Arama

Eş sesli kelimelere örnekler verir misiniz?

En İyi Cevap Var Güncelleme: 20 Kasım 2015 Gösterim: 169.581 Cevap: 1
Misafir - avatarı
Misafir
Ziyaretçi
27 Aralık 2010       Mesaj #1
Misafir - avatarı
Ziyaretçi
Eş sesli (sesteş) kelimeler nelerdir, örnekleri nelerdir?
EN İYİ CEVABI _Yağmur_ verdi

Eş Sesli Kelimeler (Sesteş)

MsXLabs.org

Sponsorlu Bağlantılar
Aynı şekilde yazılıp okunan, dolayısıyla da ses bakımından birbirinin aynısı olan; ancak anlamları birbirinden tamamen farklı olan sözcükler arasındaki anlam ilişkisine “eş sesli kelimeler” diğer bir ifade ile “sesteş kelimeler” adı verilir. Burada dikkat edilmesi gereken; aynı seslerle değişik ve birbirleriyle hiç ilgisi olmayan kavramların anlatılması durumudur. Yani ses kalıbı aynı olan bu sözcüklerin karşıladıkları kavramlar tamamen farklıdır.
Örneğin bir sayı olan “yüz” ile “başın ön bölümü” ve suda “yüz” anlamındaki yüz; çaygillerden bir içecek olan “çay” ile ırmaktan büyük akarsu vb.
Alıntıdaki Ek 41269
Eş Sesli Kelimelere Örnekler

Eş sesli kelimelere örnek cümleler :

Eleliyle yılan tutulmaz.
Her yanım cayır cayır yanıyor.
Arkadaşının yaşgününde bol bol yaşpasta yedi.
Ayakkabısının bağını düğümleyip arkadaşının bağevinden uzaklaştı.
Onun yüzünden yüzyerde yüzüm kızarıyor.
Her yazyaylaya çıkar, orada yarım kalan hikayesini yazmaya çalışırdı.
Kırsaçları rüzgarda dalgalanıyordu.
Şimdi vazolar kırçiçekleriyle doludur.
Böyle dikbir yokuştan kış günü her araba inemez.
Tüm öğrencileri bahçeye ağaç dikmeye davet ettik.
İç ile dış bir olmadan olgunluk olmaz
Yatmadan bir bardak süt meyi unutma.

UYARI 1: Bazı sözcükler sesteş gibi görüldüğü halde, düzeltme işareti ( ^ ) ’nin varlığı sebebiyle birbirinden sesteşlik bakımından ayrılır. Uzun ya da ince olarak okunması gereken ünlü harflerin üzerine konan ( ^ ) düzeltme işareti, birbirinin aynısı gibi görünen kelimelerin sesteş olmasına engel olduğu için bu sözcükler eş sesli kelimeler olarak kabul edilmemektedir.

Örnekler:
*adem (yokluk)
âdem (insan)

*adet (sayı)

âdet (gelenek, alışkanlık)

*alem (bayrak)
âlem (dünya, evren)

*aşık (eklem kemiği)

âşık (vurgun, tutkun)

*hal (pazar)
hâl (durum, vaziyet)

*hala (babanın kız kardeşi)
hâlâ (henüz)

*rahim (esirgeme)
rahîm (koruyan)

*şura (şu yer)

şûra (danışma kurulu) vb.

*Yar (Uçurum)
Yâr (Sevgili)

*Kar (donan su buharı)

Kâr (para kazancı)


UYARI 2: Eş seslilik ile çok anlamlılık birbirine karıştırılmamalıdır. Eş sesli sözcüklerde anlam yönünden uzak-yakın en ufak bir ilişki, hiçbir yakınlık yokken; çok anlamlılık bir sözcüğün temel anlamına bağlı olarak ortaya çıkan bir anlam çoğalmasıdır. Yani bir sözcüğün yan ve mecaz anlamı o sözcüğün sesteşi değildir. Aşağıdaki resimde “yüz” kelimesini bu bakımdan inceledik.

UYARI 3: Dilimizde yazılışları ve söylenişleri birbirine oldukça yakın kimi sözcükler vardır. Bu sözcükler arasında eş seslilik kesinlikle söz konusu değildir.

Örnekler:
  • Öğle: Zaman öğle vakti
  • Öyle: işaret sözcüğü
  • Eğer:koşul zarfı
  • Eyer:binek hayvanlarının sırtına konan oturmalık
  • Grup: küme öbek
  • Gurup: güneşin batması
Bazı sözcüklerdeki bu sesteşlik özelliği cinas denilen bir söz sanatının doğmasını sağlamıştır. Cinas, sesteş sözcüklerin yakın aralıklarla kullanılması sanatıdır.

Örnekler:
  • Neden her kime yüz tuttum ben andan yüz bela gördüm (Fuzuli)
  • Üzdü beni zalim kanlı yaramaz.
  • Gayet çoktur, değil benim yaram az.
  • Bana yardan gayri cerrah yaramaz. (Gevheri)
  • Kısmetindir gezdiren yer yer seniArşa çıksan akıbet yer yer seni (Kemal Paşazade)
Dilimizde kullanılan bazı eş sesli kelimeler ve anlamları aşağıda alfabetik olarak sıralanmıştır. Ayrıca eş sesli kelimeler tablosunu word dosyası olarak indirebilirsiniz.

Eş Sesli Kelimeler Sözlüğü
  • Aç: yemek yemesi gereken
    Aç: açmak fiilinin emri
  • Açık: kapalı olmayan
    Açık: koyu olmayan renk
  • Açma:açmak işi
    Açma: Bir tür susamsız, kalınca, yağlı çörek
  • Ağız: bir organ adı
    Ağız: anadilin değişik söyleyişi
    Ağız: yeni doğmuş memelilerin ilk sütü
  • Ak: beyaz
    Ak: akmak mastarının emri
  • Al: kırmızı
    Al: almak mastarının emri
  • Alay: belli sayıdaki askeri birlik
    Alay: biriyle eğlenme
  • An: çok kısa zaman parçası
    An: anmak mastarının emri
  • Arı: bal yapan böcek
    Arı: katıksız saf
  • Arz: sunma
    Arz: yeryüzü yer
  • Asma: üzüm veren bitki
    Asma: asma işi
  • At: bir hayvan
    At: atmak mastarının emri
  • Ağ: balık tutma aracı
    Ağ: pantolonun apış arasına gelen yeri
  • Ay: yılın on ikide biri
    Ay: gök cismi
  • Atlet: atletizmle uğraşan kimse
    Atlet: kolsuz erkek fanilası
  • Aşı: bir ağacın dalı üzerinden alınan dal
    Aşı: Organizmada birtakım hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen zayıflatılmış mikrop
B
  • Bağ: üzüm yetiştirilen bahçe
    Bağ: bağlamak için kullanılan araç
  • Bağır: göğsün ön kısmı
    Bağır: bağırmak mastarının emri
  • Bahar: mevsim adı
    Bahar: yiyecek ve içeceklere tat vermek için kullanılan maddeler
  • Bar: Erzurum yöresinde oynanan bir halk oyunu
    Bar: içki içilen yer
  • Bel: insanın göğüsle gövde arasındaki dar bölge
    Bel: toprak kazmaya yarayan araç
    Bel: ses şiddeti ile ilgili birim
  • Ben: tekil birinci kişi zamiri
    Ben: derideki küçük leke
  • Bere: bir şeydeki hafif yara
    Bere: bir tür başlık
  • Bez: pamuklu kumaş
  • Bez: vücutta salgı yapan küçük organ
  • Bin: bir sayı
    Bin: binmek mastarından emir
  • Boy: bir şeyin uzunluğu
    Boy: göçebe topluluklarda kabile
  • Basma: basma işi
    Basma: pamuklu kumaş
C – Ç – D
  • Çay: bir içecek
    Çay: dere ile ırmak arası akarsu
  • Çelik: sertleştirilmiş demir
    Çelik: kısa kesilmiş dal
  • Çil: yüzdeki küçük benekler
    Çil: bir av kuşu
  • Devir: çağ
    Devir: dönme tur
  • Dal: hayal kurmak eyleminin emir kipi
    Dal: kol bölüm
  • Dil: bir organımız.
    Dil: lisan,anlaşma
  • Diz: bacağın ortasındaki ortak bölme
    Diz: dizmek mastarından emir
  • Dolu: içi doldurulmuş olan
    Dolu: bir yağış biçimi
  • Don: iç çamaşır
    Don: at tüyünün rengi
    Don: suların buz tutması
  • Düş: rüya
    Düş: düşmek mastarından emir
E – G
  • Ek: ilave
    Ek: ekmek mastarının emri
  • El: bir organımız
    El: yabancı
  • Er: rütbesiz asker
  • Er: erken
  • Esrar: sır sırlar
    Esrar: uyuşturucu bir madde
  • Ekmek: tohumu toprağa atma
    Ekmek: tahıldan yapılmış yiyecek
  • Gam: tasa kaygı
    Gam: müzikte sekiz sesten oluşan sıralı nota dizisi
  • Geç: beklenen zamandan sonra
    Geç: geçmek mastarının emri
  • Güç: kuvvet
    Güç: zor
  • Gül: bir çiçek
    Gül: gülmek mastarının emri
H – İ
  • Han: eskiden Türklerde devlet başkanı
    Han: şehirlerde meslek sahiplerinin çalıştığı birkaç katlı yapı
  • Hal: durum
    Hal: üstü kapalı pazar yeri
  • Harp: savaş
    Harp: telli bir çalgı
  • Hayat: yaşam
    Hayat: avlu sofa
  • Hayır: olumsuzluk belirten söz
    Hayır: iyilik
  • İn: küçük mağara
    İn: inmek mastarından emir
  • İç: herhangi bir yerin sınırları içerisinde kalan
    İç: içmek eyleminin emir kipi
  • İt: köpek
    İt: itmek fiili
K – L
  • Kanepe: birkaç kişinin oturduğu koltuk
    Kanepe: küçük ekmek dilimi
  • Kara: siyah
    Kara: yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü
  • Kart: gençliği ve körpeliği kalmamış
    Kart: düzgün kesilmiş ince karton
  • Kaş: gözlerin üzerindeki kısa kıllar
    Kaş: sarp kayalık uçurum
    Kaş : atın eyerinin ön ve arka kısmındaki çıkıntılar
  • Kahve: sıcak ülkelerde yetişen bir ağaç
    Kahve: çay ıhlamur içilen oyun oynanan yer
  • Katı: sert
    Katı: kuşların midesi
  • Kaz: bir kümes hayvanı
    Kaz: kazmak mastarından emir
    Kaz: budala
  • Kese: küçük torba
    Kese: kestirme (yol)
    Kese: yıkanırken kir çıkarmak için ele geçirilen bez
  • Kır: beyaz ve siyah karışımı renk
    Kır: şehir dışı olan boş ve geniş alan
  • Kıta: dört dizeden oluşan şiir bölümü
    Kıta: büyük kara parçası
    Kıta: askeri birlik
  • Koca: bir kadının eşi
    Koca: büyük iri
  • Koy: küçük körfez
    Koy: koymak mastarından emir
  • Kupa: maden bardak ya da vazo
    Kupa: bir tür atlı araba
    Kupa: yarışma ödülü olarak verilen
  • Kurum: kuruluş müessese
    Kurum: bacalarda biriken is
  • Kuşak: beze sarılan dar uzun kumaş
    Kuşak: nesil
  • Kap: içi oyuk nesne
    Kap: kapmaktan emir
  • Lama:uzun ince madeni şerit
    Lama: bir hayvan
M – N
  • Mil: bir uzunluk ölçüsü birimi
    Mil: selin bıraktığı çamurlu birikinti
    Mil: ince uzun madeni çubuk
  • Maskara: eğlendirici, güldürücü
    Maskara: maske
    Maskara: kirpik boyası
  • Manda: bir hayvan
    Manda: başka devletlere verilen vekillik
  • Mal: bir kimsenin mülkiyetinde bulunan
    Mal: büyükbaş hayvan
  • Makam: mevki, yer
    Makam: Türk müziğinde bir dizinin işleniş biçimine verilen ad
  • Mantar: şişe tapası
    Mantar: bir bitki
  • Maya: mayalanmayı sağlayan madde
    Maya: damızlık dişi hayvan
  • Mayıs: yılın beşinci ayı
    Mayıs: taze sığır gübresi
O – P
  • Ocak: yılın birinci ayı
    Ocak: ateş yakmaya yarayan yer
    Ocak: taş ve maden çıkarılan yer
  • Öz: bir kişinin benliği
    Öz: aynı baba ve anadan olan kardeşler
  • Pas: madenlerin yüzeylerinde oluşan tabaka
    Pas: oyuncuların topu başkasına geçirmesi
  • Patron: özel bir kuruluşun sahibi
    Patron: biçki modeli
  • Pay: hisse
    Pay: azar
  • Pazı: kolun üst kısmındaki şişkince kas
    Pazı: yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki
  • Pike: uçakların hedefe yaptığı dalış
    Pike: yatak örtüsü
  • Pirinç: pilav yapmakta kullanılan tahıl
    Pirinç: bakır ve çinko karışımı sarı maden
  • Pazar: haftanın son günü
    Pazar: belli şeylerin satıldığı yer
S – Ş
  • Saç: başı kaplayan kıllar
    Saç: demir levha
  • Saf: katıksız arı
    Saf: dizi sıra
  • Sağ: solun karşıtı yan
    Sağ: sağlam, canlı, esen
  • Sakin: durgun sessiz
    Sakin: bir yerde oturan
  • Satır: sayfadaki yazı dizileri
    Satır: et kesmeye yarayan bıçak
  • Saz: ince kamış
    Saz: çalgı
  • Seri: dizi,sıra
    Seri: hızlı
  • Sıra: bir çizgi üzerinde yan yana yada ardı ardına dizilme
    Sıra: üç dört kişinin otura bileceği tahta oturak
  • Soluk: nefes
    Soluk: rengi atmış
  • Soy: ırk
    Soy: soymak mastarından emir
  • Şiş: şişmiş, şişkin
    Şiş: ucu sivri demir çubuk
T – Z
  • Tez: çabuk
    Tez: sav
  • Toka: el sıkışmak
    Toka: kadınları saçlarını tutturmaya yarayan araç
  • Ton: bir ağırlık ölçüsü birimi
    Ton: ses ve renkte düzey
  • Top: yuvarlak oyun aracı
    Top: büyük mermi atan ateşli silah
  • Tabiat: canlı ve cansız maddelerin oluşturduğu doğa
    Tabiat: bir insanın iç güdülerinin hepsi
  • Tavşan: tahta oymacısı
    Tavşan: bir memeli hayvan
  • Ünlü: meşhur
    Ünlü: sesli
  • Yar: uçurum
    Yar: sevgili
  • Yaş: doğuştan beri geçen zaman
    Yaş: ıslak
  • Yaz: mevsim adı
    Yaz: (mak) mastarının eki
  • Yüz: bir sayı
    Yüz: surat çehre
    Yüz: yüzmek eylemi
  • Yazma: yazmak işi
    Yazma: üzerin kalıplarla yada fırça ile desen yapılmış bez
  • Yat: kalkan ve zırh gibi korunma aracı
    Yat: özel deniz gemisi
  • Zar: ince deri ya da kabuk
    Zar: küp biçiminde üzerinde sayılar bulunan oyun aracı
BAKINIZ Eş Sesli Sözcükler

Son düzenleyen _Yağmur_; 20 Kasım 2015 14:11 Sebep: iç başlık
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
2 Şubat 2011       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Bu mesaj 'en iyi cevap' seçilmiştir.

Eş Sesli Kelimeler (Sesteş)

MsXLabs.org

Sponsorlu Bağlantılar
Aynı şekilde yazılıp okunan, dolayısıyla da ses bakımından birbirinin aynısı olan; ancak anlamları birbirinden tamamen farklı olan sözcükler arasındaki anlam ilişkisine “eş sesli kelimeler” diğer bir ifade ile “sesteş kelimeler” adı verilir. Burada dikkat edilmesi gereken; aynı seslerle değişik ve birbirleriyle hiç ilgisi olmayan kavramların anlatılması durumudur. Yani ses kalıbı aynı olan bu sözcüklerin karşıladıkları kavramlar tamamen farklıdır.
Örneğin bir sayı olan “yüz” ile “başın ön bölümü” ve suda “yüz” anlamındaki yüz; çaygillerden bir içecek olan “çay” ile ırmaktan büyük akarsu vb.
Ad:  es-sesli-kelimelere-ornekler.jpg
Gösterim: 11563
Boyut:  11.3 KB
Eş Sesli Kelimelere Örnekler

Eş sesli kelimelere örnek cümleler :

Eleliyle yılan tutulmaz.
Her yanım cayır cayır yanıyor.
Arkadaşının yaşgününde bol bol yaşpasta yedi.
Ayakkabısının bağını düğümleyip arkadaşının bağevinden uzaklaştı.
Onun yüzünden yüzyerde yüzüm kızarıyor.
Her yazyaylaya çıkar, orada yarım kalan hikayesini yazmaya çalışırdı.
Kırsaçları rüzgarda dalgalanıyordu.
Şimdi vazolar kırçiçekleriyle doludur.
Böyle dikbir yokuştan kış günü her araba inemez.
Tüm öğrencileri bahçeye ağaç dikmeye davet ettik.
İç ile dış bir olmadan olgunluk olmaz
Yatmadan bir bardak süt meyi unutma.

UYARI 1: Bazı sözcükler sesteş gibi görüldüğü halde, düzeltme işareti ( ^ ) ’nin varlığı sebebiyle birbirinden sesteşlik bakımından ayrılır. Uzun ya da ince olarak okunması gereken ünlü harflerin üzerine konan ( ^ ) düzeltme işareti, birbirinin aynısı gibi görünen kelimelerin sesteş olmasına engel olduğu için bu sözcükler eş sesli kelimeler olarak kabul edilmemektedir.

Örnekler:
*adem (yokluk)
âdem (insan)

*adet (sayı)

âdet (gelenek, alışkanlık)

*alem (bayrak)
âlem (dünya, evren)

*aşık (eklem kemiği)

âşık (vurgun, tutkun)

*hal (pazar)
hâl (durum, vaziyet)

*hala (babanın kız kardeşi)
hâlâ (henüz)

*rahim (esirgeme)
rahîm (koruyan)

*şura (şu yer)

şûra (danışma kurulu) vb.

*Yar (Uçurum)
Yâr (Sevgili)

*Kar (donan su buharı)

Kâr (para kazancı)


UYARI 2: Eş seslilik ile çok anlamlılık birbirine karıştırılmamalıdır. Eş sesli sözcüklerde anlam yönünden uzak-yakın en ufak bir ilişki, hiçbir yakınlık yokken; çok anlamlılık bir sözcüğün temel anlamına bağlı olarak ortaya çıkan bir anlam çoğalmasıdır. Yani bir sözcüğün yan ve mecaz anlamı o sözcüğün sesteşi değildir. Aşağıdaki resimde “yüz” kelimesini bu bakımdan inceledik.

UYARI 3: Dilimizde yazılışları ve söylenişleri birbirine oldukça yakın kimi sözcükler vardır. Bu sözcükler arasında eş seslilik kesinlikle söz konusu değildir.

Örnekler:
  • Öğle: Zaman öğle vakti
  • Öyle: işaret sözcüğü
  • Eğer:koşul zarfı
  • Eyer:binek hayvanlarının sırtına konan oturmalık
  • Grup: küme öbek
  • Gurup: güneşin batması
Bazı sözcüklerdeki bu sesteşlik özelliği cinas denilen bir söz sanatının doğmasını sağlamıştır. Cinas, sesteş sözcüklerin yakın aralıklarla kullanılması sanatıdır.

Örnekler:
  • Neden her kime yüz tuttum ben andan yüz bela gördüm (Fuzuli)
  • Üzdü beni zalim kanlı yaramaz.
  • Gayet çoktur, değil benim yaram az.
  • Bana yardan gayri cerrah yaramaz. (Gevheri)
  • Kısmetindir gezdiren yer yer seniArşa çıksan akıbet yer yer seni (Kemal Paşazade)
Dilimizde kullanılan bazı eş sesli kelimeler ve anlamları aşağıda alfabetik olarak sıralanmıştır. Ayrıca eş sesli kelimeler tablosunu word dosyası olarak indirebilirsiniz.

Eş Sesli Kelimeler Sözlüğü
  • Aç: yemek yemesi gereken
    Aç: açmak fiilinin emri
  • Açık: kapalı olmayan
    Açık: koyu olmayan renk
  • Açma:açmak işi
    Açma: Bir tür susamsız, kalınca, yağlı çörek
  • Ağız: bir organ adı
    Ağız: anadilin değişik söyleyişi
    Ağız: yeni doğmuş memelilerin ilk sütü
  • Ak: beyaz
    Ak: akmak mastarının emri
  • Al: kırmızı
    Al: almak mastarının emri
  • Alay: belli sayıdaki askeri birlik
    Alay: biriyle eğlenme
  • An: çok kısa zaman parçası
    An: anmak mastarının emri
  • Arı: bal yapan böcek
    Arı: katıksız saf
  • Arz: sunma
    Arz: yeryüzü yer
  • Asma: üzüm veren bitki
    Asma: asma işi
  • At: bir hayvan
    At: atmak mastarının emri
  • Ağ: balık tutma aracı
    Ağ: pantolonun apış arasına gelen yeri
  • Ay: yılın on ikide biri
    Ay: gök cismi
  • Atlet: atletizmle uğraşan kimse
    Atlet: kolsuz erkek fanilası
  • Aşı: bir ağacın dalı üzerinden alınan dal
    Aşı: Organizmada birtakım hastalıklara karşı bağışıklık sağlamak için vücuda verilen zayıflatılmış mikrop
B
  • Bağ: üzüm yetiştirilen bahçe
    Bağ: bağlamak için kullanılan araç
  • Bağır: göğsün ön kısmı
    Bağır: bağırmak mastarının emri
  • Bahar: mevsim adı
    Bahar: yiyecek ve içeceklere tat vermek için kullanılan maddeler
  • Bar: Erzurum yöresinde oynanan bir halk oyunu
    Bar: içki içilen yer
  • Bel: insanın göğüsle gövde arasındaki dar bölge
    Bel: toprak kazmaya yarayan araç
    Bel: ses şiddeti ile ilgili birim
  • Ben: tekil birinci kişi zamiri
    Ben: derideki küçük leke
  • Bere: bir şeydeki hafif yara
    Bere: bir tür başlık
  • Bez: pamuklu kumaş
  • Bez: vücutta salgı yapan küçük organ
  • Bin: bir sayı
    Bin: binmek mastarından emir
  • Boy: bir şeyin uzunluğu
    Boy: göçebe topluluklarda kabile
  • Basma: basma işi
    Basma: pamuklu kumaş
C – Ç – D
  • Çay: bir içecek
    Çay: dere ile ırmak arası akarsu
  • Çelik: sertleştirilmiş demir
    Çelik: kısa kesilmiş dal
  • Çil: yüzdeki küçük benekler
    Çil: bir av kuşu
  • Devir: çağ
    Devir: dönme tur
  • Dal: hayal kurmak eyleminin emir kipi
    Dal: kol bölüm
  • Dil: bir organımız.
    Dil: lisan,anlaşma
  • Diz: bacağın ortasındaki ortak bölme
    Diz: dizmek mastarından emir
  • Dolu: içi doldurulmuş olan
    Dolu: bir yağış biçimi
  • Don: iç çamaşır
    Don: at tüyünün rengi
    Don: suların buz tutması
  • Düş: rüya
    Düş: düşmek mastarından emir
E – G
  • Ek: ilave
    Ek: ekmek mastarının emri
  • El: bir organımız
    El: yabancı
  • Er: rütbesiz asker
  • Er: erken
  • Esrar: sır sırlar
    Esrar: uyuşturucu bir madde
  • Ekmek: tohumu toprağa atma
    Ekmek: tahıldan yapılmış yiyecek
  • Gam: tasa kaygı
    Gam: müzikte sekiz sesten oluşan sıralı nota dizisi
  • Geç: beklenen zamandan sonra
    Geç: geçmek mastarının emri
  • Güç: kuvvet
    Güç: zor
  • Gül: bir çiçek
    Gül: gülmek mastarının emri
H – İ
  • Han: eskiden Türklerde devlet başkanı
    Han: şehirlerde meslek sahiplerinin çalıştığı birkaç katlı yapı
  • Hal: durum
    Hal: üstü kapalı pazar yeri
  • Harp: savaş
    Harp: telli bir çalgı
  • Hayat: yaşam
    Hayat: avlu sofa
  • Hayır: olumsuzluk belirten söz
    Hayır: iyilik
  • İn: küçük mağara
    İn: inmek mastarından emir
  • İç: herhangi bir yerin sınırları içerisinde kalan
    İç: içmek eyleminin emir kipi
  • İt: köpek
    İt: itmek fiili
K – L
  • Kanepe: birkaç kişinin oturduğu koltuk
    Kanepe: küçük ekmek dilimi
  • Kara: siyah
    Kara: yeryüzünün denizle örtülü olmayan bölümü
  • Kart: gençliği ve körpeliği kalmamış
    Kart: düzgün kesilmiş ince karton
  • Kaş: gözlerin üzerindeki kısa kıllar
    Kaş: sarp kayalık uçurum
    Kaş : atın eyerinin ön ve arka kısmındaki çıkıntılar
  • Kahve: sıcak ülkelerde yetişen bir ağaç
    Kahve: çay ıhlamur içilen oyun oynanan yer
  • Katı: sert
    Katı: kuşların midesi
  • Kaz: bir kümes hayvanı
    Kaz: kazmak mastarından emir
    Kaz: budala
  • Kese: küçük torba
    Kese: kestirme (yol)
    Kese: yıkanırken kir çıkarmak için ele geçirilen bez
  • Kır: beyaz ve siyah karışımı renk
    Kır: şehir dışı olan boş ve geniş alan
  • Kıta: dört dizeden oluşan şiir bölümü
    Kıta: büyük kara parçası
    Kıta: askeri birlik
  • Koca: bir kadının eşi
    Koca: büyük iri
  • Koy: küçük körfez
    Koy: koymak mastarından emir
  • Kupa: maden bardak ya da vazo
    Kupa: bir tür atlı araba
    Kupa: yarışma ödülü olarak verilen
  • Kurum: kuruluş müessese
    Kurum: bacalarda biriken is
  • Kuşak: beze sarılan dar uzun kumaş
    Kuşak: nesil
  • Kap: içi oyuk nesne
    Kap: kapmaktan emir
  • Lama:uzun ince madeni şerit
    Lama: bir hayvan
M – N
  • Mil: bir uzunluk ölçüsü birimi
    Mil: selin bıraktığı çamurlu birikinti
    Mil: ince uzun madeni çubuk
  • Maskara: eğlendirici, güldürücü
    Maskara: maske
    Maskara: kirpik boyası
  • Manda: bir hayvan
    Manda: başka devletlere verilen vekillik
  • Mal: bir kimsenin mülkiyetinde bulunan
    Mal: büyükbaş hayvan
  • Makam: mevki, yer
    Makam: Türk müziğinde bir dizinin işleniş biçimine verilen ad
  • Mantar: şişe tapası
    Mantar: bir bitki
  • Maya: mayalanmayı sağlayan madde
    Maya: damızlık dişi hayvan
  • Mayıs: yılın beşinci ayı
    Mayıs: taze sığır gübresi
O – P
  • Ocak: yılın birinci ayı
    Ocak: ateş yakmaya yarayan yer
    Ocak: taş ve maden çıkarılan yer
  • Öz: bir kişinin benliği
    Öz: aynı baba ve anadan olan kardeşler
  • Pas: madenlerin yüzeylerinde oluşan tabaka
    Pas: oyuncuların topu başkasına geçirmesi
  • Patron: özel bir kuruluşun sahibi
    Patron: biçki modeli
  • Pay: hisse
    Pay: azar
  • Pazı: kolun üst kısmındaki şişkince kas
    Pazı: yaprakları sebze olarak kullanılan bir bitki
  • Pike: uçakların hedefe yaptığı dalış
    Pike: yatak örtüsü
  • Pirinç: pilav yapmakta kullanılan tahıl
    Pirinç: bakır ve çinko karışımı sarı maden
  • Pazar: haftanın son günü
    Pazar: belli şeylerin satıldığı yer
S – Ş
  • Saç: başı kaplayan kıllar
    Saç: demir levha
  • Saf: katıksız arı
    Saf: dizi sıra
  • Sağ: solun karşıtı yan
    Sağ: sağlam, canlı, esen
  • Sakin: durgun sessiz
    Sakin: bir yerde oturan
  • Satır: sayfadaki yazı dizileri
    Satır: et kesmeye yarayan bıçak
  • Saz: ince kamış
    Saz: çalgı
  • Seri: dizi,sıra
    Seri: hızlı
  • Sıra: bir çizgi üzerinde yan yana yada ardı ardına dizilme
    Sıra: üç dört kişinin otura bileceği tahta oturak
  • Soluk: nefes
    Soluk: rengi atmış
  • Soy: ırk
    Soy: soymak mastarından emir
  • Şiş: şişmiş, şişkin
    Şiş: ucu sivri demir çubuk
T – Z
  • Tez: çabuk
    Tez: sav
  • Toka: el sıkışmak
    Toka: kadınları saçlarını tutturmaya yarayan araç
  • Ton: bir ağırlık ölçüsü birimi
    Ton: ses ve renkte düzey
  • Top: yuvarlak oyun aracı
    Top: büyük mermi atan ateşli silah
  • Tabiat: canlı ve cansız maddelerin oluşturduğu doğa
    Tabiat: bir insanın iç güdülerinin hepsi
  • Tavşan: tahta oymacısı
    Tavşan: bir memeli hayvan
  • Ünlü: meşhur
    Ünlü: sesli
  • Yar: uçurum
    Yar: sevgili
  • Yaş: doğuştan beri geçen zaman
    Yaş: ıslak
  • Yaz: mevsim adı
    Yaz: (mak) mastarının eki
  • Yüz: bir sayı
    Yüz: surat çehre
    Yüz: yüzmek eylemi
  • Yazma: yazmak işi
    Yazma: üzerin kalıplarla yada fırça ile desen yapılmış bez
  • Yat: kalkan ve zırh gibi korunma aracı
    Yat: özel deniz gemisi
  • Zar: ince deri ya da kabuk
    Zar: küp biçiminde üzerinde sayılar bulunan oyun aracı
BAKINIZ Eş Sesli Sözcükler

Son düzenleyen Safi; 8 Ocak 2017 02:43
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.

Benzer Konular

7 Ocak 2018 / Ziyaretçi Cevaplanmış
18 Kasım 2011 / Ziyaretçi Cevaplanmış
22 Ekim 2014 / Misafir Cevaplanmış
1 Mayıs 2014 / Misafir Cevaplanmış