Arama

Helen Keller

Güncelleme: 4 Ocak 2018 Gösterim: 20.047 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
4 Ocak 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Keller, Helen (Adams)

Ad:  keller helen.JPG
Gösterim: 724
Boyut:  18.3 KB

(d. 27 Haziran 1880, Tuscumbia, Alabama - ö. 1 Haziran 1968, Westport, Connecticut, ABD),
Sponsorlu Bağlantılar
kör ve sağır kişilerin eğitiminde önemli bir örnek olarak tanınan ABD’li yazar ve eğitimci.

Ağır bir hastalık sonucu 19 aylıkken kör ve sağır oldu; bir süre sonra da konuşma yetisini yitirdi. Altı yaşlarındayken ailesi, eğitimiyle ilgili olarak Alexander Graham
Bell’e danıştı ve Mart 1887’de Anne Mansfield Sullivan (es Macy), Helen’in eğitimini üstlendi. Önceleri kör olan, ama gördüğü tedavi sonucu kısmen iyileşen Sullivan, o zamanlar 20 yaşındaydı ve Boston'daki Perkins Körler Ökulu’nu bitirmişti. Sağır dilsiz alfabesindeki kabartıları Helen’in avucunun içine bastırarak bir ay içinde ona nesnelerin adlarını öğretmeye başladı. Daha sonra Helen, titreşimleri duymak amacıyla parmaklarını Sullivan’ın gırtlağına koyarak konuşmayı da öğrendi. Gerek Sulli- van’dan gördüğü aralıksız eğitim, gerekse Boston’daki Horace Mann Sağırlar Okulu ile New York kentindeki Wright-Humason Konuşma Okulu’nda aldığı dersler sonucunda, Braille alfabesiyle okuyup yazmaya başladı ve zamanla olağan eğitim programını başarıyla izleyebilecek duruma geldi.

Dersleri, Sullivan’ın eline “yazması” yoluyla izleyerek 1904’te, Cambridge’deki (Massachusetts) Radcliffe College'ı üstün başarı derecesiyle bitirdi.
Daha sonra bütün zamanını sağır ve körlere destek sağlamaya adadı. Sesi genellikle anlaşılmaz olduğundan bir çevirmenin yardımıyla konuşmalar yaparak dünyayı dolaştı ve benzer sakatlıkları olan kişiler için eğitim olanaklarını artırmaya çalıştı. Yazdığı pek çok kitap arasında The Story of My Life (1902; Karanlığın içinden, 1965), Teacher: Anne Sullivan Macy (1955; Öğretmenim Anne Sullivan Macy) ve Helen Keller s Journal (1938; Helen Keller'ın Günlüğü) sayılabilir. Sullivan ile Keller’ın öyküsünü anlatan Oscar ödüllü The Miracle Wor- ker (1962; Karanlığın İçinden) filmi ise, William Gibson’un aynı adlı oyununa (1959) dayanır.

kaynak: Ana Britannica

Son düzenleyen Safi; 4 Ocak 2018 03:59
Biyografi Konusu: Helen Keller nereli hayatı kimdir.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Ekim 2008       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Helen KELLER

Ad:  hellen_keller_2.jpg
Gösterim: 984
Boyut:  34.1 KB

(1880–1968)

Sponsorlu Bağlantılar
ABD'li yazar ve eğitimci Helen Keller kör ve sağırdı.

Ne var ki, örnek bir mücadele vererek özürlüle­rin yararına çalışmalar yaptı.
Helen Keller Alabama'da, Tuscumbia'da doğdu. Doğduğunda normal ve sağlıklı bir bebekti. 19 aylıkken geçirdiği ağır bir hasta­lıktan sonra kör ve sağır kaldı. Çok geçmeden konuşma yetisini de yitirdi.

Altı yaşına geldiğinde 20 yaşında Anne Sullivan adında bir öğretmenle çalışmaya başladı. Sullivan da görme özürlüydü ama bütünüyle kör değildi. Boston'daki Perkins Körler Okulu'nda öğrenim görmüştü. Burada öğrendiği yöntemleri Helen Keller'in işitme özrünü de göz önünde bulundurarak uygula­mayı denedi. Sullivan, Helen'e ilk dersinde bir bebek getirdi ve b-e-b-e-k sözcüğünün harflerini parmaklarıyla çocuğun avucuna yazdı. Helen bu yeni oyunu sevdi ve dokun­mayla kısa zamanda birçok sözcük öğrendi. Çok geçmeden hemen her şeyin adını öğren­mişti. Ayrıca ses titreşimlerini duymak ama­cıyla Sullivan'ın gırtlağına parmaklarını koya­rak konuşmayı da öğrendi.

1890'da Helen, Sullivan'la birlikte Boston' daki Horace Mann Sağırlar Okulu'na gitti. Burada Braille alfabesiyle okumayı öğrendi. Olağanüstü bir zekâsı olduğundan, okullarda uygulanan programla­rı hiçbir güçlük çekmeden izleyebiliyordu. Daha sonra Massachusetts, Cambridge'deki Radcliffe Koleji'ne gitti. Anne Sullivan ders­lerde Keller'in yanına oturuyor ve anlatılanla­rı onun avucuna yazıyordu. Helen 1904'te üstün başarıyla okulu bitirdi.

Ad:  Helen_Keller.jpg
Gösterim: 1141
Boyut:  70.6 KB

Körlerin sorunlarıyla ilgilenmek Helen Keller'in yaşamının başlıca amacıydı. Çocuk­luk yıllarını Karanlığın İçinden (The Story of My Life; 1902) adlı özyaşam öyküsünde anlat­tı. Bu kitapta okumayı, yazmayı ve konuşma­yı öğrenirken karşılaştığı sorunları ve Anne Sullivan ile aralarındaki olağanüstü ilişkiyi di­le getirdi. 1959'da William Gibson'un bu kita­ba dayanarak yazdığı oyun 1960'ta Pulitzer Ödülü'nü kazandı.
Helen Keller'in yazdığı diğer kitaplar şöyledir:
  • The World I Live in (1908; "Ya­şadığım Dünya")
  • Out of the Dark (1913; "Karanlıktan Kurtuluş")
  • Helen Keller's Jour­nal (1938; "Helen Keller'in Günlüğü")
  • Let Us Have Faith (1940; "İnançlı Olalım")
Sağır ve körlere destek sağlamak amacıyla dünyayı dolaşan Helen Keller, körlere yardım etmek isteyen insanlara büyük bir istekle konferanslar veriyordu. Ne var ki, konuşması iyi anlaşılmadığından bir çevirmenin yardımı gerekiyordu. Yaşamının son yıllarını Connecticut'ta okuyup yazarak ve her gün gelen bir­çok mektubu yanıtlayarak geçirdi. 1964'te, ölümünden dört yıl önce, ABD'nin en büyük ödüllerinden biri olan Özgürlük Madalyası'nı aldı.
MsXLabs.org & Temel Britannica

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 4 Ocak 2018 03:42
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
20 Ağustos 2012       Mesaj #3
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
Helen Keller
(1880 Tuscumbia/Alabama-1968 Westport/Connecticut)
Amerikalı pedagog.

On dokuz aylıkken geçirdiği bir hastalık sonucu kör, sağır ve dilsiz oldu. Yedi yaşındayken eğitimini üstlenen Anne Mansfield Sullivan adlı pedagogdan sağır-dilsizler için kullanılan yöntemle düşüncelerini belirtmeyi, yazmayı ve konuşmayı, daha sonra da beş yabancı dil öğrendi; 1904 yılında Radeliffe College'dan mezun oldu. Çeşitli yerlerde konferanslar verdi ve Körler Vakfı'nın gelişmesine katkıda bulundu. Öğrenimini tamamladıktan sonra akademik kariyerini yaptı.

Başlıca yapıtları:
  • "The Story of My Life" (Hayatımın Hikâyesi, 1902).
  • "The World I live in" (İçinde Yaşadığım Dünya, 1908),
  • "Out of the Dark" (Karanlığın Dışında, 1913),
  • "My Religion" (Dinim, 1927),
  • "Let Us Have Faith" (Bırakınız Güvenelim, 1940).
MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
Son düzenleyen Safi; 4 Ocak 2018 03:43
In science we trust.
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
4 Ocak 2018       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

HELEN KELLER (1880–1968)

Ad:  helen-keller.jpg
Gösterim: 1239
Boyut:  20.1 KB

Renklerden ve seslerden mahrum Bir çocuk

Tüm insanlık için insan beyninin ne büyük mucizeler yarattığının canlı örneğidir Helen Keler.
Helen Keller, 27 Haziran 1880 de Alabama'da, Tuscumbia'da dünyaya geldi. Doğduğunda normal ve sağlıklı bir bebekti. Ancak henüz 19 aylıkken geçirdiği birkaç gün süren yüksek ateşli bir hastalık sonucunda görme, işitme ve konuşma yeteneklerini kaybetti. [2]

İnsanı âdeta bir kara kuyuya hapseden bu rahatsızlık dış dünyayla bağlantısını kopardı. Bir buçuk yaşını henüz doldurmuşken böyle bir güçlükle karşılaşan küçük kızın konuşmayı öğrenmesi elbette çok zordu. Birtakım hırıltılar çıkarıyordu sadece. Durup dururken öfke nöbetlerine giriyor, tabakları kırıp döküyor ve odada kendisiyle birlikte olanlara saldırmaya başlıyordu. Birkaç doktor kendisine zihinsel olarak hasta teşhisi koydu. Ömür boyu bir akıl hastanesinde kalması öneriliyordu Helen'in. Ailesi ise kızlarının zihinsel olarak hasta olduğunu hiçbir zaman kabul etmedi.

Küçük kız beş yaşından sonra kendisinin diğer insanlardan farklı olduğunu anlamaya başladı. Düşünebildiği, hissedebildiği hâlde görememek, duyamamak ve konuşamamak onu çileden çıkarıyor, kendisine dayanılmaz acılar veriyordu. Sağı solu tekmeliyor, çığlık atıyor, kendisine yaklaşanları ısırıyordu.

Öğretmeniyle yeniden doğdu.

3 Mart 1887 de küçük kız yeniden doğdu adeta. Artık yedi yaşındaydı. Ailesi Helen'e özel öğretmenlik yapması için genç bir bayan eğitmen tuttu: Anne Sullivan.
Sullivan da görme özürlüydü ama bütünüyle kör değildi.

Anne Sullivan anne ve babasını kaybetmiş ve kimsesizler yurdunda büyümüştü. Beş yaşında görme yetisini büyük ölçüde yitirmişti; Boston'daki Perkins Körler Okulunda öğrenim görmüştü, daha sonra geçirdiği iki operasyon sonucu normal baskıda hazırlanmış bir kitabı okuyabilecek kadar görebiliyordu.
Burada öğrendiği yöntemleri Helen Keller'in işitme özrünü de göz önünde bulundurarak uygula­mayı denedi.

Helen'in elini akan musluğun altına tuttu ve avucunun içine İngilizce “su” sözünün harflerini yazdı. [3]

İşte bu andan sonra müthiş bir gelişme başladı. Helen bir elinde hissettiği serin suyla diğer elinde hissettiği parmakların yazdığı "su" sözcüğünü ilişkilendirebilmişti. Ansızın ortaya çıkan bu kıvılcımla dünyanın kapıları küçük kıza ardına kadar açıldı. Hocasından eline geçirdiği her şeyin adını avucuna yazmasını istiyordu. Artık sözcükleri ve yazılımlarını büyük bir hız ve hevesle öğrenebiliyordu.

Başka bir gün bir bebek getirdi ve “bebek” anlamına gelen “doll” sözcüğünün harflerini parmaklarıyla Helen”in avucuna yazdı. Helen de avcunun içine yazılan harfleri Sullivan avuçlarının içine yazdı. Böylece Anne Sullivan”ın öğrettiği sözcükleri öğrenip öğrenmediği anlaşılıyordu.

Helen bu çalışmaları çok sevdi ve dokun­mayla kısa zamanda birçok sözcük öğrendi. Çok geçmeden hemen her şeyin adını öğren­mişti.

Bu arada Anne Sullivan konuşurken, ses titreşimlerini duyması ama­cıyla gırtlağına parmaklarını koya­rak sesleri hissetmesini ve kendinin de ses çıkartmasını sağlamaya çalıştı. Bu yolla da, zamanla heceleri ve kelimeleri nihayet konuşmayı da öğretmeye başladı.[4]

Helen Keller 1888'de Körler Enstitüsüne başvurdu. Burada Braille alfabesiyle okumayı öğrendi.[5]
1890'da artık konuşabiliyordu. Helen, Sullivan'la birlikte Boston' daki Horace Mann Sağırlar Okulu'na gitti. Olağanüstü bir zekâsı olduğundan, okullarda uygulanan programla­rı hiçbir güçlük çekmeden izleyebiliyordu.

Daha sonra Massachusetts, Cambridge'deki Radcliffe Kolejine gitti. Anne Sullivan ders­lerde Keller'in yanına oturuyor ve anlatılanla­rı onun avucuna yazıyordu. Helen 1904'te üstün başarıyla okulu bitirdi. Yalnız okulu bitirmemiş Almanca, Lâtince, Rusça ve Fransızca da öğrenmişti. Pedagoji eğitimi almıştı.

24 yaşına geldiğinde o artık üniversiteden mezun ilk sağır ve kör kişiydi. Mücadelesini "Her şey su ile Başladı" isimli kitabında anlattı. Parmak uçlarıyla tanıdığı yaşamı bizden daha iyi tanıdı.

H. Keller ışık ve sesten mahrum bir duyu hayatına sahipti; ama diğer algıları öyle güçlüydü ki karşısındaki insanın kişiliğini bile tartabilirdi. Kendisine gece ve gündüzü nasıl ayırt ettiği sorulduğunda şöyle cevap vermişti: gündüz hava ve kokular daha hafiftir.

Mark Twain 19. yy. ın iki büyük kişisinden biri olarak tanımladığı Keller'in örnek yaşamı 1968'de sona erdi. Helen Keller hayatı parmak uçlarıyla tanımıştı; ama hayat hakkında bizden çok daha fazla şey biliyordu.

Körlerin sorunlarıyla ilgilenmek Helen Keller'in yaşamının başlıca amacıydı. Çocuk­luk yıllarını Karanlığın İçinden (The Story of My Life; 1902) adlı özyaşam öyküsünde anlat­tı. Bu kitapta okumayı, yazmayı ve konuşma­yı öğrenirken karşılaştığı sorunları ve Anne Sullivan ile aralarındaki olağanüstü ilişkiyi di­le getirdi. 1959'da William Gibson'un bu kita­ba dayanarak yazdığı oyun 1960'ta Pulitzer Ödülü'nü kazandı.

Sağır ve körlere destek sağlamak amacıyla dünyayı dolaşan Helen Keller, körlere yardım etmek isteyen insanlara büyük bir istekle konferanslar veriyordu. Ne var ki, konuşması iyi anlaşılmadığından bir çevirmenin yardımı gerekiyordu. Yaşamının son yıllarını Connecticut'ta okuyup yazarak ve her gün gelen bir­çok mektubu yanıtlayarak geçirdi. 1964'te, ölümünden dört yıl önce, ABD'nin en büyük ödüllerinden biri olan Özgürlük Madalyası'nı aldı.

Başlıca yapıtları:
"The Story of My Life" (Hayatımın Hikâyesi, 1902).
"The World I live in" (İçinde Yaşadığım Dünya, 1908),
"Out of the Dark" (Karanlığın Dışında, 1913),
"My Religion" (Dinim, 1927),
"Let Us Have Faith" (Bırakınız Güvenelim, 1940).

Değerlendirmem
Helen Keller”in çok zeki olması, yaşadığı problemlerden kurtulmak için güçlü bir enerji sarf etmesi ve bunun için öğrenme arzusu yanında azimli çalışması takdire şayandır.
Ancak takdir edilecek bir de Anne Sullivan var ki, kendi özürlü olmasına rağmen öğrendiğini öğretmeye transfer edecek kadar pedagojik zekâya sahiptir.
Helen Keller”in ve Anne Sullivan”ın müştereken pedagojiye kattıkları iki önemli şey vardır:
Birincisi, azim ve çabanın, öğrenme arzusunun insanları problemlerinden nasıl kurtulabileceklerinin muhteşem bir örneğidir.
İkincisi, Duyu organlarının öğrenmede ne kadar etkili olduğunun göstermiştir.
Bir şey daha var ki Helen”in anne ve basının tutumu, onu hasta kabul etmemeleri inancıdır ki onun moralini yüksek tutmalarıdır.
*****
[2] İşitme duyusunu kaybetmek, o zamana kadar işittiği seslerden başka sesleri işitemediği için ve ayrıca konuşma yaşında da olmadığı için “konuşma yeteneğini” kullanamaması yani konuşma yeteneğini de kaybetmesi demektir.
[3] Karanlığın İçinden adıyla çevrilen hayat hikâyesinde işitme yeteneğini kaybetmeden önce hatırında kalan tek sözcüğün “su” olduğunu belirtmiştir.
[4] Öyle görünüyor ki Anne Sullivan,
[5] Braille veya altı nokta alfabesi, kare üzerine tamamı 6 nokta olup bir noktadan başlayarak muhtelif kompozisyonlarda bütün harfleri ve rakamların yazı labildiği kabartma alfabedir. Bunun özel yazı makinesi vardır. Yazı parmaklarla izlenerek okunur.
Dr. Nusret Alperen
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

16 Haziran 2011 / Misafir Mitoloji
25 Kasım 2015 / estudiantes Sinema ww
15 Mart 2007 / MaKaLeLe Hayali Karakterler
9 Temmuz 2011 / Jumong Sinema ww
18 Mart 2013 / _EKSELANS_ Edebiyat ww