Arama

Günümüzde kansere yakalanan insan sayısındaki artışın sebepleri nelerdir?

Güncelleme: 16 Mart 2017 Gösterim: 67.424 Cevap: 2
okima - avatarı
okima
Ziyaretçi
16 Aralık 2010       Mesaj #1
okima - avatarı
Ziyaretçi
Günümüzde kansere yakalanma oranının artmasının sebepleri nelerdir?
Son düzenleyen perlina; 16 Mart 2017 01:10
Deadlylady - avatarı
Deadlylady
Ziyaretçi
17 Aralık 2010       Mesaj #2
Deadlylady - avatarı
Ziyaretçi

Kansere Yol Açan Sebepler ;


Hücre bölünmesi sırasında bozuk hücreler DNA mıza etki ederek Dna replikosyonunu hatalı şekilde olması sonucu kodlarımızda bozukluklara yol açarak hücreleri farklılaştırmaktadır. DNA replikasyon anormalisine sebep olduğu sanılan bir çok faktör mevcuttur ve bunlara predispozan (hazırlayıcı) faktörler denir. Hücre bölünmesi, doku tamiri ve yenilenmesi amacıyla yapılır. Doku tamiri ve yenilenmesini hızlandıran tüm etmenler aslında bir kanser hazırlayıcısı olabilir.
Sponsorlu Bağlantılar

Kanserin Temel Sebepleri, Kansere Neden Olan Şeyler, Kanserin Nedenleri ?
Kanserin hücrede meydana gelen bozuklar sonucunda oluştuğŸunu yukarda belirtmiştik ve bu bozukluklara doğŸal veya dışardan müdahale ile yapılacak olan nedenlerden dolayı meydana gelecek durumlarda kanser oluşumuda ortaya çıkacaktır, kanserin bilinen başlıca sebepleri,

1) Rötgen, radyoaktif madde yayan maddeler, X-ışınları, gama ışınları, radyoaktif maddelerden yayılan partikül radyasyonları ve ultraviyole ışınları gibi iyonize edici radyasyonlar kansere zemin hazırlamaktadır. Bu radyasyonların etkisi altında doku hücrelerinde oluşan iyonlar yüksek derecede reaktif olduklarından DNA zincirlerini kopararak mutasyona sebep olmaktadır.

2) Bazı kimyasal maddelerin mutasyon potansiyeli yüksektir. Mutasyona neden olan kimyasal maddelerekanserojenler denir. Anilin boya türevleri, sigara dumanındaki çok sayıdaki kimyasal, metilmetakrilat, asbest, silika tozları, kömür ve alçı tozu bunlara örnektir. Günümüzde toplumda en büyük sayıda kansere neden olan kanserojenler sigara dumanında bulunmaktadır.

3) Fiziksel olarak tahriş edici maddeler de kansere neden olmaktadır. Dokuda oluşan harabiyet hızlı bir mitoz faaliyetiyle tahrip olan hücrelerin yerine yani hücreler oluşturur. Mitoz ne kadar fazla ve hızlı olursa mutasyon riski o kadar artar. Bu tür fiziksel etmenler arasında (dudak ısırma, saçla oynama, ben (nevus) koparma), yara kabuklarıyla oynama, bazı tahriş edici gıdaların aşırı ve sık tüketimi sayılabilir.

4) Bir çok ailede kansere yakalanmaya karşı güçlü bir kalıtsal eğilim vardır. Bu olay belki de bir çok kanser tipinde kanserin oluşmasından önce birden fazla mutasyona ihtiyaç olduğŸu gerçeğŸininden kaynaklanmaktadır. Kansere özellikle yatkınlığı olan bu ailelerin kalıtsal genomlarında bir veya daha fazla mutasyona uğŸramış gen bulunmaktadır. Bu yüzden böyle şahıslarda kanser büyümeye başlamadan önce çok daha az sayıda ilave mutasyon olması, kanseri başlatmak için yeterlidir.

TÜBİTAK gıda ürünlerindeki kanser yapıcı akrilamid maddesini araştırdı. 20 çeşit ürün üzerinde yapılan araştırmada geleneksel gıda ürünleri temiz çıktı. tuluyor

Yüksek ısıda protein ile şeker kimyasal reaksiyona girip akrilamid maddesini doğuruyor. Bu yüzden asparajin içeriği yüksek gıdalarda daha ileri seviyede akrilamid oluşuyor. Akrilamid normalde gıdalarda hiç bulunmuyor. Bu madde plastik sanayiinde kullanılıyor. Sigarada kansere yol açtığı sanılan maddeler arasında akrilamid de bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Tarım Örgütü (FAO) insanlara akrilamid içeriği yüksek gıdaları mümkün olduğunca tüketmemeyi ve taze sebze-meyve ağırlıklı beslenmeyi öneriyor.

kaynak: bilgihanesi.com,rehberim.net

Son düzenleyen perlina; 16 Mart 2017 01:38
perlina - avatarı
perlina
Ziyaretçi
16 Mart 2017       Mesaj #3
perlina - avatarı
Ziyaretçi
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.
sigara2
Kanserin oluşmasında çeşitli etkenlerin tek başına ya da bir arada rol oynayabileceği bilinmekteyse de, mekanizma tam olarak anlaşılmamıştır. Örneğin asbest, çok halkalı hidrokarbonlar ve sigara dumanındaki çeşitli bileşiklerin kansere neden olduğu, radyoaktif serpinti, X ışınları ve morötesi (ultraviyole) ışınları gibi İyonlaştırıcı ışınım kaynaklarının da kanserojen olduğu anlaşılmıştır. Ama etkenle karşılaşma ile kanserin ortaya çıkışı arasında geçen süre genellikle çok uzun olduğu için, etkene hedef olma süresi ve yoğunluğuyla kanserin ortaya çıkma olasılığı arasındaki ilişki tam olarak bilinemez. Bazı kanserlerin virüs kökenli olduğu sanılmaktadır.

Örneğin, Epstein-Barr virüsünün Burkitt lenfomasına, üreme organlarında enfeksiyona neden olan uçuk virüsünün kadınlarda dölyatağı boynu kanserine yol açabileceği bilinir. Araştırmalar, kansere neden olduğu düşünülen virüslerdekine benzer genlerin insanda da bulunduğunu göstermiştir. Sağlıklı hücrelerde yer alan bu genler fenotipe yansımadığı sürece kanserleşme söz konusu değildir. Son yıllarda kalıtımın da kanser oluşumunda etkili olduğu görüşü ağırlık kazanmaktadır. Kanserleşmenin ilk evresinde, dezoksiribonükleik asidin (DNA) yapısı doğuştan gelen ya da sonradan gelişen bir bozuklukla değişir. İkinci evrede hücrenin düzenli ve denetimli çoğalması bozulur. Bu dönemde kimyasal ve fiziksel etkenler, hormonlar ya da beslenme düzenindeki değişmeler gibi dış etkenler kanserin ortaya çıkmasında tetik rolü oynayabilir. Bu dönemin oldukça uzun sürmesi, hücre kanserleşmeden önce, alınacak önlemler üzerinde araştırmalar yapılmasını kolaylaştırmıştır...

DEVAMI >>>> Kanser

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 16 Mart 2017 14:39

Benzer Konular

9 Kasım 2014 / Ziyaretçi Soru-Cevap
12 Ocak 2012 / Misafir Cevaplanmış
12 Ocak 2014 / Misafir Cevaplanmış
23 Şubat 2011 / Misafir Cevaplanmış