Arama

Japon Dili ve Edebiyatı (Genel Bilgi)

Güncelleme: 3 Ağustos 2012 Gösterim: 10.372 Cevap: 4
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
12 Mayıs 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Japon Dili ve Edebiyatı
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar

Uzakdoğu'da konuşulan üç önemli dilden biri Japonca'dır.

Japonca
Japonca, Japonya'da yaşayan 122 milyon ve Japonya dışında yaşayan 1 milyon insanın konuştuğu bir dildir. Belli bir Japon lehçesini konuşanlar başka bir Japon lehçesini konu­şanları her zaman anlayamaz. Oysa ülkenin her yerinde ve okullarda öğretilen resmi Japonca'yı herkes konuşup anlayabilir.
Japonca Altay dil ailesi içinde yer alan ve en çok Kore diline yakın olan bir dildir. Ama aralarında Moğol dilleriyle Türkçe'nin de bulunduğu öbür Altay dillerinin birçoğuna benzemez.
Birçok Japonca sözcük birkaç heceden oluşur. Japonca'da toplam olarak yalnızca 100 hece vardır. Sözcükler belirgin bir vurgu olmadan söylenir. Japonca yazı dili dünyanın en karmaşık yazı sistemidir. 1.500 yıl öncesine kadar Japonca'yı yazıya dökmenin olanağı yoktu. Daha sonra, Çin'den ve Kore'den gelen Budacı keşişler bir yazı sistemi geliştir­diler. Bu sistemde kanci denen binlerce Çince karakter kullanılarak Japonca yazı dili oluştu­ruldu. Her iki dilde de "erkek", "insan" anlamına gelen karakter Çince'de rın, Japon­ca'da ise hito olarak okunuyordu. Kökeni Japonca olan ve Çin harfleriyle yazılan söz­cüklere kun sözcükleri denir. Zamanla, Ja­ponlar Çince'den yalnızca karakterleri almak­la kalmadılar, birtakım Çince sözcükler de aldılar, ama çoğu zaman bu sözcüklere yeni anlamlar yüklediler. Çince kökenli bu sözcük­lere Japonca'da on sözcükleri denir.
Japonca Çince'den çok farklı olduğu için yalnızca Çince'den alınan karakterlerle yazıl­ması olanaksızdı. Sözcüklerin bazı bölümleri, özellikle de sözcük sonlarında kanci kullanıl­mıyordu. Böylece, 8. yüzyılda Japonlar, ken­di dillerine özgü bu sözcük parçalarını ve hecelerini kancf den yararlanarak yazabilecek­leri bir yazı sistemi geliştirdiler. Birer hece belirten bu yeni işaretlere kana deniyordu. Kana, zamanla, hiragana ve katakana denen ve her biri 50 karakter içeren, birbirine paralel iki hece sistemine dönüştü. Japonca batı dillerine göre çok daha az heceli bir dil olduğundan, sözcüklerin yazımı için yalnızca 50 harf yetiyordu.
Başlangıçta hiragana'yı kadınlar, katakana' yı ise din adamları ve resmi görevliler kulla­nıyordu. Bu ikinci gruptakiler genellikle ka­dınların bilmediği arı Çince ile de yazıyorlar­dı. Günümüzde ise hiragana genellikle bütün metinlerde, katakana ise yalnızca (televizyon anlamına gelen te - re - bi gibi) batı kökenli sözcükleri yazmak için kullanılmaktadır. Ay­rıca kana ile birlikte birçok kanci karakteri de bulunabileceğinden bir sözcükte hem kana, hem de kanci karakterleri olabilir.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra Japon yöneti­mi yazı sistemini değiştirerek sadeleştirdi. Kanci (Çin) karakterlerinin sayısı gerek res­mi, gerek günlük kullanım için 2.000'den daha aza indirildi, biçimleri de yalınlaştırıldı. Japonca'da her şey, çocukların daha ilkoku­lun ilk yıllarında öğrendikleri kana yazısı ile yazılabildiği için, kanci yazısının büsbütün bırakılmasını isteyenler de oldu. Bugün kanci gelişmesini sürdürürken, halkın okuduğu ki­taplarda olsun, ders kitaplarında olsun, kanci ile kana karışımı bir yazı kullanılmaktadır. Yalnız çocuk kitapları kana karakterleriyle basılmaktadır.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
12 Mayıs 2009       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Japon Dili ve Edebiyatı
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar

Japon Edebiyatı
Japonya'ya yazının geç girmesinden dolayı, Japon yazarlar, başlangıçta Çince yazıyorlar­dı. Japon edebiyatının ilk önemli yapıtları İS 8. yüzyılda ortaya çıktı. Bunlardan Kociki ("Eski Konular Derlemesi") ile Nihon şoki ("Japonya Vakayinameleri") tarih ve mitoloji derlemeleriydi. Her iki yapıtın da çoğu Çince, bazı bölümleri Çince-Japonca karışımı bir dille yazılmıştır. İlk şiir antolojisi ise 4.500'den fazla şiirden oluşan Manyoşu'dm ("On Bin Yaprak Derlemesi"). 759'dan sonra derlendiği sanılan bu yapıt Eski Japon şairle­rinin en önemlilerinin yapıtlarını içeriyordu. Bu derlemenin özelliklerinden biri de antolo­jide saray dışındaki pek çok şairin yapıtlarının yer almasıdır. Şiir Japon kültürünün en önemli öğelerinden biridir. Önemli olaylar genellikle hep şiirle dile getirilir. Ayrıca her yıl şiir yarışmaları düzenlenir.
8.-12. yüzyıllar Japon edebiyatının klasik dönemi olarak bilinir. 9. yüzyılda kana adı verilen karakterlerin kullanılmasıyla Çin yazı sistemi Japonca'ya daha uygun bir yazı haline getirildi. Öykü ve roman türünün büyük çağının başladığı 10. yüzyılda, ilk roman örneği olarak, 8 cm boyunda sevimli bir kızın başından geçenleri anlatan Bambu Budayıcısının Öyküsü'nü anmak gerekir.
Şairlerin kurallara çok bağlı oldukları bu dönemde dil ve üslupta kusursuzluk içerikten daha önemliydi. 10. yüzyılın önemli şairleri arasında Ono Komaçi, İse Hanım ve Arivara Narihira gibi saray kadınları da vardı. Başlıca konu aşktı; en çok da ayrılık acısı gibi kederli konulara yer veriliyordu. Gene aynı yüzyılda günlük ve öyküler yazıldı. Günlük yazarları­nın çoğu soylu kadınlardı.
Bunlar arasında iki önemli kadın yazarın yapıtlarını özellikle belirtmek gerekir: Sei Şonagun'un (966-1013) günlük türünde yazdığı Başucu Notları ile Murasaki Şikibu'nun (978-1014) yazdığı ve Japon edebiyatının en önemli romanı sayılan Genci Öyküsü (1010).
1250'ye doğru, yazarı bilinmeyen Heike'nin Öyküsü yazıldı. Bu epik roman 12. yüzyılda Japonya'daki iç savaşı anlatıyordu. Daha son­raki birkaç yüzyıl süresince ülkedeki karışık­lıklar yüzünden önemli edebiyat yapıtları or­taya çıkmadı.
Japon edebiyatındaki bir sonraki gelişme klasik no tiyatrosunun, bunraku denen kukla oyunlarının ve kabuki denen halk tiyatrosunun ortaya çıkmasıydı. Japonya'nın en büyük oyun yazarlarından biri Çikamatsu Monzae-mon'du (1653-1725). Daha çok kukla tiyatro­su için oyun yazan bu sanatçının oyunları sık sık kabuki gösterileri için de uyarlanıyordu.
İmparatorlukta birliğin sağlandığı ve savaş­ların son bulduğu Tokugava döneminde (1603-1867) edebiyatta gelenekçi eğilimler güçlendi. Konfüçyüsçü düşünceler yüceltildi. 17. yüzyılın başlarında haiku denen 17 heceli, üç dizeli yeni bir şiir türü ortaya çıktı. Bu tü­rün en büyük şairi, binlerce haiku yazmış olan ve birçoklarınca Japonya'nın en yetkin şairi sayılan Matsuo Başo'ydu (1644-94). Başo şiir­lerinde basit imgeler aracılığıyla evrensel ko­nuları işlemekte çok başarılıydı. Tokugava dönemi aynı zamanda "geyşa" adı verilen gü­zel Japon kızlarının hizmet ettiği "eğlence ev­lerinin arttığı bir dönem oldu ve bu edebiyat­ta da yansımasını buldu. Bu evlerdeki yaşantı­yı dile getiren yapıtlar ortaya çıktı. Bu yapıt­larda gelenekçilikten çok yeniliklere, ölüm­süzlükten çok geçici olana önem veriliyordu. Tokugava döneminin ikinci yarısında şair ve romancı İhara Saikaku aşk ve para ile ilgili serüvenlerin yer aldığı romanlar yazdı. Bu ro­manlar okurlar arasında büyük ilgi gördü.
1858'den başlayarak Japonya gezginlerin ve batı kaynaklı düşüncelerin etkisine açıldı. Bu olay Japon şiirinde ve düzyazısında birçok de­ğişikliğe yol açtı. 20. yüzyılın ilk yarısında Emile Zola'nın etkisiyle Doğalcı edebiyat ürünleri ortaya çıktı. Bunun dışında tarihsel, toplumsal, mizahi yapıtlar yayımlandı. II. Dünya Savaşı ise daha başka yenilikler getir­di. Yeni yazarlar hem batı, hem de geleneksel Japon biçimlerini kullandılar.
Eski Japon edebiyatını çağdaş bir tarzda yansıtan Kavabata Yasunari (1899-1972), 1968'de aldığı Nobel Edebiyat Ödülü'yle Ja­pon edebiyatının evrenselliğini kanıtladı. Karlar Ülkesi (1948), Kiyoto (1962) gibi yapıt­larında ölüm, doğa ve insanı işledi. Yalnız kendi ülkesinde değil, batıda da en çok oku­nan Japon yazar ise Mişima Yukio'dur (1925-70). Bir Maskenin İtirafları (1949) en önemli romanlarından sayılır. Akutagava Ryunosuke (1892-1927), İbuse Masuci (doğumu 1898), Tanizaki Cuniçiro (1886-1965) da Japonya' nın önde gelen roman yazarlarıdır. Abe Ko­bo (doğumu 1924) bireyin yanlızlığını vurgu­layan oyunlar ve romanlar yazdı. 1962'de ya­yımlanan Kum Tepeciğindeki Kadın adlı ro­manının filme uyarlanmasıyla uluslararası ün kazandı.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
31 Mart 2010       Mesaj #3
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi
Japonca
Vikipedi, özgür ansiklopedi


Japonca 日本語 Nihongo
  • Konuşulduğu ülkeler
    • Japonya, Singapur, Brezilya, ABD (özellikle Hawaii), Guam, Marshall Adaları, Palau, Tayvan, Kuzey Kore, Güney Kore, Peru, Avustralya, Filipinler, Papua Yeni Gine
  • Toplam konuşan kişi sayısı
    • 130 milyon
  • Sıralama
    • 9 Dil aileleri Altay Dilleri ya da İzole diller
  • Kurumsal dil olduğu ülkeler
    • 22px Flag of JapansvgJaponya (de facto)
  • Dili düzenleyen kurum
    • Kültür müsteşarlığı Kültür encümeni devlet dili alt bölümü (de facto)
  • Dil kodları
    • ISO 639-1 ja
    • ISO 639-2 jpn

Japonca (日本語, Nihongo) 130 milyonun üzerindeki[1] Japonya'daki insanlar ve Japon göçmen toplulukları tarafından konuşulan bir dildir. Ryukyuca ile ilişkilidir fakat diğer dillerle herhangi bir akrabalığı kanıtsız kalmıştır. Bitişken bir dildir; fiil biçimleri ve konuşanın, dinleyicinin bağıl statüsünü ve konuşmada bahsedilen kişinin orada bulunup bulunmadığını belirten özel sözcük kadrosuyla Japon toplumunun hiyerarşik doğasını yansıtan karmaşık bir saygı ifadesi sistemi ile sivrilir. Japoncanın ses envanteri nispeten küçüktür ve sözcüksel olarak tonlamalı vurgu sistemi vardır. Ayrıca Japonca hecelerin sonunda -n ünsüzü dışında bir ünsüz bulunmaz.
Japonca üç farklı tipteki yazının bir kombinasyonu ile yazılır: kanji (漢字 / かんじ) adlanan Çince karakterler, ve Çince karakterlerden uyarlanan iki hece yazısı hiragana (平仮名 / ひらがな) ve katakana (片仮名 / カタカナ). Latin alfabesi, rōmaji (ローマ字) de günümüz Japoncasında sık bir şekilde ve özellikle şirket adlarında, logolarda, reklamlarda ve bilgisayara Japonca metinleri girerken kullanılır. Batı tarzı Arapça rakamlar genellikle sayılar için kullanılır, fakat geleneksel Çin-Japon rakamları da olağandır.
Japoncanın sözcük kadrosu ağır bir şekilde diğer dillerden ödünç sözcüklerle etkilenmiştir. Çok sayıda kelime 1500 yılın üzerindeki bir devrede ya Çinceden alınmış veya Çince örneklerden türetilmiş. Japonca 19. yüzyıl sonlarından itibaren başta İngilizce olmak üzere Hint-Avrupa dillerinden gözle görülür miktarda kelime almıştır. İlk defa 16. yüzyılda Japonya'nın Portekizle ve daha sonra 17. yüzyılda başlıca Hollanda ile arasındaki özel ticaret ilişkisinden dolayı Portekizce, Almanca ve Felemenkçe da etkili olmuştur: Japonca naifu (ナイフ) < İngilizce knife (bıçak), Japonca pan (パン) < Portekizce pan (ekmek).

Coğrafî dağılım
Japonya'da kapsamlı bir şekilde konuşulmakla beraber başka yerlerde de konuşulmaktadır. Japonya II. Dünya Savaşı öncesinde ve esnasında Kore'yi, Tayvan'ı ve Çin kıta sahasının kısımlarını, ve çeşitli Pasifik adalarını işgal ettiğinde bu ülkelerin sakinleri imparatorluk-yapılanma programlarında Japonca öğrenmeye zorlandı. Sonuç olarak, yerel dillere ek olarak bu ülkelerde Japonca k
onuşan çok sayıda insan vardır. Japon göçmen toplulukları (ki bunların en büyüğü Brezilya'dadır) bazen Japoncayı birinci dil olarak işletirler. Hawaii'de oturanların %5'i Japonca konuşur, bununla beraber eyaletteki en büyük tek soy Japon soyudur (nüfusun %24'ten fazlası). Japon göçmenler ayrıca Peru'da, Arjantin'de, Avustralya'da (özellikle Sydney, Brisbane ve Melbourne), Birleşik Devletler'de (bilhassa nüfusun %1.2'sini Japon soyundan gelenlerin oluşturduğu California, ve Hawaii), ve Filipinler'de (özellikle Davao ve Laguna). nikkei (日系 kelimesi kelimesine Japon torunları) olarak bilinen torunları belki de ikinci kuşaktan sonra nadiren akıcı bir biçimde Japonca konuşabilirler. Bir kaç milyon Japon olmayan insanın da bu dilin eğitimini aldığı tahmin edilmektedir

Resmî statüsü
Japonca fiilen Japonya'nın resmî dilidir. Standart kabul edilebilecek bir dil formu vardır: hyōjungo (Japonca: 標 準語, hyōjungo) Standart Japonca, veya kyōtsūgo (Japonca: 共 通語, kyōtsūgo) ortak dil. İki terimin anlamı neredeyse aynıdır. Hyōjungo veya kyōtsūgo lehçenin karşılığını şekillendiren bir anlayıştır. Bu tipik dil Meiji Restorasyonundan (Japonca: 明 治維新, - meiji ishin, 1868) sonra iletişim gereksinimi için Tokyo şehir merkezinin dışında konuşulan dilden türemiştir
. Hyōjungo okullarda öğretilir, televizyonda ve resmî iletişimlerde kullanılır ve Japoncanın bu makalede ele alınan versiyonudur.
Eskiden standart Yazı Japoncası (Japonca: 文語, - bungo, "edebî dil") konuşma dilinden (Japonca: 口語, - kōgo) farklıydı. Bungo aşağı yukarı 1900'e kadar Japonca yazmanın temel yöntemiydi; o zamandan sonra
kōgo kademeli olarak etkisini genişletti ve iki yöntem 1940'lara kadar birlikte kullanıldı. Bungo hâlen tarihçileri, edebiyatçıları ve avukatları (II. Dünya Savaşından kalan bir çok Japon kanunu her ne kadar sadeleştirme gayretleri devam etse de hâlâbungo ile yazılır) biraz ilgilendirir. bungo dil bilgisi ve sözcük kadrosu bazen etki için kullanılsa da Kōgo bugün hem konuşmada hem Japonca yazmada hakim olan yöntemdir.

Tarih

Bugün en çok kabul gören görüşe göre ilk Japon dili lehçeleri 5 bin yıl önce Korece'den türemiştir. Dilbilimciler Japoncanın tarihini dört dönemde incelerler: Eski Japonca (8. yy'a kadar), Geç Dönem Eski Japonca (9-11. yy), Orta Japonca (12-16. yy) ve Çağdaş Japonca (17. yy sonrası). Bu dönemler boyunca dilin dilbilgisi diziliminde önemli bir değişiklik olmamıştır. Fakat söz dağarcığı önemli ölçüde değişim göstermiştir.
Bir başka varsayıma göre ise, Japonların kökeninin Ainu,Moğollar ve Maleylerin karışımından oluştuğu iddia edilir.

Japonca ilk dönemde sadece bir konuşma diliydi. Bir alfabeye sahip değildi. Ancak 5. yüzyılın sonunda Çin'den, Kanji (漢字) denilen harflerden oluşan yazı sistemi alınarak Japonca'ya uyarlanmıştır. Yani Japoncayı Çin'den almamışlardır. Konuşma dilleri vardı, üzerine Çin alfabesi koydular. Zamanla Kanjilerden Hiragana ve Katakana hece alfabeleri türetilmiştir. Bugün katakana yabancı kelimelerin yazılımı için kullanılmaktadır. Örneğin kaşık sözcüğü İngilizce'de olduğu gibi Spoon olarak kullanılmaktadır. Katakana'da spoon (kaşık) スプーン şeklindedir. İlk yazılı belgeler 9. ve 10. yüzyılda ortaya çıkmaya başlamıştır.

Alfabe
Nihongo
Japon dilinde Japonca yazımı
Japoncada Hiragana, Katakana ve Kanji olmak üzere üç farklı yazı sistemi kullanılır. Hiragana ve Katakana'yı alfabe (hece alfabesi) olarak nitelendirebilirsek de Kanji için alfabe tanımını kullanmak doğru olmaz.
Hiragana
, kökeni Japonca olan kelimelerin ve ek, bağlaç ve edatların yazımında kullanılmaktadır. Japoncaya diğer dillerden geçen sözcüklerin ve ses veya durum taklit eden yansımaların (şırıl şırıl, çatır çutur, vb.) yazımında ise Katakana alfabesi kullanılır. Kanji ise kelime köklerini yazmakta kullanılır. Yani her bir Kanji bir sözcüğü karşılar diyebiliriz. Kanji'yi yazım ve birleşim kurallarından ötürü bir alfabe olarak nitelendirmek yanlış olur. Örnek olarak: Kitap anlamına gelen "hon" (ほん) sözcüğü Kanji ile "本" şeklinde yazılır. Bugün anlamına gelen "kyou" (きょう) sözcüğü de "今日" şeklinde yazılır. Nasıl ki Türkçe'de "bugün" sözcüğü "bu" ve "gün" sözcüklerinden türemişse; Japoncada da "şimdi" anlamına gelen "ima" (いま) "今" ve "gün, güneş" anlamına gelen "hi" (ひ) "日" sözcüklerinin birleşmesiyle oluşmuştur ve "kyou" (きょう) olarak okunur.
Japon yazı sisteminin karmaşık gibi görünen özellikleri onu Avrupalılar tarafından öğrenilmesi zor bir dil haline getirmektedir ancak bu dili hiç bilmeyen herhangi bir insan bile Japonca yazılmış bir metine bakarak Kanjileri,Hiragana ve Katakana harflerinden kolayca ayırt edebilir.

Ayrıntı

Ayrıca, Ural-Altay Dil Ailesi'inden, yani aynı aileden olan Türkçe ve Japonca'nın dil mantığı birbirine benzediği için; Türklerin Japon
cayı, Japonların da Türkçeyi öğrenmesi, Türkiye dışındaki diğer Avrupa ülkeleri ve Afrikalılara göre daha kolaydır
korsan308 - avatarı
korsan308
Ziyaretçi
15 Aralık 2010       Mesaj #4
korsan308 - avatarı
Ziyaretçi
türkçeyi japoca şeklindeki harflerle ögrenmeyi nasıl yapabiliriz türkçe karşılıgı ile degil de japonca şekliyle nasıl ögrenebiliriz
Mavi Peri - avatarı
Mavi Peri
Ziyaretçi
3 Ağustos 2012       Mesaj #5
Mavi Peri - avatarı
Ziyaretçi
Japonca

Japonya'da konuşulan dil. Japoncayı Kore dili ile birlikte Ural-Altay dil ailesinin Altay koluna sokmak isteyen araştırmacılar vardır. Bugün 100 milyonu aşkın insan tarafından konuşulan Japoncada, başlangıçta Çince söyleyişin Japonca söyleyişe benzemesi yüzünden, yazı dilinde Çin harfleri kullanıldı. Böyle olunca yazı dili konuşma dilinden farklı bir evrim geçirdi. Sonra yazı, hece işaretleri (kana) biçiminde yalınlaştırıldı. Yazı da düşey sütunlar hâlinde sağdan sola doğru yazılmaya başlandı. Heceli dillerden olan Japonca'da resmen kullanılan ideogramların (hece işareti) sayısı 2.000'in üstündedir.

MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.

Benzer Konular

5 Şubat 2010 / İLAY Soru-Cevap
24 Kasım 2006 / kompetankedi Taslak Konular
13 Nisan 2009 / ThinkerBeLL Edebiyat
23 Ekim 2014 / ayşenblk10 Soru-Cevap
3 Aralık 2010 / _Yağmur_ Taslak Konular