Arama

Kurtuluş Savaşı'nda kadınların rolü ne olmuştur?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 30 Mart 2018 Gösterim: 70.522 Cevap: 2
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
5 Ekim 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Kurtuluş Savaşı'nda kadınların rolü ne olmuştur?
EN İYİ CEVABI _EKSELANS_ verdi
Kurtuluş Savaşında Kadınımızın Önemi
Kurtuluş Savaşı'nda vermiş olduğu büyük mücadelede erkeği ile omuz omuza cephedeki yerini almış, düşmana karşı silâhı ile savaşarak, cepheye mermi taşıyarak, yaralı askerleri tedavi ederek, silâh ve giyecek imal ederek, vatanın kurtuluşunda ve bu günlere ulaşmamızda hak sahibi olmuştur.
Sponsorlu Bağlantılar

-Tarih boyunca Türk kadını, hayatın her safhasında erkeğin yanında yer alarak sorumlulukları paylaşmıştır.

-Kurtuluş Savaşında vermiş olduğu büyük mücadelede erkeği ile omuz omuza cephedeki yerini almış, düşmana karşı silâhı ile savaşarak, cepheye mermi taşıyarak, yaralı askerleri tedavi ederek, silâh ve giyecek imal ederek, vatanın kurtuluşunda ve bu günlere ulaşmamızda hak sahibi olmuştur.

-İşte o Türk kadını kapanan köyünün yolunu açmaya gelen ekipleri doyurdu, sıcak ekmeğini paylaştı.

-Kahramanlık destanının yazıldığı Çanakkale Savaşları’nda Türk kadın savaşçılar Gelibolu Yarımadası’nın her karış toprağında yatan Mehmetçiklerin yanında göğüs göğüse çarpıştı.
Anadolu’nun düşmana karşı şahlandığı milli mücadele döneminde Türk kadını vatan savunmasında erkekler ile beraber çok anlamlı hizmetler yapmıştır.

Tarih boyunca Türk kadını hayatın her safhasında erkeklerin yanında her türlü sorumlulukları paylaşmış, özellikle Kurtuluş Savaşı’nda, mücadelenin her döneminde bu kutsal savaşa destek vermiştir. Nitekim Mustafa Kemal
Atatürk “Dünyada hiçbir milletin kadını, ’Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluş ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim’ diyemez” demek suretiyle kahraman kadınlarımızın
değerini veciz bir şekilde ifade etmiş ve onları hak ettikleri şekilde onurlandırmıştır.Bilindiği gibi Kurtuluş Savaşı’nda ordumuzun hayat membaını kadınlarımızoluşturmuş, böylece ülkemizin varlığında çok önemli bir rol oynamışlarıdır.
Anadolu’nun düşmana karşı şahlandığı milli mücadele döneminde Türk kadını vatan savunmasında erkeklerle beraber çok anlamlı hizmetler yapmıştır. Bu savaşta Türk kadınının kahramanlıkları, vatan uğrunda hayatını hiçe sayarak yaptığı fedakârlıkları, İstiklal Savaşımızın kazanılmasında en büyük etken olmuştur. Bu nedenle cumhuriyetimizin temelinde Türk kadınının çok büyük emeği, kanı ve gözyaşı vardır.

KURTULUŞ SAVAŞINDA KADININ ÖNEMİ
1916 Bitlis Cephesi Komutanı Mustafa Kemal. Çökmekte olan bir cepheyi kurtarıyor ve çadırına geliyor. Yaveri İzzettin ÇALIŞLAR'ı çağırıyor ve eline bir not veriyor. Notta "Savaştan sonra ilk işimiz Türk kadınına serbestisini vermek, onu erkeğinin yanında eşit haklara sahip kılmak" yazıyor.

Yıl 1916, Türk kadının değil adı, değil kimliği, hiçbir şeyi yok. Sokağa çıkma hakkı olmayan bir Türk kadını. Tam savaşın en hararetli zamanında nerden Türk Kadını geldi Mustafa Kemal'in aklına. Kurtuluş Savaşında gördüğü kadın manzarası, ATATÜRK'ü ve dünyayı şaşırtan bir manzaradır. Ülkelerin savaşları olmuştur ama topyekün savaş örneği ilk defa Kurtuluş Savaşında erkekleri ile omuz omuza savaşan kadınlarımızda görülmektedir.

İşte size bu vatana karşılıksız her şeyini adayan kadınlarımızdan birkaçı:
* Kurtuluş Savaşı'nda Kütahya sırtları, eksi 30-40 ve 75-80 yaşlarında bir nine. Kafile komutanı Mustafa Necati Bey'dir. Mustafa Necati neyi görür? Bütün yorgan battaniye ne varsa cephanenin üstüne örtmüş kendisi pazen elbiseyle. Aynen şunları söyler; "nine kar sepeliyor hava çok soğuk bari şu yorganı alsan sırtına" dediğinde aldığı cevap; "dokunma ona, o millet malıdır, nem kapmasın. Ben bir ölürüm ama onunla binler doğacak binler.
Hayır oğlum hayır hiç üşümüyorum, soğuğu hiç duymuyorum ki. Düşman bu topraklara girdi gireli benim içim yanıyor içim a oğul" diyen bir nine.

* Albay Hulusi ATAĞ'ın kafilesinde olan genç bir kadınımız hastadır ve cephane taşırken yere düşmüştür, ölmek üzeredir. Hulusi ATAK sorar; "bacım bana adını söyle seni tarihe yazdıracağım" dediğinde aldığı cevap "adımı ne yapacaksın a oğul yaz benim adım Anadolu". Adımın ne önemi var önemli olan ülkemin adı ve gururu.

* Zekiye Hanım
Zekiye Hanım ne yaptı biliyor musunuz? Dünyaya ilk ve tek geçen kadınımızdır. 10 Aralık 1919 öğretmen okulu bahçesine 3000 kadını toplamış. Evet 3000 kadın, yapımcısı, dinleyicisi, konuşmacısı. Kadın olan dünyada ilk mitingdir bu, onun için dünyaya ilk geçmiştir. Zekiye Hanım nasıl toplamıştır bu kadar kadını biraraya, cep telefonu yok, faks yok, hiçbir araç yok. Hadi bunlar oldu farz edelim. Kadının sokağa çıkma hakkı yokken
3000 kadın nasıl organize oldu dersiniz?

* Nakiye Hanım, Melek REŞİT, Şuküfe Nihal ve ekmek pişirerek askere götüren ama bu düşmanlar tarafından tespit edilip askerimizin yerini öğrenmek için çok işkence gören ama söylemediği için ekmek pişirdiği fırına atılarak yakılan Nazife Kadın, Taccülcalala hanım, üsteğmen , binbaşı rütbeli daha nice kadınlarımız.

Savaşta Tuğgeneral rütbesi verilmesi öngörülen 8 yaşındaki Nezahat kızımız. Nezahat kızımızın yanında şehit olan bir erimizin cebinden çıkan bir mektubda annesine şöyle yazmış:
"Anne Nezahat'le babasının arasındaki konuşmayı duyaydın benim burada niye olduğumu anlardın" demiş ve şöyle yazmış "Biz Mehmetçik Nezahat'e Türklerin Jan Darkı diyoruz" demiş. Bu bana çok acı geldi. Jan Darkı ortaokuldan beri tanıyordum ama Nezahat'i ancak tanıdım. Bunun acısını da o mektupla birlikte yaşamış oldum.

* Bu arada dünyada üniformalı ve rütbeli kadın asker ilk defa bizim ordumuzda, bizden dünya orduları örnek alıyor. Kurtuluş Savaşında rütbe alan kadın askerlerimiz; Binbaşı Ayşe ALTUNTAÇ, Üsteğmen Emine VARDARLI, Üsteğmen Fatma ŞİMŞEK. Ama dünya tarihine tek geçen bir üsteğmenimiz var; 700 erkek 43 kadından oluşan bir müfrezenin reiseliğine bizzat ATATÜRK tarafından atanmış, Üsteğmen Kara Fatma. Evet dünyadaki ilk müfreze reisesi kadın ünvanını taşır Kara Fatma. Kara Fatma Erzurumlu; Erzurum'u 13 kadınla müdafaa ediyor, atına atlıyor Bursa'ya kadar geliyor, Bursa'nın Kurtuluşuna da tanık oluyor.( Bizim uçakla zor gittiğimiz, önümüzde yemeğimiz, suyumuz, sıcacık mekanlarda bulunarak gitmekten dahi ah of çektiğimiz) , ama bu kadının yaptığı! O zaman şu andaki Türk kadını asla ve asla yoruldum demeye hakkı yok, eğer Kara Fatmaları eğer Şerife bacıları tanısaydı.

Bugünün Türkiye'sinin hanımları bu hanımlarımızı tanımadan önce bir şey yaptım zannederler kendilerini. Şu anda hiçbir şey yapmadıklarına dair kendilerini sorguladıklarına kaniyim. Bu arada Kara Fatma Bursa'ya kadar gelmiş, üç oğlunu şehit vermiş, kızının parmakları İzmit muharebesinde kesilmiş, (sadece inancını anlatmak için bir konferans gerekir) Kara Fatma'nın. Tamim gazetesi Kara Fatma'yla bir röportaj yapmış, inanılmaz. Gazeteci soruyor diyorki; "çok fakirsin çok çok ihtiyacın var paraya, neden üsteğmenlikten sana bağlanan maaşı Kızılaya bağışladın" diyor. Verdiği cevap tarihi bir cevap aynen şöyle: "Ben Kurtuluş Savaşında yaptıklarımı bir menfaat ve çıkar karşılığında yapmadığıma inandığım için en son vatani vazifem olarak maşımı Kızılay'a bağışlıyorum" diyecektir.

BAKINIZ
Türk Kurtuluş Savaşı (İstiklal Harbi)
Son düzenleyen Safi; 30 Mart 2018 02:22
_EKSELANS_ - avatarı
_EKSELANS_
Kayıtlı Üye
28 Ekim 2013       Mesaj #2
_EKSELANS_ - avatarı
Kayıtlı Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
Kurtuluş Savaşında Kadınımızın Önemi
Kurtuluş Savaşı'nda vermiş olduğu büyük mücadelede erkeği ile omuz omuza cephedeki yerini almış, düşmana karşı silâhı ile savaşarak, cepheye mermi taşıyarak, yaralı askerleri tedavi ederek, silâh ve giyecek imal ederek, vatanın kurtuluşunda ve bu günlere ulaşmamızda hak sahibi olmuştur.
Sponsorlu Bağlantılar

-Tarih boyunca Türk kadını, hayatın her safhasında erkeğin yanında yer alarak sorumlulukları paylaşmıştır.

-Kurtuluş Savaşında vermiş olduğu büyük mücadelede erkeği ile omuz omuza cephedeki yerini almış, düşmana karşı silâhı ile savaşarak, cepheye mermi taşıyarak, yaralı askerleri tedavi ederek, silâh ve giyecek imal ederek, vatanın kurtuluşunda ve bu günlere ulaşmamızda hak sahibi olmuştur.

-İşte o Türk kadını kapanan köyünün yolunu açmaya gelen ekipleri doyurdu, sıcak ekmeğini paylaştı.

-Kahramanlık destanının yazıldığı Çanakkale Savaşları’nda Türk kadın savaşçılar Gelibolu Yarımadası’nın her karış toprağında yatan Mehmetçiklerin yanında göğüs göğüse çarpıştı.
Anadolu’nun düşmana karşı şahlandığı milli mücadele döneminde Türk kadını vatan savunmasında erkekler ile beraber çok anlamlı hizmetler yapmıştır.

Tarih boyunca Türk kadını hayatın her safhasında erkeklerin yanında her türlü sorumlulukları paylaşmış, özellikle Kurtuluş Savaşı’nda, mücadelenin her döneminde bu kutsal savaşa destek vermiştir. Nitekim Mustafa Kemal
Atatürk “Dünyada hiçbir milletin kadını, ’Ben Anadolu kadınından daha fazla çalıştım, milletimi kurtuluş ve zafere götürmekte Anadolu kadını kadar himmet gösterdim’ diyemez” demek suretiyle kahraman kadınlarımızın
değerini veciz bir şekilde ifade etmiş ve onları hak ettikleri şekilde onurlandırmıştır.Bilindiği gibi Kurtuluş Savaşı’nda ordumuzun hayat membaını kadınlarımızoluşturmuş, böylece ülkemizin varlığında çok önemli bir rol oynamışlarıdır.
Anadolu’nun düşmana karşı şahlandığı milli mücadele döneminde Türk kadını vatan savunmasında erkeklerle beraber çok anlamlı hizmetler yapmıştır. Bu savaşta Türk kadınının kahramanlıkları, vatan uğrunda hayatını hiçe sayarak yaptığı fedakârlıkları, İstiklal Savaşımızın kazanılmasında en büyük etken olmuştur. Bu nedenle cumhuriyetimizin temelinde Türk kadınının çok büyük emeği, kanı ve gözyaşı vardır.

KURTULUŞ SAVAŞINDA KADININ ÖNEMİ
1916 Bitlis Cephesi Komutanı Mustafa Kemal. Çökmekte olan bir cepheyi kurtarıyor ve çadırına geliyor. Yaveri İzzettin ÇALIŞLAR'ı çağırıyor ve eline bir not veriyor. Notta "Savaştan sonra ilk işimiz Türk kadınına serbestisini vermek, onu erkeğinin yanında eşit haklara sahip kılmak" yazıyor.

Yıl 1916, Türk kadının değil adı, değil kimliği, hiçbir şeyi yok. Sokağa çıkma hakkı olmayan bir Türk kadını. Tam savaşın en hararetli zamanında nerden Türk Kadını geldi Mustafa Kemal'in aklına. Kurtuluş Savaşında gördüğü kadın manzarası, ATATÜRK'ü ve dünyayı şaşırtan bir manzaradır. Ülkelerin savaşları olmuştur ama topyekün savaş örneği ilk defa Kurtuluş Savaşında erkekleri ile omuz omuza savaşan kadınlarımızda görülmektedir.

İşte size bu vatana karşılıksız her şeyini adayan kadınlarımızdan birkaçı:
* Kurtuluş Savaşı'nda Kütahya sırtları, eksi 30-40 ve 75-80 yaşlarında bir nine. Kafile komutanı Mustafa Necati Bey'dir. Mustafa Necati neyi görür? Bütün yorgan battaniye ne varsa cephanenin üstüne örtmüş kendisi pazen elbiseyle. Aynen şunları söyler; "nine kar sepeliyor hava çok soğuk bari şu yorganı alsan sırtına" dediğinde aldığı cevap; "dokunma ona, o millet malıdır, nem kapmasın. Ben bir ölürüm ama onunla binler doğacak binler.
Hayır oğlum hayır hiç üşümüyorum, soğuğu hiç duymuyorum ki. Düşman bu topraklara girdi gireli benim içim yanıyor içim a oğul" diyen bir nine.

* Albay Hulusi ATAĞ'ın kafilesinde olan genç bir kadınımız hastadır ve cephane taşırken yere düşmüştür, ölmek üzeredir. Hulusi ATAK sorar; "bacım bana adını söyle seni tarihe yazdıracağım" dediğinde aldığı cevap "adımı ne yapacaksın a oğul yaz benim adım Anadolu". Adımın ne önemi var önemli olan ülkemin adı ve gururu.

* Zekiye Hanım
Zekiye Hanım ne yaptı biliyor musunuz? Dünyaya ilk ve tek geçen kadınımızdır. 10 Aralık 1919 öğretmen okulu bahçesine 3000 kadını toplamış. Evet 3000 kadın, yapımcısı, dinleyicisi, konuşmacısı. Kadın olan dünyada ilk mitingdir bu, onun için dünyaya ilk geçmiştir. Zekiye Hanım nasıl toplamıştır bu kadar kadını biraraya, cep telefonu yok, faks yok, hiçbir araç yok. Hadi bunlar oldu farz edelim. Kadının sokağa çıkma hakkı yokken
3000 kadın nasıl organize oldu dersiniz?

* Nakiye Hanım, Melek REŞİT, Şuküfe Nihal ve ekmek pişirerek askere götüren ama bu düşmanlar tarafından tespit edilip askerimizin yerini öğrenmek için çok işkence gören ama söylemediği için ekmek pişirdiği fırına atılarak yakılan Nazife Kadın, Taccülcalala hanım, üsteğmen , binbaşı rütbeli daha nice kadınlarımız.

Savaşta Tuğgeneral rütbesi verilmesi öngörülen 8 yaşındaki Nezahat kızımız. Nezahat kızımızın yanında şehit olan bir erimizin cebinden çıkan bir mektubda annesine şöyle yazmış:
"Anne Nezahat'le babasının arasındaki konuşmayı duyaydın benim burada niye olduğumu anlardın" demiş ve şöyle yazmış "Biz Mehmetçik Nezahat'e Türklerin Jan Darkı diyoruz" demiş. Bu bana çok acı geldi. Jan Darkı ortaokuldan beri tanıyordum ama Nezahat'i ancak tanıdım. Bunun acısını da o mektupla birlikte yaşamış oldum.

* Bu arada dünyada üniformalı ve rütbeli kadın asker ilk defa bizim ordumuzda, bizden dünya orduları örnek alıyor. Kurtuluş Savaşında rütbe alan kadın askerlerimiz; Binbaşı Ayşe ALTUNTAÇ, Üsteğmen Emine VARDARLI, Üsteğmen Fatma ŞİMŞEK. Ama dünya tarihine tek geçen bir üsteğmenimiz var; 700 erkek 43 kadından oluşan bir müfrezenin reiseliğine bizzat ATATÜRK tarafından atanmış, Üsteğmen Kara Fatma. Evet dünyadaki ilk müfreze reisesi kadın ünvanını taşır Kara Fatma. Kara Fatma Erzurumlu; Erzurum'u 13 kadınla müdafaa ediyor, atına atlıyor Bursa'ya kadar geliyor, Bursa'nın Kurtuluşuna da tanık oluyor.( Bizim uçakla zor gittiğimiz, önümüzde yemeğimiz, suyumuz, sıcacık mekanlarda bulunarak gitmekten dahi ah of çektiğimiz) , ama bu kadının yaptığı! O zaman şu andaki Türk kadını asla ve asla yoruldum demeye hakkı yok, eğer Kara Fatmaları eğer Şerife bacıları tanısaydı.

Bugünün Türkiye'sinin hanımları bu hanımlarımızı tanımadan önce bir şey yaptım zannederler kendilerini. Şu anda hiçbir şey yapmadıklarına dair kendilerini sorguladıklarına kaniyim. Bu arada Kara Fatma Bursa'ya kadar gelmiş, üç oğlunu şehit vermiş, kızının parmakları İzmit muharebesinde kesilmiş, (sadece inancını anlatmak için bir konferans gerekir) Kara Fatma'nın. Tamim gazetesi Kara Fatma'yla bir röportaj yapmış, inanılmaz. Gazeteci soruyor diyorki; "çok fakirsin çok çok ihtiyacın var paraya, neden üsteğmenlikten sana bağlanan maaşı Kızılaya bağışladın" diyor. Verdiği cevap tarihi bir cevap aynen şöyle: "Ben Kurtuluş Savaşında yaptıklarımı bir menfaat ve çıkar karşılığında yapmadığıma inandığım için en son vatani vazifem olarak maşımı Kızılay'a bağışlıyorum" diyecektir.

BAKINIZ
Türk Kurtuluş Savaşı (İstiklal Harbi)
Son düzenleyen Safi; 30 Mart 2018 02:23
Heulwen - avatarı
Heulwen
VIP VIP Üye
28 Ekim 2013       Mesaj #3
Heulwen - avatarı
VIP VIP Üye
Resim ve Fotoğraflarla Kurtuluş Savaşı'nda Türk Kadını
MsXLabs.Org

Ad:  kurtulus1.jpg
Gösterim: 3411
Boyut:  78.5 KB
Ad:  kurtulus2.jpg
Gösterim: 2621
Boyut:  34.2 KB
Ad:  kurtulus3.jpg
Gösterim: 2922
Boyut:  24.2 KB
Son düzenleyen Safi; 30 Mart 2018 02:25

Benzer Konular

5 Mart 2012 / Ziyaretçi Soru-Cevap
3 Kasım 2014 / Misafir Soru-Cevap
12 Aralık 2009 / Ziyaretçi Taslak Konular
1 Aralık 2012 / Misafir Soru-Cevap
20 Ocak 2014 / Misafir Cevaplanmış