Arama

Okul Fobisi

Güncelleme: 7 Aralık 2016 Gösterim: 5.764 Cevap: 4
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
7 Aralık 2016       Mesaj #1
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Çocuklarda okul fobisi

Ad:  okulfobi2.jpg
Gösterim: 417
Boyut:  55.8 KB

Okul fobisi, genellikle 5-8 yaşları arasındaki çocuklarda görüldüğü gibi 11-14 yaşlarında da görülebilmektedir. Okul fobisi olan çocuklar, okula olan isteksizliklerini bedensel yakınmalarla dile getirir ve anne babalarını ikna etmeye çalışırlar. Bu bedensel yakınmalar çoğu zaman gerçekten olmaktadır ve okula gitme bahsi kapandığı zaman etkisi kaybolmaktadır.
Sponsorlu Bağlantılar

Okul fobisi olan çocukların mide bulantısı, karın ya da baş ağrısı şeklinde bedensel şikayetleri genellikle sabahları uyanır uyanmaz görülmekte okula gitmemelerine karar verildiği ise kendiliğinden kaybolmaktadır. Eğer çocuk öğleden sonra okula gidecekse bu şikâyetler öğleden sonra görülmektedir.

Okul fobisinin nedenleri


Her fobi okul fobisinde de kalıtımsal ve yapısal etkenlerden çok, psikolojik yaşantılar daha önemli yer tutmaktadır. Okul fobisi nedensiz gözükse de, korkuyu oluşturan bazı temel etkenler vardır. Bunların başında aşırı koruyucu aile tutumları gelmektedir.

Okul fobisi olan çocukların daha önceki yıllarında anneleri tarafından aşırı özen içinde büyütüldükleri görülmektedir. Bu tür anneler sürekli çocuklarını gözetir ve tüm isteklerini yerine getirirler. Çocuklarını gözlerinin önünden bir an olsun ayırmak istemeyen koruyucu anneler özellikle çocuklarının bedensel rahatsızlıklarıyla yakından ilgilidirler.

Aşırı koruma sonucu annelerine bağımlı hale gelen çocuklarda anneden ayrı kalma korkusu (Bunaltısı) okul fobisiyle yakından ilgilidir. Çocuk anneden ayrı kaldığında annesine ya da kendisine bir şeyler olacağı endişesi yaşar. Böyle bir durumda bedensel şikâyetlerde bulunan çocuk bazen hırçınlık nöbetlerine girer sürekli ağlayabilir.

Çocuğun okuldaki arkadaşları arasında pasif kalacağı ve başarılı olamayacağı gibi korkuları da okul fobisine neden olabilir. Çocuk kendisini derslerle ilgili konularda yetersiz görebilir. Bu durumda çocuk bu endişelerinin doğru olmadığına ikna edilmelidir.

Ayrılık endişesi, değişikliğe olan uyum güçlüğü ve sıkıntılar da okul fobisinin nedenlerinden sayılabileceği gibi anne ve babanın hastalığı ya da evde hırsızlık olması vb. nedenler de çocuğun evden uzaklaşmasını engelleyen etkenlerden olabilir.

Çocuklarında okul fobisi olan anne - babaya tavsiyeler


Çocuklarınızı daha okula başlamadan okul konusunda güzel şeylerden bahsedin ve onları okula özendirin. Bu konuda kendi okul yaşantılarınızdaki güzel örnekler de faydalı olabilir. Kesinlikle çocuğunuzu arkadaşlarıyla karşılaştırma gayretine girmeyin Ayrıca öğretmeniyle birlikte okul gezilerek okulun güzel yanları çocuğa anlatılarak okulun sevilmesine çalışılabilir.

Çocuğa içinde bulunduğu durumu anladığımız ve ona yardımcı olacağımız mesajı vermeliyiz. Çocuğa yönelik eleştiriye dayalı, aşağılayan, korkutan ve onu sindirmeye çalışan yaklaşımlar başarıya ulaşamayacağı gibi daha sonra oluşacak daha büyük sorunlara neden olabilir. Bazen bu tür yaklaşımlar başarıya ulaşmış gibi görünse de çocuklar üzerinde ileride sorun olabilecek olumsuz bir iz bırakabilmektedir.

Uzmanların çoğu, çocuğun okula dönmesinden önce sorunun nedenlerini anlamaya çalışmak ve endişelerini azaltmak amacıyla bir süre için psikoterapi yapılmasının faydalı olacağı görüşündedirler.

Okul fobisinde dikkat etmesi gerekenler


Bu tür bir sorunla karşı karşıya kalan ailelerin dikkat etmesi gereken hususları şöyle sıralayabiliriz:
  • Kendinizi çocuğunuzun yerine koyarak duyduğu kaygı ve endişeyi anlamaya çalışınız.
  • Çocuğunuzu okula gitme zorluğu nedeniyle cezalandırmayın, küçük düşürücü sözlerle aşağılamayın. Çocuğun bunaltısı ile oluşan belirtileri şımarıklık, ilgi çekme arzusu ya da sizi kızdırmak için yapılan davranışlar olarak yorumlamaktan kaçınınız.
  • Sabırlı, tutarlı ve kararlı bir tavır içinde olunuz. Sorunu görmezlikten gelmek ve bir sonraki yıla havale etmek sadece çözümü zorlaştırır.
  • Çocuğun fiziksel yakınmaları varsa kontrol etmek için doktora götürün.
  • Sınıf çalışmalarının zorluğundan, sıkıcılığından veya okul arkadaşları ve öğretmeni ile ilgili konulardan şikâyet ediyorsa okulu ziyaret edin.
  • Okula devam etme konusunda karalı davranın. Sabahları yakınmaya ve yavaş hareket etmeye devam etseler bile giyinmesine, servise binmesine yardımcı olun.
  • Okula devam etmesi ve muhalefet etmemesi karşılığında evde ya da okulda başka ayrıcalıklar vermek gibi bir takım ödüller sunun.
  • Bir kere bile olsa çocuğun kazanmasına izin verilirse sorunun daha kötüleşeceği unutulmamalıdır.
  • Çocuğunuzun size güvenmesi çok önemlidir. O derste iken veya oyuna dalmışken bırakıp ayrılmayınız. Bu işinizi daha da zorlaştıracaktır. Çocuğunuz gideceğiniz vakti bilmelidir.
  • Böyle bir sorun ile karşı karşıya iseniz okulunuzun Rehberlik Servisi’nden yardım isteyiniz. Rehberlik Servisi ve öğretmenlerimiz size yardımcı olacaklardır.
BAKINIZ Korku (Fobi) Nedir? Korku Hastalığı ve Fobik Bozukluklar Hakkında
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 7 Aralık 2016 20:24
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
7 Aralık 2016       Mesaj #2
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  okulfobi1.jpg
Gösterim: 271
Boyut:  30.0 KB

Okul fobisi


Okula başlayış ailenin yaşamında çocuğun konuşması ve yürümesi gibi önemli bir aşamadır. Okula başlama çocuk yönünden belli bir ruhsal olgunluğa ulaşmış olmayı gerektirir. Zihinsel gelişimi normal olan bir çocuk, ruhsal bakımdan evden kopabilme olgunluğunu da gösteremeye bilir. Böyle çocuklar için okula gidiş Öyle mutlu bir olay değildir. Okula yeni başlayan her çocuk için okulda öğretmen ve arkadaşlar başlangıçta onun duygusal olgunluğuna bağlı olarak az veya çok bir tehdit kay oluşturmaktadır. Okula başlama kaygılı ve güvensiz çocuklar üzerinde büyük bir psikolojik baskı yaratabilir. Okula yeni başlayan bazı çocuklarda kekemelik ve tiklerin görülmesi mümkündür.
Sponsorlu Bağlantılar

Okul korkusu kuvvetli bir endişe nedeniyle çocuğun okula gitmeyi reddetmesi yada bu konuda isteksiz görünmesidir. Okul korkusu olan çocuklar okula olan isteksizliklerini bedensel yakınmaları ile dite getirmeye çalışırlar. Bu çocukların mide bulantısı, karın yada baş ağrısı şeklindeki bedensel şikayetleri genellikle sabahları uyanır uyanmaz başlar, okula gitmelerine karar verilir verilmezde kaybolur. Acı çeken çocuk ya okuldan önce yada okuldan sonra doktora götürülmelidir. Onu okul saatlerinde götürmek okuldan kaçıp evde kalmak için cesarellendirebilir. Okul korkusu olan çocukların aileleri birbirlerine çok bağımlı ve biri ötekine , kendisine bir şeyler olacak korkusunu yaşayan bireylerdir. Çocuk evden uzaklaşıp okula geldiğinde annesine babasına veya kardeşlerine bir şey olacak kaygısını taşır. Çocuklar için düşünülebilecek en büyük korku ana babadan ayrı düşmek, yalnız kalma korkusudur. Eğer anne veya baba beni üzersen annesiz, babasız kalırsın yada benzeri sözler kullanırsa, her tehlikede sığındığı ailesinin kendisini bırakıp gitmesi olasılığı çocuğu sınırsız biçimde tedirgin eder. Bunun yanında oyun ve arkadaşlıktan uzak tutulmuş, dış etkenlerden etkilenmiş ( hırsızlık, kaza gibi olaylara şahit olma ), çocuğun ailesinin aşın koruyucu olması, ailenin beklentisinin yüksek olması gibi nedenler çocuk için okul korkusuna neden olan etmenlerdir.

Bedensel rahatsızlıkları hususunda fobili çocuğun şikayetlerine ölçülü ilgi göstermek gerekir. Endişeli bir annenin yoğun sempatisi, belirtileri sadece arttırır.Halbu ki dostça kesin ve cesaretlendirici müsaadesiz ve merhametsiz bir tavır çocuğa yardım edebilir. Samimi bir konuşma gerekli görülebilir.
Her şeyden önce çocuğun okuldan uzak kalmamasına önem verilmelidir. Çocuk derse girmese bile okul bahçesinde bulunmalıdır. Evde kalış uzadıkça okula dönüş o ölçüde güçleşir. Çocuğa soğukkanlı bir tutum ile yaklaşılmalıdır. Korkutmalar, dayaklar, geri tepmeler, alttan almalar da etkisiz kalır. Çocuğun sıkıntıları ilk günleri artar gibi olsa da sonraları yatışır. Her türlü öğretim de olduğu gibi çocuğa neden burada olduğunun uygun bir dille anlatılması gerekir. Çocuk okula gidiş sebebini öğrenmelidir. Önce hata yapmasına müsaade etmek daha sonra bunun için onu cezalandırmaktan ziyade davranışlarının sonuçlarından çocuğu haberdar etmek tercih edilir. Çocuğun hatasını önlemek onu bu yüzden cezalandırmaktan daha olumlu sonuçlar verir. Çocuğa okulu yeniden tanıtma ve özendirme girişimleri yaralı olacaktır. Öğretmenin sıcak ilgisi, eğlenip oynayacak ortamın varlığı çocuğun kısa bir süre içinde gevşeyip rahatlamasına yardım eder. Bu çocukların girdikleri bu yeni ortama uyabilmeleri ve kendilerini güvenlik içinde hissedebilmeleri için kendilerine güven sağlayıcı birine ihtiyaçları vardır. Küçük çocuklara okulda bu güveni en iyi verebilecek kimse öğretmenleridir. Öğretmen onun gözünde güçlü ve önemlidir. Eğer öğretmen ulaşılmaz bir otorite ise hemen her çocuk için bîr tehlike oluşturur.

Yukarıda belirtilen çalışmalar yapıldığı takdirde öğrencinin durumunda düzelme olacağı düşünülmektedir. Bütün alınan tedbirlere rağmen durumunda halen bir düzelme görülmediği takdirde bir uzman kuruluşa götürülmesinde fayda vardır.

"KARNIM AGIRIYOR, OKULA GİTMESEM OLMAZ MI?"

Okul çocuğun hayatındaki önemli bir başlangıçtır.
Çocuğun ev dışındaki dünyaya ilk adımıdır. Bu yeni başlangıcı hem çocuklar hem de ebeveynleri büyük hevesle karşılarlar.
Çünkü okul, çocuk için farklı olan birçok etkinliği gerçekleştiği, birçok konuda merakını giderdiği yerdir. Aynı zamanda yeni arkadaşlar edinme, farklı şeyler öğrenmek, farklı çevreye girmektir. Anne baba için ise çocuklarının büyüyor olması nedeni ile gurur verici bir olaydır.
Fakat madalyonun birde diğer yüzü vardır.
O ana kadar ailesini özellikle oyundan her kafasını kaldırdığın da karşısında bulduğu annesini (veya çocuğa bakan kişiyi) görmeyecektir. Bununla birlikte daha önce deneyimlemediği bir çevreye anne babası olmaksızın giriyor olmak çocukta ciddi bir kaygı ve panik halini de yaratabilmektedir.
Okul fobisi; okul çağına gelmiş çocuğun, okula gitmek istememesi ve dolaylı davranışlarla direnç göstermesidir. Bu süreçteki her çocuk okula isteksizliğini bazı tipik bedensel yakınmalarla sergiler. Okulla gidiş saatlerine yakın gözlenen daha sonra kendiliğinden yok olan mide bulantıları, baş-karın ağrıları, mide krampları, titreme, hırçınlık, huysuzluk, ağlama nöbetleri, uykusuzluk bu çocukların tipik davranışlarıdır. Bu yolla da ebeveynlerini okula gitmeme konusunda ikna etmeye çalışırlar.

Çocuğun hayata yeni başladığı yıllarda ebeveyn sevgisi ile özgüven, öz denetim ve çabaya yönelik davranışların gelişimi arasında yakın bir ilişki vardır. Bu kavramların gelişimini sağlayan anne babadan ayrılmak çocuk için çok büyük bir olaydır. Dolayısıyla okul fobisinin özünde yatan sebep ebeveynlerinden ayrılma korkusudur. Bunu destekleyen durum ise ebeveynlerin erken çocukluk dönemindeki aşırı koruyucu - baskıcı tutumlarıdır. Bu tutumdaki ebeveynler çocuklarını memnun etme çabası içinde olduklarından, onların sorumluluk alma bilincini geciktirirler. Çocuklarını sürekli gözlerinin önünde tutarlar. Bu nedenle de çocuklarının arkadaş deneyimi yok denecek kadar azalır. Aşırı koruyucu - baskıcı tutumda yetiştirilen çocuklar başarı kaygısı olan, uslu, uyumlu, aşırı onay bekleyen, bağımlı kişilik özellikleri sergiler. Okul fobisi yaşayan çocuklar özellikle annelerine çok bağımlıdır.

Evet şu anda çocuğumuz belki daha okul çağına gelmemiştir. Belki böyle bir sorunu çocuğumuzla yaşamadan bu dönemleri geçmişizdir. Belki de çocuğumuz yoktur.
Fakat şu anda var olan gerçek şudur: Bir süre sonra bu durumu bizimde yaşama ihtimalimiz veya yaşayan birilerine şahit olma ihtimalimiz.
Ön görülebilecek olumsuzlukları yaşamak mı? Yoksa önlem almak mı? Tabiî ki önlem almak öyle değil mi?
Susamadan önce kuyu kazın. 'Çin Atasözü'
O halde, bizlerde susamadan önce kuyuyu kazmalıyız.

Çocukta Okul Fobisini Önlemek İçin Yapmamız Gerekenler;
  • Öncelikle okul öncesi dönemde çocuklarımızın bizi taklit ederek bir şeyler öğrendiğini aklımızdan çıkarmamalıyız. Çocuklarımızın olduğu ortamlarda her hangi bir nesne veya olayla ilgili korkularımızı dile getirmemeliyiz. Çünkü korku taklit yoluyla edinilebilecek bir durumdur.
  • Aşırı koruyucu- baskıcı tutumlar da bulunmamalıyız. Evi içi etkinliklerde onlara yapabilecekleri ölçüsünde küçük sorumluluklar vermeliyiz. ( çiçekleri sulamak, hayvan beslemek, masadan kendi yemek tabağını kaldırmak gibi)
  • Aile de hastalık, sosyo-ekonomik kriz, kardeş doğuşu, göç, okul veya öğretmen değişikliği gibi kritik durumlara çocukları önceden hazırlamalıyız.
  • Okulla ilgili önceden bir ön deneyim oluşturmalıyız. Eğer mümkünse gideceği eşdeğer okullardan birine götürmeliyiz.
  • Erken çocukluk döneminde çocuğun öz bakım ile ilgili becerileri kazanmalarını sağlamalıyız. Yani çorabını biz giydirmeyeceğiz. Onun giymesine yardımcı olacağız. Kendi başına bir şeyler başarıyor olmak, çocukta güven duygusunu destekleyecek bir süreçtir.
  • Okul çağına kadar çocuğumuzun tuvalet eğitimini tamamlamasını sağlamalıyız.
  • Kendi akranları ile etkileşim sürecine girebileceği ortamlar oluşturmalıyız.
  • Okulla ilgili çocuk öyküleri okuyarak, öykü canlandırma çalışmaları yapabiliriz.
Okul fobisini çözmek için yapmamız gerekenler;
  • Okula gitmediğinden dolayı çocuğu suçlamaktan kaçınılmalıyız. Onu asla gitmesi konusunda zorlamamalıyız, sabırlı davranmalıyız.
  • "Korkuyorum" derse "Ne var bundan korkacak" diye karşı çıkmak yerine "Demek korkuyorsun" diyerek sarılmalıyız. Bakın işte o zaman hem korkusunu anlattığını hem de onu yenme şansının arttığını göreceğiz.
  • Ona bu durumun birçok çocukta görüldüğünü, bunun geçici bir durum olduğunu anlatmalıyız.
  • Çocuğumuza okula gitmenin avantajlarını vurgulamalıyız; okulda yeni arkadaşlar edinebileceğini, arkadaşları ile çok keyifli vakit geçirebileceğini, eğlenirken yeni şeyler öğrenebileceğini anlatmalıyız.
  • Kendi çocukluğumuzda okula ilk başlangıçta yaşadığınız kaygıları ve pozitif deneyimleri paylaşabiliriz.
  • Okul konusunda resimli bir öykü okuyabiliriz; öyküdeki kahramanın okul deneyimlerini öğrenmek onu yüreklendirecektir.
  • Eğer mümkünse ilk günler de okula gidiş ve okuldan dönüşlerde biz anne veya baba olarak eşlik etmeliyiz. Daha sonraki sürede birlikte belirlediğimiz saatlerde onu okulunda ziyaret edebiliriz.
  • Çocuğun korkuları beden diliyle ifade ettiğini unutmayın (karın ağrısı gibi), fizik sağlığı ile ilgili temel kontrolleri yaparak (ateşini ölçmek gibi) ona güven vermeliyiz, sağlığı yerinde ise okula götürmeliyiz. Sınıfa girmese dahi her gün düzenli olarak okula götürmeliyiz. Öbür türlü istemeden korkusunu desteklemiş oluruz.
  • Çocuğumuzu bizden ayrı güvenli ortamlarda vakit geçirmeye teşvik etmeliyiz. Arkadaşlık ve oyun alışkanlıklarını geliştirme konusunda desteklemeliyiz.
Sondan Önce;
Okul fobisi kız ve erkek çocuklarını eşit şekilde etkiler. Bu fobi sıklıkla ilkokul döneminde görülmesine rağmen ortaokula veya lise yıllarında da oluşabilmektedir. Farklı çevre giriyor olmak bunun için uyarıcı etkenlerdendir. Okul çağının ilk yıllarında bu sorun ebeveyn - çocuk - öğretmen işbirliği ile çözülebilmektedir. Fakat ileriki yaşlarda oluşmuş okul fobisi çözümlerinde mutlaka uzmandan destek almalıyız. Çünkü her çocuğun bireysel süreçleri farklılık göstermektedir. Bireysel süreçlerdeki detayları ebeveyn olarak göremeyebiliriz. Sağlıklı bir gelişim ancak uzman kişiler tarafından ailelerin yönlendirilmesi ile mümkün olacaktır.
Sözün Özü; Çocuklarımızı insan olarak başarılı kılacak şeyler onlar için ne yaptığımız değil, onlara kendileri için neler yapmayı öğrettiğimizdir.
Bütün çocukların gelecekte kendilerini gerçekleştirebilen bireyler olması dileğiyle...
Son düzenleyen Safi; 7 Aralık 2016 20:24
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
7 Aralık 2016       Mesaj #3
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Okul Fobisi’ni Tetikleyen Unsurlar:


  • Anne – Baba arasında yaşanan sorunlar, özellikle babanın anneye şiddet uygulaması durumlarında çocuk annenin yanında kalmak isteyebilir.
  • Ailede karşılaşılan hastalık, göç, ölüm, sosyo – ekonomik değişiklikler
  • Okul, öğretmen değişikliği
  • Okuldan tatil ya da farklı nedenlerle uzak kalma
  • Okulda çocuğun öğretmeni ile sorun yaşaması, diğer çocuklar tarafından şiddet görmesi
  • Çocuğun cinsel taciz, istismara maruz kalması
  • Performans kaygısı: Çocuğun kendi potansiyelinden yüksek başarı beklemesi, anne – babaların, öğretmenlerin mükemmeliyetçi tutumları

Okul Fobisi Yaşayan Çocukların Temel Özellikleri


  • Endişe
  • Hassasiyet yoğunluğu
  • Duygusal yoğunluk
  • Çabuk etkilenme
  • Karşı tarafın duygularını fazla önemseme

Okul fobisi ve annenin rolü


okul fobisiÇocuk doğal gelişimi içerisinde psikolojik, fizyolojik, zihinsel gelişimi açısından 3 yaşa kadar anneye yapışık yaşar. Bu yapışıklık durumu 5 yaşa kadar çocuğun doğal bireyselleşme sürecini desteklemesi için anne, baba tarafından yavaş yavaş bağımsızlık davranışları desteklenmelidir. Eğer anne – baba çocuğun yapışık davranış eğilimlerini besler, onlar da çocuğa yapışık davranırlarsa, yetişkin kimliğinde dahi bireylerin anneye bağımlı oldukları gözlemlenebilir. Bu bağımlılık süreci mutlaka anne olması gerekmiyor, anneyi temsil eden baba, babaanne, anneanne de olabilir. Okul fobisi bu bağlamda “ayrılma kaygısı bozukluğu” dur. Tıpta buna “seperasyon anksiyetesi” denilmektedir.

Okul Fobisi Yaşayan Çocuğa Yaklaşım nasıl olmalıdır?


  • Okul fobisi yaşayan çocuk, şımarıklık yapıyor diye kınanırsa, eleştirilir, uyum sağlaması için zorlanırsa bu durum ona zarar verebilir. Kaygı durumunu çocuk elinde olmadan yaşamaktadır, en önemli yaklaşım ona karşı gösterilecek anlayıştır. Bu durum erken çözülmezse ileride yaşıtları ile geziye gidemez, herhangi bir etkinliğe katılamaz, başka bir evde kalamaz.
  • Yeni bir kardeş olması durumunda, çocuğa duyulan sevginin dengeli bir şekilde devam etmesi gerekir.
  • Anne – Baba öğretmenleriyle işbirliği içinde olarak çocuğun okulda güven ortamında olduğunu hissettirmelidir.
  • Çocuğun anne – baba dışında farklı ortamlarda kalabilmesi desteklenmelidir. İlk önce yakınlarında kalarak alıştırılmalı, daha sonra farklı ortamlarda anne – babasız bağımsız davranabileceği ortamlar hazırlanmalıdır.
  • Çocuk okula gitmek istemediği durumlarda okula gitmesi yönünde ikna edilmelidir. Gerekirse, anne, baba ile gitmelidir bir süre. Çocuğa verilen sözler tutulmalı ve tutarlı davranılmalıdır.
  • Okul fobisinin derecelerine göre çocuğun okula alışma süreci desteklenmelidir. Çocuk okula gidiyor, sınıfa girmiyorsa gerekirse kapıda anne ya da baba beklemelidir.
  • Okul fobisi olan bir çocuk, okula ilk başladığı yıllarda öğretmeni tarafından “bırakın okula alışsın” denildiğinde, bundan ciddi bir yara alabilir. Normal bir çocuk için bu ifade doğru olabilir, ancak okul fobisi olan bir çocuğun bu durum kaygısını tetikleyebilir. Bu yüzden tolerenslı ve sabırlı davranması gerekir öğretmenlerin. İlk etapta anneler sınıfa alınabilir, ikinci gün kapıda olmalarına izin verilebilir, daha sonra biraz daha uzakta bekletilebilinir.
  • Okul fobisi yaşayan çocuğa öğretmenin özel davranması, onun hassasiyetini dikkate alması gerekir. ” Ben özel davranamam hiçbir çocuğa” dememeli. Okul fobisi olan çocukla daha samimi bir iletişim kurmalı. “Bak kocaman oldun, anneni yanında getiriyorsun” gibi tutumlar gösterilmemeli.
  • Okul fobisi yaşayan çocuğun annesi, babası belki bazen günlerce okul kapısında bekleyebilir, çocuk bir gün mutlaka okula alışacaktır. Bu konuda okul öğretmenlerinin, idarecilerinin anlayışlı bir tutum sergilemesi gerekir.

Okul fobisinde panik – atak durumunun fiziksel belirtileri:


  • Kalp çarpıntısı
  • Ağız kuruluğu
  • Terleme, titreme
  • Uyuşma
  • Sık idrara çıkma
  • Bulantı, karın ağrısı
Okul fobisinde en zor vaka evden dışarı çıkamayan çocuktadır. 1 saat bile olsa çocuk mutlaka okula gitmeli, zamanla bu süre uzatılmalıdır. Çocuğun okula alıştırılması sistematik olarak geliştirilmelidir. Çocuk okula gittiğinde anne beklemesi gerekiyorsa bekleyecektir, kaçmayacaktır.
  • Çocuğa evde sürekli bu kaygı durumunu hatırlatan konuşmalar yapılmamalıdır.
  • Abartılmadan ödüllendirme yapılabilir. Her okula gittiği gün için bir artı verilir, 5 ya da 10 artısı olduğunda ödüllendirilir.
  • Öğretmen okul fobisi yaşayan çocuğun durumunu diğer çocuklara uygun bir dille anlatmalıdır.
  • Çocukla anne – babanın çocuğun duygularını anlayan bir iletişim ortamı sağlaması gerekir.
  • Psikiyatr desteği alındığında, ilaç takviyesi öneriliyorsa bu durum okul fobisini ileri seviyede kaygı bozukluğu olarak yaşayan çocuğun çözümünü hızlandıracaktır.
  • Okulların fiziki yapısı da kaygıyı tetikleyebilir. Büyük mekanlar, renksiz sınıflar yerine, daha küçük mekanlar, renkli sınıflar çocuğun daha rahat, insancıl ortama uyum sağlamasına neden olur.
  • Dikkat eksikliği, hiperaktivitesi olan çocuklarda okul fobisi daha sık görülmektedir. Bu konuda dikkatli olunmalıdır.
  • Okul fobisi tespit edilmiş bir çocuk tedavi ihtiyacı duyar. Bu çocuğun annesinin sınıfta sonra da dışarıda kalmasına izin verilmelidir. Diğer çocuklar gibi uzun süre sınıfta kalmaması anlaşılmalı, bu konuda zorlama yapılmadan annesi ile iletişim kurmasına izin verilmelidir.
  • Başarısı teşvik edilmeli sınıf içinde ödüllendirilmelidir.
  • Anne – Baba – Öğretmen işbirliği içinde çocuk güven ortamında olduğunu hissetmelidir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
7 Aralık 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

Okul Fobisi


Okul fobisi, kuvvetli bir endişe nedeniyle çocuğun okula gitmeyi reddetmesi yada bu konuda isteksiz görünmesidir. Okul fobisi olan çocuklar, okula olan isteksizliklerini tipik bir biçimde bedensel yakınmalarıyla dile getirmeye çalışan, bu nedenle kendilerini evde tutma yolunda anne-babalarını ikna etmeye çalışan çocuklardır.
Okul fobisi olan çocukların mide bulantısı, karın yada baş ağrısı şeklinde bedensel şikayetleri genellikle sabahları uyanır uyanmaz görünmekte ve okula gitmemelerine karar verilir verilmez de kendiliğinden kaybolmaktadır. Eğer çocuklara okula öğleden sonra gitmeleri önerilirse, aynı tür şikayetlerinin bir saat içinde tekrarlandığı görülür. Kendilerine o gün için okula gönderilmeyecekleri konusunda söz verilirse, ertesi gün belirtilerin yeniden ortaya çıktığı dikkati çeker. Eğer anne-baba bir hafta sureyle çocuğun okulu unutmasına karar verirse, çocuğun bir sonraki pazartesine kadar sağlığının yerinde olduğu görülür. Hafta sonu genellikle okul fobisi olan çocuklar için aktif olabildikleri ve okul baskısı olmaksızın diledikleri gibi eğlendikleri için en sevilen dönemdir Psikosomatik kökenli şikayetleri ortadan kaldırmak üzere öğretmen değiştirme. çocuğun daha az başarılı bir sınıfa alma yada bir başka okula gönderme gibi alınabilecek önlemler sadece geçici bir süre için sonuç verir. Bu gibi durumlarda çocuklar başlangıçta mutlu ve yeni okul ortamına coşku içinde görünürler, ancak birkaç gün yada bir hafta sonra yeniden evde kalmak üzere yeni ortamla ilgili bazı yakınmalarda bulunurlar.

Okul fobisi ile okul kaçağı olmayı bir biriyle karıştırmak gerekir. Okul fobisi olan çocuk, değişik zamanlarda okula anne-babasının bilgisiyle gitmez ve evde kalır. Çocuğun okula gitmemesinin temelinde başarısızlık korkusu ve sınıf içinde aktif olamama endişesi bulunur Okuldan kaçan çocuklarsa okulu sevmezler, aynı zamanda tembeldirler ve akademik bir amaçları yoktur. Bu çocuklar, okuldan kaçtıkları zamanı anne ve babalarının bilgisi olmaksızın ev dışında istedikleri gibi geçirirler. Buna karşılık okul fobisi olan çocuklar evden uzaklaşmazlar; evde mutlu ve neşelidirler.

Bu çocukların okul başarıları orta düzeydedir; ödevlerinin aksamasıyla yakından ilgilidirler Akut iç Kronik Okul Fobisi Okul fobisi tepkileri görünmeye başladıkları sırada şiddetli bu’ takım belirtiler dikkati çeker. Akut okul fobisi olan bu çocuklarda evde kaldıkları surece mutludurlar, arkadaş ilişkilerinde ve sosyal faaliyetlerde etkilidirler. Hatta bu çocuklar evde kaldıkları süre içinde ev ödevlerini yaparlar.

Akut okul fobisi ilkokuldan liseye kadar her yaşta, hatta kolej öğrencilerinde bile görülebilir.
Bununla birlikte gerek ergenlik döneminde, gerekse ergenlik öncesi dönemde rastlanan okul fobisi belirtileri, yeni okula başlayan çocuktaki gibi kuvvetli ve zorlu değildir Çoğunlukla çocuklar büyüdükçe şiddetli biçimde okul fobisi görülmez, ancak bunun yerini “kronik fobi” alır.
Kronik okul fobisi zamanla oluşur. Bu fobinin oluşmasında gencin çocukluk yıllarındaki akut okul fobisini de içine alan çeşitli davranış problemlerinin rolü büyüktür Kronik okul fobisi. akut okul fobisini tam tersine, bir takım uyum zorluklarını içerir Kronik okul fobisi olan çocuklar sadece okuldan değil, ayni zamanda önceden zevk aldıkları faaliyetlerden de uzaklaşmaya başlarlar. Bu çocuklar ne ders çalışırlar nede belirli bir ilgi alanında faaliyet gösterirler. Ev çevresinde sıkıntılı bir biçimde zamanlarını geçirmeye çalışırlar. Bunun yanı sıra, bu tür çocuklar okula olan korkularını tüm çevreye genelleştirirler. Sonuç olarak bu çocuklar gerek insan ilişkilerinde, gerekse yabancı oldukları ortamlardaki huzursuzlukları giderek artar.

FOBİSİNİN NEDENLERİ


Diğer fobilerde olduğu gibi, okula girdikten sonra oluşan korkularda da kalıtsal ve yapısal etkenlerden çok, psikolojik yaşantıların daha önemli yer tuttuğu görülür. Okul fobisi olan çocuk görünüşte nedensiz olarak okula gitmekten korkmaktadır. Ancak bu korkuyu oluşturan bazı temel etkenler vardır. Bunların başında yaygın bir baskının egemen olduğu aile ortamı sayılabilir. Okul fobisi olan çocukların yaşamalarının daha önceki yıllarında anneleri tarafından aşırı özen içinde büyütüldükleri görülür.

Bu tür annelerin sürekli olarak çocuklarını memnun ederek onların sevgilerini kazanma çabası içinde oldukları, tüm ihtiyaçlarını karşıladıkları ve onları sürekli olarak kırıklığa uğramaktan korudukları dikkati çeker. Bu anneler özellikle çocukların bedensel rahatsızlıklarıyla yakından ilgilidirler. Çocuklar, gözlerinin önünde olmadığında kendilerini çok yalnız hissederler. Psikolojik ve fizyolojik olarak çocuklarıyla yakın olma ihtiyacını duyarlar. Bu anneler, çocuklarını anaokullarına göndermekten kaçındıkları gibi,arkadaşlannın evine bile oyun oynamak üzere göndermekten kaçınırlar. İşte yaşamın ilk yıllarında bu tür bir anne-çocuk ilişkisi Çocuğun okula başladığı- sırada önemli bir engel oluşturur Anneler tüm bu koruyucu ve baskılı ortamından bir an olsun uzak kalmamış bu çocukların yabancı bir çevrede tanımadıkları insanlarla birlikte günlerini geçirmeleri onları son derece huzursuz eder.

Okul fobisi olan çocukların babaları da aşırı bağımlılık ve koruma konusunda eşleriyle iş birliği içindedir Bu tür babalar ev içinde bir takım kurallar koyma yada disiplin uygulama yerine, sürekli bir barış ve sakinlik ortamının olmasını tercih ederler. Böylelikle okul fobisi olan çocuklarda şu üç temel karakteristik kişilik özelliği gelişir:
  1. Bu çocuklar anne-babaları tarafından aşırı korunma sonucu” bağımlı” anne-babaya adeta yapışık bir birey olarak gelişirler.
  2. Tüm ihtiyaçlarının karşılanması, çocuğun “çok isteyen ve hileye baş vuran” bir birey olmasına yol açar. Bu tür çocuklar istedikleri her şeye istediği zaman kavuşurlar.
  3. Anne ve babalarının disiplin konusundaki yetersizlik ve başarısızlıkları nedeni; gerektiğinde çocuğun isteklerine set çekilmemesi çocukta “egemenlik” duygun gelişmesine ev neden olur. Bu durumda çocuk, sadece kendisini ilgilendiren konulara değil, tişlerine karışır.Değişiklik, bazı çocuklarda okul fobisinin oluşumu için tek neden olabilir. Yeni eve, yeni koşullara, yeni okula yada sınıfa geçme bu fobiye neden olabilir.
Yatılı Okul: Yatılı okul, özellikle ergenliğin başlarına rastlayan 11-12 yaşlarında çocuğun anne- babasına en çok gereksinim duyduğu bir dönemde onlardan ayrı kalmasına neden olmaktadır. Bunun sonucu olarak da çocukta bir takım uyum ve davranış bozukluklarına rastlanabilmektedir.
İlköğretim okulunun 2 nci kademe, 6. sınıfta okuyan bir öğrenci, yatılı okuldayken pek çok kez okuldan kaçmayı denemiş, iki kez evine yürüyerek gitmiş ve başarı düzeyi çok düşükken, gündüzlü okula geçtikten iki hafta sonra okul biri ncisi olduğu gözlenmiştir.

OKUL FOBİSİNİN SONUÇLARI VE TEDAVİSİ
Okul fobisi, çocuğun okuldan, sosyal faaliyetlerden ve öğrenme yaşantısından uzaklaşmasına neden olduğundan, akademik ve sosyal gelişmeyi ciddi bir şekilde etkilemektedir. Okul fobisi, özellikle kronik olduğu taktirde, ergenlik döneminde gençliğin diğer nörotik belirtilerinden daha zorlu bir takım psikolojik sorunların oluşumuna yol açar.

Okul fobisinin en çok yaygın olduğu 5-8 yaşlarında bıraktığı olumsuz iz, ikinci yoğun olan yaş grubu 11-14 yaşlarına oranla daha azdır Okuldan uzak kalmanın getireceği sorunlar nedeniyle okul fobisi olan çocukların elden geldiğince bir an önce okula dönmeleri amaçlanır. Uzmanların çoğu, çocuğun okula dönmesinden önce sorunun nedenlerini anlamasına yardımcı olmak ve endişelerini azaltmak amacıyla bir süre için psikoterapi yapılmasını öngörmektedirler. 6-12 ay gibi bir tedavi sürecinden sonra çocukların okula dönmelerinin başarılı sonuçlar verdiği görülmüştür. Kronik okul fobisinde çocuğun okula dönmesinde psikoterapi olumlu sonuçlar verir, böyle bir tedavi yöntemine girişmeden çocuğun okula dönmesi onun okulda giderek daha çok mutsuz olmasına ve gerek sosyal gerekse akademik başarı açısından arkadaşları arasındaki statüsünü kaybetmesine neden olur. Akut okul fobisi olan çocukları okula bağlayabilmek ancak uzman terapistlerin yoğun çabalarıyla olasıdır. Sağlıklı bir gelişim ancak etkili bir davranış terapisi ve aile yönlendirme yöntemiyle gerçekleşebilir. Bu çocukların sınıfta daha az endişe duymalarını, daha huzurlu olmalarını sağlamak üzere yapılacak özel eğitim egzersizleriyle, okulu çocuğa yeniden tanıtma ve özendirme girişimleriyle, gerekirse önce 1 saat, sonra yarım gün, sonunda tam gün okula gitmelerini sağlamakla, gerektiğinde annelerinin de okula gelmelerini ve çocuk kendini rahat hissedinceye kadar kısa bir süre sınıfta oturmalarını sağlamakla, nihayet anne ve babaları eğiterek, okulda yeterli bakım ve eğitim olmadığı yolundaki onların aşırı koruyucu tavırlarından kurtulmalarını sağlamakla mümkündür. 

Tedavi edici programlar, çocuğun okul hakkındaki şüphe ve endişelerini aydınlığa kavuşturma açısından yararlı olmaktadır Bu tür çalışmalar okul fobisi olan çocukların o70’ının birkaç gün ya da birkaç ay içinde okula dönmesini sağlamıştır. Bu konuda yaşında önemli rol oynadığı dikkati çeker. Okul fobisi olan 10 yaş çocuklarının %90’ı çeşitli tedavi çalışmalarından olumlu sonuç alırken, aynı sorunu olan 11 yaş çocuklarında başarı oranı %50’yi geçmemiştir.

Bu tür aileyi nedenler sadece okul fobisini oluşturan tek etken gurubu değildir. Ayrılık endişesi, değişiklik ve sıkıntı da okul fobisinin nedenleri arasında sayılabilir. Anne ve babanın hastalığı, evde yangın çıkması yada hırsızlık vb. nedeler Çocuğun evden uzaklaşmasını engelleyen etkenlerdir. Böyle durumlarda çocuk, kendini evde bulunmakla sorumlu tutar.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
7 Aralık 2016       Mesaj #5
Safi - avatarı
SMD MiSiM

ÇOCUKLARDA OKUL FOBİSİ


OKUL FOBİSİ NEDİR?
Okul fobisi ; kuvvetli bir endişe nedeniyle çocuğun okula gitmeyi reddetmesi yada bu konuda isteksiz görünmesidir.

OKUL FOBİSİNİN TEMEL KAYNAĞI NEDİR?


Çocuklardaki okul fobisi kaynağını aileden alır. Çocuk aile içindeki güvenini, düzenini, özellikle annesini kaybetme korkusu içine girer, bu korku çocukta bilinç düzeyine gelemez ve çocuk bu korkuyu okula yansıtır. Korku tüm okula karşı olabileceği gibi okuldaki herhangi bir çocuğa, öğretmene ya da herhangi bir derse karşı da olabilir.

OKUL FOBİSİ:


Şiddeti ve Belirtilerine Göre İkiye Ayrılır :
  • Akut okul fobisi
  • Kronik okul fobisi

Akut okul fobisi ;


  • Akut okul fobisi olan çocuklar evde kaldıkları sürece mutludurlar.
  • Arkadaş ilişkilerinde ve sosyal faaliyetlerde etkindirler.
  • Evde kaldıkları sürece ev ödevlerini yaparlar.
  • İlköğretimden liseye kadar her yaşta görülebilir
  • Bununla beraber gerek ergenlik döneminde gerekse ergenlik öncesi dönemde rastlanılan okul fobisi belirtileri ilköğretime başlayan çocuktaki gibi kuvvetli ve zorlu değildir.
  • Çocuk büyüdükçe okul fobisinin şiddeti azalır , fakat bunun yerini “kronik okul fobisi” yer alır.

Kronik okul fobisi ;


  • Zamanla oluşur.
  • Bu fobinin oluşumunda gencin; çocukluk yıllarındaki akut okul fobisini de içine alan çeşitli davranış problemlerinin rolü büyüktür.
  • Kronik okul fobisi, akut okul fobisinin tam tersine bir takım uyum zorluklarını içerir
  • Sadece okuldan, aynı zamanda önceden zevk aldıkları faaliyetlerden de uzaklaşmaya başlarlar.
  • Ne ders çalışırlar ne de belirli bir alanda faaliyet gösterirler.
  • Ev çevresinde sıkıntılı bir biçimde zamanlarını geçirmeye çalışırlar .
  • Bu tür çocuklar okula olan fobisini tüm çevreye genelleştirirler.
  • Sonuç olarak; bu çocukların gerek insan ilişkilerinde gerekse yabancı oldukları ortamlardaki huzursuzlukları giderek artar.
Okul Fobisi Olan Çocukla, Okuldan Kaçan Çocuğu Birbirinden Ayırmak Gerekir. Peki nasıl?

Okul fobisi olan çocuklar aşağıdaki özellikleri gösterirler.


  • Okul fobisi yaşayan çocuklarda çeşitli derecelerde psiko-somatik belirtiler görülür. Bunlar;mide bulantısı,karın ağrısı, kusma, baş dönmesi şeklinde bedensel yakınmalardır. Bu yakınmalar okula gitmeden önce veya pazar akşamları görülür. Okula gitmeyeceği söylenince tüm yakınmalar biter. Bununla birlikte bazı araştırmalar fobi ile beraber depresyon, psikotik gelişme ya da zorlamalı nevrozlar gibi psikolojik bozukluklarında ortaya çıkabildiğini göstermektedir.
  • Okulda disiplin sorunu yoktur.
  • Öğrenme ve başarı motivasyonu genellikle yüksektir.
  • Zeka normal veya normalin üstündedir.
  • Okuldan korkma vardır.
  • Çocuk okula gitmediğinde anne-babanın haberi vardır. Çocuk okula gitmediğinde evde kalır.
Okuldan kaçan çocuklarda ise
  • Okuldan kaçmada okul fobisi yoktur.
  • Bedensel yakınmalar çok seyrek görülür.
  • Saldırgan davranışlar ve umursamazlık vardır.
  • Disiplin sorunu çok fazladır.
  • Öğrenme ve başarı motivasyonu genellikle düşüktür.
Zeka normal ve normalin altındadır
  • Evde çocuğa karşı ilgi azdır ve sevgisiz bir ortam vardır.
  • Çocuğun okula gitmediğinden anne- babanın haberi yoktur. Çünkü okula gitmediği zaman genellikle evde kalmaz.

OKUL FOBİSİNİN ÖZELLİKLERİ


Okul fobisi olan çocuklar;
  • Genellikle başarı kaygısı olan,
  • Uslu, uyumlu, aşırı onay bekleyen
  • Ailesine bağımlı çocuklardır.
Kendilerine özgüven kazandırılmadığından tek başına hayatlarını idame edemezler
  • okulu sever ve okula gitmeyi başarırsa örnek bir öğrenci olabilir.
  • Genellikle zeka düzeyleri normal veya normalin üstündedir.
  • Ayrıca anti-sosyal davranışlara sahip değillerdir.
Bu çocuklar genelde;
  • aile bireyleri dışındaki kişilerle sosyal ilişki kurmakta güçlük çekerler.
  • Utangaçtırlar.
  • Okula giden çocukların yaklaşık %2’sinde okul fobisi görülür.
  • Yanlarında anne veya babası olmadan sınıfa girmek istemezler.
  • Evde kaldıkları sürece mutludurlar.
  • Arkadaş ilişkilerinde ve sosyal faaliyetlerinde etkin değillerdir.
  • Liseye giden ergenlerde de görülebilir, ancak belirtiler ilköğretime başlayan çocuktaki kadar kuvvetli ve zorlu değildir. Yaş büyüdükçe görülme sıklığı azalmakta ancak tedavi güçleşmektedir.
  • Bazen okuldan kaçma ile karıştırılabilmektedir. Ancak hem belirtileri hem de davranışı ortaya çıkaran etkenler farklıdır.
Belirtiler genellikle okula gitme zamanında yoğunlaşır. Okuldan ayrılma vaktinde azalır ve daha çok Eylül, Ekim aylarında ortaya çıkar.

DİKKAT Endişeye kapılmayın


Çocuk bir gün birdenbire okula gitmek istemez, zorlanınca büyük tepki gösterir, bu durum okulun ilk gününde ortaya çıkabileceği gibi herhangi bir zamanda da ortaya çıkabilir.
Zorlamalar karşısında endişe duyar: panik içine girer, midesi bulanır, kusar, başı döner, ağlar, gitmemekte direnir. Bazıları zorlamalara dayanamayıp yola çıkar, ya yarı yoldan döner, ya sınıftan çıkar eve gelir.
  • Başlangıç bazen sinsidir. Ön belirtiler günlerce sürebilir.
  • Çocuk neşesizdir. Ödevlere karşı ilgisi azalır. Her sabah bedensel bir yakınmayla uyanır. Başı, karnı ağrır, midesi bulanır ve bir gün okula gitmeyeceğini söyleyiverir.
  • Neden olarak öğretmenden korktuğunu ya da arkadaşlarının kendisini rahatsız ettiğini söyleyebilir
  • Bazı çocuklar ise söyleyemedikleri bir korkudan bahsederler.
  • Çoğu zaman evde rahattırlar. Şiddetli vakalarda çocuklar evde de huzursuzdurlar.
  • Bağlı ve bağımlı oldukları aile bireyini bir yere bırakmaz. Kronik anksiyete içindedir, hiçbir şeyle oyalanamazlar
  • Heves ve enerji kaybı oluşmaya başlar.
  • Alıngan ve sinirli olma halinde artış görülür.
  • İştahsızlık ve uykuda huzursuzluk oluşur.
Okul etkinliklerine karşı pasif, içe kapanık ve utangaç davranır.
  • Okulda ve evde daha çok nedensiz ağlamaya, kavga etmeye ve dikkat çekmeye başlar.
  • Evde kalmak ve okul ödevlerini kaçırmak arasında seçim yapamayıp aşırı kaygılı olur.
  • Sık sık hasta olmadığı halde baş veya karın ağrısını bahane ederek şikayet eder.
  • Okula giderken ağlama, hastalanma ya da okula gitmeyi istememe davranışları geliştirir ve evde kalmasına izin verilince bunlar birdenbire kaybolur.
  • Bir seferde günlerce okula gitmediği olur.
  • Okula gitmediği için suçluluk duymaz.
  • Okula devam ettiği zamanlarda iyi bir öğrenci oluyorsa okul fobisinden şüphelenilir.

PEKİ NE GİBİ ÖNLEMLER ALINABİLİR?


SEVGİLİ ANNE VE BABALAR
  • Çocuğun Okula Dönmesi Konusunda Israr Edin.
  • Okula Gitme Zamanlarında Eskisinden Daha Kararlı Olun.
  • Okul Çalışanlarının Yardımını İsteyin.
  • Çocuğunuzla Okul Fobisi Hakkında Konuşun.
  • Çocuğunuzun Akranları İle Zaman Geçirmesine Yardımcı Olun.
  • Çocuğa okulun amacını açıklayın.
  • Çocuğu okula götürüldüğünüzde vedalaşmaları çabuk ve kısa süreli tutun.
  • Çocuğunuzla o gün okulda neler yaptığı hakkında konuşun.
  • Çocuğunuzla derslerde geri kalmanın vereceği endişe ve kaygı hakkında konuşun.
  • Çocuğunuzun duygularını paylaşın.
  • Size olan bağımlılığını azaltın.
  • Anne- babanın beklenti düzeyini gerçekçi kılıp çocuğa zaman tanıması çocuğun okul fobisini yenmesini kolaylaştırabilir.
  • Bir uzmana başvurun.
  • Çocuğun kaygısının ve endişesinin gerçek olduğu bilinmelidir.
  • Çocuğunuza özgüven kazandırın.
  • Çocuğunuza bir şey olacak diye kaygılanmayın.
  • Çocuğunuzun tüm gereksinimlerini karşılamayın.
  • Çocuğunuza karşı tutumlarınızı gözden geçirin.
  • Sorunun kökenine inin.
  • Okulu suçlamayın.
T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

29 Aralık 2018 / Misafir Eğitim Bilimleri
12 Haziran 2016 / LaDyGaGa Moda
7 Mayıs 2012 / tahaddi Soru-Cevap
7 Aralık 2016 / Misafir Psikoloji ve Psikiyatri