Arama

Kore Edebiyatı

Güncelleme: 12 Mayıs 2009 Gösterim: 5.502 Cevap: 1
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
10 Mart 2009       Mesaj #1
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Kore Edebiyatı
Büyük Larousse
Sponsorlu Bağlantılar

Eski Kore Edebiyatı
Bu edebiyat, İ.S. 1. yy.'dan 1905'e dek uzanan bir döneme yayılır ve yerel dili, Çin harfleriyle gösterme düzeni olan idu ile yada 1446'da bulunan Kore ABC'si Hangul yardımıyla eski Kore dilinde yazılmış yapıtları, bir de Kore dilinde değil de, klasik Çinceyle kaleme alınmış yapıtları kapsar.

Şiir

Her zaman bestelenmiş ve şarkı olarak sölenmiştir. İlk Kore şiirlerine hyang ga (kır şarkıları) denirdi; idu ile yazılmış yalnızca 25 tanesi elimize geçmiştir. Bu Mattung'un şarkısı bibi kısa tekerlemelerin buddha ya da konfuçius kökenli daha yüce esinli yapıtlarla bir arada bulunduğu 4, 8 ve 10 dizeli yapıtlardan oluşmuş oldukça karışık bir bütündür.
Hyanggalar'ın çoğu, VI. ve X. yy.'lar arasında, Şilla döneminde yazılmıştır. Onu izleyen dönemde, Koryo hanedanı zamanında (918-1392) egemen tür Cangga'dır (uzun şarkı). Bunlar, her dizesi genellikle 3 hecelik 3 gruptan oluşan ve uzunluğu (10-50 dize) değişen şiirlerdir. Gyong-gi üslubundaki şiirler, yazarları Konfuçiusçu seçkinler tabakasından aydınlar olan Cangga'nın bir türüdür. Konular daha felsefi ve ağırbaşlı bir sadeliktedir. En ünlü Canggalar'ın bazıları şunlardır:
  • Sogyong pyılgok (Pyongyang'ın şarkısı),
  • Dong Dong (Dört mevsim için od),
  • Çongsan pyolgok (Yeşil dağların türküsü),
  • Kasiri (Gidecek misin?)
Bu şiirlerin yazarları bilinmektedir
Eski edebiyatın en son dönemi olan Li ya da Yi hanedenı zamanında (1392-1910) iki şiir türü göze çarpar. Bunlar Sico ve Gasa'dır. Sico'nun en yaygın türünde 3 dize vardır; yapısı şöyledir:
a) 3-4-3 / 4-4
b) 3-4-3 / 4-4
c) 3-5-4-3
İki iki dizede konu geliştirilir; üçüncü ve dördüncüde, genellikle mizah ya da hüzünle yüklü özgün ve beklenmedik bir biçimde sonuca varılır. Önceleri seçkin tabakaya özgü olan Sico, kısa sürede toplumun tüm sınıfları arasında yayıldı. Bu, kuşkusuz en tanınmış şiir türüdür ve Japonlar'ın Haiku'suyla karşılaştırılabilir. Korelilerin en değer verdiği Sico'lar amiral Li Sun-Sin ve kadın şair Huang Cin-İ'nin Ssicolarıdır.
Şiirdeki duygusallığın anlatımı Sico'nun özlü anlatımıyla sınırlanamayacağı için, Li hanedanından başlayarak Koryo Gyong-gi'sine dayalı şarkı ve dans "sözleri" olan Gasa geliştirildi. Bu türün getitdiği tek kısıtlama uyarınca, her dize dört heceli iki grup içeriyordu, ama dize sayısı sınırlanmamıştı ve bazı Gasa'lar yüzlerce' hatta binlerce dizeden oluşuyordu. Önceleri lirik nitelikli olan ve neredeyse yalnızca doğa güzelliklerini betimleyen Gasa'lar, özellikle XVI. yy. sonundaki Japon ve XVII. yy. başında da Mançu istilalarından sonra, daha gerçekçi ve "millyetçi" bir içerik kazandı

Roman
Eski Kore edebiyatında ilk roman, Yi Kyu – bo'nun (1168-1241) yapıtı Bengun sosol'dur (Beyaz bulutun romanı). Ama o dönemde "roman" (sosol), Çince şiirlere ve şairlere ilişkin öyküler derlemesi demekti. Buna,
XVII. yy.’a dek çok rağbette olan peguan türü deniyordu. Peguan ile daha sonraki ürünler arasında yer alan başka önemli bir yapıt da Gımo sinhua'ydı (altın kaplumbapanın yeni öyküleri). Bu yapıtların tümü Çince yazılmıştı. Kore dilinde ilk roman ancak 1705'te yazıldı; adı Hong Kil-tong con (Hong Kil-tong'ın öyküsü) olan ve Çinli bir yazarın yazdığı Şueihucuan'dan (Su Kenarında) esinlenmiş bu romanın yazarı Ho Gün'dü. Bu yapıtta, bir bakanın evlilikdışı oğlu olan Hong Kil-tong'un, gayri meşru çocuklara karşı uygulanan ayrımcı politikayı protesto etmek için çete reisi olması anlatılır.
En yaygın öbür konular, çoğunlukla, âşık olma, nikâhlı karıyla nikâhsız karı arasındaki çatışmalar, Saray'daki karışık entrikalardı.
Anlatım düzdü ve Konfuçiusçu ahlaka uygundu: Kötülük cezalandırılır, iyilik ödüllendirilirdi. Çoğunlukla yazım tarihi ve yazarın adı hakkında bilgimiz yoktur, çünkü Çin şiirine tutkun seçkinler için, "halk" diliyle bir roman yazmak utanç verici bir girişim, en çok, vakit geçirmeye yarayan bir işti. Kore romanının başyapıtlarından Kim Man-Cung'un (1637-1692) Zen Buddhacılıktan esinlenen Ku un mong'unu (Dokuz bulutun rüyası) ve yine aynı yazarın nikâhlı bir karıyla nikâhsız karı arasındaki mücadeleyi anlattığı Sasi namcong gi'sini (Dame Sa’nın güneyine yolculuk anmak gerektir.
Çunhyang con (Çunhyang'ın öyküsü), Kore romanını başyapıtıdır. Bu romanda genç bir aristokrat olan Yi Mongyong ile bir giseng'in kızı olan Çunhyang (kokulu ilkbahar) arasındaki aşkın, toplumsal engelleri ve devlet görevlilerinin çürümüşlüğünü nasıl aştığı anlatılır. Öbür ünlü romanlar gibi, Kuangde'nin şarkılaştırdığı anlatı olan pıansori'den çıkmıştır; Kuangde, tamburuyla dolaşan bir tür halk azanıdır. Bu, klasik Kore tiyatrosu olarak adlandırılabilecek tek edebi gösteridir. Geriye kalanlar, yani maskeli danslar ve kukla gösterileri folklor kapsamına girer.

1945'den Önce Modern Kore edebiyatı
1905'te ortaya çıktı ve yapıtlar, konuşma diliyle yazılmaya başlandı. 1906'da Hyöl-ıy nu'nun (Kanlı gözyaşları) Yi İn-cik tarafından yayımlanması "Yeni Kore Romanı"nın başlangıcı sayılır. Buna paralel olarak, "yeni şiir" de, Çe Nam-Son ve 1908'e doğru yayımlanan şiiri Heegeso-Sonyonege ile (Denizden genç adama) başladı. Önceleri bu, Kore halkına batı tipi modernleşmenin temellerini aşılamayı görev edinen bir "öğüt edebiyatı"ydı, ama çok geçmeden genç yetenekler ortaya çıktı . "Konuşma" dilini kullanan bu edebiyat başlıca iki eğilim arasında kaldı:
Bir yandan, geleneksel toplumun çürümesini ve Japon sömürgeciliğini üstü kapalı bir biçimde eliştiren ve çoğu kez aşırılığa kaçan gerçekçilik; öte yandan, Kore'yi olanca saflığı ve güzelliği içinde koruyan kırlık alanlara kaçış, toprağa dönüş Yi Guang-Su, Kim Dong-İn, Yom Sang-Sop, Hyon Cin-Gon, Na Do-Hyang gerçekçilik akımının büyük adlarıdır. Yi Hyo-Sok ve iki ünlü şair, Kim So-Vol ve buddha papazı Yong-Un "Kaçış" akımının en iyi yazarıdır.

1945'ten sonraki modern edebiyat
Modrn Güney kore edebiyatı, savaş öncesi edebiyatın, aynı zamanda avrupa, Amerika ve Japon etkisinin uzantısıdır. Kuzey kore edebiyatı, Kim İl –Sung'un şu özdeyişiyle özetlenebilir: "Edebiyatlarımız ve Sanatlarımız, gerçekten Parti'nin, Devrim'in ve halkın edebiyatı ve sanatı olmuştur; bunlar, emekçilerin komünist eğitimi için güçlü bir araç niteliği taşırlar."

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
12 Mayıs 2009       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
Kore Edebiyatı
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar

İÖ 57 öncesinde, kabile döneminde Kore'de sanat toplumsal bir etkinlikti. İnsanlar doğay­la iç içe oldukları için toplu olarak şiir ve şarkı söyler, dans ederlerdi. Bundan sonra gelen üç krallık döneminden birincisi sırasında (İÖ 57-İS 935) Kore kültürü Çin'in etkisi altına girdi. Yapıtların çoğu, özellikle şiir, Çince olarak ya­zılıyordu. Çin kültürüyle birlikte gelecekteki yaşamı konu alan Budacı düşünce de Kore'ye egemen oldu. Gene bu dönemde daha önce kuşaktan kuşağa anlatılmış olan efsaneler, kahramanlık öyküleri, hayvan masalları yazı­ya döküldü. 935-1392 döneminde ise yerel tanrılar ve Buda için düzenlenen şenliklerde okunan yeni bir şiir türü ortaya çıktı. Kore Savaşı'ndan (1950-53) sonra ülkenin bölün­mesi edebiyatın gelişmesini büyük ölçüde et­kiledi.

Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!

Benzer Konular

26 Eylül 2014 / Misafir Cevaplanmış
29 Kasım 2016 / Ziyaretçi Cevaplanmış
31 Temmuz 2014 / kompetankedi Tarih
13 Nisan 2017 / kompetankedi Tarih