Arama

Antiseptik Nedir?

Güncelleme: 18 Mayıs 2017 Gösterim: 84.586 Cevap: 3
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
15 Eylül 2008       Mesaj #1
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın

ANTİSEPTİK

Ad:  1.JPG
Gösterim: 5783
Boyut:  13.2 KB

Mikropları, yani insan, hay­van ve bitkilerin dokularına yerleşerek hasta­lığa yol açan bakteri, virüs, mantar gibi tekhücreli asalak canlıları yok etmek sağlıklı yaşamın temel koşullarından biridir. Antisep­tik, antibiyotik ve dezenfektan gibi değişik adlarla anılan birçok madde bu amaçla gelişti­rilmiştir. Ama genel olarak "mikrop öldürü­cüler" denen bütün bu maddelerin bazı özel­likleri ve kullanımları farklıdır.
Sponsorlu Bağlantılar

Antiseptikler genellikle suyla karıştırılarak (sulu çözelti halinde) kullanılan fenol, alkol, klor ve formaldehit gibi kimyasal maddeler­dir. Bu sıvılar doğrudan vücudun mikrop bulaşmış bölgelerine sürülerek dıştan uygula­nır ve vücut dokularına fazla zarar vermeden o bölgedeki hastalık yapıcı mikropları öldürür ya da çoğalmalarını önler. Antibiyotiklerin de etkisi aynıdır, ama ilaç olarak ya ağızdan verilir ya da kas ve damar içine şırınga edilir. Böylece kana karışan bu maddeler, vücudun mikrop bulaşmış bölgelerine kan dolaşımıyla taşınır . Dezenfektanlar da antiseptikler gibi dıştan uygulanan mikrop öldürücü maddelerdir. Ama vücut dokularına zarar verecek kadar kuvvetli olan bu madde­ler genellikle canlı dokularda değil, yer döşe-melerindeki, tuvalet ve lavabolardaki zararlı mikropları öldürmek için kullanılır. İçten ya da dıştan uygulanan antibiyotik, antiseptik ve dezenfektan gibi kimyasal maddelerin yanı sıra, kızgın (basınçlı) buhar ve morötesi (ül-traviyole) ışınlar gibi fiziksel etkenler de mikropları öldürmek amacıyla kullanılmakta­dır.

Antiseptiklerin Tarihi


İnsanlar, "mikrop kuramının" bulunmasın­dan yüzyıllarca önce neden ve nasıl etki yaptığını bilmeksizin antiseptikleri kullanı­yorlardı. Örneğin çiğ etin bol tuz ve baharatla yoğrularak sucuk biçiminde saklanması, seb­zelerin yoğun bir tuz ve limon ya da sirke çözeltisi içinde bekletilerek turşu yapılması, bakterileri büyük ölçüde yok ederek bu besin­lerin bozulmasını önlüyordu. Bugünkü anti­septikler ise Louis Pasteur'ün değerli çalışma­larının ürünüdür. Ancak mikroskopla görüle­bilen çok küçük canlıların hastalıklara yol açabileceğini ilk kez Pasteur kanıtladı. Ayrıca besinleri, örneğin çiğ sütü kaynatmanın has­talık yapan birçok mikrobu öldürdüğünü or­taya koyan da Pasteur'dür. Bugün sütlerin uzunca bir süre bozulmadan saklanmasına olanak veren "pastörizasyon" işlemi bu buluş­tan doğmuştur. .

Pasteur'ün mikroplarla ilgili buluşunu açık­lamasından yıllarca önce, Ignaz Philipp Sem-mehveis adında bir Macar doktor çok önemli bir gözlemde bulunmuştu. 1840'larda, hasta­nelerde doğum yapan 10 kadından en az biri loğusa humması denen ağır bir hastalığa yakalanarak ölüyordu. Semmehveis 1847'de, doktorların hastaya dokunmadan önce elleri­ni klorlu suda yıkamalarını önerince, loğusa hummasından ölüm oranı yüzde 10'dan yüzde l'e düştü.

1860'larda, Pasteur'ün çalışmalarından he­men sonra İngiliz cerrah Joseph Lister, ameli yatlı hastalann kaderini değiştiren önemli deneyler yaptı. Pasteur'ün çalışmasını duy­muş olan Lister, ameliyat sonrasında birçok hastanın ölmesini, ameliyat amacıyla açılmış olan dokulardan vücuda giren bakterilerin etkisine bağladı ve açık yaralardaki bakterile­ri öldürmek için antiseptik kullanmaya başla­dı. Bir süre sonra, ameliyattan önce ellerini antiseptik sıvılarda yıkayarak, ameliyat alet­lerini bu sıvılara batırarak, ameliyat salonu­na, masasına ve hastanın derisine antiseptik püskürterek, ameliyat sonrası ölüm oranını büyük ölçüde azaltmayı başardı. Lister'in antiseptik olarak kullandığı sıvı fenoldü. Mik­roplar üzerinde çok etkili olmayan, üstelik vücut dokularına çok zarar veren bu madde bugün ameliyat antiseptiği olarak hemen hiç kullanılmaz.

MsXLabs.org & Temel Britannica

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 18 Mayıs 2017 17:42
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
18 Mayıs 2017       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
antiseptik
enfeksiyona neden olabilecek mikroorganizmaların gelişmesini önlemek ya da bu tür mikroorganizmaları yok etmek amacıyla kullanılan maddelerin ortak adı. Kokuşma ve bakteri yayılımının (sepsis) engellenmesi anlamındaki antisepsi terimini ve antiseptikleri bugünkü anlamıyla ilk kez tanımlayan, 19. yüzyılda yaşamış Macar hekim Semmehveis’dır.
Sponsorlu Bağlantılar

kaynak: Ana Britannica

SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
18 Mayıs 2017       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  1.JPG
Gösterim: 4948
Boyut:  33.2 KB
Antiseptik
Canlılar üzerinde (cilde ve dışarı açılan boşlukların mukozasına) dıştan uygulanmak suretiyle kullanılan antimikrobik ilaçlardır.
Dezenfektan Cansız cisimler (cerrahi malzeme, hastanın çevresi, kullandığı eşyalar) veya vücuttan atılan boşaltılar ve salgılar üzerine uygulanmak suretiyle kullanılan antimikrobik ilaçlardır.

ANTİSEPTİK VE DEZENFEKTANLARIN GENEL ÖZELLİKLERİ
  • Genellikle bakterisid özellik gösterirler. Bakteriyostatik olanlar: Katyonik deterjanlar Civa bileşikleri Asidler
  • Genel kural olarak antimikrobik spektrumları geniştir. Dar spektrumlu olanlar: Heksaklorofen Kloraminler
  • Konakçı hücre ve doku üzerindeki toksisisteleri oldukça yüksektir çoğu sistemik olarak uygulanmaz. po alınırsa ciddi entoksikasyonlar oluşur.
  • Çoğunda sporisid ve virusid etki olmadığı ve bazı diğer nedenlerden dolayı tam bir sterlizasyon sağlamazlar. Bir çok antiseptik HİV’i öldürebildiği halde HBV’u etkilemez.
  • Sistemik kemoterapötiklerle karşılaştırılırsa; selektiflikleri düşüktür ve etkileri çabuk başlar.
Antiseptik ilaçların başlıca kullanılış yerleri
  • Cilt infeksiyonlarının tedavisi.
  • Yara, kesik ve sıyrıklarda enfeksiyonun önlenmesi ve tedavisi.
  • Cerrahi girişim alanında cildin mikroplardan temizlenmesi.
  • Vücut dışına açılan mukozalı boşluklarda gelişen enfeksiyonların proflaksisi ve tedavisi.
  • Cerrahiden önce el temizliğinde (scrub).
Etki mekanizmaları
Çoğunun etki mekanizması proteinlerin denatüre edilmesi ve/veya DNA bazlarının bozulması esasına dayanır (fenoller, iyot, alkoller, aldehitler, metal bileşikler) Bir kısmı katyonik deterjanlar gibi sitoplazma membranının permeabilitesini bozarak sitoplazma içindeki enzim, koenzim, iyonlar ve ara metabolitleri hücre dışına kaçmasına neden olurlar. Bazıları jerm hücresi içindeki yapısal ve fonksiyonel molekülleri oksitleyerek onların kimyasal yapılarını bozarlar. Bazılarının etki mekanizmaları aydınlatılamamıştır.

ANTİSEPTİK VE DEZENFEKTANLAR

  • Halojenler
  • Alkoller
  • Aldehitler
  • Fenolik bileşikler
  • Oksidleyiciler
  • Katyonik deterjanlar
  • Metal bileşikleri
  • Diğerleri

HALOJENLER


İyot


En etkili ve en sık kullanılan etkisi en çabuk başlayan antiseptik ilaçtır. Cilt üzerine uygulanan; % 7’lik solüsyonu bakterilerin % 90’ını 15 saniyede % 1 lik solüsyonu ise % 90’ını 90 saniyede öldürür.
tentürdiyotun bileşimi;
2 gr iyot gr NaI + % 50 etanol, 100ml ye tamamlayacak kadar. NaI iyodun çözünürlüğünü artırmak ve çökmesini azaltmak amacıyla katılmıştır tek başına antimikrobik özelliği yoktur.

Tentürdiyot


1 litreye 3-4 damla ile su dezenfeksiyonunda kullanılabilir.
Cerrahi kliniklerde Tentürdiyotun yerini giderek iyodoforlar (povidon-iyot gibi) almıştır (povidon-iyot= polivinil prolidon). Tentürdiyot alkollü bir solüsyon olduğundan;
  • Sıyrık ve yara varsa şiddetli ağrıya neden olur.
  • Kostik etki yapabileceğinden mukozalarla temas ettirilmemelidir.
Lugol solüsyonu = % 5 iyot + % 10 KI içerir antiseptik olarak kullanılabilir ama Türkiye de yaygın değildir.

İyodun alkoldeki % 1’lik solüsyonu


sık aralarla cilde uygulandığında eksfoliasyon yapar ve yüzeysel mantar enfeksiyonların tedavisinde kullanılır. Duyarlı kişilerde uygulandığı cilt alanında dermatite neden olabilir bu etki alkolle silinerek önlenebilir. İçilirse akut zehirlenmeye neden olabilir. Belirtiler iyodun sindirim sisteminde ve glottiste yaptığı kostik etkiye bağlıdır. Aspirasyon pnömonisi de olabilir. Antidot olarak nişastanın sudaki karışımı ve gr sodyum tiyosülfat içirilir. İyotlu ilaçların cilde uygulanması tiroit fonksiyon testlerini bozabilir.

İyodoforlar


İyodun suda çözünen büyük moleküllü maddelere veya katyonik deterjanlara revesibl olarak bağlanması suretiyle oluşturulurlar. Cilt üzerine uygulandıklarında iyot salıvermek suretiyle etkilerini oluştururlar. En sık kullanılan povidon-iyot’ tur. Povidon iyodun %’10 luk solüsyonu = % 1’lik serbest iyot solüsyonuna eşit etkinlik gösterir. İyodoforların jermisid etkinliği daha zayıf olmasına rağmen yaraya uygulandığında daha az tahriş ve yanma yapmaları nedeniyle tercih edilirler.

Povidon iyot % 10 luk solüsyon halinde:


Ameliyattan önce el temizliği Cilt antiseptiği Küçük yara ve sıyrıkların tedavisi Yanık tedavisi (merhem şeklinde) Üriner kateter ve periton diyalizi araçlarının dezenfeksiyonu Vajinitlerin tedavisi (vajinal jel akşam özel aplikatörle uygulanır sabah vajnal lavaj şekli ile yıkanır) Diş çekilmeden önce gingiva oluğuna sürülebilir.

Klor ve hipoklorik asit


Klor gazı, suların dezenfeksiyonu için kullanılır Aktif klor; 0.5-1 ppm’de duyarlı mikroorganizmaları öldürür. 5 ppm (parts per million) de sporisid etkinlik yapar. Hipoklorik asitin stabilitesi çok düşük olduğundan tıpta sodyum tuzu (sodyum hipoklorit, NaClO) şeklinde kullanılır. Bu bileşikte fazla stabil değildir, solüsyon taze olarak hazırlanmalıdır. Nekrotik dokuyu ve kan pıhtısını eritir (kanamanın durmasını geciktirir). Cilt üzerine irritan etkisi vardır, allerjik reaksiyonlara neden olabilir.

Tıbbi dezenfektan amaçlı sodyum hipokloritler


Javel suyu (%12) Labbaraque (%2) Dakin solüsyonu (%1.5) Modifiye dakin solüsyonu (% 0.5) Bu 4 solüsyon binde oranında klor içerecek şekilde dilüe edilerek yara bakımında kullanılır. Klorlanmış kireç (chlorinated lim) % 30 dan az olmayan oranda aktif klor içerecek şekilde standardize edilmiş sönmüş kireçtir (kireç kaymağı). İçerdiği kalsiyum hipokloritten dolayı atıkların ve hastanedeki eşyaların dezenfeksiyonu için ve deodorant amaçlı kullanılır

Kloroforlar


Klorlanmış organik maddelerdir suda çözündüklerinde elementel klor salıverirler. Su dezenfeksiyonunda kullanılırlar. Kloraminler (kloramin T gibi)
Halazon: 1-2 tableti (4-8mg) 1 litre suyu 1/2-1h’te sterlize eder
Oksiklorozen: genel dezenfektan amaçlı kullanıldığı gibi Na tuzunun % 0.4 lük solüsyonu yara bakımında antiseptik olarak da kullanılır Klorlu ilaçlar besin endüstrisinde şişelerin ve diğer kapların temizlenmesi ve dezenfeksiyonunda da kullanılır.

ALKOLLER


Alifatik alkoller proteinleri denatüre etmeleri ve bakteri sitoplazma membranının permeabilitesini bozmaları nedeniyle jermisid etkinlik gösterirler. Etil alkol İzopropil alkol jermisid olarak kullanılırlar Cilt üzerine uygulanırsa 2 dakika içinde bakteri sayısını %90 oranında azaltır.
- Antibakteriyel etkileri güçlü olmasına rağmen, cilt üzerinden çabuk buharlaştığından orta derecede bakterisid etki gösterirler. Bakteri sporlarını etkilemezler.

Etil alkol


% 70’ lik solüsyonu antiseptik olarak kullanılır. Daha yüksek konsantrasyonlarda bakteri yüzey proteinleri çabuk bir şekilde çöker ve alkol içeriye giremez. Etil alkol sıyrılmış cilt yüzeylerinde kabuk ve koagülum oluşmasına neden olur. Bu tabakanın altındaki bakteriler alkolün etkisinden kurtulabilir. İntakt ciltte kuruluk, zedelenmiş yüzeyde ise irritasyon yapar.

İzopropil alkol


Antiseptik olarak %70 lik solüsyonu kullanılır. Daha yüksek konsantrasyonları da aynı derecede etkilidir. Vazodilatör etkisi nedeniyle yara kanamasını artırabilir.

ALDEHİTLER


Proteinlerin -NH2 gruplarını ve DNA bazlarını alkillemek suretiyle yapı ve fonksiyonlarını bozarlar. Yüksek konsantrasyonlarda proteinleri çöktürürler. Alkoller gibi histolojide dokuları tespit etme amacıyla kullanılır. Antiseptik olarak pek tercih edilmezler, dezenfektan olarak sık kullanılırlar.

Formaldehit


Güçlü ve geniş spektrumlu fakat etkisi yavaş gelişen bir jermisiddir. % 2-8 solüsyonu cerrahi malzeme sterlizasyonunda, % 3’lük solüsyonu el ayak tabanı hiperhidroz tedavisinde, % 2’lik solüsyonu kist hidatik skolekslerini öldürmek amacıyla kist içine enjeksiyonda, Astmalılarda formaldehit krizi tetikleyebilir. İşyerlerinde 3 ppm altında olmalı. Buharına maruz kalan kişilerde Ig E aracılı klasik nazal allerji oluşabilir.

Formol


Piyasadaki % 34-38’ lik solüsyonudur.
Formaldehitin katı halde çökmesini engellemek için metil alkol katılmıştır. Glutaraldehid: Formaldehit gibi geniş spektrumludur. 10 dakika içinde bakterisid etki 30-40 dakikada virusid etki 10 saat içinde sporisid etki Dezenfektan olarak %2 lik solüsyonu kullanılır Formaldehid salıverenler Noksitolin (oksimetilentioüre) ve Tadrolin dezenfektandırlar. Metenamin ise po kullanılan bir idrar yolu antiseptiğidir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
18 Mayıs 2017       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

FENOLİK BİLEŞİKLER


Fenol


İlk bulunan antiseptiklerdendir, bugün pek kullanılmaz. Spektrumları geniş değildir. Yakın zamana kadar en fazla kullanılanı hekzaklorofen olmuştur. Normal ciltte dahi irritan etki ve nekroz dahi yapabilir. Yeterli miktarda absorbe edildiğinde SSS, kalp ve solunum sisteminde toksik etkilere neden olabilir. Türkiye dahil birçok ülkede kullanımdan kaldırılmıştır.

Krezoller:


Metilli fenol türevidir.Krezolün sabunlaştırılmış bezir yağı ve diğer bitkisel yağlar içindeki %50 oranındaki karışımına lizol denir ve dezenfektan olarak sık kullanılır. Tıbbi katranlar: Maden kömürü ve çeşitli ağaçların odunlarının distilasyonu ile elde edilirler. İçerdikleri fenolik bileşiklerden (gayakol, krezol) dolayı dermatolojide cilt antiseptiği olarak kullanılabilirler. Psöriyaziste Atopik egzemanın tedavisinde kullanılır. Bunlardan en fazla kullanılanı çam katranı (bitkisel katran) ve ardıç katranıdır.

OKSİDLEYİCİ MADDELER


Aktif elementel oksijen salarak jermisid etki gösterirler. Hidrojen peroksit (H202) % 3’lük solüsyon halinde kullanılır (oksijenli su adı verilir) Zedelenmiş cilt üzerine uygulandığında zedelenmiş hücrelerden çıkan katalaz, H202 yi parçalar ve köpürür. Bu süreçte salıverilen oksijen tarafından kısa süreli zayıf bir jermisid etki oluşur ve yaradan ölü doku parçalarının uzaklaştırmasını sağlar. Vincent anjininde ağız boğaz antiseptiği olarak, Trikomonas enfeksiyonlarında vajina antiseptiği olarak, Ağıza gargarası olarak kullanılır (Sık uygulanması dilde papilla hipertrofisine neden olabilir).

Potasyum permanganat


1: lik solüsyon şeklinde, Dermatofitozların lokal tedavisi için kullanılabilir. 1:5 000 den daha konsantre solüsyonlar doku üzerine irritan etki yapar. Solüsyonlarının taze hazırlanması gerekir. Temas ettiği yerlerde mor kahverengi renk bırakır. Mangandioksit astrenjan etki gösterir bu nedenle potasyum permanganat solüsyonu sızıntılı cilt lezyonlarının tedavisi için kullanılır. Venomları parçalayabildiğinden yılan ve akrep zehirlenmelerine karşı da kullanılabilir.

Sodyum perborat ve potasyum klorat: ağız antiseptiği olarak kullanılabilir.
Benzoyl peroksit:
% 5-10 luk jel yada losyon şeklinde akne vulgaris olgularının tedavisinde kullanılır keratolitik etkisi de vardır.
Parasetik asit: % 15’lik sulu solüsyon halinde hazırlanır. H202 + asetik asit içerir. Bakterisid, sporisid, fungisid, virusid ve algisid (yosun önleyici) etki gösterir.

KATYONİK DETERJANLAR


Deterjanlar yüzeyde aktif maddelerdir. Besin ve süt endüstrisinde kapların temizlenmesi ve dezenfeksiyonunda da kullanılır. Bakteriyostatik etki ve yeterli konsantrasyonlarda bakterisid etki oluştururlar. Esas etki mekanizmaları sitoplazma membranı permeabilitesini artırmalarına bağlıdır. Gram (+) lere daha etkilidirler.

Katyonik deterjanların başlıcaları

Benzalkonyum klörür:


(zefiran ve benzerleri) % 0.1 lik solüsyonu cerrahi malzeme dezenfeksiyonunda. % lik solüsyonu cilt ve mukoza üzerine antiseptik olarak uygulanır. % lik solüsyon sert lenslerin dezenfeksiyonu için batırma solüsyonu olarak kullanılır. 1: : konsantrasyondaki solüsyonu mesane, vajina ve diğer vücut boşluklarının ve konjiktiva kesesinin irrigasyonunda kullanılır Ciltte bakteri sayısını azaltarak terin bozulmasını engellediği için deodorant müstahzarların yapısına da girer

Klorheksidin Hem


gram (+) hem de gram (-) bakterileri öldürür. Ağız yıkama suyu olarak kullanıldığında etkisi 7 saat sürer. Köpük gideren özel bir sulu taşıyıcıdaki % 4 lük solüsyonu yara ve cilt antisepsisi, el antisepsisi için hastanelerde sık kullanılır. Ayrıca eli sabunla yıkadıktan sonra durulamak için % 70 lik izopropilalkol içinde % 0.5 lik solüsyonu yapılmıştır Mesane ve vajina irrigasyonu, yanık yaralarının tedavisi ve periton diyalizi yapılanlarda oluşan peritonitin tedavisinde kullanılabilir.

Setilpiridinyum klörür


% 0.05 veya 0.1 lik solüsyon şeklinde cilt solüsyonu, veya ağız yıkama suyu yada pastil şeklinde kullanılır. Ağıza uygulandığında dişlerde plak oluşmasını azaltır. Diş ve gingivalara yapılan müdahalelerde ağız florasının bakteriyemiye neden olmasını önler. Aleksidin Diş hekimliğinde oral antiseptik olarak. Dişlerde bakteri plaklarını yok etmek amacıyla kullanılır. Setrimid Seyreltilmiş solüsyon halinde cilt ve yara bakımında, şampuan şeklinde seboreik kepeğin engellenmesinde kullanılır.

METAL BİLEŞİKLERİ


Cıva, gümüş, çinko bileşikleri jermisid etki gösterdiklerinden antiseptik olarak kullanılırlar. Cıva bileşikleri Organik cıva bileşikleri tercih edilir bunlar: - Merbromin - Timerosal sodyum Cilt üzerine uygulandığında tentürdiyot gibi yanma yapmaz.Bunlar ülkemizde amerikan tentürdiyotu olarak isimlendirilmişlerdir. Klorlu ve iyotlu antiseptiklere göre etkileri çok zayıftır. Ciltte allerji yapabilirler.

Gümüş bileşikleri


Bakterisid etki gösterirler. Suda fazla çözünen ve fazla iyonize olan gümüş bileşikleri astrenjan etki gösterirler. Metalik gümüş ve benzeri maddelerin bu jermisid etkilerine özel olarak “oligodinamik” etki denir. Gümüş nitrat Yenidoğanda gonokokların neden olduğu oftalmia neonatorumu önlemek için göze %1’lik gümüş nitrat solüsyonu damlatılır. % 0.5’lik solüsyonu geniş yanıkların tedavisinde kullanılır. Geniş yüzey alanlı yanıkların tedavisinde hipokloremi ve hiponatremi oluşabilir.

Gümüş sülfadiazin


Yanık tedavisinde kullanılır. İçerdiği gümüşü yavaş yavaş salıverdiği için astrenjan etki yapmaz. Belirgin ve hızlı Cl ve Na kaybı yapmaz. Gümüş nitratın aksine leke yapmaz 2. ve 3. derece geniş yanık olgularında yara sepsisini önlemek ve yarayı tedavi etmek için lokal olarak kullanılır. Yanık sepsisinden sıklıkla sorumlu olan P. Aeriginosa ve S. Aureusa karşı etkilidir. Diğer gram pozitif ve negatif bakterilere ve maya mantarlarına karşı da öldürücüdür.

Gümüşün proteinlerle kompleks şeklindeki bileşikleri


Gümüş vitellinat Gümüş proteinat Kolloid gümüş Yukarıdaki süspansiyonlar göz, burun, boğaz ve diğer vücut boşluklarında antiseptik amaçlı kullanılırlar.

Çinko tuzları Çinko sülfat


Zayıf bakterisid ve fungisid etki gösterir. %0.1-1’lik solüsyonu göz, ve %4-5 lik solüsyonu cilt antiseptiği olarak kullanılır. Nedbeleşmeyi çabuklaştırdığı söylenmektedir. Çinko oksit Suda erimez, pudra pomat veya macun şeklinde cilt antiseptiği olarak kullanılır. % 98 çinko oksit + az demir = kalamin losyon cilt antiseptiği olarak kullanılır.

Antiseptik olarak kullanılan organik asitler

DİĞER ANTİSEPTİKLER


Antiseptik olarak kullanılan organik asitler

Borik asit:


Ciltten özellikle yaradan nisbeten kolay absorbe olur. Fazlaca absorbe edilirse nörotoksik ve nefrotoksik olabilir. Bebeklerde kullanılmamalı. Kozmetikler içinde % 3 den, pudrada % 5’den fazlasına izin verilmez

Salisilik asit:


Keratolitik etkisi de vardır. Benzoik asit Asetik asit Yukarıdaki asitlerin etkinlikleri nisbeten düşük olduğu için günümüzde antiseptik olarak pek kullanılmazlar.

Antiseptik etkili boya maddeleri
Akridin boyaları: Rivanol ve aminakrin hidroklörür. Rivanol sarı renklidir. solüsyon ve merhem şeklinde cilt antiseptiği olarak kullanılır. Güçlü bakterisid etkilidirler. Aminakrin hidroklörür bakterisid+trikomonasid etkilidir.
Kükürt Sodyum tiyosülfat: elementel kükürt salıverir zayıf antiseptik etki gösterir. Fungisid ve uyuza karşı etkilidir. Solüsyon halinde kullanılır. Kükürt: pudra sabun pomat halinde kullanılır.
İhtamol: bitümlü şist minerallerinin (organik ve mineral yapıyı beraberce içeren) distilatının sülfonlanıp amonyak ile nötralize edilmesi ile elde edilir. Zayıf antiseptik etkilidir.

Buhar fazı (“vapor phase”) dezenfektanları
Etilen oksit Propilen oksit β-propiolakton Gaz veya buhar halinde uygulanırlar güçlü bakterisid, mikobakterisid, sporisid, fungisid ve virusid etkileri vardır. Ozon: aminoasitlerin DNA ve RNA yapısını bozarak bakterisid, virüsid ve sporisid etkinlik gösterir.

EKTOPARAZİTLERE KARŞI KULLANILAN İLAÇLAR


Ektoparazitler
insan yada hayvanların cildi üzerinde veya içinde yaşayan ve besinini yerleştiği konaktan sağlayan organizmalardır. Yerleştikleri cilt bölgesinde dermatite neden olmaları yanında bir çok bakteriyel, spiroketal, viral, riketsiyal, helmintik ve protozoal hastalıklarda taşıyıcı rolü oynarlar. Hayvanlarda ve insanlarda yerleşen bir çok ektoparazit türünden ikisi insanlarda ciddi rahatsızlıklara yol açar. Sarcoptes scabiei→ uyuza (scabies), Pediculus →bitlenmeye (pediculosis) neden olur.
  • Uyuza karşı kullanılan ilaçlara skabisid veya akarisid denir.
  • Pediculus Humanus Capitis Pediculus humanus corporis
  • Baş biti Pediculus humanus corporis Vücut biti Phthirus pubis Kasık biti bitlenmeye karşı kullanılan ilaçlara ise pedikülisid denir.
Uyuz insan cildi içine tünel açarak yerleşir ve orada üremeye başlar
Uyuz insan cildi içine tünel açarak yerleşir ve orada üremeye başlar. Uyuz hastalığı dünyanın bir çok yerinde görülür, savaşlar ve göçler epidemilere neden olur. Bit infeksiyonları da dünyanın bir çok yerinde görülebilir ve uyuzda olduğu gibi bazı etkenler epidemilere neden olur. Her iki hastalık da yakın temasla geçer. Hasta ile birlikte yakınlarının da tedavisi gereklidir. İlaç tedavisi yanında hasta ve yakınlarının çamaşırları ile kullandığı tarak ve benzer eşyalarının da dezenfeksiyonu gerekir.

SKABİSİD VE PEDİKÜLİSİD İLAÇLAR


LİNDAN: Uzun yıllar uyuz ve bit tedavisinde ilk tercih olarak kullanılmıştır. Daha az toksik ilaçların çıkmasıyla terkedilmiştir.

PİRETRİNLER: Parazitte nörotoksik etki yapar. Yumurtalara etkilidir. Preparatlar başa veya pubise lokal uygulanır. 10 dk sonra yıkanır, 1 hafta sonra bir uygulama daha yapılır. Gebelerde ve süt veren kadınlarda kullanılabilir.

PERMETRİN:
Skabisid ve pedikülisid olarak kullanılan ilaçlar arasında en etkili tedaviye olanak vermektedir. Pedikülisid olarak %1’lik losyon veya şampuan, - Bit tedavisinde permetrin şampuan veya losyonu infekte bölgeye 10 dk süreyle temasta bırakılır, daha sonra yıkanır. Skabisid olarak %5’lik krem veya losyon halinde kullanılır. - Uyuzda krem tüm vücuda sürülür, 8-12 saat sonra yıkanır. Yıkamadan sonra kalan ilacın etkisi 10 gün kadar devam eder, bu nedenle ilacın 1 kez kullanılması yeterlidir.

SUMİTRİN ve DELTAMETRİN:
Permetrin gibi sentetik olarak yapılan pretroidlerdir. Sumitrinin etki gücü permetrinden daha fazladır. Baş ve pubis bitine karşı kullanılır.

MALATİYON:
Pedikülisid etkisi lindan ve permetrinden fazladır, ayrıca bit yumurtalarını da öldürür. Yumurtalara karşı diğer ilaçlar arasında en etkili olanıdır, ancak kötü kokulu olması ve ilaç uygulama süresinin uzun sürmesi diğer ilaçlara göre kullanımını kısıtlar. Krotamiton, benzil benzoat, kükürt ve ivermektin bu amaçla kullanılan diğer ilaçlardır. Wilkinson pomadı: Ardıç katranı ve kükürt içerir. Toksisitesinin az olması nedeniyle bebek, çocuk ve gebelerde tercih edilir.

Dr. R. Nalan Tiftik
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

18 Mayıs 2017 / merve MMM Cevaplanmış
18 Mayıs 2017 / Misafir Cevaplanmış
18 Mayıs 2017 / Misafir Tıp Bilimleri