Arama

Yengeç (Decapoda)

Güncelleme: 2 Nisan 2017 Gösterim: 16.066 Cevap: 5
BrookLyn - avatarı
BrookLyn
Kayıtlı Üye
15 Aralık 2008       Mesaj #1
BrookLyn - avatarı
Kayıtlı Üye

yengeç

Ad:  Yengeç (Decapoda)1.jpg
Gösterim: 2186
Boyut:  63.0 KB

Decapoda (onayaklılar) takımından, kısa kuyruklu çok sayıda kabuklu türünün ortak adı.
Sponsorlu Bağlantılar

Özellikle Brachyura grubunu oluşturan omurgasızlar yengeç adı altında toplanır. Ama görünüşleri ve davranışları benzerlik gösteren Anomura grubunun birçok üyesine de yengeç denir. Tür sayıları 4.500 dolayında olan bu hayvanlar hemen bütün denizlere, tatlı sulara ve bir ölçüde karalara yayılmıştır.

Karides ve ıstakoz gibi öbür onayaklılardan farklı olarak yengeçlerin kuyruğu göğüs bölümünün altına kıvrılmıştır. Gövdelerini örten kabuk genellikle geniş, bacaklarının ilk çifti kıskaçlıdır.

Coğrafi dağılımları ve çeşitleri.


Yengeçlerin çoğu denizde yaşar. Tropik bölgelerde bol bulunan kara yengeçleri bile genellikle zaman zaman denize döner ve yaşam çevrimlerinin ilk evrelerini denizde geçirir. Avrupa’nın güney kesimlerinde yaygın olan Potamon fluviatilis en iyi bilinen ılıman bölge tatlı su yengeçlerinden biridir. Yengeçler temel olarak kabuklarının alt yanlarındaki boşluklarda bulunan birer çift solungaç yardımıyla soluk alır. Ama gerçek kara yengeçlerinde bu boşluklar enişlemiş ve havayla solunumu sağlayan irer akciğer işlevi görecek biçimde değişikliğe uğramıştır.

Yengeçler genellikle yürüyerek yer değiştirir. Kıyı yengeçlerinin iyi bilinen yan yan yürüyüşü bu grubun büyük bölümünde görülen ortak özelliktir. Portunidae familyasını (yüzücü yengeçler) oluşturan türlerin yanı sıra başka bazı yengeç türleri ise yassılaşıp kürek biçimini almış bacakları sayesinde büyük bir ustalıkla yüzer.

Birçok başka kabuklu gibi yengeçler de hemen her çeşit yiyeceği tüketir. Ama önemli bir bölümü yırtıcıdır, bazıları ise bitkilerle beslenir.

Bilinen türler arasında gerçek anlamıyla asalak bir yengeç yoktur. Yalnız bazı yengeçlerin başka hayvanlarla ortakçılık ilişkisine girdiği görülür. Örneğin Pinnotheridae familyasından (midye yengeçleri) küçük yapılı yengeçler midye ve istiridye gibi yumuşakçalarm kabukları, denizsolucanlarının borucukları ve derisidikenlilerin içinde yaşayarak bu konaklarının yiyeceklerine ortak olur. Hapalocarcinidae familyasının üyeleri barındıkları bazı mercanların büyüyen uçlarını örseler. Bu arada gelişmesini sürdüren mercan, dişi yengeci dışarı çıkamayacağı biçimde sarar. Majidae familyasının (örümcek yengeçler) üyeleri ise algler, süngerler ve öbür deniz canlılarıyla örttükleri kabukları sayesinde yaşadıkları çevreye son derece uygun, etkin bir kamuflaj oluşturur.

Japonya çevresinde yaşayan dev yengeç (Macrocheira kaempferi) ve Tasmanya yengeci (Pseudocarcinus gigas) kabukluların bilinen en iri iki türüdür. Dev yengecin iki yana açılmış bacakları arasındaki açıklık 4 m’yi geçebilir. Bacakları çok daha kısa, kıskaçları daha kalın olan Tasmanya yengecinin ise ağırlığı 10 kg’ye yaklaşır. Bu türün gövdesini saran kabuk en iri örneklerde 50 cm’ye yakın bir genişliğe ulaşmaktadır. Öte yandan midye yengeci gibi en küçük türlerin uzunluğu 1-2 cm dolayındadır.

Pagur adıyla da tanınan keşiş yengeçleri Anomura grubunun en iyi bilinen örnekleridir. Bu yengeçler yumuşak karınlarını korumak için deniz salyangozlarının içi boşalmış kabuklanna girer, dışarda bıraktıkları bacaklarıyla deniz dibinde dolaşırlar. Tropik bölgelerde yaşayan Coenobitidae familyasından keşiş yengeçleri ise karaya çıkıp oldukça iç kesimlere kadar girer, bazen yalnız üremek için denize dönerler. Aynı familya içinde yer alan palmiye yengeci ya da harami yengeç (flirgus latro) larva evresinden sonra kabuk içinde yaşama alışkanlığını bırakır. Bu türün karın bölümünün üst yüzeyi kabuksu levhalarla örtülmüştür.

Kabukluların çoğunda görüldüğü gibi yengeç yavrularının da hemen hepsi yumurtadan çıktıklarından erişkinlere benzemez. Zoea denen larva evresinde, deniz yüzeyinde yüzen, yuvarlak vücutlu çok küçük saydam canlılardır. Birçok kez deri değiştirdikten sonra megalops denen larva evresine girerler. Bu evrede gelişen bacakları ve gövde biçimleriyle yengece daha benzer bir görünümdedirler. Ama karın bölümleri oldukça büyüktür ve henüz kıvrılmamıştır. Deri değiştirmeyi sürdüren hayvan sonunda erişkin biçimini alır. Özellikle tatlı sularda yaşayan birkaç yengeç türünde ise başkalaşma sürecine rastlanmaz. Bu yengeçler erişkinlerin birer küçük kopyası olarak yumurtalardan çıkar.

Ekonomik önemi


İnsanların yediği birçok yengeç türü vardır. Bunların en önemlileri arasında Canser pagurus ve C. magister türü pavuryalar, Callinectes sapidus ve C. hastatus türü mavi yengeçler ile bazı başka yüzücü yengeçler sayılabilir. Anomura grubundan kral yengeci (Paralithodes camtschatica), yaşadığı Japonya açıkları, Bering Denizi ve Alaska kıyılarında ekonomik bakımdan büyük önem taşır.

kaynak: Ana Britannica
BAKINIZ Yengeç Resimleri
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 2 Nisan 2017 18:28
ScarletSunShine - avatarı
ScarletSunShine
Ziyaretçi
24 Mart 2009       Mesaj #2
ScarletSunShine - avatarı
Ziyaretçi
YENGEÇ
Yengeçler değişik boyut ve biçimlerde 5.000 dolayında türü bulunan geniş gövdeli, 10 bacaklı, sert kabuklu deniz hayvanlarıdır.
Sponsorlu Bağlantılar

Ad:  1.JPG
Gösterim: 1098
Boyut:  61.1 KB
Gövde genişlikleri canlı midye ve istiridyelerin kabukları içinde yaşayan midye yengeçlerinde (Pinnotheres cinsi) 1 santimetreyi geçmezken, örümcek yengeçlerin bir üyesi olan Japonya dev yengeci (Macrocheira cinsi) ile Tasmanya dev yengecinde (Pseudocarcinus cinsi) 30 santimetreyi aşabilir. En iri örneklerinde bacaklar arasındaki açıklık bir uçtan öbür uca 4 metre dolayındadır. Yengeçler ıstakoz, karides ve kerevitle birlikte onayaklılar (Decapoda) takımında sınıflandırılır.

Yengeçlerin çoğu denizlerde, pek azı tatlı sularda yaşar. Yaşamlarını büyük ölçüde karada geçiren ve erişkin evrelerinde denizle olan ilişkilerini iyice azaltan kara yengeçleri ise yumurtlamak için denizlere döner. Bu hayvanlar yaşamlarının ilk evrelerini de denizde geçirir.

Yengecin sağlam kabuğu bacaklarıyla birlikte bütün gövdesini korur. Bacaklarının öne yakın olan ilk çifti hem korunma, hem de avlanma işlevi gören güçlü birer kıskaca dönüşmüştür. Öbür onayaklılardan farklı olarak, karın ya da arka bölümü küçük ve altına doğru kıvrıktır. Bu bölüm dişilerde erkekler-dekinden daha geniş ve yuvarlaktır. Yengecin altı çift çenesi vardır. Gözleri, gerektiğinde kaldırabildiği hareketli sapların ucunda bulunur. Bazı türlerde son bacak çifti ya da bütün bacaklar yassılaşarak yüzmeye uyarlanmıştır. Ama yengeçlerin çoğu dipte yaşar ve ister dipte, ister karada olsun genellikle yan yan yürüyerek yer değiştirirler.

Yengeçler sert kabuklarına ve güçlü kıskaçlarına karşın lezzetli etlerinin tadına bakmak isteyen insanlardan, rakun, kıyı kuşları gibi çeşitli hayvanlardan kurtulamazlar. Birçok türü ekonomik değeri yüksek deniz ürünleri arasında yer alır. Avrupa kıyılarında ve Akdeniz'de pavurya (Cancer pagurus) ile çalparalar (Portunus cinsi), Kuzey Amerika'da mavi yengeç (Callinectus sapidus) ve Dungeness yengeci {Cancer magister), Avustralya'da çamur yengeci (Scylla serrata), Japonya ve Alaska kıyılarında kral yengeci (Paralithodes camtschatica) yenebilir yengeçlerin en tanınmışlarıdır.

Birçok yengecin biçim ve rengi düşmanlarının dikkatinden kaçacak ölçüde yaşadıkları çevreye uyum sağlamıştır. Bazıları çakıl taşla¬rını, bazıları mercan parçalarını andırır. Bazı yengeçler özelleşmiş son bacak çiftleriyle sırtlarında taşıdıkları süngerler sayesinde etkin bir kamuflaj sağlar. Bazı örümcek yengeçleri kıskaçlarıyla kestikleri deniz yosunlarını sırtına yerleştirir. Tropik bölgelerde yaşayan bazı yengeçler olasılıkla avlarını zehirlemek ve kendilerini korumak için kıskaçlarında birer denizşakayığı taşır.
Yengeçlerin büyük bölümü ölmüş hayvanları yiyerek beslenir. Birçoğu küçük hayvanları ve hatta kendilerinden küçük yengeçleri avlar. Bitkisel maddelerle beslenen türler pek azdır. Bunlardan palmiye yengeci (Birgus cinsi) güçlü kıskaçlarıyla hindistancevizinin sert dış kabuğundaki zayıf noktayı delerek içini yer.

Dişi yengeç yumurtladığı yumurtalarını karnı ile gövdesinin geri kalan bölümü arasına sıkıştırarak taşır. Yumurtalardan küçük ve yüzebilen larvalar (LARVA) çıkar. Bunlar yuvarlak gövdeleri ve uzun kuyruklarıyla yengeçten çok ıstakozu andırır. Başlangıçta gözleri ve karnı gövdesinin öbür bölümlerine göre iridir. Deri (kabuk) değiştirdikçe yengece benzer bir görünüm kazanır. Yengeç büyüdüğü sürece kabuğunu giderek daha uzun aralarla atıp yeniler. Özellikle tatlı sularda yaşayanlar arasında bazı yengeçler larva evre¬sinden geçmeden erişkinlere benzer yavrular olarak yumurtadan çıkar.

Güneydoğu Asya ve Hint Okyanusu'nun kuzey kıyıları ile Kuzey Amerika'nın doğu kıyılarında, suların yükseldiği dolunaylı sıcak gecelerde, garip yaratıklar sürünerek kıyıya çıkar. Tarihöncesinden kalma bir görünüş taşıyan bu hayvanlar kumları kazarak yumurtalarını bırakır. Bazılarının genişliği yaklaşık 60 santimetreye ulaşır. Bunlar dişilerdir. Erkekler ise daha küçük yapılıdır. Gövdelerinin ön bölümü at nalını andırır. Arkalarında kılıç biçiminde uzamış bir kuyruk dikeni vardır. Ters çevrildiklerinde eklemli bacaklarıyla bir yengece oldukça benzerler.

Bu garip hayvanlara benzetme yoluyla nal yengeci adı verilmiştir. Gerçekte ise, onayaklılardan ayrı bir eklembacaklılar takımı (Xiphosura) içinde sınıflandırılan bu hayvanların yaşayan en yakın akrabaları örümcekler ve akreplerdir.

Nal yengeçlerinin varlığını sürdüren yalnız dört türü vardır. Bunlar 400 milyon yıl kadar önce son derece yaygın olan bir grubun günümüze ulaşabilmiş son örnekleridir ve yaşayan fosiller olarak nitelenirler. Gene tarihöncesi eklembacaklılardan trilobitler (TRİLOBİTLER) de akrabaları arasındadır.

Nal yengeçleri zararsız hayvanlardır. Deniz dibindeki kumlar ve çamurlar arasında yaşar, kabuklu kabuksuz küçük deniz hayvanlarını yiyerek beslenirler. Basık bir kubbe biçiminde gelişmiş kabuğunun altında çeneleri, beslenmesine de yardımcı olan bacakları ve kitapsı solungaçları yer alır. Solungaçları bu adı, kitap sayfalarını andıran doku uzantıları biçiminde gelişmesinden ötürü alır. Kabuğunun üst yüzeyinde yanlarda ve ortada üç küçük göz bulunur. Kuyruk dikenini eklem yerinden bükerek hareket etmesine yardımcı bir organ olarak kullanabilir.

kaynak: Temel Britannica

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 2 Nisan 2017 17:27
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
26 Mayıs 2011       Mesaj #3
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
YENGEÇ
Onayaklılar takımından bir deniz kabuklusu.

Karapaksı (başlıgöğsü örten kabuk), geniş ve yuvarlak, karın kısmı kısa, yassı ve simetriktir. Kuyruk yüzgeci yoktur. Karın, başlıgöğsün altına doğru kıvrılmıştır. Yürüme bacaklarının ilk çifti makaslı olur. Birçoğu başlıgöğsün genişliğinden dolayı yan yan yürürler. Bütün denizlere yayılmışlardır. Kabuklarının altında hemen hemen kapalı durumda bulunan solungaçları sayesinde su dışında uzun süre kalabilirler. Bir kısmı da tropikal bölgelerde, karada yaşarlar. Hepsi etçildir. Kimilerinin eti yenir.
Pek çok türü olan yengeçlerin başlıcaları tüylü yengeç (Dromia vulgaris), deniz örümceği (Maja swuinado), dev yengeç (Macrochira kaempfferi), çalpara (Portunus puber), pavurya (Cancer pagurus), çingene pavuryası (Carcinus maenas) vb.dir.

Ad:  Yengeç (Decapoda)2.jpg
Gösterim: 1293
Boyut:  109.5 KB
MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 2 Nisan 2017 18:29
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
17 Mart 2017       Mesaj #4
Avatarı yok
Yasaklı

Yeni Bir Yengeç Türü Bulundu!


Ad:  Harryplax-severus.jpg
Gösterim: 858
Boyut:  26.0 KB
Yakın zamanda keşfedilen yengeç Harryplax severus, adını Harry Potter’ın iki karakterinden alıyor. Sadece 1 santimetre genişliğinde ve boyunda olan bu küçük ve sihirli deniz canlısı, Guam sahillerinde, karanlık gediklerin derinliklerinde, eski mercan resiflerinin bir parçasında yaşıyor. Karanlık şartlarda yaşamayla beraber gelişmiş aşırı derecede küçük ve hareket yeteneği olmayan gözleri var. Yengeç, kısıtlı görme yeteneğini telafi etmek amaçlı uzun antenlere ve yaşadığı çevrede rahat hareket edebilmek için uzun bacaklara sahip.

İsmin ilk kısmı (Harryplax) hem Harry Potter’a hem de 20 yıl önce yengecin bu türünü ilk olarak toplayan araştırmacı Harry Conley’a ithafen verilmiş. İsmin ikinci kısmı (severus) ise ilki gibi iki amaca hizmet ediyor. Araştırmacılar bunu şu şekilde açıklıyor: ''Severus ismi (sert, pürüzlü, titiz) yengecin toplanmasının titiz ve yorucu bir işleme dayandığını anlatıyor. Aynı zamanda isim, Harry Potter romanlarının bir karakteri olan Profesör Severus Snape’in kötü tanınmış ve yanlış anlaşılan biri oluşuna kinaye olarak gönderme yapıyor. Profesör Severus Snape’in adının verilmesi fikri, hikayede önemli sırları saklaması ve bu sırların sonradan ortaya çıkması gibi yeni türün de şimdiye kadar keşfedilmemiş olması ve ancak 20 yıl sonra toplanabilmesine ithafen düşünülmüş.

Kaynak: ZooKeys (23 Ocak 2017)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
1 Nisan 2017       Mesaj #5
Avatarı yok
Yasaklı

Palmiye Yengecinin Kıskaçları, Akılalmaz Derecede Güçlü!


Ad:  127175_0.jpg
Gösterim: 801
Boyut:  136.4 KB
Yeni bir çalışmaya göre, dünyadaki en büyük yengeç olan palmiye yengeci, aynı zamanda kabuklu hayvanlar arasında en güçlü kıskaca sahip. Shin-ichiro Oka ve meslektaşları bunu Okinawa, Japonya’da 29 tane palmiye yengecinin güçlerini test ederek bulmuşlar. Bu yengeçler adanın yerlileri ve Pasifik’teki adalarda yaşıyorlar. Güçlerini test edebilmek için araştırmacılar yengeçleri hafifçe bacaklarından tutup sol kıskacına basınç sensörü yerleştirmişler. Bu da yengecin metal sensörü tüm gücüyle sıkmasına sebep olmuş.

Sonuçlar bir hayli etkileyici. Dişi ve erkek yengeçlerin hepsi aynı güçte metali sıkabilmişler (sıkma gücü vücut boyutuyla doğru orantılı artmış). Araştırmacıların hesaplamalarına göre en büyük palmiye yengeçleri (yaklaşık 4 kg ağırlığında) yaklaşık 3300 Newton kadar güç uygulayabiliyorlar. Bu diğer tüm yengeçlerden daha fazla. Hayvanlar âleminde timsahlar (16.700 Newton kadar güç uygulayabilirler) gibi daha güçlü hayvanlar var. Ancak kıskaçlılar arasında palmiye yengeci kral konumunda.

Bu güçleri, diğer hayvanlara kıyasla ilgili yengeçlerin daha çok yiyeceğe ulaşmalarına yardımcı olur. Hindistan cevizinin kabuğunu kırıp içindeki yumuşak kısmına ulaşabilir ve başka yengeçlerin kabuklarını bile kırabilirler. Devlet tarafından konulan yasalar sayesinde Okinawa’da sağlıklı bir popülasyonları olmasına rağmen diğer adalarda gelecekleri koruma altında değil. Oka’nın söylediğine göre “Palmiye yengeçlerinin sayısı, avlanmaları ve habitatlarının değişmesi yüzünden dünya üzerinde gitgide azalıyor.” Kendisi ve diğer araştırmacılar çalışmalarına devam etmeyi ve yengeçlerin bu inanılmaz yeteneklerinin ardındaki mekanizmayı öğrenmeyi planlıyorlar.

Kaynak: PLoS ONE
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
2 Nisan 2017       Mesaj #6
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Yengeç
Ad:  Yengeç (Decapoda)3.jpg
Gösterim: 942
Boyut:  65.0 KB

Tür sayısı 5 000'i aşan [yani bütün öteki onayaklıların toplamı kadar] Brachyura takımı üyelerinin ortak özellikleri: karın körelmiş başlıgöğsün altına kıvrılmıştır; ilk göğüs ayakları, çoğunlukla büyük kıskaçlara dönüşmüştür; diğer dört çift ayaksa yürümeye, ilerlemeye yaramaktadır. Diğer özellikler (yani su dışında solunum yapabilme, saplı gözler, yan yan yürüme) ancak bazı familyalara özgüdür. Yengeçler gelgit bölgesinden binlerce metre derinliğe kadar bütün denizlerde bulunan ve son derece çeşitlilik gösteren bir öbektir.

Çoğu denizin dibinde durur, ama Portunidae familyasındakiler gibi bazılarının son göğüs bacakları palet gibi yassı olduğundan hızla yüzebilir. Ocypodidae familyası üyeleriyse sıcak ülkelerde, kumsallarda bulunur ve gelgit sırasında deniz çok yükseldiği sırada su altında kalan kovuklarda yaşarlar. Gecarcinidae familyası üyeleri gibi bir kısmıysa, karalara yerleşir, yerde dehlizler kazar, ancak üreme zamanı denize giderler. Potamidae familyasındakiler tropikal tatlısularda yaşayan yengeçlerdir. Bizimki gibi ılıman bölgelerde yaşayanlar öbeğin çeşitliliği hakkında çok iyi fikir verebilir. Dromlalar sırtlarında canlı bir sünger taşırlar; sünger onlarla aynı zamanda gelişir ve onları korur Deniz örümcekleri bağalarında büyüyen ve onları gözden saklayan suyosunları yetiştirirler. Kıyılarımızda en sık rastlanan türlerse Portunidae familyası üyelerinden çağanoz (Portunus puber) ve yeşil yengeçtir (Carcinus maenas).

Deniz çekildiği zaman çakılların üzerinde koşturup duran bu yengece kıyı yengeci ve çingene çağanozu da denir. Genişliği 30 cm’ye varan ve ağırlığı 6 kg'ı aşan pavurya (Cancer pagurus) bölgemizdeki yengeç lerin en irisidir, ama öbeğin Japonya'da yaşayan daha büyük üyeleri de vardır. Bunlardan Macrocheira kaempferi'nin bağa genişliği 40 cm'yi geçer, bir uçtan bir uca bacak açıklığı 3,50 m'yi bulur En küçük yengeçlerse, Akdeniz'de yaşayan ve boyu 5 mm’den aşağı olan minik Sirpus'lardır. “Palmiye yengeci" (Birguslatro) gerçek yengeçler takımından değil, Cenobitidae familyasından bir kabukludur.

Kaynak: Büyük Larousse
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

31 Ekim 2012 / MYDMR Burçlar
19 Ağustos 2008 / Lavie Burçlar
31 Ekim 2012 / Misafir Taslak Konular
19 Ağustos 2008 / Misafir Taslak Konular
19 Ağustos 2008 / Misafir Taslak Konular