Arama

Ak Delik (Kuasar) Nedir?

Güncelleme: 12 Ağustos 2017 Gösterim: 19.632 Cevap: 6
Gabriella - avatarı
Gabriella
Ziyaretçi
20 Nisan 2008       Mesaj #1
Gabriella - avatarı
Ziyaretçi
Ad:  Quasar.gif
Gösterim: 1456
Boyut:  1.55 MB

Kuasar

: Bunlardan bazıları bizden ışık hızının yüzde 90'ına eş bir hızla uzaklaşmaktadırlar. En yakını yaklaşık 4, en uzağı 15 milyar ışık yılı uzaktadır.

Sponsorlu Bağlantılar
Kuasarların ne olduğuna dair altı adet sav vardır, bunlar:
  • 1. Kuasarlar, güçlü bir manyetik alana bağlantılı olarak hızla dönen olağanüstü kütleli dev atarcalardır;
  • 2. Kuasarlar, galaksinin göbeğinde yoğun birikimli milyonlarca yıldızın çok yanlı çarpışmalarından ileri gelmektedir. Bu çarpışmalar sonucunda, büyük kütleli yıldızların dış katmanları yırtılarak, iç kesimlerinin milyonlara varan derecedeki ısısı ortaya çıkıyor;
  • 3. Bir önceki savın benzeri bu sava göre, kuasarlar öylesine yoğun birikimli yıldız galaksileridir ki; yıldızların birindeki süpernova patlaması başka bir yıldızın dış kaymanını yırtarak onu da bşr süpernova yapar ve zincirleme tepkimeyle yıldızlarda patlamalar meydana gelir;
  • 4. Kuasarlar maddeyle anti-maddenin birbirini şiddetle yok etmesinden güç kaynağı almaktadır ve bu gücü korumaktadır;
  • 5. Böylesi bir gökadanın göbeğindeki karadeliğe gaz, toz ve yıldızların düşmesiyle çıkan enerji bir kuasardır;
  • 6. Kuasarlar beyaz deliklerdir. Yani karadeliklerin arka yanları. Evrenin öteki yanlarında, hatta belki de başka evrenlerde kara deliklere hortum gibi emilen maddenin görüntüye dönüşmesidir.

not: Kulüp toplantılarında (astom) ak delik nedir? sorusu gelmişti. bir açıklama yapılmıştı, pek anlayamamıştım. araştırdım kuasarlarla ilgiliymiş. kuasarlarla ilgili bütün savları yazmak istedim, akdeliğin bunlardan sadece birisi olduğunu anlatabilmek için. Yazı Carl Sagan'a aittir.

Alıntıdır

Son düzenleyen perlina; 12 Ağustos 2017 13:12
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
18 Temmuz 2010       Mesaj #2
Avatarı yok
Yasaklı
Ad:  kuasar.jpg
Gösterim: 1641
Boyut:  62.3 KB

Kuasarlar


Evrende, ışıma güçleri, en yüksek olan cisimler, kuasarlardır. Spektrumlarının kırmızıya kayışına bakılacak olursa, tüm galaksilerden, katbekat daha parlak olan, yıldızımsı gök cisimleridir.
Sponsorlu Bağlantılar

Kuasarlar, muazzam ölçülerde ışık yayan, küçük gök cisimleridir. Mesela, 3 milyar ışık yılı uzaklığında bulunduğu tahmin edilen 3C273 Kuasar'ı, tek başına, 1 milyar Gökada toplamı kadar ışık yaymaktadır. Kuasarların, süper yoğun bir karadelik olduğu, düşünülmektedir.

Kuasarlar, genelde; radyo, kızılötesi, x-ışını ve gamma ışını kaynaklarıdır. Ancak, x-ışını enerjisi, diğerlerinden daha fazladır. Kuasarlar, genellikle, çok uzak ışık kaynaklarıdır. Kuasarların, 1963 de keşfi, karadelikler üzerinde yapılan, kuramsal ve gözlemsel çalışmalarda, büyük gelişme sağlamıştır.

Bir karadeliği aramanın bir yöntemi de; görünmeyen, yoğun, büyük kütleli bir nesnenin yörüngesinde, dönen maddeleri araştırmaktır. Belki de, galaksilerin ve kuasarların merkezlerindeki dev karadelikler, en önemli karadelik çeşitleridir.

Kaynak:Bilimnet

Son düzenleyen perlina; 12 Ağustos 2017 13:27 Sebep: Kırık link.Resim eki ve satır boşlukları düzeni.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
10 Nisan 2011       Mesaj #3
Avatarı yok
Yasaklı

Hayalet Kuasar


Arkasındaki gökadadan gelen ışıkla aydınlanan ve önde yeşil rengiyle parlayan hayalet kuasar(WIYN/William Keel/Anna Manning)
Galaxy Zoo projesindeki yüzlerce gökada görüntüsünü sıralamaya çalışan Hollandalı bir öğretmen ve amatör gökbilimci Hanny Van Arkel tuhaf bir nesne keşfetmişti.


Sonraları Yale Üniversitesi araştırmacıları bu tür tuhaf nesnelerin karadeliklerin yaşam döngüsü hakkında ipuçları içerdiğini görünce şaşkınlıklarını gizleyemediler.

Adına Hanny’in Nesnesi (Hanny’s Voorwerp-Voorwerp flemekçede nesne anlamındadır) denilen gökcismi, yakınındaki bir gökcisminden gelen ışıkla aydınlatılmış ve merkezinde karadelik olan büyük bir gaz bulutudur. Bulutun geçmişten gelen ışığına karşılık nesne, ölü ve tamamen yanmış bir gökcismidir.

Yale Üniversitesi’nden Gökbilimci Kevin Schawinski: “Bu sistem kuasarların Rosetta taşıdır. Şaşırtıcı olan şey yakınındaki gökada tarafından aydınlatılmış olmasaydı Voorwerp’un bulunamayacak olmasıdır” diyor.

Ekibin hesaplarına göre ışığın bilinen gökadadan ölü kusara olan yolculuğu 70 000 yıl sürmüş.

Şimdiye kadar karadeliklerin ölüm sürecinin, enerji çıkışı en tepeye ulaştıktan sonra milyonlarca yıl sürdüğü kabul ediliyordu. Ancak Voorwerp’daki karadeliklerin yakıtlarını çok hızlı bir şekilde tüketip öldükleri düşünülüyor. “Bu gökadaların karadeliklerle birlikte nasıl geliştiğinin anlaşılmasında önemli rol oynar” diyor Schawinski.

Bu kuasarların enerjilerini ne kadar sürede tükettikleri bilinmiyor. Yale Astrofizik Merkezi’nden Meg Urry: “Voorwerp’u ilginç kılan da bu. Kuasarların içindeki karadeliklerin büyümesini ve sonunu anlamaya çalışan bir çalışma” diyor.

Gökada gökyüzündeki artık bir nesne olarak x-ışını yaymasına karşılık radyo dalgaları da yayıyor. Bu radyo dalgalarının nedeninin merkezdeki karadelik olduğu düşünülüyor ama diğer olasılıklar için de araştırma sürüyor.

Schawinski: “Biz Voorwerp sırrını çözeceğiz. Ama bu keşif beraberinde bir sürü soru daha getirdi” diyor.

Son düzenleyen perlina; 12 Ağustos 2017 12:51
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
13 Temmuz 2012       Mesaj #4
Avatarı yok
Yasaklı

Karanlık Galaksileri Ortaya Çıkaracak


Bilim insanları, Evren’in oluşumuna tanık olmuş bir kuasarın yardımıyla 12 ' 'karanlık galaksiyi' tesbit etmeyi başardı.Gök bilimcilerin inandığı ilk teoriye göre, Evren ilk oluştuğunda, galaksilerin kaynağı olan gaz bulutlarıyla doluydu. Ancak nebula olarak adlandırılan bu kozmik yapıların tümü, sahip oldukları gazı yeterli güçte sıkıştırarak yıldızların oluşmasını sağlayacak kadar büyük değildi.

Bu durum, evrenin birçok köşesinde galaksi büyüklüğünde, çok az veya hiç yıldıza sahip olmayan, “karanlık galaksiler” oluşmasına neden oldu. Karanlık galaksileri bulmak son derece zor olsa da, Şili’deki Çok Büyük Teleskobu (VLT) kullanan bir grup gök bilimci, evrenin ilk günlerinde oluştuğunu düşündükleri 12 karanlık galaksi adayı keşfetmiş olabilir. Tesbitler doğru ise astronomi dünyası ilk galaksilerin oluşumu hakkında çok daha fazla bilgi edinebilir.

Monthly Notices of the Royal Astronomical Society dergisinde araştırmacılar Sebastiano Cantalupo, Simon J. Lilly, ve Martin G. Haehnelt imzasıyla yayımlanan araştırmada, uzayın karanlık köşelerinden birinde gözlemledikleri kuasar hakkında bilgiler sundu. Olağanüstü bir enerjiye sahip olan veçok büyük miktarda mor ötesi (UV) ışın saçan dev bir karadelik olan kuasar, saçtığı UV ile karanlık galaksilerdeki gazları az da olsa aydınlatmayı başarıyor.

Cantalupo ve meslektaşları, tesbit ettikleri karanlık galaksi adaylarının, Dünya’nın yakınlarındaki yıldızlara sahip galaksilerle aynı mesafede bulunan cüce galaksilerle aynı gaz yoğunluğuna sahip olduğunu düşünüyor. Gök bilimciler aynı zamanda, karanlık galaksilere ait olduğuna inandıkları gaz kütleleri tesbit etti.

Yıldızın Doğum Yeri ''Halo''
Gözlemlenebilir evren (LSS) teorisine göre, Evren’in ilk dönemlerinde, karanlık madde yerçekimsel kuvvetin etkisiyle “halo” olarak bilinen kümelerde yoğunlaştı (Uzayın yaklaşık yüzde 80’inin kaplayan karanlık madde, ışığı ne emiyor ne de yayıyor). Eğer bir halo, yeterli kütleye erişirse, zamanla dönmeye başlayan bir disk halini alıyor ve yıldız oluşum süreci başlıyor. Gök bilimciler, yeni doğmuş galaksilerde bu oluşumu birçok kez tesbit etti.

Ancak halo yeterli kütle ve büyüklüğe erişmezse, barındırdığı gaz sıkışmıyor ve yıldız oluşumu ya hiç başlamıyor, ya da yarım kalıyor. Yıldız oluşturmayan gaz bulutları, karanlık galaksiler olarak biliniyor ve düşük kütleye sahip halo’ların ortaya çıkma olasılığı daha yüksek kabul edildiği için, oldukça fazla sayıda karanlık galaksi olduğuna inanılıyor.

Gök bilimcilerin geliştirdikleri modele göre karanlık galaksilerin yine de yıldız oluşumunda rol oynama şansı var. Galaksilerin, birçok küçük galaksinin bir araya gelmesiyle oluştuğu da biliniyor. Kısaca, karanlık galaksiler de bu oluşumun içinde yer alabilir. Modelde, karanlık galaksiler ağırlıklı olarak doğal hidrojen içeren kozmik yapılar olarak gösteriliyor. Bu maddenin, galaksi oluşumlarında uzak mesafelerden gözlenmesi son derece zor.

Hidrojeni Aydınlatmak
Gök bilimciler, 1987’den bu yana süren çalışmalarda, güçlü UV yayılımının karanlık galaksilerdeki doğal hidrojeni 122 nanometre (1.22×10-7 metre) dalga boyunda aydınlatabileceğini keşfetti. Bu dalga boyu, Lyman alfa (Ly?) emisyonu olrak biliniyor. Dev karadelikler çok yüksek miktarlarda UV saçarken, evrenin oluşumunda ortaya çıkan ve hala aktif olanlarına kuasar deniyor.

Cantalupo ve ekibi, araştırmalarını HD0109-3518 kuasarını saran bölgeye odakladı. Gökteki en parlak kuasarlardan biri oaln HD0109-3518, saçtığı rasyasyon sayesinde etrafında bulunması olası karanlık galaksileri aydınlatabilecek kapasiteye sahip.

VLT’nin Focal Reduce teleskobu ve spektografını kullanan gök bilimciler, Ly? emisyonuyla 98 kozmik cisim belirledi. Yeni doğan yıldızların da önemli miktarda UV saçtığına dikkat eden gök bilimciler, yıldız oluşumu tesbit ettikleri gaz bulutlarını eledi. Astronomik görüntülerden kozmik cisimlerin listesini çıkarmak için kullanılan SExtractor programına başvuran araştırmacılar, kuasarın yakınlarında 12 karanlık galaksi adayı buldu. Bu galaksilerin, kuasarın içinde bulunduğu galaksinin dışında olduğu anlaşıldı. Radyasyon ile aydınlatılan galaksilerden üçünde, yerçekimsel kuvvetlerin çok tuhaf şekillere soktuğu gaz kümeleri tesbit edildi.

Gök bilimciler, HD0109-3518’den çok daha uzak bir kusasarın etrafında 13 karanlık galaksi adayı daha keşfetti ancak bulundukları mesafe nedeniyle keşfin doğruluğu kesinlik kazanmadı. Karanlık galaksi araştırmalarının devam etmesiyle, araştırmacılar galaksilerin oluşumları hakkında yeni bilgiler elde etmeyi umuyor.

Kaynak : Ntvmsnbc / Monthly Notices of The Royal Astronomical Society (12 Temmuz 2012,11:44)
Son düzenleyen perlina; 12 Ağustos 2017 13:04 Sebep: Kırık resim linkleri, renkli yazılar, satır boşlukları italik yazı düzeni.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
1 Ekim 2012       Mesaj #5
Avatarı yok
Yasaklı
Alıntı
bilgisayar16 adlı kullanıcıdan alıntı

ak delik bir insan içine girebildimi ?????

Genel görelilik kuramına göre,Solucan delikleri, farklı boyutlara kapı aralayan zaman tünelleridir.Bir karadelik, solucan deliği ya da akdelikle sonlanabilir.Karadelik içerisine giren hiçbir madde dışarı çıkamadığı gibi akdelik içerisine de hiç bir şey giremez.Kısaca akdelikler, karadeliğe giren maddeleri(ışık,zaman,madde...vsvs gibi) püskürten bir kalkan gibi düşünülmüştür.
Son düzenleyen perlina; 12 Ağustos 2017 13:04
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
26 Ekim 2012       Mesaj #6
Avatarı yok
Yasaklı

Samanyolu'nun 20 Katı Büyüklüğünde

Savaş jetlerinin kalkışı esnasında ortaya çıkan ve ‘art yakıcı’ akım olarak bilinen görüntünün benzeri, Güneş Sistemi’nden çok uzaklardaki bir galakside tesbit edildi. Uzunluğu 2 milyon ışık yılı olan ve PKS 0637-752 adı verilen kozmik cisim, bu özelliğiyle Samanyolu Galaksisi’nin tam 20 katı büyüklüğünde.

Gök bilimciler, bir jetin motorlarında oluşan ve ‘şok halkası’ olarak da bilinen art yakıcı izin uzaydaki benzerini keşfetti. Mach elmasları/halkaları/diskleri olarak da bilinen izlerin kozmik versiyonu, son derece ilginç özelliklere sahip. PKS 0637-752’nin, yaklaşık altı milyar yıl önce oluşan bir kuasarda meydana geldiği düşünülüyor. Kuasarlar, evrenin çok uzak köşelerindeki galaksilerin merkezinde yer alan, son derece parlak ve büyük miktarda elektromanyetik enerji yayan, nokta benzeri çekirdekler olarak biliniyor.

PKS 0637-752 kuasarının sahip olduğu parlaklık, neredeyse tam 10 trilyon Güneş’in ortaya koyacağı parlaklığa eşit. Dev kozmik cismin, merkezinde dev bir karadelik bulunduran genç bir galaksi olduğu düşünülüyor. Gaz ve kozmik tozlar karadelik tarafından yutuldukça, bir küvetin deliğine akmadan önce etrafında dönen su gibi daireler çiziyor. Spiral hareket, yüklü parçacıkları hızlandırıyor ve uzaya tonlarca radyasyon yayılıyor.

Avustralya’nın New South Wales eyaletinde bulunan CSIRO teleskobuyla elde edilen PKS 0637-752 görüntüsü, ‘galaktik jetin’ ortaya koyduğu radyo dalgaboylarını gözler önüne seriyor. Gök bilimciler, jet akımında ‘noktalar’ gibi beliren bölgelerin, birbirlerinden 160 bin ile 360 bin ışık yılı mesafede bulunan jet akımları olduğunu tahmin ediyor.

Boğumların Sebebi Ne?
PKS 0637-752’nin sahip olduğu tuhaf şekil, ‘boğumlar’ olarak adlandırılan noktaları oluşturan akımın ara sıra güçlenip zayıfladığını öne sürüyor. Bir diğer düşünce, jet akımındaki şok dalgalarının boğumlara sebep olduğu. İkinci teori, şok halkasına da benzer bir açıklama sunuyor.

Astrophysical Journal Letters dergisinde yayımlanan araştırma hakkında LiveScience’e açıklamada bulunan Avustralya’nın Curtin Üniversitesi’nden Leith Godfrey, “Bu tür jet akımlarını onlarca yıldır inceliyoruz. Ancak halen nasıl ve hangi kaynaktan ortaya çıktığı konusunda emin değiliz” dedi.

Godfrey, kozmik cismin şok halkalarına benzeyen görüntüsüne dayanarak, “Kozmik jetin izlediği yol, tıpkı jet motorlarında oluşan iz gibi ortaya çıktığını gösteriyor olabilir... Eğer bu doğru ise kozmik jetin gücü ve etrafını saran ortamın kütlesi hakkında önemli bilgiler elde edebiliriz” dedi. Avustralyalı gök bilimci, “PKS 0637-752 çok fazla X-ray yayıyor. Bunun nedenini çözersek nasıl oluştuğunu da tam olarak anlayabiliriz” dedi.


Kaynak : Ntvmsnbc / Astrophysical Journal Letters (25 Ekim 2012,14:08)
Son düzenleyen perlina; 12 Ağustos 2017 13:06
serhat_11 - avatarı
serhat_11
Kayıtlı Üye
12 Ağustos 2017       Mesaj #7
serhat_11 - avatarı
Kayıtlı Üye
ak delikler ak delik kara delik entropi evren?resize600431
Uzayda kara deliklerin tersi olan ve maddeyi yutmak yerine, içindeki her şeyi dışarı püskürten ak delikler var mı? Evren’i doğuran büyük patlama bir ak delik miydi ve Evren’e dışarıdan bakabilseydik ak delik mi görecektik?

Termodinamik yasalarını ihlal eden bu gizemli gökcisimlerini birlikte inceleyelim.
Kara deliğe düşerseniz bir daha geri çıkamazsınız; çünkü uzay-zaman kara deliğin içine ışıktan hızlı olarak şelale gibi akıyor.

Siz de uzay-zaman girdabına kapılarak ışıktan hızlı bir şekilde kara deliğin içine düşüyorsunuz.

Bu durum Evren’in trafik polisi Einstein’ın ışık hızı sınırına aykırı değil. Ne de olsa hiçbir cisim ışıktan hızlı gidemese de uzay-zamanın ışıktan hızlı genişlemesine, büzülmesine ya da kara delik çukurunun içine doğru ışıktan hızlı akmasına bir engel yok.

Nitekim büyük patlamadan sonra evren çok kısa bir süre için ışıktan hızlı genişleyerek şişti ve kara deliklerin içinde ışıktan hızlı büzülüyor.

Öyle ki Planck uzay teleskopunun yaptığı ölçümlerin tersine, Evrenimiz (uzay boşluğu) düz olmasaydı ve bir çorba kasesinin içi gibi pozitif kıvrıma sahip olsaydı, bundan 20-30 milyar sonra Evren’in genişlemesi yerçekimi etkisiyle duracak ve yıldızlarla birlikte bütün Evren kendi üzerine çökerek dev bir kara delik oluşturup yok olacaktı.

Kara deliğe düşen madde bir daha asla dışarı çıkamazken, ak deliklerin de içine girmek imkansız. Bu sebeple uzayda ak delikler olsaydı bunlar gece göğünde parlak beyaz noktalar olarak görünürdü.

Birçok fizikçiye göre ak delikler gerçek değil ve az sonra sebebini anlatacağım. Ancak bu kez fizikçiler gerçekten zor durumda kaldılar; çünkü pratikte imkansız olsa da uzayda bir ak delik görmüş olabileceklerini düşünüyorlar: NASA’nın Spitzer kızılötesi uzay teleskopu 14 Haziran 2006’da, uzayda kısa süreli büyük bir ışık patlaması tespit etti.

Normalde bu patlamayı süpernovalarla (adı üstünde, patlayan yıldızlar), hipernovalarla (süpernovadan 100 kat güçlü patlamalar), aktif kara deliklerle veya antik galaksilerin merkezindeki aktif süper kütleli kara deliklerin ışığıyla açıklayabilirdik.

Ancak başaramadık: Güneş’in çekirdeğindeki nükleer füzyon reaksiyonlarından milyon kere trilyon kez daha güçlü olan bu gama ışını patlaması (doğadaki en güçlü ışık ışınları) tam 102 saniye sürmüştü; ama astronomi kataloğunda GRB 060614 olarak geçen patlamanın olduğu yerde yıldız yoktu! Bu patlama bir kuasar da olamazdı, çünkü süper kütleli aktif kara deliklerden oluşan kuasarlar 102 saniye değil, yüz milyonlarca yıl boyunca parlamaya devam ediyor ve kara delik çevredeki gazı yutup tükettikten sonra sönüyor.

Geriye çarpışan kara delikler ve nötron yıldızları kalıyor; ama uzaydaki altın atomlarını üreten,
dolayısıyla da Dünya’daki altının
kaynağı olan nötron yıldızı çarpışmaları sadece 2 saniyelik bir gama ışını patlaması üretiyor.

Bu durumda en düşük ihtimal ciddiye alınıyor: Ak delikler.
Son düzenleyen perlina; 12 Ağustos 2017 13:10 Sebep: Lütfen mesajı forum düzeni yapmadan olduğu gibi kopya edip mesaj olarak eklemeyiniz.
Olması Gereken Şeylerin Adını İyilik Yapmak KoymuşIar.

Benzer Konular

28 Nisan 2017 / tulse Uzay Bilimleri
13 Nisan 2010 / Daisy-BT Mimarlık
27 Kasım 2009 / _KleopatrA_ X-Sözlük
16 Ocak 2013 / nötrino Uzay Bilimleri
20 Şubat 2014 / 1392 Cevaplanmış