Arama

Olimpiyatlar - Yaz Oyunları

Güncelleme: 11 Şubat 2019 Gösterim: 55.631 Cevap: 3
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
17 Eylül 2006       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Yaz oyunları nelerdir?
Olimpiyat oyunlarında yaşanan olumsuzluklar nelerdir?

Sponsorlu Bağlantılar
MsXLabs.org

Olimpiyat Oyunları - Yaz Oyunları
Ad:  800px-Olympic_flag.GIF
Gösterim: 1794
Boyut:  13.1 KB
Tarihçe
Antik şekli Eski Yunan'da yapılan oyunlar Fransız soylusu Pierre Frèdy, Baron de Coubertin tarafından 19. yüzyıl'ın sonlarında modernize edilmiştir.
Olimpiyat Oyunları'nın yaz sporlarını içeren ve daha iyi bilineni olan Yaz Olimpiyatları, 1896'dan beri Dünya Savaşları istisnaları hariç her dört yılda bir yapılagelmiştir. Kış Oyunları ise 1924'te yapılmaya başlanmıştır ve 1994'ten beri Yaz Oyunlarının yapıldığı yıllardan iki sene sonra yapılmaktadır.

Antik (Klasik) Olimpiyatlar

Antik Olimpiyatların tarihi tam olarak bilinmemekle birlikte hakkında pek çok söylenti vardır. Olimpiyatların tarihinin MÖ XIV. yüzyıla kadar uzandığı tahmin edilmektedir. Oyunların Yunanistan'ın Olympia yöresinde başladığı tahmin edilmektedir. MÖ 776 yılından itibaren ise oyunların tarihi kesin olarak tutulmaya başlanmıştır.
Oyunlar 12 yüzyıl boyunca hiç ara verilmeden, her dört yılda bir yapıldı. Bir süre Yunan yarımadasının, daha sonraları da Yunanistan'ı ele geçiren Romalılar yoluyla tüm Roma İmparatorluğu'nun katılması ile devam etti.
Tanrılar veya yöresel bir kahraman adına yapıldığı tahmin edilen bu büyük şölenin, ilkel de olsa, mutlaka dine dayalı bir başlangıcı bulunuyor. MÖ 776 yılında yapılan ve I. Olimpiyatlar olarak adlandırılan bu oyunların programında yer alan ve 192 metrelik sahanın boyuna eşit "Stadion" olarak tanımlanan yarışmanın galibi Coroebus da ilk Olimpiyat Şampiyonu’dur. Geleneklere göre, her Olimpiyat Oyunu bu yarışı kazanan atletin adı ile anılıyor.
Zamanla, yarışma sayısı artırıldı, program bir günden beş güne uzatıldı.
XIV. Olimpiyatları'ndan sonra, sahanın geliş - gidişini kapsayan bir yarış eklendi. Sonraları mesafe koşuları, boks, güreş, boks ve güreş karışımı Pankration/Pentatlon denen 5'li yarışma, zırhları ile yarışan askerlerin koşuları ve atlı araba yarışları ile program genişletildi.
Olimpiyat Oyunları'nın ilk 600 yılı içinde, Yunan günlük hayatının vazgeçilmez unsuru olan kölelerin yarışmalara katılmasına izin verilmedi. Katılacak yarışmacıların tamamının Yunan kanından gelmesine özen gösterildi.
Yunan yarımadasının Romalılar eline geçmesi ile durum değişti ve İmparatorluk sınırları içinde yaşayan herkese Olimpiyatlar'a katılma hakkı tanındı. MÖ 146 yılından itibaren, o zamana kadar genellikle Peloponez yörelerinden gelen Olimpiyat şampiyonları, zamanla, "Küçük Asya" denen Anadolu'dan gelenlere boyun eğdiler.
Antik Olimpiyatlar'da kadın sporcular yer alamıyordu. Hatta kadınlar, seyirci olarak dahi sahaya giremiyorlardı. Zaman içinde Olimpiyatlar sırasında, ancak olimpiyat alanı dışında olmak üzere Tanrıça Hera adına bayanlar için yarışmalar düzenlendi.
Oyunlar kademeli olarak Romalılar Yunanistandaki gücünü arttırdıkça etkisini kaybetmeye başladı. Hristiyanlık Roma İmparatorluğu'nun resmi dini olunca oyunların din dışı ve Hristiyan etkisine karşı bir durum olduğu düşünülmeye başladı. 393 yılında İmparator Theodosius bin yılı aşkın tarihi olan oyunları kaldırdı.

Modern Olimpiyat Oyunları

393 yılında Olimpiyat oyunları tam olarak bitmedi. 17. yüzyılda dahi İngiltere'de bu isimle bir spor festivali gerçekleşmekteydi. Bu arada Fransa ve Yunanistan gibi ülkelerde pek çok festival düzenlenmekteydi. Ama bu organizasyonlar daha ufak boyutlu ve yerel düzeydeydi.
Oyunları tekrar organize etme çabası 19. yüzyılın ortalarında Alman arkeologların Olimpia antik kentinin kalıntılarını bulmasından itibaren arttı.
Bu dönemde, Baron de Coubertin 1870-1871 yıllarında Almanya ve Fransa arasındaki savaşı neden Fransa'nın kaybettiğini araştırıyordu. Baron de Coubertin'in düşüncesine göre yenilginin sebebi Fransa'da gerçek anlamda fiziksel eğitimin verilmemesidir. Bunu sporla aşma düşüncesine girer. Ona göre gençlik sadece kapalı sınıflarda değil aynı zamanda, açık havada spor yaparak yetişmelidir. Baron, Fransa’da çağın gerisinde kalan eğitim ve spor kuruluşlarına yeni bir sistem getirmek istedi. Aynı zamanda ülkeleri spor ile daha yakınlaştırarak ve sporla yapılan rekabet ile savaşları önlemenin daha doğru yol olduğunu düşündü.
16 Haziran - 23 Haziran 1894 arasında Paris, Sorbonne Üniversitesi'nde düzenlenen bir kongrede bu düşüncelerini farklı ülkelerden dinleyicilere aktardı. Kongrenin son gününde ilk modern olimpiyat oyunlarının da antik oyunların doğum yeri olan Atina'da, 1896 yılında yapılmasına karar verildi. Oyunları organize etmek için Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) kuruldu. Komitenin ilk başkanı olarak Yunan Demetrius Vikelas seçildi.
Kongrede kabul edilen ilkeler şöyle sıralandı:
  1. Olimpiyatlar, eskiden olduğu gibi, her dört yılda bir yapılacak.
  2. Olimpiyatlar, Klasik Yunan'da olduğunun aksine, tüm dünya sporcularına açık olacak ve yarışma programı, günün sporlarını içerecek.
  3. Yarışmalarda sadece büyükler yer alacak.
  4. Amatörlük kuralları, kesinlikle uygulanacak.
  5. Olimpiyat organizasyonu "gezici" olacak ve her olimpiyat başka bir ülkede yapılacak.
İlk oyunlar Atina'da 1896'da başarı ile tamamlandı. Toplam katılan sporcu sayısı 250'den az olmasına rağmen, oyunlar o tarihe kadar yapılan en çok katılımlı spor organizasyonu oldu. Ve ikinci oyunların düzenlenmesi için IOC, Paris'i tercih etti.
1896 yılında 15 ülkeden 245 sporcu ile başlayan oyunlar, 2002 yılına gelindiğinde Sidney'de 200'ü aşkn ülkeden 10.500 katılımcıya kadar çıktı. Yine Sidney'de 16.000 gazeteci ve televizyon muhabiri bu organizasyonu takip etti. Bu şekilde oyunlar dünyanın en büyük medya olaylarından biri durumuna geldi. Bugün oyunları 4 Milyara aşkın kişinin TV'lerden izleyebildiği bilinmektedir.
Bu denli büyük büyüme yine de sorunlara sebep olmaktadır. 1980'lerdeki finansal sorunlar sponsorlar ve yayın hakları ile bir şekilde çözülsede bu denli yüksek sayıda katılımcı, medya ve seyirciyi konuk etmek şehirler için oldukça büyük yük getirmektedir.

Sporlar

Ad:  olm2.GIF
Gösterim: 1738
Boyut:  10.3 KB
Ad:  olm3.GIF
Gösterim: 1627
Boyut:  2.7 KB
Eski Sporlar
Halat Çekme
Halat Çekme, 1900, 1904, 1906 (ara oyunlar), 1908, 1912 ve 1920 olimpiyatlarında, bir atletizm branşı olarak yer aldı.

Golf
1900'de ve 1904'te Olimpiyatlarda yer aldı. 1900'de, hem kadınlar hem de erkekler için iki ayrı kategoride düzenlendi. Son yıllarda, golfün yeniden olimpiyat sporlarından biri olması için uğraşlar sürüyor.

Rugby
Topun ayakla vurulmaktan çok elde taşındığı rugby, 1900, 1908, 1920 ve 1924 olimpiyatlarında yer aldı.

Polo
1900, 1908, 1920, 1924 ve 1936'da olimpiyat oynandı.

Lacrosse
Raket benzeri sopalarla oynanan bir hokey türü olan Lacrosse, 1904 ve 1908 olimpiyatlarında resmi spordu. 1928, 1936 ve 1948 Olimpiyatlarında ise gösteri sporu olarak yer aldı.

Diğer Eski Olimpiyat Sporları
  • Kriket
  • Kroket (Fransa kökenli Kriket benzeri başka bir spor)
  • Jeu de Paume (Fransa kökenli raket yerine elle oynanan bir tür tenis)
  • Pelote basque (Raket yerine ellerin kullanıldığı, açık havada oynanan bir tür squash)
  • Power boating
  • Rackets (Squash'in atası sayılan bir kapalı alan oyunu)
  • Rink hokey (Tekerlekli patenlerle oynanan kapalı salon hokeyi.)
  • Roque (Bir tür kroket)
  • Su kayağı
Geçmiş Olimpiyat Oyunları ile hazırlıkları yapılan Oyunlar
Ad:  olm.GIF
Gösterim: 1776
Boyut:  22.7 KB
Yaşanan Olumsuzluklar

Dünya Savaşları
Modern olimpiyatlar yapılmaya başladığı 1896 yılından itibaren iki kez Dünya'yı saran savaş nedeniyle duraklatıldı. 1. Dünya Savaşı sebebiyle 1 kez, 2. Dünya Savaşı sebebiyle ise 2 kez oyunlar iptal edildi.
İskenderiye ve Budapeşte'nin de aday olduğu ve sonunda Berlin'de yapılmasına karar verilen 1916 yılındaki 6. Olimpiyatlar, 1. Dünya Savaşı sebebiyle iptal edildi. Oyunlar 20 yıl sonra 1936 yılında Berlin'de yapılabildi.
Berlin'de yapılan ve Hitler'in gövde gösterisine dönüşen bu oyunlardan 4 sene sonra 1940 yılında Helsinki'de yapılması gereken oyunlar bu defa 2. Dünya Savaşı nedeniyle iptal edildi. 1939 yılında savaş başlamadan 1944 yılındaki oyunların da Londra'da yapılmasına karar verilmişti. Ancak 1944'e gelindiğinde savaşın hala devam etmesi nedeniyle 1944 Olimpiyları da yapılamadı. 2. Dünya Savaşı'nın bitmesi ile oyunlara ev sahipliği yapamayan bu iki şehir 1948 ve 1952'deki Olimpiyları düzenleme hakkını elde etti.

Politika
Politika oyunlar üzerine her zaman etkisini göstermiştir. Bunun ilk ve en önemli örneği 1936 Berlin Olimpiyatları'nda yaşanmıştır. Adolf Hitler, oyunları bir güç gösterisi ve Nazi propagandası için araç olarak kullanmış ve bunda da başarılı olmuştur. Hitler'in yaptığı açılış konuşması tüm dünyada radyodan dinlenmiştir. 1936 Olimpiyatlarına damga vuran olay ise ABD'li siyahı atlet Jesse Owens'ın çıplak ayakla dört altın madalya kazanıp, rekorlar kırması ve ırkçı Hitler'in stadyumu terketmesine sebep olmasıdır.
Sovyetler Birliği 1952 yılına kadar Olimpiyatlara katılmadı. Bunun yerine 1928Spartakiads adıyla kendine yakın ülkelerin katılmasıyla başka bir spor organizasyonu düzenledi.
1962 yılında çoğunluğu bağımsız sosyalist ülkelerden oluşan ve önderliğini Endonezya'nın yaptığı bazı ülkeler tarafınan Games of the New Emerging Forces (GANEFO) -Yeni Ortaya Çıkan Güçlerin Oyunları olarak tercüme edilebilecek- yeni bir organizasyon hazırlığı başlatıldı. Bunun üzerine Uluslararası Olimpiyat Komitesi1963'de Jakarta'da yapılan oyunlar, 1967'de Kahire'de yapılması planlandığı halde yapılamadı.
1968 Olimpiyatları iki siyahı atletin olimpiyat tarihine geçecek gösterisine şahit olmuştur. 200 metre yarışında rekor kırarak altın madalya alan Tommie Smith ve aynı yarışta 3. olarak bronz madalya alan John Carlos madalya töreninde siyah eldivenli ellerini yumruk şeklinde havaya kaldırarak adına yarıştığı ABD'deki ırk ayrımcılığını protesto etmişlerdir. Bunun sonucu iki atlet de milli takımdan uzaklaştırılmışlardır.
1996 ile 2002 yılları arasında Afganistan'ın oyunlara katılması ülkedeki Taliban2004 yılında tekrar kazandı.
yılından itibaren (IOC), bu organizasyonda yarışacak sporcuların Olimpiyatlara katılma haklarının olmayacağı şeklinde bir deklarasyon yayınladı. Bir kez rejim nedeniyle engellendi.

Boykotlar
Ülkelerin çeşitli protestlarını göstermek için Olimpiyatlara katılmayı boykot etmesi oyunları özellikle Soğuk Savaş döneminde oldukça etkilemiştir. Boykotların oyunların gücüne en büyük etkisi ise 1980 ve 1984'de peşpeşe yapılan Moskova ve Los Angeles'deki oyunlarda görülmüştür. 1979 yılında Sovyetler Birliği'nin Afganistan'ı işgal etmesini protesto eden ve ABD'nin başını çektiği 64 ülke Moskova'yı protesto etti. Oyunlara sadece 80 takım katıldı.
Dört sene sonra bu defa ABD'de yapılan olimpiyatları Doğu Bloku ülkeleri boykot etti. SSCB.'nin önderliğinde aralarında Doğu Almanya ve Küba'nın bulunduğu 13 ülke olimpiyatalara katılmadı.
Ancak olimpiyatlar tarihinde ilk boykot 1956 yılında Hollanda, İspanya ve İsviçreMacaristan'daki ihtilali protesto için yapıldı. Bunun yanında Kamboçya, Mısır, Irak ve Lübnan, Süvevş Bunalımı (Savaşı) olarak da bilinen Arap-İsrail Savaşı'nın protesto için bu olimpiyatlara katılmadı.
1968 ve 1972'de pek çok Afrikalı ülke Yeni Zelanda, Zimbabwe (Rodezya) ve Güney Afrika'nın Olimpiyatlara katılması engellenmesi nedeniyle IOC'nin karar almasını istemiş ve boykotla tehdit emmişlerdir. Son olarak 1976 Montreal Olimpiyatları'na Yeni Zelanda Rugby takımının ırkçı yönetimi nedeniyle sportif ambargo uygulanan Güney Afrika Cumhuriyeti'nde bir turnuvaya katıldıktan sonra olimpiyatlara kabul edilmesini protesto etmek için bu oyunlara katılmamıştır. 22 ülke oyunları boykoy etmiştir.
1988'de Kuzey Kore Seul'deki (Güney Kore) oyunlara katılmadı. Bu oyunlara Küba, Etiyopya ve Nikaragua'da katılmadı.

Terör
1972 Münih Olimpiyatları'nda, oyunlar tarihinin ilk ve en önemli terör olayı gerçekleşmiştir. Filistin'li mucahitler İsrail adına yarışan 11 sporcuyu esir almıştır. Başarısız kurtarma operasyonu 11 atletinde ölümüne sebep olmuştur. Olayda bir Alman polis ve 8 micahitlerin 5'i de ölmüştür.
Yine 1972 Olimpiyatları'nda kapanışın yapılacağı 11 Eylül günü Stutgart'tan bir uçak kaçırıldığı ve Arap mucahitlerin törene bomba atılacağı haber alındı. Yetkiler kaçırılan uçağı iki adet savaş uçağının takip ettiğini ve Münih'e yaklaşması halinde düşürüleceğin açıkladılar. Ancak bir süre sonra radarın takip ettiğinin başka bir sivil uçak olduğu ortaya çıktı. Kaçırılan uçak ise bir daha bulunamadı.
1996 Atlanta Olimpiyatları'nda Olimpiyat Parkı'nda bir bomba patladı. Patlama sonucu bir seyirci öldü ve 100'den fazla kişi yaralandı. Melih Uzunyol adlı TRT kameramanı ise olayı çekmek üzere koşarken kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Soruşturmaların sonucu bombayı Eric Robert Rudolph adlı bir ABD vatandaşını koyduğu ortaya çıktı.

Doping Skandalları
Olimpiyatların ruhuna en çok zarar veren etkenlerin başında son yıllarda kullanımı gittikçe artan doping etkisi olan ilaç kullanımı gelmektedir. Özellikle Atina Olimpiyatları'nda başta halter gibi güce dayalı sporlar olmak üzere pek çok doping vakası ile karşılaşıldı ve alınmış pek çok madalya geri iade edildi.
Aslında ilk olimpiyatlarda doping etkili ilaç kullanımı yasak değildi. Hatta 1904 Thomas Hicks'e yarış içinde dahi antrenörü tarafından güçlendirici ilaçlar verildi.
Ancak zaman içinde bunun spor ruhuna aykırı olması ve ileri safhalarda sağlık problemleri yaratması sebebiyle yasaklanması söz konusu oldu. İlk olarak 1956 Melbourn'da konu gündeme geldi.
Olimpiyat tarihinin dopinglerle ilgili en dramatik oalyı ise 1960'da gerçekleşti. Danimarkalı bisikletçi Knut Enemark Jensen yarış sırasında bisiklettten düşerek öldü. Daha sonra ölümünün kullandığı dopingli ilaçlardan kaynaklandığı ortaya çıktı. Bu olay üzerine 1963 yılında Avrupa Komisyonu'nda doping konusu ele alındı ve ilk kontroller yetersiz de olsa, 1964 Tokyo Olimpiyatları'nda yapılmaya başladı.
Ancak pek çok spor federasyonun koyduğu dopingli sporcuya men cazasını uygulama kararını IOC ilk olarak 1967'de verdi. Ve Olimpiyatlar tarihinde ilk doping testi pozitif çıkan sporcu 1968 yılında İsveçli atlet Hans-Gunnar Liljenwall oldu. Sporcu kazandığı bronz madalyayı alkol kullanımı nedeniyle kaybetmiş oldu.
Olimpiyatların en bilinen doping olayı ise 100 metre yarışında Seul Olimpiyatları'nda ortaya çıktı. Kanadalı sprinter Ben Johnson yarışı rekor kırarak kazanmış ve bu oyunların belki de en önemli madalyalarından birini kazanmıştı. Ancak doping testleri sonucu pozitif çıkınca madalyayı iade etmek zorunda kaldı ve 2 yıl men cezası aldı.
Son yıllarda oldukça artan dopingli ilaç kullanımı ile Uluslarası Anti Doping Kurumu (WADA) kuruldu ve denetimler oldukça sıklaştırıldı. Ben Johnson olayında olduğu gibi madalyanın verilip sonra alınması ve doping kullanmayan sporcuların hakkı olan dereceyi o sahada alamaması oldukça tartışıldı. Bu yüzden artık sporcular oyunlara katılmadan önce, hatta kendi ülkelerindeki baskınlar ile, testler yaparak dopingi önlemeye ve ilaç kullanan sporcuların oyunlara katılması engellenmeye çalışılıyor.

Olimpiyatlarda Türkiye

Türkiye Olimpiyatlara ilk kez 1907 yılında davet edildi ve 1908 Olimpiyatları'na katıldı. Modern olimpiyat Oyunları'nın kurucusu Baron Pierre De Coubertin'in İstanbul'u ziyareti sırasında kendisine tercümanlık yapan Galatasaray Lisesi öğrencisi Aleko Mullos, Türkiye adına yarışan ilk sporcu oldu ve katıldığı cimnastik dalında başarılı olamadı.
Selim Sırrı Tarcan, 1912 Olimpiyatları'na giderken, yanında, kendi paralarıyla Stockholm'e gelen Robert Kolej öğrencisi 2 atleti götürdü. 1920 yılındaki oyunlara Türkiye davet edilmedi. 1924 Paris ve 1928 Amsterdam Olimpiyatları'nda en büyük başarı Tayyar Yalaz'ın 4. olması oldu.
1932 yılında Los Angeles'de yapılan oyunlara Türkiye çok uzak olması sebebiyle katılmadı.
Türkiye ilk madalyasının 1936 Berlin Olimpiyatları'nda "Mersinli" lakabıyla anılan Ahmet Kireççi'nin serbest güreşde 3. olarak bronz madalyası ile aldı. İki gün sonra bu kez 61 kiloda güreşen Yaşar Erkan Türkiye'ye olimpiyatlar tarihindeki ilk altın madalyasını getirdi.
2. Dünya Savaşı'ndan sonra yapılan 1948 Londra Olimpiyatları'nda da Türk sporcuları oldukça başarılı oldu. Serbest ve grekoromen güreşte 6 altın, 4 gümüş ve 1 bronz, atletizmde de uzun atlamada Ruhi Sarıalp ile 1 bronz olmak üzere toplam 12 madalya alarak madalya tablosunda 7. sırada yer aldılar. Ruhi Sarıalp'in aldığı madalya 2004 Atina Olimpiyatları'nda Eşref Apak'ın Çekiç Atma'da bronz madalya almasına kadar Atletizm'de Türkiye'nin tek madalyası olarak kaldı.
Lodra'da madalya kazanan sporculara Türkiye'de verilen ödüller, Türk spor kamuoyunda çok tartışıldı ve sonuçta bu sporcular ödüllerden dolayı profesyonel kabul edilerek 1952'de Helsinki'de yarıştırılmadı. Türkiye, 1952'de güreşte 2 altın ve 1 bronz madalya alabildi.
1956 Melbourne Olimpiyatları'nda ise güreşte yeni bir kuşak mindere çıktı ve 3 altın, 2 gümüş ve 2 bronz madalya getirdi. 1960 Roma Olimpiyatları Türkiye'nin en başarılı olduğu Olimpiyatlardan biri oldu. Tamamı güreşte olmak üzere 7 altın ve 2 gümüş madalya elde edilen bu oyunlarda, Türkiye madalya klasmanında 6. sırayı aldı.
Bundan sonra güreşin sürüklediği Türk Sporu'nda büyük bir duraklama dönemi başladı. 1964 Tokyo Olimpiyatları'nda 2 altın, 3 gümüş ve 1 bronz madalya kazanan Türkiye, 1968'de Mexico City'de ise yalnızca serbest güreşte 2 altın madalya kazanabildi. Bu oyunlarda, maratonda İsmail Akçay da bronz madalyayı kılpayı kaçırarak 4. oldu.
1972 ve 1988'de sadece güreşte 1'er gümüş alındı, 1984'de Los Angeles'da ise 1 bronz madalyaya dek düşüldü. Bu oyunlarda Türkiye 51 kiloda Eyüp Can ve 57 kiloda Turgut Aykaç'ın kazandığı iki bronz madalya ile boksta ilk kez madalya kazandı.
Türkiye'nin Olimpiyatlardaki durumu Naim Süleymanoğlu'nun Türk vatandaşlığına geçmesi ile tamamen değişti. Tamamen güreşe dayalı olan madalya umutları çok daha güçlü bir şekilde haltere yöneldi. 1988 Seul Olimpiyatları'nda Naim Süleymanoğlu, 60 kiloda ardarda 6 dünya ve 9 olimpiyat rekoru kırarak ve kendi ağırlığının 3 katından fazlasını kaldırarak çok parlak bir başarı elde etti ve Türkiye'ye güreş dışındaki ilk altın madalyayı kazandırdı.
Naim Süleymanoğlu, 1992 Barselona ve 1996 Atlanta'da başarısını yineledi. Süleymanoğlu, 3 olimpiyatta üstüste altın madalya alan tarihteki ilk halterci oldu. Daha sonra Halil Mutlu 1996, 2002 ve 2004'de 3 altın kazanarak Naim Süleymanoğlu'nun rekorunu egale etti. Bu oyunlarda grekoromen güreşte 62 kiloda Mehmet Akif Pirim, altın madalya kazanarak, güreşte 24, grekoromen stilde ise 28 yıl sonra altın madalya kazandı. Judoda Hülya Şenyurt 48 kiloda üçüncü oldu ve Türkiye'ye hem bayanlarda hem de bu dalda ilk madalyayı getirdi.
Naim Süleymanoğlu'nun 3 altının dışında, Türkiye'ye 1956 ve 1960'da güreşçiler Mustafa Dağıstanlı ile Mithat Bayrak ve güreşçi Hamza Yerlikaya 2'şer altın madalya getiren isimler olurken, en fazla madalya kazanan sporculardan biri de 1956'da altın, 1960'da gümüş ve 1964'de bronz alan güreşçi Mithat Kaplan oldu.
2004 yılında Atina'da Nurcan Taylan halterde altın madalya kazanarak Türkiye'ye altın madalya kazandıran ilk bayan sporcu oldu. 2004 yılında bir diğer altın madalya kazanan sporcu ise 19 yaşında Olimpiyat Şampiyonu olan Taner Sağır oldu.


Son düzenleyen Safi; 11 Şubat 2019 23:52
virtuecat - avatarı
virtuecat
Ziyaretçi
22 Ekim 2006       Mesaj #2
virtuecat - avatarı
Ziyaretçi

1907: TÜRKLERİN OLİMPİYATLARA ÇAĞIRILMASI


MsXLabs.org
Sponsorlu Bağlantılar

Modern Olimpiyat Oyunları'nınnın kurucusu Baron Pierre de Coubertin, Uluslar arası Olimpiyat Komitesi'ne üye olacak yeni ülkeler bulmak üzere 1907 yılında dünya turuna çıktı. Bu uzun gezisinde gitmeyi planladığı ülkelerde önceden kendisine yardımcı olacak kimseler bulmak istedi. Bunlar arasında Osmanlı Devleti de vardı. Taht şehri İstanbul'da bulunan Mekteb-i Sultani'de (Galatasaray Lisesi) edebiyat öğretmenliği yapan Monsieur Juery'ye mektup yazıp, kendisini bir Türk spor adamıyla tanıştırmasını istedi. . M.Juery'nin aklına gelen ilk isim; Mühendishane-i Hümayun'da (İstanbul Teknik Üniversitesi) cimnastik ve eskrim öğretmenliği yapan Selim Sırrı bey oldu. Her hafta Büyükada'da birlikte idman yaptıkları bir spor öğretmeni ve spor aşığıydı Selim Sırrı bey. İstanbul'a gelen Baron Pierre de Coubertin'i Beyoğlu'ndaki ünlü Tokatlıyan Oteli'nde Selim Sırrı bey ile bir akşam yemeği sofrasında buluşturdu. Baron bu buluşma sırasında hiç zaman kaybetmeden hemen konuya girdi:

-Dostum M.Juery sizin spor meraklısı olduğunuzu bana söyledi. Ben de çocukluğumdan beri spora aşık bir insanım. Fransa ve İngiltere'de üniversite öğrenimimi tamamladıktan sonra kendimi, bütün servetimle birlikte spora vakfettim. Bir çok eserler yazdım, konferanslar verdim. Asırlardan beri unutulmuş olan Olimpiyat Oyunları'nı yeniden canlandırmak için girişimde bulundum. Oldukça büyük bir servetim var. Bunu bu idealimin gerçekleşmesi yolunda harcamaktayım. 1896'dan beri bu yolda büyük çaba göstermekteyim. Avrupa'nın bir çok ülkesine giderek, oranın saygın kişilerinden kendime temsilciler seçtim. Onlar benim, kendi ülkelerindeki elçilerimdir. Bu elçiler kendi olimpiyat komitelerini kurarak her dört yılda bir Avrupa veya Amerika şehirlerinden birinde yapılacak Olimpiyat Oyunları'na, amatör gençlere lisans vererek göndereceklerdi. Lütfen uygun görürseniz, Osmanlı Devleti'ndeki elçiliği kabul etmenizi rica edeceğim.

Baron Pierre de Coubertin'in konuşmasını hayranlıkla dinleyen Selim Sırrı bey, kendisine yapılan teklif karşısında çok duygulandıı. Ancak, koyu bir baskı rejiminin hüküm sürdüğü ülkede değil bir cemiyet kurmak, iki kişinin baş başa verip konuşması dahi mümkün değildi. Böyle bir cemiyet kurma yolunda yapılacak en küçük bir girişim dahi insanın başına pek büyük işler açabilirdi. Selim Sırrı Bey derin bir üzüntü ve utanç duydu. Fakat yine de gerçeği anlatmaktan kendini alamadı. Ömür boyunca türlü engellerle karşılaşmış ve büyük mücadeleler vermiş olan Baron Pierre de Coubertin, ona hak verdi.

Fakat ayrılırlarken;
-Siz yine de benim temsilcim olunuz Selim Sırrı beydedi ve sözlerini şöyle tamamladı:
-İleride bir gün hükümetiniz cemiyet kurulmasına izin verirse, siz de Milli Olimpiyat Komitenizi kurarsınız...
Ve dostça bir hava içinde ayrıldılar...

Tokatlıyan Oteli'ndeki bu konuşmanın üzerinden bir yıl geçmeden ülkemizde Meşrutiyet ilan edildi. Selim Sırrı bey, vatandaşlara dernek kurma serbestisi tanıyan Meşrutiyetin ilanını Baron Pierre de Coubertin'e bir mektupla müjdelerken, Milli Olimpiyat Komitesi'ni kurma girişimine geçtiğini de bildirdi. Nitekim çok geçmeden, Osmanlı Olimpiyat Cemiyeti adı altında geleceğin Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi kuruldu. Artık Türkiye, dünyanın bu en büyük spor şöleninde sporcuları tarafından temsil edilebilecekti. Bu önemli olay, Türk spor tarihinde bir dönüm noktasıydı.
Son düzenleyen Safi; 13 Şubat 2019 16:55
Kral_Aslan - avatarı
Kral_Aslan
VIP MsXTeam
10 Ağustos 2008       Mesaj #3
Kral_Aslan - avatarı
VIP MsXTeam
Pekin 2008 Olimpiyat Oyunları

Olimpiyatların Tarihçesi
Dünyada 4 yılda bir düzenlenen Olimpiyat Oyunları'nda din, dil, ırk ayrımı gözetilmeksizin tüm sporcular biraraya gelir. Bu spor şöleninde kurallara bağlı kalarak, dürüstçe ve kardeşçe bir yarışın içine girilir. Olimpik hareketin temel hedefi, Olimpizm anlayışını uygulamaya koyarak insanın dengeli gelişimini gerçekleştirmek olarak tanımlanabilir.

Günümüzde yapılan Modern Olimpiyat Oyunları'nın kökeni Antik Yunan'da yapılan şenliklere dayanıyor. İlk olimpiyatlar, Eski Yunan'da Tanrı Zeus adına yapılan şenliklerdi. MÖ 776 yılında Yunanistan'ın Olimpia bölgesinde, Isparta Kralı Likorgos'un da önerisiyle yapılan şenlikler, tarihteki ilk olimpiyat oyunlarını temsil ediyor. Önceleri 32 metre genişliğinde, 192 metre uzunluğunda bir pistte sadece 1 gün süren koşullardan oluşan oyunlara sonraları değişik mesafelerde yarışlar, disk ve cirit atma, uzun atlama, boks, güreş, atlı araba yarışları gibi branşlar eklenerek şenliklerin süresi de 5 güne çıkarıldı. İlk başlarda ölülerin ruhlarının 8 yılda bir dirileceği inancıyla 8 yılda bir düzenlenen oyunlar, daha sonra 4 yılda bir yapılmaya başlandı.

Sadece Yunanlı erkeklerin katılabildikleri yarışlar, çıplak olarak yapılıyordu ve kadınlar tarafından seyredilemezdi. Oyunlara katılan yarışmacılar, 10 ay önceden çalışmalara başlar, şenliklerden 1 ay önce de Elius'a gelerek rakipleriyle birlikte sıkı bir çalışma içine girerlerdi. Oyunlarda yarışmacılara ödül olarak zeytin dalından yapılmış çelenkler takılırdı.

MÖ 146'da Yunanistan'ın Romalılar tarafından işgal edilmesi üzerine oyunlar Atina'ya alındı. MS 392 yılında Bizans İmparatoru 2. Theodosius, Olimpiyat Oyunları'nın yapıldığı stadyum ve tapınakları yıkarak Olimpiyat geleneğine son verdi. Ayrıca MS 522 ve 551 yıllarında yaşanan iki deprem ve sel felaketi de bu tesislerde büyük hasar meydana getirerek Eski Olimpiyat Oyunları'nın izlerini büyük ölçüde ortadan kaldırdı.

Modern Olimpiyatlar’ın kurucusu ise Baron Pierre de Coubertin'dir. İlk modern Olimpiyatlar, 1896 yılında Atina'da düzenlendi ve ardından her 4 yılda bir yapılmaya başladı.

1986, Atina – Yunanistan
Tarih: 6-15 Nisan 1896
Katılımcılar: 14 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 43 etkinlik, 241 atlet (sadece erkek)
Açılış: Kral I. George

Atina Olimpiyat Oyunları, zengin bir iş adamı olan Georges Averof tarafından bağışlanan ve satılan hediyelik pul ve madalyonlardan elde edilen parayla finanse edildi. İzleyicilerin gayret ve sportmenlikleri nedeniyle sporcuları ödüllendirdikleri organizasyonda o yıl ilk defa düzenlenen maratonda bir Yunan köylüsü olan Spyridon Louis galip geldi. 6 Nisan 1896 yılında üçlü atlamayı kazanan Amerikan James Connolly modern çağdaki ilk Olimpiyat şampiyonu oldu.

1900, Paris, Fransa
Tarih:
14 Mayıs- 28 Ekim 1900
Katılımcılar: 24 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 95 etkinlik, 997 atlet (975 erkek, 22 kadın)

1900 yılında Paris Uluslararası Evrensel Sergisi’ne ev sahipliğini yaptı ve oyunlar da bu kapsamda gerçekleşti. 5 ayı aşkın bir süre devam etti ve belirgin bir açılış veya kapanış seramonisi yapılmadı. Kadınlar olimpiyatlara tenis ve golfle adımlarını attılar. İngiliz olimpiyat oyuncusu Charlotte Cooper Olimpiyat şampiyonu ünvanını alan ilk kadın oldu.

1904, ST. Louis, ABD
Tarih:
1 Temmuz - 23 Kasım 1904
Diğer aday kentler: Şikago. Başlangıçta Şikago seçilmesine rağmen, uluslararası Olimpiyat Komitesi oyunları 1902’de Evrensel Sergi’ye ev sahipliği yapan St Louis’e almaya karar verdi.
Katılımcılar: 12 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 91 etkinlik, 651 atlet (645 erkek, 6 kadın)
Açılış: David Francis, Louisiana Satın Alma Fuarı Başkanı (1904, Evrensel Sergi)

1900’den beri gerçekleşen olimpiyatlara benziyordu ve 5 ay sürdü. Birçok etkinlik Olimpiyat etiketini alamadı. Atletler genelde uluslararası olimpiyat takımlarında yer almayan insanlarla koştular. 1904’ten sonra Coubertin, olimpiyatları bir panayır kapsamında gerçekleştirmeyeceğine yemin etti.

1908, Londra, İngiltere
Tarih:
27 Nisan - 31 Ekim 1908
Diğer aday kentler: Berlin (Almanya), Milano (İtalya) ve Roma (İtalya). Başlangıçta Roma seçilmişti ancak daha sonra Vesuvius patladığı için bu hak Londra’ya verildi.
Katılımcılar: 22 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 95 etkinlik, 997 atlet (975 erkek, 22 kadın)
Açılış: Kral 7. Edward

Bu olimpiyat oyunları o zamana kadar gerçekleşenlerden organizasyonu en iyi olandı. Olimpiyatlar dünya çapında duyulmuştu ve dünyanın dört bir yanından atletler katılmak için geldiler. Olimpiyatlar’ın ilk Pazar günü dini bir tören gerçekleşti. Burada Pennsylvania Piskoposu şu sözleri içeren bir seramoni gerçekleştirdi: “Bu olimpiyatlarda önemli olan kazanmak değil yer almaktır.”

1912, Stockholm, İsveç
Tarih: 5 Mayıs - 27 Temmuz 1912
Katılımcılar: 28 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 102 etkinlik, 2.407 atlet ( 2.359 erkek, 48 kadın). İlk defa 5 kıtadan katılımcılar oyunlarda yer aldı.
Açılış: Kral 5. Gustav

İsveç, boks turnuvalarının kendi alanlarında gerçekleşmesini yasakladığı için oyunlardan sonra Olimpiyat Komitesi’nin bir karar vermesi gerekti ve Olimpik program kararlaştırıldıktan sonra ev sahibi şehir seçildi.

VI. Olimpiyat Oyunları
1. Dünya Savaşı nedeniyle gerçekleşmedi. Ev sahipliği için Berlin (Almanya) planlanmıştı. Diğer aday şehirler ise, İskenderiye (Mısır) ve Budapeşte’ydi (Macaristan)

1920 Antwerb, Belçika
Tarih:
20 Nisan - 12 Eylül 1920
Katılımcılar: 29 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 154 etkinlik, 2.626 atlet ( 2.561 erkek, 65 kadın)
Olimpik yemin (atletler): Victor Boin, eskrim.
Açılış: Kral 1. Albert

Olimpiyat seramonisi bazı özelliklikleriyle göze çarpıyor: Olimpiyat bayrağının ilk kullanımı, katılımcıların ilk defa Olimpiyat yemini etmesi ve ilk defa güvercin uçurulması.

1924 Paris, Fransa
Tarih:
4 Mayıs - 27 Temmuz 1924
Diğer aday kentler: Amsterdam (Hollanda), Barselona (İspanya), Los Angeles (ABD), Prag (Çekoslavakya) ve Roma (İtalya)
Katılımcılar: 44 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 126 etkinlik, 3.089 atlet (2.954 erkek 135 kadın)
Olimpiyat yemini (atletler): Georges André, atlet.
Açılış: Başkan Gaston Doumergue.
Amblem: Paris şehri

Kapanış seramonisinde üç bayrak (biri Ulusal Olimpiyat Komitesi için, biri ev sahibi ülke için ve biri de gelecek oyunlardaki ev sahibi ülke için) yarıştırma uygulaması yapıldı.

1928 Amsterdam, Hollanda
Tarih:
17 Mayıs - 12 Ağustos 1928
Katılımcılar: 46 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 109 etkinlik, 2.883 atlet (2.606 erkek, 277 kadın)
Olimpiyat yemini (atletler): Henri Dennis, futbol.
Açılış: Prince Hendrik.

Olimpiyat ateşi ilk defa stadyumun tepesindeki bir kulenin üzerinde yakıldı. Oyunlar süresince yakılı olarak kaldı. Bu dönemde Olimpiyat Meşalesi daha icat edilmemişti. Program ilk defa kadınlar için atletik etkinlikler içerdi. Madalyaların sunumu son defa oyunların son gününde gerçekleşti.

1932 Los Angeles, ABD
Tarih:
30 Temmuz - 14 Ağustos 1932
Katılımcılar: 37 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 117 etkinlik, 1.332 atlet (1.206 erkek, 126 kadın)
Olimpiyat yemini (atletler): George Calnan, eskrim.
Açılış: Başkan Yardımcısı Charles Curtis
Amblem: Ön planında Olimpiyat halkaları ve slogan bulunan ve Birleşik Devletler’in renklerinden oluşan arma.

16 gün boyunca süren ilk olimpiyattır. İlk defa erkek atletler Olimpiyat Köyü’nde kaldılar (kadınlar otelde kaldı). Madalya sunumunda atletler podyumların üzerine çıktı ve ülkelerinin bayrakları yükseltildi. Otomatik zamanlama ve fotoğraflı bitiş atletik etkinlikler için tanıtıldı.

1936 Berlin, Almanya
Tarih: 1 - 16 Ağustos 1936
Diğer aday kentler: Barselona (İspanya)
Katılımcılar: 49 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 129 etkinlik, 3.963 atlet (3.632 erkek, 331 kadın)
Olimpiyat yemini: Rudolf Ismayr, halter
Olimpiyat meşalesini yakan: Fritz Schilgen
Açılış: Chancellor Adolf Hitler
Amblem: Alman kartalının altında olimpiyat halkalı bir zil.

1936 Olimpiyat Oyunları, Aryanlar’ın yarışlardaki üstünlüğü teorisini kanıtlamak amacıyla katılan Adolf Hitler’i haksız çıkardı. Oyunlar Olimpiyat meşalesinin tanıtımına tanıklık yaptı. 1936 oyunları ayrıca televizyonlarda yayınlanan ilk oyundur.

12. Olimpiyat Oyunları
2. Dünya Savaşı nedeniyle gerçekleşmedi. Planlanan yer: başta Tokyo (Japonya) düşünülmesine rağmen, Çin - Japonya çekişmesi yüzünden Helsinki’de (Finlandiya) olması kararlaştırılmıştı.

13. Olimpiyat Oyunları
2. Dünya Savaşı nedeniyle gerçekleşmedi. Planlanan yer: Londra (İngiltere). Diğer Aday Kentler: Detroit (ADB), Lozan (İsviçre) ve Roma (İtalya)

1948 Londra, İngiltere
Tarih: 29 Temmuz - 14 Ağustos 1948
Diğer aday kentler: Baltimor (ABD), Lozan (İsviçre), Los Angeles (ABD), Minneapolis (ABD) ve Filedelfiya (ABD)
Katılımcılar: 59 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 139 etkinlik, 4.104 atlet (3.714 erkek, 390 kadın) Japonya ve Almaya’dan atlet katılmadı.
Olimpiyat yemini: Donald Finlay, atlet
Olimpiyat meşalesini yakan: John Mark
Açılış: Kral 5. George
Amblem: Üzerinde Olimpiyat halkalarıyla Big Ben

1952 Helsinki, Finlandiya
Tarih: 19 Temmuz - 3 Ağustos 1952
Diğer aday kentler: Los Angeles (ABD), Amsterdam (Hollanda), Minneapolis (ABD), Detroit (ABD), Şikago (ABD) ve Filedelfiya (ADB)
Katılımcılar: 69 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 149 etkinlik, 4.955 atlet (4.436 erkek, 519 kadın)
Olimpiyat yemini: Heikki Savolainen, artistik jimnastik
Olimpiyat meşalesini yakan: Paavo Nurmi ve Hannes Kolehmainen: 1940 oyunlarının onuruna Nurmi, birinci meşaleyi yaktıktan sonra stadyum kulesinin tepesindeki ikinci meşaleyi yakması için Kolehmainen’e teslim etti.
Açılış: Başkan Juho Paasikivi
Amblem: Tepesinde Olimpiyat halkalarıyla stadyum kulesi.

Sovyetler Birliği ilk kez olimpiyatlarda yer aldı. Danimarka’dan Lis Hartel erkeklere karşı yarışmasına izin verilen ilk kadınlardandı ve gümüş madalya kazandı.

1956 Melbourne, Avustralya
Tarih:
22 Kasım – 8 Aralık 1956
Diğer aday kentler: Buenos Ares (Arjantin), Los Angeles (ABD), Detroit (ABD), Meksika (Meksika), Şikago (ABD), Minneapolis (ABD), Filedelfiya (ABD) ve San Francisco (ABD)
Katılımcılar: 67 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 145 etkinlik, 3.155 atlet (2.791 erkek, 364 kadın).
Olimpiyat yemini (atletler): John Landy, atlet.
Olimpiyat meşalesini yakan: Ron Clarke
Açılış: Edinburgh Dükü
Amblem: Olimpiyat meşalesiyle birlikte Olimpiyat Halkaları.

Atlı Spor Oyunları, Stockholm, İsveç
Tarih: 10 - 17 Haziran 1956
Diğer aday kentler: Paris (Fransa), Rio de Janeiro (Brazilya), Berlin (Almanya) ve Los Angeles (ABD).
Katılımcılar: 29 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 6 etkinlik, 159 atlet (147 erkek, 12 kadın).
Olimpiyat yemini (atlet): Henri Saint Cyr.
Olimpiyat meşalesini yakan: Hans Wikne.
Açılış: Kral Gustaf VI Adolf.
Amblem: Antik zamanlardan bir binici üzerinde Olimpiyat Halkaları

Olimpiyatlar, ilk defa iki ülkede gerçekleştirildi. Atlarla ilgili karantina yasaları çok katı olduğundan ve yabancı atların Avustralya’ya girişine izin vermediğinden binicilik etkinlikleri Stokholm’de gerçekleşti. Doğu ve Batı Almanya aynı takımla katıldı ve bu sonraki oyundlarda da devam etti. Atletler ilk defa bir ülkenin altında değil, Dünya Birliği’nin simgesi olarak hep birlikte resmi geçite katıldı.

1960 Roma, İtalya
Tarih: 25 Ağustos - 11 Ekim 1960
Diğer aday kentler: Lozan (İsviçre), Detroit (ABD), Budapeşte (Macaristan), Brüksel (Belçika), Meksika (Meksika) ve Tokyo (Japonya).
Katılımcılar: 83 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 150 etkinlik, 5.338 atlet, (4.727 erkek, 611 kadın).
Olimpiyat yemini (atlet): Adolfo Consolini, atlet.
Olimpiyat meşalesini yakan: Giancarlo Peris.
Açılış: Başkan Giovanni Gronchi.
Amblem: Olimpiyat halkalarının altında Romalı dişi kurt, Romulus ve Remus’u emziriyor.

Roma’da bazı antik bölgelerde yarışmalar gerçekleşti: Maxence Bazilikası, Caracalla Banyoları ve Constantin Kemeri’nin kalıntıları arasında (maratonun bitiş çizgisi). Bu oyunlar 18 Avrupa ülkesinde canlı yayınlandı, ABD ve Kanada’da da gecikmeli olarak yayınlandı.

1964 Tokyo, Japonya
Tarih:
10 - 24 Ekim 1964.
Diğer aday kentler: Detroit (ABD), Viyana (Avusturya) ve Brüksel (Belçika).
Katılımcılar: 93 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 163 etkinlik, 5.151 atlet (4.473 erkek, 678 kadın).
Olimpiyat yemini (atlet): Takashi Ono, artistik oyunlar
Olimpiyat meşalesini yakan: Yoshinori Sakaï.
Açılış: İmparator Hirohito.
Amblem: Olimpiyat halkalarıyla sıralanmış doğan güneş.

1964 Tokyo oyunları Asya’daki ilk organizasyondur. Japonlar, meşale taşıyıcısı olarak bombanın atıldığı gün Hiroşima’da doğan Sakaï’yi seçerek 2. Dünya Savaşı’ndan sonra ülkelerinin yeniden yapılanmasına dikkat çektiler.

1968 Mexico City, Meksika
Tarih:
12 - 27 Ekim 1968.
Diğer aday kentler: Detroit (ABD), Lyon (Fransa) ve Buenos Aires (Arjantin).
Katılımcılar: 112 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 172 etkinlik, 5.516 atlet (4.735 erkek,781 kadın).
Olimpiyat yemini (atlet): Pablo Lugo Garrido, atlet.
Olimpiyat meşalesini yakan: Norma Enriqueta Basilio de Sotelo.
Açılış: Başkan Gustavo Diaz Ordaz.
Amblem: 5 olimpiyat halkasıyla, Olimpik Yıl’ın kompozisyonu

Birkaç tane ilk yaşandı: Oyunlar ilk defa Latin Amerika’da gerçekleşti, ilk defa bir kadın Olimpiyat ateşini yaktı, kazananlara doping ve sentetik materyal kontrolü yapıldı.

1972 Münih, Almanya
Tarih: 26 Ağustos – 11 Eylül 1972.
Diğer aday kentler: Montreal (Kanada), Madrid (İspanya) ve Detroit (ABD).
Katılımcılar: 121 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 195 etkinlik, 7.134 atlet, (6.075 erkek, 1.059 kadın).
Olimpiyat yemini (atlet): Heidi Schüller, athletizm.
Olimpiyat yemini (resmi): Heinz Pollay, binicilik.
Olimpiyat meşalesini yakan: Günter Zahn.
Resmi açılış: Başkan Gustave Heinemann.
Amblem: Işık tacı.
Maskot: Waldi (mastı).

5 Eylül sabahı, Kara Eylül grubu militanlarını temsil eden Filistinli teröristler, Olimpiyat köyünü basıp, İsrailli oyunculardan 11 kişiyi rehin alıp öldürdüler. Oyunlar 34 saat boyunca askıya alındı ve bütün ulusların bayrakları yarıya çekilerek, ana stadyumda bir tören düzenlendi.

1976 Montreal, Kanada
Tarih:
17 Temmuz – 1 Ağustos 1976
Diğer aday kentler: Moskova (SSCB) ve Los Angeles (ABD)
Katılımcılar: 92 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 198 etkinlik, 26.084 atlet (4.824 erkek, 1.260 kadın).
Olimpiyat yemini (atlet): Pierre Saint-Jean, halter.
Olimpiyat yemini (resmi): Maurice Forget, atletizm.
Olimpiyat meşalesini yakan: Stéphane Préfontaine ve Sandra Henderson.
Resmi açılış: Kraliçe II. Elizabeth.
Amblem: Montreal’in M’sini oluşturan, Olimpik podyum altındaki Olimpiyat halkaları.
Maskot: Amik (kunduz).

1976 Montreal Olimpiyat Oyunları, oyunlara katılacak olan Yeni Zelanda rugby takımının Güney Afrika turuna çıkmayı reddetmesi üzerine, Afrika ülkelerinin boykotuna kurban gitti.

1980 Moskova, SSCB
Tarih: 19 Temmuz – 3 Ağustos 1980
Diğer aday kentler: Los Angeles (ABD)
Katılımcılar: 80 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 203 etkinlik, 5,179 atlet (4,064 erkek, 1,115 kadın).
Olimpiyat yemini (atlet): Nikolay Andrianov, artistik jimnastik.
Olimpiyat yemini (resmi): Aleksandr Medved, güreş.
Olimpiyat meşalesini yakan: Sergei Belov.
Resmi açılış: Sovyet Lider Leonid Brezhnev.
Amblem: Kremlin’in yıldızlarını simgeleyen yıldızlarla taçlandırılmış, piramid şekli içinde paralel çizgiler arasındaki olimpiyat halkaları.
Maskot: Misha (ayı).

ABD’nin boykotunun da etkisiyle, 1956’dan beri yaşanan en az katılımla, sadece 80 ülke Moskova Olimpiyat Oyunları’nda yer aldı.

1984 Los Angeles, ABD
Tarih: 28 Temmuz – 12 Ağustos 1984
Katılımcılar: 140 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 221 etkinlik, 6.829 atlet (5.263 erkek, 1.566 kadın)
Olimpiyat yemini (atlet): Edwin Moses, atletizm.
Olimpiyat yemini (resmi): Sharon Weber, artistik jimnastik.
Olimpiyat meşalesini yakan: Rafer Johnson.
Resmi açılış: Başkan Ronald Reagan.
Amblem: “Hareketli Yıldızlar”: 13 yatay paralel çizgiyle çaprazlanmış kırmızı, beyaz ve mavi renklerdeki üç yıldız.
Maskot: Sam (kartal).

SSCB’nin 1980’deki boykota yanıt olarak tanımladığı boykota rağmen140 ülkenin katılımıyla rekor kırıldı. 1896 yılından beri ilk defa bu Olimpiyatlar’da hükümet desteği alınmadı.

1988 Seul, Kore
Tarih:
17 Eylül – 2 Ekim 1988
Diğer aday kentler: Nagoya (Japonya)
Katılımcılar: 159 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 237 etkinlik, 8.391 atlet (6.197 erkek, 2.194 kadın).
Olimpiyat yemini (atlet): Hur Jae, basketbol ve Son Mi-Ha hentbol.
Olimpiyat yemini (resmi): Lee Hak-Rae, judo.
Olimpiyat meşalesini yakan: Chung Sun-Man, Kim Won-Tak ve Sohn Mi-Chung.
Resmi açılış: Başkan Roh Tae-Woo.
Amblem: Dünya barışındaki ilerlemeyi ve insanların buluşmasını temsil eden üç girdapla birlikte, geleneksel Kore motifi.
Maskot: Hodori (kaplan).

Evsahipliğini paylaşmak isteyen Kuzey Kore’deki boykot gösterilerine rağmen, temsil edilen ülkelerin sayısıyla ve o zamana kadarki en fazla katılımla bu oyunlarda rekor kırıldı.

1992 Barselona, İspanya
Tarih:
25 Temmuz – 9 Ağustos 1992.
Diğer aday kentler: Paris (Fransa), Brisbane (Avustralya), Belgrade (Yugoslavya), Birmingham (İngiltere) ve Amsterdam (Hollanda).
Katılımcılar: 169 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 257 etkinlik, 9.356 atlet (6.652 erkek, 2.704 kadın).
Olimpiyat yemini (atlet): Luis Doreste Blanco, yelken.
Olimpiyat yemini (resmi): Eugenio Asensio, futbol.
Olimpiyat meşalesini yakan: Antonio Rebollo, paralimpik okçu.
Resmi açılış: Kral I. Juan Carlos.
Amblem: Engelin (olimpiyat halkaları) üstünden atlarken stilize edilmiş atlet.
Maskot: Cobi (köpek).

1988 Seul Olimpiyatları’ndan itibaren dünya değişmişti. Sovyetler Birliği dağılmış, Estonya, Litvanya ve Letonya bir kez daha bağımsızlıklarını kazanmışlardı. Almanya siyasi birliği sağlamış, Yugoslavya ise bölünmüştü. Bütün bu yeni ulusal takımlar ilk defa Barselona’da kendini gösterdi. Güney Afrika, 1960 yılından sonra ilk defa Olimpiyatlar’a katıldı.

1996 Atlanta, ABD
Tarih: 19 Temmuz - 4 Ağustos 1996.
Diğer aday kentler: Atina (Yunanistan), Toronto (Kanada), Melbourne (Avustralya), Manchester (İngiltere) ve Belgrade (Yugoslavya).
Katılımcılar: 197 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 271 etkinlik, 10.318 atlet (6.806 erkek, 3.512 kadın).
Olimpiyat yemini (atlet): Teresa Edwards, basketbol.
Olimpiyat yemini (resmi): Hobie Billingsly, dalış.
Olimpiyat meşalesini yakan: Muhammed Ali.
Resmi açılış: Başkan Bill Clinton.
Amblem: Altta yüzüncü yılı temsil eden 100 sayısıyla birlikte, alevi oluşturan beş olimpiyat halkası ve dört tane yıldızla sonlanan değişken bir alev.
Maskot: Izzy (asıl adı “Whatizit”). Bilgisayarda oluşturulmuş, mavi bir çizgifilm karakteri.

Olimpiyat tarihinde ilk defa, bütün onaylanmış Ulusal Olimpiyat Komiteleri Oyunlar’da temsil edildi. 53’ü altın olmak üzere madalya kazanan 79 ülkeyyle rekor kırıldı.

2000 Sidney, Avustralya
Tarih: 15 Eylül – 1 Ekim 2000.
Diğer aday kentler: Berlin (Almanya), Manchester (İngiltere), Pekin (Çin) ve İstanbul (Türkiye).
Katılımcılar: 200 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 300 etkinlik, 10.651 atlet (6.582 erkek, 4.069 kadın).
Olimpiyat yemini (atlet): Rechelle Hawkes, hokey.
Olimpiyat yemini (resmi): Peter Kerr, su topu.
Olimpiyat meşalesini yakan: Cathy Freeman.
Resmi açılış: Avustralya Genel Valisi Sir William Deane.
Amblem: Amblem bütün Avustralya kültürünün elementlerini simgeliyor: Avustralya renkleri, bumeranglar, Sidney Limanı, plajlar, kırmızı topraklar ve yerliler.
Maskotlar: Ördek gagasına sahip bir ornitorenk “Syd”, bir echidnea “Millie”, ve bir yalıçapkını “Olly”.

Bu Olimpiyat Oyunları tarihteki en büyük oyunlardı, 10.651 atlet 300 oyuna katıldı. Kuzey ve Güney Kore resmi geçit törenine aynı bayrak altında katıldı. Timor Leste’den dört atlet Olimpiyat bayrağı altında bireysel olarak yer aldılar.

2004 Atina, Yunanistan
Tarih: 12 – 28 Ağustos 2004
Diğer aday kentler: Buenos Aires (Arjentina), Cape Town (Güney Afrika), Roma (İtalya) ve Stockholm (İsveç).
Katılımcılar: 201 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 301 etkinlik, 10.625 atlet (6.296 erkek, 4.329 kadın).
Olimpiyat yemini (atlet): Zoï Dimoschaki, yüzme.
Olimpiyat yemini (resmi): Lazaros Voreaadis, basketbol.
Olimpiyat meşalesini yakan: Nikolaos Kaklamanakis.
Resmi açılış: Başbakan Konstantinos Stephanopoulos.
Amblem: Zeytin dalından yapılmış bir taç. 2004’ün 4 değerini simgeleyen, karakteristik Eski Yunan şekilleri: miras, katılım, tören ve insani ölçüler.
Maskotlar: Adını Olympia’nın efsanevi tanrısından alan “Phivos” ve onun kız kardeşi bilgelik tanrıçasından adını alan “Athina”. Bu iki maskot Antik Yunan bebeklerinden esinlenilerek oluşturuldu.

Yunan Olimpiyat Oyunları'nın startı, eski maraton koşularının yapıldığı, Olympia'daki antik stadyumda verildi. Olimpiyat meşalesi ilk defa bu oyunlarda beş farklı kıtayı gezdi ve Yunanistan'a geri geldi.

2008 Pekin, Çin
Tarih: 8 - 24 Ağustos 2008.
Diğer aday kentler: İstanbul (Türkiye), Osaka (Japonya), Paris (Fransa), Toronto (Kanada)
Katılımcılar: 205 Ulusal Olimpiyat Komitesi, 10.500 atlet, 302 etkinlik.
Amblem: “Danseden Pekin’li” kaligrafi sanatıyla sporu bir araya getiriyor.
Maskotlar: Pekin oyunlarını temsil eden 5 maskot var: 4 hayvan; balık Beibei, panda Jingjing, Tibet antilopu Yingying ve kırlangıç Nini. Beşinci maskot ise Olimpiyat ateşini temsil eden Huanhuan. Maskotların isimlerinin ilk heceleri bir araya getirildiğinde: Bei Jing Huan Ying Nin, yani Çince “Pekin’e Hoşgeldiniz” mesajı oluşuyor.

2012 Londra, İngiltere
Tarih: 27 Temmuz - 12 Ağustos 2012
Diğer aday kentler: Paris (Fransa), Madrid (İspanya), Moskova (Rusya Federasyonu) ve New York (ABD).

2016, 31. Olimpiyat Oyunları
Başvuran kentler:
Şikago (ABD), Prag (Çek Cumhuriyeti), Tokyo (Japonya), Rio de Janeiro (Brezilya), Bakü (Azerbaycan), Doha (Katar) ve Madrid (İspanya).

2016 Olimpiyatları’na ev sahipliği yapacak şehir, 2 Ekim 2009 tarihinde, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin 121. oturumunda, Kopenhag’da yapılacak seçimlerde belirlenecek.
Pekin 2008 Olimpiyat Oyunları

Kaynak: New York Times, Olympics.bz, Wikipedia, Olimpiyatoyunları.info, CNN.com, Time, Latimes.com, Beijing2008.cn
Son düzenleyen _Yağmur_; 16 Aralık 2013 14:25 Sebep: sayfa düzeni
Hayatın ne anlamı var.. Yanımda sen olmayınca....
asla_asla_deme - avatarı
asla_asla_deme
VIP Never Say Never Agaın
12 Kasım 2008       Mesaj #4
asla_asla_deme - avatarı
VIP Never Say Never Agaın

Olimpiyatlar


MsXLabs.org

Dünyanın en önemli spor karşılaşmaları olan Olimpiyat Oyunları, Eski Yunanlılar'ın Olympia'da dü­zenlediği yarışmaların günümüzdeki devamı­dır. Yarışma alanlarının yanı sıra birçok tapınak ve heykelin de bulunduğu kutsal alan Olympia, Yunanistan'da, Mora Yarımadası' nın batısındaki Pirgos kasabasının 15 km doğusundadır. İÖ 776'dan başlayarak her dört yılda bir tanrı Zeus'un onuruna düzenlenen büyük şenlikte atletler, şairler, ressamlar ve heykeltıraşlar Olympia' daki Zeus Tapınağı'nda bir araya gelirlerdi. Bu şenlikte sanatçılar yapıtlarını sergiler, atletler 175 metrelik koşuda yarışırlardı. Baş­langıçta yaz ortasında, dolunay zamanı dü­zenlenen ve bir gün süren bu şenlik, zamanla çeşitli yarışmaların yapıldığı beş günlük bir şenliğe dönüştü.

Eski Yunan düşüncesine göre insanın bede­ninin de aklı gibi sağlıklı ve zinde olması gerektiği inancının bir simgesi olan bu şenli­ğin ilk gününde yarışmacılar Olimpiyat andı içer, tören yürüyüşü yapılır ve tanrı Zeus'a kurbanlar kesilirdi. Yarışmalar ikinci gün başlar, dördüncü günün sonunda biterdi. Ko­şu, güreş, boks, at yarışı ve beş ayrı yarışma­nın (koşu, atlama, disk atma, cirit atma, güreş) toplamından oluşan pentatlon dalların­da yarışmalar düzenlenirdi. Bu yarışmalara özgür (köle olmayan) Yunanlı erkekler katı­labilirdi. Beşinci gün ödül töreni ve şölen düzenlenirdi. Yarışmaları kazananlara önce­leri değerli armağanlar verilirdi. Ama daha sonra ödül olarak, kutsal ağaçlardan altın orakla kesilmiş bir yabani zeytin dalı verilme­ye başladı. Yarışmaları kazananlar birer ulu­sal kahraman kabul edildiği için yalnızca kazanmış olmak bile yeterli bir ödül sayılıyor­du. Yunanlılar bu şenliklere o kadar çok önem verdiler ki, zamanı "Olympiad" denen dört yıllık dönemlerle ölçmeye başladılar.

Yunanistan'ın Roma egemenliğine girme­sinden sonra Olimpiyat Oyunları sönükleşti ve Roma İmparatoru Theodosius, pagan töre­lerini yaşatan bir gelenek olarak gördüğü Olimpiyat Oyunlan'nı 393'te yasakladı. Yak­laşık 1.5 yıl süreyle unutulan oyunlar, modern olimpiyatların babası sayılan Fransız Baron Pierre Coubertin'in (1863-1937) çaba­larıyla yeniden canlandırıldı. Coubertin, Eski Yunan'ın görkeminin biraz da atletizm şenlik­lerinden geldiğine inanıyordu. 1894'te dokuz ülkenin atletizm kuruluşlarının temsilcileriyle Paris'te yapılan toplantıda Olimpiyat Oyunlan'nın yeniden düzenlenmesine karar verildi. Çağdaş olimpiyatların ilki, Olimpiyat Oyunla­n'nı yeniden başlatması kararlaştırılan Yuna­nistan'da Atina'da yaptırılan mermer stad­yumda, 1896'da gerçekleştirildi. Daha sonra Olimpiyat Oyunları'nın yapıl­dığı kentler sırasıyla şunlardır: Paris (Fransa) 1900; St. Louis (ABD) 1904; Londra (İngilte­re) 1908; Stockholm (İsveç) 1912; Anvers (Belçika) 1920; Paris (Fransa) 1924; Amsterdam (Hollanda) 1928; Los Angeles (ABD) 1932; Berlin (Almanya) 1936; Londra (İngil­tere) 1948; Helsinki (Finlandiya) 1952; Mel­bourne (Avustralya) 1956; Roma (İtalya) 1960; Tokyo (Japonya) 1964; Meksiko (Mek­sika) 1968; Münih (Almanya Federal Cumhu­riyeti) 1972; Montreal (Kanada) 1976; Mos­kova (SSCB) 1980; Los Angeles (ABD) 1984; Seul (Kore Cumhuriyeti) 1988. 1. Dünya Savaşı nedeniyle 1916'da, II. Dünya Savaşı nedeniyle de 1940 ve 1944'te Olimpiyat Oyunları yapılamadı. Olimpiyat Oyunları'nın kurallarını belirle­yen Uluslararası Olimpiyat Komitesi'ne (IOC) 70 ülke üyedir. Olimpiyatların nerede yapılacağına bu komite karar verir. Politik etkilerden uzak kalmak amacıyla oyunların yapılacağı yer olarak ülkeler değil, kentler seçilir. Olimpiyat Oyunları yaklaşık olarak iki hafta sürer. Yarışmacıların, temsil ettikleri ülkelerin yurttaşı ve amatör olmaları gerekli­dir; yaş sınırlaması yoktur. Her yarışmanın birincisi altın, ikincisi gümüş, üçüncüsü de bronz madalya alır.

Olimpiyat Oyunları görkemli ve etkileyici bir törenle açılır. Koşucuların OIympia'dan getirdiği meşaleyle olimpiyat ateşi yakılır. Ev sahibi takımdan bir yarışmacının törende okuduğu olimpiyat andı şöyledir: "Bu Olim­piyat Oyunları'na sporun zaferi ve takımları­mızın onuru için, gerçek sportmenlik ruhuyla, tüm kurallara saygı göstererek ve uyarak katılacağımıza bütün yarışmacılar adına söz veririm."
Ne var ki, Olimpiyat Oyunları yıllardır uluslararası rekabet ve anlaşmazlıkların odağı olmuştur. 1972 Münih Olimpiyat Oyunları'nda Arap teröristler İsrailli atletleri öldürdü. SSCB'nin 1979'da Afganistan'a asker gönder­mesine tepki olarak birçok ülke 1980 Mosko­va Olimpiyat Oyunları nı boykot etti. 81 ülkenin katıldığı yarışmalara 60 ülke katılma­dı. Buna karşılık, 1984 Los Angeles Olimpi­yat Oyunları'na da SSCB ile müttefiklerinin çoğu katılmadı.

Olimpiyat Oyunları kapsamına giren spor dalları zamanla değişmiştir. Atıcılık, atletizm, basketbol, binicilik, bisiklet yarışı, boks, çim hokeyi, eskrim, futbol, güreş, halter, hentbol, jimnastik, judo, kano, kürek, modern pentat­lon, okçuluk, sutopu, tenis, tramplen atlama, voleybol, yelken ve yüzme genellikle olimpi­yatlarda yer alan spor dallarıdır. Su balesi (senkronize yüzme), sörf ve masatenisi ise Olimpiyat Oyunları kapsamına yeni alınan sporlardır.

1924'te başlayan Kış Olimpiyat Oyunları'nda artistik paten, biatlon, bobsled, buz dansı, buz hokeyi, kayakla iniş ve slalom, kayak krosu, kayakla atlama, kızak ve sürat pateni yarışmaları yapılır.

Olimpiyatlarda Türk Sporcuları


1908'de kurulan Osmanlı Milli Olimpiyat Komitesi'nin 1911'de IOC'ye kabul edilmesinden sonra düzenlenen 1912 Stockholm Olimpiyat Oyunları'na Osmanlı Devleti ilk kez resmen katıldı. Ama I. Dünya Savaşı'nın sorumlusu olarak kabul edilip 1920'de IOC den çıkarılan beş ülke arasında olduğu için 1920 Anvers Olimpiyat Oyunları'na çağrıl­madı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra 1924 Paris Olimpiyat Oyunları'na ve 1928 Amsterdam Olimpiyat Oyunları'na Türk sporcular geniş bir kadroyla katıldı. 1932 Los Angeles Olimpiyat Oyunları'na uzaklık nede­niyle Türkiye'den hiç sporcu gönderilmedi. 1936 Berlin Olimpiyat Oyunları'nda Yaşar Erkan (birinci) ve Ahmet Kireççi'nin (üçün­cü) kazandıkları madalyalarla Türk sporcular ilk olimpiyat madalyalarını almış oldu. 1948 Londra Olimpiyat Oyunları'nda Türk güreşçi­ler altı altın ve dört gümüş madalya alarak büyük bir başarı kazandılar. Üç adım atlamada da Ruhi Sarıalp bronz madalya kazandı. Daha sonra 1984 Los Angeles Olimpiyat Oyunları'nda Eyüp Can ve Turgut Aytaç'ın boksta bronz madalya kazanmalarına değin Türk sporcular olimpiyatlarda yalnızca güreş dalında madalya aldı. 1988 Seul Olimpiyat Oyunları'nda Naim Süleymanoğlu halterde dünya ve olimpiyat rekorlarını kırarak altın madalya kazandı. Türk sporcular 1936'dan başlayarak Kış Olimpiyat Oyunları'na da katılmışlar, ama bu yarışmalarda madalya kazanamamışlardır.
MsxLabs & TemelBritannica
Son düzenleyen Safi; 13 Şubat 2019 16:59 Sebep: ifade kaldırıldı
Şeytan Yaşamak İçin Her Şeyi Yapar....

Benzer Konular

11 Haziran 2016 / ThinkerBeLL Spor
2 Nisan 2011 / mamiman Soru-Cevap
4 Mayıs 2009 / Ziyarey Cevaplanmış
6 Aralık 2009 / Daisy-BT Turizm
13 Şubat 2019 / Misafir Cevaplanmış