Arama

El Hastalıkları

Güncelleme: 30 Eylül 2010 Gösterim: 19.056 Cevap: 0
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
30 Eylül 2010       Mesaj #1
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Bu maddedeki yazılar yalnızca bilgi verme amaçlıdır. Yazılanlar, doktor uyarısı ya da uzman önerisi değildir.

Sponsorlu Bağlantılar
El Hastalıkları

El Tümörleri

El Tümörleri Nelerdir?
Elde kitle oluşturan oluşum­lardır. Çoğunluğu malign (kötü huylu) de­ğildir. Tanı genellikle, hastadan dikkatli bir hikaye alınarak ve el muayenesi ile konula­bilir. En sık görülen tümörler ganglionlar (eklem arasından çıkan kistler), dev hücre­li tümörler, fibromalar (bir tür bağ dokusu tümörü) ve tümör etkisi yaratan damarsal yapı (hemanjiom) bozukluklarıdır. Bunların yanında da­ha nadir olarak sinir kökenli tümörler (nörom, nöroma), ke­mik tümörleri (osteokondrom, enkondrom), lipomlar (yağ tümörleri) ve malign tümörler de bulunabilir. Elin en sık malign tümörleri deriden çıkar.
Bu tümörlerin hepsinin cerrahi olarak çıkartılması/alınması gerekir.

El Muayenesi: Muayeneden önce mevcut sorunun ayrıntılı hikâyesi alınmalıdır. Has­tanın yaşı, mesleği, meşguliyeti, hobisi öğ­renilmeli, en sık kullandığı elin hangisi ol­duğu saptanmalı, diğer elin durumu kayde­dilmelidir.

Travma söz konusu ise ayrıca şu noktalar araştırılmalıdır:
  1. Yaralanma ne zaman olmuş, ne kadar za­man geçmiştir ?
  2. Yaralanma nerede, ne yaparken, hangi koşullarda olmuştur ?
  3. Yaralanma nasıl ve hangi mekanizma ile olmuştur ?
  4. Elin pozisyonu yaralanma sı­rasında nasıldır?
  5. Daha önceki tedavi girişimleri nelerdir ? Böylece, varsa ezilmenin miktarı, kontaminasyonun (kirlenmenin) derecesi, kan kay­bının miktarı kolayca saptanır.
Travma söz konusu olmadığı takdirde şu noktalara ağırlık verilir:
1. Ağrı, duyu değişikliği, şişme veya kontraktür ne zaman başladı ?
2. Günlük işler, meşguliyet ve aktivitelerde nasıl bir fonksiyon bozukluğu oldu ?
3. Diğer uzuvlarda, diğer eklem veya kiriş­lerde benzer şikâyetleri var mı ?
4. Hangi aktiviteler şikâyetleri daha arttırı­yor?
5. Günün hangi zamanlarında şikâyetler da­ha belirgin oluyor?

Dupuytren Kontraktürü

Dupuytren Kontraktürü Nedir?
Avuç içinin cilt ve cilt altındaki dokusunun hastalığı Du­puytren kontraktürü olarak adlandırılır. Ka­lın, nedbe benzeri doku avuç içinde cildin altında oluşur ve parmaklara ilerleyip, par­mağı avuç içine doğru çekip hareketini kı­sıtlayabilir. Bu hastalık çoğunluk­la orta yaşta gelişir ve bilinen bir nedeni ol­mamakla beraber ailesel geçişi olabilir.
Cerrah kalınlaşmış dokunun bantlarını ve tendonları ayırıp parmağa daha iyi bir hare­ket sağlayabilir. Bazı vakalarda kalınlaşmış ve kıvrımlaşmış cildin yerine cilt grefti kul­lanılabilir. Ameliyatın sonucu hastalığın şiddetine bağlıdır. Genellikle el fonksiyon­larında fizik tedaviden de sonra belirgin bir iyileşme görülür.

Romatoid Artrit (El)

Elde Romatoid Artrit:
Romatoid artrit; eklemle­rin iltihabı, ellerin ve vücudun diğer bö­lümlerinin görüntüsünü ve fonksiyonunu etkileyebilen ve sakat bırakıcı bir hastalık­tır. Sıklıkla parmak eklemlerini deforme eder ve hareketi engelleyecek şekilde par­makları bükülü bir pozisyonda durmaya zorlar. Romatoid artritin neden olduğu sakatlıklar genellikle cerrahi kulla­nılmadan tedavi edilebilir, örneğin; özel ci­hazların kullanıldığı veya elin zayıflamış bölgelerini güçlendirecek fizik tedavi yön­temleri uygulanır. Ama bazı hastalar için cerrahi en iyi çözümdür. Yangı olan eklem­lerden dokular çıkararak, kirişleri yer de­ğiştirerek veya yapay eklemler koyarak bi­lek ve el tedavi edilebilir.

Karpal Tünel Sendromu

Karpal Tünel Sendromu (KTS,CTS): Karpal tünel, bi­lekte, kirişlerin ve elin ana sinirlerinden bi­rinin geçtiği bir tüneldir. Tünelin içindeki basınç; çeşitli hastalıklardan [romatoid artrit, tümör kitleleri, amiloid birikimi (he­modiyalize giren böbrek yetmezliği hasta­larında), tüberküloz, vb.], yaralanmalar­dan, gebelik sırasında sıvı toplanmasından, aşırı kullanmaktan veya tekrarlayıcı hare­ketlerden sonra artabilir. Tünelin içindeki sinirin üzerindeki bu basınç artması sıklık­la uyuşukluğun, ağrının ve bozulmuş el fonksiyonunun eşlik ettiği bir tabloya ne­den olur. Bu belirtiler özellikle uyku sıra­sında daha şiddetli hale gelmektedir. Uyuş­ma ile birlikte oluşan ağrı tipik olarak daha yukarı, dirsek ve hatta omuz eklemine ka­dar ilerleyebilmektedir. Basıya bağlı sinir hasarının ileri evrelerinde ise, sinirin uyar­dığı ve hareketlendirdiği el kaslarında işlev bozukluktan ortaya çıkmakta, özellikle baş­parmağın hareketleri zayıflamakta ve kısıt­lanmaktadır. Bu şikayetlerin toplamını oluşturan hastalık karpal tünel sendromu olarak bilinir. Bazı hastalarda elin atele alın­ması ve antienflamatuar (yangı azaltıcı) ilaçlar problemi çözecektir. Eğer bu işe ya­ramazsa cerrahi gerekebilir. Cerrahi işlem sırasında, cerrah avuç içinin ortasından bileğe doğru bir kesi yapar. Da­ha sonra basıncı azaltmak için sinire basınç yapan dokular kesilir. Ameliyattan sonra pansuman yapılarak ve atel kullanılarak ha­reket kısıtlanır, böylece iyileşme hızlandırı­lır. Ameliyat izi gittikçe kaybolacak ve zor görünür bir hale gelecektir. Ameliyatın so­nuçları kısmen durumun ne kadar bir süre­dir var olduğuna ve sinirin ne kadar zarar görmüş olduğuna bağlıdır.

El Enfeksiyonları

Erken Enfeksiyonlar: İlk 24-72 saatte klinik belirti veren enfeksiyonlar genellikle kirli yaralarla birliktedirler ki bunlar ezilme ve­ya kan dolaşımı bozulmuş dokularda genel­likle birden çok değişik bakterinin ortamda bulunmasıyla oluşurlar.

Geç Enfeksiyonlar: Erken enfeksiyonların ortamın uygunluğu nedeniyle bakteri üre­mesi sonucu oluşmalarına karşın, 7.-10. günlerde gelişen enfeksiyonlar genellikle yaranın bakteriler tarafından istila edilmesi­ne karşı yetersiz kalan lokal veya sistemik dirence bağlıdır. Beslenme bozuklukları, diyabet, bağışıklık sistemini zayıflatan ilaç­lar veya dokulara daha önceki bir dönemde ışın tedavisi uygulanmış olması geç enfek­siyonların ortaya çıkma riskini artırırlar.

Elde Sellülit:
Genellikle elde veya parmaklarda oluşan sellülit cerrahiye gerek duyulmadan tedavi edilebilir. Eğer bunlar sistemik etki­ler ile birlikte ise (lenfanjit veya lenfadenit gibi) hasta hastaneye yatırılarak intravenöz (damardan verilen) antibiyotik tedavisi baş­lanmalıdır. El, “emniyet pozisyonunda” ha­reketsiz kılınmalı ve yüksekte tutulmalıdır.

Elde Herpetik Enfeksiyonlar: Parmak ucunun herpes simpleks virüsü (HSV, Uçuk) ile oluşan enfeksiyonları sıklıkla sağlık personelinde görülmektedir. Enfeksiyonun seyri ve bul­gular o kadar karakteristiktir ki tanı klinik görünümle konur.

Belirti ve bulgular: ödem, ağrılı şişlik, berrak sıvı ile dolu kü­çük kabarcıkların görünmesidir.

Elde İnsan Isırıkları: İnsan ısırıklarından oluşan enfeksiyonlar en ciddi olanlardır. İnsan ağız boşluğu, normalde hastalık yapmayan birçok tehlikeli bakteriye ev sahipliği ya­par. Bu bakteriler, ısırık sonrasında, elde bulunan kirişlerin, eklemlerin, yumuşak dokuların, hatta kemiklerin hızlı bir şekilde harap olmasına yol açabilirler. İnsan ısırık­ları veya dişe vurma ile oluşan sıyrıklar dikilmemelidir. Eğer bunlar dikilirse oral flo­ra (ağız içinde bulunan mikroorganizma­lar) sıklıkla parmak gangreni ile sonuçlana­cak tahrip edici enfeksiyona yol açacaktır. Bunlar açık bırakılmalı antibiyotiklerle te­davi edilmeli ve günlük incelemelerle iz­lenmelidirler. Tedavi için en uygun antibi­yotikler penisilin ve sefalosporindir. Enfek­siyon varlığında hasta hastaneye yatırılmalı ve el ameliyathane ortamında cerrahi yön­temlerle acilen temizlenmelidir.

Paronişi ve Eponişi (DOLAMA): Paronişi tırnağa komşu yumuşak dokunun enfeksiyonudur ve ge­nellikle tırnak çıkıntılarının ısırılması ve çe­kilmesi sonucunda ortaya çıkar. Eponişi ise tırnak tabanını örten yumuşak dokunun enfeksiyonudur ve paronişinin ilerlemesi sonucu meydana gelir.

Felon: parmak ucundaki yumuşak böl­genin enfeksiyonudur. Delici bir yaralan­mayı veya paronişinin ilerlemesini izler ve kapalı alan enfeksiyonu ile sonuçlanır.

Te­davi: antibiyotik, bölgenin cerrahi yöntem­le açılması, oluşan iltihabın boşaltılması, ameliyat sonrasında elin hareketsiz korun­ması ve yüksekte tutulmasından ibarettir.

Tetik Parmak Hastalığı
Trigger Finger (Tetik Parmak) Hastalığı :

Genellikle 1. parmakta diğer parmaklara göre daha sık görülen tetik parmağın klasik bulgusu par­mağın sürekli kaldığı kapalı pozisyonun­dan açık pozisyona zorlanarak getirilmesi veya ilerlemiş olgularda hiç getirilememesidir. Tetik parmak doğuştan bir anomali olabileceği gibi, belirli hastalıklar (romatoid artritcerrahi girişim için 2 yaşına kadar beklenebilir. Üç yaşından sonra yapı­lan girişimlerde kalıcı deformitelerin oluş­tuğu bilinmektedir. Daha ileri yaşlarda or­taya çıktığı durumlarda ise nodüle genellik­le rastlanmaz. Tipik bulgusu, parmak kapa­tıldıktan sonra, açmaya yeltenildiği zaman parmağın takılması, açmak için daha fazla güç sarf edildiği zaman ise bir atma sesiyle birlikte “tık sesi” boşalarak açılması, yani tetiklenmesidir. Kiriş akşam uyurken oldukça yumu­şaktır. Parmaklar normal pozisyonda, yani yarı kapalı durumdadır. Sabahları parmak bu pozisyonda sabittir ve açılmak istendi­ğinde tetiklenme başlar. Tetik parmağın tedavisinde üç ana yakla­şımdan bahsedilebilir. Bunlardan ilki her­hangi bir cerrahi işlemin uygulanmadığı koruyucu tedavidir. gibi) veya ele yönelik trav­malar sonrasında da ortaya çıkabilir. Oluş­ma mekanizması parmağı kapatma (ele yaklaştırma) işini yapan kirişlerin (fleksör tendon) etrafında­ki makara sisteminin sıkılaşması ve kiriş ha­reketine izin vermemesidir. Doğuştan olgularda, parmağın ele birleştiği bölgenin üzerinde veya bunun hemen ya­kınında, kiriş hattı üstünde bir nodul (kitle) ele gelir. Bu yapı sürekli travmaya maruz kalan kiriş veya onu saran makaradan kaynakla­nır. Doğuştan olguların üçte birinde 1 yıl içerisinde kendiliğinden iyileşme görülebi­lir. Bu nedenle
Özel atellerle el istirahati sağlanır ve ödem azaldıktan sonra par­mak hareketi gözlenir. İkinci tedavi şekli, cerrahi bir kesi yapmadan, deriden kesici bir aletle (özel iğneler gibi) girilerek maka­ranın serbestleştirilmesidir. Bu yöntem ke­si yapılmadığı için avantaj sağlıyor gibi gö­rünse de, kapalı bir alanda yapıldığı için si­nir yaralanması riskini de beraberinde geti­rir.
Üçüncü tedavi yöntemi ise en güvenilir ve en iyi sonuç veren açık cerrahi yöntem­dir. Makaranın olduğu bölgeye, sadece bu bölge uyuşturularak küçük bir kesi yapılır. Makara direkt olarak görüldükten sonra ke­silerek kiriş serbestleştirilir.

Düğme İliği Deformitesi

Boutonniere (Düğme İliği) Deformitesi:
Parmağı açan kirişin parmağın orta eklemi düzeyinde yırtılması ve parmağın alt yüzüne doğru kayması so­nucunda oluşur. Bu eklemde kıvrıklık olu­şurken, bunun ilerisindeki en son eklemde tam tersi yukarı dönüklük meydana gelir ve parmak hareketi aksar. Bu ak­sama diğer parmakların hareketini de en­geller. Tedavisinde yırtık onarılmalı ve kiriş tekrar eski pozisyonuna getirilmelidir.

Çekiç Parmak Deformitesi

Mallet Finger (Çekiç Parmak) Deformitesi:
El parmağını açan (düzleştiren) kiriş (ekstensör tendon), önkol kaslarının devamı olarak el sırtından geçer ve parmağın son boğumuna yapışarak aç­ma hareketinin yapılmasını sağlar. Bu kiri­şin son yapışma yerine yakın bir yerde kop­ması sonrasında parmağın son boğumu düzleştirilemez ve kıvrık olarak kalır (çekiç parmak görünümü). Kopma açık bir yaraya neden olan bir travmayla oluşabileceği gi­bi, parmağın zorlanması sonrasında kapalı olarak da meydana gelebilir. Parmak rönt­geni, kirişin kemiğe yapışma yerinden kü­çük bir parça ile birlikte koptuğunu göste­rebilir. Eğer erken dönemde görülmüşse plastik bir atel veya alüminyum atel ile par­mağın son boğumu normal düz pozisyonu­na getirilir ve bu şekilde 6 hafta kadar hare­ketsiz tutulur. Bu yöntemden bir sonuç alı­namazsa, parmağın son iki kemiğini sabitleyen bir tel (Kirschner teli) kullanılabilir. Eğer geç dönemde görülmüşse veya atelleme ile düzelme olmamışsa ameliyat edilir, kiriş onarılarak en uç boğuma tekrar yapış­ması sağlanır.

El Yaralanmaları

El Yaralanmaları
El cerrahisinde en sık yapılan işlemler; kiriş, sinir, damar ve ek­lemlerin hasarını, kırılmış kemikleri, yanık­lara bağlı doku eksikliklerini ve cilt yaralan­malarını onarmayı içerir. Modern teknikler cerrahın ciddi yaralanmalarda dahi fonksi­yonu ve görüntüyü tekrar düzeltme kabili­yetini büyük oranda artırmıştır. Şu anda plastik ve ortopedik cerrahlar tarafından sıklıkla kullanılan tekniklerin başlıcaları :

Greftleme: Hasarlı bölgeyi onarmak için vücudun sağlam bir bölümünden deri, ke­mik, sinir veya diğer dokuların naklidir. Bu dokular getirildikleri bölge tarafından bes­lenir ve kanlandırılırlar.

Flep cerrahisi: Vücudun sağlıklı bir bölü­münden hasarlı alana deriyi, alttaki yağ do­kusunu, veya bunlara ek olarak kemik, kas, kiriş, kıkırdak gibi diğer dokuları, kan da­marları ile beraber taşımaktır. Daha karma­şık, fakat doku kalitesi ve güvenilirliği açı­sından daha üstün bir yöntemdir.

Replantasyon: Mikroskop altında uygula­nan aşırı derecede dikkatli ve ince bir cer­rahi olan mikro cerrahiyi kullanarak kop­muş parmakları veya uzvu tekrar yerine ia­de etme (replantasyon) işlemidir. Bu tür yaralanmalar geniş bir zaman dilimi içinde tekrarlayan bir çok ameliyata ihtiyaç duya­bilirler. Birçok hastada, cerrahi sonucunda yaralanmış uzva önemli derecede duyu ve fonksiyon kazandırılabilir. Fakat iyileşme aylar sürebilir ve sıklıkla rehabilitasyona ih­tiyaç duyulur.

El yaralanmaları gerektiği gibi tedavi edil­mezse, daha sonraki dönemde değişik de-formitelere ve fonksiyon bozukluklarına yol açabilirler.

El Anomalileri

Doğuştan El Anomalileri: Elin doğuştan anomalileri doğumda var olan, el gelişimini etkileyen ve elin kullanımında belirgin problemlere neden olan deformitelerdir (yapısal bozukluklar). Gelişen cerrahi tek­nikler ile birlikte, problemlerin çoğu çok erken yaşta, diğerleri ise elin normal gelişi­mini ve fonksiyonunu bekleyerek 1,5 yaş dolayında düzeltilir.
En sık karşılaşılan doğuştan el anomalileri sindaktili (yapışık parmak) ve polidaktili (normalden fazla parmak olması) dir. Sindaktilinin cerrahi tedavisinde, par­makları birleştiren dokular açılır, daha son­ra vücudun başka bir yerinden alınan cilt dokusu greftleri buradaki boşluklara dikilir. İşlem eğer kemikler de birleşik ise daha karmaşık bir hal alır. Cerrahi aynı zamanda tam bir hareketi ve normale yakın görüntüyü sağla­masına rağmen, greftlenmiş cildin rengi di­ğer ciltten bir miktar farklı olabilir. Diğer sık görülen doğuştan el anomalileri, kısa parmak, eksik parmak , deforme parmaklar, hareketsiz kirişler ve anormal sinir veya damarlardır. Çoğu hastada bu problemler cerrahi olarak düzeltilir.


"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

30 Aralık 2006 / **LP** Tıp Bilimleri
8 Ocak 2010 / Misafir Tıp Bilimleri
16 Ocak 2016 / BrookLyn Tıp Bilimleri
22 Aralık 2006 / kompetankedi Tıp Bilimleri