Arama

Yapısına Göre Cümleler (Basit- Birleşik)

Güncelleme: 17 Ekim 2016 Gösterim: 7.270 Cevap: 3
AndThe_BlackSky - avatarı
AndThe_BlackSky
VIP VIP Üye
15 Aralık 2011       Mesaj #1
AndThe_BlackSky - avatarı
VIP VIP Üye

Yapılarına göre cümleler


a) Basit Cümle:


Sponsorlu Bağlantılar
Tek yüklemi bulunan, tek yargı bildiren cümleler yapı bakımından basit cümledir. Basit cümleyi belirleyen tek yüklemin, tek yargının bulunmasıdır. Yüklem dışındaki diğer ögelerin sayısı önemli değildir. Basit cümleler hem isim hem fiil cümlesi olabilir. Türkçede cümleler genellikle basit yapılıdır:
  • Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmaz.
  • Akıllı düşman, akılsız dosttan yeğdir.
  • Güneş balçıkla sıvanmaz.
Yapısında fiil ismi, sıfat-fiil, zarf-fiil veya bu tür kelimelerden yapılmış kelime grupları bulunan cümlelerde bu unsurlar bağımsız yargı bildirmedikleri için, böyle cümleler de yapı bakımından basit cümle sayılırlar:
  • Bu kadar yolu yaya gitmek zor olabilir.
  • Gülü seven dikenine katlanır.
  • Ayaklarını sürüyerek yerine geçti.

b) Birleşik Cümle:


İçinde birden fazla yargının bulunduğu cümleler, birleşik cümledir. Bu yapıdaki cümlelerde esas yargıyı üzerinde bulunduran bir temel cümle ve bu temel cümleyi çeşitli yönlerden tamamlayan yan cümleler bulunur.

Türkçede şartlı birleşik cümle, ki'li birleşik cümle ve iç içe birleşik cümle olmak üzere üç çeşit birleşik cümle vardır:

1 - Şartlı birleşik cümle:


İçinde şart kipi bulunan cümledir. Şart kipi, diğer fiil çekimlerinden farklı olarak bitmiş bir hareket göstermez, bir yargı ifade etmez. Bu sebeple şart kipiyle bağımsız bir cümle yapılamaz.

Bu yapıdaki cümlede şart kipini taşıyan yardımcı cümle önce, temel cümle sonra gelir. Şart cümlesi temel cümleyi genellikle şart, zaman, sebep, benzetme gibi anlamlarla tamamlar ve temel cümlenin zarfı olur:
  • Derslerine düzenli çalışırsan sınıfını kolay geçersin.
  • Pazar günü hava güzel olursa gezmeye gideceğiz.
  • Artık demir almak günü gelmişse zamandan
  • Meçhûle giden bir gemi kalkar bu limandan. (Yahya Kemâl)

2 - Ki'li birleşik cümle:


Farsçadan dilimize giren ki bağlama edatıyla yapılan birleşik cümledir. Ki edatı, çekimli bir fiilden sonra gelince bağlama edatı olur. Bu cümlelerde ki edatına kadar olan kısım asıl unsur; ki edatından sonraki unsur yardımcı unsurdur. Bu sıralanış Türkçeye aykırıdır. Ki edatı çıkarılınca cümle Türkçedeki sıralanışa uyar:

  • Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini. (Gözlerimin rengini unuttuğunu duydum.)
  • Öyle insanlar vardır ki yaptıkları iyilikleri her fırsatta söylemekten zevk duyarlar. (Yaptıkları iyilikleri her fırsatta söylemekten zevk duyan insanlar vardır.)
Ki'den önceki unsurun isim olması hâlinde ki, yardımcı cümleyi asıl cümleye bağlamaz, asıl cümlenin yüklemini onun isim unsuruna bağlar. Böyle cümlelerde söylenmese de anlamda bir değişiklik olmaz:
  • Limon ki bol vitaminli bir meyvedir, kışın yetişir. (Limon bol vitaminli bir meyvedir, kışın yetişir. / Bol vitaminli bir meyve olan limon kışın yetişir.)

3 - İç içe birleşik cümle:


Bir cümlenin herhangi bir görevle başka bir cümlede yer almasıyla meydana gelen birleşik cümledir. Araya giren cümle, temel cümledeki anlamı tamamlayan yardımcı cümle olarak nesne veya diğer unsurlardan birinin parçası olur:
  • Edebiyat öğretmeni içinizde han Duvarları'nı okuyan var mı, dedi.
  • Hayır, o değil, şu uzun boylu adam, dedi.

c) Bağlı Cümle:


Birden fazla cümlenin fakat, ama, ancak, lâkin, ve, veya gibi edatlarla bir özneye bağlanarak oluşturduğu cümledir. Her biri bağımsız cümle olan bu cümleler arasındaki ilgi, bağlama edatlarıyla kurulmakta ve pekiştirilmektedir:
Konuşmayı erken öğrendim ama susmayı öğrenmem için yaşlanmam gerekti.
  • Ölmek kaderde var,bize üzüntü vermiyor
  • Lâkin vatandan ayrılışın ıztırabı zor.

d) Sıralı Cümle:


Tek başına bağımsız yargı bildiren iki veya daha fazla cümlenin bir anlam bütünlüğü içinde sıralanmasıyla kurulan cümlelerdir. Yüklemleri çekimli fiil olan sıralı cümleler, birbirinden virgül veya noktalı virgülle ayrılır:

Alacağını tahsil etmek için önce telefon etmiş, sonra biriyle haber yollamış, olmayınca kendisi gitmek zorunda kalmıştı. Bu sıralı cümlede yargı taşıyan telefon etmiş, haber yollamış, zorunda kalmış yüklemlerini birbirine bağlayan -tı, kip ekidir. Sıralı cümlede önceki yargılarda bu ek tekrarlanmayıp son yargıya doğru bir bağımlılık sağlanır. Böylelikle cümlenin bitmediği de hatırlatılmış olur.

Aradaki ilginin ortak cümle ögeleriyle sağlandığı sıralı cümleler bağımlı sıralı cümle; ilginin sadece anlam yönüyle kurulduğu cümleler bağımsız sıralı cümledir:
  • Çetin, kantinde bizi bekliyormuş, hemen yanımıza geldi, kolumuzdan tutup masasına götürdü. (Özne, ortaktır.)
  • Öğretmeni Aysel'i çağırıyordu; Aysel hiç oralı değildi
BAKINIZ Cümle Nedir? Cümlenin Çeşitleri ve Ögeleri
Son düzenleyen Safi; 16 Ekim 2016 21:29
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
15 Aralık 2011       Mesaj #2
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
Yapısına Göre Cümleler
Türkçede her cümle, en az bir özne ve bir yüklemden oluşur. Konuşucu, amacına veya konunun kapsamına göre cümleye yeni unsurlar ekler ve cümleyi genişletir. Bu eklemeler, kelime olabileceği gibi isimlerden oluşan kelime grupları veya fiilimsilerden oluşan kelime grupları da (yan cümle) olabilir. Esas itibarıyla her cümle bir yargı bildirir. Yargı ise çekimli fiille doğrudan bağlantılıdır. Yani bir cümlede, kaç tane çekimli fiil varsa o kadar yargı var demektir. Konuşucu, bazı durumlarda, kısa ve tek yargılı cümleler kurmak yerine, içerisinde tam çekimlenmemiş fiilimsiler bulunan uzun cümleler kurabilir. Bu cümleler, temelde tek bir yargı bildirmekle birlikte, yarım yargı diyebileceğimiz başka yargılar da içerebilir.
Sponsorlu Bağlantılar
Her cümle bir yargı bildirir. Ancak bazı cümlelerde birden fazla yargı bildiren unsur bulunur. Bunlar bazen iki ayrı yüklemle, bazen yan cümleciklerle sağlanır. Cümlenin yapısına geçmeden önce yapıyı belirleyen temel ve yan cümleleri görelim.

Temel Cümle: Bir cümlenin yüklemi temel cümledir. Cümlenin bildirmek istediği asıl yargı da bu cümleyle verilir. Diğer öğeler temel cümleyi açıklayan tamamlayıcı öğelerdir. “Akşama geleceğim.” cümlesinde “geleceğim” yüklemi temel öğe, “akşama” sözü de onun tamamlayıcı öğesidir.

Yan Cümle: Tam bir yargı bildirmeyen, temel cümlenin bir öğesi durumunda bulunan ve kendi içinde değişik tamamlayıcı öğeler de alabilen söz öbeğidir. Yan cümleler iki şekilde yapılabilir: Fiilimsilerle ve çekimli fiillerle.

Fiilimsilerle yapılanlar: Cümle içinde temel cümlenin bir öğesi olan ya da bir öğenin tamamlayıcısı olan fiilimsiler yan cümlecik yapar.

Öğretmen sınıfa girince herkes ayağa kalktı.”cümlesinde “ayağa kalktı” yüklemdir. “Ne zaman ayağa kalktı?” sorusuna “Öğretmen sınıfa girince” cevabı geliyor. Cümlede zarf tümleci olan bu öğe “girince” bağfiili üzerine kuruludur. Görüldüğü gibi fiilimsi, bir öğe durumundadır. Öyleyse zarf tümleci bir yan cümleciktir. “Bana fotoğrafını gönderen okuruma teşekkür ederim.” cümlesinde ise “teşekkür ederim” yüklemdir. “Kime teşekkür ederim?” sorusuna “Bana fotoğrafını gönderen okuruma” dolaylı tümleci cevap verir. Cümlede “gönderen” sıfat-fiilini görüyoruz. Bu söz “okur” isminin sıfatı durumundadır. Yani dolaylı tümlecin tamamlayıcı öğesidir. Tamamladığı öğeyle birlikte yan cümle yapmış ve dolaylı tümleç görevini üstlenmiştir.

Çekimli Fiillerle yapılanlar : Fiilin yüklem olabilmesi için çekimli olması gerektiğini söylemiştik. Ancak her çekimli fiil yüklem olmaz, bazen cümlenin tamamlayıcı öğesi olur. İşte bu durumda, yani çekimli bir fiilin bir öğe olduğu durumda, bu fiil yan cümlecik olur.

O da gelirse gideriz.”cümlesinde “gideriz” yüklemdir; “O da gelirse” zarf tümlecidir. Bu tümleci oluşturan “gelirse” sözü “gelmek” fiilinin geniş zamanının şartıyla çekimlenmiştir. Görüldüğü gibi çekimli bir fiil temel cümlenin öğesi durumundadır ve yan cümlecik oluşturmuştur.
Türkçede cümleler, yapılarına veya taşıdıkları yargı değerlerine göre Basit Cümle ve Birleşik Cümle olmak üzere ikiye ayrılır.

1. Basit Cümle
İçerisinde bir yargı bulunan tek bir çekimli fiile/yükleme sahip olan cümle basit cümledir. Yüklem ek fiil almış bir isim veya çekimlenmiş (zaman ve şahsa bağlanmış) bir fiil olabilir. Burada esas olan yargı bildiren kelime sayısıdır. Basit bir cümle onlarca kelimeden de oluşabilir. Bir cümlede çok fazla kelime vardır diye birleşik saymak mümkün değildir. Her cümlede bir özne ve bir fiil/yüklem bulunur, ancak nesne, yer tamlayıcısı ve zarf tümleci birden fazla olabilir.
  • Ben üniversite öğrencisiyim.
  • Dün kitap okudum.
  • Ben arkadaşlarımla kütüphanede kitapları ve dergileri alfabetik sıraya göre sınıfladım.
Bazı araştırmacılar, tam yargıyı esas aldıkları için içerisinde fiilimsi olan cümlelerin de basit sayılması gerektiğini ileri sürmektedirler. Bu araştırmacılara göre, yarım yargı veya tam yargı diye ayırım olmaz, yargı ya vardır ya da yoktur. Bu araştırmacılar, fiilimsiler yargı bildirmediklerine göre bir cümlede ne kadar çok fiilimsi olsa da bu cümle tek bir çekimli fiile sahip olduğu için basit sayılmalıdır, görüşünü savunmaktadırlar.
Ancak, fiilimsiler aslen fiildirler ve isimleşirken zaman ve şahıs taşıma özelliklerini tam olarak kaybetmezler. Bu nedenle fiilimsiler (isimfiil, sıfatfiil, zarffiil) yargı bildirmiyorlar, demek doğru değildir.

2. Birleşik Cümle
Bir temel cümle ile onun anlamını tamamlayan en az bir yan (yardımcı) cümleden oluşan ve birden fazla yargı bildiren cümledir. Yapısına göre cümleyi sınıflayan çekimli fiil/yüklem olduğu için bir yargı söz konusudur. Yukarıda tartışıldığı üzere içerisinde fiilimsi bulunan cümleler de birleşik cümle olarak adlandın İmalıdır.
Birleşik cümle kısaca, içerisinde birden fazla yargı barındıran cümlelerdir. Bu yargılardan esas olan temel cümlenin yargısıdır. Temel cümlenin yargısına bağlı veya temel cümlenin yargısını tamamlayan yan veya yardımcı yargılar ikincil unsur olarak yer alırlar. Yan cümle, temel cümleyi değişik yönlerden tamamlayan cümledir. Buna göre birleşik cümleler aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir.

- Girişik Birleşik Cümle
İçerisinde bir çekimli fiil/yüklem ve en az bir fiilimsin (isimfiil, sıfatfiil, zarffiil) yan cümle bulunan cümlelerdir. Yan cümle, temel cümlenin fiiline/yüklemine bağlı bir öge (nesne, yer tamlayıcısı, zarf tümleci) olabildiği gibi temel cümlenin öznesi görevinde de kullanılabilir. Yani yan cümle, tam yargı bildirme özelliğini kaybettiği ve isim türünden bir kelime grubu oluşturduğu için isim, sıfat, zarf gibi işlem görürler.

Bu özelliklerinden dolayı bazı araştırmacılar fiilimsili yan cümleleri bir öge olarak saymakta ve bu öğelerle kurulmuş cümleleri de basit cümle olarak kabul etmektedirler. Ancak birleşik kavramı ile kast edilen şey en az iki unsurun bir araya gelmesi ve bir bütün oluşturması olduğu için Türkçenin asıl birleşik cümlesi fiilimsilerle kurulan cümlelerdir.

Yağmurun yağması ağaçlara yaradı. Dersine iyi çalışan öğrenci, ailesini mutlu eder. Senin yazdığın kitabı ben okumadım. Sen eve gidince ben seni ararım.

- Şartlı Birleşik Cümle
Bir temel cümle ile ona bağlı şart ifade eden yan cümlenin birleşmesinden oluşur. Türkçede -sA şart eki almış olan yan cümle, temel cümlenin yargısının oluşması için gerekli olan şartı ifade eder. Konuşurlar, çoğu zaman şart ifade eden yan cümleye eğer edatı ile başlarlar. Şart ifade eden yan cümlenin fiili/ yüklemi çekimli olmadığı için tam bir yargı bildirmez, bu nedenle tek başına kullanılamaz. Türkçede tamlayan önce tamlanan sonra geldiği için, şartlı birleşik cümlelerde de şart ifade eden yan cümle önce, temel cümle sonra gelir.
  • Dersine çalışırsan başarılı olursun.
  • Başarılı olursun dersine çalışırsan, (pek kullanılmaz)
Şartlı cümle, her ne kadar bir yan cümle ise de tam yargı bildirmediği için genel olarak temel cümlede zarf görevinde kullanılır. Bazı durumlarda konuşucu şartlı yan cümleyi temel cümleye bağlamadan kullanabilir. Bu her ne kadar mümkün gözükse de yine de söylenmemiş bir temel cümle varlığını her zaman hissettirir.
  • Ah o güzel gözlerine bir bakabilsem. (çok mutlu olurdum)
  • Seni ne çok sevdiğimi bir bilsen. (ne olurdu sanki)
- Ki’li Birleşik Cümle (İlgi Cümlesi)
Türkçe yan cümleyi tam çekimlenmemiş yarım yargılı yüklemler kurar. Türkçenin ilişkide olduğu dillerin bazıları, tam çekimlenmiş (şekil, zaman, kişi eki almış) en az iki fiil/yüklem ile birleşik cümle kurar. Kültür çevresinin ortak olması nedeniyle, diller bazen cümle yapısı da dahil olmak üzere birbirlerinden etkilenebilirler. Türkçenin en çok temas halinde olduğu dillerden biri de bir Hint-Avrupa dili olan Farsçadır. Hint-Avrupa dillerinin temel özelliklerinden biri, birleşik cümleyi en az iki tam çekimlenmiş fiil/ yüklem ile kurmalarıdır. Farsçanın etkisi ile Türkçede kullanılan birleşik cümle çeşitlerinden biri de ki’li birleşik cümlelerdir.

Farsçadan ödünçlenen ki’li birleşik cümlede, tam çekimlenmiş en az iki yargılı cümle söz konusudur. Bu cümleler, birbirlerine ki edatı (sıfatfiil edatı) ile bağlanırlar.
  • Sultan Mehmet ki İstanbul fatihidir.
  • Osmanlının en büyük padişahıdır.
  • Ona dedim ki sen bu işi başaramazsın.
  • Dilerim ki bana yaptıkların sana ders olur.
Yukarıda, Türkçede tamlayan unsur (yardımcı unsur) önce, tamlanan unsur (asıl unsur) sonra gelir demiştik. ki’li birleşik cümle Türkçeye dışarıdan geldiği için bu kuralı bozar, ki’li birleşik cümlelerde asıl unsur Önce, yardımcı unsur sonra gelir. Yukarıdaki cümleler, Türkçenin kendi kuralıyla kurulmuş olsaydı aşağıdaki gibi bir yapı ortaya çıkardı.
İstanbul fatihi olan Sultan Mehmet, Osmanlının en büyük padişahıdır. Ona sen bu işi başaramazsın dedim. Bana yaptıklarının sana ders olmasını dilerim.

Ki’li birleşik cümlelerde ki’nin bağladığı yardımcı unsur, isim veya isim türü bir kelime olabileceği gibi çoğu zaman, tam çekimlenmiş bir yargı cümlesi de olabilir.
  • Sen ki hür evladısın büyük doğunun. Duydum ki unutmuşsun gözlerimin rengini.
Ki edatı iki isim arasında kullanıldığı zaman, önceki ismi, sonraki isme niteleyici bir görevle bağlar. Aşağıda sen ve babam kelimeleri (isim) aynı varlığı karşıladıkları için babam kelimesi, sen kelimesini açıklayıcı olarak kullanılmıştır. Bu durumda ki edatı sen kelimesini doğrudan kızmam fiiline değil onun bir öğesi olan babam (nesne) kelimesine bağlamıştır. Aşağıdaki ikinci örnekte ise sana derim cümlesi, bırak bu işleri cümlesini açıklamak için kullanılmıştır ve genel itibarıyla bir isimfiil görevini (nesne) üstlenmiştir.
  • Sen ki babamsın sana kızamam Sana derim ki bırak bu işleri…
Bazen ki’den sonra, gelen cümle konuşmanın kapsamına veya amacına göre açıkça söylenmeyebilir. Bu tür kullanımlar eksiltili cümleye örnektir. ki’den soma gelen cümle açıkça söylenmese de derin yapıda varlığını her zaman hissettirir.
  • Sana öyle muhtacım ki… O kadar çok çalıştım ki…
- Sıralı Birleşik Cümle
Bazı durumlarda, tek yargılı bir cümle duyguyu, düşünceyi veya olayı anlatmaya yetmeyebilir. Konuşur, kapsayıcı ve etkili konuşmak isteyebilir. Bu amaçla, cümleler arasında anlamca veya şekilce bir bağlantı kurulur ve cümleler sanki bir cümle gibi peş peşe sıralanabilir. Arka arkaya sıralanan cümleler arasında anlamsal bir bağ ve kimi durumda da biçimsel bağ vardır. Bazen tam çekimlenmiş fiil, en sona gelecek şekilde kullanılırken, cümledeki diğer fiiller genellikle kişi eki almadan kullanılabilir. Yazıda bu tür cümleler virgül veya noktalı virgül ile birbirine bağlanır. Aralarına nokta konmaz. Eğer nokta konursa sıralı olma özellikleri göz ardı edilmiş olur.
  • Dinler, anlar, kararımı sonra veririm.
Bazı kaynaklarda öge ortaklığına dayalı birleşik cümle, bağımlı sıralı cümle olarak adlandırılır. Öge ortaklığı bir cümlenin diğerine bağımlı olduğunu gösterdiği için bu tür bir adlandırma yapılmaktadır.
  • Geldim, gördüm, yendim, (anlamca bir ilişki var / özne ortak)
  • Ben dinlerim, anlarım, tartarım sonra konuşurum, (ben öznesi ortak)
  • Seni ben, arkadaşını babam karşılayacak (karşılayacak yüklemi ortak)
  • Babam kitabı aldı, okudu, kapattı ve dışarı çıktı, (babam öznesi ve kitap nesnesi ortak)
  • Sınıfta konuşulmaz, gürültü yapılmaz, kavga edilmez, (sınıfta yer tamlayıcısı ortak)
- Sıralı Bağlı Birleşik Cümle
Bazen sıralı cümlelerde, ortak anlam ve ortak öge nedeniyle cümleler arasına bağlayıcı unsurlar da girebilir. Bu tür cümlelerde hem bir anlam bağlılığı hem de öge ortaklığı vardır. Bu cümleler tek başlarına kullanıldıklarında hem anlamlı hem de doğru kurulmuş cümlelerdir. Bir araya geldiklerinde konuşucu hem anlamsal olarak hem de yapısal olarak cümleleri birbirine bağlı hale getirir ve peş peşe sıralar. Bu nedenle bu şekilde kurulmuş cümleye sıralı bağlı birleşik cümle denir.
  • Kitabı okuyacaktım, ama okumadım, (ben öznesi ve kitap nesnesi ortak, ama bağlama edatı)
  • Hasan geldi ve aynaya baktı. (Hasan öznesi ortak, ve bağlama edatı)
  • Hem Hasan hem de Osman geldi, (geldi yüklemi ortak, hem bağlama edatı)
  • Okula ne Hasan geldi ne Osman geldi, (okula yer tamlayıcısı ortak, ne bağlama edatı)
  • Kitabı ya sen oku ya da ben okuyayım, (kitabı nesnesi ortak, ya bağlama edatı)
- Bağlı Birleşik Cümle
Bağlama edatları yardımıyla birbirine bağlanan cümleler, bağlı birleşik cümlelerdir. Bu şekilde kurulmuş cümlelerde sıralama veya ortak öge bulundurma zorunluluğu yoktur. Bağlama edatları ile birbirlerine bağlandıkları için bağlı birleşik cümle adını alırlar. Bağlama edatları ise ama, fakat, zira, çünkü, bu nedenle, bundan dolayı, bu nedenle, ancak, ne yazık ki vb. gibi çoğu zaman cümle başı bağlama edatlarıdır. Birleşik cümle kurma işlevini yerine getiren bağlama edatları, bazen içinde bulunduğu cümleyi sonraki cümleye, bazen de önceki cümleye bağlarlar. Bağlama edatlarıyla cümleler, birbirlerine sebep, sonuç, amaç, niyet ilişkisi içinde bağlanırlar.
  • Ancak ders çalışırsan, başarılı olursun.
  • Doğru söylüyorsun, ancak ben sana inanamıyorum.
  • Sana iyilikle anlattım, ama sen dinlemedin.
  • Çok güzel konuştu, fakat beni ikna edemedi.
  • Yanlış yaptın, çünkü beni dinlemedin.
  • Telefonu açmadın, bu nedenle sana kırgınım.
  • Ben sana söylemiştim, nitekim dediklerim doğru çıktı.
- İç İçe Birleşik Cümle
Birbirinden bağımsız iki bitmiş cümleden biri diğerinin içine yerleşmiş olarak kullanılabilir. Bu çeşit kullanımlarda temel cümlenin bünyesine yerleşmiş olan cümle, temel cümlenin bir öğesi olabilir veya olmayabilir. Yine de anlamsal olarak bu iki cümle arasında bir bağ bulunabilir. Bu şekilde kullanılan birleşik cümlelerde ara cümle (iç cümle) silindiği zaman, anlamda çok büyük bir bozulma meydana gelmez. Bir bakıma ara (iç) cümle açıklayıcı bir cümledir. Bazen de bir öge gibi kullanıldığı için çıkarıldığı zaman anlamda bir eksilme, bozulma veya değişme olabilir.
  • Cihan yıkılsa, emin ol. bu cephe sarsılmaz. (ara söz-bağımsız)
  • Ben sana bu kitabı yırtma demedim mi? (ara söz-bağımlı- nesne)
  • Bizim komşu çok iyi tanımasam da iyi bir adamdır, (ara söz-bağımsız)
  • Beni dinleyin dedi. (ara söz-bağımlı- nesne)
  • Öğrenci, ders bitmiş olmalı diye düşündü, (ara söz-bağımlı-nesne)
İç içe birleşik cümle, diğer birleşik cümlelere kıyasla biraz farklıdır. Tamlayan veya tamlanan unsur, bu tür birleşik cümlelerde pek söz konusu olmaz. Ancak iç cümle, temel cümlenin bir öğesi olduğu zaman, bir bakıma bir yan cümleden (yardımcı unsur) bahsederiz.
  • Ben sana beni dinle demiştim. (Ne demiştim-Beni dinle)

Son düzenleyen Safi; 16 Ekim 2016 21:34
"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
Mira - avatarı
Mira
VIP VIP Üye
22 Nisan 2014       Mesaj #3
Mira - avatarı
VIP VIP Üye
Yapısına Göre Cümleler
1. Basit Cümle
Basit cümle, içinde tek bir yargı bulunduran cümledir.
  • Mor ve Ötesi grubunu çok severim.
  • Marketten bir koli yumurta aldım.
  • Hayat çok güzel.
Basit cümlelerde noktalama işaretleri ve bağlaçlar bulunabilir. Ancak bunlar bağlı cümle, sıralı cümle, bileşik cümle gibi daha karmaşık cümle yapılarını oluşturmamalıdır:
  • Sokağın sonundaki ayakkabı tamircisi, bu kasabadaki en eski ve köklü zanaatkârlardan birisidir. (basit cümle)
2. Birleşik Cümle
Birleşik cümle veya bileşik cümle, bir ana (temel) cümle ile onun anlamını tamamlayan bir veya daha fazla yardımcı cümleden (yan cümlecik) meydana gelen cümledir.[1] Birleşik cümlelerde ana yüklemin haricinde yargı veya eylem bildiren başka sözcükler de bulunur. Aşağıdaki örneklerde yardımcı cümleler eğik çizgi (/) ile ayrılmıştır ve bazı noktalama işaretleri anlatım kolaylığı açısından kullanılmamıştır:
  • Gittin / sanıyordum.
  • Otobüs zamanında gelmezse / geç kalacağız.
Ana cümlenin yükleminin bildirdiği yargıya temel yargı denir. Örneğin yukarıdaki örneklerde "sanıyordum" ve "geç kalacağız" yüklemleri temel yargıları bildirmektedir.

Çeşitleri

a. Şartlı

Şartlı bileşik cümlelerdeki yardımcı cümleler dilek-şart eki "-se" ile oluşturulur:
  • Yarın hava güzel olursa / gezmeye gideceğiz.
  • Dikkatle dinlersen / hemen anlarsın.
  • Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan (Sessiz Gemi, Yahya Kemal Beyatlı) Şartlı bileşik cümleler Türkçenin aslî bileşik cümle çeşididir. Dikkat edilirse Türkçede "Dizinde ağlasam." cümlesi gibi, dilek-şart kipinin basit bir cümlede yüklem olarak kullanıldığı cümleler oldukça sınırlı sayıdadır. Bu nedenle dilek-şart ekinin aslî görevi bileşik cümle oluşturmaktır.

b. Ki'li
ki'li bileşik cümle, yardımcı cümlenin "ki" bağlacı ile oluşturulduğu cümlelerdir:
  • Duydum ki / unutmuşsun gözlerimin rengini.
  • Görüyorum ki / çalışmışsın.
  • Şu çocuk / ki kendisi sınıf arkadaşım olur / bu semtin en iyi futbolcusudur. (bkz. parantez cümlesi)
Bazı kaynaklarda ki'li bileşik cümle hatalı olarak "ilgi bileşik cümlesi" olarak adlandırılır. ki bağlacı, ilgi zamiri -ki ile karıştırılmamalıdır.

c. İç İçe
İç içe bileşik cümle, yardımcı cümlenin "tam bir cümle" olduğu bileşik cümle türüdür. Yardımcı cümle ana cümlenin öğelerinden birini meydana getirmekle birlikte kendine ait yüklemi bulunur:
  • Güneş doğdu mu / kalkarım.
  • İş bitiyor / sayılır.
  • Gittin / sanıyordum.
  • Buraya gel / dedi.
d. Girişik
Girişik bileşik cümleler, yardımcı unsurun bir fiilimsi ile oluşturulduğu cümlelerdir:
  • Beni soran adam / şu muydu? (sıfat-fiil)
  • Havaların ısınması / tatilcileri sevindirdi. (isim-fiil)
  • Döndüğünü duyunca / hemen geldim. (zarf-fiil)
Fiilimsiler, cümlede isim soylu sözcükler gibi kullanılan fiillerdir. Fiilimsiler ile oluşturulan cümleler bazı kaynaklarda bileşik cümle kabul edilmezler.

3. Bağlı Cümle
Bağlı cümle, bağlaçlar ile birbirine bağlanmış birden fazla cümleden oluşan cümle grubudur. Bağlı cümlede cümleler birbirine ama, ancak, fakat, lakin, ne var ki, ne yazık ki, yalnız, çünkü, oysa, oysaki, mademki, ve, veya, ne ... ne ..., hem ... hem ..., halbuki gibi bağlaçlarla bağlanır.
  • Erkenden kalktım ve yola çıktım.
  • Kalabilirsin veya gidebilirsin.
  • Çok yorgunum ama toplantıya mutlaka katılmam lazım.
  • Ne şair yaş döker ne âşık ağlar.
  • Gösteri için çok emek sarfettik, ne var ki dilediğimiz başarıyı yakalayamadı.
  • Ya olduğun gibi görün ya göründüğün gibi ol. (Mevlana)
Bağlı cümledeki her bir cümle kendi öğeleri olan tam cümlelerdir. Ancak bu öğelerden bazıları paylaşıldığı için gizli durumda olabilir:
  • Gösteriye ne annem geldi ne de babam geldi.
  • Gösteriye ne annem ne de babam geldi. ("geldi" yüklemi paylaşılmış)
Bazı bağlı cümlelerin sıralı cümlelerden tek farkı aradaki noktalama işaretinin bir bağlaç ile değiştirilmiş olmasıdır:
  • Adam sakinleşmek bilmiyor, avaz avaz bağırıyordu. (sıralı cümle)
  • Adam sakinleşmek bilmiyor ve avaz avaz bağırıyordu. (bağlı cümle)
Bazı cümlelerde hem noktalama işareti hem de bağlaç olabilir. Bu durumda cümle "bağlı cümle" olarak kabul edilir.
  • Bu sınava çok iyi hazırlandım; zira başka sınav şansım kalmadı. (bağlı cümle)
Sadece "ki" bağlacı ile birbirine bağlanan cümleler bağlı değil, bileşik cümledir:
  • Bu ezanlar -ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli. (Mehmet Akif Ersoy)

4. Sıralı Cümle

Sıralı cümleler; virgül, noktalı virgül gibi noktalama işaretleri ile birbirlerine bağlanan cümlelerdir.
  • Mart kapıdan baktırır; kazma kürek yaktırır.
  • Sakla samanı, gelir zamanı.
  • Geldim, gördüm, yendim.
Çeşitleri
a. Bağımlı sıralı cümle
Özne, tümleç, yüklem gibi öğelerinden biri veya birkaçı ortak olan sıralı cümledir:
  • Mart kapıdan baktırır; kazma kürek yaktırır. ("Mart" ortak özne)
b. Bağımsız sıralı cümle
Öğe paylaşmayan; kendi özne, tümleç ve yüklemi olan sıralı cümlelerdir:
  • Horoz ölür, gözü çöplükte kalır.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
Son düzenleyen Safi; 16 Ekim 2016 21:41
theMira
Safi - avatarı
Safi
SMD MiSiM
17 Ekim 2016       Mesaj #4
Safi - avatarı
SMD MiSiM

YAPISINA GÖRE CÜMLELER

Ad:  cümle.JPG
Gösterim: 5889
Boyut:  30.6 KB

A) Basit Cümle:
Tek yüklemi olan, tek yargı bildiren cümlelerdir.
Ör:
  • Arkadaşım şubat tatilinde gelecek.
Not: Bir cümlenin basit olması az sözcükten oluştuğu anlamına gelmez.
Not: Basit cümlenin yüklemi bir fiil de olabilir, bir isim de olabilir.
Ör:
  • En sevdiğim renk kırmızıdır. (İsim)
  • Ben geliyorum anne. (Fiil)
B) Birleşik Cümle:
İçinde birden fazla yargı taşıyan cümledir. Birleşik cümlede temel asıl yargıyı ifade eden cümleye "Temel Cümle" denir. Temel cümleyi tamamlayan diğer yargılara "Yan Cümle" denir.
Ör:
  • Her yüzüne gülen, dost değildir.
Birleşik cümle 6'ya ayrılır:
1) Girişik Birleşik Cümle: İçinde fiilimsi bulunan cümledir.
Ör:
  • eve gelen adam, bizi gördü.
2) Şart - Birleşik Cümle: Şart kip eki "-se,-sa" eki ile birbirine bağlanmış cümlelerdir.
Ör:
  • Biraz yürürsen, açılırsın.
3) “ki” İlgi Cümlesi: İki farklı cümlenin "ki" bağlacı ile bağlanmasıyla yapılır.
Ör:
  • Bunları yazdım ki size bir faydası olsun.
4) İç İçe Birleşik Cümle: Bir cümlenin içinde başka bir cümlenin olduğu cümlelerdir.
Ör:
  • Duyduğum sözler, çık dışarı terbiyesiz, beni çok üzdü.
5) Sıralı Cümle: Arka arkaya cümlelerin sıralanması ve bir noktalama işaretiyle ayrılması ile yapılır.
İkiye ayrılır:
a) Bağımsız Sıralı: Ortak öğesi yoktur.
Ör:
  • Ağaçlar yaprak döktü, kış yaklaşıyor.
b) Bağımlı Sıralı: Ortak öğesi vardır.
Ör:
  • Ahmet ceketini giydi, son bir defa baktı, çıktı.
6) Bağlı Cümle: Arka arkaya cümlelerin sıralanması ve bir bağlaçla ayrılması ile yapılır.
Ör:
  • Eve geldim ve yemek yedim.
BEĞEN Paylaş Paylaş
Bu mesajı 1 üye beğendi.
SİLENTİUM EST AURUM

Benzer Konular

26 Ocak 2018 / Misafir Cevaplanmış
9 Ağustos 2014 / Misafir Cevaplanmış
2 Ocak 2014 / Misafir Cevaplanmış
7 Haziran 2012 / asdyunus34 Cevaplanmış
2 Ocak 2013 / Dark_Blue1990 Türkçe Dil Bilgisi