Arama

Boğa Güreşi Nedir? Boğa Güreşi Oyunu

Güncelleme: 1 Temmuz 2016 Gösterim: 80.312 Cevap: 4
Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
12 Eylül 2006       Mesaj #1
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam

Boğa Güreşi ve Genel Kuralları


Ad:  Boğa güreşi.jpg
Gösterim: 2196
Boyut:  37.9 KB
Boğa ile mücadele ve sonunda boğayı kılıçla öldürme esası üzerine kurulmuş bir spor. Boğa güreşinin başladığı yerin Girit olduğu tahmin edilmektedir. Buradan Etrüsklere ve Romalılara geçti.Sekizinci yüzyıla kadar önemini kaybeden boğa güreşi Faslılar tarafından bu yüzyılda İspanya'ya sokuldu. On beşinci yüzyılda İspanya'da milli spor olarak kabul edildi. Halen İspanyoların çok sevdikleri bir spor gösterisidir. Günümüzde, Portekiz, Kolombiya, Peru, Ekvator, Venezüella ve Fransa'da büyük rağbet gören bir spordur.
Sponsorlu Bağlantılar

Boğa güreşinde gaye, özel olarak yetiştirilmiş bir boğanın matador tarafından "arena" denilen özel sahada yenilmesidir. Boğa güreşine çıkan kişiye, "matador" denir. Bunun çok çevik, refleks sahibi, ani kararlar verebilen, elindeki pelerini çok ustaca kullanabilen, fiziki olarak güçlü kuvvetli olması lazımdır. Güreşe çıkan boğada da cesaret, soyluluk, canlılık aranır. Özel olarak yetiştirilen boğaların hareketlerine ilk başlangıçta çok dikkat edilir. Güreşe müsait olanların, ayrılarak yetiştirilmesine itina gösterilir. Saldırıya geçmesi, sür'atli hareketi, saldırıya geçtiğindeki gözü pekliği, canlılığı bir güreş boğasında aranılan belli başlı özelliklerdir.

Boğa güreşleri Plazas de toros denilen çember şeklindeki arenalarda yapılır. Seyircilerin oturduğu sıraları boğalardan korumak için ön taraflarına görüşe mani olmayan yüksek duvar yapılmıştır. Arenaya açılan üç kapı vardır. Birinden matadorlar, diğerinden boğalar içeri girer, üçüncüsünden ise öldürülen hayvan dışarı çıkarılır.

Boğa güreşleri üç sahfada yapılır. Birinci safhada pikador denilen süvariler boğanın ilk saldırısını önlerler. İkinci safhada boğa saldırıya geçmesi için kışkırtılır. Boğanın iki omuzuna rengarenk kağıtlarla süslü üç dört çift sivri uçlu şişler saplanır. Böylece hayvan iyice öfkelenmiş olur. Son safhada artık tamamen matadorun maharetine bırakılır. Matador çeşitli oyunlar sergileyerek boğayı saf dışı etmeye çalışır. Değneğe tutturulmuş kırmızı renkli kumaşı kullanarak boğanın başını aşağıya doğru eğmesini temine uğraşır. Çeşitli artistik gösterilerin sonunda, kılıcı, boğayı öldürecek şekilde batırması ile güreş son bulur. Bazen bu işin başarılması mümkün olmayabilir. Kılıcın kırılması, matadorun boğanın boynuzları arasında parçalanması da ihtimal dahilindedir. Aslında boğa güreşi çok tehlikelidir. Fakat bütün tehlikesine rağmen heyecanla takib edilen, güreşlerin olduğu günlerde eğlenceler tertib edilen bir spordur.

Türkiye'de boğa güreşleri Artvin ve yakın çevresinde her yıl haziran ayında yapılan Kültür ve Sanat Şenliklerinde olmaktadır. Yurdumuzdaki boğa güreşleri İspanya ve diğer ülkelerde olduğu gibi, matador ile boğa arasında geçmeyip, boğa ile boğa karşılaştırılarak yapılır. Güreş meydanından diğer boğayı boynuzlarıyla tehdit eden ve kaçıran boğa galip sayılır. Birinci gelen boğanın sahibine oldukça yüklü armağan verilir.

Son düzenleyen _Yağmur_; 1 Temmuz 2016 18:02 Sebep: Sayfa düzeni.
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....
Mystic@L - avatarı
Mystic@L
Ziyaretçi
13 Eylül 2006       Mesaj #2
Mystic@L - avatarı
Ziyaretçi

BOĞA GÜREŞİ


Ad:  Boğa güreşi-2.jpg
Gösterim: 4322
Boyut:  70.8 KB
Sponsorlu Bağlantılar
Her yıl Artvin’ın Kafkasör yaylasında yapılan ananevi boğa güreşlerini duymayan pek azdır. Boğa güreşlerinin nerede, ne zaman ve nasıl ortaya çıktığı tam olarak bilinmese de bu güreşlerin ilk defa Barhal yöresinde yapıldığına dair bazı anekdotlara rastlanmaktadır. İlk olarak Kalatvan ve Didvake de yapılan boğa güreşleri çok çekişmeli geçer. Boğa sahipleri, bir yıl özenle beslediği boğasını iddialı bir şekilde arenaya sürer. Boğasından beklediği rakibini yenip pehlivan olmasıdır. Böylece kendiside verdiği emeğin boşa gitmediğini ve pehlivan boğa yetiştirmenin gurunu taşıyacaktır. Çok çekişmeli geçen bu ilk boğa güreşleri yöre insanı için artık yeni bir tutku olmuşur. Böylece boğa besleyen aileler çoğalır. Boğalarının formdan düşmemeleri için yıl on iki ay boğalarını özenle beslemektedirler. Boğa besleyip şampiyon yetiştirmek önemli bir meziyet haline gelmiştir. Bu tutku artık herkesi sarmış ve böylece boğa güreşlerinin hikayesi başlamıştır...

İbrahim Eren’in bize anlattığı bilgilere göre ise Barhal da boğa güreşlerinin gelişmesi aynen şöyledir. “Kalatvanın baş pehlivanı Vakiyat Kamil Efendi’nin boğası. Didvakenin pehlivanı ise Karaca Ömer Çavuşun boğasıdır. Her iki boğa sahibi de boğalarına iyi bakmakta ve çok güvenmektedirler. Köyün ileri gelenleri bu iki boğayı güreştirme fikrini ortaya atar. ...”Bu boğaları gelin bir güreştirelim de millet güreş seyretsin bari...”derler.

Bir Cuma günü Raziya Ömer Hocanın Kimsol da ki tarlasında bu iki pehlivan boğa güreştirilir. Bu iki pehlivan boğa, burada çok iyi bir güreş çıkarır. Vakiyat Kamil Efendi nin boğası Karaca Ömer Çavuşun boğasını yener. Bunun üzerine ertesi yıl aynı yerde bu iki boğa tekrar kapışır. Yine Kamil Efendinin boğası galip gelir. Boğa güreşlerine katılım gittikçe çoğaldı. Bu güreş alanı artık yeterli gelmeyince güreşler, Lazgil mahallesine ardından da Maçhetler’deki tarlalara taşındı.

Besili boğaların artması ve civar köylerden katılımların da eklenmesiyle boğa güreşleri, daha tertipli yapılır oldu. Mülki amirlerden izinler alınıp, teberrulu biletler bastırıldı. Artık yaşlılar, hanımlar ve çocuklar hariç seyircilerden bilet ücreti alınmaya başlandı. Seyircilerden elde edilen hasılatla da köyün çeşitli ihtiyaçları karşılandı. Bu para daha çok Okul, Cami, Kurs Yol ve Köprü gibi yerlerin yapımı yada onarımına harcandı. Ayrıca bu gelirin bir kısmı da güreşen boğaların sahiplerine verildi...”

Boğa güreşleri sanıldığı yada yanlış yansıtıldığı gibi hayvanlara eziyet verilerek yapılan bir eğlence değildir. Burada yapılan boğa güreşlerinin esas gayesi, daha öncede bahsettiğimiz gibi boğaların yaylalarda kendi başlarına kaldığında güreşip birbirlerine zarar vermemeleri için yapılmıştır. Tanışma merasimi dedikleri insanların kontrolünde yapılan bu güreşlerde güreşen boğalar, dağda tekrar güreş tutuşmayacaktır. Çünkü boğalar, kendi güçlerini bu uygun zeminde denemiş olacaktır. Güreşi kontrol eden saha hakemleri ve boğa sahipleri, kesinlikle boğaların güreş esnasında birbirlerine öldürücü yada ağır yaralayıcı darbeler atmasına müsaade vermemektedirler. Netice itibariyle boğa güreşlerinin yapılması boğaların zarar görmesi yada ölümüyle sonuçlanması için değil, tam tersi birbirlerini yaralamaması ve zarar görmemesi için yapılmaktadır. Boğa güreşleri zamanla gelişerek bölgede etkinliğe dönüşmüştür.

Son düzenleyen _Yağmur_; 30 Mayıs 2016 22:22 Sebep: Sayfa düzeni
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
23 Eylül 2008       Mesaj #3
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın
Ad:  boga-guresi-3.jpg
Gösterim: 1477
Boyut:  68.4 KB
İspanya'ya ortaçağda Magripliler tarafından tanıtılmıştır. Boğa güreşin­de her hareket geleneklere uygun olarak yapılır. Soyluların başlattıkları at sırtındaki boğa güreşlerinin yerini 1700'lerde, torero denen, çoğunlukla yaya dövüşen profesyo­nel boğa güreşçilerinin almasıyla, modern boğa güreşine doğru bir gelişme başlamıştır. Boğa güreşi İspanya, Meksika ve bazı Güney Amerika ülkelerinde yaygındır. Fransa'nın güneyinde ve Portekiz'de de yapılır; ne var ki, buralarda boğa öldürülmez. Dövüş için seçi­len boğalar sıradan sığırlar değildir; arena için özenle yetiştirilirler.

Boğa güreşi arenadaki tören yürüyüşüyle başlar. Gösteriye katılanların tümüne torero adı verilir. Önden, marşlar çalan bir bando, onun ardından parlak gösterişli giysileriyle atlı arena görevlileri gelir. Onların arkasında boğalarla dövüşecek olan matadorlar yürür. Pelerinleriyle boğayı kızdıran ve süslü kısa mızraklarını (banderilla) boğanın ensesine saplayarak matadorlara yardım eden bande-rillero'lâT ise matadorları izler. Sivri uçlu mızraklarıyla atlı picadorlar en arkadan ge­lir. Onlar da matadora yardım etmek üzere arenada bulunurlar

Tören yürüyüşü beledi­ye başkanı ya da başka bir resmi görevlinin oturduğu tribünün önünde sona erer ve baş matador güreşi başlatmak için izin ister. Başkan boğa ahırlarının anahtarını aşağıya atar. Matadorlar kadife pelerinlerini arkadaş­larına verirler; arena ilk matador ve takımı dışında tümüyle boşaltılır; ahırın kapısı açılır ve boğa var hızıyla arenaya girer. Kural olarak bir gösteride altı boğa öldürülür.

Matador ve yardımcıları, boğayı dövüşe çekmek ve yormak için, pelerinleriyle çalım atarlar. Saldıran boğa pelerinin hareketlerini izler ve kısa bir süre sonra onun denetimine girer. Matador ise bütün ustalığıyla boynuzla­ra yaklaşır. Ayaklarını kıpırdatmadan peleri­ni usulca boğadan kaçırır. Bu zarif geçişlerin Veronica ve Mariposa ya da kelebek gibi özel adları vardır.
Gösterinin, picadorlann arenaya girmesiy­le başlayan ilk evresi yaklaşık beş dakika sürer. Boğa atlarına saldırınca, picadorlar mızraklarını ya da pica 'lannı boğanın boynu­nun hemen aşağısına, omuzlarına saplarlar. Bu, boyundaki güçlü kasları zayıflatarak, boğanın kafasını eğmesini sağlamak ve cesa­retini ölçmek için yapılır. Eğer atlardan biri düşerse bacaklarında ağır zırhları olan pica-dor düşen atının altından kurtulup arenadan çıkana kadar, öbür picadorlar pelerinleriyle boğanın dikkatini kendilerine çekerler.
İkinci evrede banderillerolar ve bazen de matadorun kendisi, renkli kâğıtlarla süslenmiş kısa mızrakları çift çift boğanın omuzlarına saplarlar. Banderillero boğanın boynuzların­dan korunarak, yandan, zarif bir hareketle, en fazla dört çift banderillayı boğanın omuzla­rına saplar. Gösterinin boğayı kışkırtan ve nasıl bir tepki verdiğini matadora gösteren bu evresi de yaklaşık beş dakika sürer.

Artık sıra matadordadır. Kenarları çıkıntı­lı, siyah şapkasını çıkardıktan sonra, boğanın ölümünü arena başkanına ya da sevdiği bir kimseye, bazen de arenadaki izleyicilere arma­ğan eder. Bir elinde kılıç, öbüründe muleta denen ince bir çubuğa takılı kısa, kırmızı bir pelerin taşır.
Matador bu evrede, kılıcının ucuna taktığı pelerinini kullanarak, boğanın önünde bir dizi tehlikeli ve zarif oyuna girişir. Boğanın uçuşan pelerine saldırması, onun boğa üzerindeki denetimini gösterir. Matador, öldürme anı dışında, boğaya kılıçla dokunamaz. Sonunda, yorulan ve sersemleyen boğa kafasını eğer. Matador kusursuz bir ölüm için tüm becerisi­ni kullanarak, en uygun anı yakalamaya çalışır. Kılıç boğanın kürek kemikleri arasına saptanmalıdır. Matadorun bunu başarabilme­si için kılıcı saplayacağı yere boynuzların arasından uzanması gerekir. Boğanın ani bir hareketiyle matadorun yaşamı tehlikeye gire­bilir. Eğer kılıç doğru saplanmışsa, boğa neredeyse anında ölür ve gösteri sona erer. Matador kalabalığı selamlamak ve alkışlarını almak üzere banderillerolarıyla arenanın çev­resinde yürür. Eğer başarılı olmuşsa, başkan matadoru boğanın kulaklarından biriyle ödül­lendirir. Gösteri olağanüstü nitelikteyse, bu­nun karşılığı iki kulaktır.

Matador arenada yaşamını tehlikeye atar. Sergilediği ustalık ve yiğitlik için onurlandırı­lır. Göze aldığı tehlike ne kadar büyükse, ödülü de o kadar büyük olur. Matador boğa­nın boynuzlarına yaklaşırken zaman za­man yara alır ve bazılarının ölümü arenada olur.

Kaynak: MsXLabs.org & Temel Britannica

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen _Yağmur_; 1 Temmuz 2016 18:01 Sebep: Ek yüklendi.
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....
HANDSOME - avatarı
HANDSOME
VIP ☪ ɴє мυтŁυ тürĸüм đἶყєɴє
13 Ocak 2012       Mesaj #4
HANDSOME - avatarı
VIP ☪ ɴє мυтŁυ тürĸüм đἶყєɴє
Boğalar Neden Kırmızıya Saldırır?
Boğaların saldırdıkları aslında kırmızı renk değil, harekettir. Çünkü boğalar, renkli görüşe sahip değillerdir ve sembolik olarak kullanılan “kırmızı”, aslında boğaların gözünde belli tonda bir “gri”dir. Ancak, zaten saldırgan olması için eğitilen ve bir de güreş sırasında enselerine saplanan şişler yüzünden kendini savunmak için saldırı güdüleri iyice tetiklenen boğalar, önlerinde hareket eden matadora saldırırlar.



Son düzenleyen _Yağmur_; 1 Temmuz 2016 18:01
Adam Olmak; Cinsiyet Meselesi DeğiL.! Şahsiyet Meselesidir!..
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
30 Mayıs 2016       Mesaj #5
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye

Boğa Güreşi ve Tarihçesi


MsXLabs.org

Ad:  Boğa güreşi-4.jpg
Gösterim: 1554
Boyut:  41.7 KB
Boğa ile mücadele ve sonunda boğayı kılıçla öldürme esası üzerine kurulmuş bir spor. Boğa güreşinin başladığı yerin Girit olduğu tahmin edilmektedir. Buradan Etrüsklere ve Romalılara geçti.Sekizinci yüzyıla kadar önemini kaybeden boğa güreşi Faslılar tarafından bu yüzyılda İspanya'ya sokuldu. On beşinci yüzyılda İspanya'da milli spor olarak kabul edildi. Halen İspanyoların çok sevdikleri bir spor gösterisidir. Günümüzde, Portekiz, Kolombiya, Peru, Ekvator, Venezüella ve Fransa'da büyük rağbet gören bir spordur.

Boğa güreşinde gaye, özel olarak yetiştirilmiş bir boğanın matador tarafından arena denilen özel sahada yenilmesidir. Boğa güreşine çıkan kişiye, matador denir. Bunun çok çevik, refleks sahibi, anı kararlar verebilen, elindeki pelerini çok ustaca kullanabilen, fiziki olarak güçlü kuvvetli olması lazımdır. Güreşe çıkan boğada da cesaret, soyluluk, canlılık aranır. Özel olarak yetiştirilen boğaların hareketlerine ilk başlangıçta çok dikkat edilir. Güreşe müsait olanların, ayrılarak yetiştirilmesine itina gösterilir. Saldırıya geçmesi, süratli hareketi, saldırıya geçtiğindeki gözü pekliği, canlılığı bir güreş boğasında aranılan belli başlı özelliklerdir.

Boğa güreşinde gaye, özel olarak yetiştirilmiş bir boğanın matador tarafından "arena" denilen özel sahada yenilmesidir. Boğa güreşine çıkan kişiye, "matador" denir. Bunun çok çevik, refleks sahibi, ani kararlar verebilen, elindeki pelerini çok ustaca kullanabilen, fiziki olarak güçlü kuvvetli olması lazımdır. Güreşe çıkan boğada da cesaret, soyluluk, canlılık aranır. Özel olarak yetiştirilen boğaların hareketlerine ilk başlangıçta çok dikkat edilir. Güreşe müsait olanların, ayrılarak yetiştirilmesine itina gösterilir. Saldırıya geçmesi, sür'atli hareketi, saldırıya geçtiğindeki gözü pekliği, canlılığı bir güreş boğasında aranılan belli başlı özelliklerdir.

Boğa güreşleri Plazas de toros denilen çember şeklindeki arenalarda yapılır. Seyircilerin oturduğu sıraları boğalardan korumak için ön taraflarına görüşe mani olmayan yüksek duvar yapılmıştır. Arenaya açılan üç kapı vardır. Birinden matadorlar, diğerinden boğalar içeri girer, üçüncüsünden ise öldürülen hayvan dışarı çıkarılır.

Boğa güreşleri üç sahfada yapılır. Birinci safhada pikador denilen süvariler boğanın ilk saldırısını önlerler. İkinci safhada boğa saldırıya geçmesi için kışkırtılır. Boğanın iki omuzuna rengarenk kağıtlarla süslü üç dört çift sivri uçlu şişler saplanır. Böylece hayvan iyice öfkelenmiş olur. Son safhada artık tamamen matadorun maharetine bırakılır. Matador çeşitli oyunlar sergileyerek boğayı saf dışı etmeye çalışır. Değneğe tutturulmuş kırmızı renkli kumaşı kullanarak boğanın başını aşağıya doğru eğmesini temine uğraşır. Çeşitli artistik gösterilerin sonunda, kılıcı, boğayı öldürecek şekilde batırması ile güreş son bulur. Bazen bu işin başarılması mümkün olmayabilir. Kılıcın kırılması, matadorun boğanın boynuzları arasında parçalanması da ihtimal dahilindedir. Aslında boğa güreşi çok tehlikelidir. Fakat bütün tehlikesine rağmen heyecanla takib edilen, güreşlerin olduğu günlerde eğlenceler tertib edilen bir spordur.

Tarihçesi


Boğa güreşleri çok eski zamanlardan beri yapılıyordu. Ama gerçek anlamıyla corrida, yakın zamanda ortaya çıktı. İspanyol dehasının bir ürünü olan bu tür boğa güreşi, Bourbon’ların ispanya tahtına geçişi (1700) sırasında yaygınlaştı.

Kapalı oir alanda at sırtında yapılan ve asilzadelere mahsus olan boğa güreşi, Ispanya’da, XI. yy.dan beri biliniyordu. Boğa güreşinin bu şekli, XVII. yy.da en yüksek gelişme noktasına ulaştı. Rejon adı verilen bükülgen bir demir kargı ile, süvari boğayı kovalar ve silâhını hayvanın omuz başına saplardı. Hizmetkârlar, ellerindeki capa (pelerin) ile boğayı kendilerine çekerek süvariye yardım ederler ve sonunda hançerlerle vurarak boğayı öldürürlerdi. XVIII. yy.ın ilk yıllarında, asiller kapalı alan oyunlarına karşı ilgi duymamaya başladılar. Ama halk, para kazanmak amacıyla bu gösterileri benimsedi. Halktan kimseler, boğa güreşlerinde önemli bir rol oynamaya başladılar. Soylulara yardım eden hizmetkârlar, süvari olarak güreşe katıldılar. Rejon’ un yerine boğaları sürmeye yarayan ve garrocha adı verilen üvendirenin kullanılması, boğa ile yapılan mücadelenin de değişikliğe uğramasına yol açtı. Bundan böyle, süvari, boğaya saldırmak yerine, hayvanın kendisine saldırmasını bekliyor ve elindeki silâhla onu güçsüz hale getirmeye çalışıyordu.Böylece değişikliğe uğrayan gösteri, profesyonel güreşçileri ve meraklı seyircileri ile ticari bir kurum haline geldi. Güreşlerin rahat yapılabilmesi ve seyredilebilmesi için önce ahşap amfiteatrlar, daha sonra da (1749’dan itibaren) örme duvarlı arenalar inşa edildi.
İlk zamanlarda, güreşin süreleri belirlenmemişti. Oyuncuların müdahale sırası da belirli değildi; herkes istediği gibi hareket ediyordu. Picador’lar (atlı torrero’lar) güreşin sonuna kadar alanda kalıyor ve yaya torrero’lar (güreşçiler) daha sonraları geleneksel corrida’nın temelini meydana getirecek olan oyunları serbestçe yapıyorlardı. Ama Costillares, Pedro Romero, PepeHilk) gibi ilk torrero’ların yetişmesiyle, bir spor oyunu niteliği taşıyan boğa güreşi gerçek bir sanat haline geldi. 1770 Yılında corrida’nın yönetmeliği tespit edildi. Süvarinin oyundaki rolü önemini kaybetmemişti. Zamanla, yaya torreronun rolü büyüdükçe süvarinin rolü önemini kaybetmeye başladı. Francisco Montes (1805-1850) devrinde, matador (boğayı öldüren yaya güreşçi) picador’a karşı kesin olarak üstünlük kazandı ve bütün oyuncular, matadorun yönettiği cuadrillo (takım) içinde yer aldı. 1852’de, Madrid yönetmeliği torreroların hareketlerini ve oyunlarını resmi bir denetlemeye bağlı kılınca gösteri dengeye kavuşmuş oldu.
-derlemedir.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen perlina; 9 Ocak 2017 14:28
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

6 Haziran 2016 / virtuecat Spor
10 Aralık 2010 / HandSome Spor
30 Haziran 2016 / Just fly Spor
6 Nisan 2010 / The Unique Spor