Arama

Dini Şiirler / İlahiler - Sayfa 53

Güncelleme: 6 Ağustos 2020 Gösterim: 360.307 Cevap: 528
HANDSOME - avatarı
HANDSOME
VIP ☪ ɴє мυтŁυ тürĸüм đἶყєɴє
26 Aralık 2011       Mesaj #521
HANDSOME - avatarı
VIP ☪ ɴє мυтŁυ тürĸüм đἶყєɴє
2j1twjo
Allah Affetsin

Sponsorlu Bağlantılar
Dünyada hatasız tek kul olamaz,
Kusur işlediysek Allah affetsin!
Kaderinde yoksa aşkı bulamaz,
Kusur işlediysek Allah affetsin!

2j1twjo
Olmayacak dua istemez âmin,
Hep dürüst davrandım, ederim yemin,
Kalbini kırınca üzüldüm demin,
Kusur işlediysek Allah affetsin!

2j1twjo
Vicdansız insanın gözleri dolmaz,
Kim yuva yıkarsa yuvası olmaz,
Her iki dünyada mutluluk bulmaz,
Kusur işlediysek Allah affetsin!

2j1twjo
Harika yuvayı dişi kuş yapar,
Sahip çıkmaz isen kuşu kurt kapar,
Hak bin kapı açar, bir kapı kapar,
Kusur işlediysek Allah affetsin!

2j1twjo
HARİKA UFUK

Adam Olmak; Cinsiyet Meselesi DeğiL.! Şahsiyet Meselesidir!..
buz perisi - avatarı
buz perisi
VIP Lethe
26 Aralık 2011       Mesaj #522
buz perisi - avatarı
VIP Lethe
b 461742 dini C59Fiir
Sponsorlu Bağlantılar
In science we trust.
ZeRGaNa - avatarı
ZeRGaNa
Ziyaretçi
26 Aralık 2011       Mesaj #523
ZeRGaNa - avatarı
Ziyaretçi
Niçin geldin bu dünyaya
Kul olsana sen mevlaya
Aldanma yalan dünyaya
Namazını kıl kardeşim...

Münker Nekir tutacaklar
Namazlarını soracaklar
Eğer yoksa vay haline
Cehenneme atacaklar...

Büyük yanlız Allahtır bil
Haydi sende hakka eğil
Müslümanlık böyle değil
Namazını kıl kardeşim...

Müminlerin miracıdır
Müslümanın baş tacıdır
Unutma farzı ayindir
Namazını kıl kardeşim...

Münker Nekir tutacaklar
Namazlarını soracaklar
Eğer yoksa vay haline
Cehenneme atacaklar...


---------- Mesaj tarihi 19:51 ---------- Önceki mesaj tarihi 19:51 ----------

Rahman ve Rahim olan adına sığınarak
Açtım iki elimi, kor gibi iki yaprak
Bir edep ölçeğinde umutlu ve utangaç
İşte dünya önümde benim ruhum sana aç
Bu seyriyen ellerle senden seni isterim
Senden seni isterken canımdan çıkar terim
Sana aşık ruhumdu merceği yakan ışık
Gözlerim Cemal’ini görmeden de kamaşık
Bir mirasyediyim ben iflasın eşiğinde
Hep sabrım ölçülüyor ihlas bileşiğinde
Kimim? Kimlik ararken hem güler, hem aglarim,
Yükseklerden dökülen sular gibi çağlarım…
Çok tuzlu bir denizim, her anim med ve cezir,
Sana aşık olalı, yüreğim kut’la esrir.
Döşeğim kara toprak, yorganım kara bulut;
Ben, Seninle doluyken vurgun yapamaz kunut.
Her insan günah işler, Senden saklanır mı sır?
Tövbe dilekçesiyle sırttan kalkar bu nasır…
Kainatı yarattın, donattın, rızık verdin;
Kimine sonsuz körlük, kimine ışık verdin;
Yanlış adım atmayın diye indi her kitap,
Sana açılan eli geri çevirmezsin Rab!
Ulu bir silsileden peygamberler gönderdin,
Gökyüzüne yıldızlar, yere çiçekler serdin;
Senden önce bir sen yok, kainatta ilk Sensin;
Bu kainat bir meta, hepsine Malik Sensin…
Rabbim Seni tanıyan, bilir doluyu, boşu,
Kapına geldi işte yorgun bir aşk sarhoşu.
Garibim, muzdaribim, ama umutsuz değil,
Seninle dost olanlar cihanda mutsuz değil.
Kulunum, kurbanınım, Rabbim Senin mülkünde,
Garip kulun ne söyler, gülümse dilekçeme…
Senin için verince, verenin feyzi artar,
Gönülden bir sadaka, dağca bir ömrü tartar.
Kainatta ne varsa hepsinin zikrinde Sen.
Hamd ve Şükür Sanadır, herşey Seninle esen;
Sen ki, Sana geleni çevirmezsin eli boş,
Aşık boşa dememiş; “Lütfun da, kahrın da hoş”
Bir beyaz dilekçedir sana her yalvarışım,
Imanımla amelim, hem perdem, hem nakışım
Çalı bile kendine sığınan kuşu itmez,
Sen Gafur’sun, Aziz’sin, senin keremin bitmez.
Geldim işte kapına, kul senden ırak olmaz,
Sana adanmamışsa yürek de yürek olmaz.
Benden önce esirge Muhammed ümmetini,
Esen gitsin her kervan, en sona ula beni.
Kainat bir mozaik, her şeye sahip Allah,
Ey gizli ve aşikar her derde tabip Allah…
_Yağmur_ - avatarı
_Yağmur_
VIP VIP Üye
10 Şubat 2012       Mesaj #524
_Yağmur_ - avatarı
VIP VIP Üye
2389949148b3d0c3f109wx9fa6

Nafile dönüşler için gidenler var yüreğimden,
Bir sürgün yemeyen ben mi kaldım ya Rabbi,
Izdırabım vuruyor yine derinden,
Bu gurbete ben alışamadım ya Rabbi.

Dilimden dökülen sitem değildir haşa,
Ne gelirse senden gelir bu garip başa,
Bir gün düşersem bu dertten musalla denilen taşa,
Şahidim de sen ol sevenim de sen ya Rabbi.

Artık sevgin paidar olsun istiyorum,
Fani sevgiler yüreğimden çıksın diliyorum,
Görüyorsun ben hala bocalıyorum,
Sabitim de sen ol yıkılışım da sen ya Rabbi.

Bükülmez denilen bileklerim oldu biçare,
Solmaz denilen gülizarım oldu harabe,
Ben cahilliğimden düştüm bu derde,
Derdim de sen ol dermanım da sen ya Rabbi.

Amin diyen dudaklarım değil bedenim duaya,
Sana muhtaçken kirli ellerim kalkıyor hep semaya,
Doğdum doğalı düşmüşüm nefsim ile belaya,
Bitişim de sen ol başlangıcım da sen ya Rabbi.

"İnşallah"derse Yakaran..."İnşa" eder YARADAN.
adsız - avatarı
adsız
VIP VIP Üye
16 Ağustos 2012       Mesaj #525
adsız - avatarı
VIP VIP Üye
Rahmetini umarak
Günahkar bir dille;
Allah azze ve celle

Ya rasulallah,
Âlemlere rahmet hayatın geçiyor kalbimizden,
Kalbimizden seyrediyoruz seni.

İşte
Bir yaşındasın,
Beni sa'd yurdundasın
Sana süt anne olmadı kadınlar
Bu yüzden dargın bulutlar
Bir damla yağmur indirmiyor
Kıtlık hüküm sürüyor beni sa'd yurdunda
Minicik bir bulut var gökyüzünde
Sana aşık...
Ayrılmıyor başucundan
Ve insanlar yağmur duasında...
Hz.halime kucağına alıyor seni
Yeryüzünde bir gölgelik...seni güneşten korumak için
Oysa minicik bulut gökyüzünde
Sana meftun, sana kilitli...
Ve dua eden rahibin kucağındasın
Dünyalar güzeli gözlerine bakıyor rahip
Kıtlığı da unutuyor, yağmuru da, duayı da
Ama sen unutmuyorsun
Uğruna canlarımız feda o gözlerinle gökyüzüne bakıyorsun
O minicik bulut ilişiyor bakışlarına
Büyüyor, büyüyor...
Sonra nazlı, nazlı yağmur damlaları iniyor buluttan
Fakat çoğusu bilmiyor yağmurun geliş sebebini
Çoğusu bilmiyor seni...

Altı yaşındasın
Medine-i münevvere yolundasın
Yanında aziz annen ve ümmü eymen
Yetimliğini hissediyorsun baba kabristanında
Sonra yolda, ebva'da öksüzlük karşılıyor seni
Mekke'ye annesiz giriyorsun
Abdulmuttalip bir başka seviyor seni
Ebu talip bir başka seviyor

Ya rasulallah
Mekke çocukları annelerine seslenirler miydi senin yanında
Onlar anne deyince sen yere mi bakardın
Mekke rüzgarları kaç gece gözyaşlarını taşıdı ebva'ya
Kaç gece anne diye hıçkırdın
Efendim!
Senin yerine de anne dedik annemize
Senin yerine de baba dedik

Yirmi beş yaşındasın
Ve bambaşkasın
Kimse sana denk değil
Şefkat yayıyor kokun
Güven veriyor sesin
Sen muhammed-ül emin' sin

Otuz üç yaşındasın
Dalga dalga rahmet var

Otuz beş yaşındasın
Hadi gel bekletme yar
İniltiler çalıyor kapısını göklerin
Hadi gel bekletme yar
Sinesi çatlayacak rasul bekleyenlerin...
Hadi gel ey yâr!
Nurdağına davet var

İşte
Kırk yaşındasın
Hira nur dağındasın
Cibril iniyor göklerden
Ve nokta nokta her yerden salat, selam yükseliyor
Sen kâinatın yüreğinden hasretle kopan " ah! " sın
Karanlık gecelerimize sabahsın
Sen nebiyullahsın
Sen habibullahsın
Sen rasulullahsın

Niye incittilerki seni sultanım
Niye işkence yaptılarki sana
Ebu talip öldü diye mi bu pervasızca saldırılar
Himayesiz kaldın diye mi
Kabe'deki ağlayışın geliyor gözümüzün önüne
" amca yokluğunu ne çabuk hissettirdin " diyişin
Haremde namaz kılışın geliyor aklımıza
Başına pislikler saçılıyor
Başlar feda o mübarek başına
Nasipsizler sana bakıp nasıl da gülüyorlar
Biri koşuyor mekke sokaklarından sana doğru
Biri koşuyor ama sanki yere inmiş arş-ı Âla
" bu koşan kimdir " diye bir soru dolaşıyor boşlukta
Bu koşan kim?
Ve cevap veriyor biri:
Muhammed' in kızı fatımatüz-zehra
Velilerin anası...
Yüzünü gözünü siliyor biricik kızın
Sana yeryüzünde en çok benzeyen
Gülmesi sen, ağlaması sen
" ağlama kızım " diyişin geliyor aklımıza
Niye çıkardılar ki yurdundan seni
Himayesiz kaldın diye mi
Onlar bilmiyorlar mıydı seni himaye edeni
Seni yetim bulup barındıranı
Seni alemlere rahmet kılanı
Onlar deli diyorlardı sana, sen susuyordun
Mecnun diyorlardı, şair diyorlardı, sen susuyordun
"seni bizim elimizden kim kurtaracak" diyorlardı
Sen,
Sen " allah! " diyordun
Allah azze ve celle
Semayı haşyet kaplıyordu
Sen " allah! " diyordun
Arş-ı Âla titriyordu
Bedir' de " allah! " diyordun
Üç bin melek iniyordu alaca atlarda
Yüz yirmi beş bin sahabi :
" anam babam sana feda olsun " diyordu

Ya rasulallah
Medine-i münevvere sokaklarında yürüyordun
Neccar oğulları'nın küçük kızları seni görünce
Sevinçten ne yapacaklarını bilememişlerdi
" beni seviyor musunuz " diye sormuştun onlara
" seni çok seviyoruz ya habiballah " demişlerdi
Sen de:
" allah biliyor ki ben de sizi çok seviyorum" demiştin
Bu gün yaşayan gençler var
Neccar oğulları'nın kızları diğil belki
Ama seni onlar da çok seviyor
Gözyaşlarından belli ki seni canlarından çok seviyorlar
Senden başka kimseleri yok
Allah biliyor ki sen onları da çok seviyorsun

Altmış üç yaşındasın
Refik-i Âla duasındasın
Senin için siyah yünden çizgili bir cüppe dokunmuştu
Kenarları beyazdı
Onu giyerek ashabının yanına çıkmıştın
Ve mübarek ellerini dizine vurarak :
" görüyor musunuz ne kadar güzel " demiştin
Meclisinde bulunan biri sana seslenmişti :
" anam babam sana feda olsun ya rasulallah, onu bana ver "
Niye istemişti ki senden sevdiğini bile bile
İstendiğinde katiyyen " hayır " demediğini bile bile
" peki " dedin o zata
Ve sen yine yamalı, eski cübbeni giydin
Dostuna kavuşmana bir hafta kalmıştı
Aynı cübbeden yine yine diktiler
Ama giyinmek nasip olmadı
Haberler uçurmuştun ebu hureyre' nin diliyle :
" benden sonra öyle kimseler gelecek ki, keşke peygamberi görseydik de ne malımız ne evladımız olsaydı diyecekler "
Ve hz. enes ile paylaşmıştın özlemini
" beni görmedikleri halde bana iman eden kardeşlerimi görmeyi çok isterdim"

Sultanım!
Ey medine minberinde " ümmeti, ümmeti " diye hüznü giyen sevgili
Ey mekke mihrabında alemler hesabına " allah! " diyen sevgili
Bize lütfu ilahi bahşedilen kapına diz çöktük, bey' at ettik
Rabbinden bize ne getirdi isen amenna
Duyduk, itaat ettik

Ya rasulallah
Sen hâlâ kırk yaşındasın
Ve hâlâ ümmetinin başındasın...


Dursun Ali ERZİNCANLI
ömr-ü bahar
enes05252 - avatarı
enes05252
Ziyaretçi
2 Nisan 2013       Mesaj #526
enes05252 - avatarı
Ziyaretçi
Sedat Uçan Gururlanma İnsanoğlu İlahisinin Sözleri

Ölmemeye Çare mi Var ilahisi

Gururlanma insanoğlu
Ölmemeye çaremi var
Hazen görmüş bir gül gibi
Solmamaya çaren mi var

Hayat denen dolap döner
Bütün mahluk olan biner
Yağı biten kandil söner
Sönmemeye çare mi var

Hiç aldanma mala mülke
Gitmez isen doğru yola
Tatlı canın azraile
Vermemeye çare mi var

Hiç güvenme can dostuna
Uçuşurlar mal kastına
Çıkıp teneşür üstüne
Yatmamaya çare mi var

Düşünmezsin hiç ölmeyi
Terk etmezsin hiç gülmeyi
Yakası yok ak gömleği
Giymemeye çare mi var

Nerde ecdad nerde ata
Hak'ka karşı yapma hata
Taput denen ağaç ata
Binmemeye çaremi var

Daim yürür Hak izinde
Hak'kı söyler her sözünde
Dört kişinin omzunda
Gitmemeye çare mi var

Kalkacaktır gözden perde
Göreceksin yarin, nerde
Ev kazılmış kara yerde
Yatmamaya çare mi var

Münker nekir gelecektir
Rabbin kimdir diyecektir
Mümin cevap verecektir
Vermemeye çare mi var
ORHAN AFACAN - avatarı
ORHAN AFACAN
Ziyaretçi
4 Mart 2015       Mesaj #527
ORHAN AFACAN - avatarı
Ziyaretçi
NESİLDEN NESİLE BEŞ VAKİT EZAN

Beş vakit ezan ilahi davettir.
Müezzinle bir tekrarlayacaksın.
Beş vakit ezan namazda sünnettir
Tevhidi dille tekrarlayacaksın.

Beş vakit ezan aleni şekilde.
Asla mazeret bulamayacaksın.
Beş vakit ezan anlaşılır dilde
Anlamamış hiç olamayacaksın.

Beş vakit ezanın nihayetinde.
Namaz kılıp rahatlayacaksın.
Beş vakit farzda secde ettiğinde.
Kul olduğunu ispatlayacaksın.

Beş vakit ezanda ruhu Bilal’in.
İlk anki ezanı yaşayacaksın.
Beş vakit ezan da İslam idealin
Nesilden, nesile taşıyacaksın

Beş vakit ezanda yapılan ısrar.
Şahadeti unutmayacaksın.
Beş vakit ezanda bulunan esrar
Farz namazını kaçırmayacaksın.

Beş vakit ezanı anlamayana
Orhan tatlı dille anlatacaksın.
Beş vakit ezana anlam takana
Islahı için dua yapacaksın.

Orhan Afacan
İzmir-2014.12.14-Maide-58

EZÁN-I MUHAMMEDÍ´NÍN KELÌMELERÌ
Ezanın Sözleri Nasıldır? Ezanın sözleri ve bu sözlerin kısaca mânaları şöyledir


Allâhu Ekber Allâhu Ekber. اللّهُ اَكْبَرُ اللّهُ اَكْبَرُ

Allâhu Ekber Allâhu Ekber. اللّهُ اَكْبَرُ اللّهُ اَكْبَرُ

Eşhedü en lâ ilâhe illâllah اَشْهَدُ اَنْ لا اِلَهَ اِلاَّ اللّهُ

Eşhedü en lâ ilâhe illâllah اَشْهَدُ اَنْ لا اِلَهَ اِلاَّ اللّهُ

Eşhedü enne Muhammeder-Resûlüllah اَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدَاً رَسُولُ اللّه

Eşhedü enne Muhammeder-Resûlüllah اَشْهَدُ اَنَّ مُحَمَّدَاً رَسُولُ اللّه

Hayye ale's-Salâh حَىَّ عَلَى الصَّلاةِ

Hayye ale's-Salâh حَىَّ عَلَى الصَّلاةِ

Hayye ale'l-Felâh حَىَّ عَلَى الْفَلاحِ

Hayye ale'l-Felâh حَىَّ عَلَى الْفَلاحِ

Allâhu Ekber Allâhu Ekber اَللّهُ اَكْبَرُ اللّهُ اَكْبَرُ

Lâ ilâhe illâllah لا اِلَهَ اِلاَّ اللّهُ

GÜNDE BEŞ DEFA MİNAREDEN DIŞA BEŞ DEFADA kaamet olarak namaz için okunur.İslamin ilk şartı şehadet böyle ezanla 10 defa tekrarlanır.Namaz kılmayıpta ezanı dinleyen ve tekrar eden imanın ilk şartını duyduğu ezanla tazeler.Namaz kılyorsa kaametle imanını yine 10 defa tazeler.Yani ezanı tekrar eden beynamaz imanlı -şehadetle ölürse cennete gidr.Ancak namaz vs. sorumludur vs.
ORHAN AFACAN - avatarı
ORHAN AFACAN
Ziyaretçi
30 Temmuz 2016       Mesaj #528
ORHAN AFACAN - avatarı
Ziyaretçi
Umre Kınası
REKLAM
Ellere yakmışlar umre kınası
Kadını, erkeği, kızı, anası
Resule özlemdir bunun manası
Kırmızı güllerdir ellerde kına.

Gerçek olur iken ömrün rüyası
Sevinçleri kabul gören duası
Kırmızı gül acı Uhut anısı
Kırmızı güllerdir ellerde kına.

Baktıkça ellere solar yüzleri
Muhammed aşkınla yanar özleri
Zemzem kuyusuna döner gözleri
Kırmızı güllerdir ellerde kına.

Orhan afacan
Mekke – 11 Mayıs 2016
Tarihçi - avatarı
Tarihçi
Onaysız
6 Ağustos 2020       Mesaj #529
Tarihçi - avatarı
Onaysız
MERT OLUN

“Mert olun” dedim beyler “biraz daha mert olun
Hukukun karşısında doğru dürüst fert olun
Kim dedi; insanların başlarına dert olun”
Milletim hak etmiyor kan fışkırtan ayağı
Halktan yiyeceksiniz elbet bir gün dayağı.

İnkar etme açıkla; “Ama ekmek parası
İşi mi var milletin ne yapsın fukarası
Çalışmak zorundaydık dağ uçurum arası
Açılan okullarda kaldık biraz aş için
Yuvanın temeline bırakmaya taş için.”

Alakam yok derseniz mazlum olan ne desin
Kaçma korkak kuş gibi bir söyle neredesin
Polisleri duyunca kesilir mi nefesin
“Sonuna kadar inkar” doğru ne zaman gelir
Gök düşer üstünüze kızgın asuman gelir.

Yurtdışına çıkarak rahatına bakanlar
Alakasız isimle insanları yakanlar
İnşallah sizlere de basacak hafakanlar
Bu karmaşık oyundan çıkacağım ant olsun
Hepinizi mezara tıkacağım ant olsun.

BU DİZELERİ NEDEN YAZDIM

Cemaat denilen oluşumu yaklaşık 20 yıl önce duymuştum. Duyduğumuz kadarıyla inançlı, Allah’ı peygamber efendimizi seven, yardım sever, eğitime ve bilime önem veren kişilerdi. Aralarına girmesem de saygı duyardım. Ben hümanist bir yapıda Cumhuriyetçi bir kadınım ve en önemlisi anayım, anacım. Onun için din, dil, ırk farkı aramam arkadaşlıklarımda ve hep öyle kalmaya çalışmışımdır. Sadece cemaat değil hiçbir siyasi görüşle fanatik bir bağlantım olmamıştır. Onların iç yüzünü gerçekten bilenler ve kandırıldık diye kendilerini aklayanlar bu günkü siyasilerdir. Nasıl kandırıldıkları da meçhul. İlkokul 3. Sınıftan sonra okul yüzü görmemiş bir cami imamı tarafından hem de….

15 temmuzda kötü bir olay yaşadık. Gerçekten kim yaptı Allah bilir. Körü körüne de kimseyi suçlayamam. O geceden başlayarak birkaç gün içinde on binlerce kişi tespit edilip yakalandı. Ne çabuk öğrenmişlerdi hayret edilecek bir durum. Sonra tutuklamalar işten atmalar devam etti. Hapishaneler dolmuştu. Yer açmak için katilleri, hırsızları, ahlak yoksunu tecavüzcüleri serbest bıraktılar ve yeni hapishaneler yapılmaya başlandı. Emniyet görevlileri polis kardeşlerimiz işlerini en süratli biçimde hallederken yargı tamamen durdu. Suçlu suçsuz herkes damgalandı ama aylar geçtiği halde duruşmaları görülmüyor.

Cemaatin ön saflarında olanlar hariç geri kalan hizmet aşkıyla, işsiz kaldığı için onların verdikleri işlerde çalışanlar, diğerlerine göre çok daha başarılı öğrenciler yetiştiren ve devletin izniyle açılan okullarda çocuğunu okutan veliler KANDIRILMIŞ değil SUÇLU kabul edildi. Bana göre onlar suçlu değildiler, devletin sağlayamadığı imkanları diğerleri sağladı. Yuva kurmak için, çocuklarının nafakasını sağlayabilmek için çalışmak zorundaydılar. Nasıl ki madenciler kaderlerinde yazıldığı söylenen göçük tehlikesini yaşayıp yine de çalışmaya devam ediyorlarsa öyle…

İdareci konumunda olanlar kaçtılar. Bazıları da başka isimleri kullanarak sahte kimliklerle, kimlik bilgileriyle telefon hattı alıp işlerine devam ettiler. En çok kızdığım o kişiler. Madem bir iş yaptınız gidip mertçe teslim olun ve suçsuz insanlar kurtulsun. Ya kendinizi aklar ya da cezanızı çekersiniz. İnsanlık bunu gerektirir.

Şimdi çözülmeyin deniliyormuş, sonuna kadar bizlerle olduğunuzu inkar edin! Peki bu işin içinde olanlar inkar ederse hiçbir şeyden haberi olmayan, kimliği kullanılan insanlar nasıl kendilerini savunacaklar? Ekmeğini yiyip, hizmetini edip, nemalanan kişiler şimdi masum insanların savunma hakkını da ellerinden almış olmuyor mu? Belki bazıları masum çok az diyecek ama haksız yere vurulan damga sadece o kişiyi değil tüm ailesini de etkiliyor.

Bunun için öfkeliyim bunun için yazdım.

AFET İNCE KIRAT

Benzer Konular

2 Ekim 2006 / Misafir Din/İlahiyat
26 Ocak 2007 / Misafir Din/İlahiyat
2 Eylül 2006 / Misafir Müslümanlık/İslamiyet
1 Mart 2007 / NihLe Taslak Konular
14 Ağustos 2006 / Misafir Taslak Konular