Arama

Kemik Nedir - Kemiğin Yapısı Ve Görevleri

Güncelleme: 2 Ekim 2017 Gösterim: 51.130 Cevap: 22
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
14 Ocak 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

KEMİK NEDİR, NASIL OLUŞUR


İnsan ve omurgalı hayvanlarda iskeleti oluşturan sert madde. Kemik, vücudu oluşturan dokular arasında en sert olanıdır. Organizmada gerçek anlamda destek görevi yapan dokudur. Ayrıca organizmanın kalsiyum depolarıdır. Kalsiyum bakımından doymuş olduklarından serttir. Sert olmalarına rağmen kıkırdak dokusundan farkları damar içermeleridir. Bu doku yapısında çeşitli tipte hücreler (osteosit, osteoblast, osteoklast) ve hücrelerarası madde (matrix) bulunmaktadır. Kemiğin enine kesiti incelendiğinde dış ve iç yüzeyleri bir zarla örtülüdür. Bunlardan dıştakine; periosteum, iç yüzeydekine; endosteum denir. Bu zarlar düzensiz sıkı bağ dokusundan yapılmışlardır. Periosteumun hemen altında dış halkasal sistem yer alır. Endosteumun hemen üstünde ise iç halkasal sistem bulunur.
Ad:  kemik11.jpg
Gösterim: 15108
Boyut:  77.1 KB

Sponsorlu Bağlantılar

Kemik yaşayan ve gelişen bir yapıdır. Yapısı, kollajen adı verilen ve yumuşak bir çatı sağlayan bir protein ile bu çatıya güç veren ve sağlamlaştıran bir mineral olan kalsiyum fosfattan oluşmaktadır. Bu kombinasyon kemiği güçlendirirken üzerine uygulanan kuvvetlere karşı da esnek hale getirir. Vücudun kalsiyumunun %99'undan fazlası kemiklerde ve dişlerde yer almaktadır. %1'i de kanda bulunur. Yaşam boyunca eski kemikler yıkıma uğrar (rezorpsiyon) ve iskelete yeni kemik eklenir (formasyon).Çocukluk ve ergenlik çağlarında yeni kemik oluşumu kemik rezorpsiyonundan daha hızlıdır. Bunun sonucunda kemikler daha büyür, ağırlaşır ve yoğunluğu artar. 30 yaş civarında pik kemik kütlesine (maksimum kemik yoğunluğu ve gücü) ulaşılana kadar, kemik yapımı, kemik yıkımından daha hızlıdır. 30 yaşından sonra yavaş yavaş kemik yıkımı kemik oluşumunu geçer.

Kemikler canlı kemik hücrelerinden ve cansız ara maddeden oluşur.Kemik hücrelerine "osteosit"denir.Osteositler çok sayıda sitoplazmik uzantıya sahiptir.Kemik doku ara maddesine "osein"denir.Osein,protein(hücreler tarafından salgılanır)ve inorganik tuzlardan(kalsiyum fosfat,kalsiyum karbonat,kalsiyum florür gibi) oluşur.

Kemik dokuda hücrelerin irtibatını sağlayan havers ve volkman kanalları vardır.

Kemikler bebeklerde kıkırdak halindedir.Bu özellik bebekte esnekliği ve direnci arttırır.Kıkırdak bir müddet sonra kemikleşir.Kemiklerimiz kıkırdak ve bağ dokudan gelişir.Örneğin bebeklerin kafatasındaki yumuşak kısım olan bıngıldak bağ dokudan oluşur.Daha sonra bağ doku kemikleşip sertleşir.Vücudumuzdaki kol ve bacaklarımız gibi kemiklerimiz ise kıkırdağın kemikleşmesiyle olur.Kemik doku yapı bakımından iki kısma ayrılır.Bunlar;sert kemik(sıkı kemik)ve süngerimsi kemiktir.

SERT KEMİK


Sert bir yapıya sahiptir.Kemik doku içinde boşluklar yoktur(gözeneksizdir).Sert kemikteki havers kanalları kan damarı ve sinirlerin girmesini sağlar.Sert kemiğin ortasında sarı ilik bulunur.

SÜNGERİMSİ KEMİK


Gözenekli bir yapıdadır.İçinde düzensiz boşluklar vardır.Bu boşlukların içini kırmızı kemik iliği doldurur.Süngerimsi kemik yumuşak bir yapıya sahiptir.Kemiklerimiz sürekli kendilerini yenilerler.Yani kemik doku bir taraftan yapılır bir taraftan da yıkılır.Genç evrede yapım yıkımdan fazla,orta yaşta yapım ve yıkım eşit,ileri yaşlarda ise yıkım yapımdan fazladır.Bundan dolayı yaşlı insanların kemikleri kolay kırılır.Ayrıca yaşlanınca boyda da bir kısalma olur.

Kemiklerin dışında "periost"denilen kemik zarı bulunur.Kemik zarı,kemiğin enine kalınlaşmasını,kırılan kemiğin onarımını ve kemiğin beslenmesini sağlar.İskeletimizi oluşturan kemikler şekillerine göre;uzun kemik,kısa kemik ve yassı kemik olmak üzere üç çeşittir.

Kemik Çeşitleri,


Vücut iskeletimizde 3 çeşit kemik bulunur, bunlar
  • Uzun Kemikler,
  • Kısa Kemikler,
  • Yassı Kemiklerdir.
Uzun Kemikler:
Uzun kemikler dıştan kemik zarları ve kıkırdakla sarılıdırlar. Bunlar kemiğin beslenmesi onarılması ve büyümesini sertleşmesine yardımcı olurlar.
Uzun kemiğin içine kanal vardır bu kanal içerisinde sarı ilik vardır, sarı ilikler alyuvar üretirler.
Kemik başlarında gözenekler vardır bu gözeneklerde kırmızı ilik vesilesi ile kemik hücreleri üretitir.
  • Boyu eninden uzun olan kemiklerdir.
  • Vücudun hareketini sağlayan kemiklerdir.
  • Kol ve bacaklarda bulunur.
  • Sarı ilik ve kemik kanalı vardır.
Kısa Kemikler,
Ayak ve ellerimizde bulunur ve bu kemiklerin içinde sarı ilik olmaz.
  • Boyu, eni ve genişlikleri hemen hemen aynı olan kemiklerdir.
  • Sarı ilik ve kemik kanalı yoktur.
  • Omurga, el ve ayak bilek kemikleri kısa kemiklerdir.
Yassı Kemikler,
Yassı kemikler kaburga, göğüs kafesi, kafa tasında bulunur. Yassı kemikle süngerimsi yapıya sahip olduklarından sünme özelliklerine sahiptirler. En ve boyları fazla ama çok kalın değildirler.
Yassı kemiklerde sarı ilik yoktur ama kemik hücresi üreten kırmızı ilikler mevcuttur.
  • Yassı görünümlü kemiklerdir.
  • Sarı ilik ve kemik kanalı voktur.
  • Göğüs, kafatası ve kaburga kemikleri yassı kemiklerdir.

Son düzenleyen _Yağmur_; 2 Ekim 2017 16:54
_KleopatrA_ - avatarı
_KleopatrA_
Ziyaretçi
16 Mart 2010       Mesaj #2
_KleopatrA_ - avatarı
Ziyaretçi

İSKELET VE KEMİK ÇEŞİTLERİ

İSKELET ÇEŞİTLERİ


Hayvanların çoğunda, vücuda destek olan, koruyan ve kaslara bağlanarak hareketi sağlayan iskelet sistemi bulunur. Hayvanlarda görülen iskelet dış ve iç iskelet olmak üzere iki tiptir.
Sponsorlu Bağlantılar

1. Dış İskelet
Dış iskelet özel hücreler tarafından dışarıya salgılanan organik ve inorganik maddelerden meydana gelir. Dış iskelete sahip canlılarda iskelet görevi yapan kısımlar vücut dışında bulunduğu için kaslar iskelete içeriden bağlanır. Eklem bacaklılarda ve bazı yumuşakçalarda görülür.
Dış iskelet büyümeyi sınırlandırır. Bu nedenle dış iskelete sahip hayvanlar, gelişme döneminde iskeletini ya tamamen atarlar veya daha büyüğünü oluştururlar. Bu olaya deri veya kabuk değiştirme denir.

2. İç İskelet
İç iskelet embriyonun mezoderm (orta deri) tabakasından farklılaşır. Genellikle kıkırdak ve kemikten meydana gelir. Kaslar iskelete dışarıdan bağlanır. Canlının büyümesini sınırlandırmaz. Aksine boyca uzamayı sağlar.
Omurgasızlarda yaygın olarak iç iskelet görülmez. Sadece derisi dikenlilerde gelişmiş bir iç iskelet vardır.
Omurgalılarda iç iskelet, kıkırdak ve kemik dokudan meydana gelmiştir.

Kemiklerin Yapısı


Kemiklerde bulunan, % 25 su, % 45 inorganik madensel tuzlar (kalsiyum fosfat, kalsiyum karbonat, magnezyum fosfat az miktarda sodyum ve demir) kemiğin sert yapısını, % 30 organik maddeler ise esnekliği sağlar. Canlı kemik hücrelerine osteosit ve bu hücreler tarafından salgılanan organik ara maddeye osein denir. Bu iki yapı kemik dokusunu meydana getirir.Kemik dokusu, insan ve omurgalı hayvanların iskeletini oluşturan dokudur. Bu doku, canlı kemik hücreleri ile bu hücreleri salgıladığı ara maddeden oluşur. Kemik hücrelerine osteosit, ara maddeye ise osein denir. Kemik hücreleri çok sayıda sitoplazmik uzantılara sahiptir. Ara. maddelerin çoğunu protein yapısındaki kollegen bağ dokusu lifleri oluşturur. Bu liflerin arasında magnezyum, fosfat, kalsiyum karbonat, kalsiyum.florür gibi inorganik tuzlar birikerek kemik dokusunu sertleştirirler. Kemik dokusu sıkı ve süngerimsi yapıda olmak üzere iki kısımdır.
Örneğin humerus kemigi.Kemik hücrelerinin her biri vücudun hangi bölgesinde, nasıl bir şekil alacaklarını ve ne kadar büyüyeceklerini çok iyi bilirler. Büyüme hormonunun verdiği emirleri eksiksiz yerine getirirler. Vücudumuzdaki hücreler arasındaki bu iletişim sayesinde orantılı bir vücuda sahip oluruz.

Kemikler yapıları yönüyle iki kısma ayrılır.
a. Sıkı Kemik Dokusu :
İskeleti oluşturan bütün kemiklerin dış yüzeyi ile uzun kemiklerin gövdesi, sıkı kemik dokusundan meydana gelir. Bu doku iç içe daireler halinde sıralanmış lamelli yapıdadır.
Lamellerin ortasında kan damarları ve sinirlerin geçtiği Havers kanalı bulunur. Havers kanalındaki kan damarlarından kemik hücrelerine besin ve oksijen iletilirken artık maddeler aynı yoldan geri alınır.
Havers kanallarını birbirine bağlayan yan kanallara da Volkman kanalları denir. Ortasında havers kanalı, etrafında halkasal kemik hücreleriyle aralarını boşluk bırakmadan doldurmuş ara maddeden yapılmış lamelli birimlere Havers sistemi denir.

b. Süngerimsi Kemik Dokusu :
Kırmızı kemik iliği ve düzensiz boşlukların bulunduğu ince kemik lamellerinden oluşmuştur. Sıkı kemiğe oranla daha yumuşaktır. Uzun kemiklerin baş kısmı ile diğer kemiklerin iç kısmında bulunur.

Kemik Çeşitleri

Kemik çeşitleri
Yapı bakımından üç çeşit kemik bulunur.
1. Uzun kemikler
2. Yassı kemikler
3. Kısa kemikler

Ad:  uzunk.JPG
Gösterim: 9759
Boyut:  15.2 KB
Uzun Kemikler
  • Boyu eninden uzun olan kemiklerdir.
  • Vücudun hareketini sağlayan kemiklerdir.
  • Kol ve bacaklarda bulunur.
  • Sarı ilik ve kemik kanalı vardır.
Kol ve bacaklarda bulunur. Uzun kemiği dıştan saran kemik zarı (periyost) kemiğin enine büyümesini, onarılmasını ve beslenmesini sağlar. Ayrıca periyost kemiğin sertleşmesine de katkıda bulunur.
Uzun kemiğin başı ile gövdesi arasında bulunan kıkırdak tabakası, kemiğin boyuna büyümesini sağlar. Uzun kemiklerin iç kısmındaki kanalda akyuvarların oluşumunu sağlayan sarı kemik iliği bulunur. Kemik başlarını iç kısmı, sünger gibi düzensiz gözenekli bir yapıdadır. Gözeneklerin içinde kırmızı ilik bulunur. Kırmızı kemik iliği, kan hücrelerinin üretildiği iliktir.

Ad:  yassık.JPG
Gösterim: 14394
Boyut:  15.2 KB
Yassı Kemikler
  • Yassı görünümlü kemiklerdir.
  • Sarı ilik ve kemik kanalı voktur.
  • Göğüs, kafatası ve kaburga kemikleri yassı kemiklerdir.
Yassı Kemikler yassı görünümlü kemiklerdir. Sarı ilik ve kemik kanalı yoktur. Göğüs, kafatası ve kaburga kemikleri yassı kemiklerdir. Koruma fonksiyonları vardır. İki kompakt kemik tabakası ile, aralarında bulunan ve diploë adı verilen spongios kemik tabakasından ibarettir.
Yassı kemiklerin kalınlığı genişliğinden ve boyundan daha az olan kemiklerdir.Yassı kemikler göğüs, kafatası, kürek ve kaburga kemiklerinden oluşur. Yassı kemiklerde sarı ilik kanalı bulunmaz. Bu tip kemiklerde süngerimsi kemik dokusu sıkı kemik dokusundan fazladır. Eni ve boyu fazla kalınlığı çok az olan kemiklerdir.
Yassı ve kısa kamiklerin süngerimsi dokuları içinde uzun kemiklerin baş kısmında olduğu gibi alyuvarların yapımını sağlayan kırmızı kemik iliği bulunur.

Yassı kemikleri özetlemek gerekirse;
  • Yassı görünümlü kemiklerdir.
  • Sarı ilik ve kemik kanalı voktur.
  • Göğüs, kafatası ve kaburga kemikleri yassı kemiklerdir.

Ad:  kısak.JPG
Gösterim: 9743
Boyut:  14.5 KB
Kısa Kemikler
  • Boyu, eni ve genişlikleri hemen hemen aynı olan kemiklerdir.
  • Sarı ilik ve kemik kanalı yoktur.
  • Omurga, el ve ayak bilek kemikleri kısa kemiklerdir.
Omurgada, el ve ayak bileklerinde bulunur. Sarı ilik kanalı bulunmaz. Yaklaşık olarak eni boyu ve kalınlığı eşit olan kemiklerdir.

Kemik Oluşumu ve Kontrolü


Kemiklerin sağlıklı olarak büyüyüp gelişebilmesi için, bir yandan yeterli miktarda kemik hücresinin yapılması bir yandan da yeterli ara maddenin oluşması gerekir. Bu olaylar bazı iç ve dış faktörler tarafından düzenlenir. Kemik oluşumunda etkili olan faktörleri teker teker inceleyecek olursak;

Hormonlar :
Kemiğin sertleşmesi için gerekli olan Ca, P, K minerallerinin kemiğe geçmesi ve bunların kandaki miktarının belirli bir seviyede tutulması gerekir. Özellikle, kalsiyumun kemikten kana, kandan kemiğe geçişi tiroid bezinden salgılanan kalsitonin (tirokalsitonin) hormonu ve paratiroid bezinden salgılanan parathormon ile düzenlenir.
Hipofiz bezinden salgılanan büyüme hormonu (STH) yetersiz olduğunda cücelik, (nanizm) aşırı salgılandığında devlik hali (jigantizm) ortaya çıkar. Timus bezi hormonu embriyonik gelişimde iskeletin oluşumunda etkilidir.

Vitaminler :
D vitamini kemiklerde Ca ve P birikmesini sağlayarak kemiklerin sertleşmesini sağlar. D vitamini eksikliğinde bağırsaktan kalsiyum ve fosfatın emilmesi azalır.
Sonuçta kemiklerde yumuşama ve eğilme olur. Bu da çocuklarda raşitizm, yetişkinlerde ise osteomalazi denen kemik hastalığını yapar.

Mineraller :
Kalsiyum, mağnezyum, fosfor kemiklerin yapısında bulunur. Büyüme ve hamilelik sırasında çok miktarda alınması gereklidir.

Genetik Faktörler :
Kemiğin büyümesi ile son şeklini almasında genetik faktörler de önemlidir.

İskelet Sisteminin Görevleri

  • Vücudun çatısını oluşturmak.
  • Vücuda diklik ve sertlik sağlamak.
  • Bazı iç organları dış etkenlerden korumak.
  • İç organlara ve kaslara bağlanma yüzeyi sağlamak.
  • Eklemlerin yardımıyla vücuda hareketlilik sağlamak.
  • Vücudun ihtiyacı olan bazı minarelleri depo etmek.
  • Kan yapımında görev almak.

Son düzenleyen _Yağmur_; 2 Ekim 2017 17:04 Sebep: içerik düzeni
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
17 Mart 2010       Mesaj #3
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

İskelet Sistemindeki Kemik Çeşitleri


İskelet sistemini oluşturan kemikler şekillerine göre; uzun kemikler, yassı kemikler ve kısa kemikler olmak üzere üç çeşittir.

Uzun Kemikler :


Uzunluğu kalınlığından fazla olan silindir şeklindeki kemiklerdir. Kol ve bacaklarda bulunan kemiklerin çoğu uzun kemiktir. İnsan vücudundaki en uzun kemik uyluk kemiğidir.
Uzun kemiğin yapısında; eklem kıkırdağı, süngerimsi kemik doku, sert kemik doku, kırmızı kemik iliği, sarı kemik iliği, kemik zarı, kan damarları ve sinirler bulunur.
Ad:  kem.JPG
Gösterim: 9720
Boyut:  25.1 KB

Yassı Kemikler :


Uzunluğu ve genişliği fazla, kalınlığı az olan kemiklerdir.
Yassı kemiğin yapısında; eklem kıkırdağı, süngerimsi kemik doku, sert kemik doku, kırmızı kemik iliği, kemik zarı, kan damarları ve sinirler bulunur. Yassı kemikte sarı kemik iliği bulunmaz.
  • Kürek kemiği
  • Kalça kemiği
  • Kaburga kemiği
  • Göğüs kemiği
  • Kafatası kemikleri

Kısa Kemikler :


Uzunluğu, genişliği, kalınlığı birbirine yakın olan kemiklerdir.
Kısa kemiğin yapısında; eklem kıkırdağı, süngerimsi kemik doku, sert kemik doku, kırmızı kemik iliği, kemik zarı, kan damarları ve sinirler bulunur. Kısa kemikte sarı kemik iliği bulunmaz.
  • El bilek kemiği
  • Ayak bilek kemiği
  • Omurgayı oluşturan omur kemikleri

Uzun Kemiğin Yapısı :

Ad:  kemiç.jpg
Gösterim: 23491
Boyut:  56.3 KB
Uzun kemiğin yapısında; eklem kıkırdağı, süngerimsi kemik doku, sert kemik doku, kırmızı kemik iliği, sarı kemik iliği, kemik zarı, kan damarları ve sinirler bulunur.

1- Kemik Ucu (Kemik Başı) :
Uzun kemiğin iki ucundaki şişkin kısma kemik ucu (başı) denir.

2- Kemik Gövdesi :
Uzun kemikte iki kemik ucu arasında kalan uzun kısma kemik gövdesi denir.

3- Kemik Zarı (Periost) :

Kemiğin dış kısmında bulunan, kemiği dış etkilere karşı koruyan, kemiğin beslenmesini, enine kalınlaşmasını ve kırılan, çatlayan kemiklerin onarılmasını sağlayan kısma kemik zarı (periost) denir.
Kemik zarı görevini yerine getiremezse kemiklerin enine büyümesi gerçekleşmez, kırılan kemikler iyileşemez, kemikler beslenemez ve buna bağlı olarak kemik gelişiminde bozukluklar görülür.

4- Eklem Kıkırdağı :

Kemik başının uç kısmında bulunan, kemiklerin boyca uzamasını sağlayan, eklem yerlerindeki kemiklerin uç uca değerek sürtünüp aşınmasını önleyen yapıya eklem kıkırdağı denir. (Eklem kıkırdağı 2–5 mm kalınlığındadır. Kan damarları ve sinir uçları kıkırdağa girmez. Kıkırdak, sinir ucu içermemesi nedeni ile ağrıya duyarsızdır).

5- Süngerimsi Kemik Doku
:
Kemik başının içini dolduran sünger şeklindeki yumuşak dokuya süngerimsi kemik doku denir. Süngerimsi kemik doku, düzensiz boşlukların bulunduğu gözenekli yapıya sahiptir. Süngerimsi kemik dokunun yapısında bulunan boşluklar kemiğin dayanıklılığını azaltmaz, kemiğin esnekliğini arttırır.
Süngerimsi kemik doku görevini yerine getiremezse kırmızı kemik iliği üretilemez.

6- Kırmızı Kemik İliği :

Süngerimsi kemik dokunun içinde bulunan ve alyuvarlar denilen kan hücresini üreten kısma kırmızı kemik iliği denir.
Kırmızı kemik iliği görevini yerine getiremezse kan hücresi üretimi gerçekleşmez.

7- Sarı Kemik İliği :
Kemik gövdesinin içini dolduran, yağ depolayan (dokudan oluşan), akyuvarlar denilen kan hücresini üreten, içinde kan damarları ve sinirlerin bulunduğu kısma sarı kemik iliği denir. (Kırmızı kemik iliğinin yetersiz kaldığı durumlarda kan hücresi üretir).
Sarı kemik iliği görevini yerine getiremezse yağ depolanamaz ve kan hücresi üretimi gerçekleşmez.

8- Sert (Sıkı) Kemik Doku

Kemiğin dış kısmında bulunan, madensel tuzlar ile sertlik kazanan ve kemiğin sert olmasını sağlayan ve kemik zarının (hemen) alt kısmında bulunan dokuya sert (sıkı) kemik doku denir. Sert kemik dokunun 2/3’ ü madensel tuzlardan (minerallerden = Ca ve P), 1/3’ ü kemik hücrelerinden oluşmuştur. (Sirke, kemiğin yapısındaki kalsiyumu uzaklaştırdığı için sirkede bekletilen kemik yumuşar ve bükülebilir hale gelir).
Son düzenleyen _Yağmur_; 2 Ekim 2017 17:06
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
29 Nisan 2010       Mesaj #4
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Kemiklerin Yapısı

Kemiklerimiz canlı ve cansız bölümlerden oluşur. Kemiğin canlı bölümleri, kıkırdak hücreleri, kemik hücreleri, fîbröz bağ dokusu, kan damarları ve sinirlerdir. Kıkırdak ve kemik hücreleri mineral kalıntıları ile çevrelenmiştir. Bu mineraller jelatin içerisinde çökelir. Genellikle kalsiyum karbonat ve kalsiyum fosfat yapısındadırlar. Yetişkin bir kişide, canlı, öğeler toplam kemik yapısının üçte birini, cansız öğeler ise üçte ikisini oluşturur. Küçük bir bebekte kemiklerin büyük çoğunluğu kıkırdak halindedir. Çocuklarda iskelet sisteminin daha esnek ve dış etkilere karşı daha dirençli olmasını sağlayan bir yapı özelliğidir bu. Büyüklerde kemikler kuru bir ağaç dalının kırılması gibi kopma biçiminde ikiye ayrılır. Oysa küçük çocuklarda; kemikler, yaş ağaç dalı gibi bir tarafta bütünlüğünü sürdürecek biçimde kırılır. Buna, yaş ağaç karığı denir.
Ad:  kyapı.jpg
Gösterim: 13775
Boyut:  58.4 KB


Kıkırdağın, minerallerin çökelmesiyle sertleşmesine kemikleşme denir. Kemikleşme ilerledikçe kemikler, daha sert ve daha büyük ağırlıklara dirençli hale gelir. Fakat kırılma olayı daha kolaylaşır. Yaşlılarda kemiklerin canlı bölümü çok azalmıştır. Onlarda en ufak bir düşme sonucu önemli tanklar meydana gelmesinin nedeni budur.

İnsan Kemik yapısındaki kıkırdak, geçici kıkırdak ve kalıcı kıkırdak olmak üzere iki şekilde bulunur. Geçici kıkırdak kemiğin oluşumunda öncülük yapar. Kalıcı kıkırdak ise hayat boyu özenliğini korur. Dış kulak kıkırdağı, burun kıkırdağı, soluk borusu kıkırdakları kalıcı kıkırdağa örnek verilebilir. Omurları birleştiren omurga diskleri de kıkırdak yapılardır. Kalıcı kıkırdaktan yapılmış bu gibi yapılar, iskelet sistemine direnç ve sanki bir amortisör gibi esneklik verirler. Burnumuzdaki kıkırdak yapı olmasaydı, en ufak bir darbede burun kırılabilirdi.

Bir kemik uzunluğuna kesilecek olursa, en dışta periost denilen ve kemiğin ana gövdesini saran bir zar yapı görülür. Kemiğin kan damarlarından en zengin bölümü burasıdır. Bu damarlar, periostu delerek kemiğin iç bölümlerine de ilerler. Periost, kemiğin beslenmesini ve kendisini yenilemesini sağlar. Kemiğin sertleşmesine, hücrelerin üremesine kırılan kemiğin onarılmasına katkıda bulunur.

Kemiklerin iki ucunda eklem kıkırdağı denilen kaygan bir yapı bulunur. Hareket sırasında kemiklerin uç uca değerek aşınmasını engeller. Bunun altında kemiğin uçtaki bölümünde sünger kemik yapısı vardır. Sünger gibi gözenekli olduğu için bu isim verilmiştir. Bunların içerisinde kan yapımında görev alan kırmızı kemik iliği vardır. Kemiğin ortasındaki boşlukta ise büyük oranda yağ dokusundan ibaret sarı kemik iliği vardır. Kemik iliğinin bu tipinde de zengin kan damarları bulunur ve bir kısım akyuvarların yapımında görev alır.

Kemik gövdesinin ana yapısını periostun yaptığı sert kemik dokusu oluşturur. Çok sayıca havers kanalındaki kan damarlan kemiğin beslenmesini sağlar.

KEMİKLERE DAYANIKLILIK KAZANDIRAN YAPI

Kemiğin iç yapısı, dayanıklılığı nedeniyle bir mikroskobik harikadır. Vücutta oldukça büyük bir alan kaplayıp, çok önemli işlevleri olan iskeletin bu kadar hafif, ancak bir o kadar da dayanıklı olmasındaki sır, kemiklerin yapısındadır. Bilimadamlarının bir “mühendislik harikası” olarak adlandırdıkları kemiklerin içleri, hayranlık uyandıracak bir tasarıma sahiptir.

Hatta mühendisler yirminci yüzyılın ikinci yarısında yapımı oldukça zor, uzun ve masraflı olan gökdelen, köprü gibi büyük ve yüksek yapılar için kemiğin yapısına benzeyen bir teknik geliştirdiler. Kafes sistemi adı verilen bu yönteme göre yapının taşıyıcı elemanları tek parça değil, birbiri içine geçmiş kafes şeklinde çubuklardan oluşmaktaydı. Ancak bilgisayarların yapabileceği karmaşık hesaplarla, kemiklerin tasarımındaki bu yöntem kullanılarak, büyük köprüler ve endüstriyel yapılar çok daha dayanıklı ve daha ucuza inşa edildi.

Kemiklerdeki kafes yapının sağlamlığı mühendisler için de esin kaynağı olmuştur. Kemiğin yapısına benzeyecek şekilde geliştirilen inşaat teknikleri sayesinde çok daha dayanıklı ve ucuz yapılar inşa edilmiştir.
Ancak burada gözardı edilmemesi gereken çok önemli bir nokta vardır. Kemiğin içindeki sistem bu binaların inşasında kullanılan teknikten çok daha komplekstir. Kemikler birbirine zıt gibi görünen iki özelliğe aynı anda sahiptir. Sağlamlık ve hafiflik… Mühendislerin inşa ettikleri binalar ise kullanılan malzeme nedeniyle aynı anda bu iki özelliğe birden sahip değildir. Kemiklerdeki gözenekli ve boşluklu yapı ise onun hafif olmasına neden olmaktadır. Ancak bunun yanında kemikler çok sağlam ve dayanıklıdırlar.

Kemiğin yapısındaki hafiflik ve sağlamlık kriterlerinin altını bir kez daha çizmekte fayda vardır. Çünkü bu iki özelliğin birarada olması insana çok büyük kolaylıklar sağlarken, tam aksi insan için öldürücü olabilirdi. Kemikler bu özelliklerden yalnızca birine sahip olsalardı, örneğin sağlam olup aynı zamanda ağır olsalardı, tüm iskelet insanın taşıyabileceği ağırlığın çok üzerinde olurdu.

Bu ağırlık nedeniyle insanın hareket imkanı azalır, günlük hayatı çok kısıtlanırdı. Ayrıca bu sertlik ve gevrekliğin sonucu olarak en ufak bir darbede kemiklerde kırılma ve çatlama olabilirdi.
Bunun tam aksi olsaydı yani kemikler yine hafif olup, sert olmasaydı, bu durumda vücut şu an olduğu şekliyle olmaz, pelte halinde bir deri kütlesine benzerdi. Bu haldeyken beyin, kalp gibi hayati öneme sahip birçok organ her an tehlikeye maruz kalırdı.
Üstelik insan vücudundaki kemikler bulundukları bölüme göre farklı özelliklere sahip olurlar. Bütün kemikler esnektir ve dayanıklıdır, ancak bunların oranı birbirinden farklı olabilmektedir.

Örneğin göğüs kafesinde, kalp ve akciğer gibi hayati organları koruyacak kadar sağlam olan kemikler, aynı zamanda sürekli olarak akciğerlere havanın dolmasını ve boşalmasını sağlayacak şekilde genişleme ve büzülme özelliğine de sahiptirler. Eğer akciğeri koruyan göğüs kemikleri kafatası gibi sert kemiklerden oluşmuş olsaydı, nefes almak neredeyse imkansızlaşır, akciğer her nefes alışımızda bu sert kemikler arasında sıkışır kalırdı. Buraya kadar sıralanmış özelliklerinde de görüldüğü gibi kemiklerdeki tek bir özelliğin dahi ayrıntılı olarak incelenmesi insanın önüne pek çok yaratılış mucizesini çıkarmaktadır. Ancak kemiklerdeki özel yapılar sadece bunlarla sınırlı değildir.
Son düzenleyen _Yağmur_; 2 Ekim 2017 17:07
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
29 Eylül 2010       Mesaj #5
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Kemik İliği Nedir?


Kemik iliği nakli nedir? Neden önemlidir?


Kemik iliğini; kök hücrelerden kırmızı kan hücreleri, beyaz kan hücreleri ve kan pulcuklarının yapıldığı bir fabrika olarak kabul edebiliriz. Bu fabrikadaki bir hasar, direkt olarak kök hücreleri bozabileceği için kan hücrelerinin yapımı da bundan etkilenir. Bu nedenle, bazı hastalıklarda tedavi için kök hücreleri yerine koymak gerekebilir.

Halk arasında kemik iliği nakli olarak bilinir ancak gerçekte; kemik iliği, dolaşan kan, kordon kanı gibi kaynaklardan toplanan kök hücrelerin naklidir. Kan hücreleri; kırmızı kan hücreleri (Alyuvarlar), beyaz kan hücreleri (akyuvarlar) ve kan pulcuklarıdır (trombositler). Kırmızı kan hücreleri (alyuvarlar), vücut için hayati önem taşıyan oksijeni dokulara taşır, beyaz kan hücreleri (akyuvarlar) enfeksiyonlarla mücadeleye ve kan pulcukları (trombositler) ise kanamayı kontrole yardım ederler. Sağlıklı bir insan için, bu üç serinin düzenli çalışması gereklidir. Yaşamak için, sağlıklı kemik iliği ve kan hücreleri şarttır. Hastalık kemik iliğini etkileyip düzgün işlev yapamaz hale getirdiğinde, bir kemik iliği veya kordon kanı nakli en iyi tedavi seçeneği olabilir.

Hangi hastalıklar kemik iliği naklini gerektirir?
• Lösemi ve Lenfomalar
• Multiple myeloma ve bazı durumlarda diğer plazma hücre bozuklukları
• Myelodisplastik sendrom ve myeloproliferatif hastalıklar
• Ciddi aplastik anemi ve diğer kemik iliği yetmezliği durumları
• Ciddi kombine immün yetmezlik ve diğer genetik immün sistem bozukluklar
• Hemoglobinopatiler
• Hurler Sendromu ve diğer genetik metabolik bozukluklar
• Diğer habis tümörler

Ad:  kökkan.jpg
Gösterim: 12415
Boyut:  41.1 KB
Kemik iliği işlevleri

Kırmızı kan hücrelerinin (eritrositler) dokulara oksijen taşırlar.

Trombosit ya da thrombocytes (megakaryocytes ' türetilmiş) kanama önlemek ve kan pıhtılaşması yardım yardımcı.

GRANÜLOSİTLER (nötrofil, bazofil ve Eozinofiller) ve makrofajlar (topluca Miyeloid hücre olarak da bilinir) bakteri, mantar ve diğer parazit enfeksiyonları mücadele. Onlar da ölü hücreleri kaldırmak ve doku ve kemiklerin yeni model.

t-lenfositleri doğrudan öldürmek veya işgal hücreleri izole ederken lenfositler b antikorları üretirler.
rbc canlı yaklaşık 170 gün ve geri kalan kısa yaşamış ve sürekli doldurulan gerekir. Ortalama bir insan, her gün için yaklaşık bir yüz milyar yeni hematopoetik hücrelerin gerektirir. Bu hematopoetik kök hücre (HSCs) tarafından gerçekleştirilir.

Kemik iliği ve kök hücre
Merkez Mezenkimal Kök hücre kemik ya da merkez sinüs yalan taşıyordu. Bu hücreler (oluşturan kemikler) osteoblasts, (oluşturan kıkırdak) kondrosit, (Bu kaslar formu) miyositler ve diğer hücreler gibi vücudun çeşitli hücre oluşturmak için kapasitesine sahiptir. Bunun dışında kan damarlarını oluşturan endotel kök hücreler vardır.

Kemik iliği patoloji ve Tanı
Kemik iliğinde lösemi, Multipl Miyelom, myelodisplastik Sendrom (mds) ve pancytopenia gibi bazı hastalıklar, anemi vs kemik iliği doku incelenmesi gerekir. Bu kemik iliği aspirasyon veya kemik iliği biyopsisi adı verilir. Bir iğne, kemik iliği örnekleri geri çekmek için kullanılır. Bu genellikle çok sancılı bir süreçtir.

Kemik iliği kanseri kemoterapi kullanımı ile bastırılır. Bu şiddetli RBCs (anemi için lider), (riski hayatı tehdit eden enfeksiyonlar lider) WBCs ve trombosit (eğilimler kanama riski lider) üretim düşüşe yol açar.

Tıp biliminin ortaya çıkmasıyla şimdi hastalıklı bireyler kemik iliği nakli için mümkündür. Bu süreci bir dizi kanserli hastalarda başarı göstermiştir.

Kemik İliği Biyopsisi
Kemik iliği kemiklerin ortasında bulunan süngerimsi dokudur. Görevi kırmızı ve beyaz kan hücreleri ile trombosit üretimidir. Ağırlıklı olarak kafatası, kaburga, omurga, omuz kemikleri, kalça kemikleri, göğüs kemikleri ile uzun kemiklerin uçlarında bulunur. Kemik iliği biyopsisi anemi, kanser ve enfeksiyonel bazı hastalıklara karşı yapılan testlerde kullanılan bir yöntemdir. İlikten biyopsi için örnek iğneyle alınmaktadır.

Nasıl Yapılır?
Kemik ortasında bulunan iliğe ulaşmak için yüzeyden batırılan iğne kullanılır. İğne iliğe ulaştığında test için yeterli miktarda örnek alınır.

Nasıl Hazırlanılır?
Genellikle kemik iliği biyopsisi öncesinde hastane tarafından size teste izin verdiğinize dair bir form imzalatılır. Test günü ağrı kesici alacağınız için eve dönüşte araba kullanmayın. Bazı hastaları sakinleştirmek için yatıştırıcı ilaçlar verilebilir.

Eğer uyuşturucu ilaçlara karşı alerjiniz varsa (bu tür ilaçlar genellikle dişçilerde kullanılır) doktorunuza bunu söyleyin. Ayrıca insülin alıyorsanız test öncesi doktorunuzla konuşun. Aspirin, steroid olmayan anti-inflamatuar ilaç kullandıysanız ya da düzenli olarak kullandığınız başka bir ilaç varsa bunu doktorunuza bildirin. Bazı durumlarda test sırasında kanama sorununa karşı doktor kemik iliği biyopsisinden bir süre önce kan testi yaptırmanızı isteyebilir.

Genellikle testten önceki gece yarısından sonra bir şey yememeniz söylenecektir. Bu ertesi gün kaygıyı giderecek ilaçlar aldığınızda mide bulantısına neden olabilir.

-derlemedir.
Son düzenleyen _Yağmur_; 2 Ekim 2017 17:07
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
1 Mart 2011       Mesaj #6
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Kemik


vücudu oluşturan dokular arasında en sert olanıdır. Organizmada gerçek anlamda destek görevi yapan dokudur. Ayrıca organizmanın kalsiyum depolarıdır. Kalsiyum bakımından doymuş olduklarından serttir. Sert olmalarına rağmen kıkırdak dokusundan farkları damar içermeleridir. Bu doku yapısında çeşitli tipte hücreler (osteosit, osteoblast, osteoklast) ve hücrelerarası madde (matrix) bulunmaktadır. Kemiğin enine kesiti incelendiğinde dış ve iç yüzeyleri bir zarla örtülüdür. Bunlardan dıştakine; periosteum, iç yüzeydekine; endosteum denir. Bu zarlar düzensiz sıkı bağ dokusundan yapılmışlardır. Periosteumun hemen altında dış halkasal sistem yer alır. Endosteumun hemen üstünde ise iç halkasal sistem bulunur.

Havers sistemleri ise (osteon) iç ve dış halkasal sistemlerin arasını doldurur. Volkmann kanalları ise komşu Havers kanallarını birleştirir.

Yetişkin bir insan iskeleti 207 kemikten oluşmaktadır. Fakat yeni doğan bir bebeğin ise 300'e yakın kemiği bulunmaktadır. Bu farklılığın sebebi ise insanın yetişkin haline gelirken kemiklerin zamanla birleşmesiyle yeni kemiklerin ortaya çıkmasıdır.

Kemiklerin Yapısı ve Çeşitleri

Ad:  kemik k.jpg
Gösterim: 12856
Boyut:  58.3 KB
1. Kısa Kemikler
Boyları kısa olan kübik yapılı kemiklerdir. Omurlar, el ve ayaklardaki bilek parmak kemikleri… bu gruba girer.

2. Yassı Kemikler
Kalınlıkları az, levha şeklindeki kemiklerdir. Kaburga, kürek kalça, yüz ve kafatası kemikleri… bu gruba girer.

3. Uzun Kemikler
Boyları uzun silindirik kemiklerdir. Kol ve bacaklarda bulunan kemiklerdir. (uyluk, kaval, pazı, önkol… kemikleri gibi).

4. Düzensiz Şekilli Kemikler
Uzun veya kısa belirli bir şekle sahip olmayan kemiklerdir. Omurgayı oluşturan omur kemikleri bu gruba girer.

Kemiklerin Yapısı

  • Kemik zarı (Periost) : Kemiğin enine büyümesini, beslenmesini, kırılma ve çatlamalarda onarılmasını sağlar.
  • Kıkırdak Doku : Eklem bölgelerinde, hareket esnasındaki kemiğin aşınmasını önler.
  • Süngerimsi Kemik : İçinde kırmızı iliği bulundurur. Kırmızı kemik iliği kan hücreleri üretir.
  • Sarı ilik : Yağ depolar ve kan hücreleri (akyuvarlar) üretir.
  • Sert (sıkı) Kemik : 2/3 ü minerallerden (kalsiyum, fosfor), 1/3 de hücrelerden oluşur. Kemiğe sertlik ve direnç kazandırır.
  • Kırmızı İlik : Süngerimsi kemikte bulunur. Alyuvarları üretir.
  • Kan damarları : Üretilen kanı vücut damarlarına taşır.
Son düzenleyen _Yağmur_; 2 Ekim 2017 17:09
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Daisy-BT - avatarı
Daisy-BT
Ziyaretçi
6 Eylül 2011       Mesaj #7
Daisy-BT - avatarı
Ziyaretçi

Göğüs


Göğüs insan ve çeşitli diğer hayvanların anatomik bir parçasıdır. Vücudun boyunla karın arasında bulunan, solunum ve dolaşım organlarının yer aldığı bölümüdür.

Kaburga kemikleri ya da göğüs kafesi denilen 12 çift esnek kemikle çevrilir. Bu kemikler, arkada göğüs omurlarına bağlıdır. Üstten ilk yedi çifti göğüs kemiğine, üç çifti birbirlerine bağlanır. Son iki çiftin ön uçlarıysa serbesttir. Göğüs boşluğunda kalp, akciğerler, bronşlar, bronşiyoller, yemek borusu ve nefes borusunun bir bölümü bulunur. Solunum, diyafragma ve göğüs kaslarının karşılıklı kasılmasıyla gerçekleşir. Kalp ve kalp damarları dışında, göğüsteki organların bozukluklarına göğüs hastalıkları denir.

Göğüs anatomisi - insanda


İnsanda,göğüs iç organları ve diğer içeriği ile birlikte vücudun boyun ile karın arasında kalan bölümüdür.Göğüs kafesi, omurga ve omuz kuşağı tarafından sarılmış ve çevrelenmiştir. Göğüsün içeriğinde şunlar bulunur:
  • Organlar
    • kalp
    • akciğerler
  • Kaslar
    • Majör pektoral kas ve Minör pektoral kas pektoral kaslar
    • trapezius kası ve boyun
  • İç yapıdakiler
    • diyafram
    • özofagus
    • trakea
    • xiphoid process
  • Arter ve venler
    • aort
    • vena cava superior
    • vena cava inferior
    • pulmoner arter
Ad:  220px-Chest.png
Gösterim: 9802
Boyut:  25.0 KB
İnsan göğüs bölgesinin X-ışını altında görünümü
  • Kemikler
    • Humerusun üst kısmını da kapsayacak şekilde omuz yuvası
    • skapula
    • sternum
    • Thoraks omurları
    • gerdan kemiği
    • göğüs kafesi
    • yüzeydeki kaburgalar
  • Dışardaki yapılar
    • meme ucu
    • süt bezleri
  • Toraks karın bölgesi (mide, böbrek,pankreas, dalak, ve alt özofagus)
İnsanlarda, göğüsün göğüs kafesi ile korunan bölgesine aynı zamanda toraks da denir. Göğüs ve toraks kelimeleri zaman zaman hatalı olarak birbirinin yerine kullanılır.

Göğüs anatomisi - diğer hayvanlarda


Dört bacaklı memelilerde, süt bezleri ve meme uçları arka bacaklara yakın konumlanmıştır ve dolayısıyla göğüsün bir parçası değildir. Başka bir deyişle göğüs anatomisinde benzer iç organlar vardır ancak değişik şekilde konumlanmışlardır.

Göğüs yaralanmaları


Göğüs yaralanmaları (aynı zamanda şu şekilde de geçer:göğüs travması, toraksa ait yaralanma, toraks travması) Birleşik Devletlerdeki fiziksel travmalardan ölümle sonuçlananlarının ¼'üne tekabül eder. İnsan vücudunda, göğüs boyun ve diyafram arasında kalan ön bölgedir.Göğüs bölgesinde çok önemli iç organlar bulunur ve göğüs kafesi ile korunurlar.

MsXLabs.org & Morpa Genel Kültür Ansiklopedisi
Son düzenleyen _Yağmur_; 2 Ekim 2017 17:13
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
24 Nisan 2016       Mesaj #8
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Kemik dokusunun yapısı ve çeşitleri
İnsanda iskelet embriyonik devrenin ilk iki ayında kıkırdak halinde bulunur. Daha sonraki aylarda kemikleşmeye başlar ve kemik dokuyu oluşturur. Kemik dokuyu oluşturan hücrelere osteosit, hücrelerin arasını dolduran organik ve inorganik maddelerden oluşan ara maddeye osein denir. Oseinin organik kısmı protein yapısında ki kollagen liflerden oluşur iken inorganik kısmı ise kalsiyum fosfat, kalsiyum karbonat, kalsiyum florür, potasyum ve magnezyumdan meydana gelir.
Kemik hücreleri yıldız şeklinde olup dokusunda lakün adı verilen boşluklarda yer alır. Yıldız şeklindeki bu hücreler kemik kanalcıkları içindeki sitoplazmik uzantılarla birbirine bağlanır. Ayrıca kemiklerin dışında periost denilen kemik zarı bulunur. Bu yapı bağ dokudan yapılmıştır, bol miktarda sinir ve kan damarlar taşır.
Ad:  kem1.JPG
Gösterim: 9255
Boyut:  24.6 KB

Periostun görevi:
1 -Kemik zarı yeni kemik hücreleri oluşturur,
2- Kemiğin enine büyümesini,
3 - Yenilenmesini ve onarımını sağlar.

Anne karnında ikinci aydan sonra bebeğin iskeletinde kemikleşme süreci başlar. Doğumdan sonra bu sürecin tamamlanması ortalama 20-25 yaşlarına kadar devam eder.
İnsanın kemiği analiz edildiğinde %20-25 oranında su, %30 organik madde, %45- 50 madensel tuzlar (kalsiyum fosfat, kalsiyum karbonat magnezyum fosfat vb.) bulunduğu görülür. Madensel tuzlar kemiğe sertlik verir. Yaş ilerledikçe madensel tuzların kemikte birikme oranları artar. Organik maddeler ise azalır. Bu durum kemiğin daha sert ve kırılgan bir yapıya sahip olmasına neden olur.
Ad:  kem2.JPG
Gösterim: 9241
Boyut:  28.9 KBAd:  kem3.JPG
Gösterim: 11492
Boyut:  31.9 KB

Kemik dokunun görevleri
1- Kemikler vücuda şekil verir ve desteklik sağlar.
2- Ayrıca kaslarla birlikte vücudu hareket ettirirler.
3- Kafatası ve göğüs kafesi kemikleri çevreledikleri yaşamsal organları dış etkilere karşı korur.
4- Kemiklerin iç kısmında bulunan kırmızı kemik illiği kan hücrelerinin yapımında görev alır.
5- Kemikler kalsiyum fosfat, magnezyum gibi minerallerin deposu olarak ta iş görür.
Son düzenleyen Safi; 27 Nisan 2016 20:30
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
27 Nisan 2016       Mesaj #9
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Yapılarına Göre Kemik Çeşitleri
Sert (Sıkı) Kemik Dokusu:
Bu doku uzun kemiklerin gövdesinde, kemiğin baş kısmında ki süngerimsi kemik doku üzerinde, kısa ve yassı kemiklerin dış yüzeyinde bulunur.Sert (Sıkı) kemik dokusu İç içe daireler şeklinde sıralanmış lamelli yapıya sahiptir. Lamellerin ortasında birbirine paralel uzanan Havers kanalı yer alır. Bu kanaldan içinden kan damarları ve sinirler geçer. Osteositler (kemik hücreleri) kan damarlarından besin ve oksijeni alırken, artık ürünleri aynı yolla kana verir. Havers kanallarını birbirlerine bağlayan enine uzanan yan kanallara ise Volkmann kanalları denir.

Süngerimsi Kemik Doku
Bu doku; uzun kemiklerin baş kısmında, yassı, kısa ve düzensiz kemiklerin üst yüzeyini kaplayan sıkı kemik dokunun altında yer alır. Süngerimsi kemik; ince, düzensiz kemik lamellerinden oluşmuş gözenekli yapıya sahiptir. Bu gözeneklerin içerisi kan hücrelerinin yapıldığı kırmızı kemik iliği ile doludur.
Ad:  kem4.JPG
Gösterim: 18893
Boyut:  49.3 KB

Uzun Kemikler
İki ucu şişkin silindir şeklinde ki kemiklerdir. Kol ve bacaklarda bulunur. Ön kol, dirsek, pazu, uyluk, kaval kemikleri bu gruba girer. Uzun kemiklerin ucunda ki şişkin kısma baş, iki baş arasında ki bölgeye ise gövde denir. Uzun kemiklerin baş kısmı, üzeri sıkı kemik doku ile kaplı olan süngerimsi kemik dokudan meydana gelmiştir. Bu dokunun boşluklarında kırmızı kemik iliği bulunur. Gövde kısmı ise sıkı kemik dokudan oluşmuştur. Uzun kemiklerin ortasında ise sarı kemik iliği bulunur. Uzun kemiğin baş kısmı ile gövdesi arasında kemiğin boyuna uzamasını sağlayan kıkırdak dokudan yapılmış büyüme bölgesi bulunur. Epifiz plağı olarak adlandırılan bu kıkırdak yapı 19-23 yaşından sonra kemikleşir ve kemiğin boyuna uzaması durur. İnsanlarda boydaki uzamanın sınırlı olmasının nedeni budur.
Ad:  kem5.JPG
Gösterim: 18026
Boyut:  56.4 KB
Yassı Kemikler
Kalınlığı az olan kemiklerdir. Kafatası, kürek, kalça, kaburga kemikleri yassı kemiklerdendir. Bu kemiklerde periost denilen kemik zarının altında sıkı kemik, ortada ise içerisinde kırmızı kemik iliği bulunan süngerimsi kemik doku yer alır. Yassı kemiklerde sarı kemik iliği bulunduran kanal yoktur.

Kısa Kemikler
Boy ve genişliği birbirine yaklaşık olarak eşit kemiklerdir. El ve ayak bileklerinde ki kemikler bu gruba girer. Şekil olar ark farklı olmakla beraber yapısal olarak yassı kemiklere benzer. Dıştan içe doğru kemik zarı, sıkı kemik dokusu ve süngerimsi kemik dokusundan oluşur.

Düzensiz Şekilli Kemikler
Vücudun değişik bölgelerinde bulunan, belirli bir şekli olmayan kemiklerdir. Örneğin, omurlar ve bazı yüz kemikleri bu gruba girer. Yapısal olarak kısa ve yassı kemiklere
Ad:  kem6.JPG
Gösterim: 9138
Boyut:  19.7 KB

Kemik Dokusunun Yapısını Etkileyen Faktörler
Canlının hayatı boyunca kemik yapımı ve yıkımı devam eder. Bu kemiklerin şekillenmesi ve güçlenmesi için gereklidir.
Kemik yapımında:
Ad:  kem7.JPG
Gösterim: 8862
Boyut:  14.4 KB

1- Hormonlar,
2- Vitaminler,
3- Mineraller,
4- Genetik
5- Dengeli ve düzenli beslenme
6- Spor ve hareket faktörler etkilidir.

İnsanlarda büyüme ve gelişme döneminde kemik yapımı fazladır. Bu nedenle kemikler büyür ve gelişir.İnsanda yaş ilerledikçe, orta yaşlılarda kemik yapımı ve yıkımı denge halindendir. Yaşlılık ve ihtiyarlık döneminde kemiklerde yıkım kemik yapımından fazladır. Bundan dolayı yaşlı insanlarda kırılan kemiğin iyileşmesi gençlere göre daha zordur.

Kemiğin gelişip sertleşmesi için kalsiyum, fosfor ve potasyum gibi minerallerin kemiğe geçmesi ve bunların miktarlarının kanda belirli bir seviyede tutulması gerekir. Bu denge kalsiyumun kemikten kana kandan da kemiğe geçişini hormonlar düzenler. (Kalsitonin ve Parathormon) Ayrıca büyümeyi ve eşeysel olgunlaşmayı sağlayan hormonlarda iskeletin gelişiminde etkilidir.
D,A,C vitaminlerin kemik oluşumunda etkisi vardır. A vitamini eksikliğinde kemiklerin büyümesi yavaşlar, C vitamini eksikliğinde ise kemiklerde zayıflama ve kırılma görülür. D vitamini kemiklerde kalsiyum ve fosfat birikmesinde önemli rol oynar.Vücutta D vitamini eksikliğinde kemiklerde yumuşama ve eğilme meydana gelir.Bu durumda olan çocuklar da raşitzm, yetişkinlerde ise osteomalizi denen kemik hastalığı meydana gelir.
Ad:  kem8.JPG
Gösterim: 9329
Boyut:  24.3 KB
Bazı insanlarda yaşlanmaya bağlı olarak kemik hücresi kaybı, genetik özellikler, D vitamini ve Ca++ gibi minerallerin eksikliği nedeniyle kemiklerin ara maddesi azalır. Bu durumda olan insanlarda osteoporoz adı verilen kemik doku hastalığı görülür.
Kemiklerin enine ve boyuna büyümesinde ve son şeklini almasında canlının genetik özellikleri önemli rol oynar. Dengeli ve düzenli beslenmenin, hareket ve sporunda kemik gelişimi üzerinde önemli etkisi vardır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
27 Nisan 2016       Mesaj #10
Safi - avatarı
SMD MiSiM
Ad:  kem9.JPG
Gösterim: 9133
Boyut:  43.8 KB
İskelet Sistemi

İskelet, kemikler ve hareketi meydana getiren eklemlerden oluşmuştur. Kalsiyum, fosfor ve kollojen denen lifli bir maddeden oluşan kemikler, vücudun sert ve güçlü iskelet yapısını oluşturur.
Her kemiğin süngerimsi yapıda bir iç bölümü ve bunu çevreleyen sert ve sıkı yapıda bir dış bölümü vardır. Kemiklerin çevresini örten tabakaya tıkız doku adı verilir. Üzerini örten zar ise periost adını alır. Kemikler tek başlarına sert ve hareketsiz olmalarına rağmen, bir bütün olarak düşünüldüğünde insan vücuduna çok geniş hareket olanağı sağlar.
İskelet sistemi; kan hücrelerini üreten, kalsiyum deposu oluşturan, vücudu ayakta tutan, organları koruyan ve vücudun hareketini sağlayan başta 22, göğüste 25, omurgada 26, üst ekstremitede 64, alt ekstremitede 62, kulaklarda 6, dilde 1 adet kemik olmak üzere toplam 206 kemikten oluşan bir sistemdir

Kemik Türleri
Kemikler şekillerine göre yassı, kısa ve uzun olmak üzere üç gruba ayrılır.
Yassı Kemikler
Kafatası, sterneum (göğüs kemiği) ve scapula (kürek kemiği) yassı kemiklerdir. Bu kemiklerin yüzeyleri geniş yapıları incedir. Görevleri uzun kemiklere hareket esnekliği sağlamak ve organları korumaktır.
Kısa Kemikler
Omurgalar, el ve ayaklardaki kemikler kısa ve küçük kemiklerdir. Görevleri bulundukları organlara basit hareketler yaptırmaktır.
Uzun Kemikler
Uzun kemiklerde bir gövde ve iki tane de uç bulunur, bu uçlar eklemleri oluşturur. Uzun kemiklerde merkezden çevreye doğru boyuna büyüme görülürken, kısa kemiklerde enine büyüme görülür.
Uzun kemiklerin iç kısmında kemik iliği bulunur ve kan yapımıyla görevlidir. Kemik iliği çocuklarda kırmızı iken yetişkinlerde sarı renkte ve yağlı görünümdedir. Uzun kemiklerin gövdesi boyunca bir kanal oluşur buraya kemik iliği kanalı adı verilir.
En önemli uzun kemikler; humerus (kol kemiği) kolda ve femur (uyluk kemiği) üst bacakta bulunur, tıbia (kaval kemiği) ve fibula (kamış kemiği) alt bacakta bulunur.

Baş Kemikleri
Beyin, duyu organları, solunum ve sindirim sistemlerinin başlangıç bölümlerini dış etkilere karşı koruyan kemiklere baş kemikleri denir. Baş bölgesinde, 14’ü kafada, 14’ü yüzde ve 1 adet kemik dilin tutunduğu hyoid (dil kemiği) olmak üzere (kulak kemikleri dahil) toplam 29 adet kemik bulunur. Baş kemikleri kafatası ve yüz kemikleri olarak 2 bölümde incelenir.
Ad:  kranium.jpg
Gösterim: 17030
Boyut:  54.7 KB

Kafatası Kemikleri
Kafa boşluğunu çevreleyen, beyni içinde bulunduran kemiklerdir. Kafa yapısının tavan ve tabanını oluşturan bu kemikler yassıdırlar ve hareketsiz eklemlerle birbirlerine bağlanmışlardır.
Kafa boşluğunun etrafında dördü tek, ikisi çift olmak üzere üç kemik bulunur. Tek olanlar frontal (alın kemiği), etmoid (kalbur kemiği), sfenoid (temel kemik) ve oksipital (art kafa) kemiğidir.
Çift olanlar ise, şakak kemiği (temporal) ve duvar kemiğidir.
Kranial kemikler: 8 adettir
Frontal (alın),
paryetal (yan kafa; 2 adet),
Oksipital (ense),
temporal ( şakak; 2 adet),
sfenoid (kafa tabanında bulunur)
etmoid kemik (burun kökünde ve kafa tabanında bulunur)

Yüz Kemikleri
Göz çukurlan, ağız ve burun boşluklarını çevreleyen kemiklerdir. Yüz bölgesinde üst ve alt çene olmak üzere iki parça bulunur. Üst çenede 1 tane tek, 6 tane çift olmak üzere toplam 13 tane kemik bulunur. Tek olan kemikler vomer (soğan) kemiktir. Çift olanlar ise, masilla (üst çene kemikleri), palatinal (damak kemikleri), zygomal (elmacık kemikleri), tırnaksı kemikler, nasal (burun kemikleri) ve alt boynuzcuklardır. Alt çene kemiği mandibula ise at nalına benzeyen tek kemiktir. Alt çene kemiği, zygomal (şakak) kemiklerine oynar eklem ile bağlanır.
YÜZ KEMİKLERİ : 14 adettir
Nazal 2 adet
Maksilla 2 adet
Lakrimal 2 adet
Zigomatik 2 adet
palatin 2 adet
İnferior nazal konka 2 adet
Vomer
Mandibula (alt çene)
Hyoid kemik normalde boyundadır fakat spinal kolon yapısına katılmadığı için yüz kemiklerine dahil edilir.


Gövde Kemikleri
Ad:  gövde (2).jpg
Gösterim: 14297
Boyut:  68.1 KB
Omurga ve göğüs kafesi kemikleri vücut iskeletinin gövde bölümünü oluşturur.
Omurga ( Columna Vertebralis)
Kafa tabanından başlayıp, kuyruk sokumu bölgesine kadar uzanan 33-34 adet omurun üst üste sıralanması ve bağlanması ile oluşan bir yapıdır. Normal yetişkin bir insanda omurga, yandan bakıldığında ‘S’ harfi şeklinde kıvrımlar gösterir.
Omurganın görevi başın, gövdenin, göğüs ve karın boşluğunda bulunan organların ağırlığını taşımak ve onlara destek olmaktır. Omurlar yapıları itibarıyla ortası boşluk olan, dışa doğru çıkıntıları bulunan kemiklerdir. Omurların üst üste gelmesi ile bir kanal oluşur.
Bu kanal merkezi sinir sisteminin önemli bir bölümü olan omurilik kanalıdır ve koruyuculuk görevi yapar.
Omurga beş bölümden oluşur.
  • Boyun bölgesi ( servikal) : 7 omur
  • Göğüs bölgesi (thorasik) : 12 omur
  • Bel bölgesi (lumbal) : 5 omur
  • Sağrı bölgesi (sacrum) : 5 omur
  • Kuyruk bölgesi ( cocsiks) :4 omur
Omurlar, taşıdığı yüke göre aşağıya doğru gittikçe büyür. Bel omurları en büyük gövdeli omurlardır. Omurganın en çok hareketli bölümü boyun bölgesidir. Omurlar arasında kıkırdaktan yapılmış yassı şekilde yastıklar vardır. İki omurun arasında eklem görevi yapan bu yastıklara disk denir. Diskler yerlerinden bir miktar oynayıp yanlara kayabilir. Bu duruma herni (fıtık) denir.

Göğüs Kafesi (Thoraks)
Göğüs boşluğu da denilmektedir. Göğüs kafesini önde stemum (göğüs kemiği) , arkada göğüs omurları ve bunların dışında kalan bölgelerde yer alan costea (kaburga) kemikleri oluşturmuştur.

Göğüs Kemiği (Sternum)
Göğüs kemiği ön tarafta bulunan yassı ve 15-20 cm uzunlukta bir kemiktir. Kaburgalar ve köprücük kemikleri ile eklem yapar. Derinin hemen altında ‘hançer’ şeklinde olan kemiktir.

Kaburgalar (Costea)

Göğüs kemiğinin her iki yanında 12 adet kaburga vardır. İnce ve yassı kemikler olup dışa doğru bükülü durumdadır, arkada göğüs omurları ile eklem yapar. Yukarıdan ilk yedi çift göğüs kemiği ile eklem yapar. 8 , 9 ve 10 çiftler 7. çifte bağlıdır. 11 ve 12. çiftlerin ön uçları serbest durumda bulunur. Kaburgaların ön uçları kıkırdak yapıdan oluşmuştur. Bu durum esneklik sağladığı için solunumu kolaylaştırır.


Üst Ekstremite Kemikleri
Ad:  omuz.JPG
Gösterim: 10709
Boyut:  33.4 KB
Omuz, kol, ön kol ve el kemiklerinin hepsine birden üst ekstremite kemikleri denir. İnsan vücudunda iki taraflı üst ekstremite kemikleri vardır ve bir üst ekstremitede 32 adet olmak üzere insan vücudunda toplam 64 adet üst ekstremite kemikleri bulunur.
Omuz Bölgesi Kemikleri
Ad:  omuz bölgesi.jpg
Gösterim: 10223
Boyut:  40.6 KB

Omuz bölgesinde scapula (kürek kemiği) ve clavicula (köprüçük) kemiği vardır. Her iki omuzun arka bölgesinde bulunan kürek kemiği, üçgen şeklinde, yassı ve oldukça büyük bir kemiktir. Her iki omuzun ön bölgesindeki köprücük kemiği, kürek kemiği ve göğüs kemiği ile eklem yaparak omuz ile göğüs arasında köprü görevi yapar. Ayrıca kol kemiği de köprücük kemiği ile eklem yapar.

Kol Kemikleri
Omuz ve dirsek eklemi arasında tek bir kemik bulunur. Buna humerus (kol) ya da pazu kemiği denir.
Ad:  omuz b.jpg
Gösterim: 9317
Boyut:  45.9 KB

Ön Kol kemikleri
İki adet uzun kemik vardır. Avuç içi öne baktığında dış tarafta olan radius (döner kemik) iç tarafta olan ise ulna (dirsek kemiği) dır.







El Kemikleri
Ad:  elk.jpg
Gösterim: 14199
Boyut:  33.8 KB

El; bilek, el tarağı ve parmaklardan oluşur. El bileğinde, iki sıra halinde dizilmiş sekiz adet kısa kemik bulunur. Parmaklara doğru beş adet el tarağı uzanır. Başparmakta iki adet, diğer parmaklarda üçer adet olmak üzere toplam on dört adet parmak kemiği bulunur. Parmak kemiklerinin hepsi kendi aralarında eklem yapar.






Alt Ekstremite Kemikleri

Ad:  kalçakem.JPG
Gösterim: 9198
Boyut:  24.6 KB
Kalça, uyluk, bacak ve ayak kemikleri alt ekstremite bölümünde bulunur. İnsan vücudunda iki taraflı alt ekstremite kemikleri vardır. Alt ekstremitede toplam 62 kemik bulunur ve bu kemikler vücudun ağırlığını taşıdıkları için sağlam yapıdadır.
Kalça
Kalça kemiği, ilium (kalça kemiği), iskiyum (oturak kemiği), pubis (çatı kemiği) denilen üç kemiğin birleşiminden oluşur. Arkada, iki kalça kemiği arasında sağrı kemiği vardır. Önde ise kalça kemiği arsında ince kıkırdak yapı bulunur ve bu birleşim yerine simfisis pubis denir. İki kalça kemiği ve sacrum (arka sağrı kemiği) arasında kalan boşluğa pelvis denir.

Uyluk Kemiği (Femur)
Ad:  uyluk.jpg
Gösterim: 10170
Boyut:  20.9 KB
Vücudun en uzun kemiği olan “femur”un (uyluk kemiği) diğer uzun kemiklerde olduğu gibi iki ucu ve bir gövdesi vardır. Üst ucu kalça kemiği ile eklem yapar, alt ucunda iki yumru (lokma) vardır. Lokmalar bacaktaki tibia (kaval kemiği) ile eklem yapar. Diz ekleminin ön tarafında patella (diz kapağı kemiği) bulunur. Patella, kısa ve yassı bir kemiktir. Ön yüzü hemen derinin altındadır. Arka yüzü ise eklem yüzeyini oluşturur ve uyluk kemiğinin alt ucu ile eklem yapar.

Bacak kemikleri
Diz eklemi ile ayak bileği eklemi arasındaki iki uzun kemiğin oluşturduğu bölümdür.
Ad:  altayak.jpg
Gösterim: 11674
Boyut:  73.2 KB
Bu kemiklerden, ön ve içte olanına tibia (kaval kemiği), arka ve dış tarafta olanına fibula (kamış kemiği) denir. Kaval kemiği vücudun en kalın kemiğidir. Kamış kemiği bacak kasının içine gömülmüş halde bulunur. Kaval kemiğinin ön yüzü deriye çok yakın olduğu için dışardan çok rahat fark edilebilir.
Bacak Kemikleri: Bacak kemikleri ikişer çift olmak üzere toplamda sekiz adet olarak bulunmaktadır. Bunlardan ilki Baldır Kemiğidir; bacağın alt kısmında bulunan iki kemikten diğerine oranla daha ince ve uzun olanının adıdır. Vücudun nerede ise bütün ağırlığını taşıyan Kaval Kemiği kadar sağlam olduğu söylenemez. Baldır kemiği iki bölümde incelenir. ön ve dış bölge olan ilki, burada ön baldır adalesi, baş parmak germe kası, baldırın yan kasları, kaval kemiği siniri ve deri kas siniri bulunmaktadır. İkincisi art bölge, burada ayak parmak bükücü kası ve baldır kası bulunur. Baldır kemiğinin yukarı ucu diz eklemine ile birleşmez.
Diz Kapağı Kemiği: Tepesi aşağı doğru bakan üçgen şeklinde bir kemiktir, ön yüzü dizde, derinin altında kolayca hissedilir. Arka yüzünün üst kısmının 4'te 3'ü eklem yüzeyi ile kaplı olmaktadır. Uyluk kemiğinin alt ucu, ön yüzündeki eklem yüzeyi ile eklemleşmektedir.
Kaval Kemiği: Baldırın içinde bulunan uzun iki kemikten kalın olanına denir. Vücutta uzunluk ve kalınlık açısından uyluk kemiğinden sonra gelir. Yetişkinlerde kaval kemiği üç köşeli olur; üç kenarı ve üç yüzü bulunur. Baldırın iç ve ön tarafındadır; bunun dış arka tarafında kamış kemiği vardır. Bu iki kemikten yalnız kaval kemiği, uyluk kemiği ile eklemlidir ve uyluk kemiği aracılığıyla iletilen gövde ağırlığı baldırda yalnız kaval kemiğine aktarılır. Kaval kemiği çok kalın olmamasına rağmen çok sağlamdır. Bu sayede uyluk kemiğinden devredilen beden ağırlığını tek başına taşıyabilecek sağlamlıktadır. Kamış kemiğinin ağırlık taşıma gibi bir lüksü olmadığından, kaval kemiğinden çok daha incedir.

Ayak Kemikleri
Ayak bileği, ayak tarağı ve parmaklardan oluşan bölümdür. Ayak bileğinde yedi adet kemik bulunur. Bunlardan iki tanesi iri kemiklerdir. Bunlar, talus (aşık kemiği) ve calcaneus (topuk kemiği) dir. Topuk kemiği ayağın arka alt kısmında, aşık kemiği üstte yer alır ve ayak bileği eklemine katılır. Diğer beş kemik daha önde bulunur ve bunlardan beş adet ayak tarağı kemiği uzanır. Elde olduğu gibi ayakta da başparmakta iki, diğerlerinde üçer adet küçük kemik bulunur.
Ad:  ayak.k.jpg
Gösterim: 13916
Boyut:  49.2 KB

kaynak: Anatomi
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 28 Nisan 2016 02:30
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

18 Nisan 2014 / Misafir Cevaplanmış
28 Nisan 2016 / ener Biyoloji
28 Nisan 2016 / me_myself Tıp Bilimleri
23 Mart 2009 / ahmetseydi Biyoloji
12 Ekim 2018 / AndThe_BlackSky Biyoloji