Arama

Olumlu iletişim nedir, örnekleyebilir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 7 Kasım 2012 Gösterim: 59.916 Cevap: 17
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Ekim 2009       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
olumlu iletişim nedir?
EN İYİ CEVABI Daisy-BT verdi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

olumlu iletişim nedir?

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

olumlu iletisim örnekleri bu konuyla ilgili 20 örnek bulabilirmiyim ?



Sponsorlu Bağlantılar
OLUMLU İLETİŞİM İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
İnsan sosyal bir canlıdır. Bu nenle iletişim kurmak insanlar arasındaki ilişkilerde oldukça önemli bir hal almaktadır. İnsanların büyük bir çoğunluğu zamanlarının %80 - %90’ını iletişim kurarak geçirirler. Ancak başarılı bir iletişim için çabalayan insan belki de %5’i geçmemektedir.
İnsanlar arası ilişkilerde kim ne derse desin önemli olan fikirler değil duygulardır. Eğer sizler karşınızdaki kişilerin duygularını dikkate alırsanız, etkileyebilirseniz iletişiminiz daha olumlu olacaktır. Olumlu bir iletişim kurabilmek için şu hususlara dikkat ediniz.
1.Eleştirmeyin: Her insanın bir egosu vardır. Bu ego onun en önemli varlığıdır. Onun egosuna yapılan her saldırı(eleştiri) geri çekilmesine, kaçmasına, içine kapanmasına veya saldırganlaşmasına neden olur. Bu durumda iletişimi bozucu bir etkiye sahiptir. Karşınızdaki kişiyi kesinlikle eleştirmeyin “sen” kelimesini kendinize yasak edin. Arkadaşlarınızla futbol oynuyorsunuz. Aynı takımda olduğun arkadaşın kaleciyle karşı karşıya kalınca gol atamadı. Eğer siz ona; “sen bir topu bile kaleye atamıyorsun” derseniz iletişiminiz, arkadaşlığınız, takım moraliniz komple bozulur. Ancak ona; “hepimiz ara sıra böyle kolay pozisyonları gole çeviremeyebiliriz” derseniz her şey daha güzel olacaktır.
2.Hatanızı kabul edin: İnsanlar genellikle kendi hatalarını görmezler veya görmek istemezler. Kendilerinin dışındaki hataları ise çok rahat bir şekilde görebilmektedirler. Kendi hatalarımızı kabul etmemiz karşımızdaki kişinin de hatalarını kabul etmemesine neden olabilmektedir.
Matematikten sınava girdiniz ve sınavınız çok kötü geçti. Sınıfın büyük bir çoğunluğunun sınavı da kötü geçti. Öğretmeninizle uygun bir ortamda bunu konuşuyorsunuz.
Olumsuz iletişim:
“_ Mahsun sınavın çok kötü
_ Öğretmenim sorular çok zordu.
_ Zor olur mu çok basit sordum.
_ Öğretmenim sınıfın durumu belli çok zordu sınav.”
Bu iletişim durumu böyle bir kısır döngüde sürer gider. Bu iletişimi bir de olumsuz bir beden dili eklenince öğretmenin öğrenci hakkındaki kanaati zayıflar, öğrencide dersten nefret eder bir matematik düşmanı olur. Bu iletişim şu şekilde olsaydı daha iyi olmazmıydı.
“_ Mahsun sınavın biraz düşük.
_ Biliyorum öğretmenim, sınava fazla hazırlanamamıştım. Bu nedenle zayıf not aldım. Bir dahaki sınavda daha yi bir not almak için çalışacağımdan emin olabilirsiniz.
_ Sınıfın çoğu zayıf aldı. Bende herhalde biraz zor sordum. Bir dahaki sınavda buna dikkat edeyim.
_ Sorular biraz zordu ama yapamamamız için mazeret olmamalıydı.
_ Sana güveniyorum bir dahaki sınavda daha iyi not alacaksın. Benim işim var. Sonra seninle yine görüşürüz.”
3.Tartışmayın: Her insanın bir egosu olduğunu daha önce belirtmiştik. Bilinçsiz tartışma karşılıklı egolara saldırıdan başka bir şey değildir. Bu nedenle “senli” tartışmalardan ve bir amaca, doğruya yönelik olmayan tartışmalardan (dalaşmalardan) uzak durun.
4.Hayır demeyin: “Hayır” kelimesine herkesin bir antipatisi vardır. Yasaklar listesine giren bir kelimedir. Bu nedenle iletişim sırasında “hayır” kelimesini mümkün olduğunca kullanmamaya çalışın. Arkadaşınız yanınıza geldi ve size “sinemaya gidelim mi?” diye sordu. Sizinde ders çalışmanız gerekiyor. Arkadaşınıza direk “hayır” cevabını verirseniz bu arkadaşlık ilişkilerinizin bozulmasına ve iletişimin kopmasına neden olur. Ona eğer; “sinemaya gelmeyi çok isterdim ancak önemli bir derse çalışmam gerekiyor. Daha sonra gitsek daha iyi olur diye düşünüyorum.” Şeklinde cevap verirseniz her iki taraf içinde iletişim sağlanmış arkadaşlık zarar görmemiş olur.
5.Kendinizi büyük görmeyin, karşınızdakini de küçük görmeyin: Kendinizi karşınızdaki kişiden daha üstün bir canlı olarak görmeyin, göstermeye çalışmayın. Siz kendinizi üstün olarak gösterirseniz karşınızdaki de üstünlük havasına bürünmeye başlayacaktır. Kendiniz büyük görmeniz karşınızdakini küçümsemeniz anlamına gelir. İletişim
Arkadaşınız kötü bir sınavdan çıktı yanınıza geldi.
_ Matematik sınavım çok kötü geçti. Bildiğim soruyu yapamadım.
_ Matematik sınavı çok kolaydı. Ben hepsini doğru yaptım. Matematikte bir numara benim öyle değil mi.
_ Haklısın ama bende tarih dersinde bir numarayım ve sınıfın en iyisiyim.
Bu şekilde iletişim size danışan arkadaşınıza ve arkadaş ilişkinize hiçbir faydası olmayacaktır. Doğru iletişim şu şekilde olmalıydı:
_ Matematik sınavım çok kötü geçti. Bildiğim soruyu yapamadım.
_ Anlıyorum. Belki de bir konuda eksiğin vardır.
_ Evet türev konusundaki iki soruyu yapamadım.
_ Demek eksiklik burada. Bak sorunu buldun ona çözüm de bulabilirsin.
_ Evet eve gidince türeve biraz daha bakayım. Diğer sınavda mutlaka daha iyi bir not alacağım.
6.Görünüşünüze dikkat edin: Askerlik yıllarımda komutanlarımız bize sürekli söylediği bir söz vardı: “İlk izlenim çok önemlidir.” Karşınızdaki kişiye ilk izlenimi görüntünüz ile verirsiniz. Görüntünüz insanların %80’i için inandırıcılığınızı artıran bir durumdur. Bir kuruma kravatlı, takım elbise ile giden birisine, tişört ve kot pantolonla giden birinden daha fazla önem verildiğini görmüşsünüzdür. Düzenli ve temiz giyinen bir kişinin diğer kişilere göre sözleri daha çok dikkate alınır. Ayrıca bir söz vardır: “Dış güzellik iç güzelliğin göstergesidir. ” diye. İlk izlenim için kılık kıyafetinize dikkat edin, saçlarınızın ve dişlerinizin bakımını mutlaka yapın.
7.Enerjik olun: Yorgunluk, isteksizlik konuşmaların inandırıcılığını azaltır. Karşıdaki onun yalan söylediğini zannedebilir. Bu nedenle iletişimde heyecanlı, aktif, enerjik olun. Yorgun, halsiz veya hasta iseniz bunu mutlaka karşınızdakilere söyleyin.
8.Jest ve mimikleriniz yapmacık olmasın: Bebekler anne, babalarının ona sözsel hem de bedensel olarak sevgi gösterdiğini anlar. Bebeğe sevgi göstermeye çalıştığınızı da bebek anlar. İnsanlar arası iletişimde aynı şekildedir. Eğer konuşmanız ve jest – mimiğiniz birbiriyle uyumlu değilse karşıdaki kişinin sizin konuşmanızı inandırıcı ve etkili bulması imkansızlık düzeyine çıkmaktadır. Arkadaşınızın tarihten zayıf aldığında ona moral verici kelimeler kullanırken gülümserseniz bu hiç inandırıcı olmaz.
9.İltifat ediniz: İnsanlar kendilerine iltifat edilmesini çok severler. İltifat edilen kişide sizi daha dikkatli dinleyecektir ve size duygusal yönden bağlanacaktır. Onun duygularını kabartacağınızdan önyargılarını kırmış olacaksınızdır.
10.Onlara üstünlük verin: Karşınızdaki kişilere veya iletişim içerisinde olduğunuz kişilere üstünlük atfedin. Örneğin sigara kullanan arkadaşınıza; “Şu sigarayı da bırakamadın. Seni esiri haline getirdi.. şunla bir baş edemedin.” Sözleriyle yaklaşırsan onun tarafından bu hakaret olarak algılanır. Ancak ona; “Sigara içmek senin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Senin gibi nefsine, bünyesine hakim olan bir kişi istediği takdirde bu sigarayı bırakabilir, bu yönde sana güvenim sonsuz” kelimeleriyle ona yaklaşırsanız hiç kuşkusuz karşılıklı iletişiminiz daha mükemmel olacaktır.
11.İyimser yaklaşın: Arkadaşınızla, öğretmeninizle ilişkiniz ne kadar kötü olursa olsun sakın kapıyı kapatmayın. Onların size göre yanlışlarını dile getiriyor olabilirsiniz. Bu yanlışları baş edilmeyecek sorunlar olarak onlara göstermeyin. Olaylara olumlu yönde bakın. Matematik dersi kötü olan bir arkadaşınızın yanında “bu matematik dersi çok zor. Kesin biz bu dersten kalırız. Zaten kafamızda çalışmıyor” sözleri yerine “matematik dersimiz kötü bir yerde eksiğimiz olmalı. Onu tespit edip o yönde çalışmalıyız. Lise 1 de nasıl matematikten geçmişsek bu senede geçeceğiz” sözlerini kullanırsanız hem kendinize hem de karşınızdakine moral ve motivasyon sağlamış olursunuz. İnsanlar sizinle konuşmaktan zevk alırlar.
12.Sevgi dağıtın, saygı gösterin: Sevilmeyen kişilere karşı çoğunluk önyargılıdır. Bu nedenle sevilmeyen ve saygı duyulmayan kişiyle iletişim kurmaktan herkes kaçar. Sevilmeyen kişilerin fikirleri, yaşantıları da onu sevmeyen kişinin hoşuna gitmez. Bu da iletişimi başlamadan engeller. Bu nedenle tüm insanları sevmeye çalışın, ona sevginizi hissettirin. (kolunu tutmak v.b.) Sevemiyorsanız bile mutlaka ona saygı duyun.
13.Emin olun: Kullandığınız kelimeler, düşünceler, fikirler konusunda emin olmalısınız ve ona inanmalısınız. Davranışlarınızda bu doğrultuda olmalıdır. Sözünüzün kesilmesinden hoşlanmıyorsanız sizde başka birinin sözünü kesmemelisiniz. Böylece inandırıcılığınız ve karşınızdaki kişinin size güveni artar.
14.Ses tonunu ayarlayın: Karşıdaki kişiye bir durum, olay anlatırken ses tonunuzu da en iyi şekilde kullanmalısınız. Kahramanlıkla ilgili bir şiiri kısık bir ses tonuyla okursanız ne kadar karşıdakini etkileyebilirsiniz. Bu nedenle ses tonunuzu olaya göre ayarlamayı unutmayın. Arkadaşınız tarih sınavından kötü bir not almışsa onunla daha kısık bir ses tonuyla konuşun. Çok iyi bir not almışsa ses tonunuzu yükseltin. Başarısını paylaştığınızı ona hissettirin. Öğretmeninizle yazılıda aldığınız not hakkında konuşurken ses tonunuz çok yüksek olmamalıdır. Öğretmen bunu hakaret olarak algılayabilir. Derste bir konuyu anlatıyorsanız önemli noktalarda ses tonunuzu artırın o noktaya vurgu yapın. Böylece anlattığınız konu daha etkileyici ve karşıdakilere bilgi verici olacaktır.
15.“eee”, “ııı” bunları unutun: Karşınızdaki bir kişiyle konuşurken, yada birilerine bir konu anlatırken herkesi sinirlendiren ortak bir noktada konuşma aralarında kullanılan “eee”, “ııı” kelimeleridir. Bunlar sizin anlatmak istediklerinizi böleceği için fikrinizi karşıdakine tam olarak anlatamamış olursunuz.
16.Dinlemeyi bilin: İnsanlar hep konuşmak ama hiç dinlememek isterler. Dinleme alışkanlığı karşınızdaki kişiye değer verdiğinizin, onunla duygularınızı paylaştığınızın en önemli göstergesidir. Bir kişiyi dinlerken başka hiçbir işle ilgilenmeyin, sadece onu dinleyin. Hatta onu konuşturmaya teşvik edin.

Psikolojik Danışman: Ahmet Yıldız (kisiselbasari.com)


Aile içi olumlu iletişim:

  • Çocuğunuzun kendisiyle ilgilendiğinizi, ihtiyacı olduğunda yardım edeceğinizi bilmesini sağlayın.
  • Çocuğunuz sizinle konuşmak istediğinde televizyonu kapatın veya gazeteyi elinizden bırakın.
  • Çocuğunuz size önemli birşey söylemeye çalışırken telefon görüşmesi yapmaktan kaçının.
  • Başka insanların özellikle dahil olması gerekmediği sürece, konuşmalarınızı özel tutun. Çocuğunuzla aranızdaki en iyi iletişim etrafta başka insanlar yokken gerçekleşir.
  • Çocuğunuzu başka insanların önünde utandırmak veya güç duruma düşürmek sadece içerleme ve düşmanlık duyguları hissetmesine neden olur, iyi bir iletişime değil.
  • Çocuğunuzun tepesinden konuşmayın. Konuşurken fiziksel olarak çocuğunuzun düzeyine inin.
  • Çocuğunuzun bir davranışı ya da bir olay nedeniyle çok sinirliyseniz, objektif davranamayacağınız için, yeniden sakinleşene kadar iletişim kurmaya çalışmayın. Beklemek, yatışmak ve çocukla daha sonra konuşmak en iyisidir.
  • Çok yorgunsanız aktif bir dinleyici olabilmek için daha fazla çaba harcamanız gerekecektir. Gerçek bir aktif dinleme kolay iş değildir ve bedeniniz ve zihniniz yorgunken daha da zorlaşacaktır.
  • Dikkatle ve nazik bir şekilde dinleyin. Çocuğunuz birşey anlatmaya çalışırken sözünü kesmeyin. Çocuğunuza arkadaşlarınıza gösterdiğiniz nezaketi gösterin.
  • Olayların nedenini sormayın, ne olduğunu sorun.
  • Çocuğun anlatmaya çalıştığı durum hakkında önceden bilgi sahibiyseniz, bunları çocuğunuzla paylaşın.
  • "Senin için neyin iyi olduğunu ben biliyorum", "sadece dediğimi yap, sorun çözümlenecektir" ya da "ben sözümü bitireyim sen de konuşacaksın" gibi cümleleri, telkinlerde bulunmayı ve ahlaki açılardan kınamayı en az düzeyde tutun. Bunlar açık iletişim kurma ve bu açıklığı devam ettirmeye yardımcı olmayacaktır.
  • Aptal, budala, tembel gibi aşağılayıcı sözler kullanmayın.
  • Çözüme yönelik somut adımlar geliştirmesi için çocuğa yardımcı olun.
  • Çocuğu yaptığı veya yapmadığı şeylerden dolayı değil, kendisi olduğu için kabul ettiğinizi gösterin.
  • Çocuğun açık iletişimi sürdürmesini destekleyin. Bunu, çocuğu olduğu gibi kabul ederek ve gösterdiği iletişim çabalarını takdir ederek sağlayabilirsiniz.

Kaynak:gongul.blogcu.com

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Ekim 2009       Mesaj #2
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
olumlu iletisim örnekleri bu konuyla ilgili 20 örnek bulabilirmiyim ?
Sponsorlu Bağlantılar
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
26 Ekim 2009       Mesaj #3
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

olumlu iletişim nedir?

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

olumlu iletisim örnekleri bu konuyla ilgili 20 örnek bulabilirmiyim ?



OLUMLU İLETİŞİM İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
İnsan sosyal bir canlıdır. Bu nenle iletişim kurmak insanlar arasındaki ilişkilerde oldukça önemli bir hal almaktadır. İnsanların büyük bir çoğunluğu zamanlarının %80 - %90’ını iletişim kurarak geçirirler. Ancak başarılı bir iletişim için çabalayan insan belki de %5’i geçmemektedir.
İnsanlar arası ilişkilerde kim ne derse desin önemli olan fikirler değil duygulardır. Eğer sizler karşınızdaki kişilerin duygularını dikkate alırsanız, etkileyebilirseniz iletişiminiz daha olumlu olacaktır. Olumlu bir iletişim kurabilmek için şu hususlara dikkat ediniz.
1.Eleştirmeyin: Her insanın bir egosu vardır. Bu ego onun en önemli varlığıdır. Onun egosuna yapılan her saldırı(eleştiri) geri çekilmesine, kaçmasına, içine kapanmasına veya saldırganlaşmasına neden olur. Bu durumda iletişimi bozucu bir etkiye sahiptir. Karşınızdaki kişiyi kesinlikle eleştirmeyin “sen” kelimesini kendinize yasak edin. Arkadaşlarınızla futbol oynuyorsunuz. Aynı takımda olduğun arkadaşın kaleciyle karşı karşıya kalınca gol atamadı. Eğer siz ona; “sen bir topu bile kaleye atamıyorsun” derseniz iletişiminiz, arkadaşlığınız, takım moraliniz komple bozulur. Ancak ona; “hepimiz ara sıra böyle kolay pozisyonları gole çeviremeyebiliriz” derseniz her şey daha güzel olacaktır.
2.Hatanızı kabul edin: İnsanlar genellikle kendi hatalarını görmezler veya görmek istemezler. Kendilerinin dışındaki hataları ise çok rahat bir şekilde görebilmektedirler. Kendi hatalarımızı kabul etmemiz karşımızdaki kişinin de hatalarını kabul etmemesine neden olabilmektedir.
Matematikten sınava girdiniz ve sınavınız çok kötü geçti. Sınıfın büyük bir çoğunluğunun sınavı da kötü geçti. Öğretmeninizle uygun bir ortamda bunu konuşuyorsunuz.
Olumsuz iletişim:
“_ Mahsun sınavın çok kötü
_ Öğretmenim sorular çok zordu.
_ Zor olur mu çok basit sordum.
_ Öğretmenim sınıfın durumu belli çok zordu sınav.”
Bu iletişim durumu böyle bir kısır döngüde sürer gider. Bu iletişimi bir de olumsuz bir beden dili eklenince öğretmenin öğrenci hakkındaki kanaati zayıflar, öğrencide dersten nefret eder bir matematik düşmanı olur. Bu iletişim şu şekilde olsaydı daha iyi olmazmıydı.
“_ Mahsun sınavın biraz düşük.
_ Biliyorum öğretmenim, sınava fazla hazırlanamamıştım. Bu nedenle zayıf not aldım. Bir dahaki sınavda daha yi bir not almak için çalışacağımdan emin olabilirsiniz.
_ Sınıfın çoğu zayıf aldı. Bende herhalde biraz zor sordum. Bir dahaki sınavda buna dikkat edeyim.
_ Sorular biraz zordu ama yapamamamız için mazeret olmamalıydı.
_ Sana güveniyorum bir dahaki sınavda daha iyi not alacaksın. Benim işim var. Sonra seninle yine görüşürüz.”
3.Tartışmayın: Her insanın bir egosu olduğunu daha önce belirtmiştik. Bilinçsiz tartışma karşılıklı egolara saldırıdan başka bir şey değildir. Bu nedenle “senli” tartışmalardan ve bir amaca, doğruya yönelik olmayan tartışmalardan (dalaşmalardan) uzak durun.
4.Hayır demeyin: “Hayır” kelimesine herkesin bir antipatisi vardır. Yasaklar listesine giren bir kelimedir. Bu nedenle iletişim sırasında “hayır” kelimesini mümkün olduğunca kullanmamaya çalışın. Arkadaşınız yanınıza geldi ve size “sinemaya gidelim mi?” diye sordu. Sizinde ders çalışmanız gerekiyor. Arkadaşınıza direk “hayır” cevabını verirseniz bu arkadaşlık ilişkilerinizin bozulmasına ve iletişimin kopmasına neden olur. Ona eğer; “sinemaya gelmeyi çok isterdim ancak önemli bir derse çalışmam gerekiyor. Daha sonra gitsek daha iyi olur diye düşünüyorum.” Şeklinde cevap verirseniz her iki taraf içinde iletişim sağlanmış arkadaşlık zarar görmemiş olur.
5.Kendinizi büyük görmeyin, karşınızdakini de küçük görmeyin: Kendinizi karşınızdaki kişiden daha üstün bir canlı olarak görmeyin, göstermeye çalışmayın. Siz kendinizi üstün olarak gösterirseniz karşınızdaki de üstünlük havasına bürünmeye başlayacaktır. Kendiniz büyük görmeniz karşınızdakini küçümsemeniz anlamına gelir. İletişim
Arkadaşınız kötü bir sınavdan çıktı yanınıza geldi.
_ Matematik sınavım çok kötü geçti. Bildiğim soruyu yapamadım.
_ Matematik sınavı çok kolaydı. Ben hepsini doğru yaptım. Matematikte bir numara benim öyle değil mi.
_ Haklısın ama bende tarih dersinde bir numarayım ve sınıfın en iyisiyim.
Bu şekilde iletişim size danışan arkadaşınıza ve arkadaş ilişkinize hiçbir faydası olmayacaktır. Doğru iletişim şu şekilde olmalıydı:
_ Matematik sınavım çok kötü geçti. Bildiğim soruyu yapamadım.
_ Anlıyorum. Belki de bir konuda eksiğin vardır.
_ Evet türev konusundaki iki soruyu yapamadım.
_ Demek eksiklik burada. Bak sorunu buldun ona çözüm de bulabilirsin.
_ Evet eve gidince türeve biraz daha bakayım. Diğer sınavda mutlaka daha iyi bir not alacağım.
6.Görünüşünüze dikkat edin: Askerlik yıllarımda komutanlarımız bize sürekli söylediği bir söz vardı: “İlk izlenim çok önemlidir.” Karşınızdaki kişiye ilk izlenimi görüntünüz ile verirsiniz. Görüntünüz insanların %80’i için inandırıcılığınızı artıran bir durumdur. Bir kuruma kravatlı, takım elbise ile giden birisine, tişört ve kot pantolonla giden birinden daha fazla önem verildiğini görmüşsünüzdür. Düzenli ve temiz giyinen bir kişinin diğer kişilere göre sözleri daha çok dikkate alınır. Ayrıca bir söz vardır: “Dış güzellik iç güzelliğin göstergesidir. ” diye. İlk izlenim için kılık kıyafetinize dikkat edin, saçlarınızın ve dişlerinizin bakımını mutlaka yapın.
7.Enerjik olun: Yorgunluk, isteksizlik konuşmaların inandırıcılığını azaltır. Karşıdaki onun yalan söylediğini zannedebilir. Bu nedenle iletişimde heyecanlı, aktif, enerjik olun. Yorgun, halsiz veya hasta iseniz bunu mutlaka karşınızdakilere söyleyin.
8.Jest ve mimikleriniz yapmacık olmasın: Bebekler anne, babalarının ona sözsel hem de bedensel olarak sevgi gösterdiğini anlar. Bebeğe sevgi göstermeye çalıştığınızı da bebek anlar. İnsanlar arası iletişimde aynı şekildedir. Eğer konuşmanız ve jest – mimiğiniz birbiriyle uyumlu değilse karşıdaki kişinin sizin konuşmanızı inandırıcı ve etkili bulması imkansızlık düzeyine çıkmaktadır. Arkadaşınızın tarihten zayıf aldığında ona moral verici kelimeler kullanırken gülümserseniz bu hiç inandırıcı olmaz.
9.İltifat ediniz: İnsanlar kendilerine iltifat edilmesini çok severler. İltifat edilen kişide sizi daha dikkatli dinleyecektir ve size duygusal yönden bağlanacaktır. Onun duygularını kabartacağınızdan önyargılarını kırmış olacaksınızdır.
10.Onlara üstünlük verin: Karşınızdaki kişilere veya iletişim içerisinde olduğunuz kişilere üstünlük atfedin. Örneğin sigara kullanan arkadaşınıza; “Şu sigarayı da bırakamadın. Seni esiri haline getirdi.. şunla bir baş edemedin.” Sözleriyle yaklaşırsan onun tarafından bu hakaret olarak algılanır. Ancak ona; “Sigara içmek senin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Senin gibi nefsine, bünyesine hakim olan bir kişi istediği takdirde bu sigarayı bırakabilir, bu yönde sana güvenim sonsuz” kelimeleriyle ona yaklaşırsanız hiç kuşkusuz karşılıklı iletişiminiz daha mükemmel olacaktır.
11.İyimser yaklaşın: Arkadaşınızla, öğretmeninizle ilişkiniz ne kadar kötü olursa olsun sakın kapıyı kapatmayın. Onların size göre yanlışlarını dile getiriyor olabilirsiniz. Bu yanlışları baş edilmeyecek sorunlar olarak onlara göstermeyin. Olaylara olumlu yönde bakın. Matematik dersi kötü olan bir arkadaşınızın yanında “bu matematik dersi çok zor. Kesin biz bu dersten kalırız. Zaten kafamızda çalışmıyor” sözleri yerine “matematik dersimiz kötü bir yerde eksiğimiz olmalı. Onu tespit edip o yönde çalışmalıyız. Lise 1 de nasıl matematikten geçmişsek bu senede geçeceğiz” sözlerini kullanırsanız hem kendinize hem de karşınızdakine moral ve motivasyon sağlamış olursunuz. İnsanlar sizinle konuşmaktan zevk alırlar.
12.Sevgi dağıtın, saygı gösterin: Sevilmeyen kişilere karşı çoğunluk önyargılıdır. Bu nedenle sevilmeyen ve saygı duyulmayan kişiyle iletişim kurmaktan herkes kaçar. Sevilmeyen kişilerin fikirleri, yaşantıları da onu sevmeyen kişinin hoşuna gitmez. Bu da iletişimi başlamadan engeller. Bu nedenle tüm insanları sevmeye çalışın, ona sevginizi hissettirin. (kolunu tutmak v.b.) Sevemiyorsanız bile mutlaka ona saygı duyun.
13.Emin olun: Kullandığınız kelimeler, düşünceler, fikirler konusunda emin olmalısınız ve ona inanmalısınız. Davranışlarınızda bu doğrultuda olmalıdır. Sözünüzün kesilmesinden hoşlanmıyorsanız sizde başka birinin sözünü kesmemelisiniz. Böylece inandırıcılığınız ve karşınızdaki kişinin size güveni artar.
14.Ses tonunu ayarlayın: Karşıdaki kişiye bir durum, olay anlatırken ses tonunuzu da en iyi şekilde kullanmalısınız. Kahramanlıkla ilgili bir şiiri kısık bir ses tonuyla okursanız ne kadar karşıdakini etkileyebilirsiniz. Bu nedenle ses tonunuzu olaya göre ayarlamayı unutmayın. Arkadaşınız tarih sınavından kötü bir not almışsa onunla daha kısık bir ses tonuyla konuşun. Çok iyi bir not almışsa ses tonunuzu yükseltin. Başarısını paylaştığınızı ona hissettirin. Öğretmeninizle yazılıda aldığınız not hakkında konuşurken ses tonunuz çok yüksek olmamalıdır. Öğretmen bunu hakaret olarak algılayabilir. Derste bir konuyu anlatıyorsanız önemli noktalarda ses tonunuzu artırın o noktaya vurgu yapın. Böylece anlattığınız konu daha etkileyici ve karşıdakilere bilgi verici olacaktır.
15.“eee”, “ııı” bunları unutun: Karşınızdaki bir kişiyle konuşurken, yada birilerine bir konu anlatırken herkesi sinirlendiren ortak bir noktada konuşma aralarında kullanılan “eee”, “ııı” kelimeleridir. Bunlar sizin anlatmak istediklerinizi böleceği için fikrinizi karşıdakine tam olarak anlatamamış olursunuz.
16.Dinlemeyi bilin: İnsanlar hep konuşmak ama hiç dinlememek isterler. Dinleme alışkanlığı karşınızdaki kişiye değer verdiğinizin, onunla duygularınızı paylaştığınızın en önemli göstergesidir. Bir kişiyi dinlerken başka hiçbir işle ilgilenmeyin, sadece onu dinleyin. Hatta onu konuşturmaya teşvik edin.

Psikolojik Danışman: Ahmet Yıldız (kisiselbasari.com)


Aile içi olumlu iletişim:

  • Çocuğunuzun kendisiyle ilgilendiğinizi, ihtiyacı olduğunda yardım edeceğinizi bilmesini sağlayın.
  • Çocuğunuz sizinle konuşmak istediğinde televizyonu kapatın veya gazeteyi elinizden bırakın.
  • Çocuğunuz size önemli birşey söylemeye çalışırken telefon görüşmesi yapmaktan kaçının.
  • Başka insanların özellikle dahil olması gerekmediği sürece, konuşmalarınızı özel tutun. Çocuğunuzla aranızdaki en iyi iletişim etrafta başka insanlar yokken gerçekleşir.
  • Çocuğunuzu başka insanların önünde utandırmak veya güç duruma düşürmek sadece içerleme ve düşmanlık duyguları hissetmesine neden olur, iyi bir iletişime değil.
  • Çocuğunuzun tepesinden konuşmayın. Konuşurken fiziksel olarak çocuğunuzun düzeyine inin.
  • Çocuğunuzun bir davranışı ya da bir olay nedeniyle çok sinirliyseniz, objektif davranamayacağınız için, yeniden sakinleşene kadar iletişim kurmaya çalışmayın. Beklemek, yatışmak ve çocukla daha sonra konuşmak en iyisidir.
  • Çok yorgunsanız aktif bir dinleyici olabilmek için daha fazla çaba harcamanız gerekecektir. Gerçek bir aktif dinleme kolay iş değildir ve bedeniniz ve zihniniz yorgunken daha da zorlaşacaktır.
  • Dikkatle ve nazik bir şekilde dinleyin. Çocuğunuz birşey anlatmaya çalışırken sözünü kesmeyin. Çocuğunuza arkadaşlarınıza gösterdiğiniz nezaketi gösterin.
  • Olayların nedenini sormayın, ne olduğunu sorun.
  • Çocuğun anlatmaya çalıştığı durum hakkında önceden bilgi sahibiyseniz, bunları çocuğunuzla paylaşın.
  • "Senin için neyin iyi olduğunu ben biliyorum", "sadece dediğimi yap, sorun çözümlenecektir" ya da "ben sözümü bitireyim sen de konuşacaksın" gibi cümleleri, telkinlerde bulunmayı ve ahlaki açılardan kınamayı en az düzeyde tutun. Bunlar açık iletişim kurma ve bu açıklığı devam ettirmeye yardımcı olmayacaktır.
  • Aptal, budala, tembel gibi aşağılayıcı sözler kullanmayın.
  • Çözüme yönelik somut adımlar geliştirmesi için çocuğa yardımcı olun.
  • Çocuğu yaptığı veya yapmadığı şeylerden dolayı değil, kendisi olduğu için kabul ettiğinizi gösterin.
  • Çocuğun açık iletişimi sürdürmesini destekleyin. Bunu, çocuğu olduğu gibi kabul ederek ve gösterdiği iletişim çabalarını takdir ederek sağlayabilirsiniz.

Kaynak:gongul.blogcu.com
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
26 Ekim 2009       Mesaj #4
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

olumlu iletişim nedir?

Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

olumlu iletisim örnekleri bu konuyla ilgili 20 örnek bulabilirmiyim ?


1. Çocuklarla olumlu iletişim
Bir çocukta özsaygının oluşmasını sağlamanın bir yolu olumlu iletişimden geçer. Olumlu iletişim aynı zamanda çocukla ilişkinin kurulmasını ve karşılıklı güvenin oluşmasını sağlar. Çocuklarımızla iletişimimizi hem sözlerimizle hem de hareketlerimizle kurarız. Bunlar çocuklarımızla iletişimimizi geliştirmemizin bazı yollarıdır ve onların kendilerine güvenen, mutlu çocuklar olmalarına yardımcı olurlar.
Öncelikle çocuğunuzu gerçekten dinleyin. Bu yaptığınız işi bırakmayı ve o konuşurken onun yüzüne bakmayı da gerektirir. Çocuğunuza dokunmak ve ona adıyla hitap etmek de ona olan ilginizi göstermenin bir yoludur. Aynı zamanda onun düzeyine inmek kendisini daha rahat hissetmesine yardımcı olur. Kullandığınız sesin kelimelerden çok söylediğiniz şey üzerine etki yaptığını unutmayın.
Psikolojik danışmanların kullandığı bazı iletişim geliştirme yolları şunlardır:
  • Kapı aralayıcılar: Örnek; “Gerçekten mi? Hımm... Biraz daha anlatır mısın?” Çocukların düşüncelerini anlatmalarını sürdürmelerine yardımcı olacak kısa ifadeler.
  • Açık uçlu sorular: Örnek; “Sonra ne oldu?” bunlar çocukların kendilerini açmalarını sağlayan konuşmalarına devam etmeleri için cesaretlendiren “nasıl” ve “ne” ile başlayan sorulardır.
  • Duyguların yansıtılması: Örnek; “Bu konu seni çok kızdırdı sanırım.” bu ifadeler çocuğun anlaşıldığını hissetmesini, duygularını kabul etmeleri ve aynı zamanda canlarını sıkan şeyleri ifade etmelerini sağlar.
  • İhtiyacım var, şeklindeki mesajlar. Örnek; “Seni aptal, git şu çöpü boşalt hadi.” demek yerine “Çöpü boşaltmak için yardımına ihtiyacım var.”, demek çocuğunuza olumsuz mesajlar vermek yerine ondan istediğiniz şeyi yerine getirme fırsatı verir ve sizin nasıl hissettiğinizi anlamasını kolaylaştırır.
Çocuğunuza duygu ve isteklerinizi aktarmada daha etkili olabilmek için onun ilgisini çekebildiğinizden emin olun. Çocuklar olumlu bir şekilde kısa ve basit isteklere daha olumlu cevaplar verirler. İstediğiniz şeyi yaptığı için çocuğunuza teşekkür etmeniz onun olumlu tepkilerini artırmakla kalmaz aynı zamanda iyi davranış modeli oluşturur. Sonuç olarak çocuğunuza, arkadaşlarınıza davrandığınız gibi saygılı ve nazik olursanız onlar da kendilerine ve çevrelerindekilere karşı iyi şeyler hissederek büyürler.


2. Aile içi olumlu iletişim
Anne-baba ve çocuk arasında kurulan olumlu iletişim, çocuğun gelecekte sağlıklı sosyal ilişkiler kurmasının temelini oluşturuyor, ailenin de mutluluğunu arttırıyor. Çocuğunuzun kendini ifade edebilen, özgüveni yüksek bir birey olmasını istiyorsanız, aile içinde olumlu iletişim kurmaya özen göstermelisiniz.
Anne-baba ve çocuk arasındaki olumlu iletişimin ailenin mutluluğunu arttırdığını, ayrıca çocuğun bu iletişim tarzını model alarak hayatı boyunca sağlıklı sosyal ilişkiler kurmasına yardımcı olduğunu ve kendini ifade yeteneği ile özgüvenini güçlendirdiğini bildiren uzmanlara göre iletişim, iki yaşındaki çocuk için de ergenlik çağındaki çocuk için de hem özsaygının hem de karşılıklı saygının anahtarı. Anne-baba ve çocuk arasında olumlu iletişim kurmanın yolları ise şunlardır:
  • Çocuğunuzun kendisiyle ilgilendiğinizi, ihtiyacı olduğunda yardım edeceğinizi bilmesini sağlayın. Sözgelimi, sizinle konuşmak istediğinde televizyonu kapatın veya gazeteyi elinizden bırakın. Çocuğunuz size önemli bir şey söylemeye çalışırken, telefon görüşmesi yapmaktan kaçının.
  • Çok yorgunsanız, aktif bir dinleyici olabilmek için daha fazla çaba harcamanız gerekecektir. Gerçek bir aktif dinleme kolay iş değildir, üstelik bedeniniz ve zihniniz yorgunken daha da zorlaşacaktır.
  • Çocuğunuzun bir davranışı ya da bir olay nedeniyle çok sinirliyseniz, o anda objektif davranamayacağınız için, yeniden sakinleşene kadar iletişim kurmaya çalışmayın. Beklemek, yatışmak ve çocukla daha sonra konuşmak en iyisidir.
  • Çocuğunuzu dikkatle ve nazik bir şekilde dinleyin. Size bir şey anlatmaya çalışırken sözünü kesmeyin. Ona arkadaşlarınıza gösterdiğiniz nezaketi gösterin. Olayların nedenini sormayın, ne olduğunu sorun.
  • Başka insanların özellikle dahil olması gerekmediği sürece konuşmalarınızı özel tutun. Çocuğunuzla aranızdaki en iyi iletişimin etrafta başka insanlar yokken gerçekleşeceğini unutmayın. Çocuğunuzu başka insanların önünde utandırmanız veya güç duruma düşürmeniz, içerlemesine ve düşmanlık duyguları hissetmesine neden olur.
  • Çocuğunuzun tepesinden konuşmayın, konuşurken fiziksel olarak onun düzeyine inin.
  • Çocuğun anlatmaya çalıştığı durum hakkında önceden bilgi sahibiyseniz, bunları çocuğunuzla paylaşın. "Senin için neyin iyi olduğunu ben biliyorum", "sadece dediğimi yap, sorun çözümlenecektir" ya da "ben sözümü bitireyim sen de konuşacaksın" gibi cümleleri, telkinlerde bulunmayı ve ahlaki açılardan kınamayı en az düzeyde tutun. Bu gibi ifadeler açık iletişim kurmaya ve bu açıklığı devam ettirmeye yardımcı olmayacaktır. Aptal, budala, tembel gibi aşağılayıcı sözleri ise kesinlikle kullanmayın.
  • Çözüme yönelik somut adımlar geliştirmesi için çocuğunuza yardımcı olun.
  • Çocuğunuzun açık iletişimi sürdürmesini destekleyin. Bunu, çocuğu olduğu gibi kabul ederek ve gösterdiği iletişim çabalarını takdir ederek sağlayabilirsiniz. Onu yaptığı veya yapmadığı şeylerden dolayı değil, kendisi olduğu için kabul ettiğinizi gösterin.

3. Etkili iletişim
Toplumsal barış ve huzurun sağlanmasında kişiler arası iletişim çok önemli bir yer tutmaktadır.
İletişim, kişiler arasında yer alan düşünce ve uygun alışverişi dile getiren bir etkinliktir.
Uygun iletişim yöntemini benimseme ve bunu doğru olarak kullanma hem kişisel ilişkilerde, hem toplumsal yaşamda çok önemlidir.
Etkili iletişim yöntemini benimsemek ve bunu ilişkilerimizde doğru olarak kullanabilmek için iletişim engellerini bilmekte yarar vardır. İnsanlar arası etkileşim ve olumlu iletişimi engelleyen etmenleri şöyle sıralayabiliriz:
  • Kendi düşünce ve fikirlerimizi tek doğru olarak benimsemek, başkalarının fikir, düşünce ve duygularını önemsememek ve saygı göstermemek. İnsanların birbirleriyle yaptıkları iletişimde, televizyondaki tartışma programlarında bunu görmek mümkündür. Bir çok insanın kendi fikirlerini tek doğru olarak anlattığını, karşısındaki insanın fikir ve düşüncelerine değer vermediğini saygı göstermediğini görmekteyiz. Böyle bir durumda ise kişiler arasında olumlu ve etkili iletişimden söz edilemez.
  • Karşımızdaki kişi ya da kişileri sürekli yargılamak, eleştirmek ve suçlamak da iletişimimizi engeller. Bu tür iletiler sonunda kişilerin kendilerini anlaşılmamış, itilmiş, haksızlığa uğramış, daha çaresiz hissederler, karşılığında ise iletişimi keserler.
  • İfadelerimizde emir verme, yönlendirme eğiliminde olmak, insan davranışlarının kabul edilmez olduğu tutum ve davranışları benimsemek de iletişimin kesilmesine neden olabilir.
  • Karşımızdaki insanın iletişim tarzını bilmemek, sürekli konuşmalarımızda ahlak dersi veren, nasihat eden ifadeler kullanmak. Sözünden dönmek, oyalamak, alay etmek, konuyu saptırmak da olumlu iletişim sürdürmemizi engeller. Böyle iletiler yüzünden insan onunla ilgilenilmediğine, duygularına saygı gösterilmediğine belki de dışlanıldığı düşüncesine kapılır.
Uygun iletişim yöntemini benimsemek, bunu doğru olarak kullanabilmek için de etkili iletişim yolları şunlardır:
  • Karşı tarafın anlaması istenilen konu hakkında çok açık fikir sahibi olmak, kendimizin ve karşımızdaki kişinin iletişim tarzını bilmek gerekir. Verilecek mesajın dinleyene anlamlı olması için dinleyen tarafın lisan ve terimleri kullanılmalıdır. Eğer mesaj, dinleyen tarafından alınmaz ve anlamlı olmazsa iletişimden söz edilemez.
  • Kendimizi dinleyen tarafın yerine koyup, söyleyeceklerimizi o kişiye göre ayarlamalıyız. Karşımızdaki insana değer vermeliyiz. O zaman mesajlarımızı daha rahat iletebiliriz, dinleyen de mesajı alma gayreti gösterir.
  • Fikirlerimizi mümkün olan en basit terimlerle ifade etmeliyiz. Gerekli yerlerde tekrarlar kullanmalıyız.
  • Rahatsız edici gürültüleri ortadan kaldırmalı veya azaltmalıyız. Gürültülü bir ortamda sağlıklı bir iletişim kurmak mümkün değildir.
  • Açık ve anlamlı olabilmek için her türlü iletişim imkanını kullanmak gerekir. (Beden duruşu, yüz ifadesi, göz bakışı, el ve beden hareketleri, ses tonları.) Düzeltici geri iletimlerde açık ve duyarlı olmalıyız.
  • En önemlisi insanlar arası olumlu iletişimin sağlanabilmesi için; karşılıklı saygı ve hoşgörü, fikirlere tek yönlü değil, çok yönlü bakabilmek ve karşımızdaki insana değer vermek gereklidir. Yunus Emre’nin "Yaradılanı severim yaratandan ötürü" sözünü yaşantımızda davranışlarımıza yansıtmalıyız.
Ayrıca iletişimde sakin olmak, duygularımıza kapılmamak ve aceleci davranmamak çok önemlidir. Böyle davranmazsak etkili iletişim olmaz. Bu konuda nasıl davranılması gerektiğini Peygamber Efendimiz şu hadis-i şerifi ile belirtmiştir:
"Öğretiniz, kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız, içinizden biri öfkelendiği zaman sussun."
Her insan kendi sorumluluğunun bilincinde, duygu ve düşüncelerinde samimi olur, başkalarına karşı da saygılı olursa, insanlar arası iletişim daha sağlıklı bir şekilde sürdürülebilir. Ancak insan bencil, erdemli davranışlardan uzak, sadece kendini düşünen, başkalarına saygısız ve değer vermeyen tutum ve davranışlar içinde olursa, iletişimden söz etmek mümkün değildir.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
15 Kasım 2009       Mesaj #5
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
ben bu olumlu iletişimi nasıl fotoğraflayabilirim??
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
29 Aralık 2009       Mesaj #6
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
OLUMLU İLETİŞİM İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
İnsan sosyal bir canlıdır. Bu nenle iletişim kurmak insanlar arasındaki ilişkilerde oldukça önemli bir hal almaktadır. İnsanların büyük bir çoğunluğu zamanlarının %80 - %90’ını iletişim kurarak geçirirler. Ancak başarılı bir iletişim için çabalayan insan belki de %5’i geçmemektedir.
İnsanlar arası ilişkilerde kim ne derse desin önemli olan fikirler değil duygulardır. Eğer sizler karşınızdaki kişilerin duygularını dikkate alırsanız, etkileyebilirseniz iletişiminiz daha olumlu olacaktır. Olumlu bir iletişim kurabilmek için şu hususlara dikkat ediniz.
1.Eleştirmeyin: Her insanın bir egosu vardır. Bu ego onun en önemli varlığıdır. Onun egosuna yapılan her saldırı(eleştiri) geri çekilmesine, kaçmasına, içine kapanmasına veya saldırganlaşmasına neden olur. Bu durumda iletişimi bozucu bir etkiye sahiptir. Karşınızdaki kişiyi kesinlikle eleştirmeyin “sen” kelimesini kendinize yasak edin. Arkadaşlarınızla futbol oynuyorsunuz. Aynı takımda olduğun arkadaşın kaleciyle karşı karşıya kalınca gol atamadı. Eğer siz ona; “sen bir topu bile kaleye atamıyorsun” derseniz iletişiminiz, arkadaşlığınız, takım moraliniz komple bozulur. Ancak ona; “hepimiz ara sıra böyle kolay pozisyonları gole çeviremeyebiliriz” derseniz her şey daha güzel olacaktır.
2.Hatanızı kabul edin: İnsanlar genellikle kendi hatalarını görmezler veya görmek istemezler. Kendilerinin dışındaki hataları ise çok rahat bir şekilde görebilmektedirler. Kendi hatalarımızı kabul etmemiz karşımızdaki kişinin de hatalarını kabul etmemesine neden olabilmektedir.
Matematikten sınava girdiniz ve sınavınız çok kötü geçti. Sınıfın büyük bir çoğunluğunun sınavı da kötü geçti. Öğretmeninizle uygun bir ortamda bunu konuşuyorsunuz.
Olumsuz iletişim:
“_ Mahsun sınavın çok kötü
_ Öğretmenim sorular çok zordu.
_ Zor olur mu çok basit sordum.
_ Öğretmenim sınıfın durumu belli çok zordu sınav.”
Bu iletişim durumu böyle bir kısır döngüde sürer gider. Bu iletişimi bir de olumsuz bir beden dili eklenince öğretmenin öğrenci hakkındaki kanaati zayıflar, öğrencide dersten nefret eder bir matematik düşmanı olur. Bu iletişim şu şekilde olsaydı daha iyi olmazmıydı.
“_ Mahsun sınavın biraz düşük.
_ Biliyorum öğretmenim, sınava fazla hazırlanamamıştım. Bu nedenle zayıf not aldım. Bir dahaki sınavda daha yi bir not almak için çalışacağımdan emin olabilirsiniz.
_ Sınıfın çoğu zayıf aldı. Bende herhalde biraz zor sordum. Bir dahaki sınavda buna dikkat edeyim.
_ Sorular biraz zordu ama yapamamamız için mazeret olmamalıydı.
_ Sana güveniyorum bir dahaki sınavda daha iyi not alacaksın. Benim işim var. Sonra seninle yine görüşürüz.”
3.Tartışmayın: Her insanın bir egosu olduğunu daha önce belirtmiştik. Bilinçsiz tartışma karşılıklı egolara saldırıdan başka bir şey değildir. Bu nedenle “senli” tartışmalardan ve bir amaca, doğruya yönelik olmayan tartışmalardan (dalaşmalardan) uzak durun.
4.Hayır demeyin: “Hayır” kelimesine herkesin bir antipatisi vardır. Yasaklar listesine giren bir kelimedir. Bu nedenle iletişim sırasında “hayır” kelimesini mümkün olduğunca kullanmamaya çalışın. Arkadaşınız yanınıza geldi ve size “sinemaya gidelim mi?” diye sordu. Sizinde ders çalışmanız gerekiyor. Arkadaşınıza direk “hayır” cevabını verirseniz bu arkadaşlık ilişkilerinizin bozulmasına ve iletişimin kopmasına neden olur. Ona eğer; “sinemaya gelmeyi çok isterdim ancak önemli bir derse çalışmam gerekiyor. Daha sonra gitsek daha iyi olur diye düşünüyorum.” Şeklinde cevap verirseniz her iki taraf içinde iletişim sağlanmış arkadaşlık zarar görmemiş olur.
5.Kendinizi büyük görmeyin, karşınızdakini de küçük görmeyin: Kendinizi karşınızdaki kişiden daha üstün bir canlı olarak görmeyin, göstermeye çalışmayın. Siz kendinizi üstün olarak gösterirseniz karşınızdaki de üstünlük havasına bürünmeye başlayacaktır. Kendiniz büyük görmeniz karşınızdakini küçümsemeniz anlamına gelir. İletişim
Arkadaşınız kötü bir sınavdan çıktı yanınıza geldi.
_ Matematik sınavım çok kötü geçti. Bildiğim soruyu yapamadım.
_ Matematik sınavı çok kolaydı. Ben hepsini doğru yaptım. Matematikte bir numara benim öyle değil mi.
_ Haklısın ama bende tarih dersinde bir numarayım ve sınıfın en iyisiyim.
Bu şekilde iletişim size danışan arkadaşınıza ve arkadaş ilişkinize hiçbir faydası olmayacaktır. Doğru iletişim şu şekilde olmalıydı:
_ Matematik sınavım çok kötü geçti. Bildiğim soruyu yapamadım.
_ Anlıyorum. Belki de bir konuda eksiğin vardır.
_ Evet türev konusundaki iki soruyu yapamadım.
_ Demek eksiklik burada. Bak sorunu buldun ona çözüm de bulabilirsin.
_ Evet eve gidince türeve biraz daha bakayım. Diğer sınavda mutlaka daha iyi bir not alacağım.
6.Görünüşünüze dikkat edin: Askerlik yıllarımda komutanlarımız bize sürekli söylediği bir söz vardı: “İlk izlenim çok önemlidir.” Karşınızdaki kişiye ilk izlenimi görüntünüz ile verirsiniz. Görüntünüz insanların %80’i için inandırıcılığınızı artıran bir durumdur. Bir kuruma kravatlı, takım elbise ile giden birisine, tişört ve kot pantolonla giden birinden daha fazla önem verildiğini görmüşsünüzdür. Düzenli ve temiz giyinen bir kişinin diğer kişilere göre sözleri daha çok dikkate alınır. Ayrıca bir söz vardır: “Dış güzellik iç güzelliğin göstergesidir. ” diye. İlk izlenim için kılık kıyafetinize dikkat edin, saçlarınızın ve dişlerinizin bakımını mutlaka yapın.
7.Enerjik olun: Yorgunluk, isteksizlik konuşmaların inandırıcılığını azaltır. Karşıdaki onun yalan söylediğini zannedebilir. Bu nedenle iletişimde heyecanlı, aktif, enerjik olun. Yorgun, halsiz veya hasta iseniz bunu mutlaka karşınızdakilere söyleyin.
8.Jest ve mimikleriniz yapmacık olmasın: Bebekler anne, babalarının ona sözsel hem de bedensel olarak sevgi gösterdiğini anlar. Bebeğe sevgi göstermeye çalıştığınızı da bebek anlar. İnsanlar arası iletişimde aynı şekildedir. Eğer konuşmanız ve jest – mimiğiniz birbiriyle uyumlu değilse karşıdaki kişinin sizin konuşmanızı inandırıcı ve etkili bulması imkansızlık düzeyine çıkmaktadır. Arkadaşınızın tarihten zayıf aldığında ona moral verici kelimeler kullanırken gülümserseniz bu hiç inandırıcı olmaz.
9.İltifat ediniz: İnsanlar kendilerine iltifat edilmesini çok severler. İltifat edilen kişide sizi daha dikkatli dinleyecektir ve size duygusal yönden bağlanacaktır. Onun duygularını kabartacağınızdan önyargılarını kırmış olacaksınızdır.
10.Onlara üstünlük verin: Karşınızdaki kişilere veya iletişim içerisinde olduğunuz kişilere üstünlük atfedin. Örneğin sigara kullanan arkadaşınıza; “Şu sigarayı da bırakamadın. Seni esiri haline getirdi.. şunla bir baş edemedin.” Sözleriyle yaklaşırsan onun tarafından bu hakaret olarak algılanır. Ancak ona; “Sigara içmek senin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Senin gibi nefsine, bünyesine hakim olan bir kişi istediği takdirde bu sigarayı bırakabilir, bu yönde sana güvenim sonsuz” kelimeleriyle ona yaklaşırsanız hiç kuşkusuz karşılıklı iletişiminiz daha mükemmel olacaktır.
11.İyimser yaklaşın: Arkadaşınızla, öğretmeninizle ilişkiniz ne kadar kötü olursa olsun sakın kapıyı kapatmayın. Onların size göre yanlışlarını dile getiriyor olabilirsiniz. Bu yanlışları baş edilmeyecek sorunlar olarak onlara göstermeyin. Olaylara olumlu yönde bakın. Matematik dersi kötü olan bir arkadaşınızın yanında “bu matematik dersi çok zor. Kesin biz bu dersten kalırız. Zaten kafamızda çalışmıyor” sözleri yerine “matematik dersimiz kötü bir yerde eksiğimiz olmalı. Onu tespit edip o yönde çalışmalıyız. Lise 1 de nasıl matematikten geçmişsek bu senede geçeceğiz” sözlerini kullanırsanız hem kendinize hem de karşınızdakine moral ve motivasyon sağlamış olursunuz. İnsanlar sizinle konuşmaktan zevk alırlar.
12.Sevgi dağıtın, saygı gösterin: Sevilmeyen kişilere karşı çoğunluk önyargılıdır. Bu nedenle sevilmeyen ve saygı duyulmayan kişiyle iletişim kurmaktan herkes kaçar. Sevilmeyen kişilerin fikirleri, yaşantıları da onu sevmeyen kişinin hoşuna gitmez. Bu da iletişimi başlamadan engeller. Bu nedenle tüm insanları sevmeye çalışın, ona sevginizi hissettirin. (kolunu tutmak v.b.) Sevemiyorsanız bile mutlaka ona saygı duyun.
13.Emin olun: Kullandığınız kelimeler, düşünceler, fikirler konusunda emin olmalısınız ve ona inanmalısınız. Davranışlarınızda bu doğrultuda olmalıdır. Sözünüzün kesilmesinden hoşlanmıyorsanız sizde başka birinin sözünü kesmemelisiniz. Böylece inandırıcılığınız ve karşınızdaki kişinin size güveni artar.
14.Ses tonunu ayarlayın: Karşıdaki kişiye bir durum, olay anlatırken ses tonunuzu da en iyi şekilde kullanmalısınız. Kahramanlıkla ilgili bir şiiri kısık bir ses tonuyla okursanız ne kadar karşıdakini etkileyebilirsiniz. Bu nedenle ses tonunuzu olaya göre ayarlamayı unutmayın. Arkadaşınız tarih sınavından kötü bir not almışsa onunla daha kısık bir ses tonuyla konuşun. Çok iyi bir not almışsa ses tonunuzu yükseltin. Başarısını paylaştığınızı ona hissettirin. Öğretmeninizle yazılıda aldığınız not hakkında konuşurken ses tonunuz çok yüksek olmamalıdır. Öğretmen bunu hakaret olarak algılayabilir. Derste bir konuyu anlatıyorsanız önemli noktalarda ses tonunuzu artırın o noktaya vurgu yapın. Böylece anlattığınız konu daha etkileyici ve karşıdakilere bilgi verici olacaktır.
15.“eee”, “ııı” bunları unutun: Karşınızdaki bir kişiyle konuşurken, yada birilerine bir konu anlatırken herkesi sinirlendiren ortak bir noktada konuşma aralarında kullanılan “eee”, “ııı” kelimeleridir. Bunlar sizin anlatmak istediklerinizi böleceği için fikrinizi karşıdakine tam olarak anlatamamış olursunuz.
16.Dinlemeyi bilin: İnsanlar hep konuşmak ama hiç dinlememek isterler. Dinleme alışkanlığı karşınızdaki kişiye değer verdiğinizin, onunla duygularınızı paylaştığınızın en önemli göstergesidir. Bir kişiyi dinlerken başka hiçbir işle ilgilenmeyin, sadece onu dinleyin. Hatta onu konuşturmaya teşvik edin.



Psikolojik Danışman: Ahmet Yıldız (kisiselbasari.com)


Aile içi olumlu iletişim:

Çocuğunuzun kendisiyle ilgilendiğinizi, ihtiyacı olduğunda yardım edeceğinizi bilmesini sağlayın.
Çocuğunuz sizinle konuşmak istediğinde televizyonu kapatın veya gazeteyi elinizden bırakın.
Çocuğunuz size önemli birşey söylemeye çalışırken telefon görüşmesi yapmaktan kaçının.
Başka insanların özellikle dahil olması gerekmediği sürece, konuşmalarınızı özel tutun. Çocuğunuzla aranızdaki en iyi iletişim etrafta başka insanlar yokken gerçekleşir.
Çocuğunuzu başka insanların önünde utandırmak veya güç duruma düşürmek sadece içerleme ve düşmanlık duyguları hissetmesine neden olur, iyi bir iletişime değil.
Çocuğunuzun tepesinden konuşmayın. Konuşurken fiziksel olarak çocuğunuzun düzeyine inin.
Çocuğunuzun bir davranışı ya da bir olay nedeniyle çok sinirliyseniz, objektif davranamayacağınız için, yeniden sakinleşene kadar iletişim kurmaya çalışmayın. Beklemek, yatışmak ve çocukla daha sonra konuşmak en iyisidir.
Çok yorgunsanız aktif bir dinleyici olabilmek için daha fazla çaba harcamanız gerekecektir. Gerçek bir aktif dinleme kolay iş değildir ve bedeniniz ve zihniniz yorgunken daha da zorlaşacaktır.
Dikkatle ve nazik bir şekilde dinleyin. Çocuğunuz birşey anlatmaya çalışırken sözünü kesmeyin. Çocuğunuza arkadaşlarınıza gösterdiğiniz nezaketi gösterin.
Olayların nedenini sormayın, ne olduğunu sorun.
Çocuğun anlatmaya çalıştığı durum hakkında önceden bilgi sahibiyseniz, bunları çocuğunuzla paylaşın.
"Senin için neyin iyi olduğunu ben biliyorum", "sadece dediğimi yap, sorun çözümlenecektir" ya da "ben sözümü bitireyim sen de konuşacaksın" gibi cümleleri, telkinlerde bulunmayı ve ahlaki açılardan kınamayı en az düzeyde tutun. Bunlar açık iletişim kurma ve bu açıklığı devam ettirmeye yardımcı olmayacaktır.
Aptal, budala, tembel gibi aşağılayıcı sözler kullanmayın.
Çözüme yönelik somut adımlar geliştirmesi için çocuğa yardımcı olun.
Çocuğu yaptığı veya yapmadığı şeylerden dolayı değil, kendisi olduğu için kabul ettiğinizi gösterin.
Çocuğun açık iletişimi sürdürmesini destekleyin. Bunu, çocuğu olduğu gibi kabul ederek ve gösterdiği iletişim çabalarını takdir ederek sağlayabilirsiniz.
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
16 Eylül 2010       Mesaj #7
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Olumlu olumsuz iletişime örnekler arıyorum.
Yardım ederseniz sevineceğim.
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
16 Eylül 2010       Mesaj #8
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi
Alıntı
Misafir adlı kullanıcıdan alıntı

Olumlu olumsuz iletişime örnekler arıyorum.
Yardım ederseniz sevineceğim.

.
Alıntı
Daisy-BT adlı kullanıcıdan alıntı



OLUMLU İLETİŞİM İÇİN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN NOKTALAR
İnsan sosyal bir canlıdır. Bu nenle iletişim kurmak insanlar arasındaki ilişkilerde oldukça önemli bir hal almaktadır. İnsanların büyük bir çoğunluğu zamanlarının %80 - %90’ını iletişim kurarak geçirirler. Ancak başarılı bir iletişim için çabalayan insan belki de %5’i geçmemektedir.
İnsanlar arası ilişkilerde kim ne derse desin önemli olan fikirler değil duygulardır. Eğer sizler karşınızdaki kişilerin duygularını dikkate alırsanız, etkileyebilirseniz iletişiminiz daha olumlu olacaktır. Olumlu bir iletişim kurabilmek için şu hususlara dikkat ediniz.
1.Eleştirmeyin: Her insanın bir egosu vardır. Bu ego onun en önemli varlığıdır. Onun egosuna yapılan her saldırı(eleştiri) geri çekilmesine, kaçmasına, içine kapanmasına veya saldırganlaşmasına neden olur. Bu durumda iletişimi bozucu bir etkiye sahiptir. Karşınızdaki kişiyi kesinlikle eleştirmeyin “sen” kelimesini kendinize yasak edin. Arkadaşlarınızla futbol oynuyorsunuz. Aynı takımda olduğun arkadaşın kaleciyle karşı karşıya kalınca gol atamadı. Eğer siz ona; “sen bir topu bile kaleye atamıyorsun” derseniz iletişiminiz, arkadaşlığınız, takım moraliniz komple bozulur. Ancak ona; “hepimiz ara sıra böyle kolay pozisyonları gole çeviremeyebiliriz” derseniz her şey daha güzel olacaktır.
2.Hatanızı kabul edin: İnsanlar genellikle kendi hatalarını görmezler veya görmek istemezler. Kendilerinin dışındaki hataları ise çok rahat bir şekilde görebilmektedirler. Kendi hatalarımızı kabul etmemiz karşımızdaki kişinin de hatalarını kabul etmemesine neden olabilmektedir.
Matematikten sınava girdiniz ve sınavınız çok kötü geçti. Sınıfın büyük bir çoğunluğunun sınavı da kötü geçti. Öğretmeninizle uygun bir ortamda bunu konuşuyorsunuz.
Olumsuz iletişim:
“_ Mahsun sınavın çok kötü
_ Öğretmenim sorular çok zordu.
_ Zor olur mu çok basit sordum.
_ Öğretmenim sınıfın durumu belli çok zordu sınav.”
Bu iletişim durumu böyle bir kısır döngüde sürer gider. Bu iletişimi bir de olumsuz bir beden dili eklenince öğretmenin öğrenci hakkındaki kanaati zayıflar, öğrencide dersten nefret eder bir matematik düşmanı olur. Bu iletişim şu şekilde olsaydı daha iyi olmazmıydı.
“_ Mahsun sınavın biraz düşük.
_ Biliyorum öğretmenim, sınava fazla hazırlanamamıştım. Bu nedenle zayıf not aldım. Bir dahaki sınavda daha yi bir not almak için çalışacağımdan emin olabilirsiniz.
_ Sınıfın çoğu zayıf aldı. Bende herhalde biraz zor sordum. Bir dahaki sınavda buna dikkat edeyim.
_ Sorular biraz zordu ama yapamamamız için mazeret olmamalıydı.
_ Sana güveniyorum bir dahaki sınavda daha iyi not alacaksın. Benim işim var. Sonra seninle yine görüşürüz.”
3.Tartışmayın: Her insanın bir egosu olduğunu daha önce belirtmiştik. Bilinçsiz tartışma karşılıklı egolara saldırıdan başka bir şey değildir. Bu nedenle “senli” tartışmalardan ve bir amaca, doğruya yönelik olmayan tartışmalardan (dalaşmalardan) uzak durun.
4.Hayır demeyin: “Hayır” kelimesine herkesin bir antipatisi vardır. Yasaklar listesine giren bir kelimedir. Bu nedenle iletişim sırasında “hayır” kelimesini mümkün olduğunca kullanmamaya çalışın. Arkadaşınız yanınıza geldi ve size “sinemaya gidelim mi?” diye sordu. Sizinde ders çalışmanız gerekiyor. Arkadaşınıza direk “hayır” cevabını verirseniz bu arkadaşlık ilişkilerinizin bozulmasına ve iletişimin kopmasına neden olur. Ona eğer; “sinemaya gelmeyi çok isterdim ancak önemli bir derse çalışmam gerekiyor. Daha sonra gitsek daha iyi olur diye düşünüyorum.” Şeklinde cevap verirseniz her iki taraf içinde iletişim sağlanmış arkadaşlık zarar görmemiş olur.
5.Kendinizi büyük görmeyin, karşınızdakini de küçük görmeyin: Kendinizi karşınızdaki kişiden daha üstün bir canlı olarak görmeyin, göstermeye çalışmayın. Siz kendinizi üstün olarak gösterirseniz karşınızdaki de üstünlük havasına bürünmeye başlayacaktır. Kendiniz büyük görmeniz karşınızdakini küçümsemeniz anlamına gelir. İletişim
Arkadaşınız kötü bir sınavdan çıktı yanınıza geldi.
_ Matematik sınavım çok kötü geçti. Bildiğim soruyu yapamadım.
_ Matematik sınavı çok kolaydı. Ben hepsini doğru yaptım. Matematikte bir numara benim öyle değil mi.
_ Haklısın ama bende tarih dersinde bir numarayım ve sınıfın en iyisiyim.
Bu şekilde iletişim size danışan arkadaşınıza ve arkadaş ilişkinize hiçbir faydası olmayacaktır. Doğru iletişim şu şekilde olmalıydı:
_ Matematik sınavım çok kötü geçti. Bildiğim soruyu yapamadım.
_ Anlıyorum. Belki de bir konuda eksiğin vardır.
_ Evet türev konusundaki iki soruyu yapamadım.
_ Demek eksiklik burada. Bak sorunu buldun ona çözüm de bulabilirsin.
_ Evet eve gidince türeve biraz daha bakayım. Diğer sınavda mutlaka daha iyi bir not alacağım.
6.Görünüşünüze dikkat edin: Askerlik yıllarımda komutanlarımız bize sürekli söylediği bir söz vardı: “İlk izlenim çok önemlidir.” Karşınızdaki kişiye ilk izlenimi görüntünüz ile verirsiniz. Görüntünüz insanların %80’i için inandırıcılığınızı artıran bir durumdur. Bir kuruma kravatlı, takım elbise ile giden birisine, tişört ve kot pantolonla giden birinden daha fazla önem verildiğini görmüşsünüzdür. Düzenli ve temiz giyinen bir kişinin diğer kişilere göre sözleri daha çok dikkate alınır. Ayrıca bir söz vardır: “Dış güzellik iç güzelliğin göstergesidir. ” diye. İlk izlenim için kılık kıyafetinize dikkat edin, saçlarınızın ve dişlerinizin bakımını mutlaka yapın.
7.Enerjik olun: Yorgunluk, isteksizlik konuşmaların inandırıcılığını azaltır. Karşıdaki onun yalan söylediğini zannedebilir. Bu nedenle iletişimde heyecanlı, aktif, enerjik olun. Yorgun, halsiz veya hasta iseniz bunu mutlaka karşınızdakilere söyleyin.
8.Jest ve mimikleriniz yapmacık olmasın: Bebekler anne, babalarının ona sözsel hem de bedensel olarak sevgi gösterdiğini anlar. Bebeğe sevgi göstermeye çalıştığınızı da bebek anlar. İnsanlar arası iletişimde aynı şekildedir. Eğer konuşmanız ve jest – mimiğiniz birbiriyle uyumlu değilse karşıdaki kişinin sizin konuşmanızı inandırıcı ve etkili bulması imkansızlık düzeyine çıkmaktadır. Arkadaşınızın tarihten zayıf aldığında ona moral verici kelimeler kullanırken gülümserseniz bu hiç inandırıcı olmaz.
9.İltifat ediniz: İnsanlar kendilerine iltifat edilmesini çok severler. İltifat edilen kişide sizi daha dikkatli dinleyecektir ve size duygusal yönden bağlanacaktır. Onun duygularını kabartacağınızdan önyargılarını kırmış olacaksınızdır.
10.Onlara üstünlük verin: Karşınızdaki kişilere veya iletişim içerisinde olduğunuz kişilere üstünlük atfedin. Örneğin sigara kullanan arkadaşınıza; “Şu sigarayı da bırakamadın. Seni esiri haline getirdi.. şunla bir baş edemedin.” Sözleriyle yaklaşırsan onun tarafından bu hakaret olarak algılanır. Ancak ona; “Sigara içmek senin sağlığını olumsuz yönde etkileyebilir. Senin gibi nefsine, bünyesine hakim olan bir kişi istediği takdirde bu sigarayı bırakabilir, bu yönde sana güvenim sonsuz” kelimeleriyle ona yaklaşırsanız hiç kuşkusuz karşılıklı iletişiminiz daha mükemmel olacaktır.
11.İyimser yaklaşın: Arkadaşınızla, öğretmeninizle ilişkiniz ne kadar kötü olursa olsun sakın kapıyı kapatmayın. Onların size göre yanlışlarını dile getiriyor olabilirsiniz. Bu yanlışları baş edilmeyecek sorunlar olarak onlara göstermeyin. Olaylara olumlu yönde bakın. Matematik dersi kötü olan bir arkadaşınızın yanında “bu matematik dersi çok zor. Kesin biz bu dersten kalırız. Zaten kafamızda çalışmıyor” sözleri yerine “matematik dersimiz kötü bir yerde eksiğimiz olmalı. Onu tespit edip o yönde çalışmalıyız. Lise 1 de nasıl matematikten geçmişsek bu senede geçeceğiz” sözlerini kullanırsanız hem kendinize hem de karşınızdakine moral ve motivasyon sağlamış olursunuz. İnsanlar sizinle konuşmaktan zevk alırlar.
12.Sevgi dağıtın, saygı gösterin: Sevilmeyen kişilere karşı çoğunluk önyargılıdır. Bu nedenle sevilmeyen ve saygı duyulmayan kişiyle iletişim kurmaktan herkes kaçar. Sevilmeyen kişilerin fikirleri, yaşantıları da onu sevmeyen kişinin hoşuna gitmez. Bu da iletişimi başlamadan engeller. Bu nedenle tüm insanları sevmeye çalışın, ona sevginizi hissettirin. (kolunu tutmak v.b.) Sevemiyorsanız bile mutlaka ona saygı duyun.
13.Emin olun: Kullandığınız kelimeler, düşünceler, fikirler konusunda emin olmalısınız ve ona inanmalısınız. Davranışlarınızda bu doğrultuda olmalıdır. Sözünüzün kesilmesinden hoşlanmıyorsanız sizde başka birinin sözünü kesmemelisiniz. Böylece inandırıcılığınız ve karşınızdaki kişinin size güveni artar.
14.Ses tonunu ayarlayın: Karşıdaki kişiye bir durum, olay anlatırken ses tonunuzu da en iyi şekilde kullanmalısınız. Kahramanlıkla ilgili bir şiiri kısık bir ses tonuyla okursanız ne kadar karşıdakini etkileyebilirsiniz. Bu nedenle ses tonunuzu olaya göre ayarlamayı unutmayın. Arkadaşınız tarih sınavından kötü bir not almışsa onunla daha kısık bir ses tonuyla konuşun. Çok iyi bir not almışsa ses tonunuzu yükseltin. Başarısını paylaştığınızı ona hissettirin. Öğretmeninizle yazılıda aldığınız not hakkında konuşurken ses tonunuz çok yüksek olmamalıdır. Öğretmen bunu hakaret olarak algılayabilir. Derste bir konuyu anlatıyorsanız önemli noktalarda ses tonunuzu artırın o noktaya vurgu yapın. Böylece anlattığınız konu daha etkileyici ve karşıdakilere bilgi verici olacaktır.
15.“eee”, “ııı” bunları unutun: Karşınızdaki bir kişiyle konuşurken, yada birilerine bir konu anlatırken herkesi sinirlendiren ortak bir noktada konuşma aralarında kullanılan “eee”, “ııı” kelimeleridir. Bunlar sizin anlatmak istediklerinizi böleceği için fikrinizi karşıdakine tam olarak anlatamamış olursunuz.
16.Dinlemeyi bilin: İnsanlar hep konuşmak ama hiç dinlememek isterler. Dinleme alışkanlığı karşınızdaki kişiye değer verdiğinizin, onunla duygularınızı paylaştığınızın en önemli göstergesidir. Bir kişiyi dinlerken başka hiçbir işle ilgilenmeyin, sadece onu dinleyin. Hatta onu konuşturmaya teşvik edin.


Psikolojik Danışman: Ahmet Yıldız (kisiselbasari.com)


Aile içi olumlu iletişim:

  • Çocuğunuzun kendisiyle ilgilendiğinizi, ihtiyacı olduğunda yardım edeceğinizi bilmesini sağlayın.
  • Çocuğunuz sizinle konuşmak istediğinde televizyonu kapatın veya gazeteyi elinizden bırakın.
  • Çocuğunuz size önemli birşey söylemeye çalışırken telefon görüşmesi yapmaktan kaçının.
  • Başka insanların özellikle dahil olması gerekmediği sürece, konuşmalarınızı özel tutun. Çocuğunuzla aranızdaki en iyi iletişim etrafta başka insanlar yokken gerçekleşir.
  • Çocuğunuzu başka insanların önünde utandırmak veya güç duruma düşürmek sadece içerleme ve düşmanlık duyguları hissetmesine neden olur, iyi bir iletişime değil.
  • Çocuğunuzun tepesinden konuşmayın. Konuşurken fiziksel olarak çocuğunuzun düzeyine inin.
  • Çocuğunuzun bir davranışı ya da bir olay nedeniyle çok sinirliyseniz, objektif davranamayacağınız için, yeniden sakinleşene kadar iletişim kurmaya çalışmayın. Beklemek, yatışmak ve çocukla daha sonra konuşmak en iyisidir.
  • Çok yorgunsanız aktif bir dinleyici olabilmek için daha fazla çaba harcamanız gerekecektir. Gerçek bir aktif dinleme kolay iş değildir ve bedeniniz ve zihniniz yorgunken daha da zorlaşacaktır.
  • Dikkatle ve nazik bir şekilde dinleyin. Çocuğunuz birşey anlatmaya çalışırken sözünü kesmeyin. Çocuğunuza arkadaşlarınıza gösterdiğiniz nezaketi gösterin.
  • Olayların nedenini sormayın, ne olduğunu sorun.
  • Çocuğun anlatmaya çalıştığı durum hakkında önceden bilgi sahibiyseniz, bunları çocuğunuzla paylaşın.
  • "Senin için neyin iyi olduğunu ben biliyorum", "sadece dediğimi yap, sorun çözümlenecektir" ya da "ben sözümü bitireyim sen de konuşacaksın" gibi cümleleri, telkinlerde bulunmayı ve ahlaki açılardan kınamayı en az düzeyde tutun. Bunlar açık iletişim kurma ve bu açıklığı devam ettirmeye yardımcı olmayacaktır.
  • Aptal, budala, tembel gibi aşağılayıcı sözler kullanmayın.
  • Çözüme yönelik somut adımlar geliştirmesi için çocuğa yardımcı olun.
  • Çocuğu yaptığı veya yapmadığı şeylerden dolayı değil, kendisi olduğu için kabul ettiğinizi gösterin.
  • Çocuğun açık iletişimi sürdürmesini destekleyin. Bunu, çocuğu olduğu gibi kabul ederek ve gösterdiği iletişim çabalarını takdir ederek sağlayabilirsiniz.

Kaynak:gongul.blogcu.com

Alıntı
ThinkerBeLL adlı kullanıcıdan alıntı


1. Çocuklarla olumlu iletişim
Bir çocukta özsaygının oluşmasını sağlamanın bir yolu olumlu iletişimden geçer. Olumlu iletişim aynı zamanda çocukla ilişkinin kurulmasını ve karşılıklı güvenin oluşmasını sağlar. Çocuklarımızla iletişimimizi hem sözlerimizle hem de hareketlerimizle kurarız. Bunlar çocuklarımızla iletişimimizi geliştirmemizin bazı yollarıdır ve onların kendilerine güvenen, mutlu çocuklar olmalarına yardımcı olurlar.
Öncelikle çocuğunuzu gerçekten dinleyin. Bu yaptığınız işi bırakmayı ve o konuşurken onun yüzüne bakmayı da gerektirir. Çocuğunuza dokunmak ve ona adıyla hitap etmek de ona olan ilginizi göstermenin bir yoludur. Aynı zamanda onun düzeyine inmek kendisini daha rahat hissetmesine yardımcı olur. Kullandığınız sesin kelimelerden çok söylediğiniz şey üzerine etki yaptığını unutmayın.
Psikolojik danışmanların kullandığı bazı iletişim geliştirme yolları şunlardır:

  • Kapı aralayıcılar: Örnek; “Gerçekten mi? Hımm... Biraz daha anlatır mısın?” Çocukların düşüncelerini anlatmalarını sürdürmelerine yardımcı olacak kısa ifadeler.
  • Açık uçlu sorular: Örnek; “Sonra ne oldu?” bunlar çocukların kendilerini açmalarını sağlayan konuşmalarına devam etmeleri için cesaretlendiren “nasıl” ve “ne” ile başlayan sorulardır.
  • Duyguların yansıtılması: Örnek; “Bu konu seni çok kızdırdı sanırım.” bu ifadeler çocuğun anlaşıldığını hissetmesini, duygularını kabul etmeleri ve aynı zamanda canlarını sıkan şeyleri ifade etmelerini sağlar.
  • İhtiyacım var, şeklindeki mesajlar. Örnek; “Seni aptal, git şu çöpü boşalt hadi.” demek yerine “Çöpü boşaltmak için yardımına ihtiyacım var.”, demek çocuğunuza olumsuz mesajlar vermek yerine ondan istediğiniz şeyi yerine getirme fırsatı verir ve sizin nasıl hissettiğinizi anlamasını kolaylaştırır.
Çocuğunuza duygu ve isteklerinizi aktarmada daha etkili olabilmek için onun ilgisini çekebildiğinizden emin olun. Çocuklar olumlu bir şekilde kısa ve basit isteklere daha olumlu cevaplar verirler. İstediğiniz şeyi yaptığı için çocuğunuza teşekkür etmeniz onun olumlu tepkilerini artırmakla kalmaz aynı zamanda iyi davranış modeli oluşturur. Sonuç olarak çocuğunuza, arkadaşlarınıza davrandığınız gibi saygılı ve nazik olursanız onlar da kendilerine ve çevrelerindekilere karşı iyi şeyler hissederek büyürler.


2. Aile içi olumlu iletişim
Anne-baba ve çocuk arasında kurulan olumlu iletişim, çocuğun gelecekte sağlıklı sosyal ilişkiler kurmasının temelini oluşturuyor, ailenin de mutluluğunu arttırıyor. Çocuğunuzun kendini ifade edebilen, özgüveni yüksek bir birey olmasını istiyorsanız, aile içinde olumlu iletişim kurmaya özen göstermelisiniz.
Anne-baba ve çocuk arasındaki olumlu iletişimin ailenin mutluluğunu arttırdığını, ayrıca çocuğun bu iletişim tarzını model alarak hayatı boyunca sağlıklı sosyal ilişkiler kurmasına yardımcı olduğunu ve kendini ifade yeteneği ile özgüvenini güçlendirdiğini bildiren uzmanlara göre iletişim, iki yaşındaki çocuk için de ergenlik çağındaki çocuk için de hem özsaygının hem de karşılıklı saygının anahtarı. Anne-baba ve çocuk arasında olumlu iletişim kurmanın yolları ise şunlardır:
  • Çocuğunuzun kendisiyle ilgilendiğinizi, ihtiyacı olduğunda yardım edeceğinizi bilmesini sağlayın. Sözgelimi, sizinle konuşmak istediğinde televizyonu kapatın veya gazeteyi elinizden bırakın. Çocuğunuz size önemli bir şey söylemeye çalışırken, telefon görüşmesi yapmaktan kaçının.
  • Çok yorgunsanız, aktif bir dinleyici olabilmek için daha fazla çaba harcamanız gerekecektir. Gerçek bir aktif dinleme kolay iş değildir, üstelik bedeniniz ve zihniniz yorgunken daha da zorlaşacaktır.
  • Çocuğunuzun bir davranışı ya da bir olay nedeniyle çok sinirliyseniz, o anda objektif davranamayacağınız için, yeniden sakinleşene kadar iletişim kurmaya çalışmayın. Beklemek, yatışmak ve çocukla daha sonra konuşmak en iyisidir.
  • Çocuğunuzu dikkatle ve nazik bir şekilde dinleyin. Size bir şey anlatmaya çalışırken sözünü kesmeyin. Ona arkadaşlarınıza gösterdiğiniz nezaketi gösterin. Olayların nedenini sormayın, ne olduğunu sorun.
  • Başka insanların özellikle dahil olması gerekmediği sürece konuşmalarınızı özel tutun. Çocuğunuzla aranızdaki en iyi iletişimin etrafta başka insanlar yokken gerçekleşeceğini unutmayın. Çocuğunuzu başka insanların önünde utandırmanız veya güç duruma düşürmeniz, içerlemesine ve düşmanlık duyguları hissetmesine neden olur.
  • Çocuğunuzun tepesinden konuşmayın, konuşurken fiziksel olarak onun düzeyine inin.
  • Çocuğun anlatmaya çalıştığı durum hakkında önceden bilgi sahibiyseniz, bunları çocuğunuzla paylaşın. "Senin için neyin iyi olduğunu ben biliyorum", "sadece dediğimi yap, sorun çözümlenecektir" ya da "ben sözümü bitireyim sen de konuşacaksın" gibi cümleleri, telkinlerde bulunmayı ve ahlaki açılardan kınamayı en az düzeyde tutun. Bu gibi ifadeler açık iletişim kurmaya ve bu açıklığı devam ettirmeye yardımcı olmayacaktır. Aptal, budala, tembel gibi aşağılayıcı sözleri ise kesinlikle kullanmayın.
  • Çözüme yönelik somut adımlar geliştirmesi için çocuğunuza yardımcı olun.
  • Çocuğunuzun açık iletişimi sürdürmesini destekleyin. Bunu, çocuğu olduğu gibi kabul ederek ve gösterdiği iletişim çabalarını takdir ederek sağlayabilirsiniz. Onu yaptığı veya yapmadığı şeylerden dolayı değil, kendisi olduğu için kabul ettiğinizi gösterin.

3. Etkili iletişim
Toplumsal barış ve huzurun sağlanmasında kişiler arası iletişim çok önemli bir yer tutmaktadır.
İletişim, kişiler arasında yer alan düşünce ve uygun alışverişi dile getiren bir etkinliktir.
Uygun iletişim yöntemini benimseme ve bunu doğru olarak kullanma hem kişisel ilişkilerde, hem toplumsal yaşamda çok önemlidir.
Etkili iletişim yöntemini benimsemek ve bunu ilişkilerimizde doğru olarak kullanabilmek için iletişim engellerini bilmekte yarar vardır. İnsanlar arası etkileşim ve olumlu iletişimi engelleyen etmenleri şöyle sıralayabiliriz:
  • Kendi düşünce ve fikirlerimizi tek doğru olarak benimsemek, başkalarının fikir, düşünce ve duygularını önemsememek ve saygı göstermemek. İnsanların birbirleriyle yaptıkları iletişimde, televizyondaki tartışma programlarında bunu görmek mümkündür. Bir çok insanın kendi fikirlerini tek doğru olarak anlattığını, karşısındaki insanın fikir ve düşüncelerine değer vermediğini saygı göstermediğini görmekteyiz. Böyle bir durumda ise kişiler arasında olumlu ve etkili iletişimden söz edilemez.
  • Karşımızdaki kişi ya da kişileri sürekli yargılamak, eleştirmek ve suçlamak da iletişimimizi engeller. Bu tür iletiler sonunda kişilerin kendilerini anlaşılmamış, itilmiş, haksızlığa uğramış, daha çaresiz hissederler, karşılığında ise iletişimi keserler.
  • İfadelerimizde emir verme, yönlendirme eğiliminde olmak, insan davranışlarının kabul edilmez olduğu tutum ve davranışları benimsemek de iletişimin kesilmesine neden olabilir.
  • Karşımızdaki insanın iletişim tarzını bilmemek, sürekli konuşmalarımızda ahlak dersi veren, nasihat eden ifadeler kullanmak. Sözünden dönmek, oyalamak, alay etmek, konuyu saptırmak da olumlu iletişim sürdürmemizi engeller. Böyle iletiler yüzünden insan onunla ilgilenilmediğine, duygularına saygı gösterilmediğine belki de dışlanıldığı düşüncesine kapılır.
Uygun iletişim yöntemini benimsemek, bunu doğru olarak kullanabilmek için de etkili iletişim yolları şunlardır:
  • Karşı tarafın anlaması istenilen konu hakkında çok açık fikir sahibi olmak, kendimizin ve karşımızdaki kişinin iletişim tarzını bilmek gerekir. Verilecek mesajın dinleyene anlamlı olması için dinleyen tarafın lisan ve terimleri kullanılmalıdır. Eğer mesaj, dinleyen tarafından alınmaz ve anlamlı olmazsa iletişimden söz edilemez.
  • Kendimizi dinleyen tarafın yerine koyup, söyleyeceklerimizi o kişiye göre ayarlamalıyız. Karşımızdaki insana değer vermeliyiz. O zaman mesajlarımızı daha rahat iletebiliriz, dinleyen de mesajı alma gayreti gösterir.
  • Fikirlerimizi mümkün olan en basit terimlerle ifade etmeliyiz. Gerekli yerlerde tekrarlar kullanmalıyız.
  • Rahatsız edici gürültüleri ortadan kaldırmalı veya azaltmalıyız. Gürültülü bir ortamda sağlıklı bir iletişim kurmak mümkün değildir.
  • Açık ve anlamlı olabilmek için her türlü iletişim imkanını kullanmak gerekir. (Beden duruşu, yüz ifadesi, göz bakışı, el ve beden hareketleri, ses tonları.) Düzeltici geri iletimlerde açık ve duyarlı olmalıyız.
  • En önemlisi insanlar arası olumlu iletişimin sağlanabilmesi için; karşılıklı saygı ve hoşgörü, fikirlere tek yönlü değil, çok yönlü bakabilmek ve karşımızdaki insana değer vermek gereklidir. Yunus Emre’nin "Yaradılanı severim yaratandan ötürü" sözünü yaşantımızda davranışlarımıza yansıtmalıyız.
Ayrıca iletişimde sakin olmak, duygularımıza kapılmamak ve aceleci davranmamak çok önemlidir. Böyle davranmazsak etkili iletişim olmaz. Bu konuda nasıl davranılması gerektiğini Peygamber Efendimiz şu hadis-i şerifi ile belirtmiştir:
"Öğretiniz, kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız, içinizden biri öfkelendiği zaman sussun."
Her insan kendi sorumluluğunun bilincinde, duygu ve düşüncelerinde samimi olur, başkalarına karşı da saygılı olursa, insanlar arası iletişim daha sağlıklı bir şekilde sürdürülebilir. Ancak insan bencil, erdemli davranışlardan uzak, sadece kendini düşünen, başkalarına saygısız ve değer vermeyen tutum ve davranışlar içinde olursa, iletişimden söz etmek mümkün değildir.

Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
23 Eylül 2010       Mesaj #9
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bunların olumlu iletişim kurma metotları var onları yazabilirmisinizz?
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
26 Eylül 2011       Mesaj #10
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
bu cevap 10 dur doğru yanıtı ilk ben verdim

Benzer Konular

13 Şubat 2010 / Ziyaretçi Soru-Cevap
23 Şubat 2015 / Misafir Soru-Cevap
19 Şubat 2012 / Misafir Soru-Cevap
18 Eylül 2014 / Misafir Soru-Cevap