Arama

Çita (Acinonyx jubatus)

Güncelleme: 30 Mart 2017 Gösterim: 14.355 Cevap: 3
bi quan - avatarı
bi quan
Ziyaretçi
24 Nisan 2009       Mesaj #1
bi quan - avatarı
Ziyaretçi
Çita

Sponsorlu Bağlantılar
Çita (Sanskritçede benekli anlamına gelen Çitraka sözcüğünden gelir) (Acinonyx jubatus) Kedigiller ailesinin ilginç bir üyesi olup,aslanlar gibi sürü halinde veya saklanarak avlanmak yerine, yüksek hızının avantajını kullanarak avlanan bir hayvandır. Kısa mesafede (460 metreye kadar) 120km/saatlik bir hızı tutturabildiği gibi, sıfırdan 120 km/saat hıza sadece 3,1 saniyede erişebilmektedir.Eğer 460 metreden fazla koşarsa vücut ısısı 46 derecenin üstüne çıkar ve bu da çitanın beynine zarar verir. Vücudunda benekler olup başı küçüktür.Gözlerinin altından ağzına ve çenesine inen siyah çizgiler bulunur.Bu çizgiler güneş ışınlarını çeker ve böylece av için daha rahat bir görüş sağlar. En önemli özelliği de dünyanın en hızlı koşan memelisi olmasıdır.
Dişi çitalar yirmi ilâ yirmi dört aylıkken ergenliğe erişirler. Öte yandan erkek çitalar bu sürece on iki aylıkken ulaşırlar. Buna karşılık cinsel birleşme üç yaşından evvel nadiren gerçekleşir.
Çita yavrularında ölüm oranı yüzde 90'dır. Genellikle sırtlan ve kartalların saldırılarına kurban giderler. Yavrular genellikle 13-20 aylıkken annelerinden ayrılırlar. Çitalar 20 yıldan daha uzun süre yaşayabilirlerse de çoğu zaman ilerleyen yaşla birlikte azalan süratleri dolayısıyla daha kısa yaşarlar.
Çitanın avlanma sırasındaki koşusu genellikle bir dakikadan daha kısa sürer. Zira koşu sırasında vücut ısısı ölümcül derecede yükselir. Av girişimlerinin yalnızca yarısında başarılı olur. Ayrıca çitaların sahip oldukları hızlı koşma yeteneğinden dolayı kemikleri çok incedir.Bu nedenle çitalar avını bir yerde yerken sırtlanlar gibi hayvanlar gelirse o bölgeden çekilerek avını oracıkta bırakır.Çünkü sırtlanların çeneleri çok kuvvetlidir.Bu ince kemikler ise bu güçlü çeneye asla dayanamaz.Çitaların hızlı koşma sebeplerinden birisi de kuyruklarının uzun olmasıdır.Çitalar için kuyruk koşu esnasında da yardımcı olur. Çünkü; çitalar ceylan ve impala gibi savunmasız hayvanları yakalarlar. Ancak; ceylan ve impalalar dünyanın en hızlı manevra yapan hayvanlarıdır, çitalar da yüksek hızlarına rağmen kuyruklarını bir dümen gibi kullanarak keskin dönüşler yapabilirler çitaların maksimum hıza eriştiklerinde her adım arası mesafesi yaklaşık 15 metreye ulaşabilmektedir buda yerde gezen bir hayvan için neredeyse uçmak anlamına geliyor.Burada bulunanan bu canlı (çita) dünya üzerinde eşi benzeri bulunmayan bir memeli türüdür.

normal cita


cita


cheetah leaping


cita cheetah2

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
25 Mayıs 2009       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Çita (Acinonyx jubatus)
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar

800pxcheetah4

Bilimsel Sınıflandırma
  • Alem: Animalia (Hayvanlar)
    • Şube: Chordata (Kordalılar)
      • Sınıf: Mammalia (Memeliler)
        • Takım: Carnivora
          • Familya: Felidae
            • Cins: Acinonyx
              • Tür: A. jubatus
Çita, aslan, kaplan, pars gibi yırtıcı ve etçil memelileri içeren kedigillerden bir hayvandır. Görünümü parsa benzerse de çitanın gövdesi daha ince, bacakları da daha uzundur. Postu da parsınki gibi iri lekelerle değil, bütün vücuduna serpiştirilmiş küçük kara benekler­le bezelidir. Yüzünde, gözlerinin yanından burnunun kenarına kadar inen iki kara şerit bulunur. Gövdesinin uzunluğu, 75-80 santi­metrelik kuyruğuyla birlikte 2 metreyi geçer. Çita familyanın öbür üyeleri gibi tırnaklarını tümüyle içeri çekemez; ayrıca tırnaklarının koruyucu kılıfı da yoktur.
Kısa mesafede dünyanın en hızlı hayvanı olan çita saatte 100 kilometreyi aşan bir hızla koşabilir. İnce uzun yapısı, uzun bacakları ve gelişmiş kalça kaslarıyla gövdesi koşmaya son derece elverişlidir. En sevdiği av da, olanca hızıyla kovalayıp yakaladığı küçük antilop­lardır.
Çitalar tek başlarına ya da küçük gruplar halinde yaşarlar. Bazen avlanma bölgesindeki genç erkekler bir araya gelerek gruplar oluş­turur. Bazen de bir dişi çita bir yaşındaki yavrularıyla birlikte gezerek avlanır. Dişi çita 95 gün süren bir gebelikten sonra genellikle iki ile dört arasında yavru doğurur. Yeni doğan yavruların gövdesi uzun, kül rengi tüylerle kaplıdır. Sonradan bu tüylerin rengi sarımsı kahverengiye döner ve üstü parmak izi büyüklüğünde kara beneklerle kaplanır. Postundaki benekler yer yer birleşerek şerit­ler ve büyük lekeler oluşturan çitalara çok ender rastlanır. Bunlara göz alıcı görünümle­rinden ötürü kral çita denir.
Çitalar genellikle açık otlaklarda avlanmayı seçer, ama ağaçlık ve çölümsü bölgelerde de yaşarlar. Bir zamanlar Afrika'nın büyük bölü­münde, Arabistan, Ortadoğu, Türkistan, Pa­kistan ve Hindistan'ın kuzeyinde çok sayıda çita yaşıyordu. Hem değerli postu için avla­nan, hem de sığır yetiştiricileri tarafından kendi doğal ortamlarından sürülüp uzaklaştırılan bu hayvanların sayısı günümüzde gittikçe azalmaktadır.
Bugün çitaların en bol bulunduğu yerler Doğu Afrika ile Namibia'dır. Yakındoğu'da yaşayan çitaların ise soyu tükenmek üzeredir.
Çitaları koruma altına alarak üretmek için sonradan çok büyük girişimlerde bulunuldu. Böylece, insan eliyle üretilen ilk çita yavrusu 1946'da Roma'daki bir hayvanat bahçesinde dünyaya geldi. İngiltere'deki Whipsnade Parkı'nda da uzman bakıcılar birkaç kuşak çita yetiştirmeyi başardılar. Çitaların öldürülmesi­ni engellemek için bugün birçok ülkede çita derisi ithali yasaklanmıştır.
Çita değişik yaşam koşullarına kolayca uyum sağlayabilen bir hayvandır. Doğal or­tamda yakalanan erişkin çitalar bile evcilleşti-rilip eğitilmeye inanılmayacak kadar yatkın­dır. Eğitilmiş çitalarla ceylan ve antilop avla­mak yüzyıllar boyunca Hintli soyluların en gözde sporu olmuştur. Moğol İmparatoru Ekber'in antilop avında kullanmak üzere
1.000 kadar çita beslediği söylenir. Çitalar tutsak edilip insan eliyle bakıldıklarında çok zor ürediklerinden buçitaların hepsi de doğal ortamda yakalanıp evcilleştirilmişti. Hint çitalarının sayısı 20. yüzyıl başlarında oldukça azaldığı için, Hintli soylular Afrika'dan getirt­tikleri çitaları eğitip avda kullanmaya başla­dılar.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
ener - avatarı
ener
Ziyaretçi
3 Haziran 2011       Mesaj #3
ener - avatarı
Ziyaretçi
Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi & MsXLabs

Çita

images?qtbnANd9GcRvUV4XFfparJ4FjSd4gDqttjaGUDwy2VYfBbPANFCkwhcEFbZ5

Kedigillerden, etçil bir memeli (Acinonyx jubatus). Kafası küçük, bacakları uzundur. Kızıl sarı üzerine kara benekli postuyla tanınır. Eğitilerek ceylan avında kullanılabilir. Boyu 125 cm kadar olup Afrika, Güney Asya ve Hindistan'da yaşar.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
30 Mart 2017       Mesaj #4
Avatarı yok
Yasaklı

Dünyanın En Hızlı Canlısına Yaşayacak Yer Bırakmıyoruz!


Ad:  d56PHIFzfUa27Y1ehXrSZQ.jpg
Gösterim: 631
Boyut:  68.4 KB
Uzmanlar, yeryüzünün en hızlı canlısının neslinin tehlikede olduğunu söylüyor. Afrika'da soyu tükenmeye yaklaşan vahşi canlıların arasına çitanın da eklendiği belirtildi.Yapılan bir araştırmaya göre Afrika ve İran'daki küçük bir bölgede 7.100 çita vahşi yaşam içerisinde bulunuyor. İnsanların neden olduğu zararların çitaların yaşadığı alanın yüzde 91'ini terk etmesine yol açtığı söyleniyor. Bu nedenle araştırma, çitanın durumunun "korunmasız" yerine "nesli tükenmekte" şeklinde nitelendirilmesi gerektiğini söylüyor.

Çitalar, yaşam alanlarını kaybetmenin yanı sıra, köylülerin saldırılarına da maruz kalıyor, hızlı araçlar tarafından eziliyor ve yasa dışı ticarette kullanılıyorlar. Çitaları bulmak oldukça güç bir iş, çünkü genellikle yalnız başlarına dolaşıyorlar ve geniş alanlara yayılabiliyorlar. Yeryüzünün en hızlı koşan canlısı olarak bilinen çita, saniyede 29 metre mesafe alabiliyor. Av sırasında daha yavaş hareket edebilen çitalar, en üst seviyedeki hızlarını sadece birkaç yüz metre için koruyabiliyorlar.
Ad:  Cita34.jpg
Gösterim: 1705
Boyut:  106.9 KB

Kaynak: CHIP Online / Ntv Bilim

Benzer Konular

19 Mart 2017 / Misafir Soru-Cevap
28 Mayıs 2016 / Safi Genel Galeri
5 Aralık 2009 / Alvarez Ocean Zooloji