Arama

Hava Kirliliği

Güncelleme: 27 Eylül 2018 Gösterim: 33.450 Cevap: 10
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
20 Kasım 2007       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

Hava kirlenmesi

Ad:  3.jpg
Gösterim: 20368
Boyut:  25.0 KB

Hava kirlenmesi kirlenebilen diğer ortamlar gibi (biyolojik ortam, toprak, su) zehirli ve artık maddelerin atmosfere yayılması sonunda oluşur.
Sponsorlu Bağlantılar

Bunlara gürültü, koku, göz kamaştırıcı ışıklar gibi çevre sağlığını olumsuz yönde etkileyen kimi zararlı etkenleri de eklemek gerekir. Gerçekte atmosfer söz konusu olduğunda kirleticilerle zararlı etkenler arasında sistemli bir ayırıma gitmek yerinde bir tutum değildir. Örneğin egzos gazı ve gürültüden ileri gelen kirlenmeler, kent içi ve hava trafiğine sıkı sıkıya bağlıdır. Volkan çıkartıları, doğal radyoaktiflik, çöl tozları gibi doğal olaylar bir yana bırakıldığında öteki kirlenmeler (fabrika ve konut bacalarından yayılan gazlar, zirai ilaçlamalar, sanayi kuruluşları, nükleer deneme ve santrallar) özellikle insandan kaynaklanır. Zararlı etkenler göz önüne alınmazsa kirletici ürünler, katı, sıvı ve gaz olmak üzere üç durumda bulunur Hava kirliliğine yol açan kirleticiler, ayrıca kimyasal yapılarına göre (kükürt bileşikleri, karbonlu ürünler, azotlu maddeler, ozon) sınıflandırılır. Radyoaktifliğe biraz aşağıda değinilecektir.

Kirletici maddelerin bulunması ve zararlılık derecesi, kirletme kaynaklarının konumuna, bu kaynakların türüne, kirleticilerin yayınma güçlerinin süreklilik derecesine, hatta atmosferin yapısına ve hareketine (rüzgâr, atmosferin düşey yapısı, çökme) büyük ölçüde bağlıdır.
Hava kirlenmesi, ortamı değiştirir. Kentsel ve sanayisel kirlenmeler, atmosferin donuklaşması (parçacıkla [toz] kirlenme) ve gaz oranlarının değişimine bağlı olarak (su buharı, C02) enerji bilançolarını da etkiler. Bunlar ayrıca sıcaklık (kentlerin üstündeki ısı adacıkları), rüzgârlar (kent meltemleri) ve yağışlar üzerinde de etkilidir. Sanayisel ve kentsel bir bölge ölçeğinde yerel değişiklikler, yerküre yüzeyinde kirletici kaynakların önemine ve sayılarının artmasına bağlı olarak genel bir hava kirlenmesine yol açarlar. Tam bir genel hava kirlenmesinden söz edebilmek için kırsal etkinliklerin (ormandan tarla açma, toprağı sürme, rüzgâr etkisiyle taşınma) yanı sıra volkan püskürmeleri gibi doğal süreçleri de saymak gerekir. Kirlenme yüzünden havanın tümüyle dönüşümüne yol açan olasılıklar arasında, insanoğlunun havadaki su buharı ile karbondioksit (C02) oranını değiştirmesi ve böylece iklimlerin gelişimini saptırması da sayılabilir. Tartışmalı nükleer sorunlar ile sesüstü uçuşlar bu olasılıkların dışında tutulmuştur.

insanın neden olduğu kirlenme, çeşitli zararlara yol açar (özellikle kentlerde oturanlarda solunum yolları-akciğer kanserlerinin, kimi alerjik hastalıkların, yorgunluk hallerinin çok sık görülmesi); bu zararlara karşı çevreyle ilgili olarak belli bir savaşım yürütülür. Bu savaşım, bilimsel araştırmaların yanı sıra kirletme kaynaklarının gözlenmesini ve teknik gelişmeleri (kömür santrallarında toz tutucuların kullanımı, çimento fabrikalarında teknik iyileştirme, petrol arıtım tekniklerinin yetkinleştirilmesi, patlamalı motorların ayarlanması, konutların ısıtılmasının düzenlenmesi, sanayi dumanlarının işlenmesi) kapsar. Bu çarelere daha çok psikolojik nitelikteki önlemleri (eğitim, kirleticilere karşı yasaklayıcı önlemler) de eklemek gerekir.

Taşıtların neden olduğu kirlenme


Taşıtlardan ileri gelen kirlenmeye egzos gazlarında bulunan kirletici maddeler yol açar. Bu maddeler azot ve karbon oksitler ile tam yanmamış hidrokarbonlar (en önemlisi, motorların çalışma çevriminde patlama evresinde oluşan hidrokarbonların [aldehitler, peroksitler] oksijenli türevlerinden çıkan benzendir) ve atmosfere çok ince parçacıklar biçiminde dağılan benzine vuruntu önleyici olarak katılan katkı maddelerindeki kurşundur.

Azot monoksit (NO) ile azot dioksit (NOJ çözünürlüklerinin çok düşük olması yüzünden akciğer aJveolleri üzerine çöker ve burada akciğer amfizemine yol açar, ayrıca kollagen ile elastinin yapısında kimyasal değişmelere neden olur. Bu dönüşümler, gazlarla uzun süre ve sık sık karşı karşıya kalındığında (6 gün boyunca günde 24 saat yaklaşık 500 pg/m3’lük bir oranda) giderek tersinmez bir nitelik kazanır. Azot oksitlerin bitkiler üzerindeki etkisi, ancak çok yüksek derişimlerde ve uzun bir sürede ortaya çıkar (çok kirli bölgelerde bile ender rastlanan doygunluk); bunlar atmosferin alt katmanlarında, morötesi ışımalar ve tam yanmamış hidrokarbonlar eşliğinde peroksiasetil nitrat (RAN), peroksipropiyonil nitrat (RRN) ve peroksibutiril nitrat (RBN) gibi ışılkimyasal kimi bileşiklere yol açar. Bu bileşikler, bitkiler için azot oksitlere göre 1 000 kez daha zehirlidir. Güneş ışıması, taşıt trafiğinin iyice yoğunlaşması sonucu özellikle Kaliforniya'da büyük kentlerde yaygın biçimde görülen bu tür kirlenmelere, Avrupa ülkelerinde henüz rastlanmamaktadır.

Karbonmonoksit yüksek oranda bulunduğunda boğulma olaylarına; kurşun böbrek, kan ve beyin lezyonlarına yol açar. Bu kirleticilerin atmosferde birikmelerini önlemeye yönelik güncel araştırmalar, kurşunsuz ve benzen oranı düşük benzinle çalışan motorların geliştirilmesi, egzos ya da yükseltgeme gazının tamamen yakılmasıyla ilgili konuları kapsamaktadır.

Diesel motorlarında setan indisi 50 olan az uçucu bir yakıt kullanılır; bu yakıtın kusurlu yakılması nedeniyle havaya çeşitli hidrokarbonlar içeren duman ve buharlar yayılır. Bunların en önemlileri kimi aromatikler ile formaldehit gibi kanserleştirici ve tahriş edici etkisi olan bileşiklerdir. Bu bakımdan duman filtreleri, kurşunsuz etkili yükseltgeme katalizörleri, duman azaltan katkı maddeleri (baryum türevleri), duman ve azot oksitlerin oranlarını düşüren dağıtıcılarla (% 4-5 oranında su) ilgili araştırmalar sürdürülmektedir.
kaynak: Ana Britannica

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 13 Haziran 2017 21:20
The Unique - avatarı
The Unique
Kayıtlı Üye
19 Kasım 2008       Mesaj #2
The Unique - avatarı
Kayıtlı Üye
Ad:  8.jpg
Gösterim: 1439
Boyut:  19.1 KB

HAVA KİRLİLİĞİ


Hava kirliliği; canlıların sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve/veya maddi zararlar meydana getiren havadaki yabancı maddelerin, normalin üzerindeki miktar ve yoğunluğa ulaşmasıdır.
Sponsorlu Bağlantılar

Bir başka deyişle hava kirliliği; havada katı, sıvı ve gaz şeklindeki yabancı maddelerin insan sağlığına, canlı hayatına ve ekolojik dengeye zarar verecek miktar, yoğunluk ve sürede atmosferde bulunmasıdır. İnsanların çeşitli faaliyetleri sonucu meydana gelen üretim ve tüketim aktiviteleri sırasında ortaya çıkan atıklarla hava tabakası kirlenerek, yeryüzündeki canlı hayatı olumsuz yönde etkilenmektedir.

Hava kirliliğini kaynaklarına göre 3'e ayırabiliriz;

Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliği:


Ülkemizde özellikle ısınma amaçlı, düşük kalorili ve kükürt oranı yüksek kömürlerin yaygın olarak kullanılması ve yanlış yakma tekniklerinin uygulanmasi hava kirliliğine yol açmaktadır.

Motorlu Taşıtlardan Kaynaklanan Hava Kirliliği:


Nüfus artışı ve gelir düzeyinin yükselmesine paralel olarak, sayısı hızla artan motorlu taşıtlardan çıkan egzoz gazları, hava kirliliğinde önemli bir faktör oluşturmaktadır.

Sanayiden Kaynaklanan Hava Kirliliği:


Sanayi tesislerinin kuruluşunda yanlış yer seçimi, çevre korunması açısından gerekli tedbirlerin alınmaması (baca filtresi, arıtma tesisi olmaması vb.), uygun teknolojilerin kullanılmaması, enerji üreten yakma ünitelerinde vasıfsız ve yüksek kükürtlü yakıtların kullanılması, hava kirliliğine sebep olan etkenlerin başında gelmektedir.

Hava Kirliliğinin Etkileri


Kirli hava, insanlarda solunum yolu hastalıklarının artmasına sebep olmaktadır. Örneğin; kurşunun kan hücrelerinin gelişmesini ve olgunlaşmasını engellediği, kanda ve idrarda birikerek sağlığı olumsuz yönde etkilediği, karbonmonoksit (CO)'in ise, kandaki hemoglobin ile birleşerek oksijen taşınmasını aksattığı bilinmektedir. Bununla birlikte kükürtdioksit (SO2)'in, üst solunum yollarında keskin, boğucu ve tahriş edici etkileri vardır. Özellikle duman akciğerden alveollere kadar girerek olumsuz etki yapmaktadır. Ayrıca kükürtdioksit ve ozon bitkiler için zararlı olup; özellikle ozon, ürün kayıplarına sebep olmakta ve ormanlara zarar vermektedir.
Ad:  11.jpg
Gösterim: 1487
Boyut:  20.0 KB

Sanayi, endüstri ve ısınmada kullanılan fosil yakıtlar ile ormanların tahribi ve arazi değişmesi sonucu, atmosferdeki karbondioksit miktarının %5 oranında arttığı tespit edilmiştir. Bunun ise küresel ısınmaya yol açabileceği öngörülmektedir.

Hava Kirliliğini Önlemek İçin Alınabilecek Tedbirler:


  • Sanayi tesislerinin bacalarına filtre takılması sağlanmalı,
  • Evleri ısıtmak için yüksek kalorili kömürler kullanılmalı, her yıl bacalar ve soba boruları temizlenmeli,
  • Pencere, kapı ve çatıların izolasyonuna önem verilmeli,
  • Kullanılan sobaların TSE belgeli olmasına dikkat edilmeli,
  • Doğalgaz kullanımı yaygınlaştırılarak, özendirilmeli,
  • Kalorisi düşük olan ve havayı daha çok kirleten kaçak kömür kullanımı engellenmeli,
  • Kalorifer ve doğalgaz kazanlarının periyodik olarak bakımı yapılmalı,
  • Kalorifercilerin ateşçi kurslarına katılımı sağlanmalı,
  • Yeni yerleşim yerlerinde merkezi ısıtma sistemleri kullanılmalı,
  • Yeşil alanlar arttırılmalı, imar planlarındaki hava kirliliğini azaltıcı tedbirler uygulamaya konulmalı,
  • Toplu taşım araçları yaygınlaştırılmalı,
Bütün bu etkenlerin yanında; atıkların uygun olmayan tesislerde yakılarak bertaraf edilmesinin önlenmesi, sanayi tesisi yer seçiminin yerleşim alanları dışında ve hakim rüzgarlar dikkate alınarak yapılması, imar planlarında bu alanların çevresinde yapılaşmaların önlenmesi ve araçların egzoz emisyon ölçümlerinin periyodik olarak yapılması sağlanmalı, bununla birlikte; alternatif enerji kullanan motorlu taşıtlar geliştirilmeli ve özendirilmelidir. (LPG vb.)
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 13 Haziran 2017 21:22
Bir bildiğim varsa hiç bir şey bilmediğimdir. (:
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
10 Ekim 2009       Mesaj #3
Misafir - avatarı
Ziyaretçi

HAVA KİRLİLİĞİ

Ad:  9.jpg
Gösterim: 1504
Boyut:  15.2 KB

Günümüzde, her geçen gün artan çevre sorunlarının başında gelen hava kirliliği, geleceğin dünyasını ciddi bir şekilde tehdit etmekte, ekolojik tehlikelerle karşı karşıya bırakmaktadır. Dünya nüfusunun hızla artmasına paralel olarak, artan enerji kullanımı, endüstrinin gelişimi ve şehirleşmeyle ortaya çıkan hava kirliliği insan sağlığı ve diğer canlılar üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır.
Hava kirlenmesi, insan ve diğer canlılara zarar verecek miktar ve süredeki kirleticilerin, atmosfere karışması olarak tanımlanabilir. Kirleticiler doğal veya insan aktiviteleri sonucu atmosfere karışabilirler.

HAVA VE KİRLETİCİLER


Saf hava, başta azot ve oksijen olmak üzere argon, karbondioksit, su buharı, neon, helyum, metan, kripton, hidrojen, azot monoksit, karbon monoksit, ksenon, ozon, amonyak ve azot dioksit gazlarının karışımından meydana gelmiştir.
Atmosferin %78'ini oluşturan azot orman yangınları, şimşek gibi doğal atmosfer olayları ve yanma sonucunda meydana gelir. Atmosferin hacim olarak %21'ini ve ağırlık olarak %23'ünü oluşturan oksijen ise oldukça reaktif bir gazdır. Diğer gazlar ise atmosfer hacminin %1'ini oluştururlar.

Atmosferi oluşturan bu gazların, en kararsız olanları su buharı ve karbondioksittir. Atmosferdeki su buharı miktarı, denizler, göller, nehirler ve bitkilerden buharlaşma ile artar ve bulutlardan sis, çiğ, yağmur oluşumu ile de azalır. Su buharının bu değişkenliği, uzun sürede, bu olaylarla birbirini öyle dengeler ki, su buharının atmosferdeki miktarı değişmez. Karbondioksit ise normalde çok küçük yer teşkil eden bir bileşendir. İnsan ve hayvanların teneffüsü ve bitkilerin fotosentez olayı ile atmosferdeki miktarı dengede tutulur.

Doğal olarak saf atmosfer az veya çok miktarda, büyük bölümü suni olan yabancı maddelerin üretimi ile kirletilir. Bunların başında petrol ürünleri ve endüstriyel kirleticiler gelmektedir. Özellikle son yıllarda, endüstriyel aktivitenin, şehirleşmenin ve nüfusun artması ile kirletici maddelerin kullanımı ve miktarıda hızla artmaktadır.

Atmosfere dağılarak, onu kirleten kirleticiler katı, sıvı ve gaz halindedirler. Çeşitli kaynaklardan meydana gelen kirlilik maddeleri toz, is, sis, buhar, kül, duman vb. olarak havaya geçerler. Atmosferdeki bu kirleticiler, kirletici kaynaklarından atmosfere doğrudan verilen kirleticiler ve bu kirleticilerle, atmosferik özellikler arasındaki kimyasal olaylar sonucu oluşan kirleticiler olmak üzere iki şekilde bulunurlar. Atmosfere kirletici kaynaklarından yayılan kirleticiler, kükürtdioksit, azot oksitler, karbon monoksit, hidrokarbonlar asılı vaziyette bulunan katı partüküllerdir. Bu kirleticilerle, atmosferik özelliklerin oluşturduğu kimyasal reaksiyonların en önemlileri ise fotokimyasal olaylardır ki, bunlardan özellikle floroklorokarbonlar, güneşten gelen zararlı UV (ultraviole) ışınlarına karşı yeryüzüne koruyan ozon tabakasında büyük tahribata yol açmaktadır.
Doğal veya insan yapısı sonucu atmosfere karışan kirleticiler, her iki halde de atmosfere yayıldıkları anda hızla kimyasal reaksiyonlar oluştururlar ve hava akımları ile karışır, dağılır, yayılır ve taşınırlar. Böylece kirleticiler, kaynaktan çıkıp, alıcılara ulaştığında karakterleri değişebilir.

Genel olarak kirlilik, havadaki katı parçacıklar ve kükürtdioksit miktarına göre belirlenir. Oysa atmosferde oluşan kimyasal olaylarda, organik maddeler büyük rol oynar. Çünkü organik maddeler, atmosferde ister reaksiyona girsinler, ister girmesinler kimyasal reaksiyonların çekirdeğini oluştururlar. Hava kirliliği denildiğinde, kirleticiler ve bunların bulunduğu atmosfer ortamı aynı derecede rol oynar. Herhangi bir yerde hava kirliliği çalışması yapıldığında, ilk olarak o bölgenin meteorolojik koşulları ve havanın kimyasal yapısı incelenmelidir.

HAVA KİRLİLİĞİ KAYNAK VE NEDENLERİ


Bugün çok önemli bir çevre problemi olan ve özellikle insan sağlığını etkileyen hava kirliliği ilk olarak, atmosfer bileşiklerinin değişmesiyle başlamaktadır. Atmosfer, genellikle içerisine karışan toksinli maddeleri eriterek etkisiz hale getirmesine rağmen meteorolojik ve topoğrafik şartlara bağlı olarak devamlı bir şekilde kirlenmektedir. Çeşitli amaçlarla yakılan ateşler, fabrika ve ev bacalarının dumanları, araçların egzost gazları havaya zehirli gazlardan olan karbon monoksit, kükürt dioksit ve nitrik asit gibi gazların bol miktarda karışmasına neden olur.

Hava kirliliğine neden olan kirleticilerin, kaynaklarına göre hava kirliliği, tabii kaynaklardan meydana gelen kirlilik ve insan faaliyetleri sonucu suni kaynaklardan meydana gelen kirlilik olmak üzere iki sınıfa ayrılır. Tabii kirliliği oluşturan, doğada bulunan kirletici kaynaklarından: tozlar, meteorlardan, yer yüzeyindeki büyük çöl alanlarından ve kumluk alanlardan rüzgarlarla atmosfere taşınırlar; orman yangınlari ile atmosfere önemli miktarlarda duman ve zehirli gazlar karışır; foto kimyasal olaylarla azot dioksit; yanardağlardaki volkanik faaliyetler sonucunda kükürt dioksit, hidrojen klorur, hidrojen flörür; deniz çalkalanmasından sodyum klorür sayılabilir.

Hava kirliliğinde, tabii kirlilik kaynaklarından çok suni kaynaklardan meydan gelen kirlilik önemlidir. Çünkü günümüzde insanları en çok ilgilendiren, özellikle büyük yerleşim merkezleri ve sanayi alanlarındaki hava kirliliğidir. Bu kirlilikte daha çok insan faaliyetleri sonucu meydana gelir.
İnsan yapımı kirlilik kaynaklarını ise kabaca :
  • Ulaşım
  • Katı yakıtlar
  • Elektrik santralleri
  • Endüstri ve ısınma için kullanılan yakıtlar
  • Endüstriyel işlemler olarak sıralanabilir.
İnsan tarafından oluşturulan kaynaklardan oluşan bu kirlilik, bulunan bölgenin endüstriyel gelişimi, nüfusu, şehirleşme durumu gibi faktörlere bağlı olarak değişim gösterir.
Ad:  10.jpg
Gösterim: 1582
Boyut:  26.7 KB

HAVA KİRLİLİĞİNİN ZARARLI ETKİLERİ


Hava kirliliğinin, başta insan sağlığı olmak üzere görüş mesafesi, materyaller, bitkiler ve hayvan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri vardır.
Katı yakıtlar ve akaryakıt gibi karbonlu maddelerin tam yanmamasından meydana gelen katı ve sıvı parçacıkların bir gaz karışımı olan duman, hava kirliliğinin bir çeşididir ve görüş uzaklığını azaltıcı bir etkiye sahiptir. Hava kirliliğinin, sanatsal ve mimari yapılar üzerinde tahrip edici ve bozucu etkisi vardır. Bitkiler üzerinde ise öldürücü ve büyümelerini engelleyici olabilmektedir. Bu nedenle hava kirliliği hem canlıların sağlığı açısından, hem de ekonomik yönden zarar vericidir.
Hava kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki etkileri, atmosferde yüksek miktardaki zararlı maddelerin solunması sonucu ortaya çıkar. İnsanların sağlıklı ve rahat yaşayabilmesi için teneffüs edilen havanın mutlaka temiz olması gerekir. Havanın doğal yapısını bozan ve kirleten maddelerin başka bir deyişle kirli havanın solunması, özellikle akciğer dokularını tahrip edici ve öldürücü olabilmektedir. Solunum yolu ile alınan hava içerisindeki parçacıklar ve duman, teneffüs esnasında yutulur ve akciğerlere kadar ulaşır. Solunum sisteminin derinliklerinde depolanan bu parçacıklar, akciğer kanserlerine kadar varan hasarlar yapabilmektedir. Diğer taraftan kömür ve diğer yakıtların yanmasından oluşan duman ve isin astım, çeşitli burun ve boğaz hastalıkları hatta mide hastalıkları gibi özellikle solunum yolları ile ilgili hastalıklara belirli ölçüde sebep olabileceği öne sürülmektedir. Şiddetli hava kirliliğine maruz kalınması durumunda, bunun insan sağlığına olan etkisi ile hava kirliliğinin düşük miktarlarına, uzun zaman maruz kalmanın etkileri farklı olmaktadır.

ÖNLEMLER


Özellikle sanayi merkezleri ve büyük yerleşim alanları üzerinde daha çok hissedilen hava kirliliğinin azaltılması amacıyla birtakım önlemlerin alınması gerekir. Bunlardan bazılarını aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
  • Sanayi ve iş merkezlerinin mümkün olduğu kadar yerleşim merkezleri dışına alınması
  • Kişisel vasıta kullanımı yerine toplu taşımacılığın yaygınlaştırılması ve elektrikli taşıma araçlarının geliştirilmesi ve kullanımının artırılması
  • Konutlarda yakıt yakma tekniklerinin geliştirilmesi ve özellikle sanayi alanlarındaki bacalara, hava filtrelerinin takılması ayrıca yakıt olarak doğal gaz kullanımının yaygınlaştırılması
  • Şehir merkezlerindeki yoğun trafiğin çevre yollara aktarılması
  • Ağaçlandırma çalışmalarının artırılması, özellikle hava kirliliğinin yoğun olduğu yerlerde* yeşil alanların artırılması
  • Şehir yerleşim planlarında meteorolojik faktörlerin özellikle rüzgar durumunun göz önünde bulundurulması
  • Halkın, hava kirliliği konusunda bilinçlendirilmesi için ilköğretimden başlamak üzere tüm okullarda ve sivil toplum örgütlerince bu amaca yönelik eğitim programlarının hazırlanması.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 13 Haziran 2017 21:21
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
6 Eylül 2013       Mesaj #4
Avatarı yok
Yasaklı

Hava Kirliliğini Azaltan Kaldırım Taşları


Journal of Hazardous Materials adlı bilimsel yayında yer alan bir açıklamaya göre Hollanda'da test edilen yeni bir kaldırım taşı hava kirliliğini neredeyse yarı yarıya azaltıyor.

Hengelo şehrindeki bir mahallede 150 metrelik bir yolda tüm yıl boyunca kullanılan bu taşlar titanyum oksit (TiO2) ile kaplanıyor ve havadaki NO ve NO2 'den kaynaklanan kirliliğin ortalama %19 'unu yok ediyor. Bu oran ideal hava koşullarında, düşük nem ve yüksek radyasyon seviyelerinde %45 'lere kadar çıkabiliyor.Fotokatalitik özellik gösteren bu kaldırım taşları betondan yapılan normal taşlardan tabi ki daha pahalı fakat kullanımı arttığında özellikle şehirlerin yoğun alanlarındaki hava kirliliğini oldukça azaltacağı öngörülüyor.

Kaynak: ScienceDirect / Journal of Hazardous Materials (15 Haziran 2013)
Son düzenleyen Safi; 16 Aralık 2016 23:29
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
26 Mart 2017       Mesaj #5
Avatarı yok
Yasaklı

Hava Kirliliğinin Azalması için 'TreeWifi' Projesi!


Hollandalı bir girişimci hava kirliliğini azaltmak için çaba sarf eden Amsterdam sakinlerini ödüllendirmek istiyor; ve bunu kuş evleri ile gerçekleştiriyor. Aslında, bunlar gerçek kuş evleri değil. Joris Lam tarafından tasarlanan TreeWifi isimli bu projede söz konusu kuş evleri tüylü canlılar için yaşam alanı sağlamak yerine, azotoksit sensörleri ve Wi-Fi yönlendiriciler içermektedir.

Şehrin etrafındaki ağaçlara monte edilen bu cihazlardaki LED ışıkları o çevrede bulunan hava kirliliği seviyesini gösteriyor. Kirlilik seviyesi belirli bir eşiğin altındaysa, cihazın çatı kısmında, çevredekilere ücretsiz Wi-Fi sağlandığını belirten bir yeşil ışık yanıyor.

Şirketin web sitesine göre amaç; şehir sakinlerinin araba kullanmak yerine bisiklete binmelerinin veya toplu taşımayı tercih etmelerinin ödüllendirilmesi. Şirket, Amsterdam’daki her caddeye bu kuş evlerinden yerleştirerek şehir sakinlerinin ortak çevreci yaklaşımlarına somut geri bildirim almalarına yardımcı olmayı ve hatta onları arabasız günler geçirmeye teşvik etmeyi umuyor. Şirketin söylemine göre, bu cihaz sayesinde araştırmacılara, elde edilecek hiper yerel ölçekteki kirlilik verilerinin temin edilebilecek olması da bu projenin diğer bir faydası.

TreeWifi projesi bu yılın başlarında, Awesome Foundation Amsterdam tarafından düzenlenen yarışmada birincilik ödülü aldı ve şu anda Lam ve ekibi bu projeyi şehir etrafındaki mahallelere getirmek için kitle fonlaması (aralarında topladıkları para ile mali kaynak sağlama) yapıyor.

Kaynak: Popular Scıence
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
14 Mayıs 2017       Mesaj #6
Avatarı yok
Yasaklı

Hava Kirliliği Güvercinler Aracılığıyla Ölçülecek!


Ad:  guvercin1.jpg
Gösterim: 1386
Boyut:  39.0 KB
İngiltereli girişimciler güvercinlerin sırtlarına taktıkları minik bir çanta yardımıyla hava kirliliğini ölçmek için bir proje başlattı. Söz konusu çanta hava kirliliğine duyarlı sensörlere sahip bir elektronik devre içeriyor. Kirliliğin yoğun olduğu zamanlarda uçurulan güvercinler nitrojen dioksit, ozon vs gibi gazlar ile zehirli kimyasal maddelerin oranını ölçüyorlar.

Henüz deneme aşamasında olan projenin dünya genelinde şehir bazında hava durumuna benzer şekilde günlük hava kirliliği tahmininde kullanılması amaçlanıyor. Bu bağlamda mobil cihazlara indirilecek bir uygulama ile hava kirliliği tahmini öğrenilebilecek.

Kaynak: Bilimgenç / TÜBİTAK
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
24 Haziran 2017       Mesaj #7
Avatarı yok
Yasaklı

Hava Kirliliğine Karşı Sis Topları Projesi!


CO2 salımı kaynaklı hava kirliliğini önlemek amacıyla araştırmacılar sis topları geliştirdi. Kaynağını tozları rüzgarla uzaklaştıran makinelerin oluşturduğu ilgili sis toplarının çalışma mekanizması sıvının sprey haline dönüştürülüp havaya sıkılmasına dayanıyor. Bu bağlamda zararlı toz partikülleriyle temasa giren sıvı molekül su damlasına dönüşerek yere düşüyor. Hava kirliliği bazında çok ince detaylara inilmesi mümkün olmasa da geliştirilen cihaz ile 10 mikron ölçeğinde parçacıklar üretilebiliyor. Geliştirilen sis topları oldukça hareketli olup en detaylı alanlara kadar taşınabilme, büyük su birikintilerini toplayabilme ve çok geniş bir alan boyunca sprey püskürtebilme özelliğine sahip.

Kaynak: ScienceAlert (24 Haziran 2017)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
11 Şubat 2018       Mesaj #8
Avatarı yok
Yasaklı

Hava Kirliliği!


Kentleşme ve sanayileşme sonucu dünyanın karşı karşıya olduğu en önemli çevre sorunu hava kirliliğidir. Özellikle büyük kentlerde taşıtların egzozlarından atmosfere salınan gazlar hava kirliliğine neden olmaktadır. Egzoz gazlarında bulunan azot oksitler, uçucu organik bileşikler ve katı parçacıklar en önemli hava kirleticilerdir. Bu kirleticiler fosil yakıt kullanımı sonucunda açığa çıkmaktadır.
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
6 Temmuz 2018       Mesaj #9
Avatarı yok
Yasaklı

Hava Kirliliği ile Diyabet Arasındaki Bağlantı!


Güvenli varsayılan seviyelerde bile hava kirliliğinin diyabet riskini artırdığı belirlendi. Bilim adamlarının yaptığı bir araştırma hava kirliliğini azaltarak dünya çapında diyabet hastalarının sayısını düşürme olasılığını gündeme getirdi.

Araştırma doğrultusunda havada parçacıklı madde, mikroskobik toz parçacıkları, duman ve benzeri kirleticilerin ölçümleri ile ortalama 8,5 yıl sağlık durumları takip edilen 1,7 milyon emeklinin verileri karşılaştırmalı olarak mercek altına alındı.

Hava kirliliğinin, insülin üretimini azalttığı ve vücudun kandaki glikozu enerjiye dönüştürmesini engelleyerek inflamasyonu tetiklediği düşünülüyor. Araştırma sırasında hava kirliliğinin 2016'da dünya çapında 3,2 milyon yeni diyabet vakasına, o yıl görülen tüm yeni diyabet vakalarının yüzde 14'üne sebep olduğu da hesap edilerek, aradaki bağlantıya ulaşıldı.

Kaynak: Lancet Planetary Health (1 Temmuz 2018)
Avatarı yok
nötrino
Yasaklı
28 Ağustos 2018       Mesaj #10
Avatarı yok
Yasaklı

Hava Kirliliğinin Zekayı Gerilettiği Belirlendi!


Çin'de yapılan yeni bir araştırma, hava kirliliğinin zekayı ciddi oranda gerilettiğine işaret ediyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre dünya nüfusunun yüzde 91'i hava kirliliğinin tehlikeli seviyede olduğu bölgelerde yaşıyor. Çin'de farklı yaş gruplarından 20 bin kişiyle yapılan ve dört yıla yayılan araştırmaya göre havadaki zehirli partiküller sadece insan sağlığını etkilemekle kalmıyor, zeka geriliğine de yol açıyor. Hava kirliliği nedeniyle bir yıllık eğitim boşa gidiyor.

Araştırma kapsamında 2010-2014 yılları arasında 10 yaş ve üstü kişilere test uygulandı. Bu kişilere 24 matematik ve 34 dil sorusu soruldu. Sonra ilgili sonuçlar, bu dönemdeki hava kirliliği seviyeleriyle karşılaştırıldı. Sonuçlar, hava kirliliğine daha uzun süre maruz kalanların zekalarının daha fazla zarar gördüğüne işaret ediyor. Hava kirliliğinin erkekleri kadınlardan daha fazla etkilediği görüldü. Yapılan araştırmaya göre, uzun süre kirli havaya maruz kalmak, kişilerin kavrama yeteneğini zayıflatıyor. Bu durum özellikle eğitimsiz kişilerde yaşla birlikte ilerliyor. Hava kirliliği, Alzheimer ve demansın farklı türleri gibi dejeneratif hastalıklara yakalanma riskini de artırıyor.

Kaynak: Proceedings of The National Academy of Science (28 Ağustos 2018)

Benzer Konular

14 Ekim 2012 / Misafir Cevaplanmış
10 Haziran 2012 / Mavi Peri Biyoloji
13 Haziran 2017 / 789654123 Cevaplanmış
4 Nisan 2012 / Misafir Çevre Bilimleri