Arama

Su Aygırı (Hippopotamus amphibius)

Güncelleme: 16 Temmuz 2013 Gösterim: 6.588 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
7 Kasım 2008       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Su aygırı
MsXLabs.org & Vikipedi

Sponsorlu Bağlantılar
Su aygırı
260px Hippo pod edit



240px Hippo distribution


Dağılım haritası
Su aygırı (Hippopotamus amphibius), Nil aygırı olarak da bilinir, su aygırıgiller (Hippopotamidae) familyasından çok büyük memeli bir otobur hayvan. Bu familyanın diğer türü ormanda yaşayan cüce su aygırı (Hexapotodon liberiensis) dır.
Bilimsel ismi olan Hippopotamus, yunanca ἱπποπόταμος -Nehiratı (ἵππος = hippos - At ve ποταμός = potamos - nehir) kelimesinin latince şeklidir. İsmine rağmen su aygırı, atlardan çok balinalara ve yunuslara daha yakın akrabadır. Nil aygırı adı, ilk su aygırlarının bugün alt kısımlarında artık türü kurutulmuş olan Nil kıyılarında keşfedilmiş olmasına dayanmaktadır.

Bu hayvanın özellikleri

250px Hippo skull
Bir su aygırı kafatası

Yetişkin bir su aygırının omuz yüksekliği 1.50 m, vücudu 4.50 m uzunluğundadır ki bundan, gövdeye basık kuyruk 50 cm pay alır. Su aygırı 2700 ile 4500 kg ağırlığındadır. Böylelikle gergedanlarla birlikte fillerden sonraki en büyük ikinci kara hayvanı konusunda rekabet halindedir. Bir su aygırı belli durumlarda saatte azami 48 km/sa. hıza ulaşabilir.

Su aygırının kafası çok büyük, geniş, basık, ve 450 kg'a kadar ulaşan ağırlıktadır. Kulaklar, gözler ve burun delikleri kafa profilinde oldukça yükselmiştir. Böylelikle hayvan su yüzeyinin alltında yüzer ya da dinlenirken, sadece bu organlar sudan yükselirler.
Su aygırlarının 44 dişi vardır. Her iki yanda da 3 kesici diş, bir köpek dişi, dört öğütücü azı ve üç azı dişi bulunur. Alt çenedeki kesici dişler hemen hemen domuzlardaki gibi yatay dururlar ve devasa bir tehdit oluştururlar. Yukarıdaki köpek dişlerine karşı işleyip, karşılıklı birbirlerini keskinleştirerek tehlikeli bir silah olurlar. İşte bu dişleri, yüksek hızı ve iri cüssesi sayesinde su aygırı Afrika'nın beş büyüklerinden beşincisidir.

Kısa bacakları üzerindeki fıçı şeklindeki gövdesi hemen hemen çıplaktır. Gri-siyah deri rengi, deri çizgilerinde ve göz, kulak bölgesi çevresinde pembeleşir.

Dağılım
Tarihi zamanlara kadar su aygırı, Afrika'da Sahara'nın güney kesimlerinin yanında, Nil bölgesinde ve 3500 yıl önce ortadan kalktığı Mezopotamya ve Kuzeybatı Afrika'da da yaşamıştır. Ürdün Vadisi'nde daha 2000 yıl öncesine kadar bulunurdu. Bugün sadece, Afrika'da Sahara'nın güneyinde Aşağı Nil ve Kap bölgesi gibi geniş alanlarda yaşar ve Batı Afrika'nın geniş alanlarında kökü kurumuştur. Yavaş akan, kıyı şeridi ve kumsalı olan her büyüklükte akarsularda, ısısı 18 ve 35 °C aralığında sularda bulunur. Otlamak için, akarsuyun yakın çevresinde otluk bölgelere ihtiyaç duyar.
Aşağıdaki koruma alanlarında su aygırları gözlemlenebilirler: Ndumo, Krügerpark, Moremi Game Reserve, Chobe, Mana Pools, Kafue, Südluangwa, Upemba, Tsavo, Arusha, Manyarasee, Ngorongoro, Salonga, Ruwenzori, Virunga, Murchinson Şelaleleri, Kraliçe Elizabeth, Meru ve Massai Mara, Malavi Gölü, Malombe Gölü, Shire Nehri, Zambezi.

Yaşam tarzı

220px Lightmatter hippo4
Suyun içinde bir su aygırı
Su aygırları 20'ye kadar hayvandan oluşan sürüler halinde yaşarlar. Grupların su ve karada sabit olarak sınırlandırılmış egemenlik alanları vardır. Alanın işaretlenmesi, erkek tarafından dışkısını dairesel kuyruk hareketi ile fırlatamasıyla olur. Yaşlı erkekler bazen tek başlarına olsalar da alışılmış olan, gruba liderlik yapmasıdır. Gruplar, dişiler ve yavrular bazen de genç erkeklerden oluşur.


Erkekler birbirlerine karşı kontrol alanlarını sert şekilde savunurlar. Birbirleriyle rekabet eden erkekler, hatta ölümle de bitebilen ağır kavgalar yaparlar.


Su aygırları, suda bir hayata çok iyi uyum sağlamışlardır. Karada terleme suretiyle çok su kaybederken çok hızlı güneş yanığı olurlar. Suyun ve güneşin etkilerinden, uyarıldıklarında kuvvetli bir şekilde salgılanan pembe rengi sümüksü bir salgı ile korunurlar. Suyun altına sıkça burun deliklerinin üstüne kadar dalarlar. Bu delikler kapandığından, su aygırı rahatça 10 dakika su altında kalabilir. Su aygırları hayatlarını su içinde geçirselerde esasında kötü yüzücüdürler. Çoğunlukla akarsuyun zemininde yürür ya da kendilerini suya taşıtırlar.
Genelde geceleri karaya çıkarlar ve düzlüklerdeki otları yerler. Günlük bitki ihtiyacı 50 Kg tutar. Yavaş akan nehirlerin yakınında bulunan, yeşil düz çimleri hatırlatan alanlar, su aygırlarının otlak alanlarıdır. Bu otlaklara ulaşmak için yine de günlük beş ile on kilometrelik mesafeyi geride bırakırlar. Bu esnada gruplar düzgün patikalar oluşturur.
Aslan ve timsahlar genç su aygırlarına saldırsalar da, gençler yetişkinler tarafından korunduklarından ender olarak başarıya ulaşırlar.

Üreme
Su aygırları kuraklık zamanının başlangıcında çiftleşir ve sekiz aylık bir gebeliğin ardından yağmur zamanı tek bir yavru doğururlar. Doğum da döllenme gibi su içinde gerçekleşir. Döllenme sırasında dişi nerdeyse tamamen suya bastırılır ve sadece hava almak için yüzeye çıkar. Yeni doğan aygır 30 ile 50 kg arasında olup, doğumdan hemen sonra yürüyebilir ve kendini zeminden su yüzeyine itebilir. Anneler su içinde yavrularını emzirdikleri ve yavrunun gece otlamaya giden annesini takip edebilmesi için bunu yapabilmeleri gerekliliktir. Yavrusuna şekil vermek, kendisine bağlamak için anne yavrusunu, ilk günlerde özellikle güçlü bir şekilde savunur ve hiçbir su aygırını yaklaştırmaz. Sonradan ikisi de gruba katılır. İlk haftalarda yavru sadece anne sütü ile beslenir, yavaş yavaş buna bitkisel besinler eklenir. Yaklaşık bir yılın sonunda genç, sırf bitkisel gıda ile beslenir. Genç bir hayvan yedi yıla kadar bir süre annesinin çevresinde kalır. Yaklaşık 6 yıl sonra genç dişi su aygırı cinsel erginliğe ulaşır. Dişiler her iki yılda bir ürerler. Erkekler 6 ile 8 yıl arasında ergenliğe ulaşsalar da kendilerine ait bir alanları olmaz. Bu yüzden 20 yaşında veya daha geç çiftleşirler.
Vahşi hayattaki su aygırları 30 ile 40 yıl yaşarlar. Alışılmışın dışında uzun yaşayarak 53 yaşına ulaşmış su aygırı Bulette 1952–2005 yılları arasında, Berlin Hayvanat Bahçesi'nde yaşamıştır.

İnsanlar ve su aygırları

250px Flusspferd Jagd drawing

Su aygırı avı
Su aygırları, lezzetli etleri, fildişine benzer dişleri ya da sadece zevkine insanlar tarafından her zaman avlanmışlardır.
Su aygırı yaygın görüşün aksine barışçıl bir hayvan değildir. Afrika'da timsah ya da aslan gibi pek çok büyük hayvandan daha fazla ölüm vakasına sebep olur. Saldırı sırasında başını kafasını bir şahmerdan gibi kullanırken, 50 cm bulan köpek dişleri aynı şekilde tehlikeli silahlarıdır. Bunlar yetişkin bir timsahı bir ısırıkta ikiye ayırabilirler. Su aygırı kayıklara saldırmaktan da çekinmezken, küçük olanlarını ters-yüz edebilecek durumdadır.

  • Bilimsel sınıflandırma
  • Alem:Animalia (Hayvanlar)
  • Şube:Chordata (Kordalılar)
  • Sınıf:Mammalia (Memeliler)
  • Takım:Artiodactyla (Çift toynaklılar)
  • Familya:Hippopotamidae (Su aygırıgiller)
  • Cins:Hippopotamus
  • Tür:H. amphibius
  • Binominal adı : Hippopotamus amphibius


Ayrıca Bknz: Su Aygırı Resimleri



Son düzenleyen iceslush; 19 Haziran 2013 11:33 Sebep: Sayfa düzeni
plum - avatarı
plum
Ziyaretçi
27 Şubat 2013       Mesaj #2
plum - avatarı
Ziyaretçi
Su Aygırı
MsXLabs.org

Sponsorlu Bağlantılar
Su Aygırı
Familyası: Suaygırıgiller (Hippopotamidae). Yaşadığı yerler: Afrika'nın birçok sularında. Özellikleri: İri gövdeli, koyu gri ve kahverengi derili bir memeli. 4 ton ağırlığa varanları vardır. Hem karada hem suda yaşar. Suya dalarken burun deliklerini kapatır. Bitkiyle beslenir. Ömrü: 40 yıl kadar. Çeşitleri: İki türü kalmıştır. Su aygırı (Hippopotamus amphibius), cüce su aygırı (Choeropsis liberiensis).

Afrika'nın göl ve nehirlerinde yaşayan, çiftparmaklılar takımından, geviş getirmeyen iri gövdeli otçul bir memeli. Fıçıya benzer hantal vücudunda bacaklar kısa, kafası kocamandır. Ayakları dört parmaklıdır. Kulakları, gözleri gayet küçük, kuyruğu kısadır. Kılsız kalın derisi yarım ton ağırlığındadır. Ömrünün çoğunu suda geçirir. Karada dinlenirken bir ton ağırlığa varan başlarını birbirinin sırtına koyarlar. Timsah sürülerinin arasında yüzmekten çekinmez. Balinadan sonra en geniş ağızlı hayvandır. Bitki köklerini söküp kesmeye yarayan, keskin güçlü dişleri vardır. Alt çenesinde devamlı süren köpek dişlerinin uzunluğu 60 cm'yi bulur. Karada koşan bir insana yetişebilir.

Suda gayet rahat yüzer. Kulakları, gözleri ve burun delikleri başının üst kısmındadır. Su yüzeyinde yüzerken dışarda kaldıklarından rahat nefes alır, etrafı görüp, işitebilir. Suya daldığında burun delikleri kapanır. 10-30 dakika kadar su altında kalabilir. Dipte koşabilir. Öfkeli ve cesur bir hayvandır. Bazan küçük bot ve kayıkları devirerek insanları parçalar.

Yaşlıları yalnızlığı severse de, bazan 6-15 bireylik gruplar meydana getirirler. Yabancı gruplarla erkekler şiddetle döğüşürler. Sudaki otları köklerinden sökerek beslendiğinden, nehirlerin bitkilerle tıkanmasını önler. Tabiatın adeta canlı bir tarağıdır. Bazı geceler bir su aygırı bir gecede 70 kg ot yer. Filden sonra en iri kara hayvanıdır. Kuraklığa karşı derisinden pembe renkli yağlı bir sıvı ifraz eder. Halk arasında yanlış olarak kanlı terler döktüğü söylenir. Salgılanan bu madde aynı zamanda antiseptiktir.

Yeryüzünde iki türü kalmıştır. Su aygırı(Nil su aygırı) ve cüce su aygırıdır. Su aygırı Güney Afrika'dan Sudan'a kadar olan bölgelerde yaşar. 4,5 metre uzunlukta ve 1800 kg ağırlıktadır. Bazan 4 ton ağırlıkta olan bireylere de rastlanır. Kızdığında tehdit edici olarak esner. Eşleşme devrelerinde erkekler ölüme yol açan şiddetli kavgalar yaparlar. Yılın her mevsiminde üreyebilir. 8 aylık bir gebelik sonucu genellikle karada 50 kg ağırlıkta bir yavru dünyaya getirir. Yavrular bir yıl kadar sütle beslenir. Suda annelerinin sırtına çıkarak yol alırlar. 8-10 yılda erginleşirler.

Cüce su aygırının boyu 160 cm, ağırlığı 180 kg kadardır. Ağırlıkları 2 tona yaklaşanları da vardır. Batı Afrika'da Fildişi sahillerinde ve Sierra Leone bölgelerinde yaşarlar. Rengi grimsi siyahtır. Diğer türden başının yuvarlaklığı ile ayrılır. Gözleri de dışarı fırlak değildir. Genellikle yalnız veya bir çift halinde çoğunlukla karada yaşar. Gündüzleri Liberya'nın yağmur ormanlarında uyuklayarak dinlenir. Geceleri ise yaprak ve dökülmüş meyve yiyerek beslenir. Gebelik süresi 7 aydır. Doğumda yavrusu 4 kg ağırlıkta olur.

Her iki tür de 40 yıl kadar yaşar. Afrikalılar etlerini ve yağlarını yerler. Dişlerinden gerdanlık, derisinden kalkan yaparlar. Su aygırlarının dişleri fildişi gibi işlenir. Sun'i diş yapımında kullanılır. Su aygırları, geceleri aralarında oynaşırken çıkardıkları böğürtülü sesleri çok uzaklardan duyulur.

kaynak
Son düzenleyen Efulim; 16 Temmuz 2013 22:15 Sebep: Kırık link.
Efulim - avatarı
Efulim
VIP VIP Üye
16 Temmuz 2013       Mesaj #3
Efulim - avatarı
VIP VIP Üye
Su Aygırı
MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi

Çiftparmaklıkların suaygırıgiller familyasından, Orta Afrika'da su kenarlarında, ırmak boylarında yaşayan memeli (Hippopotamus amphibianus). Kara hayvanları içinde filden sonra en büyük olanıdır. Uzunluğu 4 m., başı gövdesine göre çok küçük, çeneleri çok gelişmiş, dişleri uzun, sivri ve kuvvetlidir. Derisi çok kalın, sert ve çıplaktır. Sert ve ağır kokulu olmakla beraber eti yenir. Derileri de kullanılır. Sürüler hâlinde yaşarlar. Çoğunlukla suların içinde gezer, su içindeki ve kenarındaki otlarla beslenirler. Sürekli avlandıklarından soyları tükenmektedir.
Sen sadece aynasin...

Benzer Konular

8 Mayıs 2013 / thedoctor_611 Genel Galeri
24 Nisan 2012 / Ziyaretçi Soru-Cevap
12 Haziran 2011 / BrookLyn Zooloji
19 Mart 2007 / Misafir Hayali Karakterler