Arama

Avukatlık

Güncelleme: 27 Ocak 2009 Gösterim: 30.409 Cevap: 6
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
2 Ekim 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Bireylerin birbirleriyle ve devletle ilişkilerinde ortaya çıkan anlaşmazlıklarda hukuki bilgisine başvurulan ve bireyleri ilgili yerlerde, özellikle mahkemelerde temsil eden ve haklarını savunan kişidir.

Sponsorlu Bağlantılar
  • GÖREVLER
- Bir kimsenin avukatlığını kabul etmeden önce davasını aldığı kişiyi (müvekkilini) dinler, yararlı olabileceğine inanırsa davayı kabul eder,
- Dava konusu ile ilgili yasaları, yüksek mahkemelerin kararlarını inceler,
- Dava ile ilgili geniş araştırma ve inceleme yapar,
- Mahkemelerde çeşitli davalar açar veya müvekkili aleyhine açılan davaya katılır,
- Dava ile ilgili tanıkları mahkeme heyetine dinletir ve sorular sorar,
- Kararın müvekkili lehine sonuçlanmasını sağlamak için savunma metnini hazırlar ve savunma amacıyla konuşma yapar,
- İcra takipleri yapar,
- Yeni çıkan yayın ve kanunları takip eder ve yorumlar.

  • KULLANILAN ALET VE MALZEMELER,
Kırtasiye malzemeleri (dosya, kağıt, kalem vb.), daktilo, bilgisayar, avukatlık cübbesi, mevzuat (Anayasa, uluslararası sözleşmeler, yasa, tüzük, yönetmelik, yargı kararları vb.).

  • MESLEĞİN GEREKTİRDİĞİ ÖZELLİKLER
Avukat olmak isteyenlerin;
- Normalin üstünde akademik ve sözel yeteneğe,
- Olaylar ve ilkeler arasında ilişki kurabilme gücüne,
- Olayları derinliğine araştırma merakına,
- Başkalarını anlayabilme ve etkileyebilme yeteneğine,
- Akıcı konuşma becerisine,
- Sorumluluk duygusuna sahip
kimseler olmaları gerekir.

  • ÇALIŞMA ORTAMI VE KOŞULLARI
Avukatlar, büro ve adliye gibi kapalı ortamlarda, gerektiğinde keşif çalışmaları için açık alanlarda çalışırlar. Çalışmaları sırasında, müvekkilleriyle, yargıç (hakim) ve savcılarla, adli personelle, emniyet görevlileriyle iletişim halindedir.

  • ÇALIŞMA ALANLARI VE İŞ BULMA OLANAKLARI
Bu meslekte iş alanı oldukça geniştir. Kişi, kamu kurumlarında, özel şirketlerde çalışabileceği gibi kendi işyerini açıp bağımsız da çalışabilir.

  • MESLEK EĞİTİMİNİN VERİLDİĞİ YERLER
Mesleğin eğitimi, çeşitli üniversitelere bağlı hukuk fakültelerinde verilmektedir.

MESLEK EĞİTİMİNE GİRİŞ KOŞULLARI
Bölüme girebilmek için Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavı’nda (ÖSS) yeterli "Eşit Ağırlık (EA)" puanı almak gerekmektedir.

  • EĞİTİMİN SÜRESİ VE İÇERİĞİ
- Temel eğitimin süresi 4 yıldır. Ön eğitim tamamlandıktan sonra 1 yıllık staj dönemi vardır. Eğitim süresince; Medeni Hukuk, Anayasa Hukuku, İktisat, Borçlar Hukuku, İdare Hukuku, Devletler Umumi Hukuku, Ceza Hukuku, Mali Hukuk, Türk Hukuk Tarihi, Sosyoloji, Ticaret Hukuku, Hukuk Metodolojisi, Umumi Hukuk Tarihi, Avrupa Hukuku, Çevre Korunması Hukuku, İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku, İcra-İflas Hukuku, Adli Tıp, Devletler Özel Hukuku, Askeri Ceza Hukuku gibi dersler alırlar.
- Staj süresince stajyer avukatlara yönelik çeşitli seminer ve ödevler verilmektedir. Staj sonunda, Baro Yönetim Kurulunca sözlü sınav yapılır, başarılı olanlara "Avukatlık" belgesi verilir.

  • MESLEKTE İLERLEME
Hukuk fakültelerinde master ve doktora tezlerini vererek hukuk alanında bir branşta öğretim üyesi olarak çalışabilirler. Avukatlar, gerekli eğitimi aldıktan veya stajları yaptıktan sonra hukuk müşaviri, savcı, hakim, noter olabilirler. Ayrıca, yürüttükleri davalarda branşlaşma söz konusu olabilir.
BENZER MESLEKLER: Hakimlik, savcılık, noterlik.

  • BURS, KREDİ VE ÜCRET DURUMU
- Mesleki eğitim süresince koşulları uygun olan öğrenciler Yüksek Öğretim Kredi ve Yurtlar Kurumu'ndan öğrenim kredisi, çeşitli kurum ve kuruluşlardan burs alabilirler.
- Kendi adına çalışan avukatların kazançlarını tahmin etmek oldukça zordur. Meslekte uzmanlaşmalarıyla orantılı olarak kazançları değişmektedir. Değişik kurum ve işletmelerde çalışan avukatlar ise çalıştıkları kurumun ücret politikasına göre gelir elde ederler.

YaKaMoZcuk - avatarı
YaKaMoZcuk
Ziyaretçi
18 Mart 2007       Mesaj #2
YaKaMoZcuk - avatarı
Ziyaretçi

Türkiye'de avukatlık
Sponsorlu Bağlantılar


Türkiye'de avukat olabilmek için önce bir hukuk fakültesini bitirmek, sonra bir yıllık staj yapmak gerekir. 2001 yılı Mayıs ayında Avukatlık Kanununda yapılan değişikle Türkiye'de Avukatlık yapabilmek için staj'dan sonra yeterlilik sınavını geçme şartı da getirilmişse de 14 Aralık 2006 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 5558 sayılı kanunla sınav kaldırılmıştır.


Avukatlık Stajının ilk altı ayı adliyede, ikinci altı ayı ise bir avukat yanında yapılır. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmayanlar avukatlık yapamazlar. Başka bir ülkede hukuk öğrenimi görenlerin avukatlık hakkını kazanması için fark derslerinden sınava girmesi zorunludur. Türkiye'de avukatların belli konularda uzmanlaşma zorunlulukları yoktur. Her tür davaya girebilirler. Avukatlar duruşmalara cüppe giyerek çıkarlar; avukatların cüppeleri yargıç ve savcılarınkinden farklıdır.


Ülkemizde de avukatların meslek kuruluşuBaro adıyla bilinir ve ancak bu kuruluşa üye olanlar avukatlık yapabilirler. Resmi kurumlarda çalışan avukatların barolara üye olma zorunlulukları yoktur. Türkiye Barolar Birliği, baroların üye olduğu kuruluştur.
CMK hükümleri gereği avukat tutamayacak durumda olan zanlı ya da sanığa müdafii sağlanabilir. Müdafii olarak görevlendirmeyi baro yapar, ancak müdafii olarak görevlendirilen avukatın ücreti bu iş için ayrılmış fondan ödenir. 1 Haziran 2005 de yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) uyarınca gerek soruşturma (dava açılmadan önceki aşama) gerek koğuşturmanın (iddianamenin mahkemece kabulüne karar verilmesinden sonraki dönem)her aşamasında hem şüpheli/sanık hem de müşteki/katılanın avukat bulundurma hakkı vardır. 1 Haziran 2005 de yürürlüğe giren yeni Ceza Muhakemesi Kanunu ile 18 yaşından küçükler, atılı suçlamanın üst sınırı 5 yıl veya daha fazla olan fiiller için ifade ve sorguda avukat bulundurulması zorunludur. Diğer hallerde isteğe bağlı olarak avukat bulundurulabilir.


Diğer davalar için, avukat bulundurma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak, bu davalarını avukat aracılığı ile yapmak isteyen fakat bunun için mali gücü bulunmayan kişiler, Baroya başvurarak adli yardım kapsamında kendilerine bir avukat tayin edilmesini isteyebilecekleri gibi, adli yardımdan yararlanmak isteğiyle dava açabilir ve davayı açtıkları mahkemenin adli yardım kararı vermesini isteyebilir


onur polat fb - avatarı
onur polat fb
Ziyaretçi
1 Haziran 2007       Mesaj #3
onur polat fb - avatarı
Ziyaretçi
Avukat, hukuk öğrenimi görmüş ve yargı önünde kişilerin haklarını savunmayı meslek edinmiş kimselere denir. Avukat aynı zamanda yasalarla ilgili konularda kişilere yol gösterir. Bir avukat serbest ya da bir kuruma bağlı olarak çalışabilir.
Avukatların çoğu hukukun belirli bir alanında uzmanlaşırlar. Belirli konuda uzman olan avukatlar davalara girerek dava avukatı (bazı ülkelerde) olabilir. Bu uzmanlaşma çeşitli konularda kendine başvuranlara danışmanlık yapmak, yol göstermek biçiminde de olabilir. Bir avukat önce söz konusu olayı ya da durumu hukuk açısından değerlendirir, sonra davayı üstlenir. Hukuk deyimiyle "müvekkil" denen savunacağı kişiyi temsil yetkisi aldıktan sonra da gerekli işlemleri yürütür. Duruşmalarda davacı ya da davalıyı, vekili olarak yargı önünde temsil eder. Vasiyetname, sözleşme gibi hukuksal belgeleri düzenlemek de avukatın görevleri arasına girer.
Bazı ülkelerde, avukatlık yapabilmek için, avukatların meslek kuruluşlarına üye olmak zorunludur.

Türkiye'de avukatlık


Türkiye'de avukat olabilmek için önce bir hukuk fakültesini bitirmek, sonra bir yıllık staj yapmak gerekir. 2001 yılı Mayıs ayında Avukatlık Kanununda yapılan değişikle Türkiye'de Avukatlık yapabilmek için staj'dan sonra yeterlilik sınavını geçme şartı da getirilmişse de 14 Aralık 2006 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan 5558 sayılı kanunla sınav kaldırılmıştır.

Avukatlık Stajının ilk altı ayı adliyede, ikinci altı ayı ise bir avukat yanında yapılır. Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmayanlar avukatlık yapamazlar. Başka bir ülkede hukuk öğrenimi görenlerin avukatlık hakkını kazanması için fark derslerinden sınava girmesi zorunludur. Türkiye'de avukatların belli konularda uzmanlaşma zorunlulukları yoktur. Her tür davaya girebilirler. Avukatlar duruşmalara cüppe giyerek çıkarlar; avukatların cüppeleri yargıç ve savcılarınkinden farklıdır.
Ülkemizde de avukatların meslek kuruluşu Baro adıyla bilinir ve ancak bu kuruluşa üye olanlar avukatlık yapabilirler. Resmi kurumlarda çalışan avukatların barolara üye olma zorunlulukları yoktur. Türkiye Barolar Birliği, baroların üye olduğu kuruluştur.
CMK hükümleri gereği avukat tutamayacak durumda olan zanlı ya da sanığa müdafii sağlanabilir. Müdafii olarak görevlendirmeyi baro yapar, ancak müdafii olarak görevlendirilen avukatın ücreti bu iş için ayrılmış fondan ödenir. 1 Haziran 2005 de yürürlüğe giren Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) uyarınca gerek soruşturma (dava açılmadan önceki aşama) gerek koğuşturmanın (iddianamenin mahkemece kabulüne karar verilmesinden sonraki dönem)her aşamasında hem şüpheli/sanık hem de müşteki/katılanın avukat bulundurma hakkı vardır. 1 Haziran 2005 de yürürlüğe giren yeni Ceza Muhakemesi Kanunu ile 18 yaşından küçükler, atılı suçlamanın üst sınırı 5 yıl veya daha fazla olan fiiller için ifade ve sorguda avukat bulundurulması zorunludur. Diğer hallerde isteğe bağlı olarak avukat bulundurulabilir.2006 yılında CMK da yapılan değişiklikle atılı suçlamanın üst sınırının 5 yıl veya daha fazla olan fiiller için ifade ve sorguda avukat bulundurmanın zorunlu olmasına ilişkin düzenlemede yapılan değişiklikle atılı suçlamanın üst sınırı ibaresi alt sınırı olarak değiştirilmiştir.
Diğer davalar için, avukat bulundurma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak, bu davalarını avukat aracılığı ile yapmak isteyen fakat bunun için mali gücü bulunmayan kişiler, Baroya başvurarak adli yardım kapsamında kendilerine bir avukat tayin edilmesini isteyebilecekleri gibi, adli yardımdan yararlanmak isteğiyle dava açabilir ve davayı açtıkları mahkemenin adli yardım kararı vermesini isteyebilir.
Son düzenleyen Daisy-BT; 10 Şubat 2011 14:56 Sebep: Sayfa düzeni.
Bia - avatarı
Bia
Ziyaretçi
25 Haziran 2008       Mesaj #4
Bia - avatarı
Ziyaretçi
Avukatlik Meslek Kuralları

1- Türk Avukatlari barolarin ve Türkiye Barolar Birliginin bagimsizligi geregine inanmislar ve bu konuda kendilerine gerek kisi, gerek kurulus olarak düsen görevleri basarma kararina varmislardir.

2- Mesleki çalismasinda avukat bagimsizligini korur; bu bagimsizligi zedeleyecek is kabulünden kaçinir.

3- Avukat mesleki çalismasini kamunun inancini ve meslege güvenini saglayacak biçimde ve isine tam bir sadakatle yürütür.

4- Avukat, meslegin itibarini zedeleyecek her türlü tutum ve davranistan kaçinmak zorundadir. Avukat özel yasantisinda da buna özen göstermekle yükümlüdür.


5- Avukat yazarken de, konusurken de düsüncelerini olgun ve objektif bir biçimde açiklamalidir. Mesleki çalismasinda avukat hukukla ve yasalarla ilgisiz açiklamalardan kaçinmalidir.


6- Avukat iddia ve savunmanin hukuki yönü ile ilgilidir. Taraflar arasindaki anlasmazligin dogurdugu düsmanliklarin disinda kalmalidir.


7- Avukat salt ün kazanmaya yönelen her türlü gereksiz davranistan titizlikle kaçinmalidir.
a) Avukat, yalniz adres degisikligini reklam niteligini tasimayacak biçimde ilan yoluyla duyurabilir.
b) Avukatin baslikli kagitlari, kartvizitleri, büro levhalari reklam niteligini tasiyabilecek asirilikta olamaz.
c) Avukat telefon rehberinde meslekler kisminda adres yazdirabilir. Bunun disinda farkli büyüklükte ya da ilan niteliginde yazilara yer verdiremez.
d) Ortak büro kuran avukatlar büronun reklam araci olmamasina, hukuk bürosu niteligini yitirmemesine dikkat ederler.


8- Avukat kendine is saglama niteligindeki her davranistan çekinir.


9- Avukat, kanunen bulundugu baskaca mevki ve olanaklarinin mesleki çalismalarina etkili olmamasina dikkat eder.
Avukat mesleki çalismasi disinda kisisel anlasmazliklarda avukatlik sifatinin özelliklerinden yararlanamaz.


10- Avukat, ayni dava için birbirine karsit isteklerde bulunamaz.


11- Avukat, Türkiye Barolar Birligince kabul olunan mesleki dayanisma ve düzen gereklerine uygun davranmak zorundadir.


12- Avukat bürosunun görevin vakarina uygun biçimde tutulmasina çaba gösterir.


13- Uzunca bir süre bürosundan uzak kalmak zorunda bulunan avukat, islerine bakacak, müvekkillerini kabul edecek meslektasinin adini barosuna bildirir.


14- Avukat meslek kuruluslarinca verilen görevleri hakli sebepler disinda, kabul etmek zorundadir.


15- Mesleki çalismasindan ötürü aleyhine açilan dava layihasinin bir örnegini avukat barosuna verir. Baronun hukuki anlasmazliklardaki arabuluculuk teklifini kabul etmek zorundadir.


16- Avukat kendisiyle ilgili her türlü belgeleri baroda görmek hakkina haizdir.


II. Yargi Organlariyla ve Adli Mercilerle Iliskiler:


17- Hakim ve Savcilarla iliskilerinde avukat hizmetin özelliklerinden gelen ölçülere uygun davranmak zorundadir. Bu iliskilerde karsilikli saygi esastir.


18- Avukat daha önce hakim, savci, hakem ya da baskaca resmi bir sifatla inceledigi iste görev alamaz.


19- Hakim ve savci ile hisimlik ya da evlilikten gelen engelleri gösteren kanun hükmünde yazili derece disinda kalan hisimliklar ve baskaca yakinliklarda avukat meslek onuruna en uygun biçimde takdirini kullanir.


20- Avukat meslege yarasir kilikla adalet önüne çikar. Mahkemelerden baska yer ve zamanlarda avukatlik resmi kiliginin giyilmesi zorunlu haller Türkiye Barolar Birligince hazirlanacak yönetmelikte gösterilir.


21- Avukat durusmayi terk edemez. Ancak kisisel veya meslek onurunun zorunlu kildigi hallerde durusmadan ayrilabilir. Bu durumda avukat derhal baroya bilgi verir.


22- Avukat savunma için zorunlu olmadikça davanin uzamasi sonucuna varacak isteklerden kaçinir.


23- Hakimin reddi, savcilarin ve baskaca adalet görevlilerin reddi veya sikayet edilmesi konusunda ve genellikle konusmalarinda ve yazilarinda avukat kanunun gerektirdigi gerekçeleri amaci asmayacak biçimde açiklar. Ret veya sikayet dilekçelerinin bir örnegi de baroya verilir.


24- Avukat ilerde tanik olarak dinlenecek kimselerden istisnai olarak bazi hususlari ögrenmek mecburiyetinde kalmis olursa onlari etkilemis olma süphesi altina düsmekten kaçinmalidir. Avukat taniklara tavsiyelerde bulunamaz, ne sekilde taniklik edecekleri veya hakim önünde hareket edecekleri hakkinda talimat veremez.


25- Avukat, mahkeme kalemlerinde, icra dairelerinde ve her türlü mercilerde çalisan görevlilerle olan iliskilerinde de meslek onuruna ve agirbasliligina uygun tutum ve davranislarini korur.


III. Meslektaslar Arasi Dayanisma ve Iliskiler


26- Hiçbir avukat, bir meslektasinin mesleki tutum ve davranislari hakkindaki düsüncelerinin kamuoyuna açiklayamaz. Bu yoldaki sikayetlerin mercii yalniz barolardir.


27- Hiçbir avukat, herhangi bir meslektasi özellikle hasim vekili meslektasi hakkinda küçük düsürücü nitelikteki kisisel görüs ve düsüncelerini açikça belirtemez.


28- Bir baska baro bölgesinde ilk kez bir davaya giden avukat o yer baro baskanina nezaket ziyaretinde bulunmaya gayret eder.


29- Bir meslektasinin ölümü veya baskaca nedenlerle baro baskaninca görevlendirilen avukat kabul edilebilir bir neden göstermeksizin bu görevi reddedemez.


30- Mesleki çalismada avukatlar arasinda usule iliskin islemlerde ve dosya incelemelerinde dayanisma geregi sayilabilecek yardimlar ve kolayliklari esirgemezler.
Durusmaya geç kaldigi için hakkinda giyap karari alinan avukat hemen gelmisse, diger taraf vekili olan avukat giyap kararinin kaldirilmasini veya düzeltilmesini istemek zorundadir.
Bir baska yerdeki durusmasina mazereti nedeniyle gidemeyen avukat, karsi taraf avukati bir baska yerden geliyorsa mazeretini önceden meslektasina bildirmelidir.
Avukatlar arasinda özeldir kaydi tasiyan yazismalar yazanin rizasi alinmadan açiklanamaz.


31- Avukat hasim tarafin ancak avukati ile görüsebilir. (Hasmin avukati yok iseMsn Happy avukatin hasimla temasi zorunlu sinirlar içinde kalir. Hasim tarafla her temasindan sonra avukat müvekkiline bilgi verir.


32- Avukat, dava türü ve usulü ne olursa olsun mahkemeye verdigi layiha ve önemli belgelerin birer örnegini (istenmese de) karsi taraf vekili meslektasina veriri.


33- Yanina stajyer almayi kabul eden avukat, stajyerlerin iyi yetismesi için gerekli dikkati ve ilgiyi gösterir ve olanaklarini hazirlar.


IV. Is sahipleriyle Iliskiler


34- Avukat müvekkiline davanin sonucu ile ilgili hukuki görüsünü açiklayabilir. Fakat bunun bir teminat olmadigini özellikle belirtir.


35- Avukat ayni davada birinin savunmasi öbürünün savunmasina zarar verebilecek durumda olan iki kisinin birden vekaletini kabul etmez.


36- Bir anlasmazlikta taraflarindan birine hukuki yardimda bulunan avukat yarari çatisan öbür tarafindan vekaletini alamaz, hiçbir hukuki yardimda bulunamaz.
Ortak büroda çalisan avukatlarda yararlari çatisan kimseleri temsil etmemek kurali ile baglidir.


37- Avukat meslek sirri ile baglidir:
a) Tanikliktan çekinme de bu ölçüyü esas tutar. Avukat davasini almadigi kimselerin basvurmasi nedeniyle ögrendigi bilgileri de sir sayar. Avukatlik sirrinin tutulmasi süresizdir, meslekten ayrilmak bu yükümü kaldirmaz.
b) Avukat yardimcilarinin, stajyerlerinin ve çalistirdigi kimselerin meslek sirrina aykiri davranislarini engelleyecek tedbirler alir.


38- Avukat kendisine teklif edilen isi gerekçe göstermeden de reddedebilir. Takdirine esas olan nedenleri açiklamak zorunda birakilamaz. Avukat zamaninin ve yeteneklerinin erisemedigi bir isi kabul etmez. Avukat davayi almaktan ve kovusturmaktan çekinme hakkini müvekkiline zarar vermeyecek biçimde kullanmaya dikkat edecektir.


39- Is sahibi anlasmayi yaptigi avukattan sonra ikinci bir avukat da vekalet vermek isterse ikinci avukat isi kabul etmeden önce ilk vekalet verilen avukata yaziyla bilgi vermelidir.


40- Avukat kesin olarak zorunlu bulunmadikça müvekkili adina basina açiklamada bulunamaz. Açiklamalarda Adalete etkili olmak amaci güdülemez.


41- Avukat baktigi davada görevini savsayarak ya da kötüye kullanarak, müvekkili zararina kendisine bir yarar saglayamaz.


42- Avukat isle ilgili giderleri karsilamak üzere avans isteyebilir. Avansin isin geregini çok asmamasina, avanstan yapilan harcamalarin müvekkile zaman zaman bildirilmesine ve isin sonunda avanstan kalan paranin müvekkile geri verilmesine dikkat edilir.


43- Müvekkil adina alinan paralar ve baskaca degerler geciktirilmeksizin müvekkile duyurulur ve verilir. Müvekkille ilgili bir hesap varsa uygun sürelerde durum yaziyla bildirilir.


44- Avukat, müvekkilinden meslektaslarina yönelecek satasmalari önlemeye çalisir, gerekirse vekillikten çekilebilir.


45- Avukat hapis hakkini alacagi ile oranli olarak kullanabilir.


46- Adli müzaheretle görülen isler, baskaca islere gösterilen özenle yürütülür.


47- Ücret davasi açacak avukat önce baro yönetim kuruluna bilgi verir. Bu konudaki baro yönetim kurulunun görüsünü bildirme yetkisi vardir.


V. Avukatlarin Barolarla ve TBB ile Iliskileri:


48- Baro Baskanligi, Baro Yönetim ve Disiplin kurulu üyelikleri ile Türkiye Barolar Birligi Baskanligi, Yönetim Kurulu üyeligi, Türkiye Barolar Birligi Disiplin Kurulu Baskanligi ve üyeligi görevleri bir kiside birlesemez.


VI. Yürürlük, Uygulama Alanlari:


49- Yukarida meslek kurallarinin sürekli gelisimini saglamak üzere Barolar, Türkiye Barolar Birligi Genel Kuruluna gündeme iliskin hükümlere uyma sarti ile yeni teklifler getirilebilir.


50- Yukarida yazili meslek kurallari Türkiye Barolar Birliginin 8-9 Ocak 1971 tarihli 4.Genel Kurul toplantisinda kabul edilmis ve Türkiye Barolar Birligi Bülteninde yayimi tarihinde yürürlüge girmesine karar verilmistir.



Alıntıdır..
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
16 Eylül 2008       Mesaj #5
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
AVUKAT, hukuk öğrenimi görmüş ve hukuk­la ilgili konularda kişilere yol göstermeyi; adalet önünde kişilerin haklannı savunmayı meslek edinmiş kimsedir. Avukat yalnızca kişilerin hukuksal işleriyle uğraşmaz; devle­tin, kurumlann, kuruluşlann hukuksal işleriy­le de uğraşır. Serbest ya da bir kuruma bağlı olarak çalışabilir. Vasiyetname, sözleşme, hu­kuksal belgeler düzenlemek de avukatın uz­manlık alanına girer.
Avukatlann çoğu hukukun belirli bir ala­nında uzmanlaşırlar. Genel olarak bu uzman­laşma ya davalara girerek dava avukatı olmak ya da çeşitli konularda kendine başvuranlara yol göstermek, danışmanlık yapmak biçimin­de belirginleşir. Bir avukat bir davayı üstüne almadan önce söz konusu olayı ya da durumu hukuk açısından değerlendirir. Buna dayana­rak görüş ve önerilerini bildirir. Haklarını savunacağı kişiyi ya da hukuk deyimiyle "müvekkil"ini temsil yetkisi aldıktan sonra da gerekli işlemleri yürütür ve duruşmalara gi­rer. Böylece davacı ya da davalı kendine vekil olarak seçtiği avukat tarafından yargı önünde temsil edilmiş olur.
Kimi ülkelerde avukatlar "davaya giren avukatlar" ve "girmeyen avukatlar" diye bir­birinden tümüyle aynlırlar. Avukat olmak isteyen kimse bu konuda seçim yapmak zo­rundadır ve seçilen uzmanlık dalı, ancak bir eğitimden ve sınavlardan geçerek değiştirile­bilir.
Her ülkede, avukatlann çeşitli meslek sorun-lanyla uğraşan, örgütlenmelerini sağlayan ve çalışma kurallarını belirleyen kuruluşlar var­dır. Bazı ülkelerde, avukatlık yapabilmek için bu kuruluşlara üye olmak zorunludur.
Türkiye'de Avukatlık
Türkiye'de avukatlık yapabilmek için hukuk fakültesinde öğrenim görmek gerekir. Türki­ye'deki bir hukuk fakültesini bitirenler bir yıllık staj sonunda avukat olurlar. Stajın ilk altı ayı adliyede, ikinci altı ayı ise en az beş yıllık bir avukat yanında yapılır. Yalnız Türki­ye Cumhuriyeti yurttaşları avukat, hakim, savcı olarak görev yapabilirler. Başka bir ülkede hukuk öğrenimi görenler gerekli fark derslerinden sınav vererek avukat olabilme hakkını kazanırlar.
Ülkemizde de avukatların meslek kuruluşu "baro" adıyla bilinir ve ancak bu kuruluşa üye olanlar avukatlık yapabilirler. 15 avukat bulu­nan her il merkezinde bir baro kurulur. İstanbul Barosu kayıtlı avukat sayısı bakımın­dan Japonya'nın başkenti Tokyo Barosu'ndan sonra dünyada ikincidir. Ceza davalarında avukat tutamayacak durumda olan kişilere barolar ücretsiz avukat sağlar.
Türkiye'de avukatların belli konularda uz­manlaşma zorunlulukları yoktur. Her tür davaya girebilirler. Ama bazı avukatlar belli konularda daha başarılı oldukları için bu konuda uzmanlaşmışlardır. Ticaret, iş, ceza hukuku alanında ünlenmiş avukatlar vardır. Avukatlar duruşmalara cüppe giyerek çıkar­lar; avukatların cüppeleri yargıç ve savcılann-kinden farklıdır.
Ülkemizde avukat sayısı beşi geçmeyen yerlerde avukat gibi çalışan ve dava yürütme yetkisi verilmiş kimselere davavekili denir. Bazı özel durumlarda, avukat sayısı beşi geçen yerlerde de davavekilleri mesleklerini sürdü­rebilirler. 1969'da çıkan bir yasayla davavekili ruhsatnamesi verilmesinin yasaklanmasıyla bu meslek yavaş yavaş tarihe karışmaktadır.

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica
FisTiK - avatarı
FisTiK
Ziyaretçi
17 Ocak 2009       Mesaj #6
FisTiK - avatarı
Ziyaretçi
Avukat kimdir? Avukatlık nedir?


Genel bir tanımla;
Avukat, hukuk öğrenimi görmüş ve yargı önünde kişilerin haklarını savunmayı meslek edinmiş kimselere denir. Avukat aynı zamanda yasalarla ilgili konularda kişilere yol gösterir. Bir avukat serbest ya da bir kuruma bağlı olarak çalışabilir.

Türk Dil Kurumu'nun tanımıyla,
1 . Hak ve yasa işlerinde isteyenlere yol göstermeyi, mahkemelerde, devlet dairelerinde başkalarının hakkını aramayı, korumayı meslek edinen ve bunun için yasanın gerektirdiği şartları taşıyan kimse.
2 . mecaz Gerekmediği hâlde başkasını savunan, onun adına konuşan kimse.

Avukatlık Kanunu'ndaki tanımı ile,
Avukatlığın mahiyeti:
Madde 1 – Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir.
Avukat, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder
gzm1984 - avatarı
gzm1984
Ziyaretçi
27 Ocak 2009       Mesaj #7
gzm1984 - avatarı
Ziyaretçi
Mesleğin düzen ve geleneklerini korumak, yasaların avukatlara tanıdığı hakların gerçekleşmesi ve yüklediği görevleri tam ve şerefli bir şekilde yerine getirmek amacıyla “meslek kuralları” oluşturulmuştur.

Meslek Kurallarının bir kısmı Avukatlık Yasasında vardır. Bir bölüm meslek kuralları ise Türkiye Barolar Birliğince hazırlanmış ve 8-9 Ocak 1971 tarihinde Adana’da yapılan IV. Olağan Genel Kurul toplantısında kabul edilmiştir.

50 maddeden ibaret meslek kuralları, TBB Bülteninin 26 Ocak 1971 tarihli 5. sayısında yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. 20 ve 27. maddeler, daha sonraki yıllarda değişikliğe uğrayarak bugünkü şeklini almıştır.

Avukatlık Yasasının 134. maddesi, meslek düzen ve geleneklerine uymayanlar hakkında disiplin cezaları uygulanmasını öngörmektedir. Avukatlık Yasası Yönetmeliğinin 81. maddesinde de aynı nitelikte bir hüküm bulunmaktadır.

Avukatlık Yasasının 135. maddesinde disiplin cezaları:

Uyarma, kınama, para cezası, işten çıkarma, meslekten çıkarma olarak sayılmıştır. Demek oluyor ki meslek düzen ve geleneklerine (yani meslek kurallarına) uymama hali, yukarıda sıralanan disiplin cezalarının verilmesine neden olabilecektir. Bu nedenle, avukatlık mesleğini yapanların, Avukatlık yasa ve yönetmeliklerinin yanı sıra, meslek kurallarını da bilmeleri gerekmektedir.

Avukatların, meslek kurallarına uygun davranmalarını sağlama görevi Barolara verilmiştir (Av. Y. M.95/1).

Halen Yürürlükte olan Meslek Kuralları aşağıda verilmiştir :
l- GENEL KURALLAR

Türk avukatları Baroların ve Türkiye Barolar Birliğinin bağımsızlığı gereğine inanmışlar ve bu konuda kendilerine gerek kişi, gerek kuruluş olarak düşen görevleri başarma kararına varmışlardır.

Mesleki çalışmasında avukat bağımsızlığını korur; bu bağımsızlığını zedeleyecek iş kabulünden kaçınır.

Avukat mesleki çalışmasını kamunun inancını ve mesleğe güvenini sağlayacak biçimde ve tam bir sadakatle yürütür.

Avukat mesleğin itibarını zedeleyecek her türlü tutum ve davranıştan kaçınmak zorundadır. Avukat özel yaşantısında da buna özen göstermekle yükümlüdür.

Avukat yazarken de, konuşurken de düşüncelerini olgun ve nesnel bir biçimde açıklamalıdır. Mesleki çalışmasında hukukla ve yasalarla ilgisiz açıklamalardan kaçınmalıdır.

Avukat iddia ve savunmasının hukuki yönü ile ilgilidir. Taraflar arasında anlaşmazlığın doğurduğu düşmanlıkların dışında kalmalıdır.

Avukat salt ün kazandırmaya yönelen her türlü gereksiz davranıştan titizlikle kaçınmalıdır.

Avukat, yalnız adres değişikliğini reklam niteliğini taşımayacak biçimde ilan yoluyla duyurabilir.

Avukatın başlıklı kağıtları, kartvizitleri, büro levhaları reklam niteliğini taşıyabilecek aşırılıkta olamaz.

Avukat telefon rehberinde meslekler kısmında adres yazdırabilir. Bunun dışında farklı büyüklükteki harflere ya da ilan niteliğinde yazılara yer verdiremez.

Ortak büro avukatları, büronun reklam aracı olmamasına, hukuk bürosu niteliğinin yitirilmemesine dikkat ederler.

Avukat kendisine iş sağlama niteliğindeki her davranıştan çekinir.

Avukat, yasal olarak bulunduğu başkaca mevkii ve olanakların mesleki çalışmalarına etkili olmamasına dikkat eder. Avukat mesleki çalışması dışında kişisel anlaşmazlıklarda avukatlık sıfatının özelliklerinden yararlanamaz.

Avukat, aynı dava içinde birbirine karşıt isteklerde bulunamaz.

Avukat, Türkiye Barolar Birliğince kabul olunan mesleki dayanışma ve düzen gereklerine uygun davranmak zorundadır.

Avukat, bürosunun görevin vakarına uygun biçimde tutulması için çaba gösterir.

Uzunca bir süre bürosundan uzak kalmak zorunda bulunan avukat, işlerine bakacak, müvekkillerini kabul edecek meslektaşının adını Barosuna bildirir.

Avukat, meslek kuruluşunca verilen görevleri haklı nedenler dışında kabul etmek zorundadır.

Mesleki çalışmasından ötürü aleyhine açılan dava dilekçesinin bir örneğini avukat Barosuna verir. Baronun hukuki anlaşmazlıklardaki arabuluculuk teklifini kabul etmek zorundadır.

Avukat kendisiyle ilgili her türlü belgeyi Baro’da görmek hakkına sahiptir.


II. YARGI ORGANLARIYLA VE ADLİ MERCİLERLE İLİŞKİLER

Yargıç ve savcılarla ilişkilerinde avukat hizmetin özelliklerinden gelen ölçütlere uygun davranmak zorundadır. Bu ilişkilerde karşılıklı saygı esastır.

Avukat daha önce yargıç ve savcı ya da hakem ya da başkaca resmi bir sıfatla incelediği işte görev alamaz.

Yargıç ve savcı ile hısımlık ya da evlilikten gelen engelleri gösteren yasa hükmünde yazılı derece dışında kalan hısımlar ve başkaca yakınlarında avukat, meslek onuruna en uygun biçimde takdirini kullanır.

(Türkiye Barolar Birliğinin 27-28 Mayıs 1989 tarihinde Giresun’da yapılan XX. Olağan Genel Kurulu kararıyla değişik metin)

Avukatlar ve avukat stajyerleri, mesleğe yakışır bir kılık ve kıyafetle başları açık olarak mahkemelerde görev yaparlar. Duruşmalara, Türkiye Barolar Birliğince şekli saptanmış cübbe ile ve temiz bir kıyafetle çıkarlar. Erkek avukatlar iklim ve mevsim koşullarının elverdiği ölçüde kravat takarlar.

Avukat duruşmayı terk edemez. Ancak kişisel ya da meslek onurunun zorunlu kıldığı durumlarda duruşmadan ayrılabilir. Bu durumda avukat derhal Baroya bilgi verir.

Avukat savunma için zorunlu olmadıkça davanın uzaması sonucuna varacak isteklerden kaçınır.

Yargıcın reddi, savcıların ve başkaca adalet görevlilerinin reddi ve şikayet edilmesi konusunda ve genellikle konuşmalarında ve yazılarında avukat konunun gerektirdiği gerekçeleri amacı aşmayacak biçimde açıklar.

Red ya da yakınma dilekçelerinin bir örneğini Baroya verir.

Avukat ileride tanık olarak dinlenecek kimselerden istisnai olarak bazı konuları öğrenmek zorunda kalmış olursa, bu kişileri etkilemiş olma şüphesi altına düşmekten kaçınmalıdır. Avukat tanıklara önerilerde bulunamaz, nasıl hareket edecekleri hakkında talimat veremez.

Avukat mahkeme kalemlerinde, icra dairelerinde ve her türlü mercilerde çalışan görevlilerle olan ilişkilerinde meslek onuruna ve ağırbaşlılığına uygun tutum ve davranışlarını korur.



III. MESLEKTAŞLAR ARASI DAYANIŞMA VE İLİŞKİLER

Hiçbir avukat, bir meslektaşının mesleki tutum ve davranışları hakkında düşüncelerini kamuoyuna açıklayamaz. Bu yoldaki şikayetlerin mercii yalnız Barolardır.

Hiçbir avukat, herhangi bir meslektaşı özellikle hasım vekili meslektaşı hakkında küçük düşürücü nitelikte kişisel görüşlerini ve düşüncelerini açıkça belirtemez.

Bir avukat başka bir avukata karşı asil ya da vekil sıfatıyla takip edeceği davayı kendi Barosuna bir yazı ile bildirir. Msn Star

Bu kural, bilgi verme yükümlülüğü ile bağlı olarak Baroların ve Türkiye Barolar Birliğinin, üçüncü kişiler aleyhine ya da üçüncü kişilerin Barolar ve TBB aleyhine açacağı davalar için de geçerlidir. Msn Star

Bir başka Baro bölgesinde ilk kez bir davaya giden avukat o yer Baro başkanına nezaket ziyaretinde bulunmaya gayret eder.

Bir meslektaşının ölümü ya da başkaca nedenlerle Baro başkanlığınca görevlendirilen avukat, kabul edilebilir bir neden göstermeksizin bu görevi reddedemez.

Mesleki çalışmada, avukatlar arasında usule ilişkin işlemlerde ve dosya incelemelerinde dayanışma gereği sayılabilecek yardımlar ve kolaylıkları esirgemezler.

Duruşmaya geç kaldığı için hakkında gıyap kararı alınan avukat hemen gelmişse, diğer taraf vekili olan avukat gıyap kararının kaldırılmasını ya da düzeltilmesini istemek zorundadır.

Bir başka yerdeki duruşmasına mazereti nedeniyle gidemeyen avukat, karşı taraf avukatı bir başka yerden geliyorsa mazeretini önceden meslektaşına bildirmelidir.

Avukatlar arasında “özeldir” kaydı taşıyan yazışmalar, yazanın rızası olmadan açıklanamaz.

Avukat, hasım tarafın ancak avukatı ile görüşebilir. Hasım tarafın avukatı yok ise, avukatın hasım tarafla teması zorunlu sınırlar içinde kalır. Hasım tarafla her temasından sonra avukat, müvekkiline bilgi verir.

Avukat, dava türü ve usulü ne olursa olsun, mahkemeye verdiği dilekçe ve önemli belgelerin bir örneğini (-istemese de-) karşı taraf vekili meslektaşına verir.

Yanına stajyer avukat almayı kabul eden avukat, stajyerin iyi yetişmesi için gerekli dikkati ve ilgiyi gösterir ve olanaklarını hazırlar.


IV. İŞ SAHİPLERİYLE İLİŞKİLER

Avukat müvekkiline davanın sonucu ile ilgili hukuki görüşünü açıklayabilir. Fakat, bunun bir güvence olmadığını özellikle belirtir.

Avukat aynı davada birinin savunması, öbürünün savunmasına zarar verebilecek durumda olan iki kişinin birden vekaletini kabul edemez.

Bir anlaşmazlıkta taraflardan birine hukuki yardımda bulunan avukat, yararı çatışan kimseleri temsil etmemek kuralı ile bağlıdır.

Avukat meslek sırrı ile bağlıdır.

Tanıklıktan çekinmede bu ölçüyü esas tutar. Avukat davasını almadığı kimselerin başvurması nedeniyle öğrendiği bilgileri de sır sayar. Avukatlık sırrının tutulması süresizdir. Meslekten ayrılmak bu yükümlülüğü kaldırmaz.

Avukat, yardımcılarının, stajyerlerinin ve çalıştırdığı kimselerin de meslek sırrına aykırı davranışlarını engelleyecek önlemleri alır.

Avukat kendisine teklif edilen işi gerekçe göstermeden reddedebilir. Takdirine esas olan nedenleri açıklamak zorunda bırakılamaz.

Avukat, zamanının ve yeteneklerinin erişemediği bir işi kabul edemez.

Avukat davayı almaktan ve kovuşturmaktan çekinme hakkını müvekkiline zarar vermeyecek biçimde kullanmaya dikkat edecektir.

İş sahibi anlaşmayı yaptığı avukattan sonra, ikinci bir avukata vekalet vermek isterse ikinci avukat işi kabul etmeden önce ilk vekalet verilen avukata yazıyla bilgi vermelidir.

Avukat, kesin olarak zorunlu bulunmadıkça müvekkil adına basına açıklamada bulunamaz. Açıklamalarda adalete etkili olmak amacı güdülemez.

Avukat, baktığı davada görevini savsaklayarak ya da kötüye kullanarak müvekkili zararına kendisine bir yarar sağlayamaz.

Avukat işle ilgili giderleri karşılamak üzere avans isteyebilir. Avansın işin gereğini çok aşmamasına, avanstan yapılan harcamaların müvekkile zaman zaman bildirmeye ve işin sonunda avanstan kalan paranın müvekkile geri verilmesine dikkat edilir.

Müvekkil adına alınan paralar ve başkaca değerler geciktirilmeksizin müvekkile duyurulur ve verilir. Müvekkille ilgili hesap varsa uygun sürelerde durum yazıyla bildirilir.

Avukat, müvekkilinden meslektaşlarına yönelecek sataşmaları önlemeye çalışır.

Avukat, “hapis hakkı” nı alacağı ile orantılı olarak kullanabilir.

Adli müzaheret nedeniyle görülen işler, diğer işlere gösterilen özenle yürütülür.

Ücret davası açacak olan avukat, önce Baro Yönetim Kuruluna bilgi verir. Bu konuda Baro yönetim kurulunun görüşlerini bildirme yetkisi vardır.


V. AVUKATLARIN BAROLARLA VE TBB İLE İLİŞKİLERİ

Baro başkanlığı, Baro yönetim kurulu ve disiplin kurulu üyelikleri ile TBB başkanlığı, TBB yönetim kurulu üyeliği, TBB disiplin kurulu başkanlığı ve üyeliği görevleri bir kişide birleşemez.


VI. YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ALANI

Yukarıdaki meslek kurallarının sürekli gelişimini sağlamak üzere Barolar, TBB Genel Kuruluna, gündeme ilişkin hükümlere uyma koşulu ile yeni teklifler getirebilirler.

Yukarıdaki yazılı meslek kuralları, TBB’nin 8-9 Ocak 1971 tarihli IV. Genel Kurul Toplantısında kabul edilmiş ve TBB Bülteninde yayımı tarihinde yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.

* İkinci ve üçüncü fıkralar TBB’nin XII. Genel Kurulunda kabul edilmiştir.
(Not: Meslek Kuralları, 26 Ocak 1971 tarih ve 5 sayılı TBB Bülteninde yayınlanmıştır)
Son düzenleyen Daisy-BT; 10 Şubat 2011 14:57

Benzer Konular

25 Ağustos 2013 / Ziyaretçi Soru-Cevap