.California denizaslanı (Zalophus california
nus) gösteri yapmak üzere kolayca eğitilebildiği için, sirklerde ve hayvanat bahçelerinde insanların ilgiyle izledikleri foklar hep bu türdendir. Bu hayvanlar lastik gibi esnek gövdeleriyle geriye doğru bükülüp kıvrılarak karada ve denizde ilginç gösteriler yaparlar. California, Galâpagos Adaları ve Japonya'nın Büyük Okyanus kıyıları gibi doğal yaşama alanlarında temel besinleri mürekkepbalığı ve kalamardır. Ama insan eliyle bakıldıklarında balık yemeye de alışır ve kendilerine atılan balıkları havada yakalamayı öğrenirler. Cali­fornia denizaslanının erkeği 2,5 metre uzunlu­ğunda ve dişisinden çok daha iridir. Erkeğin ve dişinin asıl rengi soluk kahverengi olduğu halde, ıslandıkları zaman derileri parlak kara bir renk alır. Denizaslanlarının öbür türleri de Avustralya çevresindeki denizlerde, Büyük Okyanus'ta ve Bering Denizi'nde yaşar.
Kulaklı fokların avlanmasının asıl nedeni, kürklerinin altındaki iç örtü kıllarının çok değerli olmasıdır. Kestane rengindeki bu yu­muşak kürk yalnız denizaslanlarında bulun­maz. Kulaklı kuzey fokunun (Callorhinus ursinus) 3 metre uzunluğundaki erkekleri koyu kahverengi gövdeleri ve boz renkli yeleleriyle tanınır. Dişiler erkeklerin yarısı büyüklüğünde, daha açık renkli ve yelesizdir. Bering Denizi'ndeki bazı adalarda üreyen, ama yılın en az yarısını Büyük Okyanus sularında dolaşarak geçiren bu foklar kışın güneye göç ederek California açıklarına ka­dar inerler.

fok2wu4

Üreme bölgelerine mayıs başlarında önce erkekler gelir ve her biri kendisi için kumsal­da bir üreme alanı seçer. Ağustosta üreme dönemi bitip yeniden denize açılıncaya kadar hiçbir şey yemez, su içmez ve yerlerinden ayrılmazlar. Çünkü haziranda kıyıya çıkacak olan dişilerini ve üreme alanlarını korumak için öbür erkeklerle kıyasıya dövüşmeleri gerekir. Bu yüzden, dövüşmek dışında hiçbir şeye ayıracak zamanları yoktur.
Bir zamanlar Bering Denizi'nde ve Büyük Okyanus'un güneyindeki ıssız adalarda kulak­lı fokların oluşturduğu büyük koloniler vardı. Ama bu hayvanlar o kadar çok avlandı ve öldürüldü ki birkaç kez tümüyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldılar. Günümüz­de fok avcılığı çok sıkı biçimde denetlenmek­te ve türlerin üreme bölgelerinde rahatsız edilmeden yavrulayabilmesi için gerekli ön­lemler alınmaktadır.

MsxLabs & TemelBritannica

Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
pesimist - avatarı
pesimist
Ziyaretçi
25 Aralık 2010       Mesaj #2
pesimist - avatarı
Ziyaretçi
Fok Balıkları (Phocidae-Monachiae);

Sponsorlu Bağlantılar
Familyası: Fokgiller (Phocidae), (Monachiae).

Yaşadığı yerler: Kuzey Kutbu, Atlantik ve Pasifik okyanusları, Marmara ve Akdeniz’de de vardır.

Özellikleri: zgeç ayaklı etcil memeliler, 90 kilogramdan 40 tona kadar değişen çeşitleri vardır. Gri fok iki metre, deniz fili altı metre uzunluktadır. Ömrü: 25-30 yıl. Çeşitleri: On sekiz türü bilinmektedir.

Hem denizlerde hem karalarda yaşayan yüzgeç ayaklı etcil memeliler. “Denizköpeğigiller” veya “ayıbalığı” olarak da bilinirler. Yuvarlak başlı, iri gözlü, dudakları sert ve iri kıllarla örtülüdür. Gerçek fokların (Phocidae familyası türlerinin) dış kulakları yoktur. Ön ve arka ayakları yüzgeç şeklindedir, tabanları kıllıdır. Akciğerleriyle solunum yaparlar. Derilerinin altında kendilerini soğuktan koruyan özel bir yağ dokusu bulunur. Derileri yağlı kıllarla kaplı olduğu için ıslanmazlar.

Fok balıkları iki familyadan meydana gelir. İlk grubu meydana getiren Phocidae familyasına ait olan fok balıkları, Kuzey Yarımkürede yaşarlar. Bu gruba Sibirya foku, Baykal foku, sakallı fok, halkalı fok balığı cinsleri girer. Bunlar gerçek foklardır.

İkinci grubu meydana getiren Monachiae familyasına, denizfili, denizleoparı girer. Bu iki familya arasında kafa ve iskelet yapısı bakımından fark vardır. Phocidae familyasına giren fokların ayak uzunlukları birbirlerine eşit olup hem ön, hem de arka ayakları kuvvetlidir. Bu ayaklarda kuvvetli tırnaklar bulunur. Yuvarlak başlı, kısa boyunlu, vücutları tüylü hayvanlardır.

Monachiae familyasındaki fok balıklarının ise arka ayaklarının boyu biraz farklı olup, parmaklarında zayıf tırnaklar bulunur. Fok balıkları açık denizlerdeki buz dağları üzerinde, fiyordlarda, koy ve körfezlerde yaşarlar. Dinlenmek, uyumak ve kıl değiştirmek için karalara çıkarlar. Arka yüzgeç ayakları geriye dönük olduğundan bunları yalnız yüzmek için kullanırlar. Karada kullanamadıklarından yürüyemez, böğürleri üzerinde sürünürler.

Bugün tropik, ılıman ve kutup bölgesinde yaşayan 18 kadar fok türü bilinmektedir. Fillandiya’da Saimaa ve Lodoga göllerinde olduğu gibi, tatlı suda yaşayan nadir çeşitleri de vardır. Tatlı suda yaşayanları en çok Baykal Gölünde bulunur. Su içerisinde çeşitli hareketler yapabilen foklar, küçük balık ve deniz yumuşakçalarıyla beslenirler.

Açık denizlerde yaşayan halkalı fok balıkları, 1.40 m boyunda, 90 kg ağırlığındadır. Genellikle açık gri olan rengi üzerinde, koyu halkalar bulunur. Denizfili olarak bilinen fok türü de Güney Denizinde yaşar. Boyları 6-7 m’ye varan erkeklerinin ağırlığı 2-3 tonu bulur. Burunları da 30-40 cm’lik bir hortum şeklindedir. Dişiler ise daha küçük ve hortumsuzdur. Kuzey kutbunda yaşayan Sakallı fokların boyu, 2-3 m olup, yaklaşık 270 kg ağırlığındadır.

Fok balıkları, üreme zamanları karaya çıkarak koloni toplulukları meydana getirirler. Erkekler zaman zaman çıkardıkları böğürme sesleriyle dişilerine yaklaşan yabancı erkekleri uyarırlar. Erkek foklar, çok kıskançtır. Bu yüzden birbirleriyle zaman zaman çok şiddetli kavgalar yaparlar. Çoğunlukla ilkbaharda yavrularlar. Doğumdan önce anne olacak fok balığı karda sadece hava deliği kalacak şekilde kendine bir yuva yapar. Nisan başında dünyaya gelen yavru fok, 60 cm boyunda, 4.5 kg ağırlığındadır. Bu yavrunun vücudu, genellikle uzun beyaz tüylerle kaplıdır. Bu uzun tüyler, üç hafta sonra yerini kısa tüylere bırakır. Yavrular üç ay boyunca anne sütü ile beslenir. Bu süt % 50 yağlıdır. İki yaşında erginleşirler. Fok balıkları 20-30 yıl kadar yaşarlar.

Yüzgeçayaklılar alt takımının irikulaklıgiller (Otariidae) familyasına giren denizaslanları ve denizayıları foklarla bazan karıştırılır. Denizaslanının küçük dış kulakları bulunmasına rağmen, fokta dış kulak yoktur. Başka bir fark da; denizaslanı ve denizayıları karada dört ayağını da kullanır. Arka yüzgeç ayaklarını öne çevirerek yeri iter, fok ise çeviremez. Yumuşak ve ipek gibi olan kürkleri için acımasızca avlanan denizayılarına “kulaklı foklar” da denir. Eşleşme, sürüler halinde, kayalık adalarda ve kıyılarda olur. Dokuz ay kadar sonra, yavrular karada doğar. 40-50 dişilik haremleri olan fok ve denizaslanları vardır.

Fokların bazıları 400 m derine dalıp, ortalama 20 dakika, en fazla 40 dakika su altında kalabilirler. Suda, burun deliklerini sıkıca kaparlar. Fokların en büyük düşmanı, katil balina, kutup ayısı, kutup tilkileri ve avcılardır. Eskimolar tarafından avlanan fok balıklarının kürkleri elbise, çanta, çadır yapımında kullanılır. Yağı ise fener ve lambalarda yakılır. Genç fokların eti ise yiyecek olarak kullanılır. Kutup ayısı gibi memeli hayvanlarda olduğu gibi, fok balıklarında da çok miktarda A vitamini vardır.

Rahatça ehlileştirilir. Sirklerde kullanılan ve çok miktarda avlanan fokların nesilleri tükenmek üzere olduğundan, çıkarılan kanunlarla nesilleri korunmaya çalışılmaktadır. Bu kanunlar, azalan fok sayısının artmasına sebeb olmuştur. Yurdumuzda Ayı balığı olarak bilinir.

Kaynak: Rehber Ansiklopedisi
AndThe_BlackSky - avatarı
AndThe_BlackSky
Ziyaretçi
25 Aralık 2010       Mesaj #3
AndThe_BlackSky - avatarı
Ziyaretçi
robbenliebe640


fokcr7


hayvanlar21661024x768
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
2 Ağustos 2011       Mesaj #4
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Fok

Yüzgeçayaklılardan, denizlerde yaşayan memeli hayvan (Phoca).

Başı yassı, köpek başına benzer biçimde, bıyıkları seyrek ve çok uzun, gövdesi yassı, boyu 1 - 2 m. kadar, ön üyeleri kısa ve az hareketli, arka üyeleri işe yaramayıp yalnızca gövdenin peşinden sürüklenen, postları kısa, kadifemsi kıllarla kaplı bir hayvandır. Daha çok, kutup denizlerinde yaşar, yalnızca doğurmak ve çiftleşmek için karaya çıkar. Balık, kabuklu ve yumuşakçalarla beslenir. Gebelik süresi 8 ay kadardır. Derisi ve yağı için avlanır. Başlıcaları yengeç foku, balonlu fok, sakallı fok, boz fok vb.dir. Fokların kendi aralarında haberleşme amacıyla çıkardıkları sesler bilim adamlarınca incelenmektedir.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedis

Benzer Konular

13 Nisan 2015 / Misafir Soru-Cevap
8 Haziran 2009 / Kral_Aslan Rüya Tabirleri
22 Ekim 2008 / asla_asla_deme Zooloji
5 Şubat 2010 / Misafir Taslak Konular