Arama

İlk Yardım Nedir? İlk Yardım Uygulamaları Hakkında - Sayfa 3

Güncelleme: 11 Ekim 2012 Gösterim: 150.630 Cevap: 39
kompetankedi - avatarı
kompetankedi
VIP Bir Dünyalı
1 Ağustos 2006       Mesaj #21
kompetankedi - avatarı
VIP Bir Dünyalı


Sponsorlu Bağlantılar
İŞTE BURUN KANAMASINDA YAPILMAMASI GEREKENLER

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erkan, burun kanamasını durdurmak için başa ve enseye soğuk su dökmenin hiçbir faydası olmadığını, sırtüstü yatmanın da kanın akciğere kaçmasına ve boğulmaya neden olabileceğini bildirdi.
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Erkan, burun kanamasını durdurmak için başa ve enseye soğuk su dökmenin hiçbir faydası olmadığını, sırtüstü yatmanın da kanın akciğere kaçmasına ve boğulmaya neden olabileceğini bildirdi.
Prof. Dr. Erkan, nezle, buruna yabancı cisim sokulması, burun karıştırma alışkanlığı, burun travmaları, burun ve geniz tümörleri ve burun damar problemleri gibi lokal nedenler ile genel damar patolojileri, genel enfeksiyonlar, faktör yetmezlikleri, lösemi ve hipertansiyonun burun kanamalarına neden olduğunu söyledi.
Çocuklardaki burun kanamalarının en önemli nedeninin enfeksiyonlar, yaşlılardaki burun kanamalarının en önemli nedeninin ise hipertansiyon olduğuna işaret eden Prof. Dr. Erkan, şu bilgileri verdi:
'Yaşlılarda görülen hipertansif burun kanamaları, daha büyük tehlikeleri önlemek için supap görevi görür. Bu nedenle hastaneye hipertansif burun kanaması ile gelen hastaya tampon uygulanması kesinlikle yasaktır. Önce tansiyon düşürülmelidir. Tansiyon normal seviyeye geldiği halde kanama devam ederse o zaman tampon uygulanır.'

SIRTÜSTÜ YATMAYIN

Prof. Dr. Mustafa Erkan, halk arasında burun kanamasının 'sırtüstü yatarak, başa ve enseye soğuk su dökerek durdurulabileceği' gibi yanlış bir inanış olduğuna dikkat çekerek, sırtüstü yatıldığı için kanın mideye ve akciğere kaçabileceğini, başa soğuk su döküldüğü için üşütülebileceğini belirtti.
Prof. Dr. Erkan, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Burun kanamasını durdurmak için sırtüstü yatmanın, başa ve enseye soğuk su dökmenin hiçbir faydası yoktur. Aksine sırtüstü yatıldığında kanın akciğer kaçması, boğulmaya neden olabilir. Mideye kaçması ciddi bulantı, kusma nedenidir. Yapılması gereken ilk müdahale, hasta dik şekilde oturtularak bel hafif öne eğilir, baş arkaya doğru kaldırılır ve burnun içine buzlu, soğuk su püskürtülür. Kanama devam ederse burun, temizliğinden emin olunduktan sonra baş ve işaret parmağı arasına alınarak sıkılmalı ve 3-5 dakika bu şekilde beklenmelidir. Bu müdahale genellikle kanamayı kontrol eder. Kanama devam edecek olursa mutlaka kulak burun boğaz hekimine başvurulması gerekir.' Burun kanamasının aşırı olması ve vaktinde müdahale edilmemesi halinde ölüme kadar gidebilecek çok ciddi sonuçlar doğurabileceğini ifade eden Prof. Dr. Erkan, 'Kanama, kanamayı kontrol eden faktörlerin yetersizleşmesine neden olur. Bu faktörler yetersizleşince kanama artar ve kontrolsüz bir kanama başlar. Hemofili kanamaları, lösemi kanamaları, damar patolojilerine bağlı kanamalar da öldürücü olabilir' diye konuştu.
Son düzenleyen Pasakli_Prenses; 24 Aralık 2008 23:37
GusinapsE - avatarı
GusinapsE
Ziyaretçi
26 Ağustos 2006       Mesaj #22
GusinapsE - avatarı
Ziyaretçi
7 Gün 24 Saat Hayat Kurtaran Sistem: Ambulanslar!
Ambulans veya cankurtaran; sağlık ekibini olay yerine en kısa sürede ve güvenli bir şekilde ulaştıran, içerisinde hastaya acil girişimle ilgili bütün ekipmanların bulunduğu, gerektiğinde hasta transportunu sağlamada kullanılan, özel olarak dizayn edilmiş araçlardır. İçerisinde standart acil girişim ekipmanlarına ek olarak, yoğun bakım hastalarını taşımak için gerekli ekipmanları (Respiratör, EKG, Pulse Oxymeter, Kapnografi vb.) bulunduranlar ise Reanimobil Ambulans adını alır.
Sponsorlu Bağlantılar

Ambulanslarla sadece erişkin ve çocuklar değil, içerisine küvöz yerleştirilerek, infant adını verdiğimiz 0 - 2 yaş grubu bebekler de taşınabilir. Üzerinde mobil oksijen verme ünitesi, bebek izleme monitörü ve infant respiratörü bulunan transport küvözleriyle, sadece infant taşımaya yönelik olarak dizayn edilmiş İnfant Transport Araçları da vardır. Daha ergonomik ve hijyenik olması bakımından, önümüzdeki günlerde İnfant Transport Araçları’nın yaygınlaşacağını umuyoruz.

Ambulans sağlık ekibinde acil deneyimli doktor, acil tıbbi teknisyen / tekniker (paramedik), yardımcı sağlık personeli ve ambulans sürücüsü bulunur. Gelişmiş ülkelerde paramedikli ambulans sağlık ekipleri yaygın olmasına karşın; ülkemizde paramedikli sistem henüz yeterince yerleşmediğinden, ambulans sağlık ekipleri çoğunlukla doktor yönetimindedir.



Mobil Sağlık Hizmetlerinin vazgeçilmez birkaç unsuru vardır:

1. Sağlık Ekibi
2. Ambulans / Reanimobil Ambulans
3. Alarm Merkezi (Call Center)

Call Center, acil yardım çağrısını aldıktan sonra, hem sağlık ekibini, hem de hastayı yönlendirir. Call Center, acil durumlar dışında sağlık danışmanlık hizmeti de verebilir.
‘Emergency Rescue’ olarak bilinen acil kurtarma işlemi, oldukça pahalı teknik techizat ve özel eğitim gerektirdiğinden, şimdilik çoğunlukla itfaiye tarafından yapılmaya çalışılır. Acil kurtarma işlemini yakın bir gelecekte tamamen ambulans firmalarının üstleneceği umuluyor.

Ambulansları trafikte birkaç konumda görebiliriz;
1. Aktif görev durumu:
Hastaya acil yardım için gidişi, yerinde müdahaleyi ve hastanın sağlık kuruluşuna tansportunu içeren oldukça hareketli bir seri olaylar zinciridir. Bu durumdaki ambulanslar, sesli ve ışıklı uyarı sistemlerinden maksimum düzeyde yararlanırlar.

2. Pasif görev durumu:
Aktif görevin sona ermesiyle başlar. Bu durumdaki ambulanslar trafikte sakin bir seyir izlerler. Bu durumdaki ambulanslar sesli ve ışıklı uyarı sistemlerini çalıştırmazlar, ancak diğer araçlara göre biraz daha seri ve hızlıdırlar.

Ambulanslarla elektif hasta transportları da yapılabilir. Elektif hasta grubunda taburcu hastalarla, hastaneye, hemodiyaliz ve görüntüleme merkezlerine götürülen hastalar yer alır.

Ambulanslar, çok seri kullanılan ve oldukça bakım gerektiren araçlardır. Ayrıca ambulanslarda iletişim için telsiz, GSM telefon ve araç telefonu gibi çok yönlü ve yüksek maliyetli iletişim sistemlerinden yararlanılır.

Trafikteki Diğer Araç Sürücüleri Ambulanslara Karşı Nasıl Davranmalı?
Arkanızdan hızla gelen bir ambulans sizden yol istiyorsa, hemen yol vermeden önce;
öncelikle durum değerlendirmesi yaparak, ne yapacağınıza hızlıca karar verin! Karar vermenizde en etkili parametre, ambulans sürücüsünün sizi hoparlörle sesli olarak uyarmasıdır. Ancak ambulans sürücüsünün sizden yapmanızı istediği davranışın sizin için tehlikeli veya imkansız olduğunu düşünüyorsanız, trafikteki seyrinizi değiştirmemenizi öneririz. Bazı araç sürücülerinin arkalarından hızlıca gelen ambulanslara ilk tepkisi, ani fren yapmak olur. Arkanızdan hızlı bir araç gelirken yapacağınız en tehlikeli hareket, ani fren yapmaktır. Bilakis araç sürücüsü olarak önümüzdeki bir tehlike kaynağı varsa, yavaşlamak veya ani fren yapmak daha doğru bir davranış değil mi? Bazı araç sürücüleri ne yapacağını bilemezler, panik içerisinde sağa - sola refleksif ani direksiyon hareketleri yaparak, hem kendi hayatlarını tehlikeye atarlar, hem de bizleri şaşırtırlar.

Bazen ters yola girmiş bir ambulansla karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu durumda önce aracınızın hızını azaltın, sonra yolun sağına yanaşın ve ambulansın geçmesini bekleyin. Kesinlikle ani sağ - sol direksiyon hareketlerinden kaçının! Aracınızı yavaşlatacak ve sağa yanaşacak kadar bir zamana sahip olduğunuzu unutmayın.

Bir grup araç sürücüsü ambulanslara hiçbir şekilde yol vermeme yolunu izlerler. Bu davranış şeklini sizlerin yorumuna bırakıyoruz. Sanki onların zamanı, ambulansta zamana karşı mücadele veren hastanın zamanından daha mı değerli?

Bazı araç sürücüleri de hızlı giden ambulansları takip ederler. Bu oldukça tehlikeli bir davranıştır. Çünkü, ambulanslar hızla ani fren yapıp durduklarında, arkalarındaki araçlar ambulansa çarpabilirler.

Dr. Mehmek Dokur, sürücülerin arıza halleri dışında emniyet şeritlerini kullanmaması, onlar için çok önemli olduğunu belirtiyor.

Ambulansların hızlı gitme çabaları, bazı hızlı araç sürücüleri tarafından sanki ‘Slalon Yarışı’ startı olarak algılanıyor. Bu araç sürücüleri, yavaş seyreden diğer sürücülerini Slalon yarışındaki direkler gibi görüyor ve zigzaklar çizerek hızlıca onları geçiyorlar. Tehlikeli davranışlar sergileyen bu araç sürücülerini 154’e bildirmek zorunda kalıyoruz.



Trafik Polislerinden Beklentiler
Ambulanslarla trafik polisleri arasında genellikle ciddi sorunlar yaşanmaz. Bazı şehiriçi otoyollarda sürücülerin emniyet şeritlerini işgal etmesini engellemek amacıyla konulan bariyerler, ambulanslar için ciddi geçiş engeli oluşturuyor.

Acil Hizmetler Operasyon Sorumlusu Uğur Kaya, şunları söylüyor; “Bir dönem taksi ambulans olaylarının ortaya çıkmasıyla beraber, aktif göreve giden ambulanslarımızın trafik polisi tarafından kontrole tabi tutulması gibi, bizler için zaman ve saygınlık kaybettirici sorunlar yaşadık. Trafik polislerinden en önemli beklentimiz, çok önemli bir gerekçe olmadığı sürece ambulansları trafikte alıkoymamalarıdır.”



Yayalardan Beklentiler
Yayalar; yakınınızda herhangi bir araç siren sesi duyduğunuzda, tehlikeli durum geçinceye kadar size yeşil ışık yansa da, yaya geçitlerinden veya yoldan karşıya geçmemenizi öneririz. Eğer yolun ortasındaysanız hızlıca yolun karşısına geçebiliyorsanız geçiniz, ancak bunu yapacak kadar zamanınız yoksa, olduğunuz yerde hareketsiz kalmayı tercih edin. Kesinlikle belirsiz ve sürücüleri şaşırtıcı hareketlerden kaçının.



virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
23 Eylül 2006       Mesaj #23
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
İlkyardım uygulamalarının öncelik sırasıyla üç temel amacı vardır; 1-) Yaşamı kurtarmak ve sürdürülmesini sağlamak
2-) Durumun kötüleşmesini önlemek,
3-) Olanaklar ölçüsünde iyileşmeyi kolaylaştırmak.
Yaşamı korumak ve sürdürülmesini sağlamak için ilkyardımcı; İlkyardımın ABC sini uygular
A-)Solunum yolunu açar;
B-) Solunumu sağlar,
C-) Dolaşımı sağlar
ilkyardim3be6

Bir insanın soluk yollarında bir tıkanma olması, kendiliğinden soluk alıp vermenin bozulması, kalbinin durup damarlarındaki kan akışının kesilmesi dakikalar içinde ölüme neden olacaktır. Bu nedenle, yaşamın devamın sağlayacak bu üç girişim ilkyardımın ilk ve en önemli maddeleridir. Bu nedenle ilkyardımın ABC si olarak adlandırılıdr.
İlkyardımın ikinci ve üçüncü amacına ulaşmak üzere ilkyardımcı;
- Kanamayı durdurur,
- Gerekli sargıları yapar,
- Kırık ve çıkıkları hareketsiz hale getirir,
- Kazazedeyi durumuna uygun pozisyona getirir.



TANIM VE ONEMI


Bir kaza ya da hayatı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da kazazedenin durumunun kötüleşmesini önlemek için, ilaç kullanılmadan yapılan uygulamalara ilkyardım denir.
Belirli bir eğitim almış ve insan vücuduna müdahale etme alanında yasalarla yetkilendirilmiş kişilerce yapılan, ilaçlı müdahalelere acil tedavi denir ve ilkyardım kavramı ile karıştırılmamalıdır. İlkyardım eğitimi almış olmak bir kişiyi sağlık personeli yapmaz.
İlkyardım bir kaza anında ya da hayatı tehlikeye düşüren durumlarda uygulanır. Bu durumlarda nasıl davranılması gerektiği sade vatandaşlar bir yana, ülkemizde itfaiye, sivil savunma, emniyet, eğitim, ulaşım, sanayi alanlarında profesyonel olarak çalışan insanlarca dahi yeterince bilinmemektedir. Az sayıda insanımızın katıldığı ilkyardım kursları ise nitelik olarak çoğu kez yetersiz kalmaktadır. Sürücü kursları, görsel ve yazılı basın aracılığıyla geniş kesimlere ulaşan ilkyardıma ilişkin çeşitli mesajlar ise anlamlı yararlar sağlamak bir yana pek çok traji-komik örnek olaylarla sonuçlanmaktadır.
İlkyardım bilgisi açığımızın büyüklüğüne paralel bir özelliğimiz de, ilkyardım gerektirecek olayların sıklığıdır. Yetersiz altyapı, eğitimsiz insan gücü, kurumsallaşma bozuklukları, idari ve kişisel sorumsuzluklar işyerlerinde, trafikte ve evlerde sık rastladığımız sakatlanma, yaralanma hatta ölümle sonuçlanan kazalara neden olmaktadır. Bireysel ve toplumsal zararları en aza indirmek dışında sosyal bir varlık olmanın bir gereği olarak, ilkyardım eğitimi almak ve uygulamak özel bir anlam ve önem taşımaktadır.
Doğru ilkyardım eğitimi belli özelliklere sahiptir:
- Eğitim verecek kişiler ilkyardım bilgi ve becerisi dışında, eğiticilik yönünden de nitelikli olmalıdır.
- Eğitilenler öncelikli olarak, ilkyardım bilgisinin gerçekten gerekli olacağı ortamlarda çalışanlardan seçilmeli, bu özelliklerinin farkında ve öğrenmeye istekli olmalıdır.
- Eğitilen grupları 10-12 kişiyi geçmemeli, birbirine yakın eğitim düzeyinde olmalı, eğitim mekanı sağlıklı, yeterli olmalıdır.
- Eğitimde erişkin eğitimi ilkeleri gözetilmeli, eğitilenin her aşamaya katılımı sağlanmalıdır.
- Eğitim malzemeleri, manken, maketler, afişler, slayt, tepegöz, film kasetleri gibi desteklerle zenginleşen konu aktarımlarından sonra, tüm beceriler tüm eğitilenlerce doğru uygulanana dek tekrarlanmalıdır.
- Eğitimden önce bir ön değerlendirme, kurs sonunda uygulamalar ve teorik test içeren bir son değerlendirme mutlaka yapılmalı, başarılı olanlar belgelendirilmelidir.
- Eğitilenlerin çalışma yaşamlarına dönüşlerinden sonra eğiticileri ile bağı kopmamalı, bilgi ve becerileri belli aralarla tazelenmelidir.


İLK YAPILACAKLAR



Kazazedeler arasında isen önce kendini değerlendir.
- Sakin ol.
- Kendi vücudunu kontrol et.
- Gerekiyorsa kendine ilkyardı uygula.Ortamı değerlendir.
- Devam eden riskleri ortadan kaldır.Kendini tanıt, etraftakileri sakinleştir.
- Sağlam kişileri yardım ve güvenlik için organize et.Kazazedeleri değerlendir.
- Tüm kazazedeleri hızla kontrol et
- Öncelikli olanları belirleÖncelikli kazazede ile işbirliği sağla.
- Kazazede ile tanış, güven ver, sakinleştir. ve rahatlat
- Yatmasını ya da oturmasını sağla, gereksiz hareket ettirme.Gereken ilkyardım müdahalelerini yap.
- ABC yi sağla
- Kanamayı durdur, kırık veya çıkıklı bölgeyi hareketsizleştir, sargıları yap, pozisyon ver.Koru ve Naklet
- Kazazedenin ısı kaybetmesini önle, kımıldatma, yedirme, içirme, yanında git, sağlıkçılara bilgi ver
- Eğitilenlerin çalışma yaşamlarına dönüşlerinden sonra eğiticileri ile bağı kopmamalı, bilgi ve becerileri belli aralarla tazelenmelidir.



İLK YARDIMCIDA BULUNMASI GEREKEN ÖZELLİKLER


İyi bir ilkyardımcı:
- Oturduğu ve çalıştığı yerleşim biriminin coğrafi özelliklerini, ulaşım olanaklarını, sağlık kuruluşlarının yerlerini, özelliklerini, uzaklıklarını bilir.
- Yaşadığı ülkenin sağlık ve idari mevzuatına yabancı değildir, toplumsal ve bireysel sağlık sorunlarına duyarlıdır. Temel sağlık ve insan vücudu bilgisine sahiptir.
- Birey olarak kendisini sağlıklı, zinde tutmaya çalışır. Düzenli spor yapar, düzenli sağlık kontrolünden geçer, madde bağımlılığı gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durur. Dengeli beslenmeye gayret eder. Kendi vücudunun kapasitesini bilir, uygulayacağı ilkyardım tekniğini gereğinde buna göre seçer.
- İşyerinin fiziksel özelliklerini, özellikle acil çıkışı, yangın hortumu vb. yerleri önceden bilir. Kurumundaki idareciye, şoföre, varsa sağlıkçıya, en çabuk nasıl ulaşacağını bilir. İşyerinde ve çevrede gerekebilecek telefon numaralarını yanında taşır.
- Sakin, pratik, dengeli, olgun, yardımsever, girişken bir kişi olarak tanınır.
- Bir kaza anında, aldığı eğitim nedeniyle kendisi ve ortamdakilere yardımcı olabilecek bir kişi olduğunun bilinci ve güveni ile paniğe kapılmaz, düşünerek davranır.
- Davranışları hızlı ancak bilinçli, sıralı ve ölçülüdür.
- Bir kahraman değil ilkyardımcı olduğunu bilir, kendisini asla tehlikeye atmaz.
- Bilgisinin olmadığını düşündüğü durumlarda bir şey yapmaz, yardım çağırır.
- Bir sağlıkçının yardıma gelmesiyle, ona bilgi verip onun yardımcısı durumuna geçer. Bilgi ve yetki sınırlarını bilir.
- Üzerinde girişimde bulunacağı kişi ya da yakınının onayını aldıktan sonra müdahalesini yapar. Gereğinde çevredekileri de örgütleyerek çalışır.
- Güvenli ve kararlı bir konuşma tarzı vardır. Kullanacağı ses tonu ve kelimeleri iyi seçer. Sürtüşmeye meydan vermez.
- İlkyardım bilgisi içinde yapılması gereken ve yapılmaması gerekenler olduğunu bilir. Yararlı olmak kadar zarar vermemeye de çalışır. Duyguları ve ortam etkisiyle değil, bilgileri ile tarafsız bir değerlendirme yaparak karşısındakinin ilkyardım girişimlerine gerçekten gereksinimi olup olmadığını belirler.
- Uygun ilkyardım uygulamasını doğru yere, yeterli sayı ve şiddette, yeterli süre uygular. Her uygulamadan sonra yaptığının doğru ve yeterli olduğunu kontrol eder. Eksik ya da yanlıştan dönmeyi bilir.
- Edindiği bilgi ve becerilerin bir süre sonra unutulacağını, bazılarında değişiklikler olabileceğini bilir. Unutmamak için becerilerini kendisi ve yakınları üzerinde zaman zaman dener. İşyeri hekimi, sağlıkçı, ilkyardım eğiticisi ile gerektikçe ilişki kurar. Belli aralıklarla eğitimini tazelemek için isteklidir. Çevresindeki olayları yakınındaki ilkyardımcı ve sağlıkçılarla tartışır.




BURUN KANAMALARI




Burun kanaması deyip geçmeyin. Burun kanamaları çoğunlukla can sıkıcıdır, bazen korkutucu ve yaşamı tehdit edici bile olabilir.
Uzmanlar burun kanamalarını iki gruba ayırmaktadırlar.
1. Ön burun kanamaları: Burnun ön kısmından gelen kanamalardır. Ayakta duran ya da oturan kişide bir burun deliğinden akan kanama şeklinde kendini gösterir.
2. Arka kanama: Burun arkasından ve derinden olan kanamadır. Kanama genize doğrudur. Otururken veya ayakta dururken bile kanama boğaza doğru olur. Hasta sırt üstü yattığında ön kanama bile olsa her iki yönde kanama olabilecektir.
Arka burun kanamalarının tanınması çok önemlidir.Bu kanama tipi oldukça şiddetlidir ve bir uzmanın takibini gerektirmektedir. Arka kanamalar çoğunlukla yaşlı kişilerde görülür. Bu hasta grubu genellikle yüksek kan basıncı (tansiyon) olan kişiler ya da travma geçirmiş kişilerdir.
Burun kanamaları çocuk yaş grubunda genellikle ön kanama tipinde olmaktadır. Kuru hava veya kış aylarında görülen kabuklanmalar kanamaya neden olmaktadır. Bundan korunmak için nemlendirici bir kremi burunun orta bölmesine parmak ucu ile sürmek yararlı olacaktır. Bu amaçla vaselin ve viks faydalı ilaçlardır. Günde üç defa kullanılması önerilir ancak gece yatmadan önce sürmek yeterlidir. Burun kanaması sık tekrarlıyorsa doktorunuza görünmenin faydası vardır.
Siz ya da çocuğunuzda ön burun kanaması varsa şunları uygulayınız.
1. Burnun uçtaki yumuşak kısmını baş parmağınızla diğer iki parmağınız arasına alınız.
2. Burnu parmakla sıkıştırılmış olarak yüzünüze doğru bastırınız.
3. Beş dakika böyle bekleyiniz (Saat tutunuz).
4. Başınızı kalbinizden daha yüksek tutmaya dikkat ediniz. Bu nedenle oturunuz ya da başınız daha yukarıda uzanınız.
5. Burun ve yanağınıza buz tatbik ediniz (Bir plastik torba içinde buz doldurarak).
KANAMA DURDUKTAN SONRA YENİDEN KANAMAYI ÖNLEMEK
6. Sümkürmemeye özen gösteriniz.
7. Yerden ağır bir şey kaldırmak ya da buna benzer zorlayıcı hareketler yapmayınız.
8. Başınızı mutlaka göğsünüzden daha yukarıda tutmaya çalışınız.
TEKRAR KANAMA OLURSA
9. Burun içindeki tüm pıhtıları sümkürterek temizleyiniz.
10. 3, 4 defa her iki burun deliğine dekonjestan burun spreyi sıkınız (Otrivine, Burnil, Faral v.b.).
11. Tekrar en baştaki 1. ve 3. basamaktaki gibi buruna baskı yaparak sıkınız.
12. Doktorunuzu arayınız.



ELEKTİRİK ÖARPMASINDA İLK YARDIM






Elektrikle çarpılmak için akımın vücuttan geçerek + ve - kutuplar arasındaki devreyi tamamlaması gerekir. Pil, batarya, ve akümülatörler doğru akım üretirler. Doğru akım 20-30 volttan sonra çarpılma hissi vermekte ancak tahribat yapmamaktadır. Pil ve oto aküsü ile çarpılmak olası değildir. 30 volt üstü doğru akım (DC) kaynakları tehlikelidir.

Evde kullanılan elektrik alternatif akım (AC) tipindedir. Alternatif akım, 15 volt üstünde çarpılma hissi verir, tahribat yapmaz. 20 volt üstü tehlikeli sayılabilir. Elektriğe temas eden noktalar arası mesafe kısa ise arada kalan doku şiddetle ısınır ve yanar. Yanık, elektrik akımının kuvvetine bağlı olarak artar.

Alternatif akım, kalp üzerinden geçecek olursa, kalbin sinirsel ileti sistemini bozar, kalp durur.

Allternatif akımla çarpılma çok kolaydır. Prizdeki aktif kutba değildiğinde, vücut devreyi tamamlamak için yere basan ayakları kullanır.

Su, elektrik akımını iyi iletir. Kuruyken iletken olmayan tahta, plastik gibi maddeler ıslanınca iletken olurlar.

Yıldırım, doğal elektrik kaynaklarıdır. Yıldırım havadaki durağan elektriğin bir ark ile boşalması demektir. Bu nedenle çocukların yağışlı ve fırtınalı havalarda uçurtma uçurmaları tehlikelidir. Çünkü ıslanan uçurtma ipi iletken hale gelir ve elektrik, ipi elle tutan kişi üzerine boşalabilir.

Ülkemizde yerleşim alanları üstünden geçen ve zaman zaman evlerin çok yakınlarına kadar gelen yüksek gerilim hatları başka bir tehlike kaynağıdır. Bu gibi yerlerde televizyon antenlerin düzeltilmesi için dama çıkılması başlı başına ayrı bir tehlikedir. Çocukların uçurtmalarını almak için bir sopayla tellere dokunmaya kalkışmaları ölümle sonuçlanan kazalara yol açmaktadır. Bu hatlara 20 m. den daha yakına gelmek son derece tehlikelidir.

Elektrik çarpmalarına karşı alınması gereken önlemler

*Saç kurutucusunu ve elektrikli ısıtıcıyı banyo küvetinin ve lavabonun yakınlarına koymayın.

*Islak ortamda elektrikli cihaz çalıştırmayın. Banyoda saç kurutucusu kullanmayın

*Prizlere emniyet kapağı takın

*Evde topraklı priz kullanın

*Yuvasından çıkmış, telleri açıkta kalmış prizleri tamir ettirin

*Sigortaları tel sararak yenilemeyin, orjinal malzeme kullanın

*Elektrikli cihazları fişe takmadan önce kapalı olduklarına emin olun

*Elektrikli ev aletlerini kullanım talimatlarına uygun kullanın

*Sigortayı kapatmadan elektrikle ilgili hiçbir iş yapmayın

*Evi uzunca bir süre terk edecekseniz sigortaları kapatın

*Ekmek kızartma aletini kahvaltı masasına almayın. İçinde sıkışan dilimi çatal, bıçak gibi nesnelerle kurcalamayın

*Sıcak ütüyü kablosunun üstüne koymayın

*Elektrikle uğraşırken kalın lastik tabanlı ayakkabı giyin

Elektrik çarpmalarında yapılması gerekenler

*Elektriği kesmek için sigortaları kullanın

*Lastik tabanlı ayakkabı giyin, kuru bir lastik eldiven takın

*Elektrik akımını iletmeyecek kuru bir cismin üzerine çıkın

*Elektrik çarpan kişinin yakınındaki kablo gibi iletkenleri, yalıtkan bir çubukla uzaklaştırın

*Hastayı giysilerinden çekerek bölgeden uzaklaştırın

*Elektrik çarpan kişiye kalın lastik tabanlı ayakkabınız yoksa dokunmayın

*Sigortaları kapatmadan yaralıya temas etmeyin

*Çıplak elle çarpılmış kişiye dokunmayın

*Çocukları olay yerinden uzak tutun

*Dokunmak için iletken cisimler kullanmayın


BILINC KAYBI



Beyine giden kan miktarının azalması sonucu, beş duyu organından gelen uyarılara geçici olarak cevap verememe haline bilinç kaybı, ya da bayılma denir. Bu durumdaki bir kişi, sözle ya da dokunarak kendisine ulaşmaya çalışan ilkyardımcıya cevap veremez, ancak, ağrı yaratan bir uyarana refleks karşılık verir.
Basit bayılmalar genellikle uzun süren açlıklar, ağır yorgunluk, uykusuzluk, ani korku ya da acılar sonucu olarak ortaya çıkar.
Bu durumdaki bir kazazedeye ağızdan yiyecek, içecek verilmez, giysileri rahatlatılır, ayakları yukarıya kaldırılır, kusma olabileceği için yan güvenli pozisyonda tutulur. Kendine gelmeye başlayan kazazede hemen ayağa kaldırılıp, yürümeye zorlanmamalıdır.



BOGAZDA YANANCI CİSİM


Boğaza takılan yabancı cisim, elle ulaşılabiliyorsa elle çıkarılır. Aksi takdirde çocuksa baş aşağı tutularak, büyükçe iki kürek kemiği arasına vurularak yardım edilir.


BURKULMALAR


Eklem bağlarının kopması, ya da kısmen zedelenmesine burkulma denir. Ağrı, hassasiyet, şişlik ve morluk görülebilir. Zorlanan eklem buz torbası ve benzer uygulamalarla soğutulur. Varsa, elastik bandaj uygulanarak şişlik önlenmeye çalışılır. Zedeli eklem kullanılmadan ve hareket ettirilmeden, mümkünse yukarıda tutularak taşınır.



BURUNDA YABANCI CİSİM


Çocuklarda görülebilir. Buruna sivri, uzun cisimler sokmamak gerekir. Yabancı cismin olduğu tarafın karşısındaki burun köküne bastırılarak kişi sümkürtülür. Başarılı olunamazsa kişi nakledilir.



ÇIKIKLAR


Bir eklemi meydana getiren kemiklerden birinin, bir dış etki sonucu normalde bulunduğu yerden ayrılmasına çıkık denir. Eklem bağlarının normalde izin vermeyeceği bir harekete zorlanan kemik bağları, aralayarak ya da yırtarak yerinden uzaklaşır.
- Eklemin ve vücut uzantısının görünümünde bozukluk
- Ağrı nedeniyle kısıtlanmış ya da tamamen ortadan kalkmış hareket
- Hassasiyet ve şişlik görülmesi çıkık düşündürmelidir.
cikikcu4

Çıkmış bir kemiği, eklem boşluğuna ancak yetkili ve deneyimli bir kişi yeniden yerleştirebilir. Yetkisiz kişilerce yapılan denemeler ise damar-sinir sıkışmalarına, eklem bağlarının düzelemeyecek ölçüde tahrip olmasına, sık sık çıkığın tekrar etmesine (alışkanlık çıkığı) neden olabilir. İlkyardımcın görevi, yetkili ve deneyimli bir sağlıkçıya ulaşana kadar çıkık eklem bölgesini hareketsiz hale getirmektir. Bu amaçla askı, atel ve sargı uygulamaları yapılır


DONMALAR



Aşırı soğuk ortamda uzun süre kalınması sonucu donma ortaya çıkar. Kazazede halsiz, uykuludur. Donuk vücut bölümleri beyaz, sert, soğuktur. Henüz donmamış kısımlar kızarık olabilir. Hareketleri ağır ve ağrılıdır. Ciltte su dolu keseler görülebilir. Donmuş kısımlarda duyu kaybı vardır.
Karla ovuşturmak, masaj yapmak, kumaş parçaları sürterek ısıtmaya çalışmak, sıcak odaya ya da sıcak suya sokmak, bandaj yapmak, cilde ilaçlar sürmek, alkol ya da sigara vermek sakıncalıdır.
İlkyardımcı önce kazazedenin ıslak giysilerini çıkartıp kurumasını sağlamalıdır. Donmuş bölgeler temas, sürtünme, doğrudan ısıdan korunmalı, yüksekte tutularak bir battaniye ile sarılmalıdır. Isıtma işlemi yavaş ve aşamalı olarak yapılmalıdır. Ilık su bu amaçla kullanılabilir. Kazazedeye ılık içecekler ve şekerli sıvı gıdalar verilebilir.


EPILEPSI-SARA NOBETI



Doğuştan ya da sonradan ortaya çıkabilen, bir grup beyin hücresinin düzensiz emirler üreterek beyinin çalışmasını geçici olarak bozması ile oluşan bir durumdur.
Bilinç kaybı, idrar kaçırma, çenenin kilitlenmesi, adalelerde kasılmalar görülür. Nöbet sırasında solunumda bozularak ağızdan köpüklü tükürük akar.
Kendiliğinden düzelene kadar kişinin dilini ısırması ve başını bir yere çarpması engellenir. Bu amaçla dişler arasına rulo yapılmış bir kumaş parçası ya da mendil konur. Baş iki el ile kontrol altına alınır, altına yumuşak destekler konur. Nöbetin sonlandığı görülünce hasta nakledilir.


GOZDE YABANCI CISIM



Çocuklarda ve işçilerde sıkça rastlanabilir. Açık havada oynayan çocuklarda bitki parçaları ya da toprak taneleri, metal kesimi, düzeltilmesi, sıva işinde çalışan işçilerde ise metal ve sıva parçacıkları göze kaçar.
Gözde yanma, batma, sulanma, kaşıntı ve ovmaya bağlı kızarıklık görülür. Hatalı müdahaleler göze zarar verir ve yabancı cismin çıkarılması da güçleşir. İlkyardımcı, kişinin gözlerini ovmasını önlemeli bol suyla yıkandıktan sonra gözlerini kapattırıp cismin gözyaşı ile çıkmasını beklemelidir. Bu olmuyor ve cisim gözle görülebiliyorsa temiz bir bez parçasının kenarı ile alınabilir. Çıkartma işleminden pamuk kullanılmaz. Yabancı cisim yine çıkmıyorsa kişi nakledilir.



HAYVAN ISIRIĞI


Bir tahrik olmaksınız saldırarak ısıran kedi ya da köpeğin kuduz olmasından şüphe edilmelidir. Kuduz mikrobu ısırılmış bölgeden vücuda girer. Isıran hayvanın gözlem altına alınması gerekir.
Isırılma halinde, ısırık yeri hemen bol su ve sabun ile iyice yıkanır. Kazazede yürütülmeden nakledilmelidir.
Arı Sokması
İğnenin girdiği yerde kızarıklık, ağrı, kaşıntı, şişme olabilir. İğne hala ciltte ise düzgünce çıkarılır. İğne yerine buz koyarak soğutma yapılır. Alerjisi olanlar, astımlılar, ağızdan sokulanlar, çok sayıda arı tarafından sokulanların hemen nakli gerekir.
Yılan Sokması
Yılan zehirlenmelerinde ısırık yerinde ağrı, şişlik, morluk, hassasiyet vardır. Sokulan yer hareket ettirilmeden yıkanır. Isırılan yerin birkaç cm yukarısına boğucu sargı uygulanır. Isırık yeri 0.5 cm kesilerek ve elle sıvazlanarak zehrin kısmen çıkması sağlanır. Yaranın emilmesi etkili değildir ve zararlı olabileceği için uygulanmamalıdır. Isırık yerine buz uygulanabilir. Kişinin yatarak nakli sağlanır.
Akrep Sokması
Akrep sokmasında yara yerinde ağrı ve uyuşukluk olur. Solunum bozulabilir. Sokulan bölge yıkanır, buzla soğutulur, sokulan kol veya bacakla vücut arasına boğucu sargı uygulanılarak akrep antiserumu bulunabilecek bir merkeze yatarak nakledilir.


HIÇKIRIK


Göğüs ve karın boşluğunu ayıran solunumda rol alan diafram adlı adelenin düzensiz kasılmasıyla ortaya çıkar peşpeşe ve uzun süre devam eden hıçkırık solunumu aksatır ve kişiyi rahatsız eder. Soluğunu bir süre tutturmak ya da su içirmek düzelmeyi sağlayabilir. Başarılı olmazsa bir torba yada poşet içindeki hava kısa süre solunarak hıçkırık sonlandırılabilir


IC KANAMALAR



İç kanamada ilkyardımcı kanamanın varlığını dışarıdan göremez. Büyük kemik kırıkları, kafaya gelen darbeler, tüm vücudu etkileyen kazalarda, dıştan izlenebilen kanama olsun ya da olmasın, iç kanamadan şüphe edilmelidir.
- Huzursuz kazazede, görme
- işitme sorunlari, uyuklama hali
- Soguk, soluk, nemli cilt
- Karinda sertlik ve bastirmakla agri
- Vücutta yaygin siyrik, morluk, şişlikler
- Halsizlik
- Susuzluk hissi
- Sayisi artmiş ancak zayif solunum ve nabiz varsa iç kanama düşünülmelidir.
Iç Kanama Düşünülen Kazazede Için Yapilacaklar:
1. Şok ile mücadele et (ayaklari yüksek olarak yatir, isit)
2. Hizli naklet

KALP KRIZI


Şiddetli göğüs ağrısına şok belirtileri eklenen bir kişinin kalp krizi geçiriyor olabileceği düşünülmeli, sakinleştirilmeli, oturtulmalı ve nakledilmelidir.


KANAMALAR



Kanın, normal olarak içinde bulunduğu kalp ve damarlardan dışarıya çıkmasına kanama denir.
Nedeni ve yeri ne olursa olsun, durmayan ya da durdurulamayan her kanama, şok, hatta ölüme yol açar. Kazalarda ölümlerin önemli bölümü bir kanamadan kaynaklanır. Kanama kontrolü bir ilkyardımcının en çok gereksinim duyacağı ve kullanacağı becerilerdendir.
Kanamaları zedelenmiş damar çeşidine göre üçe ayırabiliriz;
1. Kılcal damar kanamaları: Kılcal damarlar hücrelere ulaşan son damar uzantılarıdır. Çok ince olup içlerinde çok az kan bulunduğu için zedelenme, kesilmelerinde ancak sızıntı tarzında ve hafif bir kanama olur. Bir kesi ya da darbe sonrası ortaya çıkabilir. Hemen her zaman, dış müdahale olmasa bile, kendiliğinden sona erer. Hayati tehlike yaratmaz.
2. Toplardamar kanamaları: Toplardamarlar hücrelerden dönen kanı kalbe taşıyan, düşük basınçlı kan akımı olan damarlardır. Cilde yakın, yüzeysel toplardamarlar kol ve bacak, el, ayak sırtında rahatça seçilebilir. Toplardamar kesileriyle olan kanamalarda koyu renkli, taşma tarzında kan kaçışı görülür. Çoğu kez doğrudan baskı uygulayarak kontrol altına alınabilir. Genellikle yaşamı tehlikeye sokmaz.
3. Atardamar kanamaları: Atardamarlar kalbimizden yüksek basınçla pompalanan kanı hücrelere ileten, toplardamarların tersine kol ve bacakta derinde yol alan damarlardır. Atardamardan olan kanamalarda, açık renkli kanın, yara ağzından kalp atımına uyumlu şekilde fışkırarak çıktığı izlenir. Genellikle durdurulması daha zor olan, hayati tehlike yaratan kanamalardır.
Kanamaları konumu ve yönüne göre de üçe ayırmak mümkündür.
Kanın kaçışının gözle izlenebildiği kanamaya dış kanama adı verilir. İç organlara ait damarlar, ya da vücut içinde kafa-göğüs-karın boşluklarında yerleşik damarların, bir darbe ya da kesici delici bir aletle parçalanmasıyla ortaya çıkan kan kaçışı dışardan görülmez. Bunlar, iç kanama olarak adlandırılır. Kanayan damarın vücudun iç organlarında olduğu kanamalar, doğal deliklerden dışarıya doğru kanama olarak adlandırılır.
Kanamada ilkyardımcının amacı, önce damardan kan kaçışını önlemek, sonra da, kan hacmi azaldığı için şoka karşı önlem almaktır.
Kanamaya müdahalede en basit, risksiz, malzeme gerektirmeyecek yöntemden daha etkili, ancak uygulaması daha zor, riskler taşıyan yönteme doğru bir sıra izlenir. Değişik yöntemlerle damarı sıkıştıran, içinden kan geçmesi ve dışarıya kaçmasını önleyen ilkyardımcı, damardan kan kaçışını önleyen sağlam pıhtı oluşuna kadar uygulamasını sürdürmelidir.
Kanamayı durdurmak için kullanılan ilkyardım yöntemleri sırayla;
1. Kanayan yer üzerine doğrudan baskı yapmak,
2. Kanayan damarın kalpten geliş yolu üzerindeki özel noktalara baskı yapmak,
3. İlk iki yöntemle kontrol edilemeyen özel durumlarda, turnike-boğucu sargı yapmaktır.
Ufak bir keside, kesi yerinin su ve sabunla yıkanıp üzerine birkaç dakika bastırılması yeterli olacaktır. Üzeri bir yara bandı ile kapatılabilir.
Daha büyük bir yaralanmada, yara bezi üzerinden avuç ya da parmaklarla yapılacak baskı ile kanama durdurulduktan sonra, yeniden açılmayı önlemek için rulo, ya da, bohça haline getirilecek yara bezleri ile, üzerine sıkı bandaj yapılması uygun olur. Kanamalı kişinin sakinleştirilmesi ve kanayan kol ya da bacağın yukarıya kaldırılması, kanamanın durmasını kolaylaştıracaktır. Kanla ıslanan bandaj sökülmez, üstten yenilenir.
Doğrudan baskı ile kontrol edilmeyen kanamalarda, ilkyardımcı kanamanın yerine uygun bir noktadan, baş parmağı ya da yumruğu ile baskı yaparak, kanı getiren atardamarı sıkıştırır. Ancak uygun baskı noktaları bu konuda beceri eğitimi almadan kullanılmamalıdır.
Organ kopması birden fazla atardamar kanamasına yanı anda baskı uygulayamayacak tek ilkyardımcı olması, kazazedenin yanından ayrılma zorunluluğu, ilkyardımcının uzun sürecek yol boyunca baskı yapacak gücü olmaması durumunda, son çare olarak, boğucu sargı-turnike uygulanır. Uygulama omuz-dirsek ya da diz-kalça arasındaki tek kemikli bölgeye yapılır. Kan dolaşımının tam olarak kesilmesi kalıcı doku hasarlarına neden olabileceği için istenmeyen bir uygulamadır.

iy1me8

Her yüz kanamalı olaydan doksanının yara yerine baskı yapılarak, geri kalan on olayın dokuzunun özel noktalara baskı ile kontrol altına alınabileceği, turnike-boğucu sargının çok az başvurulacak yöntemler olduğu unutulmamalıdır.

iy218b224fc0

iy3rf5


virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
23 Eylül 2006       Mesaj #24
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi
KIRIKLAR


Yüksekten düşen, üzerine bir cisim düşen, trafik kazası geçiren kazazedelerde kırık, çıkık ve burkulmalara sıklıkla rastlanır. Kırıklar, büyük kemik kırıklarında görülebilen iç kanamalar dışında, hayatı doğrudan tehdit etmeyen olaylardır. Bununla birlikte, hatalı yaklaşımlar sonucu bir boyun ya da omurga kırığı olan kazazede felç kalabilir, kol yada bacak kemiği kırık bir kazazedede kol ve bacak damarları ve sinirleri kesilip durum ağırlaşabilir, yerine takma çabası içine girilen omuz çıkığı ameliyatla dahi düzelemeyecek hale gelebilir.
Kırık, çıkık, burkulma gibi kemik ve eklemi ilgilendiren olaylarda ilkyardımcının temel hedefi, sorunlu vücut uzantısı ya da bölümünü hareketsiz hale getirerek, kazazedenin durumunun kötüleşmesini önlemek, ağrısız ve güvenli bir şekilde naklini sağlamaktır.
Kemik bütünlüğünün çarpma ya da düşme sonucu ortadan kalkmasına kırık denir. Kırık kemik parçaları cildi delerek dışarıya çıkmış ise buna açık kırık, cilt sağlam ise kapalı kırık olarak tanımlanır.
Aşağıdaki maddelerin birkaçının varlığında kırıktan şüphelenmek gerekir.
- Düşme, üzerine düşme, çarpma tarif edilmesi
- Sorunlu bölgede hareketle ya da temasla çok şiddetlenen ağrı
- İlgili vücut bölümünde şekil bozukluğu, simetrinin kaybolması
- Kırılma sırası ya da sonrasında kırık sürtünme sesinin duyulmuş olması
- Kırık bölgesinde şişlik, morarma ,
- Kol ya da bacakta kısalma
- Eklem olmayan bir yerde, eklem varmış gibi açılaşma olması
- Deriyi parçalamış kırık kemik ucunun dışarıdan görülmesi
- Hareket kısıtlılığı ya da hiç hareket ettirememe
- İlgili bölgede hissetmede azalma, uyuşma, karıncalanma
- Dolaşımda aksama sonucu soğuma
Kırığı olan, ya da kırık şüpheli kazazedeye ilkyardım uygularken, aşağıdaki ilkelere uymak gerekir:
- Kırık olmadığına kanaat getirilmiş bir kazazede kesinlikle yerinden oynatılmamalıdır. Kırık bölgenin hareket ettirilmesi sonucu kırık parçanın keskin kenarı etrafındaki bir damar ya da siniri kesebilir, kas dokusunu zedeleyebilir.
- Kazazedenin oturması ya da sağa sola kımıldamasına izin verilmez, kırık şüpheli bölge hareketsizleştirilmeden taşıma yapılmaz.
- Kaza ortamında hayatı tehdit eden bir zararlı etkenin bulunmadığı her durumda kırığa müdahale bulunduğu ortamda yapılır.
- Kırık açık kırık şeklinde ve kopuk kemik parçaları görünüyorsa parçalara dokunulmaz.
- Kırıklı uzvun bileğinden nabız ve bölgede kanama olup olmadığı kontrol edilmelidir.
- Açık kırıklarda görünen kemik parçasını içeri sokmaya, kemik uçlarım birleştirmeye, kol ya da bacakta bozulmuş şekli düzeltmeye çalışmamak gerekir.
- Kırıkla beraber kanama-şok belirtileri varsa öncelikle bunlara müdahale edilir.
- Boyun kırıklarında hatalı taşıma ve gereksiz hareketler omurilik zedelenmesi sonucu tüm vücutta felçle sonuçlanabilir. Boynun desteklenmesi ve hareketsizleştirme hayati önem taşır.
- Başa gelen darbeden sonra burun ve kulaktan su gelmesi; gözlük şeklinde morarma, bayılma, uyku hali, nabız ve solunum zayıflaması, gözbebeklerinde büyüklük farkı, püskürür tarz kusma, kafa kemiklerinde çökme şeklinde şekil bozukluğu varsa; kafatasında kırıkla beraber beyinde de sıkıntı var denektir. Acilen kazazedenin nakli gerekir.
- Sorunlu bölgenin hareketsizleştirilmesi, yani tespit edilmesi ağrıyı azaltacak, kırık uçlarının çevre dokuları zedelemesini önleyerek, kırık uçların birbirinden ayrılması ya da deriden dışarı çıkmasına engel olacaktır. Böylece iyileşme de daha kolay olacaktır.
- Tespit işlemi, kırık kemikleri ilgilendiren iki eklemin sert-uzun bir cismin yardımıyla hareketsiz hale getirilmesidir. Bu amaçla kullanılacak standart malzemenin bulunmadığı yerlerde ilkyardımcı pratik çözümler aramalıdır. Bir dal parçası, katlanmış gazeteler, karton kutular, baston ya da şemsiye atelle tespitte, kazak-ceket gömlek vb. eşyalar askı ile tespitte, kemer, kravat, gömlek kolu gibi eşyalar sargı olarak kullanılabilir. Hiçbir malzeme bulunamaz ise kazazedenin sağlam bacağı kırık bacağa atel olabilir

kirik1a5092ke5


KOMALAR



Bilinç kaybının en ileri durumu komadır. Sözlü uyaranlara ek olarak, komadaki kişi ağrılı uyarılara da cevap vermez. Kolunun kuvvetli bir şeklide cimdiklenmesine, hatta cildine batırılacak bir iğneye hiçbir tepki vermez. Beyin hücreleri canlılığını hala koruyor olmakla beraber, hiçbir uyarıya cevap çıkartamayacak ölçüde sıkıntıdadır.
Koma Nedenleri:
- Ağır kafa darbeleri (kafada darbe izleri, nedensiz püskürür tarz kusma)
- Beyin kanamaları ve inme (cebinden tansiyon ilacı çıkabilir, yüz ve vücut simetrisi bozuktur)
- Beyin tümörleri (düzensiz, şiddetli baş ağrıları ve çeşitli belirtiler)
- Beyin zarının iltihabi hastalıkları (yüksek ateş, ciltte döküntüler)
- İlaç zehirlenmesi (etrafta boş ilaç şişesi ya da enjektör, kusmukta ilaç)
- Aşırı alkol alımı (nefesinde alkol kokusu)
- Karaciğer yetmezliği (ince, bitkin bir vücut, bazen şişmiş bir karın)
- Üre birikimi (cilt renginde değişiklik, zihinsel sorunlar, halsizlik)
- Şeker hastalığı (nefesi meyva kokar, kalp hızlı, cilt kuru ve sıcaktır, karın ağrısı kusma)
Komadaki kazazedenin özellikleri:
- Yardım isteyemez, kolayca zarar görebilir
- Dikkatli incelenmezse öldüğü sanılabilir
- Solunum ve dolaşımın bozulma riski vardır
- Soluk yolu her an tıkanabilir
- Her an kusabilir
- Göz kapağı refleksi bozulmuştur
- Öğürme ve öksürük refleksi çalışmayabilir
Komadaki kazazedeye müdahale ABC ile başlar. Solunum ve dolaşım normal ise koma pozisyonunda (yan güvenli pozisyon) tutulur ve nakledilir. Nedene uygun müdahalelerle yaşamı kurtulup, zaman içinde tamamen normale de dönebilir.

iy51b09b1rh2


KULAKTA YABANCI CİSİM


Kulağa nohut, mercimek gibi gıdalar, boncuk tanesi, böcek ya da bitki parçaları kaza ile kaçabilir. Özellikle böcekler hareket ve sesleri ile çok rahatsızlık verir. Su ile şişen tahıllar ve kuru baklagillerin çıkarılması çok zorlaşır. Bazen kulağı temizlemekte kullanılan pamuk, çöpler kulakta kalabilir.
Kulaktaki yabancı cisimleri çıkartmak için sivri, uzun cisimler sokmak doğru değildir. Kulak yere bakar durumda iken kulak kepçesi küçük çocukta geriye ve aşağıya büyükte geriye ve yukarıya çekilerek cisim çıkarılır. Böcekler ışık tutularak dışarıya çıkarılabilir. Başarı olunamazsa kişi nakledilir.


ORGAN KOPMASI



Parmak, el, kol, ayak, bacak, kulak, burun gibi vücut uzantılarının vücutla olan bütünlüğünün bozulmasına, organ kopması denir. Bütünlüğün bir kısım dokularla devam ettiği hallere kopma değil, kesi demek doğru olur.
Organ kopmasına müdahale edilmezse;
1. Kanama nedeniyle kazazedenin yaşamı tehlikeye girer
2. Organın kaybı fiziksel görünüm bozukluğu, işlev kaybı ve ruhsal sorunlar yaratır.
Kasıt, ya da kaza sonucu ortaya çıkacak organ kopmasına ilkyardımcının müdahalesi iki yönlü ve hızlı olmalıdır. Kanama kontrolü kadar, nakil ve ulaşılacak merkezin bilgilendirilmesi de önemlidir. Diğer ilkyardım uygulamalarından farklı olarak, organ kopmasında, kazazede ve kopmuş organın ulaştırılacağı sağlık merkezinin damar- sinir cerrahisi yapılabilecek nitelikte olması gerekmektedir. Soğuk ortamda taşınan kopmuş organ canlılığını daha uzun süre koruyacak, birleştirme sonrası, işlev de daha iyi korunacaktır.
Organ kopmasında ilkyardım uygulamaları öncelikle ABC kontrolü ile başlar. Daha sonra kazazede yatar pozisyona getirilir., bilinci açıksa sırtüstü, kapalı ise yan güvenli pozisyonda tutulur.
Kopma, eğer tek tek kemikli bölgelerin uzağında meydana gelmiş ise kolun ve bacağın vücuda yakın kısımlarından turnike uygulanır. Daha sonra kopan organ temiz, su geçirmez plastik bir torba ya da kaba konulup ağzı kapatılır. Daha sonra bu torba veya buz dolu bir kap ya da torbaya konur. Kazazede ve kopan organ aynı araçla nakledilir.

SICAK ÇARPMASI

Güneşte fazla kalma sonucu ortaya çıkar. Güneş çarpması olarak da bilinir. Kazazede aşırı terlemektedir ya da terlemiştir. Vücut sıcaklığı 40 derece ya da üzerinde olabilir. Nabız hızlı, bilinç bulanıktır. Aşırı susuzluk hissi, halsizlik ve ağrılar vardır. Bilinç kapalı ise;
Kazazede gölge, serin bir yere taşınır.
ABC kontrol edilir, serinletilir.
Bilinç açık ise
Kazazede serin bir yere taşınır, yarı oturur pozisyon verilir.
Su serpme, ıslak havlu ve hava akımı kullanılarak (yelpaze, vantilatör vb.) serinletilir, su ve alkolsüz içecekler verilir.
Fazla giysileri çıkarılır.


ŞOK


Değişik nedenlerle kalbin pompalama etkinliğinin zayıflaması, ya da, damarlarda pompalanacak yeterli kan olmaması halinde, ciltte, bilinçte ve kaslarda ortaya çıkan ilerleyici nitelikte belirtilerin tümüne şok denir. Müdahale edilmezse, belirtiler ilerler, kişi ölebilir.
Aşırı kanamalar, ishal, yanıklar, kusma, kalp krizi, aşırı korku ve heyecan, allerjik olaylar, aşırı ağrılı olaylar şok nedeni olabilir.
Şok belirtileri:
- Soğuk, soluk, nemli deri
- Eller ve ayaklarda soğuma, his kaybı
- Nabız sayısında artma, nabızın zayıflaması
- Solunumun sayıca artması, ancak yüzeyselleşmesi
- Göz kararması, halsizlik
- Bulantı, kusma
- Huzursuzluk
- Aşırı susuzluk hissi, ağızın kurumasıdır.
Başlangıçta açık ya da bulanık olabilen bilinç, zamanla kapanabilir. Şokla mücadelede temel ilke, kan kaybı varsa daha fazla kaybın önlenmesi, mevcut kanın daha hayati organlarca kullanılması için uygun pozisyon verilmesidir.
Şok pozisyonu için kazazede, bilinci açıksa sırtüstü, bilinci kapalı ise, yan güvenli pozisyonda yatırılır. Daha sonra ayakları 30 cm yukarı kaldırılır. Üzeri battaniye ile örtülür ve 112 ye haber verilir.

iy41d927eir8


SUDA BOGULMA


Havuz ya da denizde çırpınmakta olan kişiye suda kurtarmaalmamış kişilerin, yüzme bilseler dahi yaklaşmaması gerekir.
Bir tekne ile yaklaşmak mümkün değil ise, ipe bağlı bir can simidi ya da tahta parçası, çırpınan kişiye yardım amacı ile atılabilir.
Uzun bir sırık ya da ip ile kişiye ulaşmak denenebilir. Bunlar yapılamıyorsa, çırpınmaların bitmesi beklenir .
Tekneye ya da sahile çıkarılan kazazedenin ABC’si kontrol edilir.
Normal solunum ve dolaşım sağlandıktan sonra bilincin durumuna göre pozisyon verilir.
Üzeri örtülerek nakledilir

YABANCI MADDE YUTMA


Yutulan cisim küçük, düzgün kenarlı ise kendiliğinden çıkacaktır. Müdahale gereksizdir. Sivri, uzun, batıcı, kesici cisimler yatılmış ise acilen nakledilir.


YANIKLAR



Doğrudan ateş ya da yüksek ısı veren fiziksel kimyasal etkenlerle karşılaşma sonucu yanıklar oluşur. Bu etkenler ateş, elektrik, güneş, sıcak su ya da yağ, kimyasal maddeler, sıcak metal cisimler olabilir. Yanık cilt, açık yara gibi değerlendirilmelidir. Vücut bu kısımdan su kaybeder ve açık yara gibi mikroplanmaya açıktır. Toplam vücut yüzeyinin %20 sinden fazlasını etkileyen yanıklar yaşamsal tehlike doğurur.
Yanıklar, ortaya çıkan tahribata göre derecelendirilir.
1. Derece Yanıklar
En çok güneşte fazla kalma nedeniyle olur.
Cildin kızarması ve şiddetli ağrı ile tanınır.
Kendiliğinden iyileşip, cilt normal görünümünü alabilir.
Elbisesi tutuşan kişi yere yatıp kendi etrafında dönmelidir
2. Derece Yanıklar
Kızarıklığa ek olarak su dolu keseciklerin görünmesi ile tanınır.
En sık sıcak sıvılar ile olur.Ağrılı ve ciddi yanıklardır.
Su keselerini patlatmak sakıncalıdır.
Doğru bakım yapılmaz ise iz kalır. Mikrop üremesine açıktır.
3. Derece Yanıklar
Cildin tamamı etkilenmiştir. Ağrı azdır. Hayati tehlike yaratacak sıvı kayıpları ve iltihaplanmalar mümkündür.
Yanıklarda ilkyardımcının ilk amacı, yanığa neden olan madde ya da kaynağın uzaklaştırılmasıdır.
Tutuşmuş kazazedenin kaçması önlenir. Üzerine bir örtü atılarak ya da yuvarlanarak söndürülür.
Yanıklı kazazede soyulurken cilt de soyulabileceğinden elbiseler kesilerek çıkartılır.
Tüm yanıklarda ilk yapılacak işlem, yanık bölgenin ağrı geçene ve sonra 10 dakika kadar soğuk suda tutulmasıdır.
Yaralının üzerinde yüzük, bilezik, saat, künye varsa çıkarılır.
Yanık bölge üzeri ıslak, temiz bir bezle örtülür.
Bu nitelikte malzeme yoksa açık bırakılır.
Bilinç açık ise ağızdan sulu gıdalar ve su verilir. Şoka karşı uygun pozisyonda tutulur.
İkinci ve üçüncü derece yanıklar var ise kişi nakledilir.


YÜKSEK ATEŞ HAVALE


Genellikle iltihabi hastalıklar arasında yükselen ateşe bağlı olarak küçük çocuklarda ortaya çıkar. Beyin hücrelerinin yüksek ısıda normal çalışmayıp kontrolsüz emiriler iletmesi sonucu bilinç kapanıp, titreme-kasılmalar ortaya çıkar. Çocuğun üzerinin soyulması, ıslak havlularla serinletilmesi ya da yıkanması yoluyla ateşi düşürülerek havale durdurulabilir.


ZEHİRLENMELER



Zehirlenmeleri oluşturan faktörlerin arasında kazalar, bilgisiz intihar girişimleri ve zehirle öldürme olayları gelmektedir. Endüstri alanındaki zehirlenmeler genellikle kronik zehirlenmelerdir ve meslek hastalıklarından sayılmaktadır. Zehirlenme vakalarının başında uyku ilaçlarının oluşturduğu zehirlenmeler gelir. Bunu karbon monoksit zehirlenmeleri izler. Zehirlenme belirtileri birçok hastalıklarda olduğu gibi kusma, ishal, baygınlık ve adale krampları halinde ortaya çıktığından zehirlenme cinsinin saptanması pek kolay olmaz. Zehirlenme vakalarında acele müdahale gerekir, aksi halde hastanın kurtarılması olasılığı azalır.
Zehirlenmeye neden olan maddeler şöyle sıralanabilir:
Alkol
Belirtiler: Konuşma güçlüğü, baş dönmesi, bilinç kaybı.
Tedavi: Mide yıkanması, kan dolaşımını arttırıcı kafein gibi maddelerin verilmesi, yapay solunum.
Arsenik
Belirtiler: Titreme, kramp, bilinç kaybı, sancı, kusma ve ishal.
Tedavi: Hayvansal kömür, acı tuz, mide yıkanması.
Asitler
Belirtiler: Parşömen kağıdım andıran asit kabukları oluşur ve bu kabukların kendilerine özgü renkleri vardır.
Sülfirik asit: Önce beyaz, sonra siyah.
Azot asit: Sarı.
Tuzruhu (kezzap): Beyaz.
Pikrin asiti: Kirli kahverengi.
Eter kireci: Beyaz halkayla çevreli urlar.
Karbolik asit: Beyaz, sonra kahverengi, yüzeysel kabuk oluşumu.
Lizol: Yüzeysel kahverengi kabuk oluşumu.
Asit oksalat
Belirtiler: Kanlı kusmuk, nabız yavaşlaması, solunum güçlüğü, vücutta şişme.
Tedavi:Bol miktarda yumurta akı karıştırılmış süt.
Atropin
Belirtiler : DEride kızarma, ağız kuruluğu, göz sulanması, ateş, gözbebeğinin büyümesi, bilinç kaybı.
Tedavi: Hayvansal kömür, yatak dinlenmesi, soğuğa yakın ılık banyo.
Benzol
Belirtiler: Baş ağrısı, baş dönmesi, adalet krampları.
Tedavi: Temiz hava, mide yıkanması, hayvansal kömür.
Cıva
Belirtiler: Kanlı kusmuk, karın ağrısı, ishal.
Tedavi: Bol miktarda az yağlı süt ve yumurta akı, midenin yıkanması.
Dijital
Belirtiler: İştahsızlık, bulantı, kusma, nabız yavaşlaması, kalp atımında düzensizlik.
Tedavi:İlacın hemen kesilmesi, karşıt madde olarak atropin verilmesi.
Fenol
Belirtiler: Baş dönmesi, kulak çınlaması, terleme, salya salgısı.
Tedavi:Zeytinyağı ve yumurta akı içirilmesi, mide yıkan. ması.
Fosfor bileşikleri
Belirtiler: Bulantı, salya salgısı, ishal, karın ağrısı, solunum güçlüğü, adale krampları ve gözbebeklerindeki belirgin değişim.
Tedavi: Oksijen verilmesi, midenin yıkanması.
Gıda maddeleri
Belirtiler: Kusma, mide ağrısı, ishal, halsizlik, terleme, bilinç kaybı, heyecan.
Tedavi:İlik tuzlu su vererek kusturma, mide yıkama, hay. vansal kömür, iki yemek kaşığı tuz eritilmiş su, gerekirse lavman ve yapa~r solunum.
Karbon monoksit
Belirtiler: Baş ağrısı, kulak çınlaması, baş dönmesi, bilinç kaybı, kramplar, yüz kızarması, uyku hali.
Tedavi: Açık hava, yapay solunum, uyutmama, birkaç kaşık kuru kahve.
Mantarlar
Belirtiler: Bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, bunalma ve baldır krampları.
Tedavi: Hayvansal kömür, tavşan beyninin ya da midesinin çiğ olarak yedirilmesi.
Siyanür
Belirtiler: Solunum güçlüğü, kramplar, kalp çarpıntısı.
Tedavi: Yalnızca doktor tarafından uygulanır.
Talyum
Belirtiler: Baldır ağrıları, yarı felç, kusma, uykusuzluk, zehirlenmenin üçüncü haftasında tüm saçların dökülmesi.
Tedavi: Hayvansal kömür, süt, kimyasal tuz, kireç.
Uyku ilacı
Belirtiler: Baygınlık, uyku hali, bilinç kaybı, vücut ısısında azalma, solunum önceleri hızlı, sonra yavaş ve düzensiz, adale krampları.
Tedavi: Midenin yıkanması, damardan serum.
peramos - avatarı
peramos
Ziyaretçi
5 Eylül 2007       Mesaj #25
peramos - avatarı
Ziyaretçi
T.C.
SAĞLIK BAKANLIĞI
İSTANBUL İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ

ACİL SAĞLIK HİZMETLERİ ŞUBESİ

TEMEL İLKYARDIM UYGULAMALARI
EĞİTİM KİTABI

İSTANBUL 2006

İÇİNDEKİLER:
1-GENEL İLKYARDIM BİLGİLERİ:
İlkyardım nedir? 7
Acil tedavi nedir? 7
İlkyardımcı kimdir? 7
İlkyardım ve acil tedavi arasındaki fark nedir? 7
İlkyardımın öncelikli amaçları nelerdir? 7
İlkyardımın temel uygulamaları nelerdir? 7
112’nin aranması sırasında nelere dikkat edilmelidir? 8
İlkyardımcının müdahale ile ilgili yapması gerekenler nelerdir? 8
İlkyardımcının özellikleri nasıl olmalıdır? 8
Hayat kurtarma zinciri nedir? 8
İlkyardımın ABC’si nedir? 9

2-HASTA/YARALININ VE OLAY YERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ:
İlkyardımcının bilmesi gereken ve vücudu oluşturan sistemler nelerdir? 9
Vücutta nabız alınabilen bölgeler nelerdir? 11
Hasta/yaralının değerlendirilmesinin amacı nedir? 11
Hasta/yaralıların ilk değerlendirilme aşamaları nelerdir? 11
Hasta/yaralının ikinci değerlendirmesi nasıl olmalıdır? 12
Olay yerini değerlendirmenin amacı nedir? 13
Olay yerinin değerlendirilmesinde yapılacak işler nelerdir? 13

3-TEMEL YAŞAM DESTEĞİ:
Solunum ve kalp durması nedir? 14
Temel yaşam desteği nedir? 14
Hava yolunu açmak için Baş-Çene pozisyonu nasıl verilir? 14
Yapay solunum nasıl yapılır? 14
Dış kalp masajı nasıl yapılır? 14
Çocuklarda (1-8 yaş) Temel Yaşam Desteği nasıl yapılır? 15
Bebeklerde (0-1 yaş) Temel Yaşam Desteği nasıl yapılır? 16
Hava yolu tıkanıklığı nedir? 16
Hava yolu tıkanıklığı belirtileri nelerdir? 16
Tam tıkanıklık olan kişilerde Heimlich manevrası nasıl uygulanır? 17
Kısmi tıkanıklık olan kişilerde nasıl ilkyardım uygulanır? 18

4-KANAMALARDA İLKYARDIM:
Kanama nedir? 18
Kaç çeşit kanama vardır? 18
Kanamalarda ilkyardım uygulamaları nelerdir? 19
Vücutta baskı uygulanacak noktalar nelerdir? 19
Kanamalarda üçgen bandaj uygulaması nasıl yapılmalıdır? 19
Hangi durumlarda turnike uygulanmalıdır? 20
Turnike uygulamasında dikkat edilecek hususlar neler olmalıdır? 20
El ve ayak kopmalarında turnike nasıl uygulanır? 21
Şok nedir? 21
Kaç çeşit şok vardır? 22
Şok belirtileri nelerdir? 22
Şokta ilkyardım uygulamaları nelerdir? 22
Şok pozisyonu nasıl verilir? 22
5-YARALANMALARDA İLKYARDIM:
Yara nedir? 22
Kaç çeşit yara vardır? 23
Yaraların ortak belirtileri nelerdir? 23
Yaralanmalarda ilkyardım nasıl olmalıdır? 23
Ciddi yaralanmalar nelerdir? 24
Ciddi yaralanmalarda ilkyardım nasıl olmalıdır? 24
Delici göğüs yaralanmalarında ne gibi sorunlar görülebilir? 24
Delici göğüs yaralanmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır? 24
Delici karın yaralanmalarında ne gibi sorunlar olabilir? 25
Delici karın yaralanmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır? 25
Kafatası ve omurga yaralanmaları neden önemlidir? 25
Kafatası yaralanmaları çeşitleri nelerdir? 25
Kafatası ve omurga yaralanmalarının nedenleri nelerdir? 25
Kafatası ve omurga yaralanmalarında belirtiler nelerdir? 25
Kafatası ve omurga yaralanmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır? 26

6-YANIK, DONMA VE SICAK ÇARPMASINDA İLKYARDIM:
Yanık nedir? 26
Kaç çeşit yanık vardır? 26
Yanığın ciddiyetini belirleyen faktörler nelerdir? 27
Yanıklar nasıl derecelendirilir? 27
Yanığın vücuttaki olumsuz etkileri nelerdir? 27
Isı ile oluşan yanıklarda ilkyardım işlemleri nedir? 27
Kimyasal yanıklarda ilkyardım nasıl olmalıdır? 27
Elektrik yanıklarında ilkyardım nasıl olmalıdır? 28
Sıcak çarpması belirtileri nelerdir? 28
Sıcak çarpmasında ilkyardım nasıl olmalıdır? 28
Sıcak çarpmasında risk grupları var mıdır? 28
Sıcak yaz günlerinde sıcak çarpmasından korunmak için alınması gereken önlemler nelerdir? 29
Donuk belirtileri nelerdir? 29
Donukta ilkyardım nasıl olmalıdır? 29

7-KIRIK, ÇIKIK VE BURKULMALARDA İLKYARDIM:
Kırık nedir? 30
Kaç çeşit kırık vardır? 30
Kırık belirtileri nelerdir? 30
Kırığın yol açabileceği olumsuz durumlar nelerdir? 30
Kırıklarda ilkyardım nasıl olmalıdır? 30
Burkulma nedir? 30
Burkulma belirtileri nelerdir? 31
Burkulmada ilkyardım nasıl olmalıdır? 31
Çıkık nedir? 31
Çıkık belirtileri nelerdir? 31
Çıkıkta ilkyardım nasıl olmalıdır? 31
Kırık çıkık ve burkulmalarda tespit nasıl olmalıdır? 31
Tespit sırasında dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir? 31
Tespit yöntemleri nelerdir? 31


8-BİLİNÇ BOZUKLUKLARINDA İLKYARDIM:
Bilinç bozukluğu/Bilinç kaybı nedir? 34
Bilinç kaybı nedenleri nelerdir? 34
Bilinç bozukluğu belirtileri nelerdir? 34
Bilinç bozukluğu durumunda ilkyardım nasıl olmalıdır? 35
Koma pozisyonu (Yarı yüzükoyun-Yan pozisyon) nasıl verilir? 35
Havale nedir? 36
Havale nedenleri nelerdir? 36
Nedenlerine göre havale çeşitleri nelerdir? 36
Ateş nedeniyle oluşan havale nedir? 36
Ateş nedeniyle oluşan havalede ilkyardım nasıl olmalıdır? 36
Sara krizi ( Epilepsi) nedir? 36
Sara krizinin belirtileri nelerdir? 36
Sara krizinde ilkyardım nasıl olmalıdır? 37
Kan şekeri düşüklüğü nedir? 37
Kan şekeri düşmesinin nedenleri nelerdir? 37
Kan şekeri aniden düştüğünde hangi belirtiler görülür? 37
Kan şekeri düşüklüğü yavaş ve uzun sürede oluşursa hangi belirtiler görülür? 37
Kan şekeri düşmesinde ilkyardım nasıl olmalıdır? 38
Göğüste kuvvetli ağrı nedenleri nelerdir? 38
Göğüste kuvvetli ağrı belirtileri nelerdir? 38
Göğüs ağrısında ilkyardım nasıl olmalıdır? 38

9-ZEHİRLENMELERDE İLKYARDIM:
Zehirlenme nedir? 39
Zehirlenmelerde genel belirtiler nelerdir? 39
Zehirlenme hangi yollarla meydana gelir? 39
Sindirim yoluyla zehirlenmede ilkyardım nasıl olmalıdır? 39
Solunum yolu ile zehirlenmelerde ilkyardım nasıl olmalıdır? 40
Cilt yolu ile zehirlenmelerde ilkyardım nasıl olmalıdır? 40
Zehirlenmelerde genel ilkyardım kuralları nelerdir? 40

10-HAYVAN ISIRMALARINDA İLKYARDIM:
Hayvan ısırmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır? 40
Arı sokmalarının belirtileri nelerdir? 40
Arı sokmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır? 41
Akrep sokmalarının belirtileri nelerdir? 41
Akrep sokmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır? 41
Yılan sokmalarının belirtileri nelerdir? 41
Yılan sokmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır? 41
Deniz canlıları sokmasında belirtiler nelerdir? 42
Deniz canlıları sokmasında ilkyardım nasıl olmalıdır? 42

11-GÖZ, KULAK VE BURUNA YABANCI CİSİM KAÇMASINDA İLKYARDIM:
Göze yabancı cisim kaçmasında ilkyardım nasıl olmalıdır? 42
Kulağa yabancı cisim kaçmasında ilkyardım nasıl olmalıdır? 42
Buruna yabancı cisim kaçmasında ilkyardım nasıl olmalıdır? 42


12-BOĞULMALARDA İLKYARDIM:
Boğulma nedir? 43
Boğulma nedenleri nelerdir? 43
Boğulmalarda genel belirtiler nelerdir? 43
Boğulmalarda genel ilkyardım işlemleri ne olmalıdır? 43

13-HASTA/YARALI TAŞIMA TEKNİKLERİ:
Hasta/yaralı taşınmasında genel kurallar nelerdir? 44
Acil taşıma teknikleri nelerdir? 44
Sürükleme yöntemleri nelerdir? 44
Araç içindeki yaralıyı taşıma (RENTEK manevrası) 44
Kısa mesafede süratli taşıma teknikleri nelerdir? 45
Sedye üzerine yerleştirme teknikleri nelerdir? 46
Sedye ile taşıma teknikleri nelerdir? 47



(1)
GENEL İLKYARDIM BİLGİLERİ

İlkyardım nedir?
Herhangi bir kaza veya yaşamı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da durumun kötüye gitmesini önleyebilmek amacı ile olay yerinde, tıbbi araç gereç aranmaksızın, mevcut araç ve gereçlerle yapılan ilaçsız uygulamalardır.
Acil tedavi nedir?
Acil tedavi ünitelerinde, hasta/yaralılara doktor ve sağlık personeli tarafından yapılan tıbbi müdahalelerdir.
İlkyardımcı kimdir?
İlkyardım tanımında belirtilen amaç doğrultusunda hasta veya yaralıya tıbbi araç gereç aranmaksızın mevcut araç gereçlerle, ilaçsız uygulamaları yapan eğitim almış kişi ya da kişilerdir.
İlkyardım ve acil tedavi arasındaki fark nedir?
Acil tedavi bu konuda ehliyetli kişilerce gerekli donanımla yapılan müdahale olmasına karşın, ilkyardım bu konuda eğitim almış herkesin olayın olduğu yerde bulabildiği malzemeleri kullanarak yaptığı hayat kurtarıcı müdahaledir.
İlkyardımın öncelikli amaçları nelerdir?
Hayati tehlikeyi ortadan kaldırmak,
Yaşamsal fonksiyonların sürdürülmesini sağlamak,
Hasta/yaralının durumunun. kötüleşmesini önlemek,
İyileşmeyi kolaylaştırmak.

İlkyardımın temel uygulamaları nelerdir?
İlkyardım temel uygulamaları Koruma, Bildirme, Kurtarma (KBK) olarak ifade edilir.
Koruma:
Kaza sonuçlarının ağırlaşmasını önlemek için olay yerinin değerlendirilmesini kapsar. En önemli işlem olay yerinde oluşabilecek tehlikeleri belirleyerek güvenli bir çevre oluşturmaktır.
Bildirme:
Olay / kaza mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde telefon veya diğer kişiler aracılığı ile gerekli yardım kuruluşlarına bildirilmelidir. Türkiye'de ilkyardım gerektiren her durumda telefon iletişimleri, 112 acil telefon numarası üzerinden gerçekleştirilir.
Kurtarma (Müdahale):
Olay yerinde hasta / yaralılara müdahale hızlı ancak sakin bir şekilde yapılmalıdır.

112’nin aranması sırasında nelere dikkat edilmelidir?
Sakin olunmalı yada sakin olan bir kişinin araması sağlanmalıdır.
112 merkezi tarafından sorulan sorulara net bir şekilde cevap verilmelidir;
Kesin yer ve adres bilgileri verilirken, olayın olduğu yere yakın bir caddenin yada çok bilinen bir yerin adı verilmelidir,
Kimin, hangi numaradan aradığı bildirilmelidir,
Hasta/yaralı(lar)ın adı ve olayın tanımı yapılmalıdır,
Hasta/yaralı sayısı ve durumu bildirilmelidir,
Eğer herhangi bir ilkyardım uygulaması yapıldıysa nasıl bir yardım verildiği belirtilmelidir,
112 hattında bilgi alan kişi, gerekli olan tüm bilgileri aldığını söyleyinceye kadar telefon kapatılmalıdır.
İlkyardımcının müdahale ile ilgili yapması gerekenler nelerdir?
Hasta / yaralıların durumunu değerlendirmek (ABC) ve öncelikli müdahale edilecekleri belirlemek
Hasta/yaralının korku ve endişelerini gidermek
Hasta/yaralıya müdahalede yardımcı olacak kişileri organize etmek
Hasta/yaralının durumunun ağırlaşmasını önlemek için kendi kişisel olanakları ile gerekli
müdahalelerde bulunmak
Kırıklara yerinde müdahale etmek
Hasta/yaralıyı sıcak tutmak
Hasta/yaralının yarasını görmesine izin vermemek
Hasta/yaralıyı hareket ettirmeden müdahale yapmak
Hasta/yaralının en uygun yöntemlerle en yakın sağlık kuruluşuna sevkini sağlamak (112) (Ancak, ağır hasta/yaralı bir kişi hayati tehlikede olmadığı sürece asla yerinden kıpırdatılmamalıdır.)
İlkyardımcının özellikleri nasıl olmalıdır?
Olay yeri genellikle insanların telaşlı ve heyecanlı oldukları ortamlardır. Bu durumda ilkyardımcı sakin ve kararlı bir şekilde olayın sorumluluğunu alarak gerekli müdahaleleri doğru olarak yapmalıdır. Bunun için bir ilkyardımcıda aşağıdaki özelliklerin olması gerekmektedir:
İnsan vücudu ile ilgili temel bilgilere sahip olmak,
Önce kendi can güvenliğini korumak,
Sakin, kendine güvenli ve pratik olmak,
Eldeki olanakları değerlendirebilmek,
Olayı anında ve doğru olarak haber vermek (112’yi aramak),
Çevredeki kişileri organize edebilmek ve onlardan yararlanabilmek,
İyi bir iletişim becerisine sahip olmak.
Hayat kurtarma zinciri nedir?
Hayat kurtarma zinciri 4 halkadan oluşur. Son iki halka ileri yaşam desteğine aittir ve ilkyardımcının görevi değildir.
1.Halka - Sağlık kuruluşuna haber verme
2.Halka - Olay yerinde yapılan Temel Yaşam Desteği
3.Halka - Ambulans ekiplerince yapılan müdahaleler
4.Halka - Hastane acil servisleridir
İlkyardımın ABC'si nedir?
Bilinç kontrol edilmeli, bilinç kapalı ise aşağıdakiler hızla değerlendirilmelidir:
A. Hava yolu açıklığının değerlendirilmesi
B. Solunumun değerlendirilmesi ( Bak-Dinle-Hisset)
C. Dolaşımın sağlanması (Kalp masajının yapılması)

(2)
HASTA/YARALININ VE OLAY YERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ

İlkyardımcının bilmesi gereken ve vücudu oluşturan sistemler nelerdir?
Hareket sistemi: Vücudun hareket etmesini, desteklenmesini sağlar ve koruyucu görev yapar. Hareket sistemi şu yapılardan oluşur:
Kemikler
Eklemler
Kaslar
Dolaşım sistemi: Vücut dokularının oksijen, besin, hormon, bağışıklık elemanı ve benzeri elemanları taşır ve yeniden geriye toplar. Dolaşım sistemi şu yapılardan oluşur:
Kalp
Kan damarları
Kan
Sinir sistemi: Bilinç, anlama, düşünme, algılama, hareketlerinin uyumu, dengesi ve solunum ile dolaşımı sağlar. Sinir sistemi şu yapılardan oluşur:
Beyin
Beyincik
Omurilik
Omurilik soğanı
Solunum sistemi: Vücuda gerekli olan gaz alışverişi görevini yaparak hücre ve dokuların oksijenlenmesini sağlar. Solunum sistemi şu organlardan oluşur:
Solunum yolları
Akciğerler
Boşaltım sistemi: Kanı süzerek gerekli maddelerin vücutta tutulması, zararlı olanların atılması görevlerini yaparak vücutta iç dengeyi korur. Boşaltım sistemi şu organlardan oluşur:
İdrar borusu
İdrar kesesi
İdrar kanalları
Böbrekler


Sindirim sistemi: Ağızdan alınan besinlerin öğütülerek sindirilmesi ve kan dolaşımı vasıtasıyla vücuda dağıtılmasını sağlar. Sindirim sistemi şu organlardan oluşur:
Dil ve dişler
Yemek borusu
Mide
Safra kesesi
Pankreas
Bağırsaklar
Yaşam Bulguları:
Bilinç
Solunum
Dolaşım
Vücut Isısı
Kan Basıncı
Bilinç Durumu:
Normal bir kişi kendine yöneltilen tüm uyarılara cevap verir
Bilinç düzeyi yaralanmanın ağırlığını gösterir.
Bilinç Yerinde => Tüm uyarılara cevap var
Derece 1 => Sözlü ve gürültülü uyarılara cevap var
Derece 2 => Ağrılı uyaranlara cevap var
Derece 3 => Tüm uyarılara karşı kapalı (cevap yok)
Solunum Değerlendirilir
Solunum sıklığı
Solunum aralıkları eşit mi
Solunum derinliği’ ne bakılır.
Düzensiz solunum sinir sistemi zedelenmesini düşündürür.
Kişinin bir dakika içinde yaptığı nefes alma verme sayısı solunum sıklığı dır.
Normali dakikada 12-20 dir.
Nabız:
Kalp atımlarının atardamara yaptığı basınca nabız denir. Normal nabız, yetişkin bir kişide, dinlenme halinde dakikada 60-100 dür.

Nabız alınabilen yerler:
Şah Damarı:Adem elmasının her iki yanı
Kol Damarı: Kolun iç yüzü, dirseğin üstü
Ön-Kol Damarı:Bileğin iç yüzü,baş parmağın üst hizası
Bacak Damarı:Ayak sırtının ortasında
Vücut Isısı:
İlkyardımda vücut ısısı daima koltuk altından ölçülmelidir.
Normali 36.5 C’ dir.
Normal değerin üstünde olması yüksek ateş, altında olması düşük ateş olarak ifade edilir.
41-42 üstü ve 34.5 altı tehlikeyi işaret eder.
31.0 ve altı ölümcüldür.
Kan Basıncı:
Kalbin kasılma ve gevşeme anında damar duvarına yaptığı basınçtır.
Kalbin kanı pompalama gücünü gösterir.
Normali; 100/50 ve 140/100 mm Hg dir.

Hasta/yaralının değerlendirilmesinin amacı nedir?
Hastalık yada yaralanmanın ciddiyetini değerlendirmek
İlkyardım önceliklerini belirlemek
Yapılacak ilkyardım yöntemini belirlemek
Güvenli bir müdahale sağlamak
Hasta/yaralının ilk değerlendirilme aşamaları nelerdir?
Hasta/yaralıya sözlü uyaran yada hafifçe omzuna dokunarak “iyi misiniz?” diye sorularak bilinç durumu değerlendirmesi yapılır. Bilinç durumunun değerlendirilmesi daha sonraki aşamalar için önemlidir. Buna göre hasta/yaralının ilk değerlendirilme aşamaları şunlardır:
A. Havayolu açıklığının değerlendirilmesi:
Özellikle bilinç kaybı olanlarda dil geri kaçarak solunum yolunu tıkayabilir yada kusmuk, yabancı cisimlerle solunum yolu tıkanabilir. Havanın akciğerlere ulaşabilmesi için hava yolunun açık olması gerekir.
Hava yolu açıklığı sağlanırken hasta/yaralı baş, boyun, gövde ekseni düz olacak şekilde
yatırılmalıdır.
Bilinç kaybı belirlenmiş ise ağız içi önce göz ile daha sonra işaret parmağı yandan ağız içine sokularak bir çengel gibi kullanılarak diğer yandan çıkartılmak suretiyle kontrol edilmeli, ardından yabancı cisim varsa bir bez aracılığı ile çıkarılmalıdır.
Daha sonra bir el hasta/yaralının alnına konarak, diğer elin 2-3 parmağı ile çene tutularak baş geriye doğru itilip Baş-Çene pozisyonu verilir. Bu işlemler sırasında sert hareketlerden kaçınılmalıdır.
B. Solunumun değerlendirilmesi:
İlkyardımcı, başını hasta/yaralının göğsüne bakacak şekilde yan çevirerek yüzünü hasta/yaralının ağzına yaklaştırır, Bak-Dinle-Hisset yöntemi ile solunum yapıp yapmadığını 5 saniye süre ile değerlendirir.
Solunum hareketini gözler.
Solunum sesini dinler.
Yanağında hasta/yaralının nefesini hissetmeye çalışır.
Solunum yoksa derhal yapay solunuma başlanır.
İlk değerlendirme sonucu hasta/yaralının bilinci kapalı fakat solunum varsa derhal koma
pozisyonuna getirerek diğer yaralılar değerlendirilir.

C. Dolaşımın Sağlanması
Kalp masajı yapılarak hayati öneme sahip organların oksijen alması sağlanır.
Hasta/yaralının ikinci değerlendirmesi nasıl olmalıdır?
İlk muayene ile hasta/yaralının yaşam belirtilerinin varlığı güvence altına alındıktan sonra ilkyardımcı ikinci muayene aşamasına geçerek baştan aşağı muayene yapar. İkinci değerlendirme aşamaları şunlardır :
Görüşerek bilgi edinme:
Kendini tanıtır,
Hasta/yaralının ismini öğrenir ve adıyla hitap eder,
Hoşgörülü ve nazik davranarak güven sağlar,
Hasta/yaralının endişelerini gidererek rahatlatır,
Olayın mahiyeti, koşulları, kişisel özgeçmişleri, sonuç olarak ne yedikleri, kullanılan ilaçlar ve alerjinin varlığı sorularak öğrenilir.
Baştan aşağı kontrol yapılır:
Bilinç düzeyi, anlama, algılama
Solunum sayısı, ritmi, derinliği
Nabız sayısı, ritmi, şiddeti
Vücut veya cilt ısısı, nemi, rengi
Baş: Saç, saçlı deri, baş ve yüzde yaralanma, morluk olup olmadığı, kulak yada burundan sıvı yada kan gelip gelmediği değerlendirilir, ağız içi kontrol edilir.
Boyun: Ağrı, hassasiyet, şişlik, şekil bozukluğu araştırılır. Aksi ispat edilinceye kadar boyun zedelenmesi ihtimali göz ardı edilmemelidir.
Göğüs kafesi: Saplanmış cisim, açık yara, şekil bozukluğu yada morarma olup olmadığı, hafif baskı ile ağrı oluşup oluşmadığı, kanama olup olmadığı değerlendirilmelidir. Göğüs kafesi genişlemesinin normal olup olmadığı araştırılmalıdır. Göğüs muayenesinde eller arkaya kaydırılarak hasta/yaralının sırtı da kontrol edilmelidir.
Karın boşluğu: Saplanmış cisim, açık yara, şekil bozukluğu, şişlik, morarma, ağrı yada duyarlılık olup olmadığı ve karnın yumuşaklığı değerlendirilmelidir. Eller bel tarafına kaydırılarak muayene edilmeli,ardından kalça kemiklerinde de aynı araştırma yapılarak kırık yada yara olup olmadığı araştırılmalıdır.
Kol ve bacaklar: Kuvvet, his kaybı varlığı, ağrı, şişlik, şekil bozukluğu, işlev kaybı ve kırık olup olmadığı, nabız noktalarından nabız alınıp alınmadığı değerlendirilmelidir.İkinci değerlendirmeden sonra mevcut duruma göre yapılacak müdahale yöntemi seçilir.
Olay yerini değerlendirmenin amacı nedir?
Olay yerinde tekrar kaza olma riskini ortadan kaldırmak,
Olay yerindeki hasta/yaralı sayısını ve türlerini belirlemek.
Olay yerinin hızlı bir şekilde değerlendirilmesinin ardından yapılacak müdahaleler planlanır.
Olay yerinin değerlendirilmesinde yapılacak işler nelerdir?
Herhangi bir olay yerinin değerlendirilmesinde aşağıdakiler mutlaka yapılmalıdır:
Kazaya uğrayan araç mümkünse yolun dışına ve güvenli bir alana alınmalı, kontağı kapatılmalı, el freni çekilmeli, araç LPG’li ise aracın bagajında bulunan tüpün vanası kapatılmalıdır.
Olay yeri yeterince görünebilir biçimde işaretlenmelidir. Kaza noktasının önüne ve arkasına
gelebilecek araç sürücülerini yavaşlatmak ve olası bir kaza tehlikesini önlemek için uyarı işaretleri yerleştirilmelidir. Bunun için üçgen reflektörler kullanılmalıdır.
Olay yerinde hasta/yaralıya yapılacak yardımı güçleştirebilecek veya engelleyebilecek meraklı kişiler olay yerinden uzaklaştırılmalıdır.
Olası patlama ve yangın riskini önlemek için olay yerinde sigara içilmemelidir.
Gaz varlığı söz konusu ise oluşabilecek zehirlenmelerin önlenmesi için gerekli önlemler alınmalıdır.
Ortam havalandırılmalıdır.
Kıvılcım oluşturabilecek ışıklandırma veya çağrı araçlarının kullanılmasına izin verilmemelidir.
Hasta/yaralı yerinden oynatılmamalıdır.
Hasta/yaralı hızla yaşam bulguları yönünden (ABC) değerlendirilmelidir.
Hasta/yaralı kırık ve kanama yönünden değerlendirilmelidir.
Hasta/yaralı sıcak tutulmalıdır.
Hasta/yaralının bilinci kapalı ise ağızdan hiçbir şey verilmemelidir.
Tıbbi yardım istenmelidir (112).
Hasta/yaralının endişeleri giderilmeli, nazik ve hoşgörülü olmalıdır.
Hasta/yaralının paniğe kapılmasını engellemek için yarasını görmesine izin verilmemelidir.
Hasta/yaralı ve olay hakkındaki bilgiler kaydedilmelidir.
Yardım ekibi gelene kadar olay yerinde kalınmalıdır.

(3)
TEMEL YAŞAM DESTEĞİ

Solunum ve kalp durması nedir?
Solunum durması: Solunum hareketlerinin durması nedeniyle vücudun yaşamak için ihtiyacı olan
oksijenden yoksun kalmasıdır. Hemen yapay solunuma başlanmaz ise bir süre sonra kalp durması meydana gelir. Kalp durmasına 5 dakika içinde müdahale edilmezse dokuların oksijenlenmesi bozulacağı için beyin hasarı oluşur.
Temel Yaşam Desteği nedir?
Hayat kurtarmak amacı ile hava yolu açıklığı sağlandıktan sonra, solunumu ve/veya kalbi durmuş kişiye yapay solunum ile akciğerlerine oksijen gitmesini, dış kalp masajı ile de kalpten kan pompalanmasını sağlamak üzere yapılan ilaçsız müdahalelerdir.
Kendisinin ve hasta/yaralının güvenliğinden emin olma
Hasta/yaralıyı sert bir zemine yatırma
Hasta/yaralının yanına diz çökme
Hasta/yaralının omuzlarına hafifçe dokunarak ve “iyi misiniz?” diye sorarak bilincini kontrol etme eğer bilinci yok ise;
Hasta/yaralının kravat kemer ve yakasını açma
Temel yaşam desteğine başlarken eğer çevrede biri varsa hemen 112 aratılmalıdır. Bebeklerde, çocuklarda ve erişkinlerde (sadece boğulmalarda) ilkyardımcı yalnız ise 30/2 göğüs basısını 5 tur uygulamasından sonra kendisi yardım çağırmalıdır. Bebeklerde (0-1 yaş) , ilkönce 5 solunum yapılır,30/2 göğüs basısının 5 tur uygulaması ardından 112 aranır.
Hava yolunu açmak için Baş-Çene pozisyonu nasıl verilir?
Bilinci kapalı bütün hasta/yaralılarda solunum yolu kontrol edilmelidir. Çünkü dil geriye kayabilir yada herhangi bir yabancı madde solunum yolunu tıkayabilir. Ağız içi kontrol edilerek temizlendikten sonra hastaya baş-çene pozisyonu verilir.
Bunun için ;
Bir el alına yerleştirilir,
Diğer elin iki parmağı çeneye yerleştirilir,
Baş geriye doğru itilir.
Böylece dil yerinden oynatılarak hava yolu açıklığı sağlanmış olur.
YETİŞKİNLERDE DIŞ KALP MASAJI VE YAPAY SOLUNUM UYGULAMA
1. Kendisinin ve hasta/yaralının güvenliğinden emin olma
2. Hasta/yaralının omuzlarına hafifçe dokunarak ve “iyi misiniz?” diye sorarak bilincini kontrol etme eğer bilinci yok ise:
3. Tıbbi yardım isteme(112 arama)
4. Hasta/yaralıyı sert bir zemin üzerine yatırma
5. Hasta/yaralının yanına diz çökme
6. Hasta/yaralının kravat,kemer ve yakasını açma
7. Ağız içini kontrol ederek hava yolu tıkanıklığına neden olan cisim varsa çıkarma
8. Hava yolunu açmak için bir elini hasta/yaralının alnına, diğer elinin parmak uçlarını çenesinin altına yerleştirme
9. Çene kemiğinin uzun kenarı yere dik gelecek şekilde başı geriye doğru eğme
10.Hasta/yaralının solunum yapıp yapmadığını bak-dinle-hisset yöntemiyle 5-10 saniye süre ile kontrol etme:
*Göğüs kafesinin solunum hareketlerini gözleme,
*Eğilerek yüzünü hastanın ağzına yaklaştırarak solunumu dinleme ve soluğu yanağında
hissetmeye çalışma,,
*El ile göğüs kafesinin hareketlerini hissetmeye çalışma,
11.Soluk alıp vermiyorsa, alnının üzerine konulan elin baş ve işaret parmağını kullanarak
hasta/yaralının burnunu kapatma
12. Baş geriye doğru eğilmiş pozisyonda iken hasta/yaralının ağzını içine alacak şekilde yerleştirme
13. Eğer solunum yoksa hasta/yaralının göğsünü yükseltmeye yarayacak kadar her biri bir saniyenin üzerinde 2 kurtarıcı nefes verme, havanın geriye çıkıp çıkmadığını kontrol etme
14. Kalp basısı uygulamak için göğüs kemiğini ortalayarak (göğüs kemiğinin üst ve alt ucunun ortası) göğsün merkezini tespit etme
15.Bir elin topuğunu göğsün merkezine yerleştirme
16.Diğer elini bu elin üzerine yerleştirme
17.Her iki elin parmaklarını birbirine geçirme
18.Parmakları göğüs kafesi ile temas ettirmeden, dirsekleri bükmeden, göğüs kemiği üzerine vücuda dik olacak şekilde tutma
19.Göğüs kemiği 4-5 cm aşağı inecek şekilde (yandan bakıldığında göğüs yüksekliğinin 1/3'ü kadar) bası uygulama, bu işlemi dakikada 100 kez uygulama
20.Hasta/yaralıya 30 kalp masajından sonra 2 solunum yaptırma (30:2)
21.Temel yaşam desteğine hasta/yaralının yaşamsal refleksleri veya tıbbi yardım gelene kadar
kesintisiz devam etme
NOT: Suda boğulmalarda; eğer ilkyardımcı yalnız ise 30:2 kalp basısı uygulamasının 5 tur tekrarından sonra 112'yi arama
ÇOCUKLARDA (1-8 YAŞ) DIŞ KALP MASAJI VE YAPAY SOLUNUM UYGULAMA
1. Kendisinin ve hasta/yaralının güvenliğinden emin olma
2. Çocuğun omuzlarına hafifçe dokunarak ve “iyi misiniz?” diye sorarak bilincini kontrol etme
(Çocuğun bilinci yoksa ve çevrede birileri varsa 112'yi aratma) İlkyardımcı yalnız ise ; 30:2 göğüs
basısının 5 tur uygulamasından sonra 112'yi arama
3. Çocuğu sert bir zemin üzerine yatırma
4. Çocuğun sıkan giysilerini gevşetme
5. Ağız içini kontrol edilerek varsa yabancı cisim temizleme
6. Hava yolunu açmak için bir elini hasta/yaralının alnına, diğer elinin parmak uçlarıyla çenesinden
tutarak geriye hafifçe iterek solunum yolu açıklığını sağlama
7. Çocuğun solunum yapıp yapmadığını bak-dinle-hisset yöntemiyle 5-10 saniye süre ile kontrol etme:
8. Soluk alıp vermiyorsa alnının üzerine koyulan elin baş ve işaret parmağını kullanarak
hasta/yaralının burnunu kapatma
9. Baş geriye doğru eğilmiş pozisyonda iken hasta/yaralının ağzını içine alacak şekilde yerleştirme
10.Eğer solunum yoksa Hasta/yaralının göğsünü yükseltmeye yarayacak kadar her biri 1 saniyenin
üzerinde 2 kurtarıcı nefes verme, havanın geriye çıkıp çıkmadığını kontrol etme
11.Kalp basısı uygulamak için göğüs kemiğini ortalayarak (göğüs kemiğinin üst ve alt ucunun ortası) göğsün merkezini tespit etme
12.Bir elin topuğunu göğsün merkezine yerleştirme;(çocuk yetişkin görünümündeyse yetişkinlerde
olduğu gibi iki el ile kalp basısı uygulama)
13.Parmakları göğüs kafesi ile temas ettirmeden, dirsekleri bükmeden, göğüs kemiği üzerine vücuda dik olacak şekilde tutma
14.Göğüs kemiği 2.5-5 cm aşağı inecek şekilde (yandan bakıldığında göğüs yüksekliğinin 1/3'ü kadar) bası uygulama, bu işlemi dakikada 100 kez uygulama
15.Hasta/yaralıya çocuğa 30 kalp masajından sonra 2 solunum yaptırma (30:2)
16.Temel yaşam desteğine hasta/yaralının yaşamsal refleksleri veya tıbbi yardım gelene kadar
kesintisiz devam etme
BEBEKLERDE (0-12 AY) DIŞ KALP MASAJI VE YAPAY SOLUNUM UYGULAMA
1. Kendisinin ve hasta/yaralının güvenliğinden emin olma
2. Ayak tabanına hafifçe vurarak bilincini kontrol etme ( Bebeğin bilinci yoksa ve çevrede birileri
varsa 112'yi aratma) İlkyardımcı yalnız ise ; 5 kurtarıcı solunumdan sonra 30:2 göğüs basısının 5
tur uygulamasından sonra 112'yi arama
3. Ağız içini kontrol edilerek varsa yabancı cisim çıkarma
4. Sıkan giysilerini gevşetme
5. Bir elini alnına koyma, diğer elinin iki parmağı ile çeneyi yukarı geriye iterek hafifçe başı geriye
eğme
6. Bebeğin solunum yapıp yapmadığını bak-dinle-hisset yöntemiyle 5 saniye süre ile kontrol etme:
7. Solunum yoksa, ağız dolusu nefes alarak ağzını bebeğin ağız ve burnunu içine alacak şekilde
yerleştirme
8. Bebeğin göğsünü yükseltmeye yarayacak kadar her biri 1 saniyenin üzerinde 5 kurtarıcı nefes verme ve havanın geriye çıkıp çıkmadığını kontrol etme
9. Kalp basısı uygulamak için bebeğin (iki meme başının altındaki hattın ortası göğüs merkezini
oluşturur) göğsün merkezini tespit etme
10.Bir elin orta ve yüzük parmağını bebeğin göğüs merkezine yerleştirme
11.İki parmakla göğüs kemiği 1-1.5 cm aşağı inecek şekilde (yandan bakıldığında göğüs yüksekliğinin 1/3'ü kadar) bası uygulama, bu işlemi dakikada 100 kez uygulama
12.Bebeğe 30 kalp masajından sonra 2 solunum yaptırma (30:2)
13.Temel yaşam desteğine bebeğin yaşamsal refleksleri veya tıbbi yardım gelene kadar kesintisiz
devam etme
Hava yolu tıkanıklığı nedir?
Hava yolunun, solunumu gerçekleştirmek için gerekli havanın geçişine engel olacak şekilde tıkanmasıdır. Tıkanma tam tıkanma yada kısmi tıkanma şeklinde olabilir.
Hava yolu tıkanıklığı belirtileri nelerdir?
Tam tıkanma belirtileri:
Nefes alamaz,
Acı çeker, ellerini boynuna götürür,
Konuşamaz,
Rengi morarmıştır,
Bu durumda Heimlich Manevrası (=Karına bası uygulama) yapılır .
Kısmi tıkanma belirtileri:
Öksürür
Nefes alabilir
Konuşabilir
Bu durumda hastaya dokunulmaz, öksürmeye teşvik edilir.
Tam tıkanıklık olan kişilerde Heimlich Manevrası (=Karına bası uygulama) nasıl uygulanır?
Bilinci yerinde olan(=bilinci açık) kişilerde Heimlich manevrası:
Hasta ayakta ya da oturur pozisyonda olabilir,
Arkadan sarılarak gövdesi kavranır,
Bir elin baş parmağı midenin üst kısmına, göğüs kemiği altına gelecek şekilde yumruk yaparak konur. Diğer el ile yumruk yapılan el kavranır,
Kuvvetle arkaya ve yukarı doğru bastırılır,
Bu hareket 5-7 kez yabancı cisim çıkıncaya kadar tekrarlanır,
Şah damarından nabız ve solunum değerlendirilir,
Tıbbi yardım istenir (112).
Bilincini kaybetmiş(=bilinci kapalı) kişilerde Heimlich Manevrası: Msn Star
Hasta yere yatırılır, yan pozisyonda sırtına 5 kez vurulur,
Tıkanma açılmadığı taktirde hasta düz bir zeminde başı yana çevrilir,
Hastanın bacakları üzerine ata biner şekilde oturulur,
Bir elin topuğunu göbek ile göğüs kemiği arasına yerleştirilir, diğer el üzerine konur,
Göbeğin üzerinden kürek kemiklerine doğru eğik bir baskı uygulanır,
Şah damarından nabız ve solunum değerlendirilir,
İşleme yabancı cisim çıkıncaya kadar devam edilir,
Tıbbi yardım istenir (112),
Bu hareketi 5-7 kez yabancı cisim çıkıncaya kadar ya da yardım gelinceye kadar devam edin,
Bu tür olgularda havayolu tıkanıklığından şüphelenildiğinde, ilkyardımcılar Temel Yaşam Desteği uygulamalarını yapacaklardır. Kurtarıcı nefes verdikten sonra hava gitmiyorsa tıkanıklık olduğu düşünülür, ilkyardımcı ağız içinde yabancı cisim olup olmadığını kontrol etmeli, yabancı cisim görüyorsa çıkarmalıdır. Havayolu tıkanıklığı varsa havayolunu açacak manevraları profesyonel acil yardım ekibi uygular.
Msn StarYukarıdaki bilgiler sadece ilkyardım eğitmenleri için verilmiş olup bilinci kapalı olan erişkinlerde havayolunun açılması için gerekli olan girişimler ve hareketler ilkyardımcılara öğretilmeyecektir.
Bebeklerde tam tıkanıklık olan hava yolunun açılması (**):
Bebek ilkyardımcının bir kolu üzerine ters olarak yatırılır,
Başparmak ve diğer parmakların yardımıyla bebeğin çenesi kavranarak boynundan tutulur ve yüzüstü pozisyonda öne doğru eğilir,
Baş gergin ve gövdesinden aşağıda bir pozisyonda tutulur,
5 kez el bileğinin iç kısmı ile bebeğin sırtına kürek kemiklerinin arasına hafifçe vurulur,
Diğer kolun üzerine başı elle kavranarak sırtüstü çevrilir,
Yabancı cismin çıkıp çıkmadığına bakılır,
Çıkmadıysa başı gövdesinden aşağıda olacak sırtüstü şekilde tutulur,
5 kez iki parmakla göğüs kemiğinin alt kısmından karnın üs kısmına baskı uygulanır,
Yabancı cisim çıkana kadar devam edilir,
Tıbbi yardım istenir (112).
(**)Bebek çok küçük ise ve karından baskı uygulanamıyorsa bebekler için yukarıda anlatılan
uygulamalar yapılır. Ancak diğer hallerde bebeklerde yapılan uygulamalar, bilinci kapalı erişkinlerde yapılan Heimlich Manevrası uygulamaları ile aynıdır. Yukarıdaki bilgiler sadece ilkyardım eğitmenleri için verilmiş olup bebeklerde havayolunun açılması için gerekli olan girişimler ve hareketler ilkyardımcılara öğretilmeyecektir.
Kısmi tıkanıklık olan kişilerde nasıl ilkyardım uygulanır?
Eğer kişinin hava yolunda yeterli hava giriş çıkışı mevcutsa, kazazede öksürmeye teşvik edilmeli,yakından izlenmeli ve başka bir girişimde bulunulmamalıdır. Kazazedenin henüz ayakta durabildiği bu dönemde onun arka tarafında yer alınmalıdır.
Bu durumda, kazazede öncelikle bulunduğu pozisyonda bırakılmalıdır.
Kazazedenin solunum ve öksürüğü zayıflarsa ya da kaybolursa ve morarma saptanırsa derhal girişimde bulunulmalıdır.
Belirgin bir yabancı cisim, yerinden çıkmış veya gevşemiş takma dişleri varsa bunlar yerinden çıkarılır.
Eğer yabancı cisim görülemiyorsa ve hastanın durumu kötüye gidiyorsa yukarıda tam tıkanmada anlatılan uygulamalara başlanır

(4)
KANAMALARDA İLKYARDIM

Kanama nedir?
Damar bütünlüğünün bozulması sonucu kanın damar dışına (vücudun içine veya dışına doğru) doğru akmasıdır. Kanamanın ciddiyeti aşağıdaki durumlara bağlıdır:
Kanamanın hızına,
Vücutta kanın aktığı bölgeye,
Kanama miktarına,
Kişinin fiziksel durumu ve yaşına.
Kaç çeşit kanama vardır?
Vücutta kanın aktığı bölgeye göre 3 çeşit kanama vardır :
Dış kanamalar: Kanama yaradan vücut dışına doğru olur.
İç kanamalar: Kanama vücut içine olduğu için gözle görülemez.
Doğal deliklerden olan kanamalar:Kulak, burun, ağız, anüs, üreme organlarından olan kanamalardır.Kanama arter, ven yada kılcal damar kanaması olabilir. Arter kanamaları kalp atımları ile uyumlu olarak kesik kesik akar ve açık renklidir. Ven kanamaları ise koyu renkli ve sızıntı şeklindedir. Kılcal damar kanaması küçük kabarcıklar şeklindedir.
Kanamanın değerlendirilmesinde, şok belirtilerinin izlenmesi çok önemlidir.

Kanamalarda ilkyardım uygulamaları nelerdir?
Dış kanamalarda ilkyardım:
Hasta/yaralının durumu değerlendirilir (ABC),
Tıbbi yardım istenir (112),
Yara yada kanama değerlendirilir,
Kanayan yer üzerine temiz bir bezle bastırılır,
Kanama durmazsa ikinci bir bez koyarak basıncı arttırılır,
Gerekirse bandaj ile sararak basınç uygulanır,
Kanayan yere en yakın basınç noktasına baskı uygulanır,
Kanayan bölge yukarı kaldırılır,
Çok sayıda yaralının bulunduğu bir ortamda tek ilkyardımcı varsa, yaralı güç koşullarda bir yere taşınacaksa, uzuv kopması varsa ve/veya baskı noktalarına baskı uygulamak yeterli olmuyorsa turnike uygulanır,
Şok pozisyonu verilir,
Sık aralıklarla (2-3dakikada bir) yaşam bulguları değerlendirilir,
Kanayan bölge dışarıda kalacak şekilde hasta/yaralının üstü örtülür,
Yapılan uygulamalar ile ilgili bilgiler (turnike uygulaması gibi) hasta/yaralının üzerine yazılır,
Hızla sevk edilmesi sağlanır.
Vücutta baskı uygulanacak noktalar nelerdir?
Ataradamar kanamalarında kan basınç ile fışkırır tarzda olur. Bu nedenle, kısa zamanda çok kan kaybedilir. Bu tür kanamalarda asıl yapılması gereken, kanayan yer üzerine veya kanayan yere yakın olan bir üst atardamar bölgesine baskı uygulanmasıdır. Vücutta bu amaç için belirlenmiş baskı noktaları şunlardır:
1-Boyun : Boyun atardamarı (şah damarı) baskı yeri
2-Köprücük kemiği üzeri : Kol atardamarı baskı yeri
3-Koltukaltı : Kol atardamarı baskı yeri
4-Kolun üst bölümü : Kol atardamarı baskı yeri
5-Kasık : Bacak atardamarı baskı yeri
6-Uyluk : Bacak atardamarı baskı yeri
Kanamalarda üçgen bandaj uygulaması nasıl yapılmalıdır?
Üçgen bandaj, vücudun değişik bölümlerinde bandaj ve/veya askı olarak kullanılabilir. Üçgen bezin tepesi tabanına doğru getirilip yerleştirilir, sonra bir yada iki kez daha bunun üzerine katlanarak istenilen genişlikte bir sargı bezi elde edilmiş olur.
Elde üçgen bandaj uygulama:
Parmaklar, üçgenin tepesine gelecek şekilde el üçgen sargının üzerine yerleştirilir. Üçgenin tepesi bileğe doğru katlanır. Elin sırtında, üçgenin uçları karşı karşıya getirilir ve çaprazlanır, bilek seviyesinde düğümlenir.
Ayağa üçgen bandaj uygulama:
Ayak, üçgenin üzerine düz olarak, parmaklar üçgenin tepesine bakacak şekilde yerleştirilir. Üçgen bandajın tepesini ayağın üzerinde çaprazlayacak şekilde öne doğru getirilir. İki ucu ayak bileği etrafında düğümlenir.
Dize üçgen bandaj uygulama:
Üçgenin tabanı dizin 3-4 parmak altında ve ucu dizin üzerine gelecek şekilde yerleştirilir. Dizin arkasından uçları çaprazlanır, dizin üstünde uçları düğümlenir.
Göğüse üçgen bandaj uygulama:
Üçgenin tepesi omuza yerleştirilir ve tabanı göğsü saracak şekilde sırtta düğümlenir. Bu düğüm ile üçgenin tepesi, bir başka bez kullanılarak birbirine yaklaştırılarak bağlanır.
Kalçaya üçgen bandaj uygulama:
Üçgenin tabanı uyluğun alt kısmının etrafında düğümlenir, tepesi ise belin etrafını saran bir kemer yada beze bağlanır.
Hangi durumlarda turnike uygulanmalıdır?
Bugün için turnike başlıca 3 durumda uygulanmaktadır,bunlar:
Çok sayıda yaralının bulunduğu bir ortamda tek ilkyardımcı varsa (kanamayı durdurmak ve daha sonra da diğer yaralılarla ilgilenebilmek için),
Yaralı güç koşullarda bir yere taşınacaksa,(engebeli uzun bir yola gidilecekse)
Uzuv kopması varsa baskı noktasından yapılan bası etkisiz ise turnike uygulanabilir,bunların dışında kesinlikle uygulanmaz.
1. Bası noktasına bir elle baskı uygulamaya devam etme
2. Bir eline geniş,kuvvetli ve esnemeyen bir materyal alma
3. Şeridi yarı uzunluğunda katlama, uzuv etrafına sarma
4. Bir ucu halkadan geçirip çekme ve iki ucu bir araya getirme
5. Bası noktasında basıncı kaldırma ve kanamayı tamamen durduracak yeterlikte sıkı bir bağ atma
* Geniş sargı uygulama
* Sargının içinden sert cisim (kalem gibi) geçirme ve uzva paralel konuma getirme
* Kanama durana kadar sert cismi döndürme
6. Sert cismi uzva dik konuma getirerek sargıyı çözülmeyecek şekilde tespit etme
7. Hasta/yaralının elbisesinin üzerinde, hasta/yaralının adı ve turnikenin uygulandığı zaman (saat ve
dakika) yazılı bir kart iğneleme
8. Çok sayıda yaralı olduğunda, yaralının alnına rujla veya sabit kalemle ”turnike” veya “ T ” harfini yazma
9. Hasta/yaralının pansuman ve turnike görülecek şekilde battaniye ile sarma
10.Turnikeyi 15-20 dakika aralıklarla gevşetme, sonra tekrar sıkma
Turnike uygulamasında dikkat edilecek hususlar neler olmalıdır?
Turnike uygulamasında kullanılacak malzemelerin genişliği en az 8-10 cm olmalıdır.
Turnike uygulamasında ip, tel gibi kesici malzemeler kullanılmamalıdır.
Turnikeyi sıkmak için tahta parçası, kalem gibi malzemeler kullanılabilir.
Turnike kanama duruncaya kadar sıkılır, kanama durduktan sonra daha fazla sıkılmaz.
Turnike uygulanan bölgenin üzerine hiçbir şey örtülmez.
Turnike uygulamasının yapıldığı saat bir kağıda yazılmalı ve yaralının üzerine asılmalıdır.
Uzun süreli kanamalardaki turnike uygulamalarında, kanayan bölgeye göre 15-30 dakikada bir turnike gevşetilmelidir.
Turnike, kol ve uyluk gibi tek kemikli bölgelere uygulanır, ancak önkol ve bacağa el ve ayağın beslenmesini bozabileceği için uygulanmaz. Uzuv kopması durumlarında, önkol ve bacağa da turnike uygulanabilir.
Uzuv kopmalarında turnike nasıl uygulanır?
1.Hasta/yaralıyı sırt üstü yatırma
2.Hasta/yaralının bacaklarını 30 cm kadar yükseltme
3.Kanamayı durdurmak için kanayan yere veya baskı noktalarına bası uygulama. Bu önlemlerle kanama kontrol edilemiyorsa turnike uygulama
4.Kopan parçayı temiz su geçirmez ağzı kapalı bir plastik torbaya yerleştirme
5.Kopan parçanın konduğu torbayı buz içeren ikinci bir torbanın içine koyma
6.Torbayı temiz bir bez ile sarıp hasta/yaralı ile aynı vasıtaya koyma,üzerine adı ve soyadını yazma
7.Tıbbi birimleri haberdar etme (112)
Torbanın üzerine kopan uzuv parçasının sahibine ait kimlik bilgileri kaydedilir ve yaralı ile aynı araca konarak en çok 6 saat içerisinde sağlık kuruşuna sevki sağlanır.
İç kanamalarda ilkyardım:
İç kanamalar, şiddetli travma, darbe, kırık, silahla yaralanma nedeniyle oluşabilir. Hasta/yaralıda şok belirtileri vardır. İç kanama şüphesi olanlarda aşağıdaki uygulamalar yapılmalıdır.
Hasta/yaralının bilinci ve AB si değerlendirilir,
Üzeri örtülerek ayakları 30 cm yukarı kaldırılır,
Tıbbi yardım istenir (112),
Asla yiyecek ve içecek verilmez,
Hareket ettirilmez (özellikle kırık varsa),
Yaşamsal bulguları incelenir,
Sağlık kuruluşuna sevki sağlanır.
Doğal deliklerden çıkan kanamalarda ilkyardım:
Burun kanaması:
Hasta/yaralı sakinleştirilir, endişeleri giderilir,
Oturtulur,
Başı hafifçe öne eğilir,
Burun kanatları 5 dakika süre ile sıkılır,
Uzman bir doktora gitmesi sağlanır.
Kulak kanaması:
Hasta/yaralı sakinleştirilir, endişeleri giderilir,
Kanama hafifse kulak temiz bir bezle temizlenir,
Kanama ciddi ise, kulağı tıkamadan temiz bezlerle kapanır,
Bilinci yerinde ise hareket ettirmeden sırt üstü yatırılır, bilinçsiz ise kanayan kulak üzerine yan yatırılır,
Kulak kanaması, kan kusma, anüs, üreme organlarından gelen kanamalarda hasta/yaralı kanama örnekleri ile uzman bir doktora sevk edilir.
Şok nedir?
Kalp-damar sisteminin yaşamsal organlara uygun oranda kanlanma yapamaması nedeniyle ortaya çıkan ve tansiyon düşüklüğü ile seyreden bir akut dolaşım yetmezliğidir.
Kaç çeşit şok vardır?
Nedenlerine göre 4 çeşit şok vardır:
Kardiyojenik şok
Hipovolemik şok
Toksik şok .
Anaflaktik şok
Şok belirtileri nelerdir?
Kan basıncında düşme
Hızlı ve zayıf nabız
Hızlı ve yüzeyel solunum
Ciltte soğukluk, solukluk ve nemlilik
Endişe, huzursuzluk
Baş dönmesi,
Dudak çevresinde solukluk ya da morarma
Susuzluk hissi
Bilinç seviyesinde azalma
Şokta ilkyardım uygulamaları nelerdir?
Kendinin ve çevrenin güvenliği sağlanır,
Hava yolunun açıklığı sağlanır,
Hasta/yaralının mümkün olduğunca temiz hava soluması sağlanır,
Varsa kanama hemen durdurulur,
Şok pozisyonu verilir,
Hasta/yaralı sıcak tutulur,
Hareket ettirilmez,
Hızlı bir şekilde sağlık kuruluşuna sevki sağlanır (112),
Hasta/yaralının endişe ve korkuları giderilerek psikolojik destek sağlanır.
Şok pozisyonu nasıl verilir?
Hasta/yaralı düz olarak sırt üstü yatırılır,
Hasta/yaralının bacakları 30 cm kadar yukarı kaldırılarak, bacakların altına destek konulur (Çarşaf, battaniye yastık, kıvrılmış giysi vb.),
Üzeri örtülerek ısıtılır,
Yardım gelinceye kadar hasta / yaralının yanında kalınır,
Belli aralıklarla (2-3 dakikada bir) bir yaşam bulguları değerlendirilir.
peramos - avatarı
peramos
Ziyaretçi
5 Eylül 2007       Mesaj #26
peramos - avatarı
Ziyaretçi
(5)
YARALANMALARDA İLKYARDIM

Yara nedir?
Bir travma sonucu deri yada mukozanın bütünlüğünün bozulmasıdır. Aynı zamanda kan damarları, adale ve sinir gibi yapılar etkilenebilir. Derinin koruma özelliği bozulacağından enfeksiyon riski artar.
Kaç çeşit yara vardır?
Kesik yaralar:
Bıçak, çakı, cam gibi kesici aletlerle oluşur. Genellikle basit yaralardır. Derinlikleri kolay belirlenir.
Ezikli yaralar:
Taş yumruk yada sopa gibi etkenlerin şiddetli olarak çarpması ile oluşan yaralardır. Yara kenarları eziktir. Çok fazla kanama olmaz, ancak doku zedelenmesi ve hassasiyet vardır.
Delici yaralar:
Uzun ve sivri aletlerle oluşan yaralardır. Yüzey üzerinde derinlik hakimdir. Aldatıcı olabilir tetanos
tehlikesi vardır.
Parçalı yaralar:
Dokular üzerinde bir çekme etkisi ile meydana gelir. Doku ile ilgili tüm organ, saçlı deride zarar görebilir.
Enfekte yaralar:
Mikrop kapma ihtimali olan yaralardır. Enfeksiyon riski yüksek yaralar şunlardır:
Gecikmiş yaralar (6 saatten fazla),
Dikişleri ayrılmış yaralar,
Kenarları muntazam olmayan yaralar,
Çok kirli ve derin yaralar,
Ateşli silah yaraları,
Isırma ve sokma ile oluşan yaralar.
Yaraların ortak belirtileri nelerdir?
Ağrı
Kanama
Yara kenarının ayrılması
Yaralanmalarda ilkyardım nasıl olmalıdır?
Yaşam bulguları değerlendirilir (ABC),
Yara yeri değerlendirilir,
- Oluş şekli
- Süresi
- Yabancı cisim varlığı
- Kanama vb.
Kanama durdurulur,
Üzeri kapatılır,
Sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır,
Tetanos konusunda uyarıda bulunulur,
Yaradaki yabancı cisimlere dokunulmamalıdır!
Ciddi yaralanmalar nelerdir?
Kenarları birleşmeyen veya 2-3 cm olan yaralar,
Kanaması durdurulamayan yaralar,
Kas veya kemiğin göründüğü yaralar,
Delici aletlerle oluşan yaralar,
Yabancı cisim saplanmış olan yaralar,
İnsan veya hayvan ısırıkları,
Görünürde iz bırakma ihtimali olan yaralar.
Ciddi yaralanmalarda ilkyardım nasıl olmalıdır?
Yaraya saplanan yabancı cisimler çıkarılmaz,
Yarada kanama varsa durdurulur,
Yara içi kurcalanmamalıdır,
Yara temiz bir bezle örtülür (nemli bir bez),
Yara üzerine bandaj uygulanır,
Tıbbi yardım istenir (112).
Delici göğüs yaralanmalarında ne gibi sorunlar görülebilir?
Göğsün içine giren cisim, akciğer zarı ve akciğeri yaralar. Bunun sonucunda şu belirtiler görülebilir:
Yoğun ağrı
Solunum zorluğu
Morarma
Kan tükürme
Açık pnömotoraks (Göğüsteki yarada nefes alıyor görüntüsü)
Delici göğüs yaralanmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır?
Hasta/yaralının bilinç kontrolü yapılır,
Hasta/yaralının yaşam bulguları değerlendirilir (ABC),
Yara üzerine plastik poşet naylon vb. sarılmış bir bezle kapatılır,
Nefes alma sırasında yaraya hava girmesini engellemek, nefes verme sırasında havanın dışarı çıkmasını sağlamak için yara üzerine konan bezin bir ucu açık bırakılır,
Hasta/yaralı bilinci açık ise yarı oturur pozisyonda oturtulur,
Ağızdan hiçbir şey verilmez,
Yaşam bulguları sık sık kontrol edilir,
Açık pnömotoraksta şok ihtimali çok yüksektir. Bu nedenle şok önlemleri alınmalıdır,
Tıbbi yardım istenir (112).
Delici karın yaralanmalarında ne gibi sorunlar olabilir?
Karın bölgesindeki organlar zarar görebilir,
İç ve dış kanama ve buna bağlı şok oluşabilir,
Karın tahta gibi sert ve çok ağrılı ise durum ciddidir,
Bağırsaklar dışarı çıkabilir.
Delici karın yaralanmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır?
Hasta/yaralının bilinç kontrolü yapılır,
Hasta/yaralının yaşam bulguları kontrol edilir,
Dışarı çıkan organlar içeri sokulmaya çalışılmaz, üzerine geniş ve nemli temiz bir bez örtülür,
Bilinç yerinde ise sırt üstü pozisyonda bacaklar bükülmüş olarak yatırılır, ısı kaybını önlemek için üzeri örtülür,
Ağızdan yiyecek yada içecek bir şey verilmez,
Yaşam bulguları sık sık izlenir,
Tıbbi yardım istenir (112).

Kafatası ve omurga yaralanmaları neden önemlidir?
Darbenin şiddetine bağlı olarak kafatası boşluğunda yer alan merkezi sinir sistemi etkilenebilir. Bel
kemiğindeki yaralanmalarda omurgada ani sıkışma yada ayrılma meydana gelebilir. Bunun sonucunda sinir sistemi etkilenerek bazı olumsuz sonuçlar oluşabilir. Trafik kazalarında ölümlerin % 80’i kafatası ve omurga yaralanmalarından olmaktadır.
Kafatası yaralanmaları çeşitleri nelerdir?
Saçlı deride yaralanmalar: Saç derisi kafatası yüzeyi üzerinde kolaylıkla yer değiştirebilir ve herhangi bir
darbe sonucu kolayca ayrılabilir. Bu durumda çok fazla miktarda kanama olur, bu nedenle öncelikle
kanamanın durdurulması gereklidir.
Kafatası, beyin yaralanmaları:
Kafatası kırıkları: Kafatası kırıklarında beyin zedelenmesi, kemiğin kırılmasından daha önemlidir. Bu nedenle beyin hasarı bulguları değerlendirilmelidir.
Yüz yaralanmaları: Ağız ve burun yaralanmalarında solunum ciddi şekilde etkilenebilir ve duyu organları zarar görebilir. Bir yüz yaralanması sonucunda burun, çene kemiği kemiklerinde yaralanma görülebilir.
Omurga (bel kemiği) yaralanmaları: En çok zarar gören bölge bel ve boyun bölgesidir ve çok ağrılıdır.Kazalarda en çok boyun etkilenir.
Kafatası ve omurga yaralanmalarının nedenleri nelerdir?
Yüksek bir yerden düşme
Baş ve gövde yaralanması
Otomobil yada motosiklet kazaları
Spor ve iş kazaları
Yıkıntı altında kalma
Kafatası ve omurga yaralanmalarında belirtiler nelerdir?
Bilinç düzeyinde değişmeler, hafıza değişiklikleri yada hafıza kaybı
Başta, boyunda ve sırtta ağrı
Elde ve parmaklarda karıncalanma yada his kaybı
Vücudun herhangi bir yerinde tam yada kısmi hareket kaybı
Baş yada bel kemiğinde şekil bozukluğu
Burun ve kulaktan beyin omurilik sıvısı ve kan gelmesi
Baş, boyun ve sırtta dış kanama
Sarsıntı
Denge kaybı
Kulak ve göz çevresinde morluk
Ancak, hastada hiçbir belirti yoksa bile,
Yüz ve köprücük kemiği yaralanmaları
Tüm düşme vakaları
Trafik kazaları
Bilinci kapalı tüm hasta / yaralılar kafa ve omurga yaralanması olarak var sayılmalıdır.

Kafatası ve omurga yaralanmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır?
Bilinç kontrolü yapılır,
Yaşam bulguları değerlendirilir,
Hemen tıbbi yardım istenir (112),
Bilinci açıksa hareket etmemesi sağlanır,
Her hangi bir tehlike söz konusu ise düz pozisyonda sürüklenir,
Baş-boyun-gövde ekseni bozulmamalıdır,
Yardım geldiğinde sedyeye baş-boyun-gövde ekseni bozulmadan alınmalıdır,
Taşınma ve sevk sırasında sarsıntıya maruz kalmaması gerekir,
Tüm yapılanlar ve hasta/yaralı hakkındaki bilgiler kaydedilmeli ve gelen ekibe bildirilmelidir,
Asla yalnız bırakılmamalıdır.

-6-
YANIK, DONMA VE SICAK ÇARPMASINDA İLKYARDIM

Yanık nedir?
Herhangi bir ısıya maruz kalma sonucu oluşan doku bozulmasıdır. Yanık, genellikle sıcak su veya buhar teması sonucu meydana geldiği gibi, sıcak katı maddelerle temas, asit/alkali gibi kimyasal maddelerle temas, elektrik akımı etkisi yada radyasyon nedeni ile de oluşabilir.
Kaç çeşit yanık vardır?
Fiziksel yanıklar:
Isı ile oluşan yanıklar
Elektrik nedeni ile oluşan yanıklar
Işın ile oluşan yanıklar
Sürtünme ile oluşan yanıklar
Donma sonucu oluşan yanıklar
Kimyasal yanıklar:
Asit alkali madde ile oluşan yanıklar

Yanığın ciddiyetini belirleyen faktörler nelerdir?
Derinlik
Yaygınlık
Bölge
Enfeksiyon riski
Yaş
Solunum yoluyla görülen zarar
Önceden var olan hastalıklar

Yanıklar nasıl derecelendirilir?
1. derece yanık: Deride kızarıklık, ağrı, yanık bölgede ödem vardır. Yaklaşık 48 saatte iyileşir.
2. derece yanık: Deride içi su dolu kabarcıklar (bül) vardır. Ağrılıdır. Derinin kendini yenilemesi ile kendi kendine iyileşir.
3. derece yanık: Derinin tüm tabakaları etkilenmiştir. Özellikle de kaslar, sinirler ve damarlar üzerinde etkisi görülür. Beyaz ve kara yaradan siyah renge kadar aşamaları vardır. Sinirler zarar gördüğü için ağrı yoktur.
Yanığın vücuttaki olumsuz etkileri nelerdir?
Yanık, derinliği, yaygınlığı ve oluştuğu bölgeye bağlı olarak organ ve sistemlerde işleyiş bozukluğuna yol açar. Ağrı ve sıvı kaybına bağlı olarak şok meydana gelir. Hasta/yaralının kendi vücudunda bulunan mikrop ve toksinlerle enfeksiyon oluşur.
Isı ile oluşan yanıklarda ilkyardım işlemleri nedir?
Kişi hala yanıyorsa paniğe engel olunur, koşması engellenir,
Hasta/yaralının üzeri battaniye yada bir örtü ile kapatılır ve yuvarlanması sağlanır,
Yaşam belirtileri değerlendirilir (ABC),
Solunum yolunun etkilenip etkilenmediği kontrol edilir,
Yanık bölge en az 20 dakika soğuk su altında tutulur (yanık yüzeyi büyükse ısı kaybı çok
olacağından önerilmez),
Ödem oluşabileceği düşünülerek yüzük, bilezik, saat gibi eşyalar çıkarılır,
Yanmış alandaki deriler kaldırılmadan giysiler çıkarılır,
Takılan yerler varsa kesilir,
Hijyen ve temizliğe dikkat edilir,
Su toplamış yerler patlatılmaz,
Yanık üzerine ilaç yada yanık merhemi gibi maddeler de sürülmemelidir,
Yanık üzeri temiz bir bezle örtülür,
Hasta/yaralı battaniye ile örtülür,
Yanık bölgeler birlikte bandaj yapılmamalıdır,
Yanık geniş ve sağlık kuruluşu uzaksa hasta / yaralının kusması yoksa bilinçliyse ağızdan sıvı (1 litre su -1 çay kaşığı karbonat -1 çay kaşığı tuz karışımı) verilerek sıvı kaybı önlenir,
Tıbbi yardım istenir (112).
Kimyasal yanıklarda ilkyardım nasıl olmalıdır?
Deriyle temas eden kimyasal maddenin en kısa sürede deriyle teması kesilmelidir,
Bölge bol tazyiksiz suyla, en az 15-20 dakika yumuşak bir şekilde yıkanmalıdır,
Giysiler çıkarılmalıdır,
Hasta/yaralı örtülmelidir,
Tıbbi yardım istenmelidir (112).
Elektrik yanıklarında ilkyardım nasıl olmalıdır?
Soğukkanlı ve sakin olunmalıdır,
Hasta/yaralıya dokunmadan önce elektrik akımı kesilmelidir, akımı kesme imkanı yoksa tahta çubuk yada ip gibi bir cisimle elektrik teması kesilmelidir,
Hasta/yaralının ABC’si değerlendirilmelidir,
Hasta/yaralıya kesinlikle su ile müdahale edilmemelidir,
Hasta/yaralı hareket ettirilmemelidir,
Hasar gören bölgenin üzeri temiz bir bezle örtülmelidir,
Tıbbi yardım istenmelidir (112).
Sıcak çarpması belirtileri nelerdir?
Yüksek derece ısı ve nem sonucu vücut ısısının ayarlanamaması sonucu ortaya bazı bozukluklar çıkar.Sıcak çarpmasının belirtileri şunlardır:
Adale krampları
Güçsüzlük, yorgunluk
Baş dönmesi
Davranış bozukluğu, sinirlilik
Solgun ve sıcak deri
Bol terleme (daha sonra azalır)
Mide krampları, kusma, bulantı
Bilinç kaybı, hayal görme
Hızlı nabız
Sıcak çarpmasında ilkyardım nasıl olmalıdır?
Hasta serin ve havadar bir yere alınır,
Giysiler çıkarılır,
Sırt üstü yatırılarak, kol ve bacaklar yükseltilir,
Bulantısı yoksa ve bilinci açıksa su ve tuz kaybını gidermek için 1 litre su -1 çay kaşığı karbonat -1 çay kaşığı tuz karışımı sıvı yada soda içirilir.
Sıcak çarpmasında risk grupları var mıdır?
Sıcak çarpması için özel bir risk grubu bulunmamakla beraber, diğer hastalık yada yaralanmalar için hassas olan kişiler, sıcaktan da diğer kişilere göre daha çok etkilenirler. Bu kişiler;
Kalp hastaları
Tansiyon hastaları
Diyabet hastaları
Kanser hastaları
Normal kilosunun çok altında ve çok üzerinde olanlar
Psikolojik yada psikiyatrik rahatsızlığı olanlar
Böbrek hastaları
65 yaş üzeri kişiler
5 yaş altı çocuklar
Hamileler
Sürekli ve bilinçsiz diyet uygulayanlar
Yeterli miktarda su içmeyenler

Sıcak yaz günlerinde sıcak çarpmasından korunmak için alınması gereken önlemler nelerdir?
Özellikle şapka, güneş gözlüğü ve şemsiye gibi güneş ışığından koruyacak aksesuarlar kullanılmalıdır,
Mevsim şartlarına uygun, terletmeyen, açık renkli ve hafif giysiler giyilmelidir,
Bol miktarda sıvı tüketilmelidir,
Vücut temiz tutulmalıdır,
Her öğünde yeteri miktarda gıda alınmalıdır,
Gereksiz ve bilinçsiz ilaç kullanılmamalıdır,
Direk güneş ışığında kalınmamalıdır,
Kapalı mekanların düzenli aralıklarla havalandırılmasına özen gösterilmelidir.
Donuk belirtileri nelerdir?
Aşırı soğuk nedeni ile soğuğa maruz kalan bölgeye yeterince kan gitmemesi ve dokularda kanın
pıhtılaşması ile dokuda hasar oluşur. Donuklar şu şekilde derecelendirilir.
Birinci derece: En hafif şeklidir. Erken müdahale edilirse hızla iyileşir.
Deride solukluk, soğukluk hissi olur,
Uyuşukluk ve halsizlik görülür,
Daha sonra kızarıklık ve iğnelenme hissi oluşur.
İkinci derece: Soğuğun sürekli olması ile belirtiler belirginleşir.
Zarar gören bölgede gerginlik hissi olur,
Ödem, şişkinlik, ağrı ve içi su dolu kabarcıklar (bül) meydana gelir,
Su toplanması iyileşirken siyah kabuklara dönüşür.
Üçüncü derece: Dokuların geriye dönülmez biçimde hasara uğramasıdır.
Canlı ve sağlıklı deriden kesin hatları ile ayrılan siyah bir bölge oluşur.
Donukta ilkyardım nasıl olmalıdır?
Hasta/yaralı ılık bir ortama alınarak soğukla teması kesilir,
Sakinleştirilir, kesin istirahata alınır ve hareket ettirilmez,
Kuru giysiler giydirilir,
Sıcak içecekler verilir,
Su toplamış bölgeler patlatılmaz, bu bölgelerin üstü örtülür,
Donuk bölge ovulmaz, kendi kendine ısınması sağlanır,
El ve ayak doğal pozisyonda tutulur,
Isınma işleminden sonra hala hissizlik varsa bezle bandaj yapılır,
El ve ayaklar yukarı kaldırılır,
Tıbbi yardım istenir (112).

(7)
KIRIK, ÇIKIK VE BURKULMALARDA İLKYARDIM

Kırık nedir?
Kırık, kemik bütünlüğünün bozulmasıdır. Kırıklar darbe sonucu yada kendiliğinden oluşabilir. Yaşlılık ile birlikte kendiliğinden kırık oluşma riski de artar.
Kaç çeşit kırık vardır?
Kapalı kırık: Kemik bütünlüğü bozulmuştur. Ancak deri sağlamdır.
Açık kırık: Deri bütünlüğü bozulmuştur. Kırık uçları dışarı çıkabilir. Beraberinde kanama ve enfeksiyon tehlikesi taşırlar.
Kırık belirtileri neler olabilir?
Hareket ile artan ağrı
Şekil bozukluğu
Hareket kaybı
Ödem ve kanama nedeniyle morarma
Ağrılı bölgelerin tespiti için elle muayene gereklidir.
Kırığın yol açabileceği olumsuz durumlar nelerdir?
Kırık yakınındaki damar, sinir, kaslarda yaralanma ve sıkışma. (Kırık bölgede nabız alınamaması, solukluk, soğukluk)
Parçalı kırıklarda kanamaya bağlı şok
Kırıklarda ilkyardım nasıl olmalıdır?
Hayatı tehdit eden yaralanmalara öncelik verilir,
Hasta/yaralı hareket ettirilmez, sıcak tutulur,
Kol etkilenmişse yüzük ve saat gibi eşyalar çıkarılır (aksi takdirde gelişebilecek öden doku hasarına yol açacaktır,)
Tespit ve sargı yapılırken parmaklar görünecek şekilde açıkta bırakılır. Böylece parmaklardaki renk, hareket ve duyarlılık kontrol edilir),
Kırık şüphesi olan bölge, ani hareketlerden kaçınılarak bir alt ve bir üst eklemleri de içine alacak şekilde tespit edilir. Tespit malzemeleri, sopa, tahta, karton gibi sert malzemelerden yapılmış olmalı ve kırık kemiğin alt ve üst eklemlerini içine alacak uzunlukta olmalıdır,
Açık kırıklarda, tespitten önce yara temiz bir bezle kapatılmalıdır,
Kırık bölgede sık aralıklarla nabız, derinin rengi ve ısısı kontrol edilir,
Kol ve bacaklar yukarıda tutulur,
Tıbbi yardım istenir (112).
Burkulma nedir?
Eklem yüzeylerinin anlık olarak ayrılmasıdır. Zorlamalar sonucu oluşur.
Burkulma belirtileri nelerdir?
Burkulan bölgede ağrı
Kızarma, şişlik
İşlev kaybı
Burkulmada ilkyardım nasıl olmalıdır?
Sıkıştırıcı bir bandajla burkulan eklem tespit edilir,
Şişliği azaltmak için bölge yukarı kaldırılır,
Hareket ettirilmez,
Tıbbi yardım istenir (112).
Çıkık nedir?
Eklem yüzeylerinin kalıcı olarak ayrılmasıdır. Kendiliğinden normal konumuna dönemez.

Çıkık belirtileri nelerdir?
Yoğun ağrı
Şişlik ve kızarıklık
İşlev kaybı
Çıkıkta ilkyardım nasıl olmalıdır?
Eklem aynen bulunduğu şekilde tespit edilir,
Kırık yerine oturtulmaya çalışılmaz,
Hasta / yaralıya ağızdan hiçbir şey verilmez,
Bölgede nabız, deri rengi ve ısısı kontrol edilir,
Tıbbi yardım istenir (112).
Kırık çıkık ve burkulmalarda tespit nasıl olmalıdır?
Tespit için ilkyardımcı elde olan malzemeleri kullanır. Bunlar üçgen sargı, rulo sargı, battaniye, hırka, eşarp, kravat, vb. tahta, karton vb. malzemeler olabilir.
Tespit sırasında dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?
Tespit yapılırken yaralı bölge sabit tutulmalıdır,
Yara varsa üzeri temiz bir bezle kapatılmalıdır,
Tespit edilecek bölge önce yumuşak malzeme ile kaplanmalıdır,
Yaralı bölge nasıl bulunduysa öyle tespit edilmelidir, düzeltilmeye çalışılmamalıdır,
Tespit kırık, çıkık. ve burkulmanın üstündeki ve altında kalan eklemleri de içerecek şekilde
yapılmalıdır.
Tespit yöntemleri nelerdir?
Kol ve köprücük kemiği kırığı tespiti:
Koltuk altına yumuşak malzeme yerleştirilir,
Kol askısı yerleştirilir,
Üçgen bandaj yaralının gövdesinin üzerinde, üçgenin tepesi dirsek tarafına, tabanı gövdeyle aynı hizada olacak şekilde yerleştirilir,
El dirsek hizasında bükülü olarak göğsün alt kısmına yerleştirilir. üçgen bandajın iki ucu
yaralının boynuna düğümlenir, tespit edilen elin parmakları görülebilir şekilde olmalıdır,
Kol askısı desteği, göğüs boşluğu ve yaralı kol üzerine yerleştirilir (geniş dış bandajda
yerleştirilebilir.), böylelikle vücuda yapışık bir şekilde yaralı kol ve omuz eklemi sabitlenmiş olur.
Pazı kemiği kırığı tespiti:
Sert tespit malzemesiyle yapılır,
Kırık kemiği tespit edecek olan malzemeler yerleştirilmeden önce, kolun altına (koltuk boşluğundan yararlanılarak) iki şerit yerleştirilir,
Malzemelerden kısa olanı koltuk altından itibaren dirseği içine alacak şekilde yerleştirilir,
Uzun olanı omuzla dirseği içine alacak şekilde yerleştirilir,
Daha önceden yerleştirilen şeritlerle bağlanarak tespit edilir. Şeritler çok kısa bağlanmamalıdır,
Dirseği tespit için kol askısı takılır,
Omur tespiti için, göğüs ve yaralı kol üzerinden geniş kumaş şerit veya üçgen bandaj uygulanır.
Dirsek kırığı tespiti:
Kol gergin vaziyette bulunduysa, hastanın vücudu boyunca gergin ve deri ile arası yumuşak
malzemeyle doldurulmuş tespit malzemeleri yardımıyla tespit edilir,
Eğer bükülmüş vaziyette bulunduysa, bir kol askısı desteği yardımıyla tespit edilir.
Kol askısıyla ön kol, bilek ve el tespiti:
Kırık dirsek ve bilek ekleminin hareketini önlemek için yaralı ön kolun altına üçgen kol askısı yerleştirilir. Hasta/yaralının boynunun arkasına üçgenin iki ucu düğümlenir,
Aşırı hareket etmesini engellemek için geniş bir bandaj yardımıyla, gövdeye bağlanır.
Dirsek kemiği ve/veya ön kol kemiği kırığında sert malzemelerle tespit:
Ön kolun altına 2 şerit yerleştirilir,
Yumuşak maddeyle desteklenmiş sert tespit malzemelerinden biri parmak diplerinden dirseğe kadar içe, diğeri elin dış yüzünden dirseğe gelecek şekilde dışa konarak tespit edilir,
Daha önceden yerleştirilen şeritlerle bağlanır, fazla sıkılmamalıdır,
Dirsek eklemini tespit için kol askısı takılır,
Bilek kemiklerinde veya el tarak kemiğinde, bölgeyi bir kol askısı ile tespit yeterlidir,
Parmak kemiği kırıkları ile çıkığı ayırt etmek zordur. Tespit için, bir tespit malzemesi ile, yaralı parmak, yanındaki sağlıklı parmakla bandaj yapılabilir.
Pelvis kemiği kırığı tespiti:
Her iki bacak arasına bir dolgu malzemesi konur,
Sekiz şeklindeki bir bandajla bilekler tespitlenir,
Doğal boşlukların altından (dizler ve bilekler) bandajları kaydırmak ve iki tanesi kalça ve dizler arasında diğer ikisi dizler ve bilekler arasında olacak şekilde düğümlenerek tespit edilir. Bütün düğümler aynı tarafta olmalıdır.
Uyluk kemiği kırığının tespiti:
Sert tespit malzemesi ve sağlam bacağı (ikinci bir tespit malzemesi gibi) kullanarak tespit etme:
Bir el ayağın üst kısmına, diğeri bileğe konularak yaralı bacak tutulur ve sağlam bacakla bir hizaya getirmek için yavaşça çekilir. Aynı zamanda hafif bir döndürmede uygulanır,
Her iki bacak arasına (dizler ve bilekler) bir dolgu malzemesi konur,
Sekiz şeklinde bir bandajla bilekler sabitlenir,
Yaralının vücudunun altından, kımıldatmaksızın doğal boşlukları kullanarak bel, diz ve bileklerin arkasına 7 kumaş şerit (veya benzeri) geçirilir,
Yumuşak malzemeyle desteklenmiş sert tespit malzemesi, koltuk altından ayağa kadar yerleştirilir ve ayaklardan yukarı doğru bağlanır,
Düğümler tespit malzemesi üzerine atılarak bandajlar bağlanır,
Bilek hizasındaki bandaj öncekinin üzerine sekiz şeklinde bağlanır,
Sert tespit malzemesi bulunmaması halinde, sağlam bacağı tek destek olarak kullanarak, geniş bandajlarla tespit edilir.

Diz kapağı kırığı tespiti:
Geniş bandajlar yardımı ile iki bacağı birleştirerek dizkapağı tespit edilir. Dizin üst ve altında kalan bandajları sıkarken dikkatli olunmalıdır,
Geniş ve sert tespit malzemesi (tabla) varsa, kalçadan ayağa kadar yaralı bacağın altına yerleştirilir ve iki tane kalça ve diz arasında, iki tanede diz ile bilek arasında olmak üzere geniş bandajlarla bağlanabilir. Bunun üzerine eklemi sabitlemek amacıyla, sekiz şeklinde bir bandaj sarılır.
Kaval kemiğinin tespiti:
Uyluk kemiği kırığı tespitindeki gibidir,
Bacaklar tutulur ve yavaşça çekilir,
Doğal boşluklar kullanılarak (dizlerin altı, bileklerin altı) yaralı bacağın altından kumaş şeritler geçirilir,
Uygun bir şekilde yumuşak dolgu malzemesiyle desteklenmiş tespit malzemelerinden biri iç tarafta kasıktan ayağa kadar, diğer tarafta kalçadan ayağa kadar yerleştirilir,
Ayaklardan başlanarak şeritler dış tespit malzemesi üzerinde düğümlenerek bağlanır. Bilek
hizasındaki bandaj ayak tabanı üzerine sekiz şeklinde düğümlenir.
Bileğin / ayağın tespiti:
Yaralının ayakkabıları çıkarılmadan bağları çözülür,
Bilek seviyesinde sarılmış sekiz şeklinde bir bandajla her iki ayak birlikte tespit edilir ve yumuşak malzemelerle iyice kaplanmış (rulo yapılmış bir battaniye) bir yüzeye dayamak suretiyle bacakları yukarıda tutmak gerekir.

-8-
BİLİNÇ BOZUKLUKLARINDA İLKYARDIM

Bilinç bozukluğu/ bilinç kaybı nedir?
Beynin normal faaliyetlerindeki bir aksama nedeni ile uyku halinden başlayarak (=bilinç bozukluğu),hiçbir uyarıya cevap vermeme haline kadar giden (=bilinç kaybı) bilincin kısmen yada tamamen kaybolması halidir.
Bayılma (Senkop): Kısa süreli, yüzeysel ve geçici bilinç kaybıdır. Beyne giden kan akışının azalması sonucu oluşur.
Koma: Yutkunma ve öksürük gibi reflekslerin ve dışarıdan gelen uyarılara karşı tepkinin azalması yada yok olması ile ortaya çıkan uzun süreli bilinç kaybıdır.
Bilinç kaybı nedenleri nelerdir?
Bayılma nedenleri:
Korku, aşırı heyecan
Sıcak, yorgunluk
Kapalı ortam, kirli hava
Aniden ayağa kalkma
Kan şekerinin düşmesi
Şiddetli enfeksiyonlar
Koma nedenleri:
Düşme veya şiddetli darbe
Özellikle kafa travmaları
Zehirlenmeler
Aşırı alkol, uyuşturucu kullanımı
Şeker hastalığı
Karaciğer hastalıkları
Havale gibi ateşli hastalıklar
Bilinç bozukluğu belirtileri nelerdir?
Bayılma ( Senkop) Belirtileri:
Baş dönmesi, baygınlık, yere düşme
Bacaklarda uyuşma
Bilinçte bulanıklık
Yüzde solgunluk
Üşüme, terleme
Hızlı ve zayıf nabız
Koma belirtileri:
Yutkunma, öksürük gibi tepkilerin kaybolması
Sesli ve ağrılı dürtülere tepki olmaması
İdrar ve gaita kaçırma
Bilinç bozukluğu durumunda ilkyardım nasıl olmalıdır?
Kişi başının döneceğini hissederse;
Sırt üstü yatırılır, ayakları 30 cm. kaldırılır,
Sıkan giysiler gevşetilir,
Kendini iyi hissedinceye kadar dinlenmesi sağlanır.
Eğer kişi bayıldıysa;
Sırt üstü yatırılarak ayakları 30 cm kaldırılır,
Solunum yolu açıklığı kontrol edilir ve açıklığın korunması sağlanır,
Sıkan giysiler gevşetilir,
Kusma varsa yan pozisyonda tutulur,
Solunum kontrol edilir,
Etraftaki meraklılar uzaklaştırılır.
Bilinç kapalı ise:
Hasta/yaralının yaşam bulguları değerlendirilir (ABC),
Hasta/yaralıya koma pozisyonu verilir ,
Yardım çağrılır (112),
Sık sık solunum ve nabız kontrol edilir,
Yardım gelinceye kadar yanında beklenir.
Koma pozisyonu (yarı yüzükoyun-yan pozisyon) nasıl verilir?
Sesli veya omuzun dan hafif sarsarak, uyarı verilerek bilinç kontrol edilir,
Sıkan giysiler gevşetilir,
Ağız içinde yabancı cisim olup olmadığı kontrol edilir,
Bak, dinle, hisset yöntemi ile solunum kontrol edilir,
Şah damarından nabız kontrol edilir ,
Hasta/yaralının döndürüleceği tarafa diz çökülür,
Hasta/yaralının karşı tarafta kalan kolu karnının üzerine konur,
Karşı taraftaki bacağı dik açı yapacak şekilde kıvrılır,
İlkyardımcıya yakın kolu baş hizasında omuzdan yukarı uzatılır,
Karşı taraf omuz ve kalçasından tutularak bir hamlede çevrilir,
Üstteki bacak kalça ve dizden bükülerek öne doğru destek yapılır,
Alttaki bacak hafif dizden bükülerek arkaya destek yapılır,
Başı uzatılan kolun üzerine yan pozisyonda hafif öne eğik konur,
Tıbbi yardım (112) gelinceye kadar bu pozisyonda tutulur,
3-5 dakika ara ile solunum ve nabız kontrol edilir.
Havale nedir?
Sinir sisteminin merkezindeki bir tahriş (irritasyon) yüzünden beyinde meydana gelen elektriksel
boşalmalar sonucu oluşur. Vücudun adale yapısında kontrol edilemeyen kasılmalar olur.
Havale nedenleri nelerdir?
Kafa travmasına bağlı beyin yaralanmaları
Beyin enfeksiyonları
Yüksek ateş
Bazı hastalıklar
Nedenlerine göre havale çeşitleri nelerdir?
Ateş nedeniyle oluşan havaleler
Sara krizi (=Epilepsi)
Ateş nedeniyle oluşan havale nedir?
Herhangi bir ateşli hastalık sonucu vücut sıcaklığının 38°C'nin üstüne çıkmasıyla oluşur. Genellikle 6 ay-6 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır.
Ateş nedeniyle oluşan havalede ilkyardım nasıl olmalıdır?
Öncelikle hasta ıslak havlu ya da çarşafa sarılır,
Ateş bu yöntemle düşmüyorsa oda sıcaklığında bir küvete sokulur,
Tıbbi yardım istenir (112).
Sara krizi (=Epilepsi) nedir?
Kronik bir hastalıktır. Doğum sırasında yada daha sonra herhangi bir nedenle beyin zedelenmesi oluşan kişilerde gelişir. Her zaman tipik sara krizi karakterinde olmasa da bazı belirtilerle tanınır. Sara krizini davet eden bazı durumlar olabilir. Örneğin uzun süreli açlık, uykusuzluk, aşırı yorgunluk, kullanılan ilaçların doktor izni dışında kesilmesi ya da değiştirilmesi, hormonal değişiklikler sara krizinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bazı durumlarda sara krizi, madde bağımlılarının geçirdiği madde yoksunluk krizi ile karıştırılabilir.
Sara krizinin belirtileri nelerdir?
Hastada sonradan oluşan ve ön haberci denilen normalde olmayan kokuları alma, adale kasılmaları gibi ön belirtiler oluşur,
Bazen hasta bağırır, şiddetli ve ani bir şekilde bilincini kaybederek yığılır,
Yoğun ve genel adale kasılmaları görülebilir, 10-20 saniye kadar nefesi kesilebilir,
Dokularda ve yüzde morarma gözlenir,
Ardından kısa ve genel adale kasılması, sesli nefes alma, aşırı tükürük salgılanması, altına kaçırma görülebilir,
Hasta dilini ısırabilir, başını yere çarpıp yaralayabilir, aşırı kontrolsüz hareketler gözlenir,
Son aşamada hasta uyanır, şaşkındır, nerede olduğundan habersiz, uykulu hali vardır.
Sara krizinde ilkyardım nasıl olmalıdır?
Olayla ilgili güvenlik önlemleri alınır (Örneğin kişi yol ortasında kriz geçiriyorsa olay yerindeki trafik akışı kesilmelidir).
Kriz, kendi sürecini tamamlamaya bırakılır,
Hasta bağlanmaya çalışılmaz,
Kilitlenmiş çene açılmaya çalışılmaz,
Genel olarak yabancı herhangi bir madde kullanılmaz, koklatılmaz yada ağızdan herhangi bir yiyecek içecek verilmez,
Kendisini yaralamamasına dikkat edilir,
Başını çarpmasını engellemek için başın altına yumuşak bir malzeme konur,
Yaralanmaya neden olabilecek gereçler etraftan kaldırılır,
Sıkan giysiler gevşetilir,
Kusmaya karşı tedbirli olunur,
Düşme sonucu yaralanma varsa gerekli işlemler yapılır,
Tıbbi yardım istenir (112).
Kan şekeri düşüklüğü nedir?
Herhangi bir nedenle vücutta glikoz eksildiği zaman ortaya çıkan belirtilerdir.
Kan şekeri düşmesinin nedenleri nelerdir?
Şeker hastalığı tedavisine bağlı
Uzun egzersizler sonrası
Uzun süre aç kalma
Barsak ameliyatı geçirenlerde yemek sonrası
Kan şekeri aniden düştüğünde hangi belirtiler görülür?
Korku
Terleme
Hızlı nabız
Titreme
Aniden acıkma
Yorgunluk
Bulantı
Kan şekeri düşüklüğü yavaş ve uzun sürede oluşursa hangi belirtiler görülür?
Baş ağrısı
Görme bozukluğu
Uyuşukluk
Zayıflık
Konuşma güçlüğü
Kafa karışıklığı
Sarsıntı ve şuur kaybı
Kan şekeri düşmesinde ilkyardım nasıl olmalıdır?
Hastanın ABC’si değerlendirilir ,
Hastanın bilinci yerinde ve kusmuyorsa ağızdan şeker, şekerli içecekler verilir, fazla şekerin bir zararı olmaz (Ayrıca belirtiler fazla şekerden meydana gelmiş ise bile fazladan şeker verilmesi, hastanın düşük kan şekeri düzeyinde kalmasından daha az zararlı olacaktır. Çünkü düşük kan şekeri, beyinde ve diğer hayati organlarda kalıcı zararlara neden olabilir.),
15-20 dakikada belirtiler geçmiyorsa sağlık kuruluşuna gitmesi için yardım çağırılır ,
Hastanın bilinci yerinde değilse koma pozisyonu verilerek tıbbi yardım çağırılır(112).
Göğüste kuvvetli ağrı nedenleri nelerdir?
Göğüste kuvvetli ağrı nedenleri arasında en sık angina pektoris ve miyokart enfarktüsü görülür. Her ikisi de kalp kasının belli bir yerine gönderilen kanın azalması sonucu oluşur.
Göğüste kuvvetli ağrı belirtileri nelerdir?
Kalp Spazmı (Angina Pektoris) belirtileri:
Sıkıntı veya nefes darlığı olur,
Ağrı hissi; genellikle göğüs ortasında başlar, kollara, boyuna, sırta ve çeneye doğru ilerler
Sıklıkla fiziksel hareket, fiziksel zorlanma, heyecan, üzüntü yada fazla yemek yeme sonucu
ortaya çıkar,
Kısa sürelidir, ağrı yaklaşık 5-10 dakika kadar sürer
Ağrı, istirahat ile durur, istirahat halindeyken görülmesi ciddi bir durumu gösterir,
Nefes alıp vermekle ağrının şekli ve şiddeti değişmez.
Kalp Krizi (Miyokart Enfaktüsü) belirtileri:
Hasta ciddi bir ölüm korkusu ve yoğun sıkıntı hisseder, terleme, mide bulantısı, kusma gibi bulgular görülür,
Ağrı; göğüs yada mide boşluğunun herhangi bir yerinde, sıklıkla kravat bölgesinde görülür,
omuzlara, boyuna, çeneye ve sol kola yayılır,
Süre ve yoğunluk olarak kalp spazmı (angina pektoris) ağrısına benzemekle birlikte daha
şiddetli ve uzun sürelidir,
En çok hazımsızlık, gaz sancısı veya kas ağrısı şeklinde belirti verir ve bu nedenle bu tür
rahatsızlıklarla karıştırılır (Bu tür gaz yada kas ağrıları, aksi ispat edilinceye kadar kalp krizi
olarak düşünülmelidir),
Nefes alıp vermekle ağrının şekli ve şiddeti değişmez.
Göğüs ağrısında ilkyardım nasıl olmalıdır?
Hastanın yaşamsal bulguları kontrol edilir (ABC),
Hasta hemen dinlenmeye alınır, sakinleştirilir,
Yan oturur pozisyon verilir,
Kullandığı ilaçları varsa almasına yardım edilir,
Yardım istenerek (112) sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır,
Yol boyunca yaşam bulguları izlenir.

(9)
ZEHİRLENMELERDE İLKYARDIM

Zehirlenme nedir?
Vücuda zehirli (toksik) bir maddenin girmesi sonucu normal fonksiyonların bozulmasıdır. Vücuda
dışarıdan giren bazı yabancı maddeler, vücudun yaşamsal fonksiyonlarına zarar verebileceğinden zehirli (toksik) olarak kabul edilirler.
Zehirlenmelerde genel belirtiler nelerdir?
Sindirim sistemi bozuklukları: Bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal
Sinir sistemi bozuklukları: Bilinç kaybı, havale, rahatsızlık hissi, hareketlerde uyumsuzluk
Solunum sistemi bozuklukları: Nefes darlığı, morarma, solunum durması
Dolaşım sistemi bozuklukları: Nabız bozukluğu, kalp durması
Zehirlenme hangi yollarla meydana gelir?
Zehirlenme yolları üç grupta toplanır.
Sindirim yoluyla: En sık rastlanan zehirlenme yoludur. Sindirim yoluyla alınan zehirler genellikle ev yada bahçede kullanılan kimyasal maddeler, ıehirli mantarlar, bozuk besinler, ilaç ve aşırı alkoldür.
Solunum yoluyla: Zehirli maddenin solunum yolu ile alınmasıyla oluşur. Genellikle
Karbonmonoksit (tüp kaçakları, şofben, bütan gaz sobaları), Lağım çukuru veya kayalarda biriken karbondioksit, havuz hijyeninde kullanılan klor, yapıştırıcılar, boyalar ev temizleyicileri gibi maddeler ile oluşur.
Cilt yoluyla: Zehirli madde vücuda direk deri aracılığı ile girer. Bu yolla olan zehirlenmeler böcek sokmaları, hayvan ısırıkları, ilaç enjeksiyonları, saç boyaları, zirai ilaçlar gibi zehirli maddelerin deriden emilmesi ile oluşur.
Sindirim yoluyla zehirlenmede ilkyardım nasıl olmalıdır?
Bilinç kontrolü yapılır,
Ağız zehirli madde ile temas etmişse su ile çalkalanır, zehirli madde ele temas etmişse el sabunlu su ile yıkanır,
Yaşam bulguları değerlendirilir,
Kusma, bulantı, ishal gibi belirtiler değerlendirilir,
Kusturulmaya çalışılmaz, özellikle yakıcı maddelerin alındığı durumlarda hasta asla kusturulmaz,
Bilinç kaybı varsa koma pozisyonu verilir,
Üstü örtülür,
Tıbbi yardım istenir (112),
Olayla ilgili bilgiler toplanarak kaydedilir ;
-Zehirli maddenin türü nedir?
-İlaç yada uyuşturucu alıyor mu?
-Hasta saat kaçta bulundu?
-Evde ne tip ilaçlar var?
Solunum yolu ile zehirlenmelerde ilkyardım nasıl olmalıdır?
Hasta temiz havaya çıkarılır yada cam ve kapı açılarak ortam havalandırılır,
Yaşamsal belirtiler değerlendirilir (ABC),
Yarı oturur pozisyonda tutulur,
Bilinç kapalı ise koma pozisyonu verilir,
Tıbbi yardım istenir (112),
İlkyardımcı müdahale sırasında kendini ve çevresini korumak için gerekli önlemleri almalıdır,
Solunumu korumak için maske veya ıslak bez kullanılır,
Elektrik düğmeleri ve diğer elektrikli aletler ve ışıklandırma cihazları kullanılmaz,
Yoğun duman varsa hastayı dışarı çıkarmak için ip kullanılmalıdır,
Derhal itfaiyeye haber verilir (110).
Cilt yolu ile zehirlenmelerde ilkyardım nasıl olmalıdır?
Yaşam bulguları değerlendirilir,
Ellerin zehirli madde ile teması önlenmelidir,
Zehir bulaşmış giysiler çıkartılır,
15-20 dakika boyunca deri bol suyla yıkanmalıdır,
Tıbbi yardım istenir (112).
Zehirlenmelerde genel ilkyardım kuralları nelerdir?
Zehirlenmeye neden olan maddeyi uzaklaştırmak (Kirli madde vücuttan ne kadar çabuk
uzaklaştırılırsa o kadar az miktarda emilir).
Hayati fonksiyonların devamının sağlanması
Sağlık kuruluşuna bildirme (112)

(10)
HAYVAN ISIRMALARINDA İLKYARDIM

Hayvan ısırmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır?
Hasta/yaralı yaşamsal bulgular yönünden değerlendirilir (ABC),
Hafif yaralanmalarda yara 5 dakika süreyle sabun ve soğuk suyla yıkanır,
Yaranın üstü temiz bir bezle kapatılır,
Ciddi yaralanma ve kanama varsa yaraya temiz bir bezle basınç uygulanarak kanama
durdurulmalıdır,
Derhal tıbbi yardım istenmeli (112),
Hasta kuduz ve/veya tetanos aşısı için uyarılmalıdır,
Arı sokmalarının belirtileri nelerdir?
Belirtiler kısa sürer. Acı, şişme, kızarıklık gibi lokal belirtiler olur. Arı birkaç yerden soktuysa, nefes borusuna yakın bir yerden soktuysa yada kişi alerjik bünyeli ise tehlikeli olabilir.

Arı sokmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır?
Yaralı bölge yıkanır,
Derinin üzerinden görülüyorsa arının iğnesi çıkarılır,
Soğuk uygulama yapılır,
Eğer ağızdan sokmuşsa ve solunumu güçleştiriyorsa buz emmesi sağlanır,
Ağız içi sokmalarında ve alerji hikayesi olanlarda tıbbi yardım istenir (112).
Akrep sokmalarının belirtileri nelerdir?
Kuvvetli bir lokal reaksiyon oluşturur.
Ağrı
Ödem
İltihaplanma, kızarma, morarma
Adale krampları, titreme ve karıncalanma
Huzursuzluk, havale gözlenebilir.
Akrep sokmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır?
Sokmanın olduğu bölge hareket ettirilmez,
Yatar pozisyonda tutulur,
Yaraya soğuk uygulama yapılır,
Kan dolaşımını engellemeyecek şekilde bandaj uygulanır,
Yara üzerine hiçbir girişim yapılmaz.
Yılan sokmalarının belirtileri nelerdir?
Lokal ve genel belirtiler verir :
Bölgede morluk, iltihaplanma (1-2 hafta sürer)
Kusma, karın arısı, ishal gibi sindirim bozuklukları
Aşırı susuzluk
Şok,kanama
Psikolojik bozukluklar
Kalpte ritim bozukluğu, baş ağrısı ve solunum düzensizliği
Yılan sokmalarında ilkyardım nasıl olmalıdır?
Hasta sakinleştirilip, dinlenmesi sağlanır,
Yara su ile yıkanır,
Yaraya yakın bölgede baskı yapabilecek eşyalar (yüzük, bilezik vb.) çıkarılır,
Yasa baş ve boyunda ise yara çevresine baskı uygulanır,
Kol ve bacaklarda ise yara üstünden dolaşımı engellemeyecek şekilde bandaj uygulanır (Turnike uygulanmaz),
Soğuk uygulama yapılır,
Yara üzerine herhangi bir girişimde bulunulmaz (yara emilmez),
Yaşamsal bulgular izlenir,
Tıbbi yardım istenir (112).
Deniz canlıları sokmasında belirtiler nelerdir?
Çok ciddi değildir. Lokal ve genel belirtiler görülür :
Kızarma
Şişme
İltihaplanma
Sıkıntı hissi
Huzursuzluk
Havale
Baş ağrısı
Deniz canlıları sokmasında ilkyardım nasıl olmalıdır?
Yaralı bölge hareket ettirilmez,
Batan diken varsa ve görünüyorsa çıkartılır,
Etkilenen bölge ovulmamalıdır.

(11)
GÖZ, KULAK VE BURUNA YABANCI CİSİM KAÇMASINDA İLKYARDIM

Göze yabancı cisim kaçmasında ilkyardım nasıl olmalıdır?
Toz gibi küçük madde ise;
Göz ışığa doğru çevrilir ve alt göz kapağı içine bakılır,
Gerekirse üst göz kapağı açık tutulur,
Nemli temiz bir bezle çıkarılmaya çalışılır,
Hastaya gözünü kırpıştırması söylenir,
Göz ovulmamalıdır,
Çıkmıyorsa sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır.
Bir cisim batması varsa ya da metal cisim kaçmışsa;
Gerekmedikçe hasta yerinden oynatılmaz,
Göze hiçbir şekilde dokunulmaz,
Tıbbi yardım istenir (112),
Hastanın göz uzmanı olan bir sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır.
Kulağa yabancı cisim kaçmasında ilkyardım nasıl olmalıdır?
Kesinlikle sivri ve delici bir cisimle müdahale edilmez,
Su değdirilmez,
Tıbbi yardım istenir (112).

Buruna yabancı cisim kaçmasında ilkyardım nasıl olmalıdır?
Burun duvarına bastırarak kuvvetli bir nefes verme ile cismin atılması sağlanır,
Çıkmazsa tıbbi yardım istenir (112).

(12)
BOĞULMALARDA İLKYARDIM

Boğulma nedir?
Boğulma, vücuttaki dokulara yeterli oksijen gitmemesi sonucu dokularda bozulma meydana gelmesidir.
Boğulma nedenleri nelerdir?
Bayılma ve bilinç kaybı sonucu dilin geriye kayması
Nefes borusuna sıvı dolması
Nefes borusuna yabancı cisim kaçması
Asılma
Akciğerlerin zedelenmesi
Gazla zehirlenme
Suda boğulma Msn Star
Msn Star Suda boğulmalarda, boğulma sırasında nefes borusu girişinin kasılmasına bağlı olarak çok az miktarda su akciğerlere girer. Suda boğulanlarda özellikle soğuk havalarda 20-30 dakika geçse bile yapay solunum ve kalp mesajına başlanmalıdır.
Suda boğulmalarda, ağızdan ağıza ya da ağızdan buruna solunumun suda yaptırılması mümkündür ve bu uygulamaya su içerisinde iken başlanmalıdır. Bu uygulama derin sularda mümkün olmayabilir, bu nedenle hasta/yaralının hızla sığ suya doğru çekilmesi gerekir.
Suya atlama sonucu, boğulma riskinin yanısıra genel vücut travması ya da omurga kırıkları da akla gelmelidir. Bu nedenle suda, başın çok fazla arkaya itilmemesi gereklidir.
Boğulmalarda genel belirtiler nelerdir?
Nefes almada güçlük
Gürültülü, hızlı ve derin solunum
Ağızda balgam toplanması ve köpüklenme
Yüzde, dudaklarda ve tırnaklarda morarma
Genel sıkıntı hali, cevaplarda isabetsizlik ve kararsızlık
Bayılma
Boğulmalarda genel ilkyardım işlemleri ne olmalıdır?
Boğulma nedeni ortadan kaldırılır,
Bilinç kontrolü yapılır,
Hastanın yaşamsal bulguları değerlendirilir (ABC),
Temel yaşam desteği sağlanır,
Derhal tıbbi yardım istenir (112),
Yaşam bulguları izlenir.

(13)
HASTA/ YARALI TAŞIMA TEKNİKLERİ

Hasta/yaralı taşınmasında genel kurallar nelerdir?
Hasta/yaralı taşınmasında ilkyardımcı kendi sağlığını riske sokmamalıdır,
Gereksiz zorlama ve yaralanmalara engel olmak için aşağıdaki kurallara uygun davranmalıdır,
Hasta/yaralıya yakın mesafede çalışılmalıdır,
Daha uzun ve kuvvetli kas grupları kullanılmalıdır,
Sırtın gerginliğini korumak için dizler ve kalçalar bükülmelidir (Omurilik yaralanmaları riskini azaltır),
Yerden destek alacak şekilde her iki ayağı da kullanarak biri diğerinden biraz öne yerleştirilmelidir,
Kalkarken, ağırlığı kalça kaslarına vererek dizler en uygun biçimde doğrultulmalıdır,
Baş her zaman düz tutulmalı, homojen ve düzgün bir şekilde hareket ettirilmelidir,
Yavaş ve düzgün adımlarla yürümek gerekir, adımlar omuzdan daha geniş olmamalıdır,
Ağırlık kaldırırken karın muntazam tutulup kalçayı kasmak gerekir,
Omuzlar, leğen kemiğinin ve omuriliğin hizasında tutulmalıdır,
Yön değiştirirken ani dönme ve bükülmelerden kaçınılmalıdır,
Hasta/yaralı mümkün olduğunca az hareket ettirilmelidir,
Hasta/yaralı baş-boyun-gövde ekseni esas alınarak en az 6 destek noktasından kavranmalıdır,
Hasta/yaralı taşımak mükemmel bir ekip çalışması gerektirir,
Tüm hareketleri yönlendirecek sorumlu bir kişi olmalı, bu kişi hareketler için gereken komutları (dikkat, kaldırıyoruz gibi) vermelidir. Bu kişi genellikle ağırlığın en fazla olduğu ve en fazla dikkat edilmesi gereken bölge olan baş ve boyun kısmını tutan kişi olmalıdır.
Acil taşıma teknikleri nelerdir?
Genel bir kural olarak, hasta/yaralının yeri değiştirilmemeli ve dokunulmamalıdır. Olağanüstü bir tehlike söz konusuysa, taşıdığı her türlü riske rağmen acil taşıma zorunludur.
En kısa sürede yaralılar güvenli bir yere taşınmalıdır.
Sürükleme yöntemleri nelerdir?
Hasta/yaralının sürüklenmesi, oldukça faydalı bir yöntemdir. Özellikle, çok kilolu ve iriyarı kişilerin taşınması gerekiyorsa; dar, basık ve geçiş güçlüğü olan bir yerden çıkarmalarda herhangi bir yaralanmaya neden olmamak için seçilebilecek bir yöntemdir. İlkyardımcının fiziksel kapasitesi göz önünde bulundurulmalıdır. Mümkünse battaniye kullanılmalıdır.
Sürükleme yöntemleri şunlardır:
Ayak bileklerinden sürükleme
Koltuk altından tutarak sürükleme
Araç içindeki yaralıyı taşıma (RENTEK manevrası) tekniği nedir?
Kaza geçirmiş yaralı bir kişiyi eğer bir tehlike söz konusu ise omuriliğine zarar vermeden çıkarmada kullanılır. Bu uygulama solunum durması; yangın tehlikesi gibi olağanüstü durumlarda uygulanacaktır.
Öncelikle;
Kaza ortamını değerlendirme, patlama, yangın tehlikesini belirleme; çevre ve kendi güvenliğini
sağlama
1. Hasta/yaralının omuzlarına hafifçe dokunarak ve “iyi misiniz ?” diye sorarak bilincini kontrol etme
2. Hasta/yaralının solunumunu gözlemleme (göğüs hareketlerinin izlenmesi) Eğer solunum yok ise
3. Hasta/yaralının ayaklarının pedala sıkışmadığından emin olma; emniyet kemerini açma
4. Hasta/yaralıya yan tarafından yaklaşma. Bir eliyle kolunu, diğer eliyle de çenesini kavrayarak
boynunu tespit etme (Hafif hareketle)
5. Baş-boyun-gövde hizasını bozmadan araçtan dışarı çekme
6. Hasta/yaralıyı yavaşça yere veya sedyeye yerleştirme
Kısa mesafede süratli taşıma teknikleri nelerdir?
1-Kucakta taşıma :
Bilinci açık olan çocuklar ve hafif yetişkinler için kullanışlı bir yöntemdir. Bir ilkyardımcı tarafından uygulanır.
Bir elle yaralı dizlerinin altından tutularak destek alınır,
Diğer elle gövdenin ağırlığı yüklenerek sırtından kavranır,
Yaralıya kollarını ilkyardımcının boynuna dolaması söylenebilir. Bu yaralının kendini güvende hissetmesini sağlar,
Ağırlık dizlere verilerek kalkılır.
2-İlkyardımcının omzundan destek alma :
Hafif yaralı ve yürüyebilecek durumdaki hasta/yaralıların taşınmasında kullanılır. Bir ilkyardımcı
tarafından uygulanır. Bu yöntem iki kişi ile de uygulanabilir.
Yaralının bir kolu ilkyardımcının boynuna dolanarak destek verilir,
İlkyardımcı boşta kalan kolu ile hasta/yaralının belini tutarak yardım eder.
3-Sırtta taşıma:
Bilinçli hastaları taşımada kullanılır. Bir ilkyardımcı tarafından uygulanır.
İlkyardımcı hasta/yaralıya sırtı dönük olarak çömelir ve bacaklarını kavrar,
Hasta/yaralının kolları ilkyardımcının göğsünde birleştirilir,
Ağırlık dizlere verilerek hasta/yaralı kaldırılır.
4-Omuzda taşıma ( İtfaiyeci yöntemi) :
Yürüyemeyen yada bilinci kapalı olan kişiler için kullanılır. Bir ilkyardımcı tarafından uygulanır.
İlkyardımcının bir kolu boşta olacağından merdiven yada bir yerden rahatlıkla destek alınabilir.
İlkyardımcı sol kolu ile omuzun dan tutarak hasta/yaralıyı oturur duruma getirir,
Çömelerek sağ kolunu hasta/yaralının bacaklarının arasından geçirir,
Hasta/yaralının vücudunu sağ omzuna alır,
Sol el ile hasta/yaralının sağ elini tutar, ağırlığı dizlerine vererek kalkar,
Hasta/yaralının önde boşta kalan bileği kavranarak hızla olay yerinden uzaklaştırılır.
5-İki ilkyardımcı ile ellerin üzerinde taşıma (Altın Beşik Yöntemi) :
Hasta/yaralının ciddi bir yaralanması yoksa ve yardım edebiliyorsa iki, üç, dört elle altın beşik yapılarak taşınır.
İki elle: İki ilkyardımcının birer eli boşta kalır, bu elleri birbirlerinin omzuna koyarlar, diğer elleri ile bileklerinden kavrayarak hasta/yaralıyı oturturlar.
Üç elle: Birinci ilkyardımcı bir eli ile ikinci ilkyardımcının omzunu kavrar, diğer eli ile ikinci
ilkyardımcının el bileğini kavrar. İkinci ilkyardımcı bir el ile birinci ilkyardımcının bileğini, diğer eli ile de kendi bileğini kavrar.
Dört elle: İlkyardımcılar bir elleri ile diğer el bileklerini, öbür elleri ile de birbirlerinin bileklerini kavrarlar.
6-Kollar ve bacaklardan tutarak taşıma:
Hasta/yaralı bir yerden kaldırılarak hemen başka bir yere aktarılacaksa kullanılır. İki ilkyardımcı
tarafından uygulanır.
İlkyardımcılardan biri sırtı hasta/yaralıya dönük olacak şekilde bacakları arasına çömelir ve elleri ile hasta/yaralının dizleri altından kavrar. İkinci ilkyardımcı hasta/yaralının baş tarafına geçerek kolları ile koltuk altlarından kavrar. Bu şekilde kaldırarak taşırlar.
7-Sandalye ile taşıma:
Hasta/yaralının bilinçli olması gereklidir. Özellikle merdiven inip çıkarken çok kullanışlı bir yöntemdir. İki ilkyardımcı tarafından uygulanır.
Bir ilkyardımcı sandalyeyi arka taraftan, oturulacak kısma yakın bir yerden, diğer ilkyardımcı sandalyenin ön bacaklarını aşağı kısmından kavrayarak taşırlar.
Sedye üzerine yerleştirme teknikleri nelerdir?
1-Kaşık tekniği:
Bu teknik hasta/yaralıya sadece bir taraftan ulaşılması durumunda üç ilkyardımcı tarafından uygulanır.
İlkyardımcılar hasta/yaralının tek bir yanında bir dizleri yerde olacak şekilde diz çökerler,
Hasta/yaralının elleri göğsünde birleştirilir,
Birinci ilkyardımcı baş ve omzundan, ikinci ilkyardımcı sırtının alt kısmı ve uyluğundan, üçüncü ilkyardımcı dizlerinin altından ve bileklerinden kavrar. Daha sonra kendi ellerini hasta/yaralının vücudun altından geçirerek kavrarlar,
Başını ve omzunu tutan birinci ilkyardımcının komutu ile tüm ilkyardımcılar aynı anda
hasta/yaralıyı kaldırarak dizlerinin üzerine koyarlar,
Sonra uyumlu bir şekilde ayağa kalkarlar,
Aynı anda tek bir hareketle hasta/yaralıyı göğüslerine doğru çevirirler ve aynı anda düzgün bir şekilde sedyeye koyarlar.


2-Köprü tekniği:
Hasta/yaralıya iki taraftan ulaşılması durumunda dört ilkyardımcı tarafından yapılır.
İlkyardımcılar bacaklarını açıp, hasta/yaralının üzerine hafifçe çömelerek yerleşirler,
Birinci ilkyardımcı başı koruyacak şekilde omuz ve ensesinden, ikinci ilkyardımcı kalçalarından,üçüncü ilkyardımcı da dizlerinin altından tutar,
Birinci ilkyardımcının komutu ile her üç ilkyardımcı hastayı kaldırırlar,
Dördüncü ilkyardımcı sedyeyi arkadaşlarının bacakları arasına iterek yerleştirir ve hasta/yaralı sedyenin üzerine konulur.
3-Karşılıklı durarak kaldırma:
Omurilik yaralanmalarında ve şüphesinde kullanılır. Üç ilkyardımcı tarafından uygulanır.
İki ilkyardımcı hasta/yaralının göğüs hizasında karşılıklı diz çökerler,
Üçüncü ilkyardımcı hasta/yaralının dizleri hizasında diz çöker,
Hasta/yaralının kolları göğsünün üzerinde birleştirerek, düz yatması sağlanır,
Baş kısımdaki ilkyardımcılar kollarını baş-boyun eksenini koruyacak şekilde hasta/yaralının sırtına yerleştirirler,
Hasta/yaralının dizleri hizasındaki üçüncü ilkyardımcı kollarını açarak hasta/yaralının bacaklarını düz olacak şekilde kavrar. Verilen komutla, tüm ilkyardımcılar hasta/yaralıyı düz olarak kaldırarak sedyeye yerleştirirler.
Sedye ile taşıma teknikleri nelerdir?
Sedye ile taşımada genel kurallar şunlardır:
Hasta/yaralı battaniye ya da çarşaf gibi bir malzeme ile sarılmalıdır,
Düşmesini önlemek için sedyeye bağlanmalıdır,
Başı gidiş yönünde olmalıdır,
Sedye daima yatay konumda olmalıdır,
Öndeki ilkyardımcı sağ, arkadaki ilkyardımcı sol ayağı ile yürümeye başlamalıdır (Sürekli
değiştirilen adımlar sedyeye sağlam taşıma sağlar),
Daima sedye hareketlerini yönlendiren bir sorumlu olmalı ve komut vermelidir,
Güçlü olan ilkyardımcı hasta /yaralının baş kısmında olmalıdır.
1-Sedyenin iki kişi tarafından taşınması:
Her iki ilkyardımcı çömelirler, sırtları düz, bacakları kıvrık olacak şekilde sedyenin iki ucundaki iç kısımlarda dururlar,
Komutla birlikte sedyeyi kaldırırlar ve yine komutla dönüşümlü adımla yürümeye başlarlar,
Önde yürüyen yoldaki olası engelleri haber vermekle sorumludur.
2-Sedyenin dört kişi tarafından taşınması:
Yaralının durumu ağır ise yada yol uzun, zor ve engelli ise sedye 4 kişi ile taşınmalıdır,
İlkyardımcıların ikisi hasta/yaralının baş, diğer ikisi ayak kısmında sırtları dik, bacakları bükülü olarak sedyenin yan kısımlarında çömelirler. Sedyenin sapından tutarlar ve yukarı komutu ile sedyeyi kaldırırlar,
Sedyenin sol tarafından tutan ilkyardımcılar sol, sağ tarafındakiler sağ adımlarıyla yürümeye başlarlar,
Dar bölgeden yürürken ilkyardımcılar sırtlarını sedyenin iç kısmına vererek yerleşirler,
Merdiven, yokuş inip çıkarken sedye mümkün olabilecek en yatay pozisyonda tutulmalıdır.
Bunun için ayak tarafındakiler sedyeyi uyluk hizasında, baş tarafındakiler omuz hizasında tutmalıdır.
3-Bir battaniye ile geçici sedye oluşturma:
Tek bir battaniye ile sedye oluşturmada ise battaniye yere serilir kenarları rulo yapılır. Yaralı üzerine yatırılarak kısa mesafede güvenle taşınabilir.
4-Bir battaniye ve iki kirişle geçici sedye oluşturma:
Yeterli uzunlukta iki kiriş ile sedye oluşturmak mümkündür.
Bir battaniye yere serilir,
Battaniyenin 1/3'üne birinci kiriş yerleştirilir ve battaniye bu kirişin üzerine katlanır,
Katlanan kısmın bittiği yere yakın bir noktaya ikinci kiriş yerleştirilir,
Battaniyede kalan kısım bu kirişin üzerini kaplayacak şekilde kirişin üzerine doğru getirilir,
Hasta/yaralı bu iki kirişin arasında oluşturulan bölgeye yatırılır.
goksu18 - avatarı
goksu18
Ziyaretçi
6 Eylül 2007       Mesaj #27
goksu18 - avatarı
Ziyaretçi
İlkyardımcı Olarak Kaza Yerine
Ulşatığınızda Neler Yapmalısınız ? *

Kazazedeler arasında isen önce kendini değerlendir.

Sakin ol. Kendi vücudunu kontrol et. Gerekiyorsa kendine ilkyardı uygula.
Ortamı değerlendir.
Devam eden riskleri ortadan kaldır.
Kendini tanıt, etraftakileri sakinleştir.
Sağlam kişileri yardım ve güvenlik için organize et.
Kazazedeleri değerlendir.
Tüm kazazedeleri hızla kontrol et Öncelikli olanları belirle
Öncelikli kazazede ile işbirliği sağla.
Kazazede ile tanış, güven ver, sakinleştir. ve rahatlat Yatmasını ya da oturmasını sağla, gereksiz hareket ettirme.
Gereken ilkyardım müdahalelerini yap.
ABC‘yi sağla Kanamayı durdur, kırık veya çıkıklı bölgeyi hareketsizleştir, sargıları yap, pozisyon ver.
Koru ve Naklet
Kazazedenin ısı kaybetmesini önle, kımıldatma, yedirme, içirme, yanında git, sağlıkçılara bilgi ver

İlkkyardımın Tanıtımı, Önemi, Eğitimi *
--------------------------------------------------------------------------------
Bir kaza ya da hayatı tehlikeye düşüren bir durumda, sağlık görevlilerinin yardımı sağlanıncaya kadar, hayatın kurtarılması ya da kazazedenin durumunun kötüleşmesini önlemek için, ilaç kullanılmadan yapılan uygulamalara ilkyardım denir.
Belirli bir eğitim almış ve insan vücuduna müdahale etme alanında yasalarla yetkilendirilmiş kişilerce yapılan, ilaçlı müdahalelere acil tedavi denir ve ilkyardım kavramı ile karıştırılmamalıdır. İlkyardım eğitimi almış olmak bir kişiyi sağlık personeli yapmaz.

İlkyardım bir kaza anında ya da hayatı tehlikeye düşüren durumlarda uygulanır. Bu durumlarda nasıl davranılması gerektiği sade vatandaşlar bir yana, ülkemizde itfaiye, sivil savunma, emniyet, eğitim, ulaşım, sanayi alanlarında profesyonel olarak çalışan insanlarca dahi yeterince bilinmemektedir. Az sayıda insanımızın katıldığı ilkyardım kursları ise nitelik olarak çoğu kez yetersiz kalmaktadır. Sürücü kursları, görsel ve yazılı basın aracılığıyla geniş kesimlere ulaşan ilkyardıma ilişkin çeşitli mesajlar ise anlamlı yararlar sağlamak bir yana pek çok traji-komik örnek olaylarla sonuçlanmaktadır.

İlkyardım bilgisi açığımızın büyüklüğüne paralel bir özelliğimiz de, ilkyardım gerektirecek olayların sıklığıdır. Yetersiz altyapı, eğitimsiz insan gücü, kurumsallaşma bozuklukları, idari ve kişisel sorumsuzluklar işyerlerinde, trafikte ve evlerde sık rastladığımız sakatlanma, yaralanma hatta ölümle sonuçlanan kazalara neden olmaktadır. Bireysel ve toplumsal zararları en aza indirmek dışında sosyal bir varlık olmanın bir gereği olarak, ilkyardım eğitimi almak ve uygulamak özel bir anlam ve önem taşımaktadır.






Doğru ilkyardım eğitimi belli özelliklere sahiptir:


Eğitim verecek kişiler ilkyardım bilgi ve becerisi dışında, eğiticilik yönünden de nitelikli olmalıdır.
Eğitilenler öncelikli olarak, ilkyardım bilgisinin gerçekten gerekli olacağı ortamlarda çalışanlardan seçilmeli, bu özelliklerinin farkında ve öğrenmeye istekli olmalıdır.
Eğitilen grupları 10-12 kişiyi geçmemeli, birbirine yakın eğitim düzeyinde olmalı, eğitim mekanı sağlıklı, yeterli olmalıdır.
Eğitimde erişkin eğitimi ilkeleri gözetilmeli, eğitilenin her aşamaya katılımı sağlanmalıdır.
Eğitim malzemeleri, manken, maketler, afişler, slayt, tepegöz, film kasetleri gibi desteklerle zenginleşen konu aktarımlarından sonra, tüm beceriler tüm eğitilenlerce doğru uygulanana dek tekrarlanmalıdır.
Eğitimden önce bir ön değerlendirme, kurs sonunda uygulamalar ve teorik test içeren bir son değerlendirme mutlaka yapılmalı, başarılı olanlar belgelendirilmelidir.
Eğitilenlerin çalışma yaşamlarına dönüşlerinden sonra eğiticileri ile bağı kopmamalı, bilgi ve becerileri belli aralarla tazelenmelidir.

İlkyardımcıdan Beklenen Özeellikler *
--------------------------------------------------------------------------------
İyi bir ilkyardımcı:

Oturduğu ve çalıştığı yerleşim biriminin coğrafi özelliklerini, ulaşım olanaklarını, sağlık kuruluşlarının yerlerini, özelliklerini, uzaklıklarını bilir.
Yaşadığı ülkenin sağlık ve idari mevzuatına yabancı değildir, toplumsal ve bireysel sağlık sorunlarına duyarlıdır. Temel sağlık ve insan vücudu bilgisine sahiptir.
Birey olarak kendisini sağlıklı, zinde tutmaya çalışır. Düzenli spor yapar, düzenli sağlık kontrolünden geçer, madde bağımlılığı gibi zararlı alışkanlıklardan uzak durur. Dengeli beslenmeye gayret eder. Kendi vücudunun kapasitesini bilir, uygulayacağı ilkyardım tekniğini gereğinde buna göre seçer.
İşyerinin fiziksel özelliklerini, özellikle acil çıkışı, yangın hortumu vb. yerleri önceden bilir. Kurumundaki idareciye, şoföre, varsa sağlıkçıya, en çabuk nasıl ulaşacağını bilir. İşyerinde ve çevrede gerekebilecek telefon numaralarını yanında taşır.
Sakin, pratik, dengeli, olgun, yardımsever, girişken bir kişi olarak tanınır.
Bir kaza anında, aldığı eğitim nedeniyle kendisi ve ortamdakilere yardımcı olabilecek bir kişi olduğunun bilinci ve güveni ile paniğe kapılmaz, düşünerek davranır.
Davranışları hızlı ancak bilinçli, sıralı ve ölçülüdür.
Bir kahraman değil ilkyardımcı olduğunu bilir, kendisini asla tehlikeye atmaz.
Bilgisinin olmadığını düşündüğü durumlarda bir şey yapmaz, yardım çağırır.
Bir sağlıkçının yardıma gelmesiyle, ona bilgi verip onun yardımcısı durumuna geçer. Bilgi ve yetki sınırlarını bilir.
Üzerinde girişimde bulunacağı kişi ya da yakınının onayını aldıktan sonra müdahalesini yapar. Gereğinde çevre dekileri de örgütleyerek çalışır.
Güvenli ve kararlı bir konuşma tarzı vardır. Kullanacağı ses tonu ve kelimeleri iyi seçer. Sürtüşmeye meydan vermez.
İlkyardım bilgisi içinde yapılması gereken ve yapılmaması gerekenler olduğunu bilir. Yararlı olmak kadar zarar vermemeye de çalışır. Duyguları ve ortam etkisiyle değil, bilgileri ile tarafsız bir değerlendirme yaparak karşısındakinin ilkyardım girişimlerine gerçekten gereksinimi olup olmadığını belirler.
Uygun ilkyardım uygulamasını doğru yere, yeterli sayı ve şiddette, yeterli süre uygular. Her uygulamadan sonra yaptığının doğru ve yeterli olduğunu kontrol eder. Eksik ya da yanlıştan dönmeyi bilir.
Edindiği bilgi ve becerilerin bir süre sonra unutulacağını, bazılarında değişiklikler olabileceğini bilir. Unutmamak için becerilerini kendisi ve yakınları üzerinde zaman zaman dener. İşyeri hekimi, sağlıkçı, ilkyardım eğiticisi ile gerektikçe ilişki kurar. Belli aralıklarla eğitimini tazelemek için isteklidir. Çevresindeki olayları yakınındaki ilkyardımcı ve sağlıkçılarla tartışır

İlkyardımın Amacı, Temel İlkyardım Uygulamaları *


--------------------------------------------------------------------------------

İlkyardım uygulamalarının öncelik sırasıyla üç temel amacı vardır;
1-) Yaşamı kurtarmak ve sürdürülmesini sağlamak
2-) Durumun kötüleşmesini önlemek,
3-) Olanaklar ölçüsünde iyileşmeyi kolaylaştırmak.
Yaşamı korumak ve sürdürülmesini sağlamak için ilkyardımcı;

İlkyardımın ABC'sini uygular
A-)Solunum yolunu açar;
B-) Solunumu sağlar,
C-) Dolaşımı sağlar


Bir insanın soluk yollarında bir tıkanma olması, kendiliğinden soluk alıp vermenin bozulması, kalbinin durup damarlarındaki kan akışının kesilmesi dakikalar içinde ölüme neden olacaktır. Bu nedenle, yaşamın devamın sağlayacak bu üç girişim ilkyardımın ilk ve en önemli maddeleridir. Bu nedenle ilkyardımın ABC ‘si olarak adlandırılıdr.
İlkyardımın ikinci ve üçüncü amacına ulaşmak üzere ilkyardımcı;
Kanamayı durdurur,
Gerekli sargıları yapar,
Kırık ve çıkıkları hareketsiz hale getirir,
Kazazedeyi durumuna uygun pozisyona getirir.
KENCISii - avatarı
KENCISii
Ziyaretçi
6 Ekim 2007       Mesaj #28
KENCISii - avatarı
Ziyaretçi
Trafik kazalarında temel ilkyardım

Bir trafik kazası ile karşı karşıya kaldığımız zaman ne yapacağız?


Trafik kazalarına kurban verdiğimiz yüzlerce kişiden pek azı olay yerinde yaşamını yitirmektedir. Yüzde 80 gibi korkunç orandaki kayıplar ise yaralının bilinçsizce araçtan çıkartılması ve karga tulumba taşınarak hastaneye götürülmesi sırasında oluşmaktadır.

Herhangi bir ilkyardım bilgisinden yoksunsanız bile, uzman ekipler gelmeden yaralıya el sürülmesini engellemeniz, emin olun onun hayatını kurtarmada çok ciddi bir rol üstlenecektir.

Dikkat: Burada verilen bilgiler çok temel ve basit işlemlerden ibarettir. Sağlıklı bir ilkyardım müdahalesinde bulunabilmek için bu eğitimi almanızı şiddetle tavsiye ediyoruz. Unutmayın! İlkyardım hayat kurtarır.

DİKKAT!
Soluk alıp veren ve nabız vuruşları hissedilen bir hastaya baygın olsa bile kesinlikle kalp-akciger canlandırması yapılmaz!

KANAMAYI DURDURUN!
Trafik kazasında kanamalı bir kazazede ile karşılaşmanız mümkündür. Kesik ve darbe sonucu oluşan yaralanmalarda yapılacak temel eylem, kanama olan bölgeye bastırmaktır.
YARDIM GELENE KADAR
Hasta baygın, ama soluk alıp verebiliyor… Veya suuru açık... Istediğiniz yardım gelene kadar hastayı nasıl bekleteceksiniz? Bunun en rahat ve güvenli şekli "Recovery Pozisyonu"dur.

ARAÇ YANGINLARI

Bir araç yangını ile karşılaşabiliriz. Yangına müdahale edebilmemiz için ön koşul aracımızda bir yangın söndürücü bulundurmaktır.

Bir trafik kazası ile karşı karşıya kaldığımız takdirde yapılacak işlemler belli kurallarla sınırlanmıştır.

a) Yardım çağırın

Genellikle, trafik kazası ile karşılasan bir kişi hemen 155 veya 156 numaralı telefonlarla polise haber verir. Oysa ilk aranması gereken yer 112 Acil Ambulans'tır. Polisin ambulansı harekete geçirmesi zaman kaybına yol açar. Bu da yaşamla ölüm arasındaki süreçte ciddi bir etkendir. 112 Acil Ambulans servisinin operasyon merkezi, zaten ihbari aldıktan sonra polisi bilgilendirecektir. Öncelikle aranması gereken yer 112'dir. İhbari yaparken olayın tam olarak aktarılmasını sağlayın (Hastanın durumu, bulunduğu yer, tam olarak adres, cinsiyet, yaş, kazanın türü v.b.)

b) Ek kazalara meydan vermeyin
Bu durumda yapılacak işlemler kazazedenin olduğu kadar sizin yaşamınızı da güvence altına alacaktır.
Trafik kazasına müdahale ederken aracınızı güvenli bir yerde durdurun ve flaşörlerinizi açın.
Üzerinizde dikkat çekici renkte (tercihen fosforlu) bir giysi olmasına dikkat edin. Aksi halde bir trafik kazasına da siz kurban olabilirsiniz. Eğer böyle bir giysi sözkonusu değilse, atletinizi çıkartıp giysinizin üzerine giyin. Ama en iyisi böyle dikat çekici yelek veya ceket benzeri bir giysiyi bagajınızda bulundurun.
Trafik uyarı işaretlerini koyun veya zaman kazanmak için birisinden bu konuda size yardım etmesini isteyin. Yine aynı dikkat çekici giysiye sahip birine, belli bir mesafede trafikteki araçları uyarmasını söyleyin.
Sedef 21 - avatarı
Sedef 21
Ziyaretçi
21 Aralık 2007       Mesaj #29
Sedef 21 - avatarı
Ziyaretçi
ORGAN KOPMASI VE İLKYARDIM

Organ kopması (amputasyon, ampute organ); vücutta çıkıntı oluşturan organların herhangi bir nedenle bulunduğu yerden ayrılmasıdır.

Çıkıntı oluşturan organlar: burun, kulaklar, çene, kollar, bacaklar, eller, ayaklar, parmaklar şeklinde sıralanabilir.

Organın yerinden ayrılması, genellikle kazalar sonucunda görülmekle beraber tedavi amaçlı da (örnek: gangren nedeniyle ayakların kesilmesi…)olabilmektedir. Kaza nedeniyle oluşan organ kopmalarının en önemli nedenleri: motorlu araç kazalarında sıkışma, iş kazaları, düşme veya kesici nitelikteki bir şeyin düşmesi ve benzeridir.

Kopan organ, 24 saat içinde(McCarthy, 1990) uygun koşullarda, uygun hastaneye nakledildiği takdirde, yerine dikildiğinde eski görevini sürdürebilir.



Uygun koşullar: 1- Hasta, 2- Kopan organ açısından ele alınmaktadır.



1- Hasta için uygun koşullar:

- Kanama hemen doğrudan basınçla durdurulmalıdır

- Hastanın soluk yolunun, solunumunun ve dolaşımının devamlılığı sağlanmalıdır

- Şoka karşı önlem alınmalıdır: ayakların yükseltilmesi gibi

- Kanama, doğrudan basınca ve kalp seviyesinden yükseğe kaldırmaya rağmen durdurulamamışsa, son seçenek olarak turnike uygulanabilir. Doğrudan turnike uygulanması, dokunun beslenmesini bozacağından istenmemektedir; beslenmesi bozulan organın yerine dikilmesinde sorunlar ortaya çıkmaktadır (McCarthy,1990; Caroline,1995).



2- Kopan organ için uygun koşullar:

- ISLATILMAMALIDIR (doğrudan su içine konulmamalıdır)

- DONDURULMAMALIDIR (doğrudan buz ile temas etmemelidir; kuru buz kullanılmamalıdır)
- Organ nemli ve soğuk tutulmalıdır. Bunun için: bulunabilen en temiz kumaş (çevrede hiçbir şey yoksa kazazedenin fanilası kullanılabilir) bulunabilen en temiz su (varsa çaydanlıktaki kaynamış ve soğumuş su, içme suyu, musluk suyu vs.) ile nemlendirilir(ıslatılıp sıkılır). Kopan organ nemlendirilmiş bu kumaş parçasına yerleştirilerek, sarılır ve bulunabilen en temiz, deliksiz bir plastik torbaya konur. Ağzı sıkıca bağlandıktan sonra içinde su ve buz parçaları olan bir başka torba yada kap içine yerleştirilir
Son düzenleyen Pasakli_Prenses; 24 Aralık 2008 23:38
Gabriella - avatarı
Gabriella
Ziyaretçi
21 Mart 2008       Mesaj #30
Gabriella - avatarı
Ziyaretçi
Yüksek voltajlı elektrik akımının yerle temas eden vücuttan geçmesi sonucu olur.

Yaralı yüksek bir yerde, direkte bulunuyorsa itfaiyenin yardımı ile kurtarılıp yere indirilmelidir

Unutulmamalıdır ki elektrik yanıkları görüldüğünden daha derindir. Kas krampları ile kırıklar sinir felci solunum merkezinin felci solunumun ve kalbin durması.

1-Kesinlikle kendinizi tehlikeye sokmayın

2-Elektrik devresinin kapatılması ve başka uzman kişiler tarafından yeniden açılmamasına yönelik önlem alınması ( İtfaiye, elektrik idaresi)

3-Hasta bazen akım kaynağına yapışabilir. Kuru tahta, sopa vb. aletler ile hastanın elektrik teli olan ilişkisi kesilmelidir. Elbisesi yanıyorsa söndürün. Hemen başka yere taşımak için zaman kaybetmeyiniz.

Yaralı şuursuzsa(-) ve soluk almıyorsa(-)

Elbiselerini gevşetin, kemerini çözün, yakasını açın. Yapay solunum yapın. Gerekiyorsa kalp masajı yapın. Şok durumunu önleyici tedbir alın. Ayaklarını yukarı kaldırın.

Yaralı şuursuzsa(-) ve soluk alıyorsa(+)
Elbiselerini gevşetin, kemerini çözün, yakasını açın. Şok durumunu önleyici tedbir alın. Ayaklarını yukarı kaldırın. Gerekiyorsa kalp masajı yapın.

Yaralı şuurlu (+) ve soluk alıyorsa(+)
En yakın hastaneye taşıyın. Sakinleştirin. Sodalı su, çay gibi içecekler alabilir. Bir çay kaşığı yemek sodası ve bir çay kaşığı tuzu 1/3 litre suda eritip kazadan sonra ilk saatlerde her saat içirin. Ambulansla hastaneye gönderin. Kesinlikle yürütmeyin.
Hafif ve kısa süren elektrik çarpması ile kas kasılmaları, uyuşukluk, karıncalanma duygusu olabilir.Uzun süren ve kuvvetli çarpmalarda şiddetli kas kasılmaları, şuur kaybı, solunum ve kalp durması olabilir

Benzer Konular

5 Eylül 2012 / arwen Tıp Bilimleri
19 Temmuz 2006 / GusinapsE Tıp Bilimleri
15 Temmuz 2006 / Mystic@L Taslak Konular