Arama

İlyada Destanı - Homeros

Güncelleme: 8 Temmuz 2012 Gösterim: 36.655 Cevap: 2
yaremce - avatarı
yaremce
Ziyaretçi
25 Aralık 2007       Mesaj #1
yaremce - avatarı
Ziyaretçi
ILYADA DESTANI

Sponsorlu Bağlantılar
Homeros’un Ilias, ya da Ilyada adli büyük destani Ilyon yani Troya destani adini tasidigi halde, Troya savasi efsanesinin ancak kisa bir bölümünü yansitir:
Akhilleus’un ordularin yöneticisi Agamemnon’a karsi öfkesi ve savastan çekilmesiyle baslar, Akhilleus’un savasa dönmesi, Hektor’u öldürüp Troya sehrinin çevresinde sürüklemesi, sonra da ölüsünü babasi Priamos’a geri vermesiyle biter.

BÖLÜM I.
Seslenis - Akhilleus’ un öfkesi.
Ozan Musa’lara seslenip konusunu belirtir: Akhilleus’un öfkesi, bu yüzden Akha’lar arasinda beliren veba salgini.
Akha’larin Troya ovasindaki gemi ordugahindayiz. Tanri Apollon’un rahibi Khryses gelir, Agamemnon’un tutsak olarak alikoydugu kizi Khryseis’i geri ister. Agamemnon kizi vermedigi için tanri Apollon Akha ordusuna veba salar.
Dokuz gün dokuz gece ordu hastaliktan kirilir. Bilici Kalkhas kizi geri vermeyi buyurur. Agamemnon kizi vermeye razi olur, ama onun yerine Akhilleus’un tutsagi Briseis’i alacaktir. Akhilleus’la Agamemnon bu yüzden kavgaya tutusurlar. Agamemnon Briseis’i alir, ama Akhilleus da barakasina çekilir: Savasa artik katilmayacaktir. Anasi deniz tanriçasi Thetis’ ten öcünü almasini ister. Thetis Olympos’a çikip Zeus’tan yalvarir: Akhilleus savastan uzak durdukça Akha’lar zaferi kazanamasinlar. Zeus söz verir, Akha’lar dan yana olan karisi tanriça Hera ile kavga ederler. Hephaistos tanri onlari yatistirir.

BÖLÜM II.
Agamemnon’un düsü - Toplanti - Gemilerin sayimi.
Zeus Agamemnon’a yalanci bir düs gönderir: Troya’yi alabilecegini bildirir. Agamemnon Akha’lari toplantiya çagirir, onlari denemek ister: Herkesin dokuz yillik savastan biktigini, yurtlarina dönmek istediklerini anlar. Thetis olayi. Ordu savas düzenine girer. Ozan bir daha Musa’ya seslenir ve Akha ordularinin, komutanlarinin ve sehirlerinin adlarini, gemilerinin sayisiyla saymaya koyulur. Ayni sayim Troya’lilar için de yapilir. Troya ordusu da safa dizilir.

BÖLÜM III.
Antlar - Surlarin üstündeki sahne - Paris’le Menelaos’un teke tek savasi.
Iki ordu karsi karsiyadir: Paris Menelaos’Ia teke tek savasa girismeyi teklif eder. Savasi kazanan Helena’yi alacaktir. Teklif kabul edilir, Priamos’u çagirmaya giderler.
Sahne degisir: Priamos’la ihtiyarlar heyeti surlarin üstünde dizilip tek tek savasi gözetlerler. Helene gelir, onlara Akha yigitlerini tanitir. Teke tek savas baslar, Menelaos Paris’i alt etmek üzereyken tanriça Aphrodite araya girip Paris’i kaçirir, Helene’yi de kocasinin yanina dötürür. Helene’nin Aphrodite’ye, sonra da kocasina çikismasi.

BÖLÜM IV.
Yeminlerin bozulmasi Agamemnon’un ordulari teftisi.
Olympos’ta: Zeus, Hera ve Athena arasinda çatisma. Hera, Lykia’li Pandaros’un savasmama andini bozmasini saglar. Menelaos’un yaralanmasi. Gene silaha sarilan orduyu Agamemnon gözden geçirir. Savas baslar: Akha yigitlerinden Antilokhos, Aias ve Odysseus birçok Troya’liyi öldürürler.

BÖLÜM V.
Diomedes’in kahramanliklari.
Bütün bölüm Akha yigidi Diomedes’in kahramanliklarina ayrilmistir: Korkunç bir bogusma baslar, tanrilardan Ares, Athena ve Aphrodite de savasa karisirlar. Aineias’la Diomedes arasindaki savas. Aphrodite’nin araya girip yaralanmasi. Diomedes savas tanri Ares’i yaralar.

BÖLÜM VI.
Hektor’la Andromakhe’nin bulusmasi.
Hektor sehre gelir, anasi Hekabe’ye Athena tapinagina sunular koymasini söyler. Bu arada Diomedes Lykia’li Glaukos’la çarpisirken, aralarinda konukluk baglari oldugu anlasilir, savastan vazgeçip silahlarini degis tokus ederler. Bellerophontes efsanesinin anlatilmasi. Hektor bati surlarinin önünde karisi Andromakhe ile küçük oglu Astyanaks’a rastlar. Aralarindaki aile sahnesi.

BÖLÜM VII.
Hektor’la Aias arasindaki çarpisma . Ölülerin kaldirilmasi.
Hektor, Akha’larin en seçkin yigitlerinden biri Telamon oglu Aias’la teke tek savasir. Basa bas gelip ayrilirlar. Ölüleri toplamak için savasa ara verilir. Akha’larin ordugahi bir sur ve bir hendekle çevirmeleri. Olympos’ta tanrilar arasindaki tartisma.

BÖLÜM VIII.
Zeus’un Ida dagindan savasi yönetmesi.
Zeus Troya savasinin yönetimini ele alir, bunun için de gelir Ida daginin doruguna yerlesir. Üstünlük Troya’lilardadir, Akha’lar hendege kadar çekilirler.

BÖLÜM IX.
Akhilleus’a gönderilen elçiler - Yigidin barakasindaki tartisma.
Akha’lar toplantisinda Akhilleus’un savasa dönmesini saglamak için ona elçiler gönderme karari verilir. Aias’la Odysseus elçi seçilirler. Akhilleus onlari iyi karsilar, agirlar, ama savasa dönmeme kararini bildirir. Lalasi Phoiniks’in bütün yakarmalari bosa gider. Haberi alinca Akha’lar arasindaki üzüntü.

BÖLÜM X.
Odysseus’la Diomedes’in kesfe çikmalari - Dolon.
Gece toplanan kurultay: Akha’larin en yasli önderi Nestor Troya’lilar kampina gözcü gönderilmesini salik verir. Odysseus’la Diomedes görevlendirilirler. Yolda Troya’lilarin gözcüsü Dolon’a rastlarlar, agzindan birçok bilgi aldiktan sonra onu öldürüp dönerler. Trakya’lilarin cins atlarini kaçirirlar.

BÖLÜM XI.
Agamemnon’un kahramanliklari.
Destanin yirmi altinci gününde üçüncü büyük çatisma. Hektor’la Agamemnon’un karsilasmasi, Agamemnon, Diomedes ve daha birçok Akha yigidinin yaralanmasi. Akha’larda telas. Nestor, Akhilleus’ un arkadasi Patroklos’a dert yanar.

BÖLÜM XII.
Duvar dibindeki savas.
Troya’lilar duvara saldirir. Kiyasiya çarpisma. Lykia’lilarin duvarda delik açmalari. Korkunç bogusma. Akha’larin gemilere dogru kaçismasi.

BÖLÜM XIII.
Gemilerin önündeki savas.
Akhalardan yana olan tanri Poseidon savasi Semendirek adasindan gözler. Iki Aias’i Troya saldirisina karsi koymaya kiskirtir. Her iki tarafta da yararlik gösterenler olur, ama Troya’lilar gemilere kadar sokulurlar.

BÖLÜM XIV.
Zeus’un aldatilmasi.
Akha’larda saskinlik. Hera, Zeus’u bastan çikarmak için bir düzen kurar. Tanriça Aphrodite’den cinsel istek uyandiran memeligini alir, süslenir püslenir ve Ida daginda Zeus’u bulup onunla sevismesini basarir. Tanri sevismeden sonra uykuya dalar, o sirada Poseidon Akha’larin yardimina kosar.

BÖLÜM XV.
Duvara ikinci saldiris.
Zeus uyanir, Hera’ya çikisir. Poseidon uzaklasir, Zeus Apollon tanriyi Hektor’a gönderir. Hektor gene duvara saldirir. Akha’lar gene gemilere kadar gerilerler. Durum Akha’lar için çok kötüdür.

BÖLÜM XVI.
Patroklos destani.
Patroklos gelir, Akhilleus’a bu korkunç durumu bildirir, Akhilleus gitmeyecekse, kendi savasa gidip dövüsmeye kararlidir. Yigitten silahlarini ister. Akhilleus arkadasina silahlarini verir. Patroklos Akhilleus’un silahlariyla karsilarina dikilince, Troya’lilar önce bozguna ugrar, sonra Lykia’li önder Sarpedon Patroklos’la dövüsür ve ölür. Bas tanri Zeus’un kadere boyun egerek oglu Sarpedon’u feda etmesi. Sarpedon’un ölüsü çevresinde çarpisma. Patroklos Hektor’u bati kapilarina kadar kovalar. Apollon’un kiskirttigi Hektor Patroklos’u vurur. Patroklos’un ölümü.

BÖLÜM XVII.
Menelaos’un kahramanligi.
Akha yigitleri Patroklos’un ölüsünü Hektor’un elinden kurtarmak için dövüsürler, ama Hektor ölüyü silahlarindan soymayi basarir. Akhilleus’un ölümsüz atlarinin aglamasi. Zeus Troyali’lara zaferi müjdeler. Akha’larin bozgunu. Patroklos’un ölüsü alinir ve kara haber Akhilleus’a dötürülür.

BÖLÜM XVIII.
Akhilleus’a yeni silahlar yapilmasi.
Akhilleus’un korkunç yasi. Deniz tanriçasi Thetis’i çagirip yeni silahlar istemesi. Thetis’in demirci tanri Hephaistos’a bas vurmasi. Silahlar destani.

BÖLÜM XIX.
Akhilleus’la Agamemnon arasindaki barisma.
Thetis silahlari ogluna dötürür. Akha’larin toplantisinda Akhilleus’la Agamemnon barisirlar. Ordular silah kusanir. Savas hazirliklari. Akhilleus için kara belirtiler: Hektor’u öldürdükten sonra kendi ölümü de yakindir.

BÖLÜM XX.
Tanrilarin savasa karismasi.
Olympos’ta tanrilar toplantisi: Zeus izin verir, her tanri istedigi gibi yardim edebilecektir savasa. Tanrilar iki cepheye ayrilir: Hera, Athena, Poseidon, Hermes, Hephaistos Akha’lardan yana, Ares, Apollon, Artemis, Leto ve Aphrodite Troya’lilardan yanadir. Akhilleus’un Aineias’la karsilasmasi, Aineias’in savas meydanindan kaçirilmasi.

BÖLÜM XXI.
Irmak kiyilarinda savas.
Akhilleus kudurmus gibidir, önüne gelen Troya’liyi insafsizca tepeleyip Troya ovasinda akan Skamandros ve Simoeis irmaklarina atar. Kanlarla kizila boyanan irmaklar kabardikça kabarir. Irmak tanri Skamandros öfkelenir, yatagindan çikip Akhilleus’u kovalamaya baslar. Derken ates tanri Hephaistos irmaklarin karsisina dikilip alevleriyle onlari durdurur.
Sahne Olympos’a yükselir: Tanrilar arasinda kavga dövüs. Akhilleus Troya’lilari püskürte püskürte Troya’nin surlari önüne gelir. Troya’lilar surlarin içine siginirlar.

BÖLÜM XXII.
Hektor’un ölümü.
Bir Hektor surlarin disinda kalir. Priamos’la Hekabe yalvarirlar içeriye girip korusun diye, yigit anasina babasina aldirmaz. Hektor’un iç tartismasi. Korkuya kapilmasi. Tanrilar seyircidir. Sonunda Zeus kader tartisini kaldirir: Hektor’un ölüm kefesi agir basar. Apollon bile onu korumaktan vazgeçer. Tanriça Athena Troya’li yigit Deiphobos’un kiligina girip Hektor’u aldatir. Hektor Akhilleus’ un karsisina dikilir. Çarpisirlar. Hektor ölür. Akhilleus ölüsünü yedi kez Troya surlarinin çevresinde sürükler. Troya surlarindan seyredilen korkunç sahne. Andromakhe’nin bayilmasi.

BÖLÜM XXIII.
Patroklos’un ölüsüne düzenlenen yarismalar.
Akhilleus’un ordugahinda Patroklos’a yapilan ölü törenleri. Akhilleus’un yasi. Patroklos’un yakilmasi. Yarismalar.

BÖLÜM XXIV.
Priamos’un Hektor’un ölüsünü geri almasi - Hektor’a agitlar.
Gece. Kral Priamos tanri Hermes’in kilavuzlugunda Hektor’un ölüsünü geri almak için Akhilleus’un barakasina gelir. Priamos’la Akhilleus arasindaki konusma. Akhilleus yumusar: Hektor’un ölüsünü babasina geri verir. Priamos ölüyle Troya’ya döner. Hektor’a agitlar yakilir. Dokuz gün Hektor’un ates yigini için odun tasinir. Onuncu günü yapilan cenaze töreniyle Ilyada kapanir.


BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
ThinkerBeLL - avatarı
ThinkerBeLL
VIP VIP Üye
21 Haziran 2009       Mesaj #2
ThinkerBeLL - avatarı
VIP VIP Üye
İlyada Destanı
MsXLabs.org & Temel Britannica
Sponsorlu Bağlantılar

İlyada, Eski Yunan'da, şair Homeros'un (bak. Homeros) yazdığı varsayılan büyük bir destandır. Bir başka Homeros destanı olan Odysseia ile birlikte, batı edebiyatının en eski örneği ve tüm zamanların en güzel şiirlerin­den sayılır.
Hem İlyada hem de Odysseia, Truva Savaşı ve bu savaşta yer alan insanlarla ilgili söylen­celeri dile getiren, koşukla yazılmış destanlar­dır. Tarihçiler Yunanistan'daki Akhalar (bak. Akalar) ile Batı Anadolu'da yaşa­mış olan Truvalılar arasındaki bu savaşın yaklaşık İÖ 1199'da geçtiği görüşündedir. Akhalar'ın Truva'yı kuşatmalarının ise 10 yıl sürdüğü sanılmaktadır. Bu konuda o kadar çok öykü ve söylence vardır ki, hangisinin gerçek hangisinin uydurma olduğunu bilme olanağı yoktur (bak. Truva Savaşı).
Yunanca'da Truva'nın bir adının da İlios olmasından dolayı Homeros'un destanı İlyada adını aldı. Homeros, yaşadığı dönemde her­kesin bu öyküyü bildiğini düşünerek, Truva kuşatmasını baştan sona anlatmaz; savaşın 10. yılında sadece dört gün içinde geçen olayları anlatır. Savaş nerdeyse bitmek üzere­dir. Truva efsanesinin bu bölümü "Aşil'in Öfkesi" olarak bilinir.

İlyada'nın Öyküsü
Kral Agamemnon, Truva Savaşı sırasında Akhalar'ın (ya da Yunanlılar'ın) başkomuta­nıydı. Kralın en yiğit ve başına buyruk savaş­çısı olan Aşil, kimseye boyun eğmeden, kendi bildiğince hareket ediyordu. Aşil'in savaşta kaçırdığı Briseis adında Truvalı bir kız yüzün­den Aşil ile Agamemnon arasında anlaşmaz­lık çıktı. Tutsağı olan bir kızı babasına geri vermeye razı olan Agamemnon, onun yerine Aşil'in sevdiği Briseis'i istiyordu. Agamemnon'a boyun eğmek zorunda kalan Aşil, kızı ona verdi. Ne var ki, hırsını alamayarak savaştan çekildi. Agamemnon'u cezalandır­ması için, deniz tanrıçası olan annesi Thetis'i çağırdı. Thetis, tanrıların kralı Zeus'tan yar­dım istedi. Böylece çok geçmeden yalnızca Aşil ve Agamemnon değil, tanrı ve tanrıçalar da bu kavgaya karıştı.
Tanrıların işe karışması Yunan askerlerini telaşlandırdı. Agamemnon, gördüğü bir düşe aldanarak, ordusuna artık Yunanistan'a dö­nüleceğini bildirdi. Askerlerin Truva'yı ele geçirmeden dönmek istemeyeceklerini sanarken, onların gitmeye can attıklarını görmek onu düş kırıklığına uğrattı. Yunanlı komutan­lar orduyu yeniden savaş düzenine sokmakta güçlük çektiler. Bütün bu olaylar Yunan ordusunun savaş gücünü ve birliğini zayıflat­mıştı.
İki ordu arasında savaş yeniden başlarken, Paris'in kardeşi Hektor, savaşın nedeni Pa­ris'in Sparta Kralı Menelaos'un karısı Helen'i kaçırması olduğuna göre, anlaşmazlığın Paris ile Menelaos arasında dövüşle çözüm­lenmesini önerdi. Bu dövüşte tam Paris yeni­lecekken, annesi olan tanrıça Afrodit onu son anda kaçırarak kurtardı. Böylece ordular arasında bir kez daha savaş başladı.
Truva alanında her iki tarafın savaşçıları göğüs göğüse, yiğitçe çarpıştılar. Ne var ki, asıl kahramanlar ortada yoktu. Aşil savaşa katılmama kararında diretiyordu; Truvalı Pa­ris ise yenilginin acısını dindirmeye çalışıyor­du. Truvalılar'ın en yiğit savaşçısı Hektor, kardeşi Paris'ten hesap sormak ve karısını görmek için geri çekilmişti. Hektor ve Paris sonunda savaş alanına döndükleri zaman, Truvalılar Akhalar'dan biraz daha güçlü du­rumdaydı. Cesareti kırılan Agamemnon, Aşil'in savaşa dönmesini sağlamaya karar verdi. Aralarındaki anlaşmazlığı gidermek amacıyla ona bir mektup gönderdiyse de Aşil onun isteğini reddetti.
Aşil olmasa da Yunanlılar savaşı sürdür­mek zorundaydı. Durum iyice kötüye gidiyor­du. Agamemnon'la birlikte birçok savaşçı yaralanmıştı. Truvalılar'ın kıyıdaki Yunan gemilerine ulaşması an meselesiydi. Tam bu sırada Yunanlılar'ı koruyan tanrılar işe karı­şarak onları engelledi. Bunlardan yılmayan Truvalılar sonunda bir Yunan gemisini ateşe vermeyi başardılar. Aşil'in çok sevdiği dostu Patroklos olağanüstü bir cesaretle Truvalılar'ın, gemilerin tümünü yakmasını engelledi. Bunun üzerine Aşil kendi zırhını Patroklos'a vererek onun bu zırhla savaşa katılmasını önerdi. Geri çekileceklerini düşündüğü Truvalılar'ı izlememesi için arkadaşını uyardı. Ne var ki, Patroklos savaş heyecanıyla onların peşine düştü ve Hektor, insanların yazgısını belirleyen tanrıların yardımıyla, onu öldürdü. Truvalılar zaferin coşkusuyla Patroklos'un zırhını kentte dolaştırdılar. Yunanlılar, Pat­roklos'un ölüsünü onların elinden almayı ba­şardı.
Patroklos'un ölümünden çok acı duyan Aşil, bunun hesabını Truvalılar'a ödetmeye kararlıydı. Onu avutmak için gelen annesi Thetis, Aşil'e yeni bir zırh armağan etti ve öcünü almasına yardım edeceğine söz verdi. Aşil vakit geçirmeden savaşa katıldı. Bu amansız savaşa bütün tanrılar karışmıştı. Aşil çok sayıda düşmanını öldürdükten sonra so­nunda, Truva surlarının dibinde Hektor'la karşı karşıya geldi. Bu son vuruşmada Hektor yenilerek öldürüldü. Aşil, Hektor'un ölüsünü arkasında sürükleyerek, arabasıyla Truva'nın çevresinde üç kez dolaştı.
Homeros'un öyküsü, Yunan tarafında Pat­roklos'un cenaze töreniyle ve Truva'da yaşlı Kral Priamos'un, oğlu Hektor'un ölüsünü fidye karşılığı geri alışıyla son bulur, İlyada böylece sona erse de Homeros'un okuyucula­rı, Paris'in sonradan Aşil'i öldüreceğini ve Truva'nın öyküsünün kentin yerlebir olmasıy­la son bulacağını bildikleri için, yüreklerinde gelecekteki acıların ve sorunların ağırlığını duyarlar.

Destanın Yazılışı
Günümüze ulaşan en eski yapıt olsa da, Homeros'un büyük Truva efsanesinin yalnız­ca bir bölümünü anlatmış olması ve sonrasını okuyucuların bildiğini varsayması, İlyada'nm Yunanca yazılmış ilk edebiyat ürünü olmadı­ğını gösterir. Homeros'un bu destanından yıllarca önce, Truva Savaşı'na ilişkin pek çok öykünün anlatıldığı sanılmaktadır. Bu konuy­la ilgilenen bazı uzmanlar İlyada'mn yetenekli bir yazarın derlediği bir baladlar ya da destan­lar bütünü olduğunu ileri sürer. Homeros diye birinin hiçbir zaman yaşamadığı, Home­ros adının, destanda yer alan baladları söyle­yen, adı belli olmayan kişiler için kullanıldığı kanısında olanlar da vardır. Ne var ki, yapıtın tamamını okuyanlar bunu yazanın yalnızca bir kişi olabileceğini kavramakta güçlük çek­mezler.
Yaklaşık olarak İÖ 8. yüzyılda yazılan 24 bölümlük İlyada destanı altılı ölçüyle yazılmış toplam 15 bin dizeden oluşur.

BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 2 üye beğendi.
Tanrı varsa eğer, ruhumu kutsasın... Ruhum varsa eğer!
Mavi Peri - avatarı
Mavi Peri
Ziyaretçi
8 Temmuz 2012       Mesaj #3
Mavi Peri - avatarı
Ziyaretçi
İlyada Destanı

Homeros'un destanı. Destan, adını Troya kentinin öteki adı "İlyon"dan alır (İlias, İlion'un destanı demektir). Gerçekten Troya Savaşı, İ.Ö. 1200'lü yıllarda, kent çevresinde saldırı ve savunma savaşları olarak 20 yıl, öncesi ve sonrası ile de 30 yıl kadar sürdü. İlyada'da dağınık biçimde bu dönemin tümüne değinen bölümler ve dizeler vardır. Fakat destanda savaşın tümü değil, ilk dokuz yıl sonundaki 51 günlük bölüm anlatılmaktadır. Destan, Aka krallarından Akhilleus'un, gözde cariyesini elinden aldı diye Miken Kralı Agamemnon'a öfkelenip savaştan çekilmesiyle başlar; can yoldaşı Patroklos'u öldürdüğü için Troyalı Hektor'u öldürmesiyle biter. İlyada, hem Akhilleus'un destanı hem Troya Savaşı'nın, Troya'nın ve Troya efsanelerinin, hatta bütün eski Helen ve Anadolu mitolojisinin bir büyük destanıdır. 24 bölümlük bu destanda her bölüm eski Yunan alfabesinin bir harfi ile gösterilmiştir (alfa, beta, gamma...). Ozan, destanına Müz'lere seslenerek konuyu belirtmekle başlar. Tanrı Apollon'un rahibi Khrises, Kral Agamemnon'dan tutsak kızı Khrisis'i kurtulmalık karşılığı geri vermesini ister. Agamemnon'un, rahibini geri çevirmesine kızan Apollon da Aka ordusuna veba salar, ordu kırılır. Agamemnon, Akhilleus'un tutsağı güzel Brisis'in kendisine verilmesi koşuluyla rahibin kızını vermeye razı olur. Gözdesi elinden alınan Akhilleus savaştan çekilip çadırına kapanır ve anası Tanrıça Thetis'e öcünü alması için yalvarır. Tanrıça da Zeus'a gidip oğlunun onurunu kıran Akaların savaşta yenik düşmesini ister. Akalardan yana olan karısı Hera'nın tüm diretmesine karşın, Zeus yine de Akhilleus savaşa girmediği sürece Akalara zafer yüzü göstermeyeceğine söz verir. Öyle de olur. Zeus, Agamemnon'a yalancı bir düş gösterip Akaları Troya'ya saldırtır. Kral Menalaos, karısını kaçıran Paris ile teke tek dövüşür. Tanrıça Afrodit, Paris'i kaçırıp ölümden kurtarır. Helena yenen taraf olacağı hâlde Afrodit onu da Paris'in yanına götürür. Çarpışmalar uzar gider. Aka yiğitlerinin kahramanlıklarına karşı Troya Kralı Priamos'un öteki oğlu Hektor savaşa girer. Troyalılar üstünlüğü sağlar. Patroklos, kardeşliği Akhilleus'a gidip inadını sürdürecekse silâhlarını ve savaş giysilerini kendisine vermesini ister. Patroklos, Akhilleus'muş gibi savaşa girer. Hektor, Patroklos'u öldürür. Akhilleus, tanrıça anası Thetis aracılığıyla Tanrı Hiphestos'a yaptırdığı silâhları kuşanıp savaşa girer, sonunda Hektor'u öldürür, ölüsünü sürükleyerek Troya surları çevresinde yedi kez dolaştırır. Destan, Hektor'un cenazesi için dokuz gün odun taşınması, onuncu gün yakılması ve törenle biter. Bu son bölümün çoğunu Hektor'a yakılan ağıtlar oluşturur. İlyada burada biter, fakat Troya Savaşı daha yıllarca (en az on yıl) sürer. İlyada, Troya efsaneleri zincirinin yalnızca bir halkasıdır. Homeros destanları, Yunan ve Lâtin tragedyalarının ve ozanlarının, heykeltıraşlarının vd. sanatçıların tükenmez kaynakları olduğu gibi, İlyada'nın aynı kahramanları, klasik Batı edebiyatının da en zengin esin ve konu kaynakları olmuştur.

MsXLabs.org & MORPA Genel Kültür Ansiklopedisi

Benzer Konular

18 Temmuz 2012 / virtuecat Edebiyat ww
12 Aralık 2013 / Misafir Soru-Cevap
30 Nisan 2012 / asla_asla_deme Edebiyat
29 Kasım 2011 / Ziyaretçi Soru-Cevap