Arama

Fotoselin çalışmasında kimyasal tepkime oluyor mu?

Güncelleme: 17 Ocak 2011 Gösterim: 17.207 Cevap: 27
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
3 Ocak 2009       Mesaj #1
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Fotosellerin çalışmasında kimyasal tepkime etkili oluyor mu? Neden?
Sponsorlu Bağlantılar
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
3 Ocak 2009       Mesaj #2
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
Alkali metaller ışık ısı gibi uyaranlar karşısında elektron yayarlar.Elektron yaymak kimyasal bir tepkimedir.
Sponsorlu Bağlantılar
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
3 Ocak 2009       Mesaj #3
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
teşekkür ederim biraz daha ayrıntı var mı acaba yoksa da önmli değil bir kaç açık fotoğrafını istiyorum acaba var mı?

fotoğraf var mı acaba?
Son düzenleyen Ziyaretçi; 3 Ocak 2009 20:40 Sebep: Mesajlar Otomatik Olarak Birleştirildi
fadedliver - avatarı
fadedliver
Ziyaretçi
3 Ocak 2009       Mesaj #4
fadedliver - avatarı
Ziyaretçi
2005331288146366235 rs
* (Sol Ok) Lambanın duya yanlış girmesini önleyen kama * (Sağ Ok) Standart bir duya uygun sayıda (sekiz tane) pim. Pimlerden bazıları anota bazıları katota bağlıdır.

* Resimde, Işık etkisiyle elektrik akımı üreten bir fotoselin parçalarını görüyorsunuz.

Fotosel ya da fotoelektrik pil denen aygıtların çalışma ilkesi, ışığın elektrik devreleri üzerindeki etkisine dayanır. Gerçekten de gerek görünür ışık, gerek kızılötesi ve morötesi gibi görünmeyen dalga boylarındaki ışınlar belirli koşullarda elektrik devrelerinde bazı değişiklikler yaratır. Fotoelektrik etki denen bu olay başlıca üç biçimde ortaya çıkar: Işık ya iki madde arasında bir potansiyel farkı doğurur (fotovoltaik etki) ya bazı maddelerin elektrik iletkenliğini değiştirir (fotoiletkenlik) ya da maddenin elektron salmasına yol açar (fotoemisyon).

Fotovoltaik etki, silisyum ya da germanyum gibi bir yarıiletken katmanıyla ayrılmış, uygun nitelikte iki metal levhanın üzerine ışık düşürüldüğünde ortaya çıkar. Bu durumda yarıiletken maddenin serbest kalan elektronları eklemin bir yanından öbür yanına doğru akar ve birer elektrot gibi davranan metal levhalar arasındaki potansiyel farkı nedeniyle bir elektrik akımı oluşur. Kısacası bu düzenek ışık enerjisiyle çalışan bir elektrik üretecine dönüşür. Fotopil (ya da fotovoltaik pil) denen bu düzenekler güneş ışığını doğrudan elektrik enerjisine dönüştüren güneş pillerinin yapımında kullanılır.

Fotovoltaik etkiyi, metal levhaları bir sıvıyla birbirinden ayıran Edmond Becquerel (1820-91) bulmuştur.

Fotoiletkenlik ya da ışıliletkenlik etkisi, bazı maddelerin, üzerlerine ışık düştüğünde elektrik dirençlerini büyük ölçüde yitirerek daha iletken duruma gelme özelliğine dayanır. Bu etkiyi, İngiliz Posta İdaresi'nde çalışan Joseph May adlı bir telgraf memuru 1861'de bir rastlantı sonucunda bulmuştur. May, kullandığı telgraf aletinde zaman zaman ortaya çıkan bozuklukların selenyum dirençler üzerine düşen güneş ışığından kaynaklandığını fark etmişti.
Fotoemisyon ya da ışılsalım etkisi, bütün fotoelektrik olaylar arasında en yaygınıdır. Bazı maddelerin, üzerlerine ışık düştüğünde elektron salmaya başladığını ilk kez 1887'de Heinrich Hertz saptamıştır. Bu etkiye dayanan çağdaş fotoseller, ışığın etkisiyle elektron salan bir katot ile bu elektronları toplayan bir anottan oluşur. Bu iki elektrot, havası tümüyle boşaltılmış bir cam tüpün içine yerleştirilmiştir. Katot olarak genellikle üzeri sezyumla kaplanmış ve eğri bir yüzey oluşturacak biçimde bükülmüş metal bir levha, anot olarak da ince bir metal çubuk kullanılır. Anot bir elektrik üretecinin artı ucuna, katot da eksi ucuna bağlıdır. Fotosel karanlıkta kaldığı zaman katottan anota doğru pek az elektron akar. Ama sezyum levhanın üzerine ışık düştüğü anda bu elementin atomlarının dış kabuğundaki elektronlar hızla serbest kalmaya başlar. Böylece, anottaki pozitif gerilim bu eksi yüklü elektronları çeker ve iki elektrot arasında büyük bir elektron, yani elektrik akımı doğar. Gelen ışığın şiddeti ne kadar fazlaysa akım da o kadar güçlüdür.

Günümüzde fotoelektrik etkinin her üç türüne dayanan fotoseller yaygın olarak kullanılır. Örneğin sinema filmlerinin sesi, filmin kenarındaki ses kuşağını tarayan ışığın bir fotosel üzerine düşürülmesiyle elde edilir. Ayrıca hırsız alarm sistemlerinde, fotoğraf makinelerinin pozometrelerinde, otomatik olarak açılıp kapanan kapılarda ve sokak lambalarının hava kararınca kendiliğinden yanmasını sağlayan sistemlerde fotoseller kullanılır. Işık şiddetini ölçmek, tıpta kullanılacak X ışınlarının dozunu belirlemek ve fabrikalardaki kalite kontrolü sırasında kusurlu ürünleri saptamak için de gene fotosellerden yararlanılır.
kaynak
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
6 Ocak 2009       Mesaj #5
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
fotosel çalışırken tepkime yapar mı
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
Ziyaretçi
6 Ocak 2009       Mesaj #6
Ziyaretçi - avatarı
Ziyaretçi
arkadaşlar çok acele yardım eder misiniz?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
6 Ocak 2009       Mesaj #7
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Alıntı
fadedliver adlı kullanıcıdan alıntı

2005331288146366235 rs
* (Sol Ok) Lambanın duya yanlış girmesini önleyen kama * (Sağ Ok) Standart bir duya uygun sayıda (sekiz tane) pim. Pimlerden bazıları anota bazıları katota bağlıdır.

* Resimde, Işık etkisiyle elektrik akımı üreten bir fotoselin parçalarını görüyorsunuz.

Fotosel ya da fotoelektrik pil denen aygıtların çalışma ilkesi, ışığın elektrik devreleri üzerindeki etkisine dayanır. Gerçekten de gerek görünür ışık, gerek kızılötesi ve morötesi gibi görünmeyen dalga boylarındaki ışınlar belirli koşullarda elektrik devrelerinde bazı değişiklikler yaratır. Fotoelektrik etki denen bu olay başlıca üç biçimde ortaya çıkar: Işık ya iki madde arasında bir potansiyel farkı doğurur (fotovoltaik etki) ya bazı maddelerin elektrik iletkenliğini değiştirir (fotoiletkenlik) ya da maddenin elektron salmasına yol açar (fotoemisyon).

Fotovoltaik etki, silisyum ya da germanyum gibi bir yarıiletken katmanıyla ayrılmış, uygun nitelikte iki metal levhanın üzerine ışık düşürüldüğünde ortaya çıkar. Bu durumda yarıiletken maddenin serbest kalan elektronları eklemin bir yanından öbür yanına doğru akar ve birer elektrot gibi davranan metal levhalar arasındaki potansiyel farkı nedeniyle bir elektrik akımı oluşur. Kısacası bu düzenek ışık enerjisiyle çalışan bir elektrik üretecine dönüşür. Fotopil (ya da fotovoltaik pil) denen bu düzenekler güneş ışığını doğrudan elektrik enerjisine dönüştüren güneş pillerinin yapımında kullanılır.

Fotovoltaik etkiyi, metal levhaları bir sıvıyla birbirinden ayıran Edmond Becquerel (1820-91) bulmuştur.

Fotoiletkenlik ya da ışıliletkenlik etkisi, bazı maddelerin, üzerlerine ışık düştüğünde elektrik dirençlerini büyük ölçüde yitirerek daha iletken duruma gelme özelliğine dayanır. Bu etkiyi, İngiliz Posta İdaresi'nde çalışan Joseph May adlı bir telgraf memuru 1861'de bir rastlantı sonucunda bulmuştur. May, kullandığı telgraf aletinde zaman zaman ortaya çıkan bozuklukların selenyum dirençler üzerine düşen güneş ışığından kaynaklandığını fark etmişti.
Fotoemisyon ya da ışılsalım etkisi, bütün fotoelektrik olaylar arasında en yaygınıdır. Bazı maddelerin, üzerlerine ışık düştüğünde elektron salmaya başladığını ilk kez 1887'de Heinrich Hertz saptamıştır. Bu etkiye dayanan çağdaş fotoseller, ışığın etkisiyle elektron salan bir katot ile bu elektronları toplayan bir anottan oluşur. Bu iki elektrot, havası tümüyle boşaltılmış bir cam tüpün içine yerleştirilmiştir. Katot olarak genellikle üzeri sezyumla kaplanmış ve eğri bir yüzey oluşturacak biçimde bükülmüş metal bir levha, anot olarak da ince bir metal çubuk kullanılır. Anot bir elektrik üretecinin artı ucuna, katot da eksi ucuna bağlıdır. Fotosel karanlıkta kaldığı zaman katottan anota doğru pek az elektron akar. Ama sezyum levhanın üzerine ışık düştüğü anda bu elementin atomlarının dış kabuğundaki elektronlar hızla serbest kalmaya başlar. Böylece, anottaki pozitif gerilim bu eksi yüklü elektronları çeker ve iki elektrot arasında büyük bir elektron, yani elektrik akımı doğar. Gelen ışığın şiddeti ne kadar fazlaysa akım da o kadar güçlüdür.

Günümüzde fotoelektrik etkinin her üç türüne dayanan fotoseller yaygın olarak kullanılır. Örneğin sinema filmlerinin sesi, filmin kenarındaki ses kuşağını tarayan ışığın bir fotosel üzerine düşürülmesiyle elde edilir. Ayrıca hırsız alarm sistemlerinde, fotoğraf makinelerinin pozometrelerinde, otomatik olarak açılıp kapanan kapılarda ve sokak lambalarının hava kararınca kendiliğinden yanmasını sağlayan sistemlerde fotoseller kullanılır. Işık şiddetini ölçmek, tıpta kullanılacak X ışınlarının dozunu belirlemek ve fabrikalardaki kalite kontrolü sırasında kusurlu ürünleri saptamak için de gene fotosellerden yararlanılır.
kaynak

..
Quo vadis?
Ziyaretçi kc - avatarı
Ziyaretçi kc
Ziyaretçi
6 Ocak 2009       Mesaj #8
Ziyaretçi kc - avatarı
Ziyaretçi
ya bu sorunun cevabını 8 ocağa kadar bulmam lazım(ama internette bulamadım)soru şu:fotosel sisteminin çalışmasında kimyasal tepkime gerçekleşiyor olabilir mi*neden?
dilan - avatarı
dilan
Ziyaretçi
12 Ocak 2009       Mesaj #9
dilan - avatarı
Ziyaretçi
FOTOSEL SİSTEMİNİN ÇALIŞMASINDA KİMYASAL TEPKİME GERÇEKLEŞİYOR OLABİLİR Mİ?
Keten Prenses - avatarı
Keten Prenses
Kayıtlı Üye
12 Ocak 2009       Mesaj #10
Keten Prenses - avatarı
Kayıtlı Üye
Alıntı

Soru:
Fotoselde alkali metallar yerine ametaller kullanılsaydı sisyem çalışırmıydı neden? Fotosel sisteminin çalışmasında kimyasal tepkime gerçekleşiyor olabilir mi?


Soruya verilen cevaplar
Çalışmazdı.Çünkü metaller elektron vermeye meyillidir.Alkali metaller ışık ısı gibi uyaranlar karşısında elektron yayarlar.Elektron yaymak kimyasal bir tepkimedir.

...
Quo vadis?

Benzer Konular

16 Nisan 2015 / ???????????? Soru-Cevap
14 Şubat 2011 / Ziyaretçi Taslak Konular
22 Şubat 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
6 Ağustos 2015 / Safi X-Sözlük